Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
name ile okuldan uzaklaştırma” cezası alırken bazı öğrenciler de muhtelif cezalara çarptırılmışlardır. 619 23 Nisan Bayramı nedeniyle Atatürk büstüne konan TÖB-DER çelengi kay- makam tarafından kaldırtılarak tahrip edilmiş, duruma müdahale etmek isteyen TÖB-DER’li bir öğretmen dövülmüştür. 620 Salihli-Beylikli Köyünde bir kısım ağa 23 Nisan’ın kutlanmasını engel- lemek istemişlerdir. Ulusal Egemenlik Bayramında okul müdürü Hasan
319 Aktaş, tören sırasında saygı duruşu daveti yapmış ancak bazı ağalar mü- dürün elinden mikrofonu alarak öğretmenlere hakaret etmiş ve okuldaki Atatürk’e ait yazıları yırtmışlardır. 621 Faaliyetten men edilen şubeler şunlardır: Konya, Güney (Denizli), Kavak
622 Yeni Asır Gazetesi; 8 Mayıs 1976.TÖB-DER yöneticilerinin Sıkıyönetim As- keri Mahkemesi’nde yaptıkları ortak savunmadan anlaşıldığına göre Öde- miş Mitingi TÖB-DER iddianamesinde de yer almıştır. 623 Burada sözü edilen şube Kocaeli şubesidir. 624 Burhaniye TÖB-DER şube başkanı Necdet Efe, 25 Nisan 1976 tarihinde yayınlanan yerel Vatan Gazetesi’ne bir demeç verir. Hakkında soruştur- ma açılır. Soruşturmada yer alan bazı sorular şu şeklide; “Gazetedeki yazı sizin mi? Niçin yazdınız? MC Hükümetini eleştirmek hakkınız mıdır? 47 yurtseverin öldürüldüğünü, 720’sinin yaralandığını nerden biliyorsu- nuz? İşçi sınıfı, ilerici, yurtsever, sosyalist terimlerinden ne anlıyorsu- nuz, bu kliklerden hangisine bağlısınız, kimin hesabına yazıyorsunuz?” 625 Yazı Mustafa Gazalcı tarafından kaleme alınmıştır. 626 Bu açıklama TÖB-DER, TÜTED ve TÜM-DER tarafından ortak olarak yapıl- mıştır.
627 Yazıda “180 bin zorunlu üyesi olan İLKSAN, İsmail Hakkı Tonguç ve Ha- san Ali Yücel tarafından öğretmenlere bir armağan olarak kurulmuştur. 1953’te 4357 sayılı kanunla kurulmuş, daha sonra 1958 yılında çıkarılan 7117 sayılı yasa ile kuruluş kanununda değişiklikler yapılmıştır.” gibi bilgi ve açıklamalar bulunmaktadır. 628 Konya Valiliği öğretmenlerin kendi paralarıyla yaptırdıkları dernek binası- nı ellerinden almak için dava açmıştır. 629 Cemil Çakır’ın 9.5.1976 günü Cumhuriyet ve Vatan gazetelerinde yayınla- nan demeci ile ilgili soruşturma açılmıştır. Çakır, bu demeçlerinde Ankara Milli Eğitim Müdürünün uygulamalarını eleştirmiştir 630 Eğitimci İsmail Hakkı Tonguç, ölümünün 16.yılı olan 23 Haziran’da Anka- ra’da anılmış, TÖB-DER yöneticileri ve üyeleri Tonguç’un mezarını ziyaret ederek çiçek koymuşlardır. 631 Söz konusu gelişme Denizli’nin Güney ilçesinde meydana gelmiştir. 632 TÖB-DER Karapınar Şubesi üyesi 5 öğretmen hakkında soruşturma açılır. Öğretmenlere yöneltilen sorulardan bazıları şöyle: “TÖB-DER Üyesi mi- siniz, Öğrencilere zorla sol kitaplar okutuyormuşsunuz, İlkokul öğren- cilerini zorla TÖB-DER lokaline götürüp sol propaganda yapıyormuşsu- nuz, Öğrencileri ayağından iple bağlayıp kuyuya sarkıtarak “Allah yok” dedirtiyormuşsunuz, köylere gidip sol kitaplar dağıtıp sol propaganda yapıyormuşsunuz vs.” 320 633 Haberde Ankara-Çankaya ilçesi İLKSAN seçimleri ve bu seçimleri TÖB-DER üyesi öğretmenlerinin kazandığı anlatılmaktadır. 634 Devlet Güvenlik Mahkemeleri Kanunu, Anayasa Mahkemesi tarafından 6 Mayıs 1976’da iptal edildi. DGM’ler ortadan kalktı. Ancak, MC (Milliyetçi Cephe) Hükümeti 1976’da DGM yasasını yeniden çıkarmaya kalkıştı. DİSK, bilindiği gibi 1976-1980 yılları arasında bir yandan DGM’lere, bir yandan MESS’e karşı mücadele ederken bir yandan da TCK’nın 141 ve 142.mad- delerinin kaldırılması için mücadele ediyordu. DİSK ve diğer demokratik kitle örgütleri DGM’leri “Sıkıyönetimsiz Sıkıyönetim” olarak nitelendir- mişlerdir. DİSK ve TÖB-DER’in mücadelesi sonucunda DGM Yasası çıkartı- lamamıştır. DİSK, “DGM’yi Ezdik Sıra MESS’te” sloganını kullanmıştı. 635 Karamürsel’de 19 Mayıs Bayramı kutlamaları yapılır. Bu kutlamalara karşı
görüşler dile getirilmektedir : “Türk gencine, bu milletin geleceği olan nesle, milli duygular, haysiyet ve iffet verilmesi gerekirken milli bayram olarak kutladığımız 19 Mayıs’ta geleceğin anaları olan evlatlarımız, kız kardeşlerimiz bayramın muhtevası ile yakın uzak hiçbir ilişkisi bulunma- dığı halde soyundurulmuş, inanç ve iffet duyguları çiğnenmiştir.” 636 Alucra Lisesi öğretmeni ve TÖB-DER üyesi Öznur Denizlerkurdu, ülkücü oldukları bilinen iki öğrenci tarafından darp edilmiştir. 637 Denizli’de TÖB-DER ve diğer demokratik kuruluşların ortak bildirisini da- ğıtanlar gözaltına alınarak karakolda sorgulanırlar. Yazının başlığı polisin ifade sırasında sorduğu sorulardan biridir. 638 Özgürlük Yolu grubu başını Kemal Burkay’ın çektiği Kürt sosyalistlerinden oluşuyordu. Grup adını kendi yayın organları olan Özgürlük Yolu dergisin- den almıştı. Özgürlük Yolu çevresi sonradan PSK (Kürdistan Sosyalist Par- tisi)’ya dönüştü. Günümüzde bu grup HAK-PAR çevresinde yer almaktadır. (İ.Aydın) 639 Bu gruplar Halkın Kurtuluşu, Halkın Yolu, Halkın Birliği dergi çevrelerinde örgütlenmişlerdi. (İ.Aydın) 640 Devrimci Öğretmen aynı adla çıkan dergiden adını alan DEV-YOL’un öğ- retmen grubuydu. (İ.Aydın) 641 Devrimci Demokratik Birlik grubu Kurtuluş adı verilen siyasi çevrenin öğ- retmen hareketi içindeki adıdır. Grup adını çıkardıkları Kurtuluş Sosyalist
642 Gültekin Gazioğlu’nun Başkan adayı olduğu (Demokratik Merkeziyetçi- ler-Özgürlük Yolu ittifakı) liste 202, İlhan Alkan’ın Başkan adayı olduğu (Demokrasi İçin Birlik-Halkçı Eğitimciler ittifakı) liste 177, Behram Şa- miloğlu’nun Başkan adayı olduğu (Devrimci Öğretmen) liste 77, Şaban Sezen’in Başkan adayı olduğu (Devrimci Demokratik Birlik) liste 42 oy almıştır. (TÖB-DER Gazetesi sayı 125-126) 321 643 Gültekin Gazioğlu; Roman Gibi/Anılar, s.116-118, Eğitim Sen Yay. 2006 Ankara. 644 FİSE’nin mesajını 123.sayıda vermiştik. 645 Yönetim Kurulu Üyeliklerine seçilen isimler ise şunlardır: Doğan Oğuzer, Ali Kemal Yaylı, Turan Yılmaz, İlhami Şen, Faruk Atalaer, A. Kadir Yıldız, Saim Baluken, Nesip Bektaş, Cemal Saygılı, Turgut Yılmaz, Mustafa Dep- rem, Ahmet Melek, İbrahim İşyar, Hüseyin İsen, Rıza Duru, Aydın Yeşil- yurt, İbrahim Çerçi, Ahmet İnce, Kenan Aras, Mustafa Çetin. 646 “1976 kongresiyle birlikte demokratik öğretmen hareketinin sadece dev- letten değil, onun ideolojisinden de kopma süreci tamamlanmış oluyordu. Bu süreç ilk ve ortaöğretimdeki Kürt çocuklarının evrensel nitelik taşıyan asgari demokratik haklarını savunmak ve talep etmek gibi bir sonucu da getirecek kadar resmi ideolojinin yasak ve tabularından bağımsız olacaktı.
Bu dönemde toplumun hızla politikleştiği, devrimci hareketin yükseldi- ği, emekçi sınıfların sosyal mücadelelerinin geliştiği bir evredir. Toplumun ileri ve aydınlık kesimlerinden olan öğretmenlerin bu gelişmeler dışında kalması düşünülemezdi.” (Yalçın Yusufoğlu; Abece Dergisi sayı 300, s.16, Ağustos 2011) 647 TÖB-DER Akarçay şubesi köylülerin de rol aldığı “Pir Sultan Abdal” adlı oyunu sahneleyince savcılık haklarında soruşturma başlatmıştır. 648 TÖB-DER Genl Kurulunda alınan kararları hem mesleki ve eğitim alanına hem de siyasal alana yöneliktir. TÖB-DER, bu kararlardan birinde kendisini şöyle tanımlamaktadır: “TÖB-DER, Anti-faşist, anti-emperyalist bir kitle
649 Timisi mesajında özetle; “TÖB-DER’in her toplantısının devrimci, ilerici ve toplumcu fikirlerin sergilendiği mümtaz ve müstesna bir forum ol- duğunu daima takdir etmişimdir…” derken CHP Genel Başkanı Ecevit mesajında; “TÖB-DER Genel kurulu, Lozan Antlaşmasının, basın özgür- lüğünün ve demokratik işçi haklarının yıldönümünde toplanıyor. Bağım- sızlığın, özgürlüğün ve sosyal adaletin savunucusu değerli Türk öğret- menlerini ve yüce Türk ulusunu bu mutlu günde kutlarım…” demektedir. 650 Bu mesajların bir bölümü 127. sayıda yayınlanmıştır. Konu bütünlüğünü bozmamak amacıyla hepsini bir arada yayınlamayı uygun gördük. 651 Kongreye katılan delege sayısı 502’dir. Bu delegelerden sadece 8 tanesi kadındır. Merkez Yürütme Kurulunun 9 üyesi arasında kadın yok. 20 kişi-
Sadece Denetleme Kurulunun 3 üyesinden biri kadındır. (İ.A) 652 Güney ilçesi kaymakamı iki TÖB-DER’li öğretmene karşı haksız işlemler yaptığı için açılan davada mahkum olmuştur. 322 653 1 Eylül Uluslararası Barış Günü İstanbul’da Aziz Nesin başkanlığında kuru- luş çalışmalarını yürüten Geçici Barış Komitesi’nce, Ankara’da ise arala- rında TÖB-DER, TÜS-DER, İGD, İKD, MADEN-İŞ, DEVRİMCİ TOPRAK-İŞ’in de bulunduğu etkinlikle kutlanmış, TÖB-DER Genel Başkanı Ankara’daki toplantıya katılarak bir konuşma yapmıştır. Gazioğlu konuşmasında özet- le şu görüşleri dile getirmiştir: “Dünya devrimci sürecinin üçlü bileşenleri
654 Karar No: 12.7 “TÖB-DER, emperyalizmin başını çektiği barış düşman- lığına, savaş kışkırtıcılığına ve silahlanma yarışına karşı çıkar. Yabancı silah tekellerinin ve onların Türkiye’deki ortaklarının kışkırttığı silahlan- ma yarışına karşı tüm barışsever güçlerin yanındadır.” 655 Bu yazı, 12 Eylül döneminde TÖB-DER İddianamesine konu olmuştur. (Ha- lit Çelenk; Hukuk Açısından TÖB-DER Davası, s.235. EĞİT-DER Yayınları, Ankara 1990) 656 Yazılarda İLKSAN’ın yönetimini TÖB-DER’li öğretmenlerin kazandığı belir- tilmekte, İLKSAN Başkanlığına Hulusi Gökçe’nin seçildiği ve sandığa üye 180 bin öğretmenin olduğu bilgilerine ulaşılmaktadır. 657 Bu toplantılar 11 Eylül’de Ankara ve İstanbul’da yapılmıştır. Genel Başkan Gazioğlu, DİSK öncülüğünde İstanbul’daki toplantıya bir mesaj göndermiş, Ankara’daki toplantıda ise “Bu salonda toplanan Türkiye’nin anti-faşist ve devrimci güçleri…Bu gece burada Türkiye emekçilerinin ve yurtsever- lerinin militan selamlarını Şili yurtseverlerine iletmek için toplandık…” diye bir konuşma yapmıştır. 658 Üç saat süren bu görüşmelerde özetle; “TÖB-DER olarak, işçi sınıfımızın
659 Güçbirliğine şu örgütler katılmıştır: “TÖB-DER, TÜS-DER, TÜM-DER, TM- MOB, TÜTED, HALKEVLERİ, TÜMÖD, ÇHD, İKD, İGD, ATO, TİB, ANKARA BAROSU ve AKD (Ankara Kadınlar Derneği). 660 Bundan sonra TÖB-DER yayın organlarında “ırkçı, şöven, asimilasyoncu eğitim sözcükleri sık görülmeye başlanacaktır. Bunda Kürt öğretmenleri temsil eden Özgürlük Yolu grubunun Genel Merkez yönetiminde yer al- masının payının da olduğu söylenebilir. 661 Daha sonra Denizli Milletvekili ve Eğit-Der Genel Başkanlığı’nı yapacak olan Gazalcı’nın yazısından anlaşıldığı kadarıyla 19 Ağustos 1976’da mey- dana gelen Denizli depreminde 4 kişi hayatını kaybetmiştir. 323 662 TÖB-DER şubelerince hazırlanan bu raporlarda “Faşist güçlerce yürütülen saldırı ve provakasyonlara dikkat çekilmektedir. 663 Bu ilkeler şu şekilde özetlenebilir: “Anti-faşist ve anti-emperyalist olmak, dünya devrimci hareketinin bileşenlerine saygılı olmak, temsil ettiği kit- lenin ekonomik demokratik talepleri doğrultusunda mücadele etmek, emekten yana siyasal güçlere saygılı olmak(…) v.s” 664 3-8 Eylül 1975 tarihleri arasında İran’daki Persepolis şehrinde toplanan ULUSLARARASI OKUR- YAZARLIK SEMPOZYUMU bir bildiri yayınlamıştır. Bildiride “okur-yazarlık sadece okuma-yazma ve aritmetik becerileri öğ- renme sürecinden ibaret sayılmamakta, fakat insanın kurtuluşuna ve çok yönlü gelişimine bir katkı olarak değerlendirilmektedir” 665 Gültekin Gazioğlu; Roman Gibi / Anılar, s.119. Eğitim Sen Yay. Nisan 2006 Ankara. 666 Agk; s.120-124 667 MC’nin Ders Kitaplarına karşı yükselen tepkiler üzerine TÖB-DER Danış- tay’a başvurmuştur (Cumhuriyet Gazetesi 4 Ocak 1977), Yine MSP’li Ça- lışma Bakanı Şevket Kazan bir açıklama yaparak şöyle diyecektir: “İşçilerin daha az şerefli olduğu görüşü sapıkça bir nitelik taşıyor.” Cumhuriyet Ga- zetesi; 8 Ocak 1977 668 MC’nin ders kitapları özellikle Sosyal Bilimler alanına yöneliktir. Mübahat Küyel’in Felsefeye Başlangıç, İbrahim Kafesoğlu ve Altan Deliorman’ın Tarih Lise-I, T. Yılmaz Öztuna’nın Tarih Lise-III ders kitaplarıyla Sosyoloji ve Psikoloji ders kitapları bunlar arasındaydı. Bazı TÖB-DER şubeleri ve genç- lik örgütleri bu kitaplara olan tepkilerini göstermek için alanlarda kitapları yakmışlardır. 669 Bu kitaplardan bazı örnekler vermek istiyorum; “Kurt motifi başka ka- vimlerde görülmeyen, Türk’e has bir belirtidir. Türkler arasında kurda verilen önem asrımız başlarına kadar devam etmiştir.” (Tarih Lise I,s.17 Kafesoğlu-Deliorman).
Mebahat Küyel’in yazdığı Felsefeye Giriş (Başlangıç) kitabını inceleyen üç bilirkişiden ikisi (Neşet Çağatay ve Eralp Özgen), kitapta suç unsuru bulur- ken biri (Feyyaz Gölcüklü) suç unsuru bulmamıştır. (Cumhuriyet Gazete- si;20 Ocak 1977)
Ahlak kitabında “bir işçi ile bir doktorun şerefi aynı değildir. Doktor daha şereflidir”, “Alevilik davası güdenler dinsizliğin savunucularıdır”, “laik- lik, mezhep çatışmalarına neden olmaktadır” denilmektedir. 324 670 Öğretmenlere yöneltilen sorulardan bazıları: Komünizm propaganda- sı yapmak, Kürtçülük propagandası yapmak, Kır gerillasına yardım ve yataklık etmek, arkadaşlarını zorla TÖB-DER’e üye olmaya zorlamak, gençleri yürüyüşe zorlayarak onlara “katil iktidar”, “kahrolsun faşizm”, “bağımsız Türkiye” sloganları attırmak, Alevi sünni ayrımı yaparak halkı bölmek, çalışma arkadaşlarının ibadet hürriyetini kısıtlamak. 671 TÖB-DER GYK’sı Demokratik Eğitim Kurultayını 1977 yılında yapmayı ka- rarlaştırmış ancak siyasi konjoktörün elverişsizliği ve çalışmaların zama- nında yetiştirilmemesi gibi nedenlerle bu kurultayı 1978 yılında yapmıştır. 672 TÖB-DER Gazetesi; sayı 131, s. 4 673 Programa göre bu yanlış eğilimlerden birisi “işçi sınıfının öncülüğüne inanmayan, demokratik kitle örgütlerini siyasi parti gibi gören ve demok- ratik kitle örgütü ile iktidar mücadelesi vermek isteyen” eğilimdir. Diğer eğilim ise “pasifist eğilimdir. Bunlar işçi sınıfının önderliğinde emperyaliz- me ve faşizme karşı yürütülen devrimci mücadeleden ateşten kaçar gibi kaçanlardır.” 674 TÖB-DER, ilk kez bir duvar takvimi çıkartmaktadır. 675 TÖB-DER’in şube sayısı genellikle “600’ü aşkın” olarak zikredilmektedir. 1977 yılı başına kadar Aşkale, Göynücek ve Çayıralan (137.sayıda Çayırlı) şubelerinin de açılmasıyla 630 olan şube sayısı 633’e yükselmiştir. 676 Kujawa mesajında, “Demirel Hükümeti zamanında TÖB-DER’in kapatıl- ması, kitle halinde işçilerin tutuklanması, işten çıkarılması haberlerini büyük tepki ile karşılıyoruz..” diyerek dayanışma dileklerini iletmektedir. Genel Başkan Gazioğlu da cevabında “1 Kasım 1976 tarihli mesajınızı al-
677 21 Kasım 1976 tarihinde Adapazarı’nda aralarında TÖB-DER, Halkevleri, Çağdaş Hukukçular Derneği, TÜM-DER,TÜS-DER’in bulunduğu Demokra- tik Kitle Örgütleri “Demokratik Kitle Örgütlerinin Demokrasi Mücadele- sinde Yeri ve Görevleri” konulu bir toplantı düzenlemişlerdir. Toplantıya katılan TÖB-DER Genel Başkanı bir konuşma yapacaktır. Gazioğlu konuş- masına “Bu salonda toplanan demokratlar, ilericiler, devrimciler! Sizleri
ve özetle şu görüşleri dile getirecektir: “Özel olarak ülkemizde tırmanan faşizme karşı mücadelede, tüm anti-faşist örgütler güç birliği ve da- yanışma halinde olmalıdır. Demokrasinin ancak işçi sınıfı başta olmak üzere tüm emekçilerin, aydınların ve öğrencilerin ortak hedefler etra- fında birleşerek ortak bir programı yürütmeleri ile başarıya ulaşacağı bilinmelidir. Güç birliğinin kısa vadeli programı, Anayasanın değiştirilen maddelerinin ve TCK’nun demokratikleştirilmesini, böylece düşünce ve 325 örgütlenme özgürlüğüne konulan sınırlamaların kaldırılmasını, özgür- lükleri güvence altına alan uluslararası anlaşmaların hayata geçirilme- sini içermelidir. (…)” 678 Yazılanlara göre TÖB-DER, FİSE ve DİSK başta olmak üzere dost kuruluşları Van depremine yardımda bulunmaya çağırmış, yönetiminde TÖB-DER’li öğretmenlerin bulunduğu İLKSAN 2 milyon lira nakit para yardımı yapmış- tır. 679 Ermenek Olayı olarak nitelenebilecek bu gelişmeyi kısaca aktarmayı ya- rarlı görmekteyiz: Ermenek TÖB-DER şubesine üye 174 öğretmen maaş- larını dilekçeyle onay verdikleri mutemet aracılığıyla almaktadırlar. Mu- temet seçtikleri kişi TÖB-DER üyesidir. Bir süre sonra mutemet seçilen öğretmenin tayini başka bir yere çıkar. Bunun üzerine 174 öğretmen yeni bir mutemet seçerler. Bu mutemet de TÖB-DER üyesidir. TÖB-DER’lilerin bu tutumlarının amacı maaşlarını TÖB-DER şubesine giderek almak ve dernek aidatını anında elden vermektir. Ancak ilçe kaymakamı MHP’lidir ve bu uygulamayı engellemek üzere ilçe Halk Eğitim Müdürünü mutemet olarak görevlendirir. TÖB-DER’li öğretmenler bu uygulamaya karşı çıkar- lar ve kendilerinin dilekçeyle yetkilendirdikleri mutemetten maaşlarını almakta ısrarcı olurlar. Kaymakam İlköğretim Müdürüne TÖB-DER üyesi 174 öğretmenin maaş bordrolarını imzalamamasını, kendinin de onay vermeyeceğini belirtir. TÖB-DER’liler inatla direnirler. Ermenek esnafı da TÖB-DER’li öğretmenlerden yana çıkarak öğretmenlerin borçlarını erteler ve nakit yardımında bulunurlar. İlçe halkı bu olayları kınamak üzere Konya valiliğine telgraflar çeker. TÖB-DER Ermenek şubesine göre “Olay maaş ve mutemetlik sorunu olmaktan çıkmış, bir demokratik mücadele biçimi- ni almıştır.” Bu gelişmeler yaşanırken bir yandan da TÖB-DER üyelerinin bir kaçı ilçe ve il dışına sürgün edilir. Göktepe kasabasında 4 öğretmenin sürgün edilmesi üzerine 200 imzalı dilekçeyle bir heyet valiliğe başvurarak sürgünlerin durdurulmasını istemiştir. Şube yönetimi ise eşleri ve çocukla- rıyla beraber bir yürüyüş düzenlemeye karar vermiştir. 680 Bitlis’in orta yerinden geçen köprü tektir, dar ve yetersizdir. CHP’den Be- lediye Başkanı Seçilen Muzaffer Geylani, TÖB-DER, TÜM-DER, TÜTED ve Gençlik dernekleriyle görüşerek bu köprünün yapılması için anlaşır. Öğ- retmen ve diğer ilericiler canla başla çalışarak yeni köprüyü düşük bir ma- liyetle hizmete sokmayı başarırlar. 681 Mühür Fekki üzerine açılan davadır.
1977 327 Türkiye, 1977 yılına yoğun baskı ve saldırıların ya- şandığı bir yıla merhaba diyerek girdi. İktidarda bulunan MC hükümetlerinin emekçi halk ve öğret- menler üzerindeki baskı politikaları artarak devam etti.
Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling