T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
Download 1.24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
Peygamberlik Anlayışı,
s. 94-95 686 Nisa 4/25 687 Âl-i İmran 3/97 688 Bakara 2/286 689 Bakara 2/233 139 işitmeye güç yetirebiliyorlar ne de görebiliyorlardı.” 690 , Hz. Musa’nın (Hızır olarak bilinen) arkadaşının sözü: “Sen benimle beraber olmanın gerektirdiği sabra güç yetiremezsin” 691 , “Gücünüz yettiğince Allah’a karşı saygısızlık göstermekten sakının.” 692 Mutezile’nin “Kulun istitaatı vardır, hem de mükellef tutulurken kudret sahibi olabilmesi için bu istitaat fiilden öncedir” tezine itiraz eden Maturîdiyye’nin “Fiilin vukuu için gerekli kudret (istitaat) fiilden önce değil, fiille beraberdir” 693 ş eklindeki açıklamasının temelinde, fiil için gerekli olan kuıdretin vasfına yönelik bir vurgu bulunmaktadır. 694 Maturîdî’ye göre kudret bir arazdır ve süreklilik arzetmez. Bir de fiillerin kendilerine takaddüm eden sebepler yüzünden gerçekleşememesi bu sebeplerin fiilin gerçekleşeceği anda bulunamayışına bağlıdır. 695 Bu yüzden fiili oluşturan kudret (istitaat) ancak fiille beraber olur. Görüldüğü gibi, Maturîdî’nin irade hürriyeti açısından Mutezile’ye yönelik eleştirileri 696 , Mutezile’nin, Allah’ın her şeyi yaratmadığı, kulun kendi fiilinin yaratıcısı olduğu, istitaatin fiilden önce geldiği şeklindeki görüşlerinden kaynaklanmaktadır. Kulun fiilinin yaratıldığına inandığı için kendisini cebrî olmakla itham eden Mutezile’yi, asıl cebrî düşünceye sahip olmakla itham eden Maturîdî, onları “üstü kapalı cebirci” olmakla suçlar: “Mutezile “İrade fiilin seçiminden ibarettir ve ondan önce bulunur” demiştir. Bu anlayışa göre (bir araz konumunda bulunan) irade (fiilin gerçekleşmesi anında) bulunmamakta ve fiil, oluştuğu sırada failinin irade ve ihtiyarı mevcut olmaksızın gerçekleşmektedir. Çünkü bir önceki zaman birimi içinde mevcut olan irade ortadan kalkmış durumda olup ikinci zaman biriminde mecburiyet pekâlâ gelebilmektedir, mecburiyetin ise iradenin bulunduğu önceki iradeli zaman dilimi halinde gelmesi imkânsızdır. Sonuç olarak kişiye ait 690 Hûd 11/20 691 Kehf 18/67 692 Tegâbun 64/16 693 Sabunî, Maturîdiyye Akaidi, s. 129. 694 “Kula ait olan hâdis kudret bir arazdır, arazın devamıl oluşu ise muhaldir. Eğer kulun kudreti (yapacağı) fiilden önce bulunsaydı (kudret bir araz olduğu ve araz devam vasfı taşımadığı için) fiilin vukuu sırasında mevcud olamayacak ve böylece fiil kudretsiz meydana gelmiş olacaktı. Bir fiilin kudret olmaksızın meydana gelmesi mümkün olsaydı onun aciz (kudretten mahrum) kimseden de sudûr etmesi doğru olurdu, bu ise batıldır.” Sabunî, Maturîdiyye Akaidi,s. 129-30 695 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 333 696 Maturîdî’nin Mutezile’ye bakışı konusunda kapsamlı bir çalışma için bkz: Kıyasettin, Koçoğlu, Maturîdî’nin Mutezile’ye Bakışı , Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri, (İslam Mezhepleri Tarihi) Anabilim Dalı, Ankara 2005. 140 fiilin ihtiyarî olarak değil mecburen (ıztırarî) hâsıl olduğu kanıtlanmıştır; işte cebir belirtisi denilen şey bundan ibarettir. Mutezilîler kişinin Allah dostu veya düşmanı oluşunu, cennete veya cehennemede ebedî kalışını bu fiile bağlamaktadır, vukuu sırasında seçim hakkı ve kudreti olmaksızın, ilahî bir emir veya nehye muhatap bulunmaksızın. Mutezile’nin bu telakkisini inceleyen kimse onu son tahlilde ve tam bir netlik çerçevesinde Cebriyye’nin görüşü olarak teşhis eder. Ne var ki bu Mutezilîler üstü kapalı, ötekilerse samimî cebircilerdir.” 697 Download 1.24 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling