Hazirlayanlar


- Aşudı  Kilisesi’ nin Tamiri ve Tahta Çan Çalınması Müsaadesi


Download 3.42 Mb.
Pdf ko'rish
bet12/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.42 Mb.
#18082
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   41

3- Aşudı  Kilisesi’ nin Tamiri ve Tahta Çan Çalınması Müsaadesi 

Osmanlı Devleti , İslâm Hukuku’nun zımmîlere tanıdığı hak ve hürri-

yetler çerçevesinde din hürriyeti tanımıştır. Bu çerçevede zımmî tebaanın 

yaşadığı yerleşim birimlerinde ibadetlere, mabedlerinin tamir ve termimi-

ne de müsaade edilmiştir. Bu işlem kadim binanın esası üzerinde yapılıyor, 

binanın genişletilmesine müsaade edilmiyordu.

Aşudı , Darende’de zımmî Osmanlı tebaasının yaşadığı birkaç köyden 

biri idi. Buradaki kilisenin tamire muhtaç durumda olması üzerine, kili-

senin tamir edilmesi ilgili makamlara arz edilmiş, durum değerlendiril-

miş, şeyhülislâmdan bir karyede vakı’ kenise-i kadim harab oldukta erba-



bı, hey’et-i asliyesine nesne ziyade etmeksizin vaz’-ı kadimi üzre ta’mire 

kâdir olurlar mı? El-Cevab olurlar diye fetva  alınarak tamire müsaade 

edilmiştir. Kilisenin tamirinde iki şart öne sürülmüştür; birincisi binanın 

eski konumu üzere yapılması, ikincisi fukaradan para  tahsil edilmemesi 

idi. Bu şartlarda tamir müsaadesi evasıt-ı Recep 1247/Aralık 1831 sene-

sinde Darende naibine ve voyvodasına bildirilmiştir

35



1273/1856 yılında ise aynı köyün kilisesinde âyin vaktini duyurmak 

için tahta çan çalınması müsaadesi Patrik tarafından arz edilmiştir

36



1320/1902 yılında da Darende Kilisesi’nin tamiri yapılmıştır. Bu tarih-



te verilen kayıtlara göre daha önce mevcut olan Aşudı  Kilisesi’nin kısmen 

yanmış olması hasebiyle eski temeli üzerine 25x18 m. ölçülerindeki kilise 

ile 10x8 m. ölçülerindeki kiliseye ait hücre, köyün 784 nüfustan oluşan Hı-

ristiyan   halkı tarafından 15 365 kuruş keşif ücreti ile tamir ettirilmiştir. Bu 

tamir, kilise ve hücresinin yerden 3 m. yüksekliğine kadar kalıntıları bulu-

nan duvarları üzerine yaklaşık 5 m. daha ilâve yapılarak gerçekleştirilmiş-

tir. Kilise ve hücresinin toplam 19 adet penceresi olduğu kaydedilmiştir

37

.



4- Darende’de İhtida Hareketleri 

İhtida din değiştirme manasına gelir. Bu terim daha çok gayrimüslim-

lerin Müslüman olması anlamında kullanılır. Zımmîlerin İslâm’ı seçmeleri 

gerek Müslüman toplum gerekse yönetici tabaka tarafından iyi karşılan-

mış, teşvik edilmiştir. Hatta yeni Müslüman olanlara elbise parası verilmiş, 

35  BOA, Cevdet Adliye, Belge No: 1462.

36  BOA, Mühimme Defteri, Defter No: 78, s.35.

37  BOA, Y.A.RES., Belge No: 117/41.



135

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK

taltif edilmiştir. Osmanlı Arşivi ‘nde yeni Müslüman olanların taltifl eriyle 

alâkalı çok sayıda belge vardır.

Darende’de zımmî şahısların İslâm’ı seçerek Müslüman oldukları gö-

rülüyordu. Tehcir sonrası iyice azalan Ermeni  nüfusun bütün hoş görüye 

rağmen üzerlerinde daha fazla bir baskı hissettiklerini söylemek mümkün-

dür. Müslümanlığı seçmelerinde yaşadıkları bölgede tedirgin edilmemele-

rinin rolü olduğu söylenebilir. Sonradan Müslümanlığı seçmiş zımmîleri 

Müslüman halk bilirdi. 

Haçir Ağa ‘nın oğlu Babayan bunlardan biri idi. Yakın zamanlarda Ba-

bayan Müslüman olup Ali adını almış ve Çarşı Camii ‘nin bakım ve temiz-

liğini üstlenmiş idi. Babayan’ın diğer kardeşi Mahir  Usta  iyi bir marangoz  

ve mobilyacı idi. Mesleğini Selanik’te bir akrabası yanında öğrenmişti. 

Mahir Usta da Müslümanlığı seçmiş Mahir adını almıştı. 1935-1938 yıl-

larında Şeyh Hamid -i Veli  Camii ‘nin minberini yapmıştı. Asıl onun adını 

yaşatan  İbrahim Paşa  mahallesindeki camiiye yaptığı kanatlı ceviz kapı 

idi. Kapıda şu dörtlük halen Mahir Usta’yı belgelemektedir:



Lûtfu Hakk’a mazhar oldu âkibet

İhtida etti gelip Usta Gazar 

Ahmet-i Mâhir diye nam verdiler

Sanatında olduğu için pür-hüner.

Taşçı Beli  mahallesinden Boyacı Ali Ağa  da sonradan Müslüman ol-

muş Darendeli Ermeniler den biri idi. Ermeni  adı bilinmiyordu. Ermeniler  

Ali ismini Eli olarak telaffuz ettiklerinden Eli Ağa diye de söz edilirdi. 

Ali Ağa pamuk, yün iplik ve bez boyardı. Çarşıda sobacılar ve tenekeciler 

arasında dükkânı bulunuyordu. 

Gürün ‘den  gelmiş ve Müslüman olmuş bir diğer Darendeli ise Demir-

ci   Sağır  idi. Demirci ustası idi. Adı bilinmez herkes onu Sağır  olarak bilir-

di. Oğlu ve torunları ticarî faaliyetlerini halen sürdürmekte ve memleketin 

hatırı sayılır ve güvenilir kişileri arasında bulunmaktadır. 

Darende hükümet Konağı   yakınında evi bulunan Kalaycı   Mustafa  

adındaki şahsın kendisi veya babasının sonradan Müslümanlığı seçtiği bi-

linir. Bu zat da mesleğinde tanınan bir kişi idi. 


136

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Cami hocası olan Hafız Ağa ‘nın Müslümanlığı kabul etmesinde 

ön ayak olduğu ve evlendiği Gelin Aba  diye bilinen kadın da sonradan 

Müslümanlığ’ı seçenlerdendi. 

5- Azınlıkların İktisadî İmkânları 

XIX. yüzyılda Ermeni  ve Rum azınlığın refah seviyeleri Müslüman 

kesimden daha yüksek olduğu bilinmektedir. Avrupa   tüccarlığı  avantajla-

rından faydalanmışlar, batı ülkelerinin iş alemiyle yakından temasa geç-

mişlerdir. 1839 yılında imzalanan İngiliz-Osmanlı Ticaret Anlaşması’ndan 

sonra da bu azınlık grubunun ticarî hayatta pay ve tesirleri yükselmiştir

38



Ticarî serbestliğe kimse müdahale etmemiştir. Darende’de son zaman-



lara kadar yaşayan hiçbir Ermeni nin ticarî faaliyetlerine engel olunmamış, 

diğer Müslüman ticaret ve zanaat erbabı gibi faaliyetlerinde serbestçe hare-

ket etmiştir. Darendeli zımmîler kendi aralarında serbestçe ortaklıklar ku-

ruyordu. 1852 yılında Darendeli iki zımmî şahıs kurdukları şirketi feshet-

mişler idi

39

. Şifahî beyanlara bakılırsa yakın zamanlara kadar Darende’de 



ticarî ve sınaî faaliyette Ermeniler  etkin rol üstlenmişlerdi

40



XIX. yüzyılda Avrupa  tüccarlığı  yapan Darendeli tüccar lara rastlamak 

mümkün idi. 1858 yılında Avrupa tüccarı  olan Darendeli Şamlıoğlu Ka-

rabet  bunlardan biriydi

41

. Darende’de sakin Tataroğlu Artin aynı yıllarda 



(1859) Avrupa tüccarı idi

42

. Bunun dışında yurt içi ticarete katılan çok sa-



yıda tüccar görülüyordu. Sinop  gümrüğü  üzerinden mal ithal ve ihrac eden 

Darendeli tüccar daha XIX. yüzyılın ortalarından itibaren faaliyette idi

43



Darende’nin kıt iktisadî imkânlar ı sebebiyle yakın ve uzak bölgelere yer-



leşerek buralarda ticarî faaliyetlerini sürdüren pek çok Darendeli tüccar a 

38  Bu konuda detaylı bilgi için bkz. İbrahim Yılmazçelik, “XIX. Yüzyılda Anadolu’da Erme-

niler in Sosyal ve İktisadî Durumları Hakkında Bazı Belgeler”, Fırat Üniversitesi Sosyal 

Bilimler Dergisi, C. 1, Sayı 1, Elazığ  1987, s.239 vd. Ayrıca bkz. Benjamin Braude, “Millet 

Sistemi’nin İlginç Tarihi”, Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Ankara 2000, s.134-

137; Salahi Sonyel, “Hristiyan Azınlıklar ve Osmanlı  İmparatorluğu’nun Son Dönemi”, 

Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, s.195.

39  BOA, A.MKT.DV., Belge No: 71/80.

40  Ali Sezegen, Darende Tarihi, Basılmamış Lisans Tezi, Ankara  Üniversitesi İlahiyat Fakül-

tesi , Ankara 1971, s.34.

41  BOA, A.MKT.DV., Belge No: 138/4.

42  BOA, A.MKT.DV., Belge No: 152/9.

43  BOA, A.MKT.NZD., Belge No: 224/10, 78.


137

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK

rastlamak mümkün idi. Meselâ Bedros adında diğer Darendeli bir zımmî 

şahıs 1857 yıllarında İskilip ‘de ticaretle uğraşıyordu

44

.

Darende şehir merkezinde ve köylerde yaşayan gayrimüslimlerin ik-



tisadî durumlarını temettuat defterleri nde yer alan verilerden hareketle in-

celeyeceğiz. Dolayısıyla 1840’lı yıllarda Darende’de bulunan zımmî nüfus 

incelenecektir. 

Bu tarihte Darende’nin Ali Fakı , Cami-i Kebir, Hacı Hasan , Hacı 

Muhammed ,  Tahtalı   ve  Yazılı mahalleleri ile Aşudı  köyünde gayrimüslim 

bulunmaktadır. Ayrıca Darende merkezde zımmî nüfusun yoğunlukta ya-

şadığı bir Ermeni  mahallesi bulunmaktadır. Fakat kayıtlarına ulaşılamadı-

ğından değerlendirme dışı kalmıştır. Ermeni mahallesi dışında Aşudı köyü 

ve şehrin diğer mahallelerinde 166 vergi mükellefi   bulunmaktadır. Buna 

müşterekler dâhil edilmemiştir. gayrimüslimlerin 1844 yılında elde ettik-

leri gelirin kaynaklar itibariyle dağılımı şöyledir:

Darende’de yaşayan gayrimüslimlerin gelirlerinin önemli bir kısmını 

(% 82.6) ticarî ve mesleki gelir leri oluşturmaktadır. Hâlbuki ticarî ve mes-

lekî gelirler itibariyle genel ortalama % 70’dir. Zımmîlerin çoğunun ticarî 

ve meslekî gelirleri bulunmaktaydı. 

Şu biliniyor ki zımmîler genelde zanaat ve ticaretle uğraşıyorlardı. 

Meslekleri, dükkânları, yerleşik işleri vardı. Genellikle kazançlı meslek 

sahibi idiler. Geniş, bol çeşitli dükkânlarda iş yaptıkları söylenirdi. Ka-

laycı lık, demircilik, değirmencilik, bez dokumacılığı, marangozluk gibi 

meslekler icra ederlerdi. Ermeni  meslek erbabı civar köylerin taleplerini 

de karşılardı. Çerçilik  Darende’de pek fazla iştihar bulmasına rağmen Er-

meniler bu işi yapmazlardı. Müslümanlardan daha iyi bir hayat sürdükleri 

söylenebilir. 

Darende merkez ve kırsal alanda ekilebilir alanların toplamı 6 664 

dönümdür. Toprakların % 76.6 gibi önemli bir oranı  kırsal kes imde bu-

lunmaktadır. 

Gayrımüslimlere ait toplam 200 dönüm

45

 ziraî toprakların 43.5 dönü-



mü ekili, 32 dönümü nadas,  geri kalan 125 dönümde ise bahçecilik yapıl-

maktadır. Arazilerin ve bahçelerin büyüklüğü küçük ölçekli işletme tipine 

girmektedir. Ekili araziler 1.5, 5, 10, 11 dönüm, bahçeler ise 0.5, 1, 2 dö-

nüm büyüklüktedir. 

44  BOA, A.MKT.DV., Belge No: 124/87.

45  Darende merkezde Ermenilerin toplu yaşadığı mahalleye ait temettuat defterine ulaşılama-

dığından buradaki veriler bu mahalle dışında yaşayan Ermenilere ait verilerdir.


138

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Beslenen hayvanlar küçük ve büyük baş hayvanlar ile yük hayvanları-

dır. Arıcılık   yapılmaktadır.



Tablo 6: Gayrimüslimlerin gelir kaynakları

Kaynaklar

Kuruş

%

Ziraî gelir 

9 947

% 16.2


Hayvan geliri

727


% 1.18

Meslekî ve ticarî gelir

50 767.5

% 82,6


Toplam

61 441.5

% 100

Darendeli zımmîlerin 1840’lı yıllarda meslekî ve ticarî faaliyet alan-

ları ise şöyledir; abacı ,  amele ,  attar ,  basmacı ,  baytar ,  boyacı ,  cüllah ,  çancı , 

çerçi ,  çırak ,  çiftçi ,  çulha ,  değirmenci ,  demirci ,  doğramacı ,  hallaç ,  hamal , 

hizmetkar ,  ırgad ,  kalaycı ,  katırcı ,  kazancı ,  keşiş , kizir, kuyumcu , merkepçi , 

pamukçu ,  pınarcı ,  taşçı, teba , terzi , tüccar , yapıcı, zurnacı. 



6- Vergi Yükü ve Vergi Dağılımı 

1844’te vergi yükü , vergü-yi mahsusa , cizye  ve öşür    vergisi olmak 

üzere üç vergi çeşidinden oluşmaktadır. Darende şehir ve kırsal alanda bu 

üç vergi çeşidinden sağlanan toplam vergi miktarı 113.422 kuruşa baliğ 

olmuştur. Bunun 83.760 kuruşu (% 73.8) vergü-yi mahsusadan , 8 355 ku-

ruşu (7.4) cizyeden ve 21 307 ku ruşu (18.8) öşür den  sağlanmıştır. 

Bir mukayese açısından Rumeli ‘de Ahyolu kazasının kırsal kesiminde 

vergi yükü nü oluşturan kalemlerin toplam vergi içinde oranlarına baktı-

ğımızda şu oranlarda geliştiği görülmektedir; vergü-yi mahsusa  % 57.4, 

cizye,  % 12, öşür % 30.6

46

.

Darende’nin kırsal kesiminde en az miktarda öşür vergisi  yükü Aşudı  



köyü reaya kesimindedir. Öşrün tahsil edildiği toplam mezru hasılat içinde-

ki pa yı köyler genelinde % 11.2’dir. Bu oran Aşudı köyü reaya kesiminde 

% 14.6’ya çık mıştır. Aşudı köyü zımmîleri tarım dışı faaliyetleri sebebiyle 

en az hasılat ve en az miktarda öşür ile dikkati çekmektedir. 

46 Bkz. Şevket Kâmil  Akar, 19. Yüzyılda Edirne Eyaletine Bağlı Ahyolu Kazası’nın Sosyal ve 

Ekonomik Ya pısı, Basıl mamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul  1991, s.26.



139

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK

Tanzimat   idarecileri   tarafından örfî vergiler  yerine ikame edilen ve 

1256/1840 yılından itibaren tatbik edilmeye başlanan ve An-cemaatin ver-



gi Vergü-yi Mahsusa Vergü  ve Komşuca alınan vergü  gibi muhtelif adlar 

verilen Vergü-yi mahsusa , herkesin az çok kazancı gözetilerek tevzî edilen 

ve dikey eşitliği sağlayabilme özelliği gösteren genel bir vergi niteliğini 

taşıyordu.

Darende şehir merkezinde kayıt dışı Ermeni  mahallesi hariç geri kalan 

6 mahallede bulunan 71 hane gayrimüslimlerin vergü-yi mahsusa  durumu 

şöyledir. Bunlardan 5 hane vergi ödemesi yapmamıştır. Geri kalan 66 ha-

nenin toplam hasılası içinde vergi oranı % 12.6’dır. Bu oran şehir genel 

ortalamasının altındadır. Mahalleler itibarıyla oranlar % 8.5-19 arasında 

değişmektedir. Hane başına ortalama 47.2 kuruş vergi düşmektedir. Hane 

başına düşen vergi ise şehir genelinde 36.6 kuruştur. Hane başına daha 

yüksek miktarda vergü-yi mahsusa  veren gayrimüslim kesim, yıllık ka-

zançlarına göre daha az vergi ödemektedirler. 

Şehir genelinde 36.6 kuruş olan vergi,

 

diğer bazı Anadolu kentlerin e 



göre oldukça düşüktür. Meselâ, aynı dönemde Bilecik  şehir merke zinde 

119 68


47

, Bursa  şehir merkezinde 1842 yılında 50.24, 1847 yılında ise 

60.39 kuruş idi

48

.



Darendeli gayrimüslimlerin cizye  yükümlülükleri itibariyle ayrımı ise 

aşağıda görülmektedir. Bu tabloyu zımmîlerin refah seviyelerini gösteren 

bir tablo olarak da değerlendirmek mümkündür. 

1840’lı yıllarda Darende şehir merkezinde 6 mahallede, köylerde ise 

sadece Aşudı  köyünde gayrimüslimler bulunmaktadır. İncelememiz dışın-

da kalan şehir merkezinde bir gayrimüslim mahallesi daha vardır. Bu ma-

halleden kaynaklanan eksikliği 1261 yılı cizye  defterini kullanarak tablo-

yu tamamladık

49

. Şehirde bulunan 364 cizye mükellefi nden 10 020, Aşudı 



köyünde bulu nan 183 cizye mükellefi nden 5 325 kuruş cizye bedeli tahsil 

edilmiştir. Şehirde cizye mükellefl  eri nin % 4.9’u en yüksek düzeyde cizye 

bedeli ödedikleri halde, Aşudı köyünde bu oran % 6.6’dır. En düşük bedel 

ödeyenlerin oranı şehirde daha yüksektir. 

47  Said Öztürk, Tanzimat  Döneminde Bir Anadolu Şehri Bilecik ,  İstanbul  1996, s.178.

48 Salih Aynural, Tanzimat  Dönemi Bursa ’nın Sosyo-Ekono mik Yapısı, Yayınlanmamış Do-

çentlik Tezi, İs tanbul  1994. s.104-105.

49  BOA, ML.VRD.CMH., Belge No: 517. Darende’nin gayrimüslim mahallesine ait temettu-

at defterine ulaşılamamıştır. Bu se beple 1261 yılı cizye  defteri kullanılarak bütünlük sağ-

lanma yoluna gidilmiştir.



140

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Dolayısıyla Aşudı  köyü zımmîleri şehirde bulunan zımmîlerden daha 

yüksek gelire sahiptirler.



Tablo 7: Ödeme gücüne göre cizye yükümlüleri (%)

A’lâ

Evsat

Edna

Toplam

Şehir merkezi

% 4.9

% 70.9


% 24.2

% 100


Aşudı  köyü

% 6.6


% 74.3

% 19.1


% 100

Şehir merkezinde gayrimüslim tebaa  arasında toplam 364 cizye  yü-

kümlüsünden 18’i yüksek, 258’i orta ve 88’i düşüktür. En fazla cizye yü-

kümlüsü zımmî mahallesinde bulunmakta dır. Yüksek cizye yüküm lüsü 

zımmî mahallesinde 16, Cami-i Kebir mahallesinde 2 kişidir. Fakat bu iki 

cizye mükellefi nin cizye bedeli yazılmamıştır. 

Hacı Muhammed  mahallesinde muaf bulunan 2 kişi sabi yani çocuk 

yaşta olduğundan cizye  mükellefi  sayılmamıştır. Yine Yazılı mahallesinde 

1 çalışamaz durumda (amelmande ), 2 yetim kişi de muaf addedilmiştir. 

Cami-i Kebir mahallesinde 2 cizye mükellefi nin durumu ise belirsizdir. 

Bunlardan biri için cizye-i şer’iyesi olmadığına dair şerh verilmiştir. Diğe-

ri için her hangi bir açıklamaya gidilmemiştir. 

Cizye ödeme yükümlülerinin en fazla sayıda bulun duğu grup görül-

düğü gibi orta seviyede bulunanlar olup bütün mükel lefl erin % 70.9’unu 

meydana getirmek tedir. Cizyede tatbik edi len bu tasnifi n, kişilerin gelir ve 

ser vet  durumlarına göre yapılması nedeniyle toplum içinde yüksek, orta 

halli ve düşük gelir gruplarını da yansıtmış ol maktadır. Bu bağlamda gay-

rimüslim tebaanın % 71’inin orta gelir grubunda olduklarını söyleyebili riz. 

Orta  cizye  yükümlülerinin en fa zla bulunduğu mahalle zımmî mahallesi-

dir.


Bu dönemde yüksek düzeyde cizye  yükümlülerinden 60, orta düzeyde 

olanlardan 30, dü şük düzeyde olanlardan 15 kuruş cizye alınmakta idi. 

Buna göre sadece yerli halkın ödediği cizye toplamı 10 020 kuruştur. 


141

Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK



Tablo 8: Ödeme gücüne göre cizye mükellefl eri

Köy

Mükellef sayısı

A’lâ

Evsat

Edna

Belirsiz

Muaf

Cizye bedeli

Ali Fakı 

7

0

0



7

105


Cami-i Kebir 

55

2



41

12

2



1 410

Hacı Hasan 

29

0

24



5

795


Hacı Muhammed 

7

0



5

2

2



180

Tahtalı


7

0

5



2

180


Yazılı

14

0



10

4

3



360

Zımmî mahallesi

245

16

173



56

6 990


Toplam

364

18

258

88

2

5

10 020

%

4.9

70.9

24.2

Kırsal alanda gayrimüslim halkın ikâmet ettiği yerleşim bir imi sadece 

Aşudı  köyünün re aya mahallesidir. Aşudı köyünde yaşayan gayrimüslim 

cizye mükellefi   sayısı 183’tür. Gayrimüslim cizye mükellefi nin  ödeme 

güçlerine göre yapılan tasnife göre orta seviyede cizye  mükellefl eri  en faz-

ladır. Orta  seviyede cizye mükellefl eri şehirde de en yüksek idi. Aşudı kö-

yünde orta seviyede cizye mükellefi  sayısı toplam 136’dır. Yüksek ödeme 

gücüne sahip mü kellef sayısı 12, düşük seviyede mükellef sayısı 35’tir. 

Cizye yükümlülüğünden muaf olanların sayısı 2’dir. Bunlar fakir ve yar-

dımla geçinmektedirler.

Cizye hukuku  gereği üç kategoride tahsil edilen cizyenin en düşük 

miktarı fert başına 15, orta seviyede 30, en yüksek miktarda olanı 60 ku-

ruştan tahsil edilmiştir. 183 cizye  mükellefi n den tahsil edilen miktar 5 325 

kuruştur. 

Şehir merkezinde bulunan hane reisleri  içinde orta derecede ödeme 

gücüne sahip cizye  mükellefi  oranı ile köy leri karşılaştırdığımızda yakla-

şık oranlarda ol duğu görülmektedir; şehirde % 70.9, gayri müslimlerin ya-

şadığı tek köy olan Aşudı  köyünde % 74.3 oranında olduğu görülmektedir. 

Şehirde yaşayan zımmîlerde A’lâ olarak cizye ödeyen 18 kişidir. Köylerde 

ise 12 kişidir

50



Cizye yükümlüleri nin yaş limiti 12-80 arasında değişmektedir. Yaş li-



miti şehir merkezinde 13-65, köylerde 12-80 arasındadır

51



50  Bu rakamlara, kaydedildikleri defteri inceleme imkânımız olmayan, şehirde yaşayan 133 

Ermeni  vergi mükellefi   dâhil değildir. Bu açıdan söz konusu rakamları ihtiyatla kullanmak 

gerekmektedir.

51  BOA, ML.VRD.CMH., Belge No: 517, s.2.



II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ OSMANLI MECLİSLERİNDE 

ERMENİ MİLLETVEKİLLERİ VE FAALİYETLERİ

(1908–1912)

Arş. Gör. Seher BOYKOY

Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü

E-mail: seherboy@yahoo.com; Tel (GSM): 0 505 397 43 62



Özet

Çalışma, yoğun siyasal gelişmelerin yaşandığı hareketli bir dö-

nem olan II. Meşrutiyet dönemi parlamenter yaşamında Ermeni 

milletvekillerinin her yönüyle incelenmesine yönelik olacaktır. 

Kısa süreli bir Meşrutiyet dönemi sonrası otuz yıl süren mec-

lissiz idare, Türk siyasetinin ikinci parlamenter dönemini temsil 

eden II. Meşrutiyet’in 1908 yılında ilânıyla son bulmuştur. Bu yeni 

dönemde dört meclisin toplandığı görülmektedir: 1908–1911, 

1912, 1914–1918 ve 1920. Bu dönemlerden dördüncü dönem, 

mütareke koşullarının ve Anadolu’da gelişen ulusal hareketin 

izlerini taşıması ve bu dönem meclisinde Ermeni üye bulunma-

ması itibariyle diğerlerinden farklılık gösterdiği için ilk üç yasama 

dönemi, meclisin Ermeni üyeleri ve bu üyelerin meclis içerisinde 

ve yasama sürecindeki faaliyetleri noktasından hareketle ele alı-

nacaktır. 

Meşrutiyet meclislerinde yer alan azınlık grupları temsilcileri için-

de, Ermeni üyelerin siyasal yapı içerisindeki yeri hem dönemin 

iç-dış siyasal gelişmeleri hem de dönemin en etkin ve önem-

li siyasal kuruluşu İttihatçılarla ilişkileri bakımından önemlidir. 

Çalışmada, Ermeni milletvekillerinin ülkedeki Ermeni nüfusa ve 

diğer azınlık gruplarına oranla temsil durumları ve temsil oran-

larının farklı dönemlerde gösterdiği ivme; siyasal tutumlarına 

ve faaliyetlerine yön veren sosyal nitelikleri; Ermeni toplumu-

nun gerçek talep ve eğilimlerini ne ölçüde temsil edebildikleri; 

hassasiyet gösterdikleri konular ve başlıca talepleri; çeşitli ko-

nulardaki görüşleri, muhalefet gösterdikleri ve destekledikleri 

noktalar; hükümet politikalarına yönelik eleştirileri ve bu eleşti-

rilerin düzeyi; gerek birbirleriyle, gerekse Türkler ve diğer azınlık 

gruplarından üyelerle hangi konularda ortaklıklar ve farklılıklar 

gösterdikleri; yasama sürecindeki faaliyetleri; 1908, 1912, 1914 

seçimleri sürecinde yaşanan gelişmelerin Osmanlı yönetimine 

yönelik tutumlarına nasıl yansıdığı; siyasal tutumları ve cemiyet 

ile olan ilişkileri; İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Hürriyet ve İtilaf 

Fırkası’nın Ermeni milletvekilleri tarafından nasıl görüldüğü; ik-

tidar ve muhalif grupların Ermeni temsilciler üzerindeki etkisi; 

Ermeni ihtilâlci hareketleriyle bağlantıları değerlendirilmeye ça-

lışılacaktır. Müzakere tutanaklarının yer aldığı Mebusan Meclisi 

Zabıt Cerideleri; Mebusan Meclisi Kanun Teklifl eri ve Encümen 

Mazbataları; dönemin iktidar ve muhalefetinin görüşlerini yan-

sıtan gazeteler, milletvekillerinin özlük dosyalarına ilişkin arşiv 

malzemesi; döneme ilişkin anılar ve özgün nitelikteki araştırma-

lar çalışma sürecinde kaynak malzemesi olarak kullanılmıştır. 



145

Arş. Gör. Seher BOYKOY



Download 3.42 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling