Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
DEMOKRATİK KİTLE VE MESLEK ÖRGÜTÜ CHP GENEL BAŞKANI
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
25 DEMOKRATİK KİTLE VE MESLEK ÖRGÜTÜ CHP GENEL BAŞKANI ECEVİT’E MEKTUP GÖNDERİYOR 4. sayfada 25 demokratik kitle ve meslek örgütü 26. 8. 1977 günü CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e bir mektup göndererek tüm demokratik güçlerin her alanda güç birliği yapmaları çağrısını iletmişlerdir. Bu mektu- bun bir bölümünü tarihsel bir belge olduğu için buraya aktarmayı faydalı buluyoruz: “Sayın Bülent Ecevit, Türkiye’de I.ve II. MC iktidarının kurulmasından sonra yeniden hızlanan kanlı olaylar ve yeni gelişmeler karşısında biz aşağıda imzaları bulu- nan demokratik kitle örgütlerinin başkanları olarak görüşlerimizi size ve kamuoyuna açıklamayı görev sayıyoruz. (…) Faşistler; kanlı olayları ve terörü bir avuç maceracı gencin ve bazı der- neklerin devlete yönelik saldırıları olarak gösterip herkesi, o arada sos- yal demokratları da devleti korumaya çağırmaktadırlar. Amaç gayet açıktır. Sosyal demokrat kitleleri yanıltıp kendi dışındaki demokratik toplumsal güçlerden tecrit etmek ve böylece herkesi tek tek teslim al- maktır. (…) Ama herkes bilir ki, sosyal demokrat kitleler faşizme karşı- dır. (…) İnsanlık tarihi göstermiştir ki, faşizm karşısında gösterilen en ufak bir tereddüt ya da gecikme ancak ve ancak faşistlerin işine yara- maktadır. nitekim bunun sayısız acı örnekleri vardır. Bunun için faşiz- me karşı tüm demokratik güçlerin, her alanda –parlamento içi ve dışı – en geniş anti-faşist birliğini yaratmak önde duran acil bir görevdir. 367 Bizler temsil ettiğimiz milyonlarca insan adına bu konuda üstümüze düşen görevin ve sorumluluğun bilincinde olduğumuzu tüm demokra- tik kamuoyuna ilan ederiz. Bu düşüncelerle; önerilerimizi dikkate alacağınıza, gerekli duyarlığı ve etkin çabaları göstereceğinize inanıyoruz. Saygılarımızla.” 5. sayfada Adnan Tokgöz imzalı “Öğretmenin Halkla Diyaloğu ve Bütünleşmesi Üzerine” baş- lıklı yazı ile CHP Ordu Milletvekili Temel Ateş’in Milli Eğitim Bakanlığı’na verdiği bir soru öner- gesi bulunmaktadır. 6. sayfada “Hukuk Sorun- ları” başlığında “Görevden Uzaklaştırma” ko- nulu yazı, 7. sayfada “Helsinki’den Belgrat’a” yazısına yer verilmiştir. 8. ve 9. sayfalarda “FISE
12. ve 13. sayfalarda “Denetleme Kurulu Rapo- ru” bulunuyor. 14. sayfada “Demokratik Eğitim
766
haberi ile “1 Mayıs’ta Katledilen Arkadaşlarımızın Yakınları İçin Açılan Yardım Kampanyası Sürüyor” du- yuruları var. 15. sayfada “Örgüt Haberleri” bulunuyor. Bu başlık altında Reşadiye, Havza, Beyşehir, Bala ve Anamur’da TÖB-DER’lilere yönelik fa- şist saldırıları haberlerinin yanı sıra “Kaymakamlıkça Kapatılan Elbistan Şubemiz Açıldı”, “Tokat Şubemiz Bombalandı” haberleri ve Kuşadası’n- da dağıtılan bir bildiri özeti bulunmaktadır. 767
İnsanlığa Karşı İşlenen Bir Suçtur” başlıklı yazıya yer verilmiştir. 15 Eylül-1 Ekim 1977 tarihli TÖB-DER Gazetesi önceki sayıda olduğu gibi iki sayı bir arada çıkmıştır. Gazetenin sayısı 150-151’dir. Kapağında ünlü çizer Haslet Soyöz’ün ezberci eğitimi hicveden “Küçümen” tiplemesi bu- lunmaktadır. 2. sayfadaki “Örgüt Haberleri” başlığında iki önemli haber göze çarpmaktadır. Birinci haber “Öğretim Yılı Gene Öğretmen Kanı Dö-
368 Bingöl’de faşistler tarafından pusuya düşürülen TÖB-DER üyesi Cihat Elçi öldürülmüş, yanında- ki iki arkadaşı ağır yaralanmışlardır. İkinci önemli haber ise “İstanbul ve Adana Şube Yönetim Kurullarına İşten El Çektirildi” şeklindedir. Habere göre TÖB-DER Merkez Yü- rütme Kurulu 14.9.1977 tarihinde toplanmış ve 109 nolu kararı almıştır. Buna göre “Birlik ve bütünlüğümüzün, örgütsel disiplin ve işler- liğimizin en sağlam olması gereken bir dönem- de örgüt suçlarını 768
işleyen İstanbul ve Adana şube yönetimlerimizin; “İşten el çektirilmesine, İşten el çektirilen üyelerin Onur Kurulumuza sevk edilmesine, İşten el çektirilen yöneticiler yerine geçici yönetim kurullarının atanmasına, Yasa ve tüzük hükümleri gereğince en geç iki ay içerisinde İstanbul ve Adana şubelerinin genel kurullarının yapılma- sına, (Bayram Ayaz izinli sayılarak) oy birliğiyle karar verilmiştir.” Gazetenin 3. sayfasında “TÖB-DER 7 Yaşında” başlıklı bir değerlendirme yazısına yer verilmiştir. TÖB-DER Genel Merkezince yapılan bu değerlen- dirmenin bazı bölümlerini özetleyerek vermeyi yararlı bulmaktayız:
TÖB-DER, 3 Eylül 1977’de 7 yaşına girdi. (…) 1960’larda başlayan nispi özgürlük ortamında sınıflar mücadelesi kaçınılmaz olarak ve hızla yük- seldi. (…) Toplumsal muhalefetin önemli öğelerinden biri de TÖS idi. TÖS 60 yıllık demokratik öğretmen hareketinin gerçekten tek temsilcisiydi ve toplumun en örgütlü, fonksiyonel kesimlerinden birini temsil ediyordu. O yüzden burjuvazinin hışmını hayli fazla çekiyordu. 12 Mart sonrası sıkı- yönetim mahkemelerinde açılan en ünlü dosyalardan biri de TÖS Dosyası idi. Dosyada 146 “sanık” bulunmasına rağmen bunların 100 kadarının TÖS dışından olduğu biliniyor. Ama egemen güçler bu davaya hep TÖS davası dediler. TÖS’e yüklenerek 60 yıllık öğretmen hareketini boğacak- larını sandılar. (…) Dışarıda kalan arkadaşlar TÖB-DER’i kurdular ve TÖB- 369 DER hem maddi, hem manevi planda TÖS’ün mirası üzerinde kuruldu. Son derece elverişsiz koşullarda kurulan TÖB-DER, ilk elde tutuklanan 5 bin dolayındaki öğretmene, onların ailesine sahip çıktı. (…) 1974’lere gelindiğinde, TÖB-DER’in şube ve üye sayısı TÖS’ünkine ulaşmış, hatta onu geçmişti. 1974 CHP-MSP koalisyonu döneminde TÖB-DER nicel plan- da hızlı bir gelişme gösterdi. 1975 başlarında TÖB-DER’in üye sayısı 100 bine ulaşıyordu. (…) MC döneminde 300 dolayında yurtsever devrimci öğretmen, öğrenci, işçi ve memur öldürüldü. 10 binlerce öğretmen sü- rüldü veya kıyıma uğratıldı. 22 öğretmen öldürüldü. TÖB-DER Genel Merkezi bu dönemde ilk kez hem de iki kere kapatıldı. 30 binin üzerin- de kişinin katıldığı ekonomik ve demokratik haklar mitingleri düzenlendi. Örgütün üye sayısı 150 bini aştı. TÖB-DER bu dönemde FISE’ye üye oldu. 30’a yakın örgütle ortak mücadele platformu oluşturuldu. (…)” 4. sayfada “TÖS’ün Mücadelesi Sürüyor” başlıklı yazı bulunmaktadır. Yazıdaki imzanın sahibi Mehmet Koç. Bu yazının kısa bir özetini ver- mekle yetineceğiz: “(…) MC dönemindeki tüm baskı, kıyım ve saldırıla- ra karşın TÖB-DER’in örgütsel birliği zedelenmemiştir. Zira; TÖB-DER’in temelinde Milli Mücadele yıllarının Muallimler Cemiyeti, Cumhuriyet döneminin Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu (T.Ö.D.M.F), ve en önemlisi 27 Mayıs sonrasının ilerici sendikal örgütü Türkiye Öğ- retmenler Sendikası (TÖS) vardır. Kısacası TÖB-DER’in bu günkü duruma ulaşmasında geniş ölçüde geçmişin mücadelesi yatmaktadır. (…) TÖS, 8 Temmuz 1965’de kuruldu. Anayasanın 46 maddesinin 4 yıl sonra uygu- lanabilir hale getirilmesi yani 624 sayılı yasanın meclisten geçmesinden sonra sendikaların kurulması mümkün oldu. T.Ö.D.M.F üyesi 92 öğret- men tarafından kuruldu TÖS. Tabii, kurulur kurulmaz çıkar çevrelerinin hışmına uğradı. (…) Haziran 1966’da ilk genel kurul yapılırken TÖS çatısı altında 20 bin öğretmen vardı. (…) Üye sayısı iki yıl sonra üye sayısı 40 bine, 1971’de kapatıldığında ise üye sayısı 80 bine ulaşmıştı. Oysa aynı yıllarda kurulmuş olan 50 cıvarındaki öğretmen sendikasının toplam üye sayısı hiçbir zaman 10 bine ulaşamadı. TÖS’ün örgütlenmede gösterdiği bu başarıda; geçmiş öğretmen örgütlerinin mirasçısı olması ve 20 bin cıvarındaki Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmenin TÖS’den yana tavır alması ve en önemlisi de ayaklarının yurt topraklarına basan tutarlı bir mücadele vermesi etkili etkili olmuştur. (…)TÖS’ün mücadele ettiği yıllar bir bakı- ma bütün yurtta anti-emperyalist mücadelenin boy verdiği yıllardır. (…) NATO üslerine ve buna paralel olarak Milli Eğitim bakanlığı içinde yer 370 alan Amerikancı kurumlara karşı mücadelenin öncülüğünü TÖS yaptı. Bakanlıktaki yabancı uzmanların ve Barış Gönüllüleri adıyla faaliyet yü- rüten casusluk şebekelerinin kovulmasına ön ayak oldu. (…) TÖS, kıyılan, sürülen, işinden aşından edilen öğretmenler boynu bükük kalmasın diye üyelerden toplanan beşer liralarla oluşturduğu TÖS Kasası ile yardımla- rına koştu. (…) TÖS denilince ilk akla gelen eylemlerinden biri de Büyük Öğretmen Boykotu’dur. Bu boykota örgütlü örgütsüz 110 bin öğretmen katıldı. (…) Ancak egemen sınıflar bu boykotu unutmadı. Aradan geçen bunca zamana rağmen hala öğretmenler hakkında soruşturmaların yü- rütülüyor olması bunun kanıtıdır. (…) Anayasada 22 Eylül 1971’de yapılan değişiklikle kamu personelinin sendikal hakları ellerinden alındı. (…) Evet, TÖS kapandı ama mücadelesi bitmedi. Bu mücadeleyi hemen yeni bir ör- güt üslendi. Bu yeni örgütün adı: TÖB-DER. (…)” Gazetenin 5. sayfası 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ayrılmış. TÖB-DER’in 1976 yılında yapılan 3. Olağan Kongresi barış mücadelesiyle ilgili olarak şu kararı almıştı: “TÖB-DER emperyalizmin başını çektiği barış düşman- lığına, savaş kışkırtıcılığına ve silahlanma yarışına karşı çıkar. (…)” TÖB- DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu’da Barış Günü nedeniyle bir mesaj yayınlamıştır. Mesajda özetle;
6.sayfada “Selam Şili Yurtseverlerine” başlıklı bir yazı bulunmaktadır. Aralarında TÖB-DER’in de bulunduğu 25 demokratik kitle ve meslek ör- gütü yazılı bir açıklama yaparak Şili’de 11 Eylül 1973 tarihinde Allende hükümetini deviren faşist Pinochet cuntasının iktidara gelmesinin 4. Yıl- dönümünde Şili halkıyla dayanışma bildirisi yayınlamışlardır. 7.sayfada “Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Kapatılamaz” başlıklı bir basın bildirisi bu- lunuyor. 8 ve 9.sayfalarda “İlköğretim Haftasına Girerken” başlıklı yazı bulunmaktadır. Yazıda özetle;
371 TÖB-DER’İN 1977 İLKÖĞRETİM HAFTASI DEĞERLENDİRMESİ
ven ve asimilasyoncu motiflerin işlenmesine daha ilkokuldan baş- lanır. Burjuvazinin başka ulusla- ra, dillere ve kültürlere duyduğu düşmanlığı insanlara aşılama ve şartlandırma çabası sistemli olarak buradan başlar. (…) Cum- huriyetin kuruluşunun üzerinden yarım yüzyıl geçmesine, göster- melik eğitim seferberlikleri ilan edilmesine karşın, henüz halkımı- zın %54’ü okuma yazma bilmemektedir. (…) Sermaye iktidarları, emekçi sınıf ve katmanların çocuklarını cahil bırakmaktadır. (…) Eğitim herkesin en doğal hakkıdır. Bunu sağlamak devletin başlıca görevidir. (…) Kahrol- sun ırkçı, şoven, asimilasyoncu eğitimi sürdürenler. Yaşasın demokratik eğitim mücadelemiz. Yaşasın halkımızın bağımsızlık, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi” denilmiştir. Aynı sayfada “8 Eylül Uluslar arası Oku- ma- Yazma Günü” başlıklı bir başka yazı daha göze çarpmaktadır. Bu yazı- da özetle şu görüşlere yer verilmektedir: “Temel insan haklarından birisi olan okuma-yazma, aynı zamanda bütün toplumsal değişimler için de zo- runlu bir ögedir. (…) Okuma-yazma öğretimi genel olarak eğitim için söz konusu olduğu gibi, siyasi bir eylemdir ve tarafsız değildir. Herhangi bir düzenin devamı için mutlaka büyük kitlelerin onu benimsemiş olması ge- reklidir. Bu ise ancak eğitimle mümkündür. İktidarda hangi sınıf varsa eğitim o sınıfın çı- karları doğrultusunda işlevini yerine getirir. (…) Eğitimin de, her halkın kendi dilinde ya- pıldığı, kendi kültüründen ve uygarlığından kaynaklandığı ve diğer uygarlıklarla verimli bir alış-verişe açık bulunduğu ölçüde başarılı olduğunu unutmamamız gerekli. (…) Türki- ye’de 10 milyona yakın çocuğun öz alfabe- sinden yoksun olduğu bilinmektedir. (…)” TÖB-DER’in İlköğretim Haftası nedeniyle yayınladığı bir fotoğraf 372 10. ve 11. sayfalarda “FISE II. Olağan Genel Kurulu Raporları”, 12. say- fada “FISE Genel Kurulu ve Sovyetler Birliği İzlenimleri”, 13. sayfada
bulunuyor. 15. sayfada “Örgüt Haberleri” başlığında verilen bazı haber başlıkları da şöyle: “Ali Bozkurt Ağır Bir Ameliyat Geçirdi”, “Alanya Tü-
Kapatıldı, GYK Üyemiz Kenan Aras ve Ağrı Şube Başkanımız Faşistlerin Saldırısına Uğradı”, “Elazığ ve Gönen Şubelerimiz Kapatıldı.” 16. sayfada
miştir.
20 Ekim 1977 tarihinde çıkan 152 sayılı TÖB-DER Gazetesi’nin kapağında TÖB-DER mitinglerine ait çeşitli fotoğraf kareleri ve “Örgütsel Birliğimizi
dır. Gazetenin 2. sayfasında “İkinci MC Eşkıyalı- ğa Devam Ediyor” ve “TÖB-DER’de yapılan yasa dışı arama öğretmenlere, eğitim ve bilime say- gısızlığın yeni bir kanıtıdır!” başlıklı yazılar göze çarpmaktadır. TÖB-DER Genel Merkezi 3.10.1977 tarihinde polis tarafından basılarak binada arama yapılmıştır. Bu olay Genel Başkan Gazioğlu tara- fından 4.10.1977 tarihinde yapılan basın açıkla- masıyla protesto edilmiştir. Basın açıklamasında; “aramanın yönetim kurulu toplantısı esnasında ve akşam saatlerinde gerçekleştirildiği, arama ile ilgili mahkemenin ver- diği yazılı karar olmadığı, aramanın Ankara Valisinin şifahi emriyle ger- çekleştirildiği, arama yapan polis memurlarının yanlarında genel merkez yöneticilerinden hiç kimsenin olmadığı bir odadan bir tabancayla çıkarak “binada silah bulundu” şeklinde tutanak tuttukları” belirtilmektedir. TÖB-DER’İN “İÇ İŞLERİNE KARIŞMAK DEVRİMCİLİĞE SIĞMAZ” Aynı sayfada “TÖB-DER’in iç işlerine karışmak “devrimciyim” diyen hiç- bir kişiye, kuruluşa, çevreye bir şey kazandırmaz!” yazısı bulunuyor. Bu 373 yazı bir basın açıklamasıdır. Açıklama İstanbul ve Adana şube yönetim- lerinin görevden alınmaları sonrasında yaşananlarla ilgilidir. Açıklamada özetle şu görüşlere yer verilmektedir: “TÖB-DER’in iç işlerine karışmak “devrimciyim” diyen hiçbir kişiye, ku- ruluşa, çevreye bir şey kazandırmaz!” “Bilindiği gibi, alınan merkezi kararlara uymadıkları, tüzük ve iç yönet- melikleri ihlal ettikleri için İstanbul ve Adana şube yönetim kurulları, Yü- rütme kurulumuzca Tüzüğümüzün verdiği yetkiye dayanılarak görevden alınmış; en geç iki ay içerisinde kongreye gitmek üzere, yeni yönetim kurulları atanmıştır. TÖB-DER gibi 660 şubesi, 150 bin üyesi olan bir ku- ruluşta istenmese bile, böyle gelişmelerin olması günümüz koşullarında olağandır. Nitekim görevden alma kararımız gerekçeleri ile birlikte tüm şubelerimize duyurulmuş, birkaç şubenin dışında tepki gösterilmemiş, bu uygulama örgütümüzün çok büyük çoğunluğu tarafından olumlu karşı- lanmıştır. Durum bu iken ve konu TÖB-DER’in bir iç sorunu iken, içlerinde İGD, İKD gibi kuruluşların bulunduğu 9 örgütün İstanbul şubelerinin ortak bir açık- lama yaparak TÖB-DER Genel Merkezi’nin bu kararını eleştirmeleri, bu kararı “TÖB-DER Genel Merkezinin öğretmen hareketine güvensizliği ve saygısızlığı” olarak nitelemeleri, TÖB-DER’e ve onun bunca deneyden ge- çen bilinçli kitlesine saygısızlığın açık bir kanıtıdır. Kaldı ki, İKD ve İGD, pek çok şubesini feshetmiş, üyelerini ihraç etmiş ku- ruluşlardır. TÖB-DER, İKD ve İGD’nin iç işlerine karışmayı aklından bile geçirmemiştir. TÖB-DER, örgütler arası ilişkilerde karşılıklı saygıyı ve iç işlerine karışmamayı vazgeçilmez ilkelerinden saymış, uygulamış ve sa- vunmuştur. Bu titizliği tüm demokratik kitle örgütlerinden beklemek hak- kına sahiptir. TÖB-DER, örgüt içi demokrasiyi, demokratik merkeziyetçi işleyişi, kendi konumundaki örgütler arasında en iyi bilen ve uygulayan bir örgüttür. Bu konuda hiçbir kitle örgütünden “ders almaya” ihtiyacı yoktur. Fakat istenirse “ders verme” olanağına sahiptir. (…)” 769 3. sayfada “Genel Yönetim Kurulumuz Toplandı” ile “Genel Yönetim Kurulu Kararları” başlıklı yazılara yer verilmiştir. Aynı sayfada yer alan 374 “Örgütsel Birlik ve Sorumluluk Üzerine” yazısında özetle şu görüşlere yer verilmiştir: 772
ÖRGÜTSEL BİRLİK VE SORUMLULUK “ (…) Türkiye demokratik öğretmen hareketi uzun yıllara dayanan müca- delesi boyunca, en geniş kitlesince benimsenmiş bulunan ortak hedefleri- ni ve taleplerini bilince çıkarmıştır. Bunlar genel kurul kararları haline ge- tirilerek örgütümüzce benimsenmiştir. Böylece “azınlığın çoğunluğa, alt organların üst organlara uyması” tartışma götürmez hale gelmiştir. (…) Bununla birlikte zaman zaman bir takım olumsuzlukların ortaya çıktığı da bir gerçek. Kendi grup çıkarlarını örgütsel birliğin üstünde tutan bazı gruplar demokratik merkeziyetçilik anlayışına ters tutumlar sergilemek- teler. (…) Bunun için de genel kurul kararlarına, tüzüğe ve yönetmeliklere uygun hareket etmek ve bunalımdan en az zararla çıkmak için çaba har- camak zorundayız. (…)” İSTANBUL VE ADANA ŞUBE YÖNETİM KURULLARI GÖREVDEN ALINIYOR 4. ve 5.sayfalarda “İstanbul ve Adana Şube Yönetim Kurullarıyla İlgili Karar ve Son Gelişmeler Üzerine” başlıklı yazı bulunmaktadır. 770
Örgüt tarihi açısından önemli olduğuna inandığımız bu yazının öneli bazı bö- lümlerini aktarmayı yararlı bulmaktayız:
meler Üzerine” “Bilindiği gibi Merkez Yürütme Kurulumuz, 14.9.1977 tarih ve 109 sayılı kararıyla İstanbul ve Adana Şube Yönetim Kurullarına işten el çektirmiş- tir. Adı geçen şube yönetimleri kararı tebliğ etmemiş, yerlerine atanan geçici yönetim kurullarına yönetimi teslim etmemişlerdir. Konu ile ilgili Genel Merkezi temsilen gönderilen Avukatlara da güçlükler çıkartmış- lardır. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Genel Merkezi suçlayıcı basın top- lantılar düzenlemişlerdir. (…) Ayrıca adı geçen şubeler İGD’li militanlar- ca işgal altında tutulmuş, Genel Merkez yanlısı öğretmenler binalara alınmamıştır. (…) Yayın yönetmeliğinin 8.maddesi, “şubeler demokratik merkeziyetçilik ilkesini çiğneyerek, Genel Merkez gibi davranarak tüm ör- 375 güte yönelik yayın yapamazlar” diyor. İstanbul Şubesinin bırakın örgüte yayın yapmasını, yurt dışına yönelik yayın yaptığı görülmüştür. Hem de birinci hamur kağıda çok renkli basarak. (…) Mali konularda da disip- linsiz davranan İstanbul Şubesi, Genel Merkezden lokal düzenlemesi için aldığı 36.000 liranın 24.000 lirasını henüz ödememiştir. (…) Genel Merke- zin Burgazada’daki kampının işletilmesinden 56.000 lira kar elde edildiği halde borç ödenmemiştir. Kampı Genel Merkez işletmeye başlayınca ayrı bir kamp açma yoluna gittiler. (…) Demokratik Eğitim Kurultayı yapılması III. Olağan Genel kurul kararıdır. Tüm şubelerde kurultay için komisyonlar kurulmuş, çalışmalar başlatılmış ama İstanbul Şube bu çalışmalara ka- tılmayarak III. Olağan Genel Kurul kararını kabul etmemektedir. İstanbul Şubesi örgütün 1 Mayıs’ta tek bir pankart altında yürüyecektir genelgesi- ne rağmen ayrı bir pankart açarak yürüyüşe katılmıştır. (…) Yine bu şube- lerin yöneticileri Genel merkezin kararlarını kendilerini seçen öğretmen- lerin iradesine darbe vurmak olarak nitelendirmekteler. O zaman Genel Merkez kimin iradesini temsil etmektedir? (…) Adana Şubesi de yayın ha- riç, İstanbul Şubeyle aynı disiplinsizlikleri işlemekteler. (…) Sonuç olarak, İstanbul Şube yönetim kurulu yayın yönetmeliğini açıkça ihlal ettiği için, Adana Şube yönetim kurulu da Demokratik Güç birliği çalışmalarını sa- bote ettiği için, işten el çektirilmişlerdir. (…)” Gazetenin 6. ve 7.s ayfalarında Mustafa Düzgün imzalı “FISE Genel Ku- Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling