T. C. KÜLTÜr ve turizm bakanliği tüRKİye küLTÜr portali projesi
Download 17.59 Kb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- TÜRK EMPRESYONİSTLER VE SEMBOLİST YORUMLAR Prof. Dr. Kıymet GİRAY
- DIŞAVURUMCU VE YAPISALCI BİÇİMLERE YÖNELİM Prof. Dr. Kıymet GİRAY
- Muhittin Sebati Palto 1929
Kaynak: Arseven, Celal Esat, “Menşeinden Bu Güne Türk Sanatı Tarihi”, C. III, F. II, s.126 Boppe, Auguste, “XIII. Yüzyıl Boğaziçi Ressamları”, (Çev. Nevin Yücel Çelbiş), İstanbul 1998 Boyar, Pertev, “Türk Ressamları”, Ankara 1948 Cezar, Mustafa, “Sanatta Batıya Açılış ve Osman Hamdi Bey”, İstanbul 1971 Cezar, Mustafa, “Devlet Güzel Sanatlar Akademisi 90. Yıl”, İstanbul 1973 Cezar, Mustafa, “Şeker Ahmet Paşa’nın Tertiplediği Resim Sergileri”, İstanbul 1979 Cezar, Mustafa, “Sanatta Batıya Açılış ve Osman Hamdi”, Paris 1995 Çoker, Adnan, “Osman Hamdi ve Sanay-i Nefise Mektebi”, istanbul 1983 Çoker, Adnan, “Fotoğraftan Resim ve Darüşşafakalı Ressamlar”, Yeni Boyut, Ocak 1983. s.4-12 Edhem, Halil, (Çeviri: Gültekin Elibal), “Elvah-ı Nakşiye Koleksiyonu”, İstanbul 1970 Germaner, Semra, “Jean-Léon Géróme”, Yeni Boyut Plastik Sanatlar Dergisi, Yıl:4, S. 30, Mart 1985, s. 15-17 Germaner, Semra, “Jean-Léon Géróme ve Topkapı Sarayı”, Antika Dergisi/The Turkish Journal of Collectable Art, S. 36, Nisan 1988, s. 38-48 Germaner, Semra. “Osmanlı İmparatorluğu’nun Uluslararası Sergilere Katılımı ve Kültürel Sonuçları”, Tarih ve Toplum, S. 95, Kasım 1991, s. 33-40 Germaner, Semra, “Bir Karşılaştırma: Jean-Léon Géróme-Osman Hamdi”, P Sanat Kültür Antika, S. 1, Raffi Portakal Antikacılık Müzayede Organizasyon ve Danışmanlık Aş, Bahar 96, 1996, s. 24-33 Germaner, Semra, “Batı Tarzı Resmin istanbul Yaşamına Katılışı ve Yer Aldığı Ortamlar”, 19. Yüzyıl istanbulunda Sanat Ortamı, (Habitat II’ye Hazırlık Sempozyumu 14-15 Mart 1996 Bildiriler), Sanat Tarihi Derneği Yayını, İstanbul 1996, s.129-137 Germaner, Semra-İnankur Zeynep, “Oryantalistlerin İstanbul’u”, İstanbul 2002, s. 32 Gören, Ahmet Kamil, “Şişli Atölyesi, Viyana Sergisi ve Gerçekleştirilemeyen Berlin Sergisi/The şişli Studio, The Vienna Exhibition and the Proposed Berlin Exhibition”, Türkiyemiz, S. 78, Akbank Kültür Yayınları, Mayıs 1996, s. 50-59 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından: 2: Gustave Boulanger (1824-1888)”, Antik&Dekor, S. 35, İstanbul, Haziran 1996, s. 102-103 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından 3: Fernand-Anne Piestre Cormon (1845-1924)”, Antik&Dekor, S. 36, 1996, s. 70-73 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından 4: Alexandre Cabanel (1823-1889)”, Antik&Dekor, S. 37, Kasım 1996, s. 56-60 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından 5: Jean-Paul Laurens (1838-1921)”, Antik&Dekor, S. 38, Aralık/Ocak 1996, s. 96-101 Gören, Ahmet Kamil, “Tıbbiye’den Ayrılıp Harbiye’ye Geçen ve Buradan Mezun Olan Ressam şeker Ahmet Paşa (1841-1907) ve Sanatta Betimlemeye ilişkin Bir Değerlendirme”, Antik&Dekor, S. 39, şubat 1997, s. 84-92 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Resminde Primitifler ve Darüşşafakalı Ressamlar Sorunu”, Türkiyemiz, S. 81, Akbank Kültür Yayınları, Mayıs 1997, s. 28-41 İnankur, Zeynep, “19. Yüzyılın ikinci Yarısında İstanbul’a Gelen Batılı Sanatçılar”, Osman Hamdi Bey ve Dönemi Sempozyumu, 17-18 Aralık 1992, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1993, s. 75-82 Ortaylı, İlber, “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı”, Hil Yayınevi, İstanbul 1983 Öner, Sema, “Tanzimat Sonrası Osmanlı Saray Çevresinde Resim Sanatı”, Milli Saraylar, 1992, TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Ankara 1992, s. 58-77 Öner, Sema, “Dolmabahçe Sarayı Resim Koleksiyonu’ndaki Yapıtlarıyla Halife Abdülmecid Efendi”, Osman Hamdi Bey ve Dönemi Sempozyumu, 17-18 Aralık 1992, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1993, s. 84-88 Tansuğ, Sezer, “19. Yüzyıl Asker Ressamları, şeker Ahmet Paşa ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi”, Sanat Çevresi, S. 11, İstanbul Eylül 1979, s. 12-14 Tansuğ, Sezer, “Resim Sanatımızda Ortaya Çıkan Yeni Bir Gerçek: 19. Yüzyıl Sonu Foto- Yorumcuları”, Sanat Çevresi, S. 23, İstanbul, Eylül 1980, s. 4-7 Tansuğ, Sezer, “Çağdaş Türk Sanatı”, (1. basım.), Remzi Kitabevi, İstanbul 1986. Haklar (Rights): (Telif ve kullanım hakları ile ilgili bilgiler.) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca hazırlanan tüm içeriğin her türlü ortamda umuma arz yetkisi sınırsız süreyle Kültür Turizm Bakanlığına devredilmiştir. Bakanlık sonraki zamanlarda hazırlanan içerikle ilgili düzeltme, ekleme, silme veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Kaynağı Hazırlayan Konu Editörü Proje Yöneticisi Prof. Dr. Kıymet GİRAY Prof. Dr. Kıymet GİRAY Prof. Dr. Hale KÜNÜÇEN T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ SANAT TARİHİ TÜRK RESİM SANATI TÜRK EMPRESYONİSTLER VE SEMBOLİST YORUMLAR Prof. Dr. Kıymet GİRAY EKİM - 2009 ANKARA 10.2. Türk Empresyonistler ve Sembolist Yorumlar Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dönemi Resim Sanatı, Empresyonizm, Sembolizm, Kent ve Kır Manzaraları, İstanbul Görünümleri Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi’nin 3 Mart 1883 öğrenime açılması çağdaş Türk resim ve heykel sanatının resmi olarak başlaması anlamına gelir. Bu okuldan mezun olan sanatçıların resimleri genellikle Osmanlı mimarisinin anıt yapılarını ayrıntılı bir işçilikle ve realist yorumlarla betimler. Muallim Şevket Bey (1856-1893) Tekezade Sait, Mehmet Agâh Özbulan’ın (?-1946) bu grup arasında yer alır. Osman Asaf’ın (1868-1928), Hoca Ali Rıza’nın sanat anlayışının etkisinde kaldığı gözlemlenir. Şevket Dağ (1876–1944), Türk resmine iç mekân (enteriyör) resimlerini kazandıran bir ressam olarak tanınır. Sanayi Nefise'nin öğrenime başladığı ilk yirmi yedi yıl içinde akademi sekiz öğrenci kuşağını mezun etmesine karşın zor koşullarda toplumla bağlar kurabildikleri için yalnızca bir kaç sanatçı bu dönemi temsil eder. Ancak, 1914 kuşağı olarak tanınan Çallı ve arkadaşları sanatçı kimlikleri ile önemli bir yer kazanmayı başaran sanatçı grubudur. Sanat ve sanatçı tanımın Osmanlı toplumunun yapısına yerleştiren, sanat etkinlikleri düzenli, sistemli programlı etkinlikler haline getirmeyi başaran Çallı grubunun sanat-biçem ilişkileri ve bu bağlamda geliştirdikleri estetik duyarlıkları sanat yapıtlarına dönüştürcektir. Sanayi-i Nefise’nin ilk mezunları, sanat anlayışlarına imgesel manzara resminin uzantısının izlerini taşıyan akademik duyarlık katmakla, Natüralizm, Romantizm ve Oryantalizm esinleriyle yetinirken Çallı ve arkadaşları, farklı değerlere yönelerek yenilik, yenileşme arayışına girişirler. Dönemin sanat akımlarının anlamını ve görsel alımlanmaları üzerinde düşünmeye ve yöntemler geliştirmeye yönelirler. Bu bağlamda, 1910–1914 yılları arasında katıldıkları Paris öğretimi Çallı Grubu’nun sanatçıları, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’nin ardından gittikleri Paris’te Fernand-Anne Piestre Cormon (1845-1924) akademik öğreniminde uzmanlık dönemlerini geçirmelerine karşın empresyonist hareketin niteliklerini benimseyen, uygulamaya geçiren biçemlere yönelmeleri ilgi çekicidir. Çallı grubu içinde yer alan sanatçıların Paris dönüşlerinde paletleri ışıklanacak ve renklenerek yeni anlatımlara açılacaktır. Bu ışık ve renk oyunları, izlenimci kuramın izlerini taşımasına karşın öznel yorumlarla empresyonist ressamların örneklerden ayıracak hem de kendi aralarında farklılıklar yaratacaktır. Önemlisi, Türk resmi Çallı Grubu ile Türk resmini yalnızca manzara konusu çevresine sıkışmış, romantik temalar taşıyan niteliğinden kurtaracak, kent yaşamının, İstanbul’un sokaklarına, sahillerine, balo salonlarına ve hatta ev mekanlarının doğal yaşam kesitlerine taşıyacaktır. Kapalı atölyelerin sınırlarını aşarak kentin semtlerine sokaklarına, sahillerine çıkacak ve yaşamın içine katılarak resimler hayatın resmini üreteceklerdir. Sırtlarında boya kutusu ellerinde sehpaları ile İstanbul sokakları ve tepelerinden ışığın doğa kesitleri ve kent görünümleri üzerinde yarattığı değişimlerin peşine düşeceklerdir. Paris’te kaldıkları süreç içinde edindikleri bilgilenmeler ve kazandıkları deneyimler, bu kuşağın paletlerinin ışıklanmasını ve renklenmesini sağlayacaktır. Paletlerine yansıyan ışık ve renk oyunları, Empresyonist kuramın izlerini taşımasına karşın öznel yorumlarla bu sanatçıları hem Batılı örneklerden ayıracak hem de kendi aralarında da farklı yorumların gelişmesine olanak sağlayacaktır. Doğayı ışık değişimlerinin yarattığı görsel etkilerle yorumlamak konusunda kararlı bir duyarlık taşıyan empresyonizmin ve sembolizminin öznel yorumları, Osmanlı gençlerinin paletinde özgün yorumlar bulacaktır. Bu bağlamda, İbrahim Çallı, Namık İsmail, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Meşrutiyet dönemi sanatına yeni görüşler kazandıracaklardır. Avni Lifij farklıdır. Onu farklı kılan Jacques-Louis David’den (1748 –1825)yola çıkarak klasisiszmi çözümlemesi, 19 yüzyıl sonlarında Farnsa, Belçike ve Avusturya’yı etkisine alan Charles Baudelaire ve onun Fransızcaya övgülerle çevrilerini yaptığı Edgar Allan Poe şiirleriyle anlam kazanan, estetik doktirinleri, 1860/1970 yılları arasında Stephane Mallarmé ve Paul Verlaine tarafından yazılan, 1880 sonrasında estetik anlamda son biçimi Jean Moréas tarafından kesinleşen Sembolism üzerinde yoğunlaşmasından kaynaklanır. Foto.1. Hüseyin Avni Lifij Karagün 1923 TÜYB 93x118 Foto:2. Namık İsmail Tifüs, 1917 TÜYB130 x 170 cm. Ankara Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu Foto:3. İbrahim Çallı Zeybekler. TÜYB Ankara Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu Foto:5. Nazmi Ziya Güran Taksim Meydanı 1935 TÜYB73 x 93 cm. Foto:6. Hikmet Onat-Hamdi Efendi Bağından Rumeli Hisarı Üstü-TÜYB 78x117cm. Ziraat bankası Koleksiyonu Kaynak: Giray, Kıymet, Hikmet Onat, Yapı Kredi Yayınları, Türk Ressamları Dizisi: 5, İstanbul1995. Giray, Kıymet, Çallı ve Atölyesi, Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları Sanat Dizisi: 56 (2. Baskı), İstanbul Giray, Kıymet, İş Bankası Koleksiyonu, Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları Sanat Dizisi: 51 Kıymet Giray, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Örnekleriyle Manzara, Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları Sanat Dizisi İstanbul 2000 Kıymet Giray, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonundan Seçmeler”, İstanbul 2002 Gönenç, Turgay, “Nazmi Ziya'nın Dört Resmi ya da Paris İstanbul”, Sanat Çevresi, S. 85, Kasım 1985, s. 11 Gören, Ahmet Kamil, “Avni Lifij”, Türkiye’de Sanat, S. 2, İstanbul, Ocak-şubat 1992, s. 25- 27 Gören, Ahmet Kamil, “Ustaların Ustası: Cormon”, Sanatsal Mozaik, S. 1, İstanbul, Eylül 1995, s. 70-75 Haklar (Rights): (Telif ve kullanım hakları ile ilgili bilgiler.) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca hazırlanan tüm içeriğin her türlü ortamda umuma arz yetkisi sınırsız süreyle Kültür Turizm Bakanlığına devredilmiştir. Bakanlık sonraki zamanlarda hazırlanan içerikle ilgili düzeltme, ekleme, silme veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Kaynağı Hazırlayan Konu Editörü Proje Yöneticisi Prof.Dr.Kıymet GİRAY Prof.Dr. Kıymet GİRAY T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ TÜRK RESİM SANATI DIŞAVURUMCU VE YAPISALCI BİÇİMLERE YÖNELİM Prof. Dr. Kıymet GİRAY Ekim 2009 ANKARA 10.3. Dışavurumcu ve Yapısalcı Biçimlere Yönelim Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet Dönemi Türk Resim Sanatı, Hoffman Okulu, Müstak,l Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği, Ekspresyonizm. Art Deco, Kübizm, Yeni Gerçekçilik, Cezanne. Türk resim sanatının gelişim çizgisinde en önemli atılım Cumhuriyet’in kuruluşu ve onu takip eden on yıl içinde gerçekleşir. Türk sanatı tarihini belirleyen kaynaklarda genellikle Türk resminin modern döneminin başlangıcı olarak gösterilen bu dönem, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarının getirdiği çağdaşlaşma programı içinde sanat ve kültür alanlarında kalkınmayı hedef alır ve gerçekleştirir. 1928 yılında yurda dönen gençler Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği adı altında birleşirler. Genç ressamlar Cumhuriyet’in kendilerine öğrenim olanağı sağlamasının öneminin bilincindedirler ve yurda dönüşlerinde ilk sergilerini 15 Nisan 1929’da Ankara’da Etnografya Müzesi salonlarında açarak, gelişmeleri için çaba harcayan Cumhuriyet döneminin düşünce ortamına katılırlar. Ali Çelebi ve Zeki Kocamemi, Almanya’da Hofmann öğretisinden geçerek istanbul’a 1927 yılında döner. Galatasaray Sergisi ve hemen arkasından Ankara’da Nisan ayında açılan Genç Sanatçılar Sergisi ve bunu izleyen istanbul’da Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği sergilerine katılan bu iki sanatçı Türk resminde bir devrim yaratır. Açılan sergiler, Ali Çelebi, Zeki Kocamemi, Mahmut Cûda, Hale Asaf, Cevat Dereli, Nurullah Berk, Refik Epikman, Şeref Akdik, Fahrettin Arkunlar, Muhittin Sebati’nin biçim, hacim, desen, mekân ve konstrüksiyona önem veren resimlerin ve Hadi Bara gibi heykel sanatçılarının yontuların sanatımıza kattığı önemi pekiştirirler. Ressamlar, kırık ve kesik çizgiler, oylumsal figür anlayışı, güçlü ve sert leke dengesi, alışılmadık kompozisyonlarla karşı karşıya kalırlar. Hofmann Okulu öğretilerinin dünya sanatına kazandırdığı, önce figüratif ekspresyonları daha sonra da soyut ekspresyonlara dönük anlatımları ele alan çağdaş biçem arayışları, Türk ressamlarına kadar ulaşır. izlendiği gibi, bu bağ Ali Avni Çelebi ve Zeki Kocamemi ile başlar. Resim sanatında ekspresyonun anlamını çözümleyen ve figüratif anlatımlarda ifadeyi kurgulamak ve pekiştirmek için figürsel deformasyonların önemini benimseyen bu iki usta ressam, bu yıllarda yaptıkları resimlerle Türk ressamlarına yeni bir ufuk açarlar. Bu izin peşinden Mahmut Cûda ve arkasından da Cemal Tollu, Hofmann okulunun yolunu tutarlar. Ali Çelebi ve Zeki Kocamemi’nin biçim bozma, mekan yaratma, ekspresyonla anlatımı vurucu kılma eylemleri çağdaşlarını yakından etkilemekle kalmayacak, özgür ve özgün tavırları Türk resminde cesur atılımlar olacaktır. Bu cesaret gösterisi, ardıl sanatçıların ufkunu ve atılım gücünü pekiştirecektir. Sanatçılar, sanatın yalnızca ve yalnızca özgür düşüncelerin ürünü olduğu gerçeğini kavrayacaklardır. Bu sanıldığı kadar kolay ve çabuk geçilen bir aşama olmayacak, ancak kararlı atılımların Türk sanatına yön vermesi yavaş yavaş gerçekleşmeye başlayacaktır. Bu öğreti özellikle Hofmann Okulu ve Almanya’nın Ekspresyonist sanatçılarının ürünlerinin tanınması ve Cezanne’ın sanat görüşlerini ortaya koyan resimlerinden haberdar olunması aşamasında yeni anlamlar kazanmaya başlayacaktır. Bir başka söyleşiyle, sanatçılar deformasyonun anlatıma kazandırdığı değerlerle ve Cezanne’ın leke ve lokal tonların dağılımı, Kübizm (Cubism) öğretisinin araştırmalarıyla tanışacak, ifadenin resimsel anlatımdaki önemini fark edeceklerdir. Türk sanatçıları konstrüksiyon, kontrpuan, modülasyon ve deformasyonun sanata yansımasına tanık olacaklar ve bu uyarlamalara katılma çabası verirken Cezanne’nin ve Hofmann Okulu’nun analitik öğretilerini çözümleyip kurgusal ve yapısal eylemlere yönelen sanat anlayışlarına uyarlama çabası içinde olacaklardır. 1928 yılında bu sanatçıların arasına Art Déco esinleriyle Hale Asaf katılır. Hale Asaf’ın geometrik çizgi ve leke anlayışıyla yaptığı resimler ve Muhittin Sebati’nin rengin görsel etkisi yerine formun biçimsel etkisini vurgulayan natürmortları atılımın ayak sesleri olarak yükselir. Özellikle Yeni Gerçekçilik içinde yaşam bulan düşünceler arasında farklı olan iki ayrı görüşe katılan örnekler vermeye başlayacaklardır. Seçme, süzme, düzeltme ve yerleştirme ressamın özgün anlatımını belirleyen değerleri belirleyerek resme dönüşecektir. Mahmut Cûda’nın yapıtlarında ve bir anlamda da Şeref Akdik resimlerinde çok açık olarak beliren bu anlatım dönemin ressamları arasında ayrımlı değerlerle varlığını koruyacaktır. Bu aşamada resim yapmanın üslupsal yorumlar yaratmak olduğunun bilincine varacaklar ve çevrelerini, doğa kesitlerlerini ve yaşadıkları kentleri bu bakış açısından tuvale aktarmaya yöneleceklerdir. Foto:1. Hale Asaf Otoportre, 1928, Paris TÜYB.64 x 58 cm. Foto:2. Ali Çelebi Yaralı Asker TÜYB 100x50cm Foto:3 Mahmut Cûda Çiçekler.1957 Duralit Üzerine Yağlıboya 7x55cm Foto: 4. Muhittin Sebati Palto 1929.TÜYB.62 x 74 cm. Foto:5. Cevat Dereli Oy Oy Eminem TÜYB 98.00 x 88.00 cm. Kaynak: Giray, Kıymet, Mahmut Cûda Yaşamı ve Sanatı, T. iş Bankası Türk Ressamları Dizisi 3, Ankara 1982 Giray, Kıymet, “Cevat Dereli ve Sanatı”, Türkiye'de Sanat, Mart-Nisan 1983, s.37-39 Giray, Kıymet, “Hale Asaf’ın Yaşamı ve Sanatı Üzerine”, Yeni Boyut, S. 2/16, Ekim 1983, s. 24-25 Giray, Kıymet, “Ali Avni Çelebi’nin Türk Resim Sanatındaki Yeri”, Halkbank Sanat Galerisi Kataloğu, şubat 1992, s. 2-7 Giray, Kıymet, “Cevat Dereli ve Cemal Tollu’nun Sanatında Kesişen ve Ayrılan Özellikler”, Kültür ve Sanat, S. 13. 4 Mart 1992, s. 53-65 Giray, Kıymet, “Yaşamın Hızını Yakalayan Usta Sanatçı: Ali Avni Çelebi”, Sanat Çevresi, S.161, Mart 1992, s.36-38 Giray, Kıymet, “Türk Resminde Müstakiller”, Türkiyemiz, Akbank Kültür ve Sanat Dergisi, S. 71, Ocak 1994, s. 4-17 Giray, Kıymet, “Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği”, Sanat: 3, Kültür Bakanlığı Yayını, Kasım 1993, s. 38 Giray, Kıymet, Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği, İstanbul 1997 Giray, Kıymet, Şeref Kamil Akdik’in Fırçasından istanbul, Artist 2000, 10. İstanbul Sanat Fuarı 10-15 Ekim 2000, Türkiye İş Bankası şeref Kamil Akdik Sergisi Kataloğu Giray, Kıymet, Cevat Dereli, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, Kasım 2000 İstanbul (Yapı Kredi Kazım Taşkent Sergi Salonu 15 Kasım 2000-8 Aralık 2000 Cevat Dereli Sergisi kapsamında hazırlanan kitap) Giray, Kıymet, Refik Epikman, T.C. Merkez Bankası 12 Nisan- 3 Mayıs Sergi Kitabı, Ankara 2001. Giray Kıymet, Mahmut Cûda, İstanbul 2002 Giray Kıymet., Cumhuriyet’in İlk Ressamları İstanbul. 2004 Giray Kıymet., Ali Çelebi. İstanbul 2007 Haklar (Rights): (Telif ve kullanım hakları ile ilgili bilgiler.) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca hazırlanan tüm içeriğin her türlü ortamda umuma arz yetkisi sınırsız süreyle Kültür Turizm Bakanlığına devredilmiştir. Bakanlık sonraki zamanlarda hazırlanan içerikle ilgili düzeltme, ekleme, silme veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Kaynağı Hazırlayan Konu Editörü Proje Yöneticisi Prof. Dr. Kıymet GİRAY Prof.Dr. Kıymet GİRAY Prof.Dr. Hale KÜNÜÇEN |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling