Cİlt 1 – 1978 erciyes üNİversitesi yayini-163
Download 3.2 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNİN ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN DOĞUŞUNA ETKİSİ Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ
- OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ
- ERMENİ EĞİTİM vE ÖĞRETİM KURUMLARI
KAYNAKÇA ARMYANO-RUSSKOE OTNOŞENİYA V I TRETİ XVIII VEKA, Sbornik dokumentov v 4-x tomax. T. II çast I /Pod red A.R.İonnisyana. Erevan İzd-vo Arm. SSR. 1964. ARMYANSKOE, voysko v XVIII veke. İz istorii armyano-russkoqo voennoqo sodrujestvo. Podqotovil k izdaniyu A.N. Haçatryan. Erevan. İzd-vo AN. Arm. SSR. 1968. AVPRİ. F 100. SPA. OPİS 6, delo 5. ESAT URAS, Tarihde Ermeniler ve Ermeni Meselesi. İstanbul. Belge Yayınları, 1976. EZOV, Q.A. Snoşeniya Petra Velikoqo s amyansim narodom. SPb. Tipoqrafiya İmperatorskoy Akad. Nauk. 1898. HALİLOV, H.D.Qarabağın Elat dünyası. Baki. Azerneşr. 1992, İSTORİYA, Russkoy Armii i Flota. Kniqa İzd-vo Obrazovanie – M. 1911 – t. I, İSTORİYA DİPLOMATİİ, V 5-i tomax. T. I /Pod. Red. V.P.Potyomkina. M.Qosudarstvennoe sosialno-ekonomiçeskoe idatelstvo. 1941. LITSOV, V.P.Persidskiy poxod Petra I 1722-1723. M. İzd-vo Moskovskoqo Universiteta. 1951. LITSOV, V.P.Persidskiy poxod Petra I 1722-1723. M. İzd-vo Moskovskoqo Universiteta. 1951. MAMEDOVA, Q. O poxode V.Zubova v Azerbaydjan 1796 q. Baku. Elm. 2003. MUSTAFAZADE, T.T. Azerbaydjan i russko-tueskie otnoşeniya v I treti XVIII v. Baku, Elm, 1993. PAYÇADZE, Q.Q. Russko-qruzinskie politiçeskie otnoşeniya v I polovine XVIII veka. Tb. Sabçota Sakartvela 1970. RQADA, F.100, opis.3 1715 – 1717 dok. 1 SOLOVYOV, S. Pyotr I na Kaspiyskom More. Vestnik Evropi. CPb. 1868. SOLOVYOV, S.Publicnoe ctenie o Petre Velikom. M. İzd-vo Pravda 1984. SUMMER, V.H. Büyük Petro ve Osmanlı İmparatorluğu. Tük Dünyası Araştırmaları Vakfı. İstanbul 1993. TUMANSKİY, F. Opisanie poxoda qosudarya Petra Velikoqo k lejaşim pri Kaspiyskim provinsiyam. SPb. Rossiyskiy Maqazin 1793. VERMİŞEV, H.A. Materialı dlya istorii qruzino-armyansix otnoşeniy. SPb. Puşkinskaya Skoropeçatnya. Leştukov 4, 1904. YILDIZ, Hakkı Dursun, Doğuşdan Günümüze Büyük Osmanlı Tarihi. İstanbul.1989.
251 Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNİN ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN DOĞUŞUNA ETKİSİ Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Beytepe / Ankara-TÜRKİYE Tlf.: 0 312 297 68 70 /116, e-posta: aytens@hacettepe.edu.tr, sezer.ayten@gmail.com
252 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 ÖZET Osmanlıda eğitim 19. yüzyıla kadar devletin işi değildi. Bu iş cemaatlere bırakılmıştı. Daha çok vakıflar kanalıyla açılan okulların, programları da bu kurumlar tarafından belirlenirdi. Farklı etnik köken ve dinî inanca sahip unsurlardan meydana gelen Osmanlıda eğitim de farklılık gösteriyordu. Gerek bu durumdan gerekse kapitülasyonlarla tanınan haklardan yararlanan yabancılar 19. yüzyıldan itibaren azınlık milliyetçiliğinin doğmasında önemli rol oynadılar. Bu çalışmada, Osmanlı eğitim sisteminin yapısı ve bu yapıdan yararla- nan iç ve dış çevrelerin Ermeni milliyetçiliğinin doğuşuna etkileri üzerinde durulacaktır.
253 Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ GİRİŞ Bilindiği gibi Osmanlı Devleti farklı etnik köken ve dinî inanca sahip unsurların birarada yaşadığı bir ülke idi. Bu unsurlar önceleri hiç bir şekilde etnik kökenleriyle anılmayıp, dinî ve mezhebî anlamda millet olarak nitelendirilirlerdi. Dolayısıyla bu topluluklar Türk, Rum, Bulgar, Arap olarak değil; Müslüman, Katolik, Protestan, Gregoryan, Ortodoks ya da Yahudi alarak adlandırılırlardı 1 . Millet Sistemi denilen bu sistem gereği dinî topluluklar kendi dillerini konuşmakta, kendilerine ait dinî ve eğitim kurumlarını açmakta serbesttiler. Bu sistem sayesinde gayrimüslimler kendi dinlerini, geleneklerini, kültürleri ile dillerini korumuşlar; mahkemelerini, okullarını, yardım ve sağlık kuruluşlarını kendileri kurmuşlardı. Osmanlıdaki gayrimüslimlerin durumunu ele alan pek çok eserde de vurgulandığı gibi gayrimüslümler Roma ve Bizans dönemlerine nazaran, bu dönemde anılan bütün faaliyetlerini adalet ve 1 Gülnihal Bozkurt, Alman-İngiliz Belgelerinin ve Siyasî Gelişmelerin Işığı Altında Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu (1839-1914), Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara 1989, s.1. 254 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 hoşgörü ortamı içinde özgürce yürütmüşlerdi 2 . Bunun en açık örneğini eğitim ve öğretim alanında kendilerine tanınan haklar oluşturur. Başlangıçta dinî temele dayanan bu millet sistemi çeşitli sebep- lerden dolayı 19. yüzyıla gelindiğinde etnik temele dayanır hale geldi. Bunda 1789 Fransız İhtilali sonrası dünyaya yayılan milliyetçilik, eşitlik ve hürriyetçilik akımlarının tesiri oldukça fazladır. Nitekim, kendi dil, din ve kültürlerini muhafaza eden azınlıklar söz konusu akımlardan ilk etkilenen unsurlar oldular. Zira, bunlar çoğunlukla ticaretin yanı sıra, diplomasi, basın yayın ve tercüme işleriyle uğraşmalarından dolayı, Batılılarla yakın temasta oldukları için milliyetçi ve hürriyetçi fikirleri yakından takip etmişlerdi. Ayrıca, gelişen sömürgecilik hareketi ile başta Rusya ve İngiltere olmak üzere Şark Meselesi’ni halletmek için Balkanlar, Ortadoğu ve Akdeniz’e hakim olmak isteyen Batılı büyük devletlerin bölgede Osmanlıya karşı yürüttükleri yıkıcı faaliyetlerin oldukça önemli payı olmuştur. Bu sürecin doğup gelişmesinde Osmanlı topraklarında yürütülen misyonerlik faaliyetlerinin etkileri de gözardı edilemez. Ermeniler, Osmanlı idaresinde yaşayan farklı din ve etnik köken- deki topluluklardan biriydi. Diğer unsurlarda olduğu gibi kendilerine de aynı haklar tanınmıştı. Yüzyıllar boyunca birbirleri ile büyük bir sorun olmadan birarada yaşayan Türkler ile Ermenilerin, 19. yüzyılın sonlarına doğru ilişkilerinin bozulduğu ve aralarında düşmanlığın ortaya çıktığı görülür. Bütün bu gelişmelere paralel olarak 1800’lü yılların başında Osmanlı topraklarındaki azınlıkların ayaklanmalarından sonra devlete bağlı- lıklarıyla bilinen pek çok Ermeninin bazı önemli mevkilere geldikleri bilinmektedir. Böyle olmakla beraber aleyhte yürütülen çalışmalar sonu- cunda 19. yüzyılın sonlarına doğru bir kısım Ermeninin örgütlenerek ayaklandığı, olaylar çıkarttığı, hatta Birinci Dünya Savaşı esnasında Doğu Anadolu’da devlet kurma düşüncesine kapılarak İtilaf Devletleri ile işbirliği yaptığı görülmüştür. 2 Osmanlı millet sistemi hakkında bkz. Cevdet Küçük, “Osmanlılarda Millet Sistemi ve Tanzimat”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi (TCTA), Cilt 4, s.1007-1024; M. Macit Kenanoğlu, Osmanlı Millet Sistemi, İstanbul 2004; İlber Ortaylı, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Millet”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye
255 Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ Bütün bu olayların yaşanmasında bir başka deyişle Ermeni milliyet- çiliğinin uyanmasında rol oynayan pek çok faktörden söz edilebilir. Bu tebliğde, Osmanlı eğitim sisteminin Ermeni milliyetçiliğinin doğuşuna etkileri üzerinde durulacaktır. OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ Bir ülkenin eğitim ve öğretim kurumları ile takip ettiği sistem o ülkenin geleceğini belirlemede oldukça önemli bir yere sahiptir. Zira, toplumun siyasî, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısındaki değişim ve gelişmede eğitimin etkisi tartışma götürmez bir gerçektir. Kuruluşundan itibaren eğitimin önemine inanan Osmanlı Devleti’nde dönemin en ileri eğitim kurumları ile sistemi uygulanmaya çalışılmıştır. Gayrimüslimlere (Müslüman olmayanlar-Hıristiyanlar ve Museviler) tanınan din ve vicdan hürriyeti, eğitim ve öğretim alanında da uygulanmıştır. Ülkedeki etnik ve dinî farklılık, eğitim ve öğretime de yansımıştı. Bundan dolayı her din ve mezhepten unsurlara ait farklı okullar ile bu okulların sayısı kadar da eğitim sisteminden söz etmek çok abartılı olmaz. Zira her tebaanın eğitim kurumu ve bu kurumlarda uyguladığı programlar değişiklik gösteriyordu. 19. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı topraklarındaki belli başlı eğitim ve öğretim kurumları şöyleydi: 1-Bir tarafta Türk ve Müslüman tebaaya yönelik faaliyette bulunan sıbyan okulları ve medreselerden oluşan klasik eğitim kurumları ile 18. yüzyıldan itibaren açılan modern eğitim kurumları, 2-Diğer tarafta Rum, Ermeni ve Yahudilere ait azınlık okulları, 3-Öte tarafta ise azınlıklara tanınan serbestiyet ve haklardan yarar- lanarak açılan ve sayıları 19. yüzyıldan itibaren hızla artan daha çok Katolik ve Protestan misyonerlerin açtığı yabancı okullardı. Osmanlıda eğitim ve öğretim 19. yüzyıla kadar Devletin dene- timinde olmayıp, vakıflara bağlıydı ve genelde dinî temele dayalıydı. Dinî, sosyal ve kültürel alanda olduğu gibi eğitim ve öğretim alanında da millet sistemi uygulandığından Müslüm ve gayrimüslimler kendi eğitim ve öğretim kurumlarını kendileri açar ve kendileri yönetirlerdi. Devlet, eğitim işini her cemaatin en yüksek dinî temsilcisi olan Patrik ve onun başında bulunduğu kiliseye bırakmıştı. 256 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 Avrupa’da meydana gelen gelişmeler doğrultusunda Osmanlıda uygulanan eğitim sistemi 19. yüzyıldan itibaren Batıya dönük olarak hızla değişip gelişmeye başladı. Bu yüzyılda gerek başgösteren iç isyan- ların önüne geçmek gerekse Batı karşısında elde edilen yenilgilere son vermek amacıyla yeni düzenlemeler yapılma ihtiyacı hissedilmiştir. Bu yeniliklerin bir diğer amacı da devleti içinde bulunduğu olumsuz ortamdan kurtarmak ve onu eski gücüne kavuşturmak için batıdaki gelişmeler doğrultusunda devletin siyasî, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısında değişişlikler meydana getirmekti. III. Selim (1789-1807) ve III. Mahmud (1807-1839) dönemlerinde yapılan bu yenilikler yenilgilerin de etkisiyle daha çok orduda yapılmış, askerî ve teknik okullar açılmıştır 3 . II. Mahmud ile başlayan Müslüman ve Müslüman olmayan tebaayı eşit görme anlayışı Tanzimat Dönemi’nde (1839-1876) devam etmiştir. Döneme adını veren 1839 tarihli ferman ile Müslim ve gayrimüslim bütün tebaanın can, mal, namus ve ırzının güvence altına alındığı ifade edilmiştir. Fermanda eğitimle ilgili her- hangi bir hüküm bulunmamasına rağmen, Tanzimat Dönemi yönetici- leri gerçekleştirecekleri yeniliklerin ancak eğitim ile yerleşebileceğine inanmışlar ve bu alanda da önemli çalışmalar yapmışlardır. Eğitimin devletin denetimi altına alınarak sistemleştirilmeye çalışıldığı bu dönem, Batı kurumları yanında Batı fikirlerinin de Osmanlıya girdiği dönem olmuştur. Batının üstünlüğü karşısında çareyi Batı kurum ve düşüncesini almakta gören Tanzimatçılar 1856’da yayınladıkları Islahat Fermanı ile azınlık haklarını daha da genişletmişlerdi. Hemen her alanda Müslüman tebaa ile Hıristiyan tebaayı eşitleyen bu ferman ile eğitimde de eşitlik getiriliyordu. Hıristiyanların askerî okullar dahil tüm yeni açılan okul- lara kabul edilecekleri, cemaatlerin kendi bünyesinde meslek, ticaret ve diğer okulları açabilecekleri izni verilmişti. Yalnız bu okulların eğitim programları ile öğretmenleri Devlet tarafından denetlenecekti 4 .
Bu okullardan bazıları Mühendishane-i Bahri-i Hümayun (1773), diğeri sonra açılan Mühendishane-i Berri-i Hümayun (1796) adlı deniz ve kara mühendislik- leri, Tıbbiye (1827) ve Harbiye (1834), ile Tanzimat Dönemi’nde açılan Mülkiye (1859), Galatasaray Sultanisi (1868) ve Dârülfünun (1863) gibi yeni modern eğitim ve öğretim kurumlarıdır. 4 Bozkurt, Alman-İngiliz Belgelerinin..., s.56. Ankara 1989. 257 Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ Fransız İhtilali’nin getirdiği vatandaşların eşitliği ilkesi çerçeve- sinde yapılan bu yeni düzenlemelerin ana amacı Müslüman ve Müs- lüman olmayan tebaayı eşitlemeye çalışmaktı. Azınlıkların haklarının korunması için Batılı büyük devletlerin Osmanlı üzerindeki baskılarını arttırdıkları gözönüne alınırsa bu fermanlardan en fazla yararlananlar gayrimüslimler dolayısıyla Ermeniler olmuştur. Batılılaşma sürecindeki Osmanlı eğitim ve öğretim sistemine bak- tığımızda, modern ve laik esaslara dayalı olarak açılan okullarda verilen eğitim Avrupa tarzındaydı. Bu okullarda çoğunluğu Fransız asıllı Avru- palı ve Ermeni eğitimlere öğretmenlik yapma hakkı verilmiştir. Müfre- dat programlarında yapılan değişiklikle Arapça ve Farsça’nın yanında Fransızca da okutulan yabancı diller arasında yer almıştır. Ayrıca II. Mahmud döneminden itibaren Avrupa’ya gönderilen öğrencilerden de yararlanılması anılan okullarda batılı anlayışın gelişmesine yol açmıştır. Eski eğitim kurumları yanında açılan bu yeni okullarda yetişen genç nesil batıdaki gelişmeleri takip ederek oradaki siyasî, bilimsel, kültürel ve teknolojik gelişmelerden etkilenmişlerdi. Bütün bu gelişmelerden yararlanan Ermenilerin de bu dönemde elde ettikleri imtiyazlardan yararlanarak eğitime çok önem verdikleri, başta Tıbbiye olmak üzere devletin açtığı modern bazı teknik okullara devam ettikleri dikkati çekmektedir. Bu tebaa mensuplarının da Avrupa’ya eğitim maksatlı öğrenci göndermelerinden dolayı giden gençlerin de batının milliyetçi ve özgürlükçü fikirlerinden etkilendikleri görülür. Yalnız bütün bu yeni fikirler Müslüman Türk aydınlarını ayrılıkçı fikirler yerine Osmanlılık düşüncesine yöneltirken, Ermeniler gibi Hıris- tiyan tebaada ayrılıkçılığa sebep olmuştur. Bunda aşağıda değineceğimiz yabancı misyonerlerin açtıkları okullarda verdikleri eğitimin de çok payı olmuştur. ERMENİ EĞİTİM vE ÖĞRETİM KURUMLARI Osmanlı hoşgörüsünün en güzel örneğini gösteren Padişahlardan biri Fatih Sultan Mehmed’di. Onun İstanbul’da yaşayan Hıristiyanların can, mal emniyeti ile din ve ticaret serbestliğini tanıması 5 o çağın insan hakları bakımından ileri bir hareketti. 5 Fatih’in 1453’te Hıristiyanlara tanıdığı haklar ve Galata Ahitnamesi denilen belge hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, TTK 258 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 Fatih aynı hakları ve hatta daha fazlasını Ermenilere de uygulaya- rak 1461 tarihinde İstanbul’da Ermeni Patrikhanesi’ni kurdurmuştur. Ermeni Patrikine geniş yetkiler vererek, onu Ermenilerin dinî, sosyal ve eğitim meselelerininin çözümüne memur etmişti. Osmanlı idaresi boyunca askerlik yapmayan ve ticaretle uğraşarak zenginleşen Ermeniler, kendi kendilerini idare etmişler, kendi dinî, sosyal ve sağlık kuruluşları yanında, kendi okullarını kendileri kurup yönetmişler, kendi dillerinde kitap ve gazete yayınlamışlar ve saray tarafından önemli devlet hizmet- lerine atanmışlardı. İlk dönemlerde Osmanlı eğitiminden yararlandıkları bilinen Erme- nilerin, 18. yüzyıla kadar sınırlı sayıda da olsa kendilerine ait daha çok kilise yanlarında açılmış birkaç eğitim kurumuna rastlanmaktadır. Bu yüzyıldan itibaren yürütülen Batılılaşma hareketlerinin sağladığı eğitim ve öğretim özgürlüğünden yararlanan Ermeniler özellikle İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde dinî ve laik okullar açmaya başladılar. Bu okullarda Ermenice –Alfabe, Hıristiyanlık ile ilgili bilgiler, Ermenice ve Türkçe yazı ve alfabe ile hesap dersleri okutuluyordu 6 . Ermenilerin eğitim ve öğretim faaliyetlerinin gelişmesi biri dışarıdan diğeri içeriden olmak üzere iki yönlü olmuştur. Venedik ve Viyana gibi yerlerde açılan merkezlerde Mekhitaristler kiliseler kurmuş ve Avrupa’da yayınlanmış bilimsel eserler Ermenice’ye çevrilmiş ve Ermeni ulusal bilincini oluşturacak eski Ermeni eserleri yayınlanmıştır. Ermeni okullarının açılmasındaki bir diğer faktör de gerek Tanzimat Fermanının getirdiği haklar gerekse Islahat Fermanı ile verilen yetkileri kullanmaları olmuştur. Islahat Fermanı’nda yer alan hükme göre 7 , her
Yayınları, Ankara 1984. 6 Ergin, Türk Maarif Tarihi, Cilt 1-2, Eser Matbaası Yayınları, İstanbul 1977, s.752 7 1856 tarihli Islahat Fermanı’na göre; …ahalisi edyanı muhtelifede bulunan cemaat- lerden mürekkep olan şehir ve kasaba ve karyelerde ise her bir cemaatin takımı sakin olduğu ayrıca mahalde balâda bast ü beyan olunan usule ittibaen kendi kilise ve has- tane ve mektep ve mezarlıklarını tamir ve termime muktedir olabilmesi… ve saltanatı seniyem tebaasından bulunanlar mekatibi şahanemin nizamatı mevzualarında gerek since ve gerek imtihanca mukarrer olan şeraiti ifa eyledikleri takdirde cümlesi bilafark ve temyiz Devleti Aliye’min mekatibi askeriye ve mülkiyesine kabul olunması ve bun- dan başka her bir cemaati maarif ve hiref ve sanayie dair milletçe mektepler yapmaya mezun olup, fakat bu makule mekatib-i umumiyenin usul-i tedrisi ve muallimlerinin intihabı azası tarafı şahanemden mansub muttelit bir meclisi maarifin nezaret ve teftişi tahtında olması… fikrine yer verilmişti. Bkz. Suna Kili-Şeref Gözübüyük, 259 Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ cemaat kendi kilise, hastane ve okul ile mezarlıklarını tamir edebilecek ve Osmanlı tebaası yaş ve imtihanca belirlenmiş olan şartları yerine getirdikleri takdirde hiçbir ayırım gözetilmeden devletin asker ve sivil okullarına kabul olunacaklardı. Ayrıca her cemaatin eğitim ve sanat okulları açabilecekleri hakkı tanınmıştı. Islahat Fermanı’nın ilanından kısa bir süre sonra yayınlanan 5 Muharrem 1273 (1857) tarihli tezkirede de idadi mektepleri ile Harbiye, Bahriye ve Hendesehane-i Berrî-i Hümayun için onar nefer gayrimüslim alınmasına ilişkin Tanzimat meclisinin kararının Padişaha arzedildiği belirtilmiş 1863 tarihli irade-i seniyede de Rum, Ermeni, Ermeni Katolik ve Bulgar milletlerinden sekizer neferden 32 çocuğun alınıp bunlardan onaltısının Harbiye ve Bahriye mektepleriyle Hendesehane’ye gönderile- ceği, geri kalanlarının Paris’te kurulan Mekteb-i Osmaniye’ye gönderile- rek orada hukukî ve askerî anlamda eğitim göreceklerdi. Bu irade üzerine 1857’de Paris’te açılan okula gayrimüslim öğrenci gönderilmiştir. Yine, Tıbbiye’den başka 1868’de Fransız örneğine göre açılan ve her cemaatten öğrencinin alındığı Galatasaray Lisesi’nde, 48 Ermeni Gregoryen ile 19 Ermeni Katolik öğrenci vardı 8 .
olduğu gibi Ermeniler için de1863 tarihli Ermeni Millet Nizamnamesi’nin yayınlanmasıdır. Nizamnameye 9 göre milletin yapılması gerekli görevleri evvela millet kişilerinin kültürel ve maddî ihtiyaçlarının karşılanmasına gayret etmek, sonra Ermeni kilisesinin inanç ve efsanelerine leke ve zarar getirmemek, ondan sonra da insanoğullarına ayrıca lazım olan öğrenim ve eğitimi her sınıf erkek ve kız çocuklarına eşitlik üzere öğrettirmek, dördüncü olarak kilise, hastane, okul ve benzeri yapıları ve millî bağışları şen ve mamur halde tutmak istenir. Ermeni Anayasası niteliğindeki bu nizamnameye göre cemaat işlerini yürüten cismanî meclis 20 kişiden oluşacaktı. Yine bu meclis tarafından oluşturulacak Maarif Komisyonu avamdan ve erbab-ı maariften olmak üzere yedi üyeden meydana gelecek ve mektepleri yönetecek, öğret- Türk Anayasa Metinleri, Ankara 1985, s.15-16; Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, VI.Cilt, 2.baskı, Ankara 1976, s.2-3. 8 İhsan Sungu, “Galatasaray Lisesinin Kuruluşu”, Belleten, Cilt 7, Ankara 1943, s.315-347. 9 Nizamname metni için bkz. Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, 2. Baskı, İstanbul 1987, s.156-171. 260 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 menlerinin yetiştirilmesine, okulların ders kitaplarının sağlanmasına gayret gösterecekti. Nizamnamenin üçüncü bendinde eğitim ve öğretim konusunda getirilen ile Ermeni milletinin görevleri arasında kültürel ve maddî ihtiyaçlarının karşılanmasına gayret etmek, Ermeni kilisesinin inanç ve efsanelerine zarar getirmemek, eğitim ve öğretimi kız ve erkek çocuklarına eşit olarak vermek gibi fikirlere yer verilmişti. Nizamname ile Ermeniler, umumi meclis tarafından seçilen ve din işleri ile birlikte eğitim, sağlık, vakıf, vergi ve kısmen adalet işlerinin sürekli komisyonlar tarafından yürütülmesini sağlayan bir Teşkilat Kanunu’na kavuştular. Ermeni Maarif Komisyonu’nun belirlemelerine göre 1871’de İstanbul’daki 48 Ermeni mektebinde 3.936’sı erkek, 1.886’sı kız olmak üzere toplam 5.822 öğrenci öğrenim görüyordu. Yine bir görüşe göre de 1874’te Anadolu’da 469 ilk ve ana mektebi vardı 10 .
İstanbul’da ve diğer illerde birçok okul ile kültür kurumları açılmış, Ermeni dil ve kültürünün gelişimine etken olmuş, daha çok gazete ve dergiler yayınlanmıştır 11 . Daha önce Bitlis ve İstanbul gibi şehirlerde kurulan manastır ve okullarda dinî ve dünyevî bilimler okutulurken, Şinork Mıgırdıç Miri- canyan adlı kişinin devlet izniyle İstanbul Kumkapı’da açtığı ilk resmî okul -verilen gramer eğitimiyle- Ermeni eğitim siteminin gelişiminde bir dönüm noktası olmuştur 12 . 1803-1812 tarihleri arasında İstanbul’un hemen her semtinde ücretsiz eğitim veren Ermeni cemaat okulları açılmış olup Anadolu’da da okul açılması istenmiştir. 10 İlhan Tekeli-Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin
11 K. Ozanyan, Ermenilerin Tarihi Vazifesi, 1919. Ermenice’den nakleden Uras, Tarihte Ermeniler ve..., s.175. 12 Ermeni milletinin eğitim sistemindeki değişmeler için bkz. Tekeli-İlkin, Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim..., s.35-36; 1830’da yayınlanan Ermeni okullarını düzenle- yen Dahili Nizamname’nin maddelerinden birinde; Talebenin münhasıran Ermenice konuşmasına ve yabancı kelimeler kullanmamalarına ayrıca ehemmiyet vermelidir görüşüne yer verildiği ifade edilmektedir. Bkz. Ergin, Türk Maarif Tarihi. 261 Doç. Dr. Ayten SEZER ARIĞ Ermeni okulları hakkındaki bilgilerin genellikle Ermeni kaynaklarına dayalı olarak verildiği dikkati çekmektedir. Bir Ermeni kaynağına göre 1834’te Anadolu’da 120 Ermeni okulu vardır 13 . 1897 yılında Osmanlı Devleti’ndeki Ermeni cemaatine ait okulların sayısı aşağıdaki gibidir 14 :
İptidaiye Rüştiye İdadiye Toplam Gregoryan Ermeni 553 86
14 653
Katolik Ermeni 49
20 2
71 Protestan Ermeni 185 9
4 198
Toplam 787
115 20
922 1901-1902 tarihlerinde İstanbul ve Anadolu’daki tüm Ermeni okul- larında 104.500 öğrenci öğrenim görüyordu. Ermeni okullarının çoğu çeşitli dernekler tarafından açılmıştı. Ana okulundan yüksek okula kadar çeşitli seviyelerdeki Ermeni okullarına ilaveten kız ve erkek Ermeni yetimhanelerini de eklemekte yarar vardır. Tanzimat’ın getirdiği yeni haklarla Devletin açtığı yüksek okullara gitme hakkını elde eden Ermeniler ilk 1841’den itibaren her yıl yaklaşık 40 Ermeni Tıbbiye’ye girmeye başlamıştır. 1859’da yapılan bir istatistiğe göre, 42 Ermeni okulunda 4376’sı erkek, 1555’i kız olmak üzere toplam 5531 öğrenci vardır 15 .
Gramer, Ermenice, Türkçe ve Fransızca Hüsnü Hat, İlm-i Siyasî ve Tabii Coğrafya, Hesap, Cebir, Fransızca Gramer, Resim, Türkçe Gramer, tarih, Hendese, Mantık ve Ticaret gibi dersler yer alıyordu. 13 Tekeli-İlkin, Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim, s.106. 14 İstatistik Umumî İdaresi, Devlet-i Aliye-i Osmaniye’nin 1313 Senesine Mahsus İstatistikî
15 Ergin, Türk Maarif Tarihi, s.757. 262 HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENİLER / CİLT 1 1863 tarihli Ermeni Milleti Nizamnamesi ile okulların idaresi özel olarak oluşturulan maarif komisyonuna bırakılmıştır. Meşrutiyet döne- minde devlet okullarına giden Ermeni sayısının oldukça arttığı belirtilir. Maarif komisyonunun 1910 tarihinde hazırladığı istatistiğe göre; 44 Ermeni okuluna devam eden öğreci sayısı 6516 olup, öğretmen sayısı ise 153’ü kadın 166’sı erkek olmak üzere toplam 319 idi. Cemaat okulları yanında özel okullar da açılmıştır 16 . Download 3.2 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling