Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”


Download 3.81 Mb.
Pdf ko'rish
bet35/53
Sana22.10.2017
Hajmi3.81 Mb.
#18402
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   53

1 Ocak 1977 tarihli 135. sayılı TÖB-DER Gazetesi-

nin kapağında tel örgüler arkasındaki bir Filistin-

li  çocuğun  fotoğrafı  var.  Fotoğrafın  üst  tarafında 

“1977  Düşünce  Özgürlüğü  Yılı”  yazısı,  fotoğrafın 

altında  ise  A.Kadir’in  “al  yurdum  pınarından  öz-

gürlüğün  rüzgarından  sevdamızın  /çek  bir  soluk” 

dizesi bulunuyor.

2. sayfadaki “Örgüt Haberleri” başlıklı bölümde yer alan bazı haberler 

şöyle: “Davut Aksu’yu Yitirdik”,

682

 “Hasanoğlan Öğretmen Lisesi’nde Fa-



şist İşgal”,

683


 “Köyceğiz’de Miting ve Yürüyüş”

684


 

3.  sayfada  TÖB-DER  Genel  Başkanı  Gültekin  Gazioğlu’nun  geçmiş  bir 

yılı değerlendiren “Yeni Yıla Girerken” başlıklı yazısı yer almaktadır. Bu 

yazıdan kısa bazı bölümleri, döneme ışık tutacağı için buraya aktarmayı 

faydalı bulduk: 

           



TÖB-DER GENEL BAŞKANI DEĞERLENDİRİYOR: “YENİ YILA GİRERKEN”                                                

 

“(…) Ülkemizde 1976 yılı, işçi sınıfımız ve tüm emekçi halkımız için olduğu 



gibi, eğitim emekçileri için de acılarla dolu bir yıl oldu. (…) Okullar resmi 

ve sivil faşistlerin işgali altına sokuldu. Cinayetlerin ardı arkası kesilmez 

oldu.  Onbinlerce  genç  öğrenci  okullardan  atıldı.  Sınavlarda  akıl  almaz 

adaletsizlikler yapıldı. Ders kitapları yoluyla faşizm ideolojisi, demegojisi 

ve yalanları öğrenci gençliğimize “bilim” diye öğretilmek istendi. Türkiye 

eğitim emekçileri ve onların demokratik kitle örgütü TÖB-DER’ de bu sal-

dırı ve cinayetlerin başlıca hedefi oldu. (…) 1976 yılında kitle eylemleri, 

grevler, direnişler, boykotlar ve demokratik gösteriler her zamankinden 

daha  büyük  boyutlarda  gerçekleştirildi.  (…)  1976  yılı,  işçi  sınıfımızın  1 

Mayıs’ı 50 yılı aşkın bir süreden beri 

“Bahar ve Çiçek Bayramı” olarak de-

ğil, bileğinin hakkıyla “İşçi Bayramı” olarak kutladığı bir yıl oldu. 1 Mayıs 

günü İstanbul’da yüzbinlerce işçi ve emekçi alanları doldurdu. 1976 yılı, 

328

işçi sınıfımızın mücadele tarihinde ilk kez bir siyasi genel grevi başarıyla 

uyguladığı yıl oldu. Hem de genel siyasi grev hakkı yasalaşmamış olduğu 

halde.  (…) 

Üye sayımız 140.000’e yaklaştı. Şube sayımız 640’a ulaştı. 

(…)”

4. sayfada “Katsayının 14 Olması Zorunludur” başlıklı yazıda bir basın 

açıklamasına yer verilmektedir. Açıklamada Genel Yönetim Kurulu’nun 

17-19 Aralık günlerinde toplandığı belirtilmekte ve özetle şu görüşlere 

yer  verilmektedir:  “Eğitim  Enstitüleri  sınavlarını  geçersiz  saymak  ama-

cıyla Danıştay’a dava açtık. Tarih ders kitaplarının okullarda okutulma-

ması için Danıştay’a dava açtık. Demokratik Eğitim Kurultayı hazırlıklarını 

gözden geçirdik.

685

 Katsayının 14’e yükseltilmesini ve ders ücretlerinin 50 



liraya çıkarılmasını önerdik”

5. sayfada “Bütçe Hazırlanırken Öğretmenlerin Durumu” başlıklı yazı, 

6 ve 7.sayfalarda “Türkiye Eğitim Emekçilerinin Mücadele Bayrağı Yük-

seliyor”, 8-9 ve 10. sayfalarda “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Haya-

ta Geçirilmelidir”, 12 ve 13. sayfalarda “TÖB-DER 1976-1978 Çalışma 

Programı”nın kalan bölümüne yer verilen yazılar bulunmaktadır.

14. sayfada “Örgüt Haberleri” başlıklı bölümde yer alan bazı haberler 

şöyle: “Mucur, Karakoçan ve Kırşehir’de Üyelerimize Saldırı”, “Aybastı’da 

Boykot”

686


 

15.sayfada  “Filistin  Şiirinden  Örnekler”  verilir-

ken,  16.  sayfada  “Filistin  Halkının  Mücadelesi 

Zafere Ulaşacaktır”

687


  yazısına yer verilmiştir.

Gazetenin  136.  sayısı  15  Ocak  1977  tarihlidir. 

Kapağında  TÖB-DER’in  27  Eylül  1976  tarihinde 

Ankara’da  düzenlediği  yürüyüşün  fotoğrafı  bu-

lunmaktadır.  Kapakta  “Ekonomik-Demokratik 

Haklarımızı Alma Yolunda Kitle Gücümüzü Sefer-

ber Edelim” ve “Grevli Toplu Sözleşmeli Sendika 

Hakkı İçin İleri…” yazıları okunmaktadır. 2. say-

fada  “Örgüt  Haberleri”  başlığında  göze  çarpan 

haberler şöyle: “Kemerhisar’da 51 Üyemiz Ocak 

Maaşını  Alamadı”,

688

  “İskenderun  Şubemiz  Ka-


329

patıldı”,

689

 “Taşova Şubemiz Kapatıldı”,

690

 “Kars Şubemiz Faşistlerin Sal-

dırısına Uğradı”, “Yorumsuz”

691


 

3. sayfada “Ekonomik-Demokratik Haklarımızı Alma Yolunda Kitle Gü-



cümüzü Seferber Edelim” başlıklı yazıya yer verilmektedir. 4 ve 5. sayfa-

larda “Sosyal Yardım Kampanyamız Sürüyor” başlıklı bir bağış listesi ile 

Genel  Merkez  Muhasebe  bölümünün  aylık  geçici  mizanları  bulunmak-

tadır.  6  ve  7.  sayfada  imzasız  “Türkiye  Eğitim  Emekçilerinin  Örgüt  ve 



Meslek Sorunları” başlıklı bir yazıya yer verilmektedir. Bu yazının bazı 

bölümlerini buraya aktarmayı faydalı bulduk: 



      

TÜRKİYE EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ÖRGÜT VE MESLEK SORUNLARI VE 

ANA DİLİ SORUNUNUN GÜNDEME GELMESİ

“ (…) Eğitim emekçilerinin etkinlikleri üretimi dolaylı olarak etkilemekte-

dir.  Emeğin  üretkenliğinin  artması,  önemli  oranda  eğitimin  sorunudur. 

Eğitimle üretim arasında vazgeçilmez bir ilişki vardır. Bu yüzden eğitim, 

altyapı özelliği de gösteren bir üst yapı kurumudur. (…) 

Eğitim emekçilerinin gerek çalışma ve iş koşulları ve gerekse yaşam ve 

geçim koşulları, her geçen gün onları işçi sınıfına yakınlaştırmaktadır. (…)

Biz öğretmenler yurdumuzdaki geri üretim tarzı değişmeden, emperya-

lizmin her alandaki tahakkümü sona ermeden, emekçi halkın demokratik 

yönetimi kurulmadan, sorunlarımızın kökten çözümlere ulaşmayacağının 

bilincindeyiz.  Geçici,  reformcu  ve yüzeysel  önlemlerin  sorunlara  çözüm 

getirmesi,  eğitimi  rahatlatması,  öğretmenleri  mutlu  etmesi  mümkün 

değildir.  Ancak durum böyledir  diye, ekonomik-demokratik mücadeleyi 

savsaklamaya, demokratik eğitim mücadelesini ihmal edemeyiz. Ekono-

mik ve siyasal  yapı değişmeden “eğitimde devrim” hayaldir. Onun için 

demokratik eğitim ilkesi ön planda tutulmalıdır.

Sömürülen bir ülkenin yurtsever öğretmenleri olarak kendi sorunlarımı-

zın emekçi halkın sorunlarından ayrı olmadığının bilincinden hareketle, 

mesleğimizin çok özel ve karmaşık sorunlarını vurgulamanın meslektaş-

larımızın bilincini yükseltmede yararlı olacağı kanısındayız. (…)

Yurttaşlarımızın ancak % 54’ü okur-yazardır. Kaldı ki, ilköğretim sorunu 

sadece  yurttaşları  okur-yazar  yapmak  sorunu  da  değildir.  (…)  Doğu  ve 

330

Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, yazının icadından 7 bin yıl sonra halka 

hala alfabe verilememiştir. 

Kaldı ki, bu bölgelerde artık inkar edilemez 

bir gerçek olarak “ana dil” sorunu vardır. (…)

692

İlköğretim sorununun çözümü için ilk ciddi girişim olarak Köy Enstitüleri 

denemesini görüyoruz. O dönemde burjuvazi, feodal kalıntıların tüm kar-

şı koyuşlarına rağmen, iç pazarı genişletmek, tarımsal üretimi arttırmak 

ve tarımdan sanayiye kaynak aktarmak için köylünün temel bilgilerle do-

natılmasını, hiç değilse okur-yazar olmasını istemiştir. Bu nedenlerle Köy 

Enstitülerinin açılmasını planlamıştı.

Demokratik  işleyişe  sahip,  öğrencilerin  yönetime  katıldığı,  nispeten  iş 

eğitimi veren ve yaratıcı öğretmen yetiştiren Köy Enstitüleri, Türkiye sınıf 

ilişki ve çelişkilerinden, sınıf ittifaklarından kaynaklanan tamamen politik 

nedenlerle egemen güçler tarafından kapatıldı. Bu deneme devam ede-

bilseydi, ilköğretim sorununun hiç değilse okuma- yazma bölümü halle-

dilebilirdi. (…)

Ortaokullarda öğrencilerin yönetime katılmaları söz konusu değildir. Bas-

kıcı  bir  disiplin  anlayışı  hakimdir.  Bu  nedenlerle  ortaöğretim  kurumları 

gençlerimiz  için  birer  hapishane  gibidir.  (…)  Ülkemizde  özel  okullar  ve 

dershaneler yoluyla eğitimin ticareti yapılmaktadır. (…) Eğitimdeki tüm 

özel kurumlar kapatılmalıdır. (…) Bizce her kademede öğretmenin yetişti-

ği tek tip bir öğretmen okulu bulunmalıdır. (…) Öğretmenler, emekçi sınıf 

ve tabakalardan gelen insanlardır. Bu nedenle sınıflarının bilincini taşı-

maları, başkalarının değirmenine su taşımamaları önemlidir. Öğretmen, 

mesleği  gereği  okuyan,  düşünen,  konuşan  bir  insan  olmak  zorundadır. 

Bir eğitimcinin öğrencilerine yararlı olabilmesi için dünyayı ve Türkiye’yi 

doğru olarak kavraması gerekir. Ayrıca geri kalmış ülkelerin öğretmenle-

rinin görevleri okullarda bitmez. Halk arasında da devam eder. (…) Bize 

yansıyan olumsuzlukların büyük ölçüde giderilmesi için örgütlenmeyi ve 

örgütümüzü öğretmenlerin kendilerini yenilediği bir okul haline dönüştür-

meyi zorunlu görmekteyiz. (…) Günümüzde ülkemizde öğretmenlerimizin 

can ve görev güvenlikleri yoktur. Geçmişte, bir Kubilay öldürüldüğünde 

yer  yerinden  oynamıştı.  Şimdi  öldürülen,  yaralanıp  sakatlanan,  saldırı-

ya uğrayan öğretmenlerin failleri himaye görmektedir. (…) Öğretmenler 

eğitim yönetimine katılmalı, eğitim yöneticileri yukarıdan tayinle değil, 

tabandan  seçimle  gelmelidir.  Öğrenciler  de,  eğitimin  her  kademesinde 

331

yönetime katılabilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığının tüm kurullarında, ör-

neğin  Talim  ve  Terbiyede  eğitim  emekçilerinin  örgütü  etkin  bir  şekilde 

temsil edilmelidir. (…)”

693

 

8. ve 9. sayfada “TÖB-DER 1976-1978 Çalışma Programı” nın son bölü-

mü yayınlanmıştır.

694


 

10.  sayfa  “Sanat”  sayfası  olarak  düzenlenmiştir.  Bu  sayfada  Nazım 



Hikmet’in  “Otobiyografi”  ve  “Şarkılarımız”  adlı  şiirleri  yer  almaktadır. 

11.sayfada “Örgüt Haberleri” bulunuyor. Buradaki bazı haber başlıkları 

şöyle: “Akşehir’de 5 Öğretmen ve 35 Öğrenci Sürüldü. Lisede Direniş 

Başladı”,

695

  “Osman Şahin Saldırıya Uğradı”,

696

 “TÖB-DER Eğitim Dizisi-

nin 7.ve 8. Kitabı Çıktı”,

697

 “Yeni Toplum Dergisi’nin 14.sayısı Çıktı”

12. sayfada ise “Memurların Ekonomik- Demokratik Talepleri İçin Mü-



cadelede Demokratik Kitle Örgütleri Güçlerini Birleştiriyor”, “MEB, 200 

Bin Öğretmeni Sağlık ve Sosyal Yardımdan Yoksun Bırakıyor” başlıklı ya-

zılar bulunuyor.

TÖB-DER Gazetesi’nin 137. sayısı 1 Şubat 1977 ta-

rihlidir. Kapağında Bir Miting Fotoğrafı ve “Sendika 

Hakkımız Söke Söke Alırız!” sloganı bulunmakta-

dır. Derginin bu sayısı da 12 sayfadır.

2. sayfada “Örgüt Haberleri” var. Bazı haber baş-

lıkları şöyle: “Bir Arkadaşımız Daha Öldürüldü”,



698

 

“Kongreden  bu  yana  13  yeni  şube  kuruldu”,

699 


“Amasya, İnebolu, Boyabat, Muş ve Bingöl Şube-

lerimiz Kapatıldı”, “Giresun’da Mitinge 15 bin Kişi 



Katıldı”,  “Mersin’de  Demokratik  Kuruluşların  Mi-

tingi”,


700

 “Denizli’de Miting”

701


3. sayfada “Ekonomik- Demokratik Mücadelemiz Güçleniyor”

702


 başlıklı 

yazı bulunmaktadır. 4.sayfadaki “Denizli, Giresun ve Mersin’de On binler-

ce Kişi Yürüdü” başlıklı yazıda bu illerdeki mitinglerin değerlendirilmesi 

yapılmaktadır. Bu değerlendirmelerden bazı cümleleri buraya aktarmayı 

faydalı bulduk: “TÖB-DER, TÜM-DER ve TÜTED’in ekonomik-demokratik 

haklarını savunmak ve taleplerini kamuoyuna mal etmek için ortaklaşa 



332

düzenledikleri miting ve yürüyüşlerin ilk bölümü 22 Ocak 1977 tarihin-

de Mersin, Denizli ve Giresun’da yapıldı. (…) Eylemlere katılma oranının 

kimsenin ummadığı oranda yüksek olması memnuniyet vericidir. (…) Bu 

eylemlerin en önemli zaafı ise, TÜS-DER’in eylem hazırlıklarına girişildik-

ten sonra güç birliğini bizce ciddi olmayan nedenlerle terk ederek diğer 

örgütleri  güç  durumda  bırakması,  TMMOB’un  eylemlere  katılmaması 

olarak söylenebilir.”

                           

TÖB-DER HAKKINDA “MECLİS ARAŞTIRMASI” İSTENİYOR 

5.sayfada ise “TÖB-DER Meclis Araştırmasından Gocunmaz” başlıklı bir 

yazı yer almaktadır. Bu yazının bir bölümünü belgesel nitelikte olduğu 

için özet halinde vermeyi uygun gördük; TÖB-DER’in 15 Şubat 1975’de 

düzenlediği eylemler ve meydana gelen olaylar hakkında Adalet Parti-

si grubunca TÖB-DER hakkında Meclis Araştırması yapılması için önerge 

verilmiş ve bu önerge kabul edilmiştir. Konu hakkında Balıkesir CHP mil-

letvekili Necati Cebe mecliste bir konuşma yapmıştır. Cebe konuşmasın-

da yaşanan olayları hatırlatarak şunları söylemiştir: 

  

“23 Ocak 1975 tarihinde TÖB-DER yönetimi Hayat Pahalılığını ve Faşizan 



Baskıları  Protesto  etmek  amacıyla  15  Şubatta  tüm  illerde  kapalı  salon 

toplantısı, 16 Şubatta da İstanbul ve İzmir’de sessiz yürüyüş düzenleme 

kararı almış ve kamuoyuna açıklamıştır. Karar sağcı partilerde ve sağcı 

basında  tepki  uyandırıyor.  (…)  15  Şubat’ın  provası  8  Şubatta  Elazığ’da 

yapılıyor. “Komünistler camileri yakacaklar, yetişin Müslümanlar” çığlık-

larıyla öğretmenlerin toplantısı basılıyor, Alevi ve solcu insanlara saldı-

rılıyor. O gün Elazığ’da kan dökülüyor; yıkım, yağma, talan kol geziyor.

15  Şubat  günü  Tokat’ta  toplantının  yapıldığı  sinemada 

“Komünistler 

Kuran’ı yaktı” yalanıyla kışkırtılan halk “Müslüman Türkiye”, “Başbuğ 

Türkeş”, “Komünistler Moskova’ya” sloganlarıyla sinemaya saldırıp, si-

nemayı ateşe vermek istediler. Aynı gün Muş’ta, Adıyaman’da, Tokat ve 

Malatya’da  da  aynı  tezgahlarla  saldırılar  yapılıyor.  (…)  Yeri  gelmişken, 

bazı politikacılar TÖB-DER’i kötülemek için “TÖB-DER kapatılan TÖS’ün 

devamıdır” diyorlar. Evet TÖB-DER TÖS’ün devamıdır. (…) Kurulduğu gün-

den bu güne TÖS’den devraldığı demokratik öğretmen hareketi bayrağını 

onurla taşımaktadır. (…) TÖB-DER yasal bir örgüttür ve meclis araştırma-

sından gocunmaz…”

703


 

333

8. sayfada parlamenter maaşlarına yapılan zamlar nedeniyle hazırlanan 



“Yiyin Efendiler Yiyin Bu Han-ı İştiha Sizin” ve Körler Kültür ve Eğitim 

Derneği’nin yayınladığı “Körlük Bu Sömürü Düzeninin Ürünüdür” başlık-

lı yazılar bulunmaktadır. 10.sayfa “Sanat” başlıklıdır. Bu sayfada Berthold 

Brecht’in “Halkın Ekmeği”, “Generalim Tankınız Ne Güçlü” ve “Ya Hep 

Beraber Ya da Hiç Birimiz” başlıklı şiirlerine yer verilmiştir. 11. sayfada 

“Örgüt Haberleri” başlıklı bölümde Gölbaşı, Dicle, Seydişehir, Anamur, 

Pazarcık ve Görele’de TÖB-DER üyelerine yönelik saldırılar anlatılmıştır. 

En ilginç iki haberin başlığı da şu şekildedir: “Artvin’de Tüm İlk ve Or-



taokul Öğretmenlerinin Boykotu”,

704

 “Muş’ta Öğretmenler İsteğe Bağlı 

Dersleri Bıraktı”

705


 

12. sayfada “Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Ulusal Kurtuluş Müca-



delesinde Filistin Öğretmenleri ve Halkının Yanındayız”

706


 başlıklı yazı 

bulunmaktadır.

 

Bu  arada  TÖB-DER  Gazetesi’nin  2.  Özel  Sayısı 



yayınlanmıştır.  Bu  özel  sayının  kapağında  “On-

binlerin  Yüzbinlerin  MC’ye  Cevabı”,  “Sendika 

hakkımız Söke Söke Alırız”, “Faşizme Geçit Yok”

“Kahrolsun Pahalılığı ve Yoksulluğu Yaratanlar!” 

yazılıdır.



TÖB-DER, 

“EKONOMİK VE DEMOKRATİK HAKLAR MİTİNG 

VE YÜRÜYÜŞLERİ” DÜZENLİYOR

2. sayfada “Niçin Ekonomik ve Demokratik Hak-



lar Miting ve Yürüyüşleri?” başlıklı bir yazı bu-

lunmaktadır. Bu yazıda özetle; “yapılan zamlarla 

emekçiler  üzerindeki  ekonomik  yükün  arttığı, 

ekonomik  ve  demokratik  mücadelenin  birlikte 

yürütülmesi gerektiği, emekçilerin nihai kurtulu-

şunun Emekçi Halk İktidarında olduğu, bunun da 

Halk Cephesinin kurulmasıyla mümkün olacağı” 

dile getirilmiştir. 3.sayfada Diyarbakır mitingi “40 

Bin  İnsan  Emperyalizmi,  Sömürgeciliği,  Faşizmi 

ve Feodal Gericiliği Lanetledi” başlığıyla fotoğraf-



334

lı olarak yer almaktadır. Bu mitinge dair 

verilen bazı bilgiler şöyle: Miting 29 Ocak 

1977 tarihinde yapılmış, mitinge 40 bini 

aşkın insan katılmıştır. Bu miting Diyarba-

kır’da yapılan eylemlerin en büyüğüdür. 

Mitinge “Ne Amerika Ne Rusya” sloganı 

atarak katılmak isteyenler yürüyüşe alın-

mamış, çıkan çatışmada 3 kişi silahla ya-

ralanmıştır.  Mitinge  katılanlar  daha  çok 



“Kahrolsun  Sömürgecilik”,  “Kahrolsun 

Faşizm”, “Kahrolsun Ağalar”, “Zam Zam 

Zam Ucuzluk Ne Zaman”, “Meyak Meyak 

Dediler Milyarları Yediler”, “Sendika Hakkımız Söke Söke Alırız” slogan-

larını haykırmışlardır. Mitingde TÖB-DER adına Genel Sekreteri Mustafa 

Düzgün bir konuşma yapmıştır. Düzgün konuşmasında “Tüm bu asimilas-

yoncu, soykırımcı, insanlık dışı politikaya rağmen, sizlerin yükselen mü-

cadelesi  sonucunda  emperyalizmin,  sömürgeciliğin,  faşizmin  ve  feodal 

gericiliğin düzeni toptan yıkılacaktır”

 vurgusu yapmıştır.

4.sayfada fotoğraflı olarak Bursa ve Zonguldak mitinglerinin haberleri-

ne yer verilmiştir. Bursa mitingi 29 Ocak’ta yapılmış, Bursa’da yapılan en 

büyük miting olarak kayıtlara geçmiştir. Bursa mitingine 30 Bini aşkın kişi 

katılmıştır. Mitingde Bursa şube başkanı Sabri Biber, TÜTED Genel Baş-

kanı Aykut Göker, TÖB-DER Genel Saymanı İsmet Özdemir ve TÜM-DER 

Genel başkanı Erhan Tezgör birer konuşma yapmışlardır. Zonguldak mi-

tingi de 29 Ocak’ta yapılmış, mitinge 6 Bin kişi katılmıştır.

TÖB-DER, diğer demokratik kitle örgütleriyle birlikte“Ekonomik- Demok-



ratik Haklar Miting ve Yürüyüşleri” yapma kararı almıştı. Bu kararlar ge-

reği 5 Şubat 1977’de Ankara Tandoğan’da miting ve yürüyüş yapılmış-



tır.

707


 

5 ŞUBAT TANDOĞAN MİTİNGİ VE BAZI GRUPLARIN 

TÖB-DER’DEN İHRACI 

5 Şubat Tandoğan Mitingi o güne kadar Tandoğan’da yapılan en yığınsal 

gösteri olmuştur. Tandoğan’dan başlayan miting Cemal Gürsel Meyda-

nı’nda sona ermiştir. Bu mitingin öncesinde ve sonrasında bazı sol grup-

335

larla  çatışmalar  yaşanmış,  yara-

lananlar olmuştur. Ankara Valiliği 

bu olaylardan TÖB-DER’i sorumlu 

tutmuş,  TÖB-DER,  TÜM-DER  ve 

TÜTED bir süre faaliyetten alıko-

nulmuşlardır.

708

  

Genel  Başkan  Gültekin  Gazioğlu 

o  gün  kendi  nitelemesiyle

  “kimi 

sözde sol grupları” şöyle anlatı-

yor:  “Coğrafi  bölgelerde  düzen-

lenen  yürüyüşlerin  sonuncusu  5 

Şubat  1977’de  Ankara’da  yapılacaktı.  Bölgesel  mitingler  taşra  örgütle-

rimize büyük canlılık getirdi. Hemen her bölgede 20-30 bin kişinin katılı-

mıyla yürüyüşler gerçekleştirdik. Anadolu’da TÖB-DER, MC’ye karşı mü-

cadelenin başını çekiyordu. Şubelerimiz her yerde anti-faşistlerin sığınağı 

gibiydi. Kimi yürüyüşlerde provakatif davranışlara, saldırılara muhatap 

oluyorduk.  Sözüm  ona  soldan  yapılan  bu  saldırılar,  kolayca  defedildi. 

Biz MC’ye karşı mücadele ederek büyüyorduk. Kimi sözde sol gruplar da 

TÖB-DER’e saldırarak büyüyebileceklerini sanıyorlardı. 

Halkın Kurtuluşu, 

Halkın Yolu, Halkın Birliği, Halkın Sesi adını taşıyan bu gruplar çıkardık-

ları dergi ve gazetelerde bizleri sosyal faşist, sosyal emperyalist olarak 

niteliyor, sövgüler yağdırıyorlardı. (…) 5 Şubat 1977 eylemi yaklaştıkça 

çeşitli  kaynaklardan  gelen  haberlere  göre  anılan  gruplar  mitingi  basıp 

kürsüyü ele geçireceklerdi. (…) 5 Şubat günü 100 bini aşan bir kitle top-

landı. (…) Kürsüye saldıran grupla taşlı sopalı kavga başladı. (…) Kürsüyü 

koruyan  güvenlik  kortejimiz  saldırıyı  etkisiz  hale  getirdi.  Saldırganların 

çoğu meydandaki çamurlu su dolu havuza döküldüler. (…) Yürüyüş baş-

ladı. Kitle sloganlarla Cemal Gürsel alanına ulaştı. Burada mitingin sona 

erdiği anons edilince silahlı saldırı tekrar başladı. (…) Ertesi gün vali ve bir 

kısım sağcı basın olayların Maocularla-Leninciler arasında çıktığını ifade 

ediyorlardı.  (…)  Ankara  Valisi  yeni  bir  girişimle  Genel  Merkezimizi  mü-

hürledi. Yine TMMOB’ne taşındık. (…) Bir basın toplantısında gazetecinin 

biri sordu: “Sayın Gazioğlu, mitinginize saldıranlar kimlerdir?” Kendisine 

cevaben 

“Maocu Bozkurtlar” dedim. Çok düşünmeden söylediğim bu söz 

siyasi literatüre geçti.

709

 Aynı günlerde 17 TÖB-DER şubesi bir açıklama 

yaparak 

“Faşist Ankara Valisi ile Sosyal Faşist Gazioğlu yönetimi anla-

şarak TÖB-DER’i kapattılar” Bu çirkin, haksız, yersiz bir niteleme idi. (…) 

Tandoğan Mitingi 5 Şubat 1977



336

TÖB-DER Danıştay kararıyla açılır açılmaz 135 kişiyi Onur Kurulu’na sevk 

ederek ihraçlarını sağladık. Bu kararımıza ne içerden ne de dışardan her-

hangi bir tepki gelmedi.”

710


Yaşanan gelişmeler Devrimci Öğretmen Grubu tarafından şu şekilde de-

ğerlendirilmiştir:

“TÖB-DER Genel Merkezi revizyonist kliğinin 20 şubeyi kapatma girişimi 

ÖRGÜTÜ PARÇALAYICI bir harekettir. (…) 5 Şubat Ankara mitinginde çıkan 

ve örgütün faaliyetten alıkonulmasıyla sonuçlanan olaylarda Genel Mer-

kez’in kendisi de en az “Maocu” (!) diye adlandırdığı grup kadar olaydan 

sorumludur.”

711


 

“TÖB-DER içerisinde etkinliği azalan sözde “ihtilalci” Arnavutluk ve Çin 

patentli sol gruplar da mevcut Genel Merkez yönetimini “sosyal faşist” 

olarak değerlendirmiş, yapılan eylem ve gösterilerde sol içi bir çatışma-

nın zeminini yaratmışlardır. “Maocu Bozkurt-Sosyal Faşist” söylemleri ve 

yaratılan gerginlik 1 Mayıs 1977 katliamında açıkça kendini göstermiştir.”

TÖB-DER Dergisinin 138. sayısı 1 Mart 1977 tarihlidir. 

Kapağında bir miting fotoğrafı ile birlikte “MC’nin Bas-



Download 3.81 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   53




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling