Hazirlayanlar
Download 3.42 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- 1530 Öncesi (408 No’lu Defter) 1530 (387 No’lu Defter) 1548 (252 No’lu Defter)
- Toplam zımmî nüfus 1 080 1 500 874
- Mahallesi Hane Nüfus
- Kadın Erkek Toplam %
- Toplam 13 883 14 746 28 629 % 100
- Sayım tarihi Şehir Gayrimüslim Gayrımüslim toplam Genel nüfus Kadın
- 2- Darende’de Gayrimüslimlerle Sosyal Münasebetler
1- Demografi k Özellikler Darende’nin nüfus yapısı durağan bir özellik arz eder. Klasik dönem boyunca bu özelliğini koruyan şehrimiz, on dokuzuncu yüzyılda da her hangi bir gelişme kaydedemeden XX. yüzyıla yetersiz nüfus ile girmiştir. Cumhuriyet döneminde ise, şehrin kıt iktisadî imkânlar ı dolayısıyla çevre il, kaza ve metropol şehirlere daimî bir göç vermiştir. Osmanlı idaresi altında bulunduğu dönem içerisinde Darende’de ciddi bir nüfus farklılığı görülmemiştir. Mevcut kaynaklardan elde edilen bilgi- ler bu gerçeği doğrulamaktadır. Darende’nin geneline yansıyan nüfus yetersizliği, kazada yaşayan zımmîler için de geçerlidir. Ayrıca, Darende merkezinde ve köylerinde gayrimüslim azınlığın nüfusu, Müslüman nüfusa göre önemsiz sayılacak derecededir. Yerleşim birimlerinin çoğunluğunda zımmîler yaşamamakta- dır. XX. yüzyılda şehir merkezindeki bir gayrimüslim mahallesi dışında diğer bazı mahallelerde dağınık bir şekilde, köylerde ise sadece Aşudı kö- yünde zımmîler yaşamaktadırlar. 1530 tarihli mufassal tahrir defterindeki verilere bakılırsa şehirde 11 mahallede yaklaşık olarak 2 445 kişi yaşamaktadır. Bunun 226’sı gayri- müslim olup, şehir nüfusunun % 9’una tekabül etmektedir 7 . Aynı tarihli bir başka icmal tahrir defterinde şehrin toplam 2 601 nüfusu içinde 226’sı zım- mî olduğu kayıtlıdır 8 . 1548 tarihli diğer bir tahrir sonuçlarına göre şehirde 2 969 kişi yaşamaktadır. Gayrimüslim nüfus tahminî olarak 236’dır 9 . XVI. yüzyılda köylerin tamamı nahiyelere bağlı gözükmektedir. Gay- rimüslim bulunan köyler, Ovacık nahiyesine bağlı Aşudı ve Handaros (Han -ı Toros), Gürün nahiyesine bağlı merkez nahiye, Karahisar , Saruka- ya , Sazcuğaz -ı Sufl a köyleridir. XVI. yüzyılın ilk yarısında Ovacık nahiyesinin iki köyünde bulunan zımmî nüfusta kısmî bir artış gerçekleşmiştir. Gürün nahiyesine bağlı köy 7 BOA, Tapu Tahrir Defteri (TTD), Defter No: 408, s.796-806. 8 BOA, TTD, Defter No: 387, s.964-965. 9 BOA, TTD, Defter No: 252, s.132-140.
125 Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK ve merkez nahiyede yaşayan zımmî nüfus ise 1530’daki sayısını koruya- mamış 1548 sayımında düşmüştür. Gürün merkezde 1530 öncesi tahrir- de 550 olan zımmî nüfus 1530’da 950’ye yükselmiş, 1548’de ise önemli oranda bir düşüş ile 364’e inmiştir. Buna karşılık Gürün merkezde Müslü- man nüfus kademeli bir artışla 250’den 473’e çıkmıştır. nahiye genelinde 1530 öncesi tahrir ile 1548 arasında % 13 oranında bir nüfus artışı gerçek- leşmiştir.
Aşudı zımmî 597 900
788 Handaros zımmî 76 80
Toplam zımmî nüfus 673 980 898 Genel nüfus 3 773 4 634
4 924 Gürün nahiyesi Gürün zımmî 550 950
364 Karahisar zımmî 45 50
Sarukaya zımmî 245
250 232
Sazcuğaz-ı Sufl a zımmî 240
250 240
Toplam zımmî nüfus 1 080 1 500 874 Genel nüfus 2 168 2 602
2 447 Darende’nin XVII ve XVIII. yüzyıldaki nüfus yapısı ile ilgili ayrıntılı dökümanlara sahip değiliz. Dolayısıyla bu dönemlerde zımmî nüfus ra- kamlarını tespit edemiyoruz. Darende’nin XIX. yüzyıldaki nüfus yapısı ile alâkalı önemli veriler bulunmaktadır. 1247/1831 tarihli nüfus sayımı önemli ayrıntılar verirken gayrimüslimler bu sayımda gözükmemektedir. Bu sayım sonuçlarına göre Darende şehir ve köylerinde 4 215 Müslüman erkek nüfus tespit edilmiştir. Bu rakama kadınları da eklediğimizde yaklaşık olarak 8 430 Müslüman nüfusun yaşadığını tahmin edebiliriz. Yaklaşık % 10-15 oranında gayri- müslim nüfusun bulunduğunu varsaydığımızda 1830’lu yıllarda Darende
126 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER merkez ve köylerinde 800-1200 civarında zımmî nüfus olduğu düşünüle- bilir
10 . 1840 yılına ait temettuat defterleri ndeki verilere göre (her vergi mü- kellefi bir hane ve her hanede ortalama 5 kişinin bulunduğu varsayımıyla) şehrin tahminî nüfusu 7 475’tir. Şehir merkezinde 1’i gayrimüslim olmak üzere 21 mahalle vardır. Müslümanlara ait 6 mahallede de dağınık halde gayrimüslim azınlık bulunmaktadır. 1264 tarihli bir belge zımmîlerin bir mahallede toplu, diğer mahallelerde dağınık olarak yaşadıklarına işaret et- mektedir
11 .
Mahallesi Hane Nüfus Ali Fakı
3 15 Cami-i Kebir 32 160
Hacı Hasan 13 65 Hacı Muhammed 7 35 Tahtalı 3 15 Yazılı 13 65 Zımmî mahallesi 133
665 Şehir toplam 204 1 020
Aşudı köyü 96 480 Genel toplam 300
1 500 XX. yüzyıl başlarında Darende’de Ermeniler in yaşadığı ve kilisenin bulunduğu yere Kilise mahallesi adı verildiğine hatıralar işaret etmekte- dir
12 . Kayıtlara göre şehrin en fazla nüfus barındıran mahalleleri arasında Ermeni mahallesi de bulunmaktaydı. Bu dönemde Aşudı köyü zımmîlerin yoğun olarak yaşadıkları bir köydü. Burada 480 zımmî yaşıyordu. Temet- tuat sayım sonuçlarına göre şehirde 1 020, Aşudı köyünde 480 olmak üzere yaklaşık 1 500 gayrimüslim nüfus tespit edilmektedir. 10 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, Ankara 1943, s.153.
11 BOA, A.MKT., Belge No: 132/61. 12 İsmail Arıkan, Mahallemizdeki Ermeniler , İstanbul 2001, s.29. 127 Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK 1852 tarihli bir nüfus defterine göre, şehirde toplam 20 mahallenin 7’sinde gayrimüslim bulunmaktadır. Defter, şehrin nüfus yapısı nın önem- li ayrıntılarını açıklıyor. Toplam hane ve mahalle sayısı, her mahalledeki çocuk, genç, ihtiyar sayısı ve gayrimüslimlerin cizye durumları, söz ko- nusu defterde incelenmektedir. Verilen bilgilere göre bu tarihte 206 zımmî hanesinde tahminî 1030 civarında zımmî bulunuyordu 13 . Müslüman hane sayısı ise 2 057 idi. Osmanlı sâlnamelerinin demografi k yapıyla ilgili verilerinden istifa- deyle Darende nüfusunun etnik farklılıklarını izlemek mümkündür. Sâl- nameler erkek nüfus u verdiğinden toplam nüfus bu sayının yaklaşık iki katıdır 14
Tablo 3: Sâlnamelere göre gayrimüslim nüfus Yıl Müslüman (Erkek) Gayrimüslim (Erkek) Toplam Nüfus (Erkek) Toplam Gayrimüslim Genel Toplam 1287/1870 6 523 1 036
7 559 2 072
15 118 1288/1871 8 212 1 179
9 391 2 358
18 782 1289/1872 8 218 1 179
9 397 2 358
18 794 1298/1880 7 784 1 080
8 864 2 160
17 728 1300/ 1882 7 532 1 044
8 576 2 088
17 152 1306/1888 8 109 1 097
9 206 2 194
18 412 1308/1890 8 207 974
9 181 1 948
18 362 1306/1888 tarihli sâlname nüfusun etnik bileşiminin bütün ayrıntıları- nı veriyor. Kayıtlara göre, toplam nüfusun % 90’dan fazlası Müslümandır. Ermeni nüfus gayrimüslim nüfusun tamamına yakınına sahip. Katolik ve Protestan nüfus toplam 60 kişidir.
Protestan 30 25
% 0.19 13 Osmanlı Arşivi ’nde tespit ettiğimiz bu defterin numarası zayi olmuştur. 14 1287 Tarihli Sivas Vilâyeti Sâlnamesi, s.50; 1288 Tarihli Sivas Vilâyeti Sâlnamesi, s.56; 1289 Tarihli Sivas Vilâyeti Sâlnamesi, s.88; 1298 Tarihli Sivas Vilâyeti Sâlnamesi, s.142; 1306 Tarihli Sivas Vilâyeti Sâlnamesi, s.219, 254-255; 1308 Tarihli Sivas Vilâyeti Sâlna- mesi, s.203-204. 128 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER Kadın Erkek Toplam % Katolik
1 4 5 % 0.02 Ermeni
1 291 1 471
2 762 % 9.65
İslâm 1 2561
13 246 25 807
% 90.14 Toplam 13 883 14 746 28 629 % 100 Vital Cuinet’e göre 1890 yılında Darende’nin toplam nüfusu 27 163’tür. Bunun 21 174’ü Müslüman geri kalan 5 989’u gayrimüslimdir. Şehir nüfusu 1 300’dür. Bunun 800’ü Müslüman geri kalanı 150 Erme- ni , 90 Protestan , 49 Katolik , 211 Ortodoks olmak üzere gayrimüslimdir 15 . Vital Cuinet’in gayrimüslim nüfus ile ilgili verdiği rakamlar şişirilmiş ra- kamlardır. Şemseddin Sami, Darende’nin köyleri ile beraber 18 500 toplam nü- fusundan 2 000 kadarının Ermeni , geriye kalanın Müslüman olduğunu kaydeder 16 . Kemal Karpat ise, Darende kazasının nüfusu ile ilgili olarak köyleri ile beraber 16 601 Müslüman, 2 276 Ermeni, 53 Protestan olmak üzere toplam 18 930 rakamlarını verir 17 .
sadıyla ve daha modern yöntemlerle yapılan sayımlarda net bilgiler elde edilmektedir 18 . Darende’nin 1300/1882 ve 1320/1902 yıllarında yapılan nüfus sayımı sonuçları aşağıda tabloda verilmiştir. 1902 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçları 1882 yılında yapılan sayıma göre daha yüksektir. Bu sayımda yerleşim birimi sayısı artmıştır 19 . 1882’de 1 387, 1902 yılında 1 932 gayrimüslim nüfus bulunuyordu. Tablo 5: 1300 ve 1320 tarihlerinde nüfus Sayım tarihi Şehir Gayrimüslim Gayrımüslim toplam Genel nüfus Kadın Erkek 1882
724 663
1 387 8 467
15 Vital Cuinet, La Turquıe D’asıe, Paris 1892, C.1, s.693-694. 16 Şemseddin Sami, Kâmûsu’l-A’lâm, C.3, s.2087. 17 Kemal Karpat, “Ottoman Population Records and Census of 1881/1882-1883”, IJMES, IV, No: 2, 1978, s.266; İlbeyi Özer, Da rende Tanzimat Döneminde Bir Anadolu Şehri, s.42. 18 BOA, DH.SN.M., Belge No: 6/79. 19 BOA, DH.SN.M., Belge No: 6/79, 6/51. 129 Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK Sayım tarihi Şehir Gayrimüslim Gayrımüslim toplam Genel nüfus Kadın Erkek 1902
910 1 022
1 932 9 994
Aşudı köyü 1882
345 345
690 9 538
1902 440
498 938
18 692 Bu sayımda köylerin toplam nüfusu 9 538’dir. Etnik olarak toplam nü- fusun 8 848’i Müslüman, 690’ı gayrimüslimdir. Gayrimüslim nüfus kırsal kesimde % 7.2’dir. 1902 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçları ise 1882 yılında yapılan sayıma göre daha yüksektir. Bu sayımda yerleşim birimi sayısı artmıştır. 23 yerleşim birimi daha eklenmiştir. Yaklaşık iki katına çıkan nüfus, yerleşim birimi sayısının yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Gayrimüslim nüfus sadece Aşudı köyünde olup toplam 938 nüfus barın- maktadır 20 . 2- Darende’de Gayrimüslimlerle Sosyal Münasebetler Darende’nin Ermeni azınlığı yüzyıllar boyu Müslümanlarla iç içe ya- şamışlardır. Darende’de yaşayan Ermeniler , toplu olarak yaşadıkları bir mahalle- nin dışında diğer Müslüman mahallelerinden bazılarında birkaç haneden ibaret olmak üzere dağınık şekilde yaşıyorlardı 21 . Dolayısıyla iç içe müna- sebetler söz konusu idi. Darendeli azınlık, aynen Müslümanlar gibi meşru dairedeki her tür- lü faaliyetlerini serbestçe icra etmişlerdir. Müslümanlarla rahatça diyalog kurmuşlar, alışverişlerinde, konu komşu münasebetlerinde, ölüm , doğum, düğün, bayram gibi toplumsal faaliyetlerde komşuluk hukukuna riayet etmişlerdir. Ölenlerin yakınlarına taziye ziyaretlerinde bulunulmuş, dü- ğünler, bayramlar tebrik edilmiş idi. Ramazan ve Kurban bayramlarında Ermeniler , Müslümanların evlerine tebrike giderler, kendileri de iyi kar- şılanırdı. Düğünlerde Ermeni komşular ayrı tutulmaz davet edilirdi. Kışın zenginlerin evlerinde açtıkları sohbet odalarında Ermeniler de bulunurdu. Darende’nin XX. yüzyılın başlarındaki durumu ve özellikle Ermeniler 20 BOA, DH.SN.M., Belge No: 6/51. 21 Arıkan, a.g.e., s.33.
130 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER ile Müslümanların birbirleriyle olan münasebetleri üzerinde duran İsmail Arıkan’ın kaleme aldığı hatıratta bu sıcak diyaloğu görüyoruz 22 :
Artin, Mahir Usta’nın oğlu küçük Sevo, Demirci’nin oğulları Suren, Arzu, Bakho, bazen Antranik, Napo, dönme Raif Ağa ve Müslüman ya da Er- meni ötekiler hem şuradan buradan gevezelik eder hem de karşı büyük mezarlıkla Kumtepe Çarşı yeri doğusunda hükümet Konağı’nın yanında topun atılmasını beklerdik. Daha topun ateşini görünce sesini almaya vakit olmadan Ermeniler evlerine, Müslümanlar iftara koşardık 23 .
komşularını uğurlayan, onların hüzünlerini paylaşan bir komşuluk ilişkisi söz konusu idi. Ermeni ve Müslüman birbirinin kapı komşusu ve dert ortağı idi. Ortak hatıralara sahiplerdi. Uzun süre memleketlerinden giden Erme- ni komşularını da unutmuyorlardı. Hatta tehcir olunan yere kadar Ermeni komşularını ya da yakın tanışıklığı olan Ermenileri, Müslüman tanıdıkların götürdüğü olmuştur. Tehcir sonrası Halep’e taşınmaya karar veren Kirkor Usta ‘yı yakın tanışıklığı olan Yenice köyünden Mehmet Ağa ‘nın yeğenleri Halep ‘e kadar götürmüştü. Kirkor Usta’nın temiz iş yaptığı sonraları da kazada konuşulur, yad edilirdi. Bir iş için ya da hacca gidenlerin Halep’e yerleşen Darendeli Ermeni komşularını ziyaretleri de sürmüştür 24 .
r e hep insanca davranmış, onların incitilmesine izin vermemiştir. Hiç biri- nin canına, ırzına, malına ve parasına dokunmamış, zarar vermemiş, onları teslim edilmesi gereken yere incitmeden götürmüştür. Hatta müdür Ahmet Efendi kasabada sanatların ölmemesi için elinden iş gelen meslek erbabı birçok Ermeni yi tehcir dışı tutmayı başarmıştır. Tehcire tâbi tutulmayıp Darende’de kalan Ermeniler e dokunulmuyor- du. Evlerinin kapılarını kilitlemeye bile çoğu zaman gerek görmüyorlardı. Hatıralar onlardan bahsederken; ...meslekleri, dükkânları, yerleşik işleri vardı. Sevkıyattan kurtulanlar, işte ne güzel, küçüklerden büyüklerden yeter saygı görüyorlardı. Müslü- manların hemen hepsinden daha iyi bir hayat sürüyorlardı 25 . 22 Arıkan, a.g.e. . 23 Arıkan, a.g.e., s.36 24 Arıkan, a.g.e., s.53. 25 Arıkan, a.g.e., s.11 131 Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK Darendeli Müslümanlar eskiden beri Ermeniler den kız alırlar ancak kız vermezlerdi. Kız vermeme dinî bir zorunluluk idi. Kadınlar birbirleriyle sıcak diyalog kurarlardı. Ermeni -Müslüman ay- rımı yerine komşuluk münasebetleri ön plana çıkardı. Müslüman kadın- lar başı ağrıyan, kolu burkulan çocuklarını tedavi ettirmede, hamilelik ve doğumlarda ebelik yapan Ermeni kadınlara gitmede tereddüt etmezlerdi. Cumhuriyet in ilk yıllarında Gelin Aba (
) diye tanınan yaşlı Erme- ni kadın bunlardan biri idi. Gelin Aba din farkı gözetmeden komşularına yardımda bulunurdu. Müslüman kadınlar, mayalı tandır ekmeği pişirmede usta olan Ermeni kadınlara ekmek pişirtirlerdi. Üstelik bunun bir bedeli yoktu. Uygun bir ikram yapılırdı. İsmail Arıkan hatıratında: Değirmencinin oğlundan bize geçen evinde çok güzel, kolay ısınan bir tandırı vardı. Ermeni, Müslüman kadınlar yumak yapmaya, ince uzun oklavalarla onu açmaya, pişen nar gibi güzel ekmekleri Gelin Aba’nın eli- nin altından almaya, hem de oldukça sıcak bu yerde çene çalmaya gelir- lerdi 26
İsmail Arıkan hatıratında kendisinin çocukluk yıllarında bir gün par- mağı incindiğinde tedavi için Gelin Aba dediği Ermeni kadının kendi evle- rine misafi r edilişini şöyle anlatır; ...soğukça bir gün, akşam yemekten sonra idi. Gelin Aba gece otur- masına bize geldi. Özelden daha özel bir kabul gördü, anamla pek dostça bakıştılar. Köz tavası ile getirilen ateş, kürsünün tandırına konmuş, her- kes çekebildiğince kalın yorganı karnına, göğsüne kadar getirmişti. Ge- lin Aba kürsünün üst gözüne misafi r edildi. Bir yandan hal hatır sorarken Gelin Aba oturdu, ayaklarını herkes gibi yorganın altına uzattı, yerleşti. Bu misafi rlikten oldukça sıkıntılı idim. Başka hanım komşular da vardı. Torus anasını bırakmış evlerine dönmüştü. Konuşmalar sürerken kürsü- nün üstüne ceviz, kavurga, çeşitli pestiller, meyve, leblebi, peksimetler, üzümler yığıldı. Yaşlı teyzelere ve Gelin Aba’ya kahve yapıldı. Çay o za- manlar yaygın değildi. ‘Gelin Aba kardaşlarım gibi beni de çok severdi’. Ondan hep gülümser yüz gördük. Bir aralık ‘İsmeyil şöyle biraz yakın gelsene’ diyerek beni yanına çağırdı. Can sıkıntım artmakta idi. Okşadı, bebek yakalar gibi tuttu, sol yanına oturttu. Boğukça sesi ile de herkes- le lafl arını sürdürüyordu. Anamla sıcak sıcak gözleştiler, bir hamam tası içinde sabun ve sıcakça su geldi. İşte şimdi anlaşıldı, işimiz vardı. Anam 26
Arıkan, a.g.e., s.41. 132 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER gündüzden durumu anlatmış, onu çağırmış olacaktı. İki gün önce Tepe’de oğlu Artin’le itişirken, el şakaları yaparken beceriksizce parmağımı incit- miştim. Çok ağrıyordu ve şişmişti. Gelin Aba şiş parmağımı yakalamıştı bile. Bol sabunla ovuşturuyordu, sıkıştırıyordu. Bastırdıkça parmağımın acısı dayanılamayacak düzeye çıkıyordu. Aklımca bu incinmenin neden ileri geldiğini anlamasınlar istiyordum. Dişimi sıkıyor, yutkunuyordum. O hem bu işkenceyi sürdürüyor hem de hanımlarla şuradan buradan beni bastırırcasına yüksek sesle sohbetler ediyordu. Bir süre canımı yaktıktan sonra işi açıklayarak, ‘Sen bizim olğana (oğlana) bu elinle mi vurdun’, demez mi? Aynı sözü durmadan yineliyor ve sabunlu yerleri bastırıyordu. Ara verdi, ceza sona ermişti. Çok sıkılmıştım. Gelen bezi sıkı sıkı sardı, uçlarını bağladı. Esmer, kemikli ellerin tedavisi bitmişti. Yanından nasıl ayrıldım, sıvıştım, anımsamıyorum. Sabah kalktığımda parmağımın şişi gitmiş, ağrısı durmuştu 27 .
din farkından kaynaklanan bir ayrım görülmezdi. Birbirlerinin dükkânla- rına giderler, şakalaşırlar, sohbet ederlerdi. Yan yana dostça çalışırlardı. Darende çarşısında Müslümanların iş yerleri ile gayrimüslimlerin iş yerleri karşı karşıya ya da yan yana idi. XX. yüzyılın başlarında Darende ticarî hayatında önemli bir yere sa- hip olan Hacı Ahmet Ağa ile bölgede yaptığı iş ve şahsiyetiyle güven ka- zanmış olan Demirci Kirkor Usta’nın birbirine güvenleri sonsuzdu. İsmail Arıkan’ın hatıratında bahsettiğine göre, ihtiyaç duyulduğunda birbirinden ödünç 30-50 altın aldıkları oluyor, aralarında herhangi bir yazı ve senete gerek görmüyorlardı 28 .
da çalışan kalfa ve işçilere Ermeni bazı ustalar (İğiye, Simon, Nişan) yol göstermişlerdi. Pek çok camiin minaresini de Ermeni ustaların yaptıkla- rı sanılmaktadır. Şeyh Hamid -i Veli Camii , Taceddin Camii, Öksürük(?) Köprüsü yanındaki camii ve Ulu Cami i’nin minareleri gibi. Darendeli Ermeniler bir haksızlığa uğradıklarında haklarını mahke- melere müracaat ederek alıyorlardı. Ohannes isimli Ermeni nin annesine ait olup, ancak Darende müftüsü tarafından zabtedilmiş olan bir bahçe ve ev 1861 yılında geri alınmıştı 29 . Borç-alacak ilişkilerinde görülen bir haksız- 27 Arıkan, a.g.e., s.40-41 28 Arıkan, a.g.e., s.52. 29 BOA, A.MKT.DV., Belge No: 204/68.
133 Doç. Dr. Sait ÖZTÜRK lık mahkemelere müracaat edilerek gideriliyordu. 1861 yılında Darendeli Ohannes ile İlyas’ın bazı şahıslarda bulunan alacakları tahsil edilmişti 30 .
Yöneticilerin icraatlarında bir suistimal görüldüğünde tahkikatı yapılı- yordu. 1861 yılında Darendeli Artin’i hapse attığından dolayı kaza müdürü Mustafa Necati Efendi ‘nin sorgulanması için Sivas mutasarrıfı na talimat gönderilmiştir 31 . Müdürün iddia edildiği gibi bir işkence uyguladığı sabit olursa derhal azledilerek yerine münasip birinin tayini Sivas mutasarrıfına yazılmıştır 32 .
manlı ülkesinde zayıfın güçlü karşısında korunmaya çalışıldığını, en kü- çük bir haksızlığın ve şikâyetin cevapsız kalmamasına özen gösterildiğini, hukukun uygulanmasında etnik ayrımcılığa gidilmediğini göstermektedir. Gerber’in araştırmalarında XVII. yüzyıl Bursası’nda mahkemeye her ke- simden müracaatların olduğu, ancak çıkan sonuçların çoğunlukla alt taba- kanın lehine olduğu tespit edilmiştir. Aynı tetkik gayrimüslimlerin Müs- lümanlar aleyhine açtığı davalarda % 85 oranında gayrimüslimler lehine sonuçlandığını belirtmektedir. Halep valisinin Dâhiliye Nezareti’ne yazdı- ğı 8 Muharrem 1329 tarihli raporda Antakya’daki mütegallibe güruhundan söz ederken zât-ı sâmileri bilirler ki, bendenizin burada takip ettiğim mes- lek avâmın istifay-ı hakka kâdir, havassın ifay-ı hakka mecbur olmaları emelinden başka bir şey değildir diyordu 33 .
yetlerine göre Darende’nin sekiz mahallesinde Ermeniler bulunmaktaydı. Bunlardan birinde Ermeniler oturmakta idi. Diğer mahallelerde ise beşer altışar hane halinde dağınık halde ve Müslüman ahali ile birlikte bulun- makta, bu nedenle vergilerini de karışık olarak ödemekte idiler. Durumun aleyhlerine olduğu iddiasıyla Patrikhane’ye müracaat etmişler, Patrikhane de Meclis-i Valâ’ya yaptığı itiraz üzerine Sivas valisine durumun düzeltil- mesi talimatı verilmiştir 34 . 30 BOA, A.MKT.DV., Belge No: 218/20. 31 BOA, A.MKT.UM., Belge No: 504/67. 32 BOA, A.MKT.UM., Belge No: 506/99. 33 BOA, DH-İD., Belge No: 44-1/30, s.6. 34 BOA, A.MKT., Belge No: 132/61.
|
ma'muriyatiga murojaat qiling