Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
pazarı, Silopi, Darende, Kaynarca, Kelkit, Bodrum, Çifteler, Kemalpaşa
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
pazarı, Silopi, Darende, Kaynarca, Kelkit, Bodrum, Çifteler, Kemalpaşa, Ortaköy, Domaniç, Mercan. 422 Yazıda Tonguç’tan yola çıkılarak; Türkiye’nin bir köylü toplum olduğu, köyün ve köylünün eğitim yoluyla canlandırılması gerektiğinden bahis- le konu Oblomovculuğa getirilir. (İvan Gonçarov’un Oblomov adlı ese- ri) Şöyle denilir; “Rusya üç ihtilal geçirdi, gene Oblomovlar kaldı. Çünkü Oblomov’lar yalnız derebeyleri, köylüler, aydınlar arasında değil; işçiler, komutanlar arasında da vardır. Toplantılarda, komisyonlarda nasıl çalışıl- dığına bakınız eski Oblomov’un içimizde olduğunu görürsünüz. Onu adam etmek için daha çok zaman yıkamak, temizlemek, sarmak, dövmek gere- kecektir.” 423 Koç’un baz aldığı değerlendirme Yedinci Sanat Dergisi’nin “Bütün Zaman- ların En iyi On Türk Filmi” üstüne yaptığı soruşturmanın sonuçlarıdır. Bel- ge olması açısından bu 10 film şunlar; 1- Umut (Y. Güney), 2- Üç Arkadaş (M. Ün), 3- Susuz Yaz (M. Erksan), 4- Hudutların Kanunu (L. Akad), 5- Yı- lanların Öcü (M. Erksan), 6- Beyaz Mendil (L. Akad), 7- Ağıt (Y. Güney), 8- Kanun Namına (l. Akad), 9- Gurbet Kuşları (H. Refiğ), 10- Kızılırmak-Ka- rakoyun (L. Akad) 424 Yeni kurulan 14 şube şunlardır: Ayvacık, Sivrihisar,Çalköy, Tomarza, iliç, Eğridir, Tekman, Araban, Kıbrısçık, Gerger, Çamlıhemşin, Akçakale, Po- zantı, Gediz. Böylece TÖB-DER’in şube sayısı 560’a ulaşmıştır. (İ.A) 425 Seminer konuları ve seminerleri veren kişileri buraya almayı faydalı bul- duk; Bağımsızlık-Kıbrıs ve Dış Politika (Ali Sirmen), Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme Sorunu (Nazım Bayata), Cumhuriyet Dönemi Şiirimiz (Cemal Süreya), Diyalektik ve Tarihi Materyalizm (Seyhan Erdoğdu), Türkiye’de 213 Fiyat ve Ücret Hareketleri ve Doğurduğu Sorunlar (Prf.Dr. Sadun Aren), Türkiye ve Ortak Pazar (Tevfik Çavdar), Türkiye’de Sanatın İşlevi (Fakir
Halk Sağlığının Geçerliliği (İcen Bötücene), Ankara’nın Eğitim Sorunları ve Çözüm Yolları (Musa Eroğlu), Romanımızda Toplumsal Sorunlar (Vecihi
426 Savcılıkta öğretmenlere yöneltilen sorular şöyle; “Ankara Birlik Tiyatro- su’nu biz arayıp bulamıyoruz da siz nereden buluyorsunuz? Kara Düzen adlı oyunda aşırı sol propagandası yapmışsınız? Öğrencileri Milliyetçi Öğ- retmenlere karşı kışkırtıyormuşsunuz? Zabıt adlı bir eser oynatacakmışsı- nız, oynattınız mı?, Aşırı sol propagandası yapıyormuşsunuz?” 427 Malatya şubesi bildirisinde ülke ve özlük sorunlarına yönelik 8 maddelik bir talep listesi de bulunuyor. 428 Genel Başkanın TRT radyolarında 21.11.1974 tarihinde yaptığı söyleşinin metni.
429 Bu yazının bazı cümlelerini buraya aktarmayı faydalı buluyoruz; “TÖB- DER üyesi öğretmenler bu kadarcık maaşla kime hizmet edeceğim de- memelidir. Böyle derse işbirlikçilerin, sömürgecilerin işlerini kolaylaş- tırmış olur. (…) Halkımız için pek çok özveride bulunmamız gerekecek. (…) Ford Vakfı, Rockfeller Vakfı, Florida üniversitesi Türkiye’ye hayır için yardım etmezler. Fen Lisesi’nin (Ankara Fen Lisesi-İ.Aydın) laboratuvar masraflarını Ford Vakfı boşuna karşılamaz. Florida Üniversitesi’nin Fen Lisesi’nin kuruluşuyla ilgili her türlü organizasyonu üzerine alması kara- gözümüz için değildir. Ölümünde bayrakları yarıya indirdiğimiz J.F. Ken- nedy, Barış Gönüllüleri buluşunu iyiliğimiz için değil, Amerikan sevgisi yaratmak için ortaya atmıştı….” 430 Yazı EMO’nun Aydınlığa Doğru Dergisinden alınmıştır. 431 Kurtboğan, Mustafa Balel’in Yar Yayınlarınca 1974’te yayınlanan öykü ki- tabıdır. Emre Bodur bu öykü kitabını değerlendirmektedir. 432 Japon öğretmenlerinin grev hakkı almak için NIKKYOSO (Japon Öğret- menler Birliği) öncülüğünde başlattığı mücadeleyi ILO ve FİSE’de destek- leme kararı almıştır. Japon öğretmenlere karşı uygulanan baskıları protes- to etmek için Demokratik Alman Cumhuriyeti Eğitim ve Öğretim Birliği, Tüm Hindistan İlk ve Ortaokul Öğretmenleri Birlikleri Federasyonu, Tüm Bengaldeş Öğretmenler Birliği, Suriye Arap Cumhuriyeti Öğretmenler Birliği, Meksika Ulusal Öğretmenler Birliği, Bengaldeş Kolej Öğretmen- leri Birliği eylem yapmışlardır. 433 Yazının taşıdığı başlıkla yazıda anlatılanlar arasında bağlantı bulunmadı- ğından yazının bazı bölümlerini aktarmayı gerekli görmedik. 434 Bu başlık çok dikkat çekicidir. Çünkü TÖB-DER’in kuruluşundan bu yana ilk kez bir kadın üye (Şenyıl Koray) Kağızman’da şube başkanı olmuştur.
214 TÖB-DER’in genel merkez yöneticilerinin içinde rastladığım kadarıyla (o da GYK’da) bir kadın üye görev yapmıştır. Bu durum o dönemin koşulla- rı içinde üzerinde araştırma yapılması gereken bir konudur. TÖB-DER ‘in binlerce kadın üyesi olmasına rağmen, yönetim bağlamında “bir erkekler örgütü” olduğu görülür. (Bu arada haksızlık etmemek adına Çalköy şube- sinde Fatma Ünal yazmanlık görevinde, Eşme’de Hatice Yaşar yönetim kurulu üyeliğinde, Çaycuma’da Gülten Özyurt yazmanlık görevinde, Bis- mil’de Kezban Kartal yönetim kurulu üyeliğinde, Çameli’nde Sultan Boz- taş yönetim kurulu üyeliğinde, Saruhanlı’da Suna Altınöz yönetim kurulu üyeliğinde, Fındıklı’da Ayşe Yalnızoğlu yönetim kurulu üyeliğinde görev almışlardır. Adlarını sayamadığım veya dikkatimden kaçmış olması nede- niyle atlamış olabileceğim kadın yöneticiler beni bağışlasınlar.) 435 Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği (ADYÖD), 4.12.1974 günü polis tarafından basılmış, 162 öğrenci tutuklanmak üzere Sıkıyönetim 2 nolu mahkemeye sevk edilmiş, öğrencilerin tutuklanması talebini redde- den mahkeme, 162 öğrenciyi serbest bırakmış ancak Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 10.12.1974’te ADYÖD’ün faaliyetlerini süresiz olarak durdur- muş ve derneği mühürlemiştir. 436 Mehmet Koç, Julius Fuçik’in Oda yayınlarından çıkan ünlü kitabı Darağa- cından Notlar’ı değerlendirmiş. 437 Yılmaz Elmas yazısında “Bu güne kadar bütünlüğünü koruyabilmiş olan
görüşlerini dile getir- miştir. 438 Ali Çiçekli’nin bu yazısı, TÖB-DER MYK üyesi ve Genel Başkan yardımcısı Cemil Çakır’ın Bültenin 81.sayısında yayınlanan “Kıbrıs ve Emperyalizm” adlı yazısına ve bir şubenin bülteninde yayınlanan bir yazıya bir eleştiri ve cevap (hatta haddini bildirme) niteliğindedir. Bilindiği gibi TÖB-DER Genel Merkez Yönetimi Kıbrıs Çıkarmasına tam destek vermişti. Ancak sonra- dan TÖB-DER içindeki bazı gruplar “Kıbrıs Barış Harekatı”nı “Kıbrıs’ın İş- gali” olarak nitelendirmişlerdir. Örneğin TÖB-DER İstanbul Şubesinin Eylül 1974’de çıkan bülteninde Mehmet Arıcan imzalı yazıda şöyle denilmekte- dir: “Adanın ikiye ayrılması işleminin bu kardeşliği düşmanlığa dönüştüre- bilecek bir emperyalist istemdir. Kıbrıs’taki halkların birbirine kırdırılması, Birinci Dünya Savaşı’nda Anadolu’da yaşayan halkların birbirine boğazla- tılmasıyla benzerlik göstermektedir” denilmektedir. (İlke Dergisi sayı 10, Ekim 1974) 215
Bu konuda Genel Başkan Ali Bozkurt, “12’den 12’ye Anılar” kitabının 2.cil- dinde şunları söylemektedir: “Emperyalist Parmağı yazısının yayınlan- masından sonra Merkez Yürütme Kurulumuz tamamen 5-4 ikiye ayrıldı. (daha önce de 80.sayıdaki Başyazı’dan dolayı bölünmüştü İ.Aydın) Ola- ğanüstü genel kurula kadar da aynen kaldı. Artık huzurlu ve verimli çalış- ma ortamını kaybetmiştik. O ayrılık, TÖB-DER’in yıkılmasını hazırlayan en önemli dönüşüm noktasıdır.” (Ali Bozkurt, 12’den 12’ye Anılar c.2, s.148. Eğitim Sen Yay. 2000) 439 Ali Bozkurt, 12’den 12’ye…s,149-154 1975 217 TÖB-DER BÜLTENİ TOPLATILIP İMHA EDİLİYOR TÖB-DER Bülteni’nin 1.1.1975 tarihli 88 sayısı, toplatılan ve imha edilen 87.sayı ile yeni basılan 88.sayının toplamıdır. Yani iki sayı bir aradadır, ancak Ali Çiçekli’nin yazısı çıkartılmıştır. Bültenin 24 sayfa olan hacmi, iki sayı bir arada olduğundan 30 sayfaya çıkartılmıştır. 87.sayıdaki manşet ve başyazı aynı kalırken ön sayfada “Zorunlu Bir Açıklama” yazısıyla ya- şanan gelişmeler üyelere anlatılmaya çalışılmıştır. Açıklamanın bazı bö- lümlerini aktarmayı faydalı buluyoruz;
218 Olağanüstü toplanan yönetim kurulumuz 19 ve 25 Aralık günleri aldığı kararlarla 87 sayılı Bültenin toplatılmasını, Yönetim Müdürü Nazım Ba- yata’nın görevine son verilmesini kararlaştırmıştır. (…) Karşı olduğumuz tavır, kişilerin kendini örgütün üstünde görmeleri ve kişisel görüşlerini örgüte egemen kılmaya çalışmalarınadır. (…) örgü- tümüzün birliğini ve bütünlüğünü bozmaya, parçalamaya, örgütümüze bir fraksiyonu egemen kılmaya yönelik her türlü tavrın karşısında olmayı temel bir görev sayıyoruz. Merkez Yürütme Kurulu” Bültenin 9. sayfasında ise bu gelişmelerin yaşanmasına konu olan 38 ve 39 sayılı kararlar ile bu kararlara karşı oy kullananların gerekçesi açık ola- rak yer almaktadır. 440
12.sayfada Dinçay Peker imzalı “Apartman”, 13 ve 14.sayfalarda Binali Seferoğlu imzalı “Öğretmenin Özlük Sorunu” başlıklı yazı bulunmaktadır ki bu yazılar 87.sayıdan çıkartılan yazıların yerine yeni bültene konulan yazılardır. 88 sayılı Bülten’e yeni konulan yazılardan biri “Öğretmenler
şıyor.
87 ve 88 sayılı bültenlerin her ikisinin de arka kapağında “Yeni Bir Ame- rikan Yardımı” başlıklı bir yazı bulunmaktadır. Bu yazıda şu bilgilere yer verilmektedir: “ABD ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında Uluslar arası Kalkınma Teşkilatı (AID) aracılığıyla 26 Haziran 1974 tarihinde bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmayla ABD, Türk iş adamlarının kurduğu Türk Eğitim Vakfı’na 60 bin dolarlık (850 bin lira) bağışta bulunmuştur.”
Mektuptan kısa bir bölümü buraya aktarıyoruz: “Sayın Cumhurbaşkanım, son günlerde hangi amaçla düzenlendiğini halkımızın açıkça anlamaya başladığı bir takım olaylar hem yurttaşları- mızı, hem de ülkemiz öğretmenlerinin 80 bininden çoğunu çatısı altında toplamış bulunan TÖB-DER’i ilgilendirecek boyutlara ulaşmıştır. (…) Öğ- 219 retmenler de birçok yerde saldırıya uğramakta hatta öğrencilerinin gözü önünde dayak yemektedir. (…) Olup bitenler karşısındaki kaygılarımızı bir kez de TÖB-DER eliyle devletimizin en üst görevlisi olmanızdan dolayı size iletmeyi gerekli gördüm. (…) Saygılarımla. Ali Bozkurt” 441
konulmuş. Bu yazıda öğretmenlerin kamu personeli içinde en önemli meslek grubu olduğu, ekonomik durumlarının kötü olduğu, grev ve top- lu sözleşme yetkisinin olduğu bir sendikaya ihtiyaç duyulduğu, kurulacak sendikanın patron yanlısı bir sarı sendika olmaması gerektiği anlatılmak- tadır. 2.sayfada “Yeni Kurulan Şubelerimiz” başlığıyla kurulan 15 şubenin ad- ları ve kurucuları sıralanmaktadır. 442
“Şubelerimizden Haberler” başlıklı sayfalarda göze çarpan bazı haber- ler şöyle; “Kartal şubemizin çalışmaları” 443 , “Besni Şubemiz Seminer ve Konserler Düzenliyor”, “Ulukışla’da Devrimci Gençlik, TÖB-DER’in ya- nında olduğunu açıkladı”, “İzmir Yükseköğrenim ve Kültür Derneği faşist baskı ve saldırıları kınayan bir bildiri yayınladı” 4 ve 5.sayfada TÖB-DER Araştırma Bürosu imzalı “Ekonomik Bunalım ve Baskının Yoğunlaşması” bir yazı yayınlanmıştır. TÖB-DER Yönetim Kurulu üyesi Nevvare Saraç’ın “Nasıl Bir öğretmen?” başlıklı yazısı da bültenin 6-7 ve 8. sayfasını süslüyor. Ali Okur “Örnek Bir Girişim” başlıklı yazısında Tüm İktisatçılar Birliği (TİB)’nin çalışma- larını anlatıyor. “Hukuk Köşesi”nde Av. Halit Çelenk’in hazırladığı “De- mokrasi Mücadelesi” başlıklı yazı bulunuyor. “Eğitim Köşesi”nde “Ka- pitalizmden Emperyalizme-II” yazısı yayınlanmış. 14 ve 15. sayfalarda “Diyarbakır-Mardin-Siirt Şubelerinin Ortak Bildirisi” yer almaktadır. Bültenin diğer sayfaları fazlaca üzerinde durulmayacak haberlerle dolu. 24.sayfada ise “Diyarbakır’da Binlerce Öğretmen Yürüdü” başlıklı haber fotoğraflı olarak yerini almış. Taşınan pankartların birinde “Faşizme ve Kıyıcı Yönetime Karşı Sessiz Yürüyüş” yazısı okunmaktadır. Bu yürüyü- şün yazısından öğrendiğimize göre, 3 binin üzerinde öğretmen saat 13’te yürüyüşe başlamış, saat 15’te son durak olan Atatürk Meydanı’na ulaşan kitle Devrim şehitleri için saygı duruşu yapmış, İstiklal Marşı’nı söyledik- 220 ten sonra “Devrim Andı” içmiştir. Yürüyüşe Sosyal İş, Harb İş, Genel İş, Tümtis, Oleyis, Devrimci Diyarbakır Yüksek Öğrenim ve Kültür Derneği gibi kuruluşlar da destek vermişlerdir. 1.2.1975 tarihli 90 numaralı Bülten öncekilerden hacim yönünden fark- lıdır ve 32 sayfadır. 444 Bültenin manşetinde “TÖB-DER Yönetim Kurulu Toplandı” haberi bulunuyor. Haberde özetle şu bilgiler yer almaktadır; TÖB-DER EYLEM KARARI ALIYOR “TÖB-DER Yönetim Kurulu ve Bölge Temsilcileri 18 Ocak 1975 günü topla- nıp çalışmalarını aralıksız olarak 23 Ocak 1975 akşamına dek sürdürmüş- tür. 6 gün aralıksız süren toplantıların ağırlık noktasının; sürekli olarak artan hayat pahalılığı karşısında öğretmenlerin ve emeğiyle geçinmek durumunda olan tüm çalışanların içine düşürüldüğü geçim sıkıntısı, ör- güt içi sorunlarla, ekonomik-demokratik sorunlar ve faşizan baskılar teş- kil etmiştir. (…) Yönetim Kurulumuz, hayat pahalılığı karşısında yaşam koşullarımızın düzeltilmesini, özlük sorunlarımızın ve toplu sözleşmeli, grevli sendikal haklarımızın alınmasındaki isteklerimizi, bu yoldaki mü- cadele kararlılığımızı kamuoyuna duyurmak ve faşist baskıları protesto etmek amacıyla 15 Şubat 1975 Cumartesi günü saat 14’te 67 ilimizde kapalı salon toplantıları ve 16 Şubat 1975 Pazar günü saat 13’te İstanbul ve İzmir il merkezlerinde birer sessiz yürüyüş yapılmasına karar verdi.” 445
TÖB-DER’in almış olduğu bu eylem kararından sonra sağ eğilimli gazete- lerde TÖB-DER aleyhine yazılar yayınlanmaya başlayacaktır. Bu gelişme TÖB-DER’in günlük gazetelerde yer bulmasının da önünü açacaktır. “Başyazı”nın başlığı ise “Siyasal Partiler ve TÖB-DER”. TÖB-DER Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan bu yazının bazı bölümlerini özet olarak bu- raya aktarmayı faydalı buluyoruz.
TÖB-DER “İLERİCİ VE DEVRİMCİ ÖĞRETMENLERİN ÖRGÜTÜDÜR”
rasi ve sosyalizm mücadeleleri çağıdır. (…) 221 Bizler dünyamızda ve ülkemizde olup bitenleri öğrenmek, sorunlara ka- palı kalmamak zorundayız. (…) tarihin ve ülke koşullarının kendisine yük- lemiş olduğu sorumluluğun bilincine varmış öğretmenlerin örgütü olan TÖB-DER’in yeri, kuşkusuz ki sömürülen sınıf ve tabakaların yanıdır. (…) Tarih boyunca ileriye doğru mücadelesinde halkların dinamosu, moto- ru devrimci partiler, aydınlar ve demokratik örgütler olmuştur. Burada önemle belirtelim ki, bu tarihsel görevi yerine getirirken öğretmenlerin demokratik meslek örgütleri kendilerini hiçbir zaman parti yerine koy- mayacaktır. Çünkü devrimci hareketin yakın ve uzak hedeflerine varacak uğraşı biçimlerini saptamak demokratik meslek örgütlerinin görevi de- ğildir. (…) Aramızda dünya ve yurt sorunlarını yorumlamada, çözüm yolları öner- mede görüş ayrılıkları olabilir. Asıl yanlış olan demokratik meslek örgü- tü olma niteliğimizi unutarak aramızdaki görüş ayrılıklarından herhangi birini örgüt yönetiminde egemen kılmaya çalışmaktır. İlerici ve devrimci öğretmenlerin örgütü olan TÖB-DER,(…) bir meslek örgütüdür. (…) Biz öğretmenlerin ve örgütümüz TÖB-DER’in Türkiye içindeki yerini de- mokratik kuruluşlarla siyasal partiler karşısındaki tavrını böyle değerlen- diriyoruz. (…)” Bültenin 2. sayfasında 42 il ve ilçede düzenlenecek olan Bölge Seminer- leri programı bulunmaktadır. 3.sayfada “Sendika Hakkını Almak İçin Gö-
da Faşist Tertipler”, “Mersin Şubemizin Çalışmaları” 446 , “Besni Şubemizin Engellenen Çalışmaları” 447
, “Adilcevaz Şubemize Saldırı.” 7.sayfada “TÖB-DER’in Çalışma ilkeleri” başlıklı yazıya yer verilmiştir. Bu yazının “Tanımlar” bölümünde yer alan bazı tanımları aktarmayı uygun görmekteyiz.
222 “TÖB-DER’İN ÇALIŞMA İLKELERİ”
TöB-DER; Devrimci, demokratik-merkeziyetçi bir meslek örgütüdür. DEVRİM; Mevcut üretim biçiminin değiştirilmesi, daha ileri bir üretim biçimine geçiştir. DEMOKRATİK MERKEZİYETÇİlİK; Tabandan yukarıya doğru demokratik tırmanış, tavandan tabana merkezi yönlendirmedir. MESlEK ÖRGÜTÜ; Öğretmenlerin demokratik, ekonomik, mesleki ve öz- lük mücadelesini içermesi bakımından meslek örgütüdür. TÖB-DER, sömürülen sınıf ve tabakaların emper- yalizme ve yerli ortaklarına karşı bağımsızlık ve demokrasi mücadelelerinin yanında yer alır.” de- nilerek 22 maddeden oluşan ilkeler sıralanmıştır. 8 ve 9. sayfalarda Tüm İktisatçılar Birliği Araş- tırma Bürosu’nca hazırlanan “Emperyalizm ve
Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling