Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
den Uzaklaştırma” konusu işlenmekte ve aynı sayfada “Kapatılan İlerici Dernekler Açılmalı, Ankara Valisinden Hesap Sorulmalıdır” 748
başlıklı yazı yer almaktadır. 5. sayfa “Sanat” sayfasıdır. Bu sayfada 1936 yılında 356 Granada’da faşistler tarafından öldürülen İspanyol şair Federico Gar- cia Lorca’nın şiirlerine yer verilmektedir. 6. ve 7. sayfalarda “Tüm Öğ- retmenlerin Hizmetinde Otuz Yıl” başlıklı FISE’yi tanıtan bir yazı bulun- maktadır. 749 Bu yazının özetini buraya almayı uygun bulduk: “1945 yılının Ekim ayında Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU) kuruldu. FISE ise 1946 yılında kuruldu. İki dünya savaşı arasındaki dönemde Eğitim İşçi- leri Enternasyonali (ITE) vardı. ITE, merkezi Moskova’da bulunan Kızıl Sendikalar Enternasyonali’ne bağlı öğretmen sendikalarını da kapsayan birleşik bir örgüttü, aralarında Sovyet Sendikaları, Fransız Birleşik Fe- derasyonu ile Amsterdam Uluslararası Sendikalar Federasyonu’na bağlı sendikalar ve Belçika Eğitim İşçileri Sosyalist Merkezi de bulunuyordu. FISE ilk kongresini 1949 yılında yaptı. İlk Genel Başkanı Fransız Profesör Henri Wallon’dur” Gazetenin 8. sayfasında “MESS’e Karşı Maden-İş Grevini Desteklemek Hepimizin Görevidir” başlıklı bir yazıya yer verilmiştir. 750
9. sayfada ise “Onur Kurulu Kararları” bulunmaktadır. Burada “Yurtsever Öğretmen” grubu üyesi 20 öğretmenin TÖB-DER’den kesin ihraç kararı bulunuyor. 10. ve 11. sayfalarda “1 Mayıs Şehitleri İçin Yardım Kampanyaları Sü-
751
12. sayfada “Herkese, her istediği dalda yükseköğrenim hakkı sağlan- malıdır” yazısı bulunuyor. Üniversite sınavları ve hükümetlerin bu konu- ya yaklaşımları o tarihlerde de eleştiri konusuydu. Yazıda özetle şu konu- lara değinilmektedir:
357 1977 yılının 5 Haziran’ında “Erken Genel Seçimler” yapılmış, Ecevit’in liderliğindeki CHP, sol kesimin desteğini önemli ölçüde yanına alarak %42.3’lük bir oy oranına ulaşarak 213 milletvekili çıkarmayı başarmıştı. Türkiye demokrasi güçleri yeni bir Milliyetçi Cephe Hükümetinin kurul- masını istemiyordu. Ecevit, yaklaşık 1 ay sürecek bir hükümet kurmuş, ancak yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için 27 Temmuz’da istifa etmişti. Süleyman Demirel, AP, MSP ve MHP’nin de katılımıyla “II. MC Hükümeti” ni kurmuştur. Bu hükümet döneminde sağcı kadrolaşma tavan yapmış, 65’i solcu, 37’si sağcı olmak üzere toplam 155 siyasi cinayet işlenmişti. (15 Haziran 1977’de Atatürk Üniversitesi öğretim görevlisi Orhan Yavuz, Erzurum’da Ülkücüler tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür.) Siyasi li- teratüre “Kurtarılmış Bölgeler” deyimi bu dönemde girmiş, Devrimci Yol çizgisi “1 Mayıs Mahallesi” gibi yerleri Kurtarılmış Bölge ilan etmişti. 11 Aralık 1977’de Mahalli Seçimler yapılmış, Ecevit ünlü “Güneş Motel” görüşmelerinde AP’den 11 milletvekili kopararak yeni bir hükümet kur- muştu. Bu siyasal gelişmelerin yaşandığı dönemde TÖB-DER’de II. MC’nin kurul- masına karşı çıkmıştı. TÖB-DER Gazetesinin 146. sayısı 18 Temmuz 1977 tarihlidir. Kapağında öldürülen TÖB-DER üyelerinin adları ve fotoğrafları ile “Yeni Bir MC’ye
2. sayfada TÖB-DER Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Üstün’ün “Bütün anti-faşist güçleri MC’ye karşı birlik olmaya çağırıyoruz” başlıklı basın açıklamasına yer verilmektedir. Açıklama- da özetle; “Emekçi halkımızın ve örgütümüzün son iki buçuk yıldan bu yana yaşadığı olaylar ve demokrasi mücadelemiz 5 Haziran seçimle- rinden sonra yeni bir evreye girdi. (…) Şimdiye kadar güçlü bir zemine oturtulamayan, demok- ratik güçlerin birliği ilkeli ve programlı bir biçim- de mutlaka hayata geçirilmelidir. (…) Demokrasi mücadelesinin uzun soluklu ve özveri isteyen bir iş olduğunun bilinciyle bütün anti-faşist güçleri birleşmeye ve MC’ye karşı birlik olmaya çağırıyo- 358 ruz.” denilmektedir. Yine aynı sayfada “Saldırıların
denilerek yurt çapında başta Ulukışla olmak üze- re TÖB-DER üyelerine yö- nelik Ülkü Ocaklı saldırı- lara dikkat çekilmektedir. Yine aynı sayfada “Bir Ma-
başlıklı belgeli bir haber göze çarpmaktadır. 752
(Bu arada Disiplin Kurulunun ihraç kararlarından bazıları aynı sayfada yayınlanmaktadır.) 3. sayfada “Güncel Görev” başlıklı bir değerlendirme yazısı bulunmakta- dır. Bu yazıdan bazı bölümleri aktarmayı yararlı bulmaktayız:
MC HÜKÜMETİ KURULUYOR, TÖB-DER “GÜNCEL GÖREV”İNİ AÇIKLIYOR
sında kıyasıya bir meydan savaşı olmuştur. Gerçi demokratik güçler bu savaştan daha ileri hatlara ulaşmış olarak çıktılar ama gericiler de kendi aralarındaki dağınıklığı gidererek toparlandılar. Özellikle faşistler parla- menter planda da oldukça güç kazandılar. (…) Şimdi demokratik güçler üç yıllık acı deneyimden sonra yeni bir MC ile karşı karşıyalar. (..) Aynı acı- lara, sürgünlere, kıyımlara dört yıl daha sabretmemiz beklenemez. (…) Faşizme karşı mücadele, faşist tırmanışa karşı mücadele elbette yalnızca bizim işimiz değil. (…) Bu bir sınıf mücadelesidir. Başta işçi sınıfımız ve emekçi halkımız olmak üzere, tüm ilerici ve demokratik güçlerin bu mü- cadeleyi birlikte yürütmesi gerekmektedir. (…) TÖB-DER’in ulusal planda eğitimin demokratikleştirilmesi, eğitim emekçilerinin ekonomik-demok- ratik hakları, eğitim, bilim, kültür yürüttüğü mücadele yeni boyutlar kazanmıştır. Bu mücadelenin emekçi halkımızın bağımsızlık, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinden soyutlanarak kazanılamayacağı bi- linmektedir. Güncel görev, tüm emekçileri tehdit eden faşizm belasına 1 Mayıs 1977 359 karşı seferber olmak ve mücadelemizi daha ileri boyutlarda sürdürmeye hazırlıklı olmaktır. Bir yandan iç birliğimizi pekiştirirken, öte yandan tüm demokrasi güçleriyle süratle bütünleşmeliyiz. Zafer demokrasi güçlerinin olacaktır!”
Aynı sayfada MC’ye karşı olan demokratik kuruluşların “Yeni Bir MC, Kar- şısında daha Güçlü Bir Direniş Bulacaktır” başlıklı 7.7.1977 tarihli basın bildirisi yer almaktadır. 753 4. sayfada “Hukuk Sorunları” başlıklı bölümde “görevden uzaklaştırma” ve “Anayasa Referandumu ve Demokratikleşme Süreci” yazıları görül- mektedir. 5.sayfa sanata ayrılmıştır. Sanat sayfasında Pablo Neruda’nın dört şiirine yer verilmiştir. 6-7 ve 8. sayfalar TÖB-DER’in FISE üyeliğine ayrılmış. Dünya Öğretmen Sendikaları Federasyonu (FISE)’nun 11. Olağan Genel Kurulu 27 Haziran 1 Temmuz tarihlerinde Moskova’da toplanmış ve bu toplantıda TÖB-DER şu yazıyla FISE üyeliğine kabul edilmiştir. “Değerli Arkadaşlar, 26 Haziran
Yazı-
lardan özetlersek; TÖB-DER bu Genel Kurul’a dördü oy hakkına sahip altı üye ile katılmıştır. Genel kurulun üçüncü günkü oturumunda TÖB-DER’in üyeliği katılımcıların ayakta alkışlarıyla kabul edilmiştir. TÖB-DER genel başkanı Gültekin Gazioğlu yurda döndükten sonra üyelikle ilgili bir basın toplantısı düzenlemiştir. Gazioğlu ayrıca Genel Kurula hitaben bir konuş- ma yapmıştır. Konuşmanın bir bölümünü aktarmayı faydalı buluyoruz:
360 asimilasyoncu ve dinci özü son yıllarda belirgin bir şekilde ortaya çık- mıştır. (…) Orta öğretim kurumlarından mezun olan gençlerimizin çoğu meslek edinememiştir. Yüksek öğretim ise yürekler acısı durumdadır. Ye- tersizlikleri bir yana bu okullarda can güvenliği yoktur ve 300’ün üzerin- de gencimiz öldürülmüştür. (…) Türkiye eğitim emekçileri 60 yıldan beri ekonomik-demokratik hakları için mücadele etmektedirler. Çok çetin ve fedakarlık isteyen bu mücadele, günümüzde TÖB-DER’de somutlanıyor. Çok zor koşullar altında çalışan ve yaşayan Türkiye eğitim emekçileri, 650 şubesi ve 150 bin üyesi olan Tüm Öğretmenler Birleşme ve Daya- nışma Derneği’ni (TÖB-DER) yaratmışlardır. Son 10 yılda 10 binin üzerin- de öğretmenin görev yeri değiştirilmiş, yüzlercesi mesleğinden atılmış, saldırıya uğramış, 20 üyemiz de öldürülmüştür. (…) FISE’nin 11. Genel Kurulu TÖB-DER için tarihi bir dönüm noktasıdır. Çok öteden beri ilkele- rini benimsediğimiz, çalışmalarını takdirle izlediğimiz FISE’ye katılıyoruz. TÖB-DER olarak şimdi görevlerimizin daha da ağırlaştığını görüyoruz. Bir yanda ulusal planda üyelerimize ve halkımıza karşı görevlerimizi yerine getirirken, öte yandan dünya öğretmenlerinin barış, sosyal ilerleme, eği- tim, kültür ve bilim uğruna verdikleri mücadeleye katkıda bulunacağız. (…) Yaşasın dünya öğretmenlerinin birliği, dostluğu ve dayanışması. Ya- şasın FISE..” 754 Gazetenin 10. sayfasında “Kooperatif ve Türkiye’de Kooperatifçilik”, 11. sayfada “20 Temmuz şovenizmin bayramı” 755
, “Tonguç’u Andık”, “1 Ma- yısta katledilen öğretmenler için toplanan bağış miktarları ve tablosu”, 12.sayfada ise “FISE’nin 11. Genel Kurul Kararları” 756
başlıklı yazılar bu- lunmaktadır. 5 Ağustos 1977 tarihli TÖB-DER Gazetesi’nin sayı- sı 147. Gazetenin kapağında o dönem yayınlanan günlük gazetelerden seçilmiş gazete kupürleri bu- lunuyor. Bu kupürler dönemin olaylarını anlattığı için önemli. Bu yüzden gazete kupürlerinin başlık- larını vermenin yerinde olacağını düşünüyoruz: “Uşak’ta Komandolar Dün Bir Öğrenciyi Öldürdü”, “Ankara’da Bir Bakkal ile Bir Kahvehaneye Patlayıcı Madde Atıldı”, “İstanbul’da Ekmek Fiyatına Zam
361 Alınması Kınandı”, “Demirel: DGM’ler İçin Çalışmalar Başladı”, “İstan- bul’da TÖB-DER Şubesi Bombalandı. Ankara’da İki Öğretmen Koman- doların Saldırısına Uğradı” “Ev Kiraları Bir Yılda Yüzde 68 Oranında Art- tı”, “Siyasal Nedenlerle Çıkan Olaylarda Gaziantep’te İki, Muğla’da Bir Kişi Tabancayla Vurularak Öldürüldü”, “Arnavutköy’de Öldürülen lise Öğrencisinin Cenaze Törenine Katılan Komandolar Kitapevlerini Bas- tılar”, “İstanbul’da Ülkücü, Bursa’da İki Devrimci Öldürüldü”, “Yeni Bir MC’ye Karşı Demokratik Kuruluşların Tepkileri Sürüyor”, “DİSK, Türk- İş’e MC’ye Karşı Mücadelede İşbirliği Önerdi”, “İzmir’de 47, Elazığ’da 13 Sendika ve Kuruluş 2. MC’ye Karşı Güç birliği Çağrısına Katıldı”, “SDP ve TSİP, Demokratik Güçlerin Birleşmesini İstedi”, “Buca Eğitim Enstitüsün- de 1972’den Bu yana 500 Öğrenciye Sınava Girmeden Sınıf Geçirildiği Saptandı”, “Üstündağ’ın Kaldırttığı 22 Ders Kitabı Bu Yıl da Okutulacak”, “İstanbul’da Bir Komando Lastik-İş Üyesi Bir İşçiyi Kurşun Yağmuruna Tutarak Öldürdü”, “ Türkler: 2. MC’ye Karşı Ulusal Demokratik Cephede Birleşilmeli”, “Turgutlu’da Bir Öğrenci, İstanbul’da Bir İşçi Öldürüldü”… Gazete kupürlerinin arasında ise şu manşet göze çarpmaktadır: “Tüm Anti-Faşist Güçlerin Birlikteliğini Gerçekleştirmek İçin Somut Girişimler Bir An Önce Başlatılmalıdır” 2. sayfada “Örgüt Haberleri” yer almaktadır. Burada yer alan haberler- den bazılarının başlıkları şu şekildedir: “TÖB-DER’i Yıldırmak İki Buçuk Tekelci Sermaye Beslemesi Faşistin Harcı Değildir”, 757 “Ankara Valisinin Demokratik Örgüt Düşmanlığı Sökmedi, TÜS-DER Açıldı” 3. sayfada “Tüm Anti-Faşist Güçlerin Birliğini Gerçekleştirmek İçin Somut Girişimler Bir An Önce Başlatılmalıdır”, “Yeni MC’ye Karşı Direneceğiz” 758
4. sayfada “Hukuk Sorunları” başlığında “Görevden Uzaklaştırma” ve “Can Güvenliği Olmadığı İçin Okula Gidemeyen ve Sınıfta Bırakılan Gazi Eğitim Öğrencileri Danıştay’a Açtıkları Davayı Kazandılar” yazıları bulu- nuyor. 5. sayfada “Helsinki’den Belgrat’a” başlığıyla silahsızlanma konfe- ransı anlatılmaktadır. 6. ve 7. sayfada “FISE’nin 11. Olağan Genel Kuru- lu’na Katılan Ulusal ve Uluslar arası Örgütler” sayılmıştır. 759
8. sayfada “İLKSAN Ana Statüsü Bakanlıkça Onaylandı- Bu Sonuç Örgüt- lü Öğretmen Mücadelesinin Bir Ürünüdür” başlıklı bir değerlendirme 362 yazısıyla 17 Nisan Köy Enstitülerini Sevenler Derneği’nin açtığı “Tonguç Ödülü Yarışması”nın ilanı yer almaktadır. 9.sayfada “1 Mayıs’ta Katle- dilen Arkadaşlarımızın Yakınları İçin Açılan yardım Kampanyası” na katı- lanlarla yaptıkları bağışın miktarını gösteren bir tablo ile Atatürk Üniver- sitesi Öğretim Üye ve yardımcıları tarafından duyurusu yapılan “Orhan Yavuz’un Ailesine Yardım Kampanyasına Katılalım” başlıklı çağırı yazısı bulunmaktadır 760
mayacak” 761
ve “Norveç’teki Çocuklarımızın Eğitimine Yardımcı Olalım” başlıklı yazılar yer almaktadır. 11. sayfada “Örgüt Haberleri” bulunuyor. Bu haberlerde: “Çivril ve Acıpayam’da Şubelerimiz Saldırıya Uğradı”, “Iğdır, Serik, İstanbul’da Üyelerimize Yönelik Faşist Saldırılar” bulunuyor. 12. sayfada “Kıbrıs Öğretmenlerinin Acil Sorunları” başlıklı yazıya yer verilmiştir. 762
148 -149. sayı olarak çıkmıştır. Kapağında “An- ti-Faşist Güç Birliğini Yurt Çapında ve Hayatın Her Alanında Yükseltelim!” çağrısı ile “TÖB-DER 7 Yaşında” yazıları bulunmaktadır. 2. sayfasında “Kıyım, Sürgün, Demokratik Eylem Fonu” 763 ve
“MC Öğretmen yetiştiren kurumlar üzerindeki hesaplarından vazgeçmelidir” 764 başlıklı yazılarla “TÖB-DER 7. Yaşına Girdi” başlıklı bir değerlen- dirme yazısı yer almaktadır. Bu yazıyı TÖB-DER’in kendi kendini değerlendirmesi olarak gördüğü- müzden olduğu gibi buraya aktarmayı uygun gör- dük:
“TÖB-DER 7. YAŞINA GİRDİ”- (I) “Türkiye eğitim emekçilerinin tek demokratik kitle ve meslek örgütü TÖB- DER, 3 Eylül 1977’de 6.yaşını dolduruyor. 70 yılı aşan öğretmen mücade- lesinin günümüzdeki tek temsilcisi TÖB-DER bu onurlu tarihin bir ürünü- dür. Eğitim emekçileri tarihleri boyunca, emekçi halkımızın bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin en samimi ve kararlı destekçileri oldular. Gerici ve faşist iktidarların tüm baskı ve zulümlerine rağmen bu yoldan dönme- 363 diler. Bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde sayısız şehit veren Türkiye demokratik öğretmen hareketinin devrimci mirası üzerinde doğdu. Bu gün eskisinden daha güçlü ve kararlı olarak yaşıyor. TÖB-DER, temel hak ve özgürlüklerin gasp edildiği, ilerici-demokrat ve devrimcilerin zindanlara doldurulduğu ve katledildiği, emekçi halkımı- zın her türlü demokratik örgütlenmesine yasaklar konulduğu ve TÖS’ün kapatıldığı 12 Mart koşullarında öğretmen hareketinin devrimci mirası üzerinde doğdu. TÖB-DER, o zor ve kötü koşullarda dahi, eğitim emekçilerinin demokra- tik, sendikal hak ve çıkarlarını korumaktan geri kalmadı. Gerici ve zorba iktidarların tüm baskı ve terörüne rağmen TÖB-DER’in gelişip güçlenmesi önlenemedi. Egemen güçlerin kurduğu birçok sarı öğretmen örgütleri de bir işe yetmedi. Bu gün 600’ü aşan şubesi ve 150 bin dolayındaki üyesiyle Türkiye eğitim emekçilerinin ulusal ve uluslar arası planda tek demokratik temsilcisidir. TÖB-DER bugün bağımsızlık-demokrasi, barış ve özgürlük mücadelemizin vazgeçilmez bir öğesi ve demokrasi güçlerimizin çok önemli bir parçası- dır. 3 Eylül 1977’de 7.yılına giren TÖB-DER; şimdi çok daha güçlü ve kararlı bir şekilde eğitim emekçilerinin mesleki hak ve çıkarlarını savunmada, eğitimin demokratikleştirilmesinde ve faşist tırmanışın geriletilmesinde onurlu kavgasına devam ediyor. TÖB-DER 7.yaşına dünya demokratik öğretmen hareketinin militan bir üyesi ve FISE’nin yiğit bir savaşçısı olarak giriyor. Tüm şube ve üyelerimizin 7.yıla yüksek bir bilinç mücadele azmi içerisin- de giriyor. Şubelerimiz bu nedenle 3 Eylül 1977 günü, TÖB-DER’in amaç ve ilkelerini tanıtıcı, mücadele aşamalarını vurgulayıcı çalışmalarla he- nüz örgütümüz dışında kalan eğitim emekçilerine ulaşacak ve böylece örgütümüzü daha da güçlendireceklerdir. 7.yıla girerken; demokratik öğretmen hareketinin amaçları uğrunda şe- hit olan kavga arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz. 364 Onların; uğrunda can verdikleri yüce amaçları daima yaşatacağımıza söz veriyoruz. 3 Eylül, sönmeyen bir ateş olsun! Yaşasın eğitim emekçilerinin ulusal ve uluslar arası birliği! Yaşasın TÖB-DER!” 3. sayfada “Anti-Faşist Güç Birliği Çalışmaları ve Cephe Sorunu” başlıklı bir yazı göze çarpmaktadır. Bu yazının bazı bölümlerini özet olarak ver- mekteyiz: TÖB-DER’E GÖRE “ANTİ-FAŞİST GÜÇ BİRLİĞİ ÇALIŞMALARI VE CEPHE SORUNU” “Bilindiği gibi demokratik kitle örgütleri öteden beri zaman zaman arala- rında güç ve eylem birliği yapmakta idiler. TÖB-DER 3. Olağan Kongresin- de iş başına gelen yönetim, anti-faşist güçlerin birliğinin sağlanmasına büyük önem verdi. Koşulların elverişli olması ve diğer örgütlerin de bu konuda olumlu bir yaklaşım içinde olmaları sonucu, güç birliği çalışmala- rı yoğunluk ve süreklilik kazanmaya başladı. Ortak çalışma ve eylemlere katılan örgüt sayısı hızla arttı. Demokratik kitle örgütlerinin büyük ço- ğunluğu, hemen her konuda ortak tavır almaya başladılar. (…) Nihayet birkaç ay önce, 17 demokratik kitle örgütünün oluşturduğu bu antifaşist güç ve eylem birliği platformu bir ortak program kabul etti ve bu prog- ram gazetemizin 143.sayısında yayınlandı. (…) Şimdi, 5 Haziran seçimle- rinden ve MC’nin yeniden işbaşına gelmesinden sonra (…) demokratik güç birliği platformunda yer almak ve ortak çalışmalara katılmak isteyen örgütlerin sayısı arttı. Platforma katılan örgüt sayısı 27’ye ulaştı. 765 (…) Bütün bu gelişmelerde TÖB-DER’in ısrarlı, kararlı çabalarının, bilimsel an- layışının ve birleştirici tutumunun büyük payı olduğunu söylemeliyiz. (…) TÖB-DER, bu çalışmalar sırasında her türlü ilkesiz tutumla, gurupçu ve sekter anlayışla mücadele etmiş, dar görüşlü eğilimlerin üstüne gitmiş- tir. (…) Güç birliği çalışmalarında yer alan örgütler, hayattan ve birbir- lerinden öğrenerek olumsuzlukları aşacaklar ve çalışmalarını zenginleş- tireceklerdir. Antifaşist güçler arasındaki bölünmüşlük ve dağınıklık göz önüne alındığında kat edilen mesafenin ne kadar önemli olduğu daha iyi 365 anlaşılacaktır. Şimdi artık güç birliğinin tabanı milyonları kucaklıyor. Ama bu platform bir antifaşist, anti- emperyalist halk cephesi değildir. Yalnız- ca demokratik kitle örgütlerinin ortak hedef ve amaçlar doğrultusunda bir araya geldikleri bir güç ve eylem birliği platformudur. (…) Bütün bu olumlu gelişmelere karşın, bu gün 27 örgüt tarafından sürdürül- mekte olan güç birliği çalışmalarının ve programının son derece önemli bir eksiği vardır. Bu da, işçi sınıfımızın ileri sendikal örgütü DİSK’in de ken- dine düşen yeri alacağı ortak bir platformun hala gerçekleştirilmemiş ol- ması ve programın işçi hareketi ile bütünleştirilmemiş olmasıdır. (…) Güç birliği platformunda yer alan örgütlerin temsilcileri birçok kez DİSK’e gi- derek görüşmelerde bulunmuşlardır. Bu görüşmelerden olumlu bir sonuç elde etmek bu güne kadar mümkün olmamıştır. Ancak, demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin geçtiğimiz Pazar günü DİSK yöneticileriyle yap- tıkları görüşme, her zamankinden daha olumlu bir hava içinde geçmiştir. (…) Cephe sorununun daha uzun erimli ve politik karakterli bir sorun oldu- ğu, ancak politik partilerin yer aldığı bir platformda ele alınıp gerçekleş- tirilebileceği üstünde de görüş birliğine varılmıştır. (…) gelgelelim, hemen herkes böylesi bir cephenin oluşturulmasından yana olduğu halde, kimi- leri de “cephenin kurulduğu, hatta tavan- da ve tabanda komiteler oluşturulduğu” iddiasında bulundukları halde, ortada her- hangi bir demokratik cephe henüz yoktur. Peki neden yoktur? Bir kere, ne “güç bir- liği” ne de “cephe”, gazete ve bültenlerde kalan çağrı ve demeçlerle oluşturulamaz. “Cephe” bir örgüttür. (…) Ülkemizde kurul- ması söz konusu olan “cephe” anti-faşist bir karakter taşıyacaktır. Anti-faşist cephe, tüm demokratik kuruluş, örgüt ve çizgile- rin güçlerini ve mücadelelerini birleştirdiği, aralarında eşgüdüm sağlayan bir ortak platform çatısı altında toplandıkları bir örgüttür. (...)kimsenin emrivaki yapmaya, kendi görüşlerini dayatmaya hakkı yoktur. Ancak üzerinde tartışılan ve anlaşmaya varılan bir program “cephe” programı ola- bilir. Cephe sorunu ile iktidar sorunu ara- 366 sında dolaysız bir bağ vardır. Dünyanın her yerinde cepheler, ortak he- deflere sahip toplumsal güçlerce iktidarı alabilmek, iktidar olabilmek için kurulurlar. I.ve II. MC, gerici-faşist güçlerin iktidar olabilmek anlaşmaları sonucu kurulmuştur. Ülkemizde oluşturulması söz konusu olan cephe de mutlaka iktidar hedefine yönelik olacaktır. (…) Öncülük sorunu da, cephe sorunu gibi politik bir karakter taşır, iktidara yöneliktir. (…) Pekiyi bilindiği gibi, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri iktidar mücadelesi veremez- ler. İşleri bu değildir. Yapıları böylesi bir görevi yerine getirmeye elverişli değildir. (…) Faşizme karşı mücadelede işçi sınıfının tüm demokratik güç- lere öncülük edeceği, başı çekeceği bilimsel bir gerçektir. İşçi sınıfının ön- cülüğü, işçi sınıfı partisinin, iktidara giden yolda işçi sınıfının tümüne ve çalışan halk kitlelerine öncülük etmesi demektir. (…)” Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling