T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
Download 1.24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
1 GİRİŞ Bilindiği üzere 11 Eylül 2001 (Dünya Ticaret Merkezi’nin bombalanması) olaylarından sonra bütün dünyada İslâm yoğun bir şekilde konuşulmaya başlanmış ve buna paralel olarak İslam’ın yetiştirdiği şahsiyetler de tekrar gündeme gelmiş ve birçok araştırmacı tarafından mercek altına alınmıştır. Bu şahsiyetler içinde Mevlâna ayrı bir önem taşımaktadır ve son on yılda adeta İslam deyince akla gelen ilk isim olmuştur. Özellikle 2007 yılının Türkiye, İran ve Afganistan’ın yoğun çabalarıyla UNESCO tarafından “Mevlâna Yılı” ilan edilmesiyle birlikte Mevlâna popüler anlamda dünya gündemine oturmuş, herkesin kendi yorumunu katarak anlamaya ve anlatmaya çalıştığı bir kült haline gelmiştir. Bu popülerlik Mevlâna ve İslam açısından hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Olumlu tarafı, Mevlana özelinde bütün dünya ülkelerinde İslam daha çok araştırılmaya, merak edilmeye ve öğrenilmeye başlanmıştır. İslam dininin etki alanının hızla artmasına vesile olan bu gelişme, İslam hakkında yazılan eserlerde (hem bilim çevrelerinde hem de kültürel açıdan) büyük bir artışı beraberinde getirmiştir. Bu ilginin olumsuz tarafı ise; Mevlâna gibi büyük bir mütefekkirin herkesin konuştuğu bir isim haline gelmeye başlaması ile O’nu İslam dairesi dışında başka ideoloji ve anlayışlarla izah etme girişimlerinin hız kazanmasıdır. Allah ve Rasûlüne bağlılığı tartışılmaz olan Mevlâna, bugün popüler kültürün de etkisiyle özellikle (dinler üstü bir ahlak anlayışına sahip) Hümanist bir bakış açısıyla izah edilerek, İslam’la bağı zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Mevlâna’yı güçlü, fikirlerini etkili kılan unsur Allah’a ve Peygamberine olan bağlılığıdır ve kendisinin de ifade ettiği gibi O’nun hayata bakışı İslam’ın temel prensiplerine dayanır. Bizim ele aldığımız irade hürriyeti konusu Mevlâna’nın dünyasında ayrıca ehemmiyet arz etmektedir. Nitekim mütefekkirimizin yaşadığı dönem, Anadolu coğrafyasının işgal ve yağma ile karşı karşıya kaldığı bir dönemdir. Böyle durumlarda halk, çaresizliği kabullenip, bir 2 kurtarıcı arama, Mesih bekleme gibi tavırlar sergileyip cebrî bir kader anlayışına sarılır. İşte böyle bir dönemde Mevlâna, Ehl-i Sünnet akaidini Cebriyeci ve Kaderiyeci eleştirilere karşı muhafaza ederek, talebelerine (“Takdir-i ezel gayrete aşinadır” prensibine dayanarak) gayret ve azmi aşılamıştır. Yedi asır sonra bugün Mevlâna bize insan iradesi konusunda ne söylemektedir? Özgürlük anlayışıyla nasıl bir kulluk modeli sunmaktadır? İnsan nasıl özgürleşir? Kişinin iradesiyle (cüz’î irade) Allah’ın iradesi (ilâhî irade) arasındaki ilişki Mevlana’da nasıl şekillenmektedir? İslam âleminin pasiflik ve kadercilikle itham edildiği bir çağda, İslam’ı Mevlâna üzerinden anlamaya çalışan ve en büyük derdi özgürlük olan dünyamıza büyük mütefekkirimiz neler söyleyebilir? İnsanın aklına, iradesine ne kadar değer verir? Bu tezi hazırlamaktaki bir amacımız da, Mevlâna’nın irade hürriyeti konusunda Maturidî ile fikirlerinin ne kadar benzeştiğini ölçmektir. “Farsça söylesem de aslım Türk’tür” diyen Mevlana’nın, Türklerin Maturîdî oldukları göz önüne alınınca İmam Maturidî ile fikirlerinin benzerliği önem kazanmaktadır. Bu sebeple özellikle Türk toplumunun itikadî esaslarda önder kabul ettiği İmam Maturîdî’nin irade hürriyetine nasıl yaklaştığını, bu konuda nasıl bir sistematik geliştirdiğini incelemeyi uygun gördük. Bir Türk olduğuna inanılan İmam Maturidî’nin itikadî anlayışıyla Türk insanının en çok sahiplendiği ve “gönüller sultanı” diyerek andığı Mevlana’nın kelamî problemlere nasıl yaklaştığını kelam sistematiği içinde araştırdık. Mevlâna’nın bir mutasavvıf olması nedeniyle, ele aldığımız konuların birebir ve sistematik bir ş ekilde eserlerinde incelenmekten ziyade, yeri geldikçe ve konunun ehemmiyetine binaen kaleme alınmış olması karşılaştırma yaparken bizi biraz zorlamıştrır. Mevlâna, (her ne kadar bir kelamcı kadar bu konulara vakıf olsa da aslî hüviyetiyle) bir kelamcı değildir ve başlıklar halinde kelam problemlerini ele almamıştır. Burada, metin analizi yaparak görüşlerini uygun başlıklar altında sunmaya gayret ettik. Diğer taraftan kelam tarihinin en büyük simalarından birisi olan İmam Maturidî’nin eserleriyle birlikte kendisinden sonra gelen Maturidî kelam ekolünü sistematize eden (özellikle Ebu’l-Muîn Nesefî başta olmak üzere) Maturidî Kelamcıların eserlerinden de faydalandık. En son Prof. Bekir Topaloğlu tarafından tahkikli neşri yapılan Tevîlât adlı tefsirinin tercümelerini, Prof. M. Saim Yeprem, Prof. M. Said 3 Yazıcıoğlu, Doç. Dr. Kemal Işık gibi Maturîdî üzerine eser ve makale kaleme almış hocalarımızın tercümeleriyle karşılaştırarak hatalarımızı gidermeye çalıştık. Çalışmamızda Mevlâna’nın (konumuz itibariyle en çok istifade ettiğimiz) Mesnevî adlı eserinin, Konya Mevlana Dergâhı’nda bulunan (1278 tarihli, Konyalı Muhammed b. Abdullah’a ait) orijinal yazma nüsha esas alınarak, Prof. Adnan Karaismailoğlu ve Doç. Dr. Derya Örs tarafından hazırlanan Farsça neşrini esas aldık. Yaptığımız tercümeleri Tahirü’l-Mevlevî, Ahmed Avni Konuk, Veled Çelebi İ zbudak ve en son Şefik Can gibi, Mevlevî üstatları ve Mesnevîhanların tercüme ve ş erhleriyle karşılaştırdık. Bunun yanı sıra Mevlâna ve Mevlevîlik konusundaki (Menâkibu’l-Ârifîn, Risale-i Sipehsalar, Nisabu’l-Mevlevî, Minhacu’l-Fukara gibi) Mevlevîliğin esas kaynakları incelenerek, Mevlâna’nın fikirleri desteklenmiştir. 20. asırda Mevlâna üzerine en değerli çalışmaları yapmış olan ve hazırladığı Mevlâna biyografisi bilim dünyası tarafından en güvenilir kaynak olarak zikredilen Prof. Bedîüzzaman Füruzanfer’in Mevlâna üzerine yapılmış bütün çalışmalara olduğu gibi bizim tezimize de katkısı tartışılmaz niteliktedir. Her iki âlimin görüşleri esas alınarak hazırlanan tezimizde, günümüzde Mevlâna ve Maturîdî üzerine yazılmış kaynaklar araştırılarak irade hürriyeti ile ilgili bahisler, başlıklar halinde tespit edilmiş, kelam eserlerindeki başlıklara uygun olarak tasnif edilmiştir. Karşılaştırmalı değerlendirme yaptığımızda ortaya çıkan bir sonuç vardır ki, o da, bir Eş’ârî müntesibi olduğu ileri sürülen Mevlâna’nın Maturîdî’nin bakış açısına yakın bir görüntü sergilemiş olmasıdır. Bu iddianın ve ortaya konan bu sonucun, bundan sonraki Mevlâna araştırmalarında ufuk açıcı bir hizmet göreceği kanısındayız. Download 1.24 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling