Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163
Download 3.2 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- İLK ERMENİ PROPAGANDA FİLMİNİN ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN GELİŞİMİNDEKİ ROLÜ vE BERN MASLAHATGÜZARI MÜNİR SÜREYYA BEY’İN OLAĞANÜSTÜ MESAİSİ
- AÇIK ARTIRMADAKİ RUHLAR (AUCTIONS OF SOULS)
- MÜNİR SÜREYYA BEY’İN FİLMİN GÖSTERİMİNİ ENGELLEME ÇABALARI
öncelikli meselelere daldılar... 2 Burada, Kenneth Waltz’dan yola çıkarak yapılacak (level-of-analysis) tespitlerini Anthony Giddens’ın (structuration) metodolojisiyle birleştirmek yararlı sonuçlar verebilir… 207 Prof. Dr. Ali Fuat BOROVALI Ancak Ermeni meselesi yapacağı tahribatı yapmıştı... İngiliz donan- ması Çanakkale önlerine gelerek prova yapmış ve tabii sistemik neden- lerden kaynaklanan İngiliz-Rus yakınlaşması, Osmanlıyı Almanya’nın kollarına itecek zemini hazırlamıştı... Herhalde ikili ilişkilerin zehirlen- mesi açısından, 1890’ların Ermeni meselesini, yakın zamanların Kıbrıs meselesine benzetmek yanlış olmaz!.. 1900’e -yani asrın dönüşümüne- gelinirken, Ermeni komitacılar provokasyona bir süre daha devam ediyorlar... Rich’in melo-dramatik anlatımıyla:...gradually (they) abandoned their agitation having accomp-
209 Ali ÖZUYAR İLK ERMENİ PROPAGANDA FİLMİNİN ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN GELİŞİMİNDEKİ ROLÜ vE BERN MASLAHATGÜZARI MÜNİR SÜREYYA BEY’İN OLAĞANÜSTÜ MESAİSİ Ali ÖZUYAR Sinema Tarihçisi (Sinematürk Dergisi Yazarı) Batıkent-ANKARA Tlf.: 0 532 7412376 / 0 312 2520290, e-posta: aliozuyar@mynet.com
210 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 ÖZET Sinema, ortaya çıktığı tarihten (1895) itibaren görsel, işitsel ve kurgusal yapısının kitleler üzerindeki yönlendirici etkisi, bu sanatın bir düşünceyi, öğretiyi, ideolojiyi ve inancı yayma, benimsetme ve kamuoyunu oluşturmada etkili bir propaganda aracı olmasına yol açtı. Osmanlı azınlıklarından olan Bulgar ve Ermenilerin sinemayı kendi siyasal politikaları doğrultusunda kullanmaları da sinemanın icadından çok kısa bir süre sonra oldu. Bu konuda ilk harekete geçenler Bulgarlar oldu. Bulgar Prensliği 1903 yılında sinemanın bu gücünden yararlanarak kendi yarattığı Makedonya sorunu karşısında Avrupa’nın desteğini almak için Osmanlı Mezalimi adlı bir propaganda film yaptırdı. İkinci adım 1919 yılında ABD’deki Diaspora Ermenileri tarafından atıldı. ABD’deki Diaspora Ermenileri, ABD ve Avrupa’da kendi davalarını destekleyen bir kamuoyu yaratmak ve Ermeni milliyetçiliğini güçlendirmek için izleyenlerde Türklere karşı nefret uyandıracak bir filmin çalışmalarına başladılar. Çarmıha Gerilen Ermenistan ve Açık Artırmadaki Ruhlar adıyla da bilinen bu ilk propaganda filmi 1919 yılında tamamlandı. Film, Aurora Mardiganian adlı bir Ermeni kızının M.I. Gates tarafından Tecavüze Uğramış Ermenistan: Büyük Katliamdan Kurtulan Hıristiyan Kızı Aurora Mardiganian adıyla kaleme alınan anı kitabından filme aktarıldı. Diaspora Ermenileri, filmin gerçekçiliğini artırmak için de dönemin Osmanlıdaki eski ABD büyükelçisi Henry Morgenthau’yu yardımcı bir rol ile filme dâhil ettiler. Finansmanı Ermenilere ve Suriyelilere Amerikan Yardım Komitesi (American Committee for Armenian and Syrian Relief) tarafından sağlanan ve Seling Stüdyosu’na yaptırılan bu film, önce ABD’de ardından da Avrupa’da gösterime girdi. Filmin çekim ve gösterimi için 1919 yılının belirlenmesinin ardında ise önemli bir siyasal amaç yatıyordu. Bu dönemde Ermeni komiteleri, ABD yönetimine Ermenistan’ı kendi mandaterliğine alması için baskı yapıyordu. Bu amaçla da 1919’da Vahan Kardaşyan ve James W. Gerard tarafından Ermenistan Bağımsızlığı İçin Amerikan Komitesi – American Committee for Independence of Armenia – kurulmuştu. Komi- tenin amacı 28 Mayıs 1918’de merkezi Erivan’da kurulan Ermenistan Cumhuriyeti’nin sınırlarına Kafkasya’nın bir parçasını, Doğu Anadolu’yu ve Çukurova’yı ABD’nin yardımlarıyla dâhil etmekti. Dolayısıyla bu film ile elde edilecek olan Amerikan kamuoyunun desteği, Senato ve Temsilciler Meclisi üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılacaktı. Filmin Amerikan kamuoyundaki etkileri ekonomik ve siyasî açılardan beklenenin üzerinde oldu. Film Amerika’da olduğu gibi Avrupa’da da büyük bir ilgi gördü, özellikle de İsviçre’de. Filmin gösterimi o dönemin Osmanlı Bern maslahatgüzarı Münir Süreyya Bey tarafından engellenmeye çalışıldı. İsviçre hükümetinin çıkarttığı her türlü zor- luğa rağmen Süreyya Bey’in ısrarcı tavrı ve olağanüstü mesaisi neticesinde filmin gösterilmesi kısa bir süre sonra yasaklandı. Ancak bu yasak filme olan ilgiyi daha da artırdı. Açık Artırmadaki Ruhlar adlı film Diaspora Ermenileri tarafından yapılan erken dönem ilk propaganda filmiydi. Kendisinden sonra yapılacak olan propaganda filmlerine model oluşturdu. Bunlardan başka Ermeni milliyetçiliğinin gelişiminde ve Avrupa’da Ermeni taraftarlarının artmasında büyük katkıları oldu.
211 Ali ÖZUYAR GİRİŞ Sinema, ortaya çıktığı tarihten (1895) itibaren görsel, işitsel ve kurgusal yapısının kitleler üzerindeki yönlendirici etkisi, bu sanatın bir düşünceyi, öğretiyi, ideolojiyi ve inancı yayma, benimsetme ve kamu- oyunu oluşturmada etkili bir propaganda aracı olarak görülmesine yol açtı.
Osmanlı Devleti, Lumiére Kardeşlerin icad ettikleri ve sinematograf adı verdikleri bu icaddan Mösyö Jamin adlı bir Fransız vatandaşının Babıâli’ye gönderdiği 17 Haziran 1896 tarihli yazısıyla haberdar oldu. Babıâli tarafından ilk başlarda ilmî yönden faydalı bir araç 1 olarak nitelen- dirilen sinema, bu özelliğinden dolayı 29 Mart 1903 yılında yayımlanan sinema nizamnamesi ile devlet tarafından kontrol altına alındı 2 . Osmanlıda kendi siyasal politikaları doğrultusunda sinemayı etkili bir propaganda aracı olarak devlete karşı kullananlar Bulgarlar oldu. Bul- gar Prensliği 1903 yılında kendi yarattığı Makedonya sorunu karşısında 1 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İ.RSM., Belge No: 6/1314-R-2, 12 Rebiyülâhir 1314. 2 BOA, Y.PRK.AZJ., Belge No: 46/16, 29 Zilhicce 1320. 212 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 Avrupa’nın desteğini almak için Osmanlı Mezalimi adlı bir propaganda film yaptırdı. Filmde Makedonya ve Bulgaristan’daki Müslüman-Türkler, Bulgar çetelerin işledikleri cinayetlerden sorumlu tutuluyor ve cinayet- lerin Müslüman-Türkler tarafından işlendiği iddia ediliyordu 3 . Bulgar- lardan sonra sinemayı kendi politik amaçları doğrultusunda Osmanlı Devleti’ne karşı bir propaganda aracı olarak kullananlar ise Diaspora Ermenileri oldu. Bu yolla Batı kamuoyunda kendi davalarını destekle- yecek bir kitle oluşturmak ve millî kimliği güçlendirerek toplumsal bir hafıza yaratmak istiyorlardı..
1915 yılında meydana gelen tehcir olayı ve tehcir sırasında yaşanan istenmeyen trajik olaylar, Diaspora Ermenilerinin, günümüze kadar geçen süreçte, siyasî söylem ve iddiaları için temel bir dayanak noktası oldu. Bu tarihî olayı, siyasî söylem ve iddialarının bir kanıtı olarak dünya kamuoyuna sunan Diaspora Ermenileri, tehcirden çok kısa bir süre sonra bu olayı siyasî amaçlarına ulaşmak için 20. yüzyılın en etkili sanatı olan sinemaya taşıdılar. Bu tarihî olay, ilk kez Amerika’daki Diaspora Ermenileri tarafından 1919 yılında, propaganda niteliğinde bir film ile seyirci karşısına çıkarıldı. Sonuç istenilenin de ötesindeydi. Tecavüze Uğramış Ermenistan (Ravished Armenia) ve Çarmıha Gerilmiş Ermenistan (Crucified Armenia) adlarıyla da bilinen ve sinema tarihinde daha çok Açık Artırmadaki Ruhlar (Auctions of Souls) adıyla yer edinen bu ilk propaganda filmi, ABD’deki Diaspora Ermenileri tarafından kurulan
Finansmanın tamamı bu komiteye aitti. Tüm ülkede (ABD) Ermenilere yardım edin 4 feryatlarının yükseldiği bir ortamda komite, bu feryatlarından olabildiğince yararlanmak için, tehcir olaylarından muzdarip olan genç bir Ermeni kızının (Aurora Mardigaian) gerçek olarak nitelenen anılarını sinemaya taşımayı uygun gördü. Açık Artırmadaki Ruhlar, Aurora Mardigaian’ın 1918 yılında New York’ta yayımlanan ve yine Diaspora Ermenilerinin yaptıkları propa- 3 BOA, İ.HUS., Belge No: 110/1321 B-075, 16 Receb 1321. 4 Giovanni Scognamillo, Batı Sinemasında Türkiye ve Türkler, İnkılâp Yayınları, İstanbul 1996, s.24.
213 Ali ÖZUYAR gandalar ile çok satan anı kitabına dayanıyordu. Tecavüz Edilen Erme-
Mardigaian’ın anlatımı doğrultusunda M.L. Gates tarafından kaleme alınmıştı 5 . Ermenilere ve Suriyelilere Amerikan Yardım Komitesi, filmin izle- yiciler üzerindeki inandırıcılığını ve etkisini artırmak için oldukça akılcı bir yöntem izledi. Filme kaynaklık eden anıların sahibi ve de kahramanı olan Aurora Mardigaian’a filmin başrolünü vererek kendini oynattı. Ayrıca dönemin Osmanlıdaki eski ABD Büyükelçisi ve aynı zamanda Ermenilerin önemli destekçilerinden biri olan Henry Morgenthau’yu da yardımcı bir rol ile filme dâhil ederek, onun tutmuş olduğu resmî raporlara da filmde yer verdiler. Morgenthau da Mardigaian gibi filmde kendisini oynadı. Bu durum elbette ki filmin gerçekçiliğini tartışmasız bir hale getirerek, hem ABD’de hem de Avrupa’daki seyirciler üzerinde oldukça inandırıcı oldu. 1915 Olayları’nın Aurora Mardigaian’ın gözünden anlatıldığı filmin konusu, birçok Amerikan Film Rehberinde (American Film Indexes) özetle şöyle idi: Birinci Dünya Savaşı’nda Türkler, Ermenileri gizlice Rus- ları desteklemekle suçlar. Amerikan Büyükelçisi Henry Morgenthau’nun ricalarına rağmen İttihat ve Terakki hükümeti, Ermenileri toplattırıp güneye sürdürür. Aileler parçalanır, erkekler ve kadınlar birbirlerinden ayrılırlar. Birçok erkek Türkler tarafından katledilir. Sürgüne tabi tutu- lanlar, gıdasız ve susuz, çölü aşmaya zorlanırlar. Gece vakti yaşlı kadınlar tarafından kuma gömülen genç kızlar Türklerin ‘namussuzluklarından’ kurtarılabilirler. Bu panoramanın içinde Ağrı Dağı eteklerinde yükse- len Harput kentinde yaşayan varlıklı bir Ermeni ailesinin kızı Aurora Mardigaian’ın öyküsü anlatılır. Harput valisi, Aurora ile evlenmek ister. Ancak Aurora’nın babası, kızının Hristiyan dinini reddetmek zorunda kalacağından dolayı, bu teklifi geri çevirir. Teklifin reddedilmesi üzerine vali, Aurora’nın ailesini katlettirir. Katliamdan kurtulan Aurora bir İngiliz misyonuna sığınır. Ancak Türkler, Aurora ve diğer Ermeni kızlarını misyondan kaçırır. 5 Scognamillo, Batı Sinemasında Türkiye..., s.22. 214 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 İngiliz misyonunda öğretmenlik yapan Miss Graham, öğrencilerin- den ayrılmamak için, Ermeni kılığına girip sürgüne katılır. Aurora’ya aşık olan çoban Antranik’in yardımıyla Miss Graham ve Aurora kafileden kaçmayı başarırlar. Fakat bir süre sonra Miss Graham ve Aurora Kürt- lerin eline düşerler, tecavüze uğrarlar ve bir hareme satılırlar. Yeniden kaçmaya kalkışınca da bir esir pazarında satışa çıkarılırlar. Kürtlerin elinden kaçmaya başarmış olan Antranik, esir pazarında Miss Graham ve Aurora’yı satın alır. Ancak daha sonra onları manastıra kadar izlemiş olan Türklerin eline düşerler. Türkler, onların yeniden kaçmaya kal- kışmamaları için, ibret olsun diye, çarmıha çakılmış bir dizi çıplak kız gösterirler. Buna rağmen kaçmayı başarırlar ve bir Amerikan misyonuna sığınırlar. Aurora, misyonun da yardımıyla katledilen halkı için yardım kampanyası başlatmak üzere Amerika’ya gider. Filmde Ermeniler, sadece Ruslarla işbirliği yaptığı ya da Ruslara yardım ettikleri için zorunlu olarak sürgüne gönderilen ve sürgün sırasında Türkler ve Kürtler tarafından çeşitli insanlık dışı durumlara maruz kalan ve katledilen bir halk olarak gösteriliyordu. Türkler, katliam tutkunu, ırz düşmanı, kana susamış, kan akıtmaktan haz alan bir ulus olarak resmediliyor, böylece izleyenlerde Türklere karşı nefret duygusu uyandırılmaya çalışılıyordu. Ağrı Dağı görüntülerinin California’daki Baldy Dağı’nda çekilen film aynı yıl ABD’de gösterime girdi. Dağıtımcılığı Associated First National Pictures’in yaptığı filmin biletleri Amerika’da 10 dolardan satıldı. Elde edilen hasılat Yakındoğu’ya Yardım Komitesi (Committee for the Relief of the Near East) ile Ermeni Savaş Yardımı Cemiyeti (Armenian War Relief Association)’ne bırakıldı. Filmin gişe başarısına dair Moving Picture World dergisi yazarla- rından Amerikalı sinema tarihçisi Lewis Jacobs şu değerlendirmeyi yapıyordu: …O zamanlar tüm ülkede (ABD) ‘Ermenilere yardım edin’ diye
6 . Filmin çekim ve gösterimi için 1919 yılını belirlemesinin ardında ise önemli bir siyasal amaç yatıyordu. Bu dönemde Ermeni komiteleri, 6 Scognamillo, Batı Sinemasında Türkiye..., s. 23-24. 215 Ali ÖZUYAR ABD yönetimine Ermenistan’ı kendi mandaterliğine alması için baskı yapıyordu. Bu amaçla da 1919’da Vahan Kardaşyan ve James W. Gerard tarafından Ermenistan Bağımsızlığı İçin Amerikan Komitesi – American
7 . Komitenin amacı 28 Mayıs 1918’de merkezi Erivan’da kurulan Ermenistan Cumhuriyeti’nin sınırlarına Kafkasya’nın bir parçasını, Doğu Anadolu’yu ve Çukurova’yı ABD’nin yardımlarıyla dâhil etmekti. Bunun yolu da kendi davalarına inandırdıkları Amerikan kamuoyunun Senato ve Temsilciler Meclisi üzerinde bir baskı oluşturmasıyla mümkün olabilecekti. Açık Artırmadaki
Diaspora Ermenilerinin etkili bir propaganda ile yapmış oldukları tanıtım kampanyasının bir sonucu olarak Amerikan kamuoyunun filme karşı göstermiş olduğu yoğun ilgi, filmin Avrupa’daki gösterim ve başarı şansını da yükseltti. 1920 yılından itibaren Avrupa sinemalarında gös- terime giren filme, seyircinin ilgisi Amerikan kamuoyundakinden farklı değildi. Filmin gösterileceği ülkelerden biri de İsviçre idi. Dönemim İsviçre Maslahatgüzarı Münir Süreyya Bey, söz konusu filmin Cenevre’de gösterileceği haberlerinin duyulması üzerine harekete geçti. Durumu 31 Ağustos 1920 tarihli bir yazı ile Osmanlı Hariciye Nezareti’ne bildirdi. Hariciye Nezareti’nin cevabı gecikince de filmin İsviçre’deki gösterimini engellemek için Bern hükümeti nezdinde gerekli diplomatik girişimleri başlattı. Münir Süreyya Bey, Hariciye Nezareti’ne gönderdiği 11 Ekim 1920 tarihli yazısında yaptığı faaliyetleri şöyle anlatıyordu: Bendeleri Bern’deki teşebbüsümden başka Cenevre kantonu ekâbir-i memurini nezdinde de ayrıca hususi teşebbüslerde bulundum. Bern hükümeti vaziyetin nazikliğini anladığını söylemekle beraber İsviçre’nin tarafsızlığına aykırı olmadığı takdirde bu gibi gösterilerin, propagandaların yasaklanamayacağını beyan ediyor. Bir de gerçek- leri göstermek için hazırlanmış ve olay mahallinde yapılmış olan bir filmin gösterilmesine mani olmanın İsviçre’de kabil olmadığını öne sürüyorlar. Eğer o film propaganda olarak başka bir memle- kette yapılmış ise ve bu da ispat edilebilse o vakit yasaklamanın 7 Ercüment Kuran, Türk İslâm Kültürüne Dair, Ankara 2000, s.69. 216 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 daha kolay olduğunu ileri sürerek bu filmin arkasında acaba hangi kuvvet, hangi hükümet vardır, diye soruyorlar. Bu soruya cevap vermek için parasızlık dolayısıyla sefaret-i seniyede kuvvet olmadığı malumunuzdur. Bendeleri güzel bir dille bu filmin yasaklanması için Cenevre kantonuna emir verdirilmesini ısrarla rica ettim ve Ermeni propagandasını dilim döndüğü kadar bildirdim 8 .
yasaklanması ve bu mümkün olmadığı takdirde filmdeki dehşetli sah- nelerin çıkartılması için sürdürdüğü çabaların müspet bir sonuca ulaş- masının oldukça güç olduğuna dikkat çekerek bunun nedenlerini şöyle ifade ediyordu: İsviçre tarafsız bir devlettir. İsviçrelilere dokunmayacak şeylerde hükümet ekseriya bir şey yapmaz veya yapamaz, zira mesela Türkler aleyhinde icra edilecek böyle bir filmi hakikaten yasaklasa kendi tebaasın- dan birçok halkı gücendirmiş olur, çünkü Ermeniler, Rumlar senelerden beri para dökerek, dil dökerek, mürekkep akıtarak Türklerin, Türk hükümetinin aleyhine şiddetli bir cereyan hâsıl etmişlerdir. Tehcir Kanunu çıkarılmadan çok önce başta Rusya ve İngiltere’nin kışkırtmalarıyla başlayan Ermeni olaylarında Osmanlının dış politikaya yönelik, gerekli tedbirleri almadığından ve gerekli diplomatik girişim- lerde bulunmadığından da yakınan Münir Süreyya Bey, Ermeni Sorunu karşısında devletin ne kadar aciz bir politika izlediğini de şu sözlerle dile getirmekten imtina etmiyordu: Acaba ona karşı biz ne yapmışız? İsviçre’de aleyhimizde dönen entrikalar, cereyan eden propagandalar göz önüne geti- rilecek olursa bir şey yapmamış olduğumuz veya yapmış isek bile akılcı ve öngörülü bir surette hareket edememiş bulunduğumuz derhal görünür 9 . Münir Süreyya Bey, yine aynı yazısında İsviçre’de, Ermeniler ve Rumların Türkler aleyhine yaptıkları propagandalara karşı, sefaretin parasızlık dolayısıyla bu propagandalara karşı koyacak gücünün olma- dığını ve bu durumun Ermeniler ve Rumların işlerini kolaylaştırdığını belirterek sefarete acil para yardımının yapılması gerektiğini bildiriyordu:
8 BOA, HR.SYS., Belge No: 48/26. 9 BOA, HR.SYS., Belge No: 48/26. 217 Ali ÖZUYAR ele geçirilecek müstahkem kaleler var: Ermeniler, Rumlar ve bunların muhip- leri her fedakârlığı göze almışlar, bizi mahvetmek için her vasıtaya müracaat ediyorlar, onlara karşı bu bendeleri eli ayağı bağlı bir vaziyetteyim. Filmin gösteriminin yasaklanmasından başka İsviçre’deki Ermeni ve Rumların Türkler aleyhine yapmış oldukları propaganda faaliyetle- rini de durdurma gayreti içerisinde olan Münir Süreyya Bey, bu konuda birçok girişimde de buluyordu. Bunlardan biri de meramını anlatmak ve Türklere isnat edilen suçların bir dayanağının olmadığını ispatlamak için İsviçre basınıyla iletişim kurmaktı. Ancak böyle bir iletişimin kurul- ması pek mümkün görünmüyordu. Münir Süreyya Bey’e göre bunun iki önemli nedeni vardı. Birincisi parasızlık, diğeri de onların Hıristiyan olmasıydı. Süreyya Bey, Hariciye Nezareti’ne gönderdiği bir yazısında bu durumu şöyle izah ediyordu: Rumlar, Ermeniler Hıristiyan olduklarından onlar tarafından Müs- lümanlara reva görülen mezalim diğer Hıristiyanlar nezdinde zulüm olmayıp olsa olsa ihkak-ı haktır, nefsi müdafaadır, bu da bir ayıp olmayıp onlarca bilakis bir Hıristiyanlık vazifesidir. Avrupa’da, Amerika’da hatta dünyanın birçok yerinde bize karşı hükümran olan bir zihniyettir. Bu kuvvete karşı gelecek, zemin ve zamana göre bu kuvveti ezecek diğer bir kuvvet varsa, o da ancak ve ancak paradır. Genellikle Ermeni Meselesi ve özellikle Cenevre’de teşekkül etmiş olan uluslar arası ‘Ermeni Muhipleri İttihadı’ ve Yunanistan işleri hakkında Bern’e geldim geleli takdim eylemiş olduğum birçok telgraf ve yazıda Rum ve Ermeni propagandasının yoğunluğunu zikretmiş ve yalnız Kuzey Amerika’da Ermenilerin çıkarına olmak üzere altmış milyon dolar gibi büyük bir meblağ toplanmış olduğunu arz eylemiş idim. Bu paranın bir kısmı Ermeniler lehine ve bizim aleyhimize sarf edilmiş ve sarf edilmekte olduğu gibi Venizelos hükümetinin bazı siyasî kişilere ve birçok gazeteye ne çok paralar yağdırdığı da çoktan beri neredeyse halkın bildiği bir vaziyet almıştır. İsviçre basını, Ermeni ve Rum mezalimini sütunlarına taşımazlar ve taşıyamazlar. Bu gibi malumatı yayımlamaya razı olacak gazeteler bulunursa da bunlar da ancak bol para ile istediğimizi yaparlar. Sefarette ise bu konuda sarf edilecek para yoktur ve şimdiye kadar bir akçe bile alınamamıştır.
218 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 İsviçre’de üniversite çevreleri, siyasiler ve bilim adamları nüfuz sahibi kişilerdir. Ve bunların kanaati her şeye tesir eder. İzin verildiği takdirde gerçekleri ve iddialarımızı kitap haline getirerek herkese göndermek mümkündür. Bunun için beş yüz İsviçre Frangının gön- derilmesi gerekmektedir 10 . Münir Süreyya Bey’in durumun hassasiyetini ve vahametini dile getirdiği tüm yazı ve telgraflarına rağmen, Babıâli’den istenilen para, İsviçre Sefareti’ne gönderilmedi. Hariciye Nezareti’nden Bern Sefareti’ne gönderilen bir yazıda Münir Süreyya Bey’in gayreti takdirle karşılanıyor, içinde bulunulan mali durum ifade edilerek hazinede para olmadığı belirtiliyordu 11 . Parasız karşı propaganda yapılamayacağını defalarca dile getiren Münir Süreyya Bey, Babıâli’nin bu tavrına rağmen filmin yasaklanması ve bu mümkün olmadığı takdirde filmdeki bazı sahnelerin sansürlenmesi için başlattığı mücadelesini sonuna kadar sürdürdü. Münir Süreyya Bey’in başlattığı bu mücadele kısa bir süre sonra olumlu bir sonuç verdi. İsviçre hükümeti filmin Cenevre’de gösterilme- sini yasakladı. Ancak bir süre sonra Ermeniler, söz konusu filmin adını değiştirerek Bern’de gösterilmesini sağladılar. Durumdan haberdar olan Münir Süreyya Bey, tekrar İsviçre Hariciye Nezareti’ne müracaat ederek filmin Bern’de de gösterilmesini engelledi 12 . Download 3.2 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling