Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”


Bir Aşama: Demokratik Eğitim Kurultayı”


Download 3.81 Mb.
Pdf ko'rish
bet37/53
Sana22.10.2017
Hajmi3.81 Mb.
#18402
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   53

Bir Aşama: Demokratik Eğitim Kurultayı” başlıklı DEK tanıtım ve konu 

başlıklarına yer verilmekte ve özetle şöyle denilmektedir: “TÖB-DER 3. 



Olağan Kongresinde alınan karar uyarınca Temmuz 1977’de DEK’i toplu-

yor. Türkiye eğitim emekçilerinin eğitim politikasını belirleyecek olan ku-

rultay, mücadelemize önemli katkılar sağlayacaktır. İşçi sınıfımızın bilimi 

ışığında var olan eğitim sistemi incelenerek eleştirilecek ve çözümü için 

öneriler saptanacaktır.”

10. sayfada Burhan Bilici imzalı “Baskıları Birlikte Göğüslemek” konulu 

İLKSAN ile ilgili bir yazı bulunmaktadır. 11. sayfadaki “Örgüt Haberleri” 

başlıklı bölümde “Milli Eğitim Bakanı Ali Naili Erdem’in Ödemiş’te Ter-



tiplediği Toplantıyı Üyelerimiz Boykot Etti” başlıklı yazıya yer verilmiştir. 

12. sayfada “TÖB-DER Dünya Öğretmen Örgütleri Arasında”,

731

 “Bulga-


ristan Halk Cumhuriyetinde Öğrenim ve Bilim”, “Bulgaristan Öğretmen-

ler Birliği, Alman Demokratik Cumhuriyeti Eğitim ve Öğretim Sendikası 

ve Çekoslovakya Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası Kongrelerini Yaptı”

732


 

başlıklı yazı bulunmaktadır.

                         


347

1 MAYIS 1977, 6 TÖB-DER ÜYESİ YAŞAMINI YİTİRİYOR

Bu arda yaşanan en önemli gelişme hiç kuşkusuz katliamı olacaktır. DİSK 

önderliğinde Taksim Meydanında yapılan mitinge yarım milyonu aşkın 

işçi, emekçi, öğretmen ve öğrenci gibi toplumun her kesiminden insan 

katılacaktır. Egemen güçler bu mitingi kana bulayacak ve kimi kaynaklar-

da 32, kimi kaynaklarda ise 34 yurttaşımızın can vermesine neden ola-

caklardır. TÖB-DER Genel Merkezi aldığı kararla 1 Mayıs’a katılmıştır. 1 

Mayıs 1977’de ki katliamda 6 TÖB-DER üyesi hayatını kaybedecektir. 1 

Mayıs 1977’de katledilen TÖB-DER üyelerini kitaba koymayı görev bildik.

  

143. sayı 25 Mayıs 1977 tarihini taşımaktadır. Kapağı 4 renk olarak bası-

lan derginin kapağında TÖB-DER’in talepleri alt alta sıralanmaktadır. Bu 

talepler şunlardır: “Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkımız tanınmalıdır. 



Mağdur edilen öğretmen ve öğrencilerin tüm kayıpları karşılanmalıdır. 

Eğitim; ırkçı, şoven ve asimilasyoncu özden arındırılarak demokratikleş-

tirilmelidir. Yöneticilerimizi biz seçmeliyiz. MEYAK kaldırılmalıdır. Emekli 

sandığı  ve  İLKSAN  demokratikleştirilmelidir.  Faşist  yuvalar  dağıtılmalı-

dır. 141-142 benzeri anti-demokratik yasa maddeleri kaldırılmalıdır. FI-

SE’ye katılma hakkımız tanınmalıdır. Taleplerimizi kararlılıkla haykıralım. 

MC’ye geçit vermeyelim.”

2. sayfadaki “Örgüt Haberleri” başlıklı bölümde yer alan bazı haberler 

şöyle: “Urfa Şubemize Faşist Saldırı”,

733


 “Çine’de TÖB-DER ve CHP bina-

ları Faşistlerin Saldırısına Uğradı”, “Kilis, Varto, Kelkit, Sarıkamış, Kulu, 



Hendek, Fethiye, Anamur ve Iğdır’da Üyelerimize Yönelik Faşist Saldırı-

lar”, “Adıyaman ve Burhaniye’de Üyelerimiz Sürgün Edildi”,  “Osmancık 

Olaylarının Görünmeyen İğrenç Yüzü”

734

 

3. sayfada “5 Haziran Genel Seçimleri Üzerine” başlıklı imzasız bir yazı 



yer almaktadır. Yazıda özetle şu görüşlere yer verilmiştir: 

348

“5 HAZİRAN GENEL SEÇİMLERİ ÜZERİNE”

“(…) Sermaye cephesi, 5 Haziran genel seçimlerine gidilen şu günlerde, 

politik ortamı sertleştirmekte, korku ve yılgınlık yaratarak kitleleri seçim 

sandıklarından  uzaklaştırmaya  çalışmaktadırlar.  Onlar,  aralarındaki  bir 

takım çıkar sürtüşmelerine ve çelişkilerine rağmen, halka karşı olmakta 

birleşiyorlar ve birbirleriyle yarışıyorlar. (…) MC ve benzeri iktidar ihtimal-

lerinin tümüyle yok edilmesi; başta işçi sınıfı olmak üzere, tüm emekçi ve 

ilerici  toplumsal  güçlerin  yaratacağı  demokratik  halk  iktidarıyla  müm-

kündür.  Ancak böyle  bir  iktidar; faşizmin,  zulmün  ve sömürünün  kökü-

nü kazıyabilir. Ancak böyle bir iktidar demokratik, bağımsız ve özgür bir 

Türkiye’yi yaratabilir. Fakat bu gün böylesine radikal ve toplumsal dönü-

şümün koşulları henüz tamamlanmamıştır. (…) Yalnız bunları söylemek-

le 5 Haziran seçimlerinin hiçbir şey olmadığını söylemek istemiyoruz. 5 

Haziran genel seçimleri en geniş anlamıyla faşizm özlemcilerine, faşist 

tırmanışa karşı demokratik bir tercihi yansıtacaktır. O yüzden bu seçim-

ler, karşı-devrimci güçlerle demokratik güçler arasında önemli bir muha-

bere alanı olacaktır. Bu genel seçimler, demokratik hak ve özgürlüklerin 

güvence altına alınabilmesi ve sınırlarının genişletilmesi yönünde önemli 

bir fırsattır.

(…) Kanlı MC dönemi, Türkiye demokratik öğretmen hareketine ve onun 

tek  temsilcisi  TÖB-DER’e  çok  çektirdi,  iki  buçuk  yıldan  beri  tüm  maddi 

ve manevi gücümüzü MC’ye karşı ayakta kalmak ve örgütsel varlığımızı 

korumak yolunda harcadık. (…) 5 Haziran’a katledilen 18 eğitim emekçisi 

ve 200’ü aşkın yurtseverin acısıyla, kiniyle gidiyoruz.

(…) Eğitim emekçileri, yaşanan bu koşullarda ve 5 Haziran gibi önemli bir 

olayda bölücü, sekter, grupçu davranışları endişeyle izliyor. 5 Haziran se-

çimlerinin ne olup olmadığını defalarca söyledik. Ama hiçbir zaman 5 Ha-

ziran’ı zaafa uğratacak, MC’lerin ekmeğine yağ sürecek girişimlere karşı 

kayıtsız kalmayacağımız bilinmelidir. Bilinmelidir ki, 5 Haziran’da kitlele-

rin önünde işçi sınıfının bağımsız politikasını temsil eden bir tercih yoktur. 

5 Haziran Genel Seçimleri faşizm özlemcilerine, gerici-sömürücü güçlere 

karşı sadece demokratik bir tercih olacaktır. Ne eksik, ne de fazla. (…)”

349

Derginin 5. sayfasında 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanında hayatlarını 

kaybeden TÖB-DER üyelerinin fotoğrafları “Anıları Mücadelemize Örnek 

Olsun” manşetiyle yer almıştır.

                       



DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNİN GÜÇ BİRLİĞİ PROGRAMI

6. ve 7. sayfalarda Gültekin Gazioğlu imzalı “Cezayir Toplantısının Öğ-



rettikleri”

735


 başlıklı yazının II. Bölümü ile “Demokratik Kitle Örgütleri-

nin Güç Birliği Çalışmalarında İleri Bir Adım: Örgütler Arası Güç Birliği 

Programı Kabul Edildi” başlıklı yazılara yer verilmiştir. Detaylı bir şekilde 

hazırlanan bu güç birliği programıyla ilgili şöyle 

denilmektedir: “Bilindiği gibi 3. Olağan Genel 

kurulumuzdan  hemen  sonra,  örgütümüzün 

çağrısı  ve  girişimiyle  demokratik  kitle  örgüt-

leri  arasında  güç  ve  eylem  birliği  çalışmaları 

başlatılmıştı. O günden beri süregelen bu ça-

lışmalar pek çok olumlu ve olumsuz noktalar-

dan geçerek bu güne geldi. (…) çalışmalarımıza 

katılan  örgüt  sayısı  artarak  17’ye  ulaştı.  TÖB-



DER, TÜM-DER, TÜTED, TMMOB, HALKEVLE-

Rİ, KÖY-KOOP, TÜS-DER, İKD, İGD, DGDF, ÇHD, 

ATO, TÜMOD, TÜMAS, TİB, PİM (Pahalılık ve 

İşsizlikle Mücadele Derneği) ve AKD ortak mü-

cadele hedefleri doğrultusunda ortak bir mü-

cadele programı oluşturdular.”

8. sayfada “Hukuk Sorunları” başlıklı bölüm bulunuyor. Burada “Yer De-

ğiştirme İşlemleri” başlıklı bir yazıya yer verilmiştir. 9. sayfada “Onur Ku-

rulu Kararları” bulunmaktadır.

736


 

Derginin 10. sayfasında “1 Haziran Uluslar arası Çocuklar Günü” başlıklı 

bir yazı ve iki adet fotoğraf bulunmaktadır. Fotoğrafların birinde 1 Mayıs 

1977’de  Taksim  Meydanında  hayatını  kaybeden  Hikmet  Özkürkçü’nün 

cenaze töreninde yürüyen öğrenciler, diğerinde babalarıyla birlikte ka-

tıldıkları bir yürüyüşte ellerinde “Babamın Hakkını Verin” ve “Babamın 

Emeği  Patronun  Yemeği”  yazılı  dövizleri  taşıyan  çocuklar  bulunmakta-

dır. Çocuklar Günü nedeniyle yayınlanan yazıda özetle şu görüşler yer 



350

almaktadır: “1 Haziran Uluslar arası Çocuklar Günü, sömürü düzeninin 

acımasızca kıyıma uğrattığı çocukların, çocuklarımızın kurtuluşu yolunda 

mücadele vermesi için tüm insanlığa yapılan bir çağrıdır. (…)”

11.sayfada “Örgüt Haberleri” başlığında “Ankara Bahçelievler Ticaret Li-

sesinde Faşist Terör”

737

 ve “15 Mayıs Filistin Öğretmenleri Günü Örgütü-



müzde Coşkuyla Kutlandı” başlıklı yazılara yer verilmiştir. TÖB-DER Genel 

Başkanı Gültekin Gazioğlu, Filistin Öğretmenleri Genel Birliği’ne aşağıda 

özetlediğimiz mesajı göndermiştir:

738


TÖB-DER’İN FİLİSTİN ÖĞRETMENLERİ GENEL BİRLİĞİNE 

GÖNDERDİĞİ MESAJ 

“Sevgili Dostlar, Filistin halkının ve öğretmenlerinin ulusal hakları, ken-

di geleceklerini özgürce belirleme ve Filistin’de bağımsız ve demokratik 

bir devlet kurma hakkı için verdikleri mücadelenin sürekli destekçisi olan 

TÖB-DER,  1

5 Mayıs Filistin Öğretmenleri Günü’nü ülke çapında kutla-

yacaktır. (…) TÖB-DER, Siyonizmin ve emperyalizmin Filistin’de ve işgal 

altındaki  Arap  topraklarındaki  uygulamalarına  karşı  çıkıyor  ve  Filistin 

öğretmenlerinin ve halkının meşru haklarının tanınması için sesini yük-

seltiyor. (…)”

TÖB-DER GENEL MERKEZİ BOMBALANIYOR

12.sayfada  fotoğraflı  bir  habere  yer  verilmektedir.  “Bu  Gün  Dünden 



Daha Kararlı Daha Güçlüyüz” başlıklı habere göre 22 Mayıs 1977 tari-

hinde TÖB-DER Genel Merkezi’ne tahrip gücü çok yüksek olan bir tahrip 

kalıbı konulmuştur. Genel merkez yöneticilerinin üçüncü katta toplantıda 

olması olası can kayıplarını engellemiştir. Olay üzerine yapılan açıklama-

da özetle şu görüşlere yer verilecektir: “ (…) Bu saldırı ve sabotajların 

başlıca sorumlusu olan emperyalizm, işbirlikçisi burjuvazi ve onun gizli 

örgütleri  şunu  iyi  bilmelidirler  ki;  Türkiye  eğitim  emekçileri,  ülkemizde 

demokrasi güçleriyle omuz omuza, faşizme, emperyalizme ve her türlü 

gericiliğe karşı mücadelesini en etkin bir şekilde sürdürecektir. Bu saldırı, 

katliam  ve  sabotajlar  demokrasi  güçlerinin  5  Haziran  seçimlerinde  ka-

zanacakları zaferi engelleyemeyecektir. Bağımsızlık, demokrasi, barış ve 

özgürlük mücadelemiz daha da güçlenerek sürecektir.”


351

TÖB-DER Gazetesi’nin 144. sayısı 15 Haziran 1977 

tarihini taşımaktadır. Gazetenin çıkışında bazı ge-

cikmeler yaşandığından gazete neredeyse 25 gün-

de  bir  yayınlanmaktadır.  144.sayının  kapağında 

bir Türkiye haritası ve TÖB-DER mitingleriyle tek 

yumruk halinde MC’ye karşı yürütülen mücade-

lenin simgesi olan yumruk resmi bulunmaktadır.

Bu arada Türkiye’de 5 Haziran genel seçimleri ya-

pılmış, mutlak iktidara geleceğine inanılan ve kit-

leler arasında “Umudumuz Ecevit” sloganının ya-

rattığı sinerjiyle Ecevit’in CHP si seçimden birinci 

parti olarak çıkmıştır. MC’nin baskı ve zulmünden, 

faşist baskılardan bunalan Türkiye’nin demokratik 

güçleri de MC’nin işbaşından uzaklaştırılması için “gizli” ya da “açık” ola-

rak CHP’yi destekleme yoluna gitmişlerdir.

739

  

 



2. sayfadaki “Örgüt Haberleri” başlıklı bölümde şu 

haber  dikkati  çekmektedir:  “Demokratik  Öğret-



men Hareketi 18. Şehidini Karakoçan’da, 19.Şehi-

dini de Iğdır’da Verdi”

740


 yine aynı sayfada “Sandık 

Başkanı  Üyelerimiz  Faşist  Saldırılara  Maruz  Kaldı-

lar” haberleri yer almaktadır.

3.sayfada “5 Haziran Genel Seçimleri, Demokratik 



Güçlerin Başarısı ve Önümüzdeki Görevler Üzeri-

ne” başlıklı bir yazı yer almaktadır. Yazıda özetle şu 

görüşlere yer verilmektedir:



TÖB-DER’İN 5 HAZİRAN SEÇİMLERİ SONRASINI DEĞERLENDİRMESİ

“5  Haziran  Genel  Seçimleri  solun,  demokratik  güçlerin  başarısıyla  so-

nuçlandı. MC ağır bir yenilgiye uğratıldı.

741


 (…) Bu seçimlerde kazanılan 

başarıda, tüm demokratik güçlerin seçim döneminde yürüttükleri ortak 

çalışmaların, harcadıkları ortak çabaların ve benimsedikleri ortak çaba-

ların ve benimsedikleri ortak tavrın da büyük payı vardır. Gerçekten de 

“demokratik güçlerin birliği” şiarı, seçim döneminde de etkili ve toparla-

yıcı oldu. MC’ye ve faşizan gidişe karşı tek bir parlamenter almaşık üze-



352

rinde (CHP kastedilmektedir İ.A.) büyük ölçüde birleşildi. Ama demok-

ratik güçlerin seçimlerde elde ettikleri bu başarı, yetersiz bir çoğunluğu 

aşamadı. (…) Sosyal demokrasi, bencil bir tutumla, demokratik güçlerin 

tam bir birlik içerisinde seçime girmesi için çaba harcamaktan kaçındı. 

Herkesin kayıtsız şartsız kendisini desteklemesini istedi. Vetolar, insafsız 

bir kıyım makinası oldu. Ayrıca, şovenist tutumu yüzünden de Doğu’da 

(Kürtler  arasında  İ.A.)  umduğu  kadar  bir  destek  bulamadı.  Ancak  “de-

mokratik güçlerin birliği” şiarına itibar etmeyip, kimisi sosyal demokra-

si ile rekabete girişen, kimisi de objektif olarak boykot öneren sosyalist 

ve demokratik güçlerimizin sorumluluğu da ağırdır. (…) Bu seçimlerden 

gericiliğin ve faşizmin toparlanmış ve örgütsel güç kazanmış bir şekilde 

çıkması, bizlere,  faşizme karşı mücadelede tüm demokratik güçlerin bir-

liğinin sağlanmasının ne denli hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez 

daha ve kuvvetle hatırlatıyor. (…) Görüş ayrılıkları ve anlaşmazlıklar abar-

tılmamalı, birlik noktaları devamlı öne çıkarılmalıdır. Böylesi bir gelişme 

(…), demokratik halk iktidarına giden yolda mutlaka gerçekleştirilmesi 

gereken halk cephesinin oluşturulmasını da kolaylaştıracaktır.”

Bu değerlendirmelerin ardından aralarında TÖB-DER, TMMOB, KÖY-KO-

OP, HALKEVLERİ, TÜM-DER, TÜS-DER, TÜTED, ÇHD, DEV-GENÇ, TÜMAS, 

TÜMOD, TİB ve AKD’nin bulunduğu kuruluşlar 15 Haziran 1977 tarihin-

de bir bildiri yayınlayarak hükümeti kurma görevini üstlenen CHP lideri 

Bülent Ecevit’ten beklentilerini şöyle açıklamışlardır:

             



TÖB-DER VE DİĞER DEMOKRATİK KURULUŞLARIN BİLDİRİSİ: 

“CHP GENEL BAŞKANI ECEVİT’TEN BEKLENTİLERİMİZ

“Bilindiği gibi 5 Haziran Genel Seçimleri yapıldı ve yeni bir hükümet kur-

ma  görevi  Sayın  Bülent  Ecevit’e  verildi.  Biz  demokratik  kitle  örgütleri, 

temsil ettiğimiz yüz binler adına seçim sonuçlarına ve yeni hükümet ku-

rulması sorununa ilişkin görüşlerimizi açıklamayı bir yurtseverlik görevi 

saymaktayız.

5 Haziran Genel Seçimlerinde, işçi sınıfımız ve emekçi halkımız, MC’ye ge-

rekli dersi vermiştir. MC, işbaşında bulunduğu süre zarfında emekçi sınıf 

ve tabakalara sömürü, işkence, cinayet ve zulümden başka bir şey getir-

memiştir. (…) Ülkemizin ve halkımızın MC modeli bir hükümete ne ihtiyacı 

ne de tahammülü vardır. (…) Sayın Bülent Ecevit, demokrat nitelikli bir 

353

hükümet oluşturmalıdır. (…) Ülkede öğrenim özgürlüğü ve can güvenliği 

süratle sağlanmalıdır. Eğitim demokratikleştirilmelidir. Irkçı, şoven ve asi-

milasyoncu uygulamalara son verilmelidir. Devlet kadroları faşistlerden 

hızla  temizlenmelidir.  Faşist  cinayet  şebekelerinden  ve  işkencecilerden 

hesap sorulmalıdır. Uluslararası anlaşmalar yürürlüğe konmalı, anayasal 

haklara saygı gösterilmelidir. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önünde-

ki tüm engeller kaldırılmalıdır.”

4.sayfadaki “Hukuk Sorunları” başlıklı bölümde “Yer Değiştirme İşlem-

leri”, 5.sayfadaki “Sanat” başlıklı sayfada 3 Haziran’da ölen Nazım Hik-

met’in “Küçük Altın Balık Balesinin Librettosu İçin” ve Orhan Kemal’in 

“Köpek Yavrusu” adlı yazıları yer almaktadır.

6.sayfada “15-16 Haziran Genel Direnişi Ekonomik-Demokratik Mücade-

lemize Işık Tutuyor” başlıklı yazı bulunuyor. Yazıda özetle;

“15-16 HAZİRAN GENEL DİRENİŞİ 

EKONOMİK-DEMOKRATİK MÜCADELEMİZE IŞIK TUTUYOR”

 

“Bundan 7 yıl önce, 1970’in 15-16 Haziranında işçi sınıfımız; gelişen eko-



nomik-demokratik mücadelesini sindirmeye, 274-275 sayılı yasaları de-

ğiştirerek  DİSK’i  kapatmaya  yönelik  anti-demokratik,  gerici  girişimlere 

karşı,  kazanmış  olduğu  demokratik  hak  ve  özgürlüklerini  korumak  için 

büyük bir direnişe geçti. Şalterleri indirerek hayatı durdurdu. Ülkemizde 

yüz yılı aşkın bir geçmişi olan işçi hareketi, 1960’a kadar burjuvazinin yo-

ğun baskı ve saldırısı altında gelişimini sürdürmüştür. 1946’ya kadar en 

küçük  ekonomik-demokratik  örgütlenmeler  bile  kanla  bastırılmıştı.  (…) 

1946’da nispi bir demokratikleşme görüldü. İşçi sınıfımız bu ortamı de-

ğerlendirerek derhal siyasi ve sendikal örgütlenmelere girişti. Ama aynı 

yılın 16 Aralık’ında ilan edilen sıkıyönetimle son buldu. Tekrar başlayan 

örgütlenmeye, işçi sınıfını Amerikan sendikacılığının kuyruğuna takılması 

beklentisiyle  izin  verildi.1952  yılında  Amerikancı  sendikacıların  öncülü-

ğünde  TÜRK-İŞ  kuruldu.  1947’de  çıkarılan  Sendikalar  kanunu  yürürlük-

teydi ve bu kanuna göre sendikaların grev ve toplu sözleşme hakkı yoktu. 

27 Mayıs 1960 ilerici hareketinin getirdiği 1961 anayasasının 46.madde-

si sendikal örgütlenme hakkını güvence altına alırken 47.madde ile toplu 

sözleşme ve grev hakkı anayasaya girmiş oldu. (…) 

354

Ocak 1963’te Kavel işçileri grev haklarını fiilen kullandılar. Yükselen işçi 

sınıfı  hareketi  karşısında  burjuvazi,  1961  Anayasasının  tanımış  olduğu 

grev ve toplu sözleşme haklarını yasal statüye bağlamak zorunda kaldı. 

1963’ten itibaren grevler, direnişler, mitingler ve yürüyüşler ardarda pat-

lak verdi. Sendikalaşma hareketi dört bir yana hızla yayıldı. TÜRK-İŞ’in 

bu gelişen harekete yetmemesi üzerine 1967’de TÜRK-İŞ’i terk eden işçi-

ler DİSK’i kurdu. DİSK güçlendikçe sarı sendikacılık kan kaybetti. Demirel 

hükümetinin Çalışma Bakanı Seyfi Öztürk, Mecliste “milli çıkarlar” adını 

adına çığlık çığlığa bağırıyordu: “işçiler ihtilalci sosyalizme gidiyor. İşçiler 

sendika değiştiriyor, ideolojik akımlara kapılıyor. İşçileri ifsad eden (fesa-

da sürükleyen İ.A.) ihtilalci sendikaları kapatmak zarurettir. AP’li Turgut 

Toker de TÜRK-İŞ Genel Kurulunda yaptığı konuşmada “ Sendikalar Kanu-

nu  değiştiğinde  TÜRK-İŞ’ten  başka  işçi  konfederasyonu  kalmayacaktır” 

diyordu.

(…) Egemen sınıflar ve siyasi temsilcileri  274 ve 275 sayılı yasaları  de-

ğiştirmek için meclise teklif sundular. Amaç; DİSK’i kapatmaktı. (…) Bu 

gelişmeler üzerine 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi başladı. DİSK’in ka-

patılması engellendi. (…) 16 Haziran, örgütsüz ve kendiliğinden gelişen 

bir hareketti. Hareketi yürütenlerin sınıf bilinci yeterince gelişkin değildi. 

Daha ileri gelişmelere neden olabilecekken, birkaç gün içerisinde parla-

yıp söndü (…)”

7. sayfada “FISE’nin 31. Kuruluş Yıldönümüne Doğru”

742

 başlıklı bir yazı, 



8. ve 9. sayfalarda “TÖB-DER Genel Merkezi Gelir Gider Durumu”, 10. 

sayfada  “Onur  Kurulu 



Kararları”

743


,  11.  sayfada 

“Örgüt  Haberleri”,  12. 

sayfada  ise  “Silahlanma-



ya Daha Az, Eğitime Daha 

Çok  Para  Harcansın!..”

744


 

başlıklı  yazılara  yer  veril-

mektedir.

        


355

TÖB-DER, 

DÜNYA ÖĞRETMEN SENDİKALARI BİRLİĞİ’NE (FISE) KATILIYOR 

TÖB-DER  gazetesinin  145.  sayısı  bir  ay  gecik-

meli  olarak  çıkacaktır.  Bu  sayı  5  Temmuz  1977 

tarihini  taşımaktadır.  Kapağında  FISE  amblemi, 

TÖB-DER’in bir mitinginde çekilen fotoğraf ve şu 

yazılar  bulunmaktadır:  “Örgütümüz  dünya  öğ-



retmenleriyle  buluşuyor…FISE’ye  Katılacağız” 

“Grevli  ve  Toplu  Sözleşmeli  Sendika  Hakkımızı 

Alacağız” “TÖB-DER, Dünya Öğretmen Sendika-

ları Federasyonu (FISE) Genel Kurulunda 4 Dele-

ge İle Temsil Ediliyor”

2.  sayfadaki  “Örgüt  Haberleri”  başlığı  altında 



“Yeni  Bir  MC’yi  Önlemek  İçin  Görev  Başına”, 

“Demokratik Eğitim Kurultayı 22 Ağustos’a Ertelendi”,

745


 “Bu Cinayetler 

Kimsenin Yanına Kar Kalmayacak!”

746

 

3.  sayfada  “TÖB-DER  FISE’ye  Katılacaktır”  başlıklı  yazı  bulunmaktadır. 



Bilindiği gibi 1976-1978 TÖB-DER Çalışma Programında “Uluslararası de-

mokratik  öğretmen  kuruluşları  ile  mesleki,  kültürel  ve  örgütsel  planda 

ilişki kurmak, (…) bu güne kadar ihmal edilmiş demokratik görevlerimiz-

dendir”

 denilerek FISE’ye üye olunması gerektiğinin altı çizilmişti. TÖB-

DER,  4-6  Nisan  tarihleri  arasında  Cezayir’de  düzenlenen  bir  seminere 

davet edilmiş, ardından da 22-23 Nisan 1977’de yaptığı Genel Yönetim 

Kurulu toplantısında oy birliği ile FISE’ye katılma kararı almıştı.

747


 Üyelik 

başvurusu yapıldıktan sonra FISE Genel Sekreteri Daniel Retureau, TÖB-

DER’e gönderdiği yazıda “üyelik talebinin memnuniyetle karşılandığını, 

talebin FISE Yönetim Kurulunun 26 Haziran’da Moskova’da yapılacak olan 

toplantısında gündeme alınacağını”

 bildirir. TÖB-DER, Genel Başkanı ve 

3 delege FISE’nin 11.Genel Kurul toplantısına katılmak üzere Moskova’ya 

gidecek ve TÖB-DER sendika olmadığı halde FISE’ye üye olacaktır.

Gazetenin 4. sayfasındaki “Hukuk Sorunları” başlıklı bölümde “Görev-


Download 3.81 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   53




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling