Adalet Menzili


Download 1.1 Mb.
Pdf ko'rish
bet3/86
Sana21.02.2023
Hajmi1.1 Mb.
#1219365
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   86
Bog'liq
Adil Yakubov - Adalet Menzili

Adil Yakubov
7


gelen uçurumdan atlarım dediği ve yıkılıp kaldığı Bayçıvar’a defnetmişti..
Daha sonra Bibisara matem elbiselerine bürünüp bir yıl yas tutmuş, bir yıl
kadar sonra yaşlı kaynana ve kaynatasıyla helalleşip kolhoz merkezine göçüp
gitmişti.
Şansına o yıl kolhozda bir hah dokuma atölyesi açılmıştı. Bibisara, burada
işe başlamıştı. Memet Mergen’den başka kocaya varmam diye yemin etmiş;
ondan kalan yadigârım Mercanay’ı babalık yüzü görmeden büyütüp,
evlendirdikten sonra bu dünyadan yüzümün akıyla göçüp gitsem ve ahrette
Mergen’le yüzüm ak, cismim pak olarak görüşsem başka bir şey istemem
diye kafasına koymuştu. Ve sırf bu yüzden kapısını aşındıran dünürcüleri
nazikçe geri çevirmiş, talihlilerini reddetmişti. Ama hayır, ben isterim otuz,
Tanrı verir dokuz sözü doğruymuş. Kaderden kaçmak mümkün değilmiş.
Mergen dünyadan göçtükten üç ya da dört yıl sonra şu Gazi karşısına
çıkmıştı. Gazi de aslen Mercantavlıydı ve savaş sırasında şöhret kazanmış,
bütün bir şehri istediği gibi yatırıp, istediği gibi kaldıran süvarilerden biriydi.
Onunla halı atölyesinde karşılaşmıştı.
Bibisara, o zamanlar atölyenin en başarılı işçisiydi. Bu yüzden Gazi’ye gül
sunma şerefi kendisine verilmişti. Görüşmeden önce “Gazi! Gazi!” diye
tempo tutulunca, onu yaşını yaşamış, dişini dişemiş bir ihtiyar kişi olarak
tasavvur etmiş, ama sahneye çıkıp baksa, boylu poslu, taşı sıksa suyunu
çıkaracak kadar güçlü, üstüne üstlük yakışıklı bir adamla karşı karşıya idi.
Sonracığıma ağzı laf yapmasını da biliyordu. Başından geçen maceraları
anlatırken, herkesi gülmekten kırıp geçirmiş, kadınların gönlünü fethetmişti.
Bu da yetmiyormuş gibi, Bibisara kekeleyerek onu tebrik edip, çiçekleri
sunduğunda, Gazi onun önce ellerinden, sonra alnından öpmüş, aşağıda ise
herkes kahkaha tufanına boğulmuştu. Akşam ise.. Akşamleyin Bibisara işten
dönünce, salonun baş köşesinde, bıyık altından gülümseyen ve aşın
kilosundan dolayı Fıçı Mansur diye çağırılan genel müdür dünürcü olarak
oturmaktaydı..
Anlattığına göre Gazi’nin hanımı da bir iki yıl önce terk-i dünya eylemiş;
oğulları evlenmiş, kızları kocaya varmış, velhasıl herkes kendine bir yol
çizmişmiş. Mercantav’a gelmekten amacıysa Bibisara gibi orta yaş hanım
Adalet Menzili
Adil Yakubov
8


bulursa evlenmekmiş!..
Başlangıçta Bibisara bunları dinlemek bile istememişti. Fakat Fıçı Mansur,
şu geri zekalı fıçı, -geri zekalı olmasa Mercantav gibi meşhur bir kolhoza
müdür olur muydu?- allem etmiş, kallem etmiş, yılan gibi alttan girip üstten
çıkmış ve Bibisara’yı kandırmıştı.
Bibisara, gözlerine dolan yaşlarla Mercanay’ı bahane göstermek istemiş,
ama genel müdür onun da kılıfını hazırlamıştı.
Gazi dedi ki, -demişti birden tatlı bir sesle- Kızı için endişelenmesin.
Onu öz kızımdan daha fazla gözetirim dedi. En iyi mekteplerde okutur,
doktor çıkarırım, yaşlanınca ikimize el uzatır dedi. Daha ne istersin, balam?!
Fıçı Mansur’un bütün söyledikleri neyse, ama o an son söylediği söz
Bibisara’nın gönlünü yapıvermişti.
Birinci ay, hatta birinci yıl boyu diyelim, Mercantav’ın başıboş akarsuları,
kır ve bayırlarına doymuş olan Bibisara, sonradan kendini kafese konulmuş
bir kuş gibi hissetmişti. Dört beş odalı kocaman ev bir kabir gibi sıkıcı
gelmeye başlamıştı. Ama insanoğlu her şeye alışırmış. Nitekim o da yavaş
yavaş bu hayata alışmıştı. Gerçi Gazi de sözünü yememişti. Mercanay’ı öz
kızı gibi görmüş, belinden düşen kendi yavrusu gibi koruyup gözetmişti.
Mercanay ise dokuzuncu sınıfı bitirip, onuncu sınıfa geçtiğinde, gülleri
açılıvermiş; yolda yürürken, gelip geçenlerin dönüp dönüp baktıkları bir
gonca olup çıkmıştı.
Ama bu dünya çok kahpe bir dünya imiş! Bibisara’nın kara bahtı işte! O
güne kadar tuttuğu altın olan Gazi’den şans yüz çevirmiş; önce işini, sonra
altındaki arabasını, derken mağazalarını, elhasıl her şeyini kaybedip evde
oturmak zorunda kalmıştı. Bir gün Gazi, mamayı yanına oturtup içini
dökmüştü:
— Sözüme kulak ver, hanım, -demişti çok değişik, bezgin ve mahzun bir
sesle- durumumu görüyorsun. Süleyman öldü, devler kurtuldu sözü
doğruymuş. Önceki genel müdür öldükten sonra, onun yerine geçen devlerin
gazabına çarpıldım. Bir gün hakkın yerini bulacağına inanıyorum! Ama o
zamana kadar Mercanay’ı tıbbiyede okutabilir miyim, okutamaz mıyım bir
şey diyecek durumda değilim, hanım! Bu durumda.. Onu Mercantav’a
Adalet Menzili

Download 1.1 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   86




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling