Sevgili Milena


Download 0.97 Mb.
Pdf ko'rish
bet20/71
Sana02.04.2023
Hajmi0.97 Mb.
#1318916
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   71
Bog'liq
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )

Çarşamba
Güç şey gerçeği açıklamak, çünkü açıklanması gereken tek
gerçek var; o da -çok canlı olduğu için-durmadan biçim
değiştiriyor. (Güzel de değü, biliyorum da güzel olmadığını...
Belki sadece sevimli.) Pazartesiyi salıya bağlayan gecede, ne
iyi etmişim de yazmışım sana... Yazmasaydım, çok kötü


olacaktı. Kapana sıkışmış gibiydim yatakta... Bütün gece
karşılık verdim sorularına, durmadan yakındım, seni
kendimden uzaklaştırmaya çabaladım, durmadan kendime
söydüm.
(Belki mektubun elime akşam geç vakit geçtiydi de ondan;
geceye yakın bu saatlerde biraz çarpıntılı, biraz duygulu
oluyorum; başa çıkamazdım o ciddi sözlerinle.) Sonra, sabah
erkenden Bozen'e çıktım. Klobenstein'a kadar tramvayla
gittik. 1200 metreye tırmandım, ancak orada soluk alabildim
biraz, ama, aklım pek başımda değildi. Dolomi Dağlarının
karşısına dujuyor burası, hava soğuktu, ama pırıl pırıldı.
Oradan dönerken, aşağıya aktardığım satırları yazdımdı sana,
yolda yazdıklarımı -şimdi- biraz sert buluyorum.. Ne
yaparsın, duyuşlar değişiyor...
"Hele şükür yalnız kalabildim. Mühendis Bozen'de kaldı,
ben de dönüyorum artık. Mühendisle bu yeni yerler, seninle
benim arama girdi diye pek sinirlenmedim, belki kendimde
değildim de ondan. Dün geceyi, yarıma kadar sana yazmakla,
geri kalan vakti de seni düşünmekle geçirdim. Birkaç dakika
gözümü kapayabildim, saat altıda zor kalktım... Yabana
birinin başka birini yataktan çıkartması gibiydi kalkışım!
Ama iyi oldu, Meran'da kalsaydım umutsuzluk içinde
pinekleyecek, durmadan yazacaktım. Bu gezintiyi isteyerek
yapmadım, bu yerler anılarımda belirsiz düşler gibi kalacak,
olsun ne çıkar? Geceyi böyle geçirdimdi işte. (Direnen bir
bakışın var Milena, önemi yok diyelim, öyle ya, sokakları
dolduran bunca kişi bakılmaya değer belden daha çoğunu
görebiliyorsun. Bu ileriyi görmenden daha çoğunu
görebiliyorsun. Bu ileriyi görmen önemli işte; sen


başarıyorsun bunu.) Mektubunla eski şeytanları ürküttün,
uyandırdın... tek gözü açık uyuyan, her zaman tetikteki o eski
düşmanlarımı. Onları ayaklandırmış olma korkun Milena..
kişiye ecel teri döktürüyor. (Yemin ederim: başka hiçbir
şeyden böylesine korkmam, ama bu elle tutulamayan
güçlerden çok, çok korkarım.) Gene de iyi oldu, insanın aklını
başına getiriyor onlarm var olduklarını bilmek, teker teker
önünden geçmelerini seyretmek. "Viyana'da kalamazsın artık"
sözümü iyi yorumlamışsın. O tümceyi düşünmeden
yazmadım; yük olacaksın diye çekindiğim yok. (Kazancım
parlak değil, ama ikimize yeter, üzülme; hastalık olmazsa
tabii.) Düşünülerimde, açıklamalarımda özdenim, yalansızım.
(Bu yanımı ilk sen gördün, sen anladın.)
Korkuyorum Milena! Gözlerimi yuvalarından uğratan,
çılgın bir korku baygınlığı içinde oluşum, kendi kendimi
kargımış olmaktan. (Uykuda bu korkunun baygınlığı bastırsa,
çoktan ölürdüm. Babama yazdığım mektubu okursan daha iyi
anlarsın... Hayır, gene de anlaşılmaz pek, ne de olsa babamı
göz önünde tutarak yazmıştım o mektubu.) Korkum bir yerde
toplanıyor: Bu büyük satranç oyununda yerim yok benim;
oyunun kurallarını hiçe sayarak, oyunu altüst ederek gözümü
kraliçeye dikmişim! Şahın yerine geçmek istiyorum belki?
Belki de bütün alanı geçirmek istiyorum elime? ! Ama bütün
bunların olmasını gerçekten istiyorsam, başka türlü
davranmalıyım... daha az insanca olmalı bu davranış. İşte
onun için, "Viyana'da kalamazsın" sözünün, senden çok
benim için önemi var. Hele şimdi, şu anda o dilek, dileklerin
en uygunu, en arınmışı... mutluluğun ta kendisi."


Dünkü düşünülerim buydu... Bugünse: geliyorum
Viyana'ya, diyebilirim belki. Bugün bugün, yarın da yarın
olduğuna göre, özgürlüğümü elimde tutuyorum demektir.
Korkma, şaşırtı yapmam; perşembeden sonraya da kalmam.
Geleceğimi bildiririm sana. (Yalnız seni göreceğim,
başkalarıyla karşılaşmak istemiyorum.) Nasıl olsa salıdan
önce olmaz. Güney İstasyonuna ineceğim anlaşılan - hangi
istasyondan ayrılacağımı bilmiyorum daha-, o yörede bir
yerde kalırım. Nerede ders verdiğini bilseydim, gelir
beklerdim seni saat beşte. (Bu tümceyi bir masalda okumuş
olacağım: "Ölmemişlerse yaşıyorlardır daha!..") Bugün
Viyana'mn bir planını gördüm... Ne demeye böylesine koca
bir kent kurmuşlar sanki? Tek oda yetiyor sana, değil mi?!
Yemek için yazdıklarını şimdi okudum, haklısın, ben de öyle
yapmalıyım. Günün birinde önemli biri olursam yaparım da
belki. Korkarak, titreyerek, tetikte, bütün tüylerim diken
diken olmuş bir durumda okuyorum mektuplarını...
Odamdaki ekmek kırıntılarını kapmaya gelen serçeye
benziyorum.

Download 0.97 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   71




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling