Hazirlayanlar


Download 3.42 Mb.
Pdf ko'rish
bet11/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.42 Mb.
#18082
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   41

1- Demografi k Özellikler

Darende’nin nüfus yapısı durağan bir özellik arz eder. Klasik dönem 

boyunca bu özelliğini koruyan şehrimiz, on dokuzuncu yüzyılda da her 

hangi bir gelişme kaydedemeden XX. yüzyıla yetersiz nüfus ile girmiştir. 

Cumhuriyet   döneminde   ise,  şehrin kıt iktisadî imkânlar ı dolayısıyla çevre 

il, kaza ve metropol şehirlere daimî bir göç  vermiştir. 

Osmanlı idaresi altında bulunduğu dönem içerisinde Darende’de ciddi 

bir nüfus farklılığı görülmemiştir. Mevcut kaynaklardan elde edilen bilgi-

ler bu gerçeği doğrulamaktadır. 

Darende’nin geneline yansıyan nüfus yetersizliği, kazada yaşayan 

zımmîler için de geçerlidir. Ayrıca, Darende merkezinde ve köylerinde 

gayrimüslim azınlığın nüfusu, Müslüman nüfusa göre önemsiz sayılacak 

derecededir. Yerleşim birimlerinin çoğunluğunda zımmîler yaşamamakta-

dır. XX. yüzyılda şehir merkezindeki bir gayrimüslim mahallesi dışında 

diğer bazı mahallelerde dağınık bir şekilde, köylerde ise sadece Aşudı   kö-

yünde zımmîler yaşamaktadırlar.

1530 tarihli mufassal tahrir defterindeki verilere bakılırsa şehirde 11 

mahallede yaklaşık olarak 2 445 kişi yaşamaktadır. Bunun 226’sı gayri-

müslim olup, şehir nüfusunun % 9’una tekabül etmektedir

7

. Aynı tarihli bir 



başka icmal tahrir defterinde şehrin toplam 2 601 nüfusu içinde 226’sı zım-

mî olduğu kayıtlıdır

8

. 1548 tarihli diğer bir tahrir sonuçlarına göre şehirde 



2 969 kişi yaşamaktadır. Gayrimüslim nüfus tahminî olarak 236’dır

9



XVI. yüzyılda köylerin tamamı nahiyelere bağlı gözükmektedir. Gay-

rimüslim bulunan köyler, Ovacık  nahiyesine bağlı  Aşudı  ve Handaros 

 (Han -ı Toros), Gürün  nahiyesine bağlı merkez nahiye, Karahisar , Saruka-

ya ,  Sazcuğaz -ı Sufl a köyleridir. 

XVI. yüzyılın ilk yarısında Ovacık  nahiyesinin iki köyünde bulunan 

zımmî nüfusta kısmî bir artış gerçekleşmiştir. Gürün  nahiyesine bağlı köy 

7  BOA, Tapu Tahrir  Defteri (TTD), Defter No: 408, s.796-806.

8  BOA, TTD, Defter No: 387, s.964-965.

9  BOA, TTD, Defter No: 252, s.132-140.


125

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK

ve merkez nahiyede yaşayan zımmî nüfus ise 1530’daki sayısını koruya-

mamış 1548 sayımında düşmüştür. Gürün merkezde 1530 öncesi tahrir-

de 550 olan zımmî nüfus 1530’da 950’ye yükselmiş, 1548’de ise önemli 

oranda bir düşüş ile 364’e inmiştir. Buna karşılık Gürün merkezde Müslü-

man nüfus kademeli bir artışla 250’den 473’e çıkmıştır. nahiye genelinde 

1530 öncesi tahrir ile 1548 arasında % 13 oranında bir nüfus artışı   gerçek-

leşmiştir. 

Tablo 1: XVI. yüzyılda Darende nahiye ve köylerinde gayrimüslim nüfus

1530 Öncesi

(408 No’lu Defter)

1530

(387 No’lu Defter)

1548

(252 No’lu Defter)

Ovacık nahiyesi

Aşudı zımmî

597

900


788

Handaros zımmî

76

80

110



Toplam zımmî nüfus

673

980

898

Genel nüfus

3 773

4 634


4 924

Gürün nahiyesi

Gürün   zımmî

550

950


364

Karahisar zımmî

45

50

38



Sarukaya zımmî

245


250

232


Sazcuğaz-ı Sufl a zımmî

240


250

240


Toplam zımmî nüfus

1 080

1 500

874

Genel nüfus

2 168

2 602


2 447

Darende’nin XVII ve XVIII. yüzyıldaki nüfus yapısı ile ilgili ayrıntılı 

dökümanlara sahip değiliz. Dolayısıyla bu dönemlerde zımmî nüfus ra-

kamlarını tespit edemiyoruz.

Darende’nin XIX. yüzyıldaki nüfus yapısı ile alâkalı önemli veriler 

bulunmaktadır. 1247/1831 tarihli nüfus sayımı önemli ayrıntılar verirken 

gayrimüslimler bu sayımda gözükmemektedir. Bu sayım sonuçlarına göre 

Darende şehir ve köylerinde 4 215 Müslüman erkek nüfus  tespit edilmiştir. 

Bu rakama kadınları da eklediğimizde yaklaşık olarak 8 430 Müslüman 

nüfusun yaşadığını tahmin edebiliriz. Yaklaşık % 10-15 oranında gayri-

müslim nüfusun bulunduğunu varsaydığımızda 1830’lu yıllarda Darende 


126

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

merkez ve köylerinde 800-1200 civarında zımmî nüfus olduğu düşünüle-

bilir


10

1840 yılına ait temettuat defterleri ndeki verilere göre (her vergi mü-



kellefi   bir hane ve her hanede ortalama 5 kişinin bulunduğu varsayımıyla) 

şehrin tahminî nüfusu 7 475’tir. Şehir merkezinde 1’i gayrimüslim olmak 

üzere 21 mahalle vardır. Müslümanlara ait 6 mahallede de dağınık halde 

gayrimüslim azınlık bulunmaktadır. 1264 tarihli bir belge zımmîlerin bir 

mahallede toplu, diğer mahallelerde dağınık olarak yaşadıklarına işaret et-

mektedir


11



Tablo 2: Temettuat sayımlarına göre gayrimüslim nüfus



Mahallesi

Hane

Nüfus

Ali Fakı


3

15

Cami-i Kebir 



32

160


Hacı Hasan 

13

65



Hacı Muhammed 

7

35



Tahtalı

3

15



Yazılı

13

65



Zımmî mahallesi

133


665

Şehir toplam

204

1 020


Aşudı köyü

96

480



Genel toplam

300


1 500

XX. yüzyıl başlarında Darende’de Ermeniler in yaşadığı ve kilisenin 

bulunduğu yere Kilise mahallesi adı verildiğine hatıralar işaret etmekte-

dir


12

. Kayıtlara göre şehrin en fazla nüfus barındıran mahalleleri arasında 

Ermeni  mahallesi de bulunmaktaydı. Bu dönemde Aşudı  köyü zımmîlerin 

yoğun olarak yaşadıkları bir köydü. Burada 480 zımmî yaşıyordu. Temet-

tuat sayım sonuçlarına göre şehirde 1 020, Aşudı köyünde 480 olmak üzere 

yaklaşık 1 500 gayrimüslim nüfus tespit edilmektedir.

10  Enver Ziya Karal, Osmanlı  İmparatorluğu’nda  İlk Nüfus Sayımı 1831, Ankara 1943, 

s.153.


11  BOA, A.MKT., Belge No: 132/61.

12  İsmail   Arıkan, Mahallemizdeki Ermeniler  , İstanbul   2001,  s.29.



127

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK

1852 tarihli bir nüfus defterine göre, şehirde toplam 20 mahallenin 

7’sinde gayrimüslim bulunmaktadır. Defter, şehrin nüfus yapısı nın önem-

li ayrıntılarını açıklıyor. Toplam hane ve mahalle sayısı, her mahalledeki 

çocuk, genç, ihtiyar sayısı ve gayrimüslimlerin cizye  durumları, söz ko-

nusu defterde incelenmektedir. Verilen bilgilere göre bu tarihte 206 zımmî 

hanesinde tahminî 1030 civarında zımmî bulunuyordu

13

. Müslüman hane 



sayısı ise 2 057 idi.

Osmanlı sâlnamelerinin demografi k yapıyla ilgili verilerinden istifa-

deyle Darende nüfusunun etnik farklılıklarını izlemek mümkündür. Sâl-

nameler erkek nüfus u verdiğinden toplam nüfus bu sayının yaklaşık iki 

katıdır

14



Tablo 3: Sâlnamelere göre gayrimüslim nüfus

Yıl

Müslüman 

(Erkek)

Gayrimüslim 

(Erkek)

Toplam Nüfus 

(Erkek)

Toplam 

Gayrimüslim

Genel 

Toplam 

1287/1870

6 523

1 036


7 559

2 072


15 118

1288/1871

8 212

1 179


9 391

2 358


18 782

1289/1872

8 218

1 179


9 397

2 358


18 794

1298/1880

7 784

1 080


8 864

2 160


17 728

1300/ 1882

7 532

1 044


8 576

2 088


17 152

1306/1888

8 109

1 097


9 206

2 194


18 412

1308/1890

8 207

974


9 181

1 948


18 362

1306/1888 tarihli sâlname nüfusun etnik bileşiminin bütün ayrıntıları-

nı veriyor. Kayıtlara göre, toplam nüfusun % 90’dan fazlası Müslümandır. 

Ermeni  nüfus gayrimüslim nüfusun tamamına yakınına sahip. Katolik  ve 

Protestan  nüfus toplam 60 kişidir. 

Tablo 4: 1306 tarihli sâlnameye göre nüfus

Kadın

Erkek

Toplam

%

Protestan

30

25

55



% 0.19

13 Osmanlı Arşivi ’nde tespit ettiğimiz bu defterin numarası zayi olmuştur.

14  1287 Tarihli Sivas  Vilâyeti Sâlnamesi, s.50; 1288 Tarihli Sivas  Vilâyeti Sâlnamesi, s.56; 

1289 Tarihli Sivas  Vilâyeti Sâlnamesi, s.88; 1298 Tarihli Sivas  Vilâyeti Sâlnamesi, s.142; 

1306 Tarihli Sivas  Vilâyeti Sâlnamesi, s.219, 254-255; 1308 Tarihli Sivas  Vilâyeti Sâlna-

mesi, s.203-204.



128

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Kadın

Erkek

Toplam

%

Katolik


1

4

5



% 0.02

Ermeni


1 291

1 471


2 762

% 9.65


İslâm

1 2561


13 246

25 807


% 90.14

Toplam

13 883

14 746

28 629

% 100

Vital Cuinet’e göre 1890 yılında Darende’nin toplam nüfusu 27 

163’tür. Bunun 21 174’ü Müslüman geri kalan 5 989’u gayrimüslimdir. 

Şehir nüfusu 1 300’dür. Bunun 800’ü Müslüman geri kalanı 150 Erme-

ni , 90 Protestan , 49 Katolik , 211 Ortodoks  olmak üzere gayrimüslimdir

15



Vital Cuinet’in gayrimüslim nüfus ile ilgili verdiği rakamlar şişirilmiş ra-

kamlardır.

Şemseddin Sami, Darende’nin köyleri ile beraber 18 500 toplam nü-

fusundan 2 000 kadarının Ermeni , geriye kalanın Müslüman olduğunu 

kaydeder

16

. Kemal  Karpat ise, Darende kazasının nüfusu ile ilgili olarak 



köyleri ile beraber 16 601 Müslüman, 2 276 Ermeni, 53 Protestan  olmak 

üzere toplam 18 930 rakamlarını verir

17



XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sırf nüfusu belirlemek mak-



sadıyla ve daha modern yöntemlerle yapılan sayımlarda net bilgiler elde 

edilmektedir

18

. Darende’nin 1300/1882 ve 1320/1902 yıllarında yapılan 



nüfus sayımı sonuçları  aşağıda tabloda verilmiştir. 1902 yılında yapılan 

nüfus sayımı sonuçları 1882 yılında yapılan sayıma göre daha yüksektir. 

Bu sayımda yerleşim birimi sayısı artmıştır

19

. 1882’de 1 387, 1902 yılında 



1 932 gayrimüslim nüfus bulunuyordu.

Tablo 5: 1300 ve 1320 tarihlerinde nüfus 

Sayım 

tarihi

Şehir

Gayrimüslim

Gayrımüslim toplam

Genel nüfus

Kadın

Erkek

1882


724

663


1 387

8 467


15  Vital Cuinet, La Turquıe D’asıe, Paris 1892, C.1, s.693-694.

16  Şemseddin Sami, Kâmûsu’l-A’lâm, C.3, s.2087.

17  Kemal  Karpat, “Ottoman Population Records and Census of 1881/1882-1883”, IJMES, IV, 

No: 2, 1978, s.266; İlbeyi Özer, Da rende Tanzimat  Döneminde Bir Anadolu Şehri, s.42.

18  BOA, DH.SN.M., Belge No: 6/79.

19  BOA, DH.SN.M., Belge No: 6/79, 6/51.



129

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK



Sayım 

tarihi

Şehir

Gayrimüslim

Gayrımüslim toplam

Genel nüfus

Kadın

Erkek

1902


910

1 022


1 932

9 994


Aşudı köyü

1882


345

345


690

9 538


1902

440


498

938


18 692

Bu sayımda köylerin toplam nüfusu 9 538’dir. Etnik olarak toplam nü-

fusun 8 848’i Müslüman, 690’ı gayrimüslimdir. Gayrimüslim nüfus kırsal 

kesimde % 7.2’dir. 1902 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçları ise 1882 

yılında yapılan sayıma göre daha yüksektir. Bu sayımda yerleşim birimi 

sayısı artmıştır. 23 yerleşim birimi daha eklenmiştir. Yaklaşık iki katına 

çıkan nüfus, yerleşim birimi sayısının yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. 

Gayrimüslim nüfus sadece Aşudı  köyünde olup toplam 938 nüfus barın-

maktadır

20

.



2- Darende’de Gayrimüslimlerle Sosyal Münasebetler

Darende’nin Ermeni  azınlığı yüzyıllar boyu Müslümanlarla iç içe ya-

şamışlardır. 

Darende’de yaşayan Ermeniler , toplu olarak yaşadıkları bir mahalle-

nin dışında diğer Müslüman mahallelerinden bazılarında birkaç haneden 

ibaret olmak üzere dağınık şekilde yaşıyorlardı

21

. Dolayısıyla iç içe müna-



sebetler söz konusu idi.

Darendeli azınlık, aynen Müslümanlar gibi meşru dairedeki her tür-

lü faaliyetlerini serbestçe icra etmişlerdir. Müslümanlarla rahatça diyalog 

kurmuşlar, alışverişlerinde, konu komşu münasebetlerinde, ölüm , doğum, 

düğün, bayram gibi toplumsal faaliyetlerde komşuluk hukukuna riayet 

etmişlerdir. Ölenlerin yakınlarına taziye ziyaretlerinde bulunulmuş, dü-

ğünler, bayramlar tebrik edilmiş idi. Ramazan ve Kurban bayramlarında  

Ermeniler ,  Müslümanların evlerine tebrike giderler, kendileri de iyi kar-

şılanırdı. Düğünlerde Ermeni  komşular ayrı tutulmaz davet edilirdi. Kışın 

zenginlerin evlerinde açtıkları sohbet odalarında Ermeniler de bulunurdu. 

Darende’nin XX. yüzyılın başlarındaki durumu ve özellikle Ermeniler 

20  BOA, DH.SN.M., Belge No: 6/51.

21 Arıkan, a.g.e., s.33.


130

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

ile Müslümanların birbirleriyle olan münasebetleri üzerinde duran İsmail  

Arıkan’ın kaleme aldığı hatıratta bu sıcak diyaloğu görüyoruz

22



Ramazanlarda bazu büyüklerle beraber biz çocuklar, Nacar’ın oğlu 



Artin, Mahir Usta’nın oğlu küçük Sevo, Demirci’nin oğulları Suren, Arzu, 

Bakho, bazen Antranik, Napo, dönme Raif Ağa ve Müslüman ya da Er-

meni ötekiler hem şuradan buradan gevezelik eder hem de karşı büyük 

mezarlıkla Kumtepe Çarşı yeri doğusunda hükümet Konağı’nın yanında 

topun atılmasını beklerdik. Daha topun ateşini görünce sesini almaya vakit 

olmadan Ermeniler evlerine, Müslümanlar iftara koşardık

23

.

Tehcir kararı   gereği, Darende’den ayrılmak durumunda olan Ermeni  



komşularını uğurlayan, onların hüzünlerini paylaşan bir komşuluk ilişkisi 

söz konusu idi. Ermeni ve Müslüman birbirinin kapı komşusu ve dert ortağı 

idi. Ortak hatıralara sahiplerdi. Uzun süre memleketlerinden giden Erme-

ni komşularını da unutmuyorlardı. Hatta tehcir  olunan yere kadar Ermeni 

komşularını ya da yakın tanışıklığı olan Ermenileri, Müslüman tanıdıkların 

götürdüğü olmuştur. Tehcir sonrası Halep’e taşınmaya karar veren Kirkor 

Usta ‘yı yakın tanışıklığı olan Yenice  köyünden Mehmet  Ağa ‘nın yeğenleri 

Halep ‘e kadar götürmüştü. Kirkor Usta’nın temiz iş yaptığı sonraları da 

kazada konuşulur, yad edilirdi. Bir iş için ya da hacca gidenlerin Halep’e 

yerleşen Darendeli Ermeni komşularını ziyaretleri de sürmüştür

24

.

Tehcir sırasında sorumluluk üstlenen müdür Ahmet Efendi , Ermenile-



r e hep insanca davranmış, onların incitilmesine izin vermemiştir. Hiç biri-

nin canına, ırzına, malına ve parasına dokunmamış, zarar vermemiş, onları 

teslim edilmesi gereken yere incitmeden götürmüştür. Hatta müdür Ahmet  

Efendi kasabada sanatların ölmemesi için elinden iş gelen meslek erbabı 

birçok Ermeni yi tehcir  dışı tutmayı başarmıştır.

Tehcire tâbi tutulmayıp Darende’de kalan Ermeniler e dokunulmuyor-

du. Evlerinin kapılarını kilitlemeye bile çoğu zaman gerek görmüyorlardı. 

Hatıralar onlardan bahsederken

...meslekleri, dükkânları, yerleşik işleri vardı. Sevkıyattan kurtulanlar, 

işte ne güzel, küçüklerden büyüklerden yeter saygı görüyorlardı. Müslü-

manların hemen hepsinden daha iyi bir hayat sürüyorlardı

25

.



22 Arıkan,  a.g.e.  .

23 Arıkan, a.g.e., s.36

24 Arıkan, a.g.e., s.53.

25 Arıkan, a.g.e., s.11



131

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK

Darendeli Müslümanlar eskiden beri Ermeniler den kız alırlar ancak 

kız vermezlerdi. Kız vermeme dinî bir zorunluluk idi. 

Kadınlar birbirleriyle sıcak diyalog kurarlardı. Ermeni -Müslüman ay-

rımı yerine komşuluk münasebetleri ön plana çıkardı. Müslüman kadın-

lar başı ağrıyan, kolu burkulan çocuklarını tedavi ettirmede, hamilelik ve 

doğumlarda ebelik yapan Ermeni kadınlara gitmede tereddüt etmezlerdi. 

Cumhuriyet in ilk yıllarında Gelin Aba  (

yaşlı ya da yaşlılığa dönmüş Er-

meni kadınlara Gelin Aba (abla) deniliyordu

) diye tanınan yaşlı Erme-

ni kadın bunlardan biri idi. Gelin Aba din farkı gözetmeden komşularına 

yardımda bulunurdu. Müslüman kadınlar, mayalı tandır ekmeği   pişirmede 

usta olan Ermeni kadınlara ekmek pişirtirlerdi. Üstelik bunun bir bedeli 

yoktu. Uygun bir ikram yapılırdı. İsmail Arıkan hatıratında:

Değirmencinin oğlundan bize geçen evinde çok güzel, kolay ısınan 

bir tandırı vardı. Ermeni, Müslüman kadınlar yumak yapmaya, ince uzun 

oklavalarla onu açmaya, pişen nar gibi güzel ekmekleri Gelin Aba’nın eli-

nin altından almaya, hem de oldukça sıcak bu yerde çene çalmaya gelir-

lerdi

26

.



İsmail Arıkan hatıratında kendisinin çocukluk yıllarında bir gün par-

mağı incindiğinde tedavi için Gelin Aba dediği Ermeni kadının kendi evle-

rine misafi r edilişini şöyle anlatır; 

...soğukça bir gün, akşam yemekten sonra idi. Gelin Aba gece otur-

masına bize geldi. Özelden daha özel bir kabul gördü, anamla pek dostça 

bakıştılar. Köz tavası ile getirilen ateş, kürsünün tandırına konmuş, her-

kes çekebildiğince kalın yorganı karnına, göğsüne kadar getirmişti. Ge-

lin Aba kürsünün üst gözüne misafi r edildi. Bir yandan hal hatır sorarken 

Gelin Aba oturdu, ayaklarını herkes gibi yorganın altına uzattı, yerleşti. 

Bu misafi rlikten oldukça sıkıntılı idim. Başka hanım komşular da vardı. 

Torus anasını  bırakmış evlerine dönmüştü. Konuşmalar sürerken kürsü-

nün üstüne ceviz, kavurga, çeşitli pestiller, meyve, leblebi, peksimetler, 

üzümler yığıldı. Yaşlı teyzelere ve Gelin Aba’ya kahve yapıldı. Çay o za-

manlar yaygın değildi. ‘Gelin Aba kardaşlarım gibi beni de çok severdi’. 

Ondan hep gülümser yüz gördük. Bir aralık ‘İsmeyil  şöyle biraz yakın 

gelsene’ diyerek beni yanına çağırdı. Can sıkıntım artmakta idi. Okşadı, 

bebek yakalar gibi tuttu, sol yanına oturttu. Boğukça sesi ile de herkes-

le lafl arını sürdürüyordu. Anamla sıcak sıcak gözleştiler, bir hamam tası 

içinde sabun ve sıcakça su geldi. İşte şimdi anlaşıldı, işimiz vardı. Anam 

26  


Arıkan, a.g.e., s.41.

132

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

gündüzden durumu anlatmış, onu çağırmış olacaktı. İki gün önce Tepe’de 

oğlu Artin’le itişirken, el şakaları yaparken beceriksizce parmağımı incit-

miştim. Çok ağrıyordu ve şişmişti. Gelin Aba şiş parmağımı yakalamıştı 

bile. Bol sabunla ovuşturuyordu, sıkıştırıyordu. Bastırdıkça parmağımın 

acısı dayanılamayacak düzeye çıkıyordu. Aklımca bu incinmenin neden 

ileri geldiğini anlamasınlar istiyordum. Dişimi sıkıyor, yutkunuyordum. 

O hem bu işkenceyi sürdürüyor hem de hanımlarla şuradan buradan beni 

bastırırcasına yüksek sesle sohbetler ediyordu. Bir süre canımı yaktıktan 

sonra işi açıklayarak, ‘Sen bizim olğana (oğlana) bu elinle mi vurdun’, 

demez mi? Aynı sözü durmadan yineliyor ve sabunlu yerleri bastırıyordu. 

Ara verdi, ceza sona ermişti. Çok sıkılmıştım. Gelen bezi sıkı sıkı sardı, 

uçlarını bağladı. Esmer, kemikli ellerin tedavisi bitmişti. Yanından nasıl 

ayrıldım, sıvıştım, anımsamıyorum. Sabah kalktığımda parmağımın  şişi 

gitmiş, ağrısı durmuştu

27

.

Darende’de Ermeniler  ile Müslüman ahali arasındaki münasebetlerde 



din farkından kaynaklanan bir ayrım görülmezdi. Birbirlerinin dükkânla-

rına giderler, şakalaşırlar, sohbet ederlerdi. Yan yana dostça çalışırlardı. 

Darende çarşısında Müslümanların iş yerleri ile gayrimüslimlerin iş yerleri 

karşı karşıya ya da yan yana idi.

XX. yüzyılın başlarında Darende ticarî hayatında önemli bir yere sa-

hip olan Hacı Ahmet Ağa ile bölgede yaptığı iş ve şahsiyetiyle güven ka-

zanmış olan Demirci Kirkor Usta’nın birbirine güvenleri sonsuzdu. İsmail 

Arıkan’ın hatıratında bahsettiğine göre, ihtiyaç duyulduğunda birbirinden 

ödünç 30-50 altın aldıkları oluyor, aralarında herhangi bir yazı ve senete 

gerek görmüyorlardı

28



Tohma ‘nın doğusuna yapılan çarşının karşısındaki camiinin yapımın-



da çalışan kalfa ve işçilere Ermeni  bazı ustalar (İğiye, Simon, Nişan) yol 

göstermişlerdi. Pek çok camiin minaresini de Ermeni ustaların yaptıkla-

rı sanılmaktadır. Şeyh Hamid -i Veli  Camii , Taceddin Camii, Öksürük(?) 

Köprüsü yanındaki camii ve Ulu Cami i’nin  minareleri gibi.

Darendeli Ermeniler   bir haksızlığa uğradıklarında haklarını mahke-

melere müracaat ederek alıyorlardı. Ohannes isimli Ermeni nin annesine ait 

olup, ancak Darende müftüsü tarafından zabtedilmiş olan bir bahçe ve ev 

1861 yılında geri alınmıştı

29

. Borç-alacak ilişkilerinde görülen bir haksız-



27 Arıkan, a.g.e., s.40-41

28 Arıkan, a.g.e., s.52.

29  BOA, A.MKT.DV., Belge No: 204/68.


133

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK

lık mahkemelere müracaat edilerek gideriliyordu. 1861 yılında Darendeli 

Ohannes ile İlyas’ın bazı şahıslarda bulunan alacakları tahsil edilmişti

30



Buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkündür. 



Yöneticilerin icraatlarında bir suistimal görüldüğünde tahkikatı yapılı-

yordu. 1861 yılında Darendeli Artin’i hapse attığından dolayı kaza müdürü  

Mustafa   Necati   Efendi ‘nin  sorgulanması için Sivas  mutasarrıfı na  talimat 

gönderilmiştir

31

. Müdürün iddia edildiği gibi bir işkence uyguladığı sabit 



olursa derhal azledilerek yerine münasip birinin tayini Sivas mutasarrıfına 

yazılmıştır

32

.

Zaten ilgili kayıtlar (ahkâm defterleri, şer’iye sicilleri vb.) bütün Os-



manlı ülkesinde zayıfın güçlü karşısında korunmaya çalışıldığını, en kü-

çük bir haksızlığın ve şikâyetin cevapsız kalmamasına özen gösterildiğini, 

hukukun uygulanmasında etnik ayrımcılığa gidilmediğini göstermektedir. 

Gerber’in araştırmalarında XVII. yüzyıl Bursası’nda mahkemeye her ke-

simden müracaatların olduğu, ancak çıkan sonuçların çoğunlukla alt taba-

kanın lehine olduğu tespit edilmiştir. Aynı tetkik gayrimüslimlerin Müs-

lümanlar aleyhine açtığı davalarda % 85 oranında gayrimüslimler lehine 

sonuçlandığını belirtmektedir. Halep valisinin Dâhiliye Nezareti’ne yazdı-

ğı 8 Muharrem 1329 tarihli raporda Antakya’daki mütegallibe güruhundan 

söz ederken zât-ı sâmileri bilirler ki, bendenizin burada takip ettiğim mes-



lek avâmın istifay-ı hakka kâdir, havassın ifay-ı hakka mecbur olmaları 

emelinden başka bir şey değildir diyordu

33



Vergi konusunda Darendeli Ermeniler  ‘in 1848 yılında vukubulan şikâ-



yetlerine göre Darende’nin sekiz mahallesinde Ermeniler bulunmaktaydı. 

Bunlardan birinde Ermeniler oturmakta idi. Diğer mahallelerde ise beşer 

altışar hane halinde dağınık halde ve Müslüman ahali ile birlikte bulun-

makta, bu nedenle vergilerini de karışık olarak ödemekte idiler. Durumun 

aleyhlerine olduğu iddiasıyla Patrikhane’ye müracaat etmişler, Patrikhane  

de Meclis-i Valâ’ya yaptığı itiraz üzerine Sivas  valisine durumun düzeltil-

mesi talimatı verilmiştir

34



30  BOA, A.MKT.DV., Belge No: 218/20.

31  BOA, A.MKT.UM., Belge No: 504/67.

32  BOA, A.MKT.UM., Belge No: 506/99.

33 BOA, DH-İD., Belge No: 44-1/30, s.6.

34  BOA, A.MKT., Belge No: 132/61.


134

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Download 3.42 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling