Sevgili Milena
Download 0.97 Mb. Pdf ko'rish
|
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )
Cumartesi
"İyi ve sabırlfyım, öyle mi? Bilmiyorum, ama şunu biliyorum: İyi geliyor böyle demen, bedenime büe iyi geliyor, önünde sonunda bir telgraf, bir kâğıt parçası, ne yazık ki, uzatılmış bir el değil. Gene de yorgun, üzgün bir havası var, yataktasın, belli. Ben de üzgünüm, bugün de mektup gelmedi senden, gene mektupsuz geçti bu günüm de; iyi değilsin anlaşılan. Telgrafı çekmek için postaya gidebildin mi? Belki de hiç çıkmıyorsun yataktan? Odandasın hep? Ben de buradan çok senin o odanda yaşıyorum. Bu gece düşümde birini öldürdüm, senin yüzünden, korkunç, kötü bir düştü, kötü bir geceydi, yerli yerine anımsayamıyorum. Geldi mektubun, sevinçliyim artık! Çok açık seçik yazılmış bir mektup. Ötekiler de daha az açık değildi, ama ötekilerdeki açıklığı görmekten kaçınıyordum. Hem sen nasıl yalan söyleyebilirsin? O yüz yok sende. Max'i suçlamıyorum, ama gerçeğe aykırı şeyler yazmış olacak sana. Hem istemiyorum, kim olursa olsun girmesin aramıza, karışmasın bize. Bu yüzden birini öldürdüm bu gece. Biri, hem de yakınlarımdan biri, söz arasında anımsamıyorum konuştuklarımızı, ama aşağı yukarı biri bir işi bitiremeyecek, sonuna getiremeyecekmiş sözde - evet yakınlarımdan biri, iğneleyici bir sesle: "Öyleyse Milena'dır" deyince öldürdüm adamı... Hırsla döndüm eve, anam hep arkamdan koşuyordu, eve gelince gene buna benzer sözler edildi, sonunda kızdım, sesimin yettiği kadar: "Milena'ya dil uzatırsanız" dedim, "kim olursa olsun" dedim, "babam da olsa onu da öldürürüm, kendimi de." Uyandım, ama ne uyku uykuya benziyordu ne de uyanışım. Eski mektuplara dönüyorum gene, kıza yazdığın mektuplara benziyor kimi. Gece yazılanlar sabah yazılanların üzüntüsünü taşıyor. Gece yazdığın bir mektupta; "Her şey olabilir, ama beni yitirmen? bu olamaz işte." demişsin. Bilinmez, birazcık zorlansaydı, olmayacak dediğin bu şey de olabilirdi belki, belki oldu da böyle bir zorlanma, belki başarıldı da... Ama bu son mektubun bir soluk aldırdı bana; iyi, ötekilerin altında ezilmiştim, diri diri gömülmüş gibiydim, kolumu kanadımı kıpırdatmamak zorundaydım... Öyle ya, belki de gerçekten yaşamıyordum artık. Yazdıkların şaşırtmadı beni, bekliyordum, elimden geldiğincek hazırlamıştım kendimi... Gene de gelip çatınca, yeterince güçlü olmadığım çıktı ortaya. Ama, yığılıp kalmıyor kişi hiç değilse. Durumunu, esenliğini anlattığın yerler korkunç Milena, dayanılması güç. Hele git gel de o zaman düşünürüz. Umduğun esenliğe kavuşursun belki - hiç değilse görünüşte kavuşursun. Çok şey ummuyorum, ama güveniyorum sana. Zorlanmaya gelmezdin, değil mi? Oysa ben zorlamadım mı seni? Seni, doğaya, ormana, göle, iyi yemeklere bırakıyorum, bunlar yeterse, sorun yok. Bir kez daha okudum mektubunu, anımsadığım kadarı şu: Bugünkü durumumla geleceği söz konusu etmişsin. Babana benim için yazdıklarını ele alırsak -bir sefer daha yazmıştım- mutsuzluğunun nedeni ben olduğum çıkar ortaya... Benim, başkası değil Milena, ben, ben, yalnız benim -gözle görülen nedenleri geçiyorum- ben olmasaydım, sen altı ay önce ayrılmıştın bile Viyana'dan, o zaman ayrılmamış olsaydın bile, şimdi ayrılırdın, biliyorum bunu. Viyana'dan ayrılmak istemediğini de biliyorum, ben olmasaydım da ayrılmak istemeyecektin, onu da biliyorum, ama benim oluşum, Viyana'da kalmanı istemeden sağlıyor ya! Uzağa gitmeyelim, güç, anlaşılmaz sorunları çözmeye uğraşmadan, en kolayını alalım ele: Kocandan bir kez daha ayrılmıştın, onu bırakıp bir kez daha gitmiştin bir yerlere; bugünkü durum karşısında; bugünkü zorlanma karşısında daha da kolay olurdu onu bırakman... Ama bırakmış olman için bırakmak başka, başkasının gönlünü etmek için bırakmak başka, değil mi? Bütün bu tartışmalar neye yarar? Yalanı ortadan kaldırır, o kadar. İstediklerini alırım elbet. Yünlüleri Viyana'dan alsan daha iyi olur sanırım, çünkü burda çıkış izni isterler. (Geçenlerde kitaplar için de istemişlerdi, ama sonra başka bir postaya gitmiştim, oradan istememişlerdi!) Alacağım yerden sorarım, onlar bilirler. Parayı azar azar mektupların içine korum, "Yetti" dersen, hemen keserim. "Tribuna" dergisini okumam için verdiğin izine sevindim. Geçenlerde pazardı, bir kız gördüm, "Tribuna"yı alıyordu, moda haberleri ilgi çekiyor anlaşılan. Kız iyi giyinmiş değildi, kötü de sayılmazdı; iyice belleseydim ilerdeki değişmesini gözleyebilirdim. Moda haberlerini küçümseme Milena, haksızlık edersin. Çekinmeden okuyabileceğime seviniyorum şimdi. (Gizli gizli, sana söylemeden birkaç kez okumuştum daha önceleri.) Download 0.97 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling