Hercai II meftun hercai II / meftun


Download 1.49 Mb.
Pdf ko'rish
bet9/68
Sana05.01.2022
Hajmi1.49 Mb.
#215120
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   68
Bog'liq
Sümeyye Koç - Meftun

Havada  aşk  kokusu  var,  diye  mırıldandı  içinden.  Sonra  kantinin  çıkışına  yürüdü,  ardından  ebedi  diyarı
bildiği adamın soluklarına sürükledi kendini. Miran’ı özlemişti.
“Evet,” diye dışından söyledi bu kez. “Havada aşk kokusu var…”
Üç gün sonra
Düşünüyordu.
Zira uyanık kaldığı anlarda düşünmekten başka yapabildiği bir eylem yoktu. Düşünceleri ikiye ayrılıyordu
elbet. Zihninin bir tarafı gelecek planları ve sevdiği kadının hayalleriyle dolup taşarken diğer tarafı geçmişin
paslı  çekmecelerinde  saklı  kalmış  anılara  kucak  açıyordu.  Onu  kimin  vurdurduğu,  canına  kimin  kastettiği
bariz belliydi.
Hazar Şanoğlu.
İçinde  giderek  büyüyen  bu  düşmanlık  duygusuyla  artık  nasıl  başa  çıkacağını  bilmiyordu.  Bu  yenilgi,
kaldırılır gibi değildi. Dahası,  içinde  tutup  sürekli  gizlediği  öfkeli  adamdan  bu  saatten  sonra  Reyyan’ı  nasıl
koruyacaktı, hiç bilmiyordu. Unutsa unutamaz, istese de göz ardı edemezdi yaşananları. Bir savaş başlatmıştı
evet, şu an yine mağlup olan kendisi olsa da sonuna kadar direnecekti. Hiçbir şey bitmemişti ne de olsa. Ve
yolu yoktu. Nefret hâlâ kanını zehirleyen en sinsi düşmanıydı.
İşte esas şimdi başlıyordu her şey.
Kısa  süreli  olarak  kaybettiği  sağlığına  yeniden  kavuşmuştu  Miran  Karaman.  Görünürde  olan  kurşun
yarasından  başka  bir  hasar  kalmamıştı  oldukça  dingin  hissettiği  bedeninde.  Ona  kalsa  şimdi  kalkar  ayağa,
alır  Reyyan’ı,  giderdi  buralardan.  Fakat  doktoru  buna  müsaade  etmiyordu.  Bir  iki  gün  daha  hastanede
kalmasını  uygun  görmüştü.  El  mecbur  katlanıyordu  genç  adam.  Biraz  da  farkına  varıyordu  bazı  şeylerin.
Hissettiği bu dinginliğin tek sebebi mutluluk değil, bilhassa öfkesiydi.
Gecenin  karanlığını  bir  çarşaf  misali  örten  şafak  gibi  kötümser  düşüncelerinin  üzerine  örtülmüştü
Reyyan’ın  ölünesi  sureti.  Miran  o  an  zihninde  başka  bir  düşüncenin  canlanmasıyla  yüzünü  buruşturdu.
Günler öncesinde gözlerini açmasına sebep olan şey, onu yeniden hayata döndüren şey, Reyyan’ın sesiydi. Bir
şeyler  söylediğini  duyumsamıştı  ama  onların  ne  olduğunu  hiçbir  şekilde  hatırlayamıyordu.  Her  ne  kadar
düşünse de aklına gelmiyordu işte. Günlerce düşünmüştü ama nafile. Bu sayede kendine gelmiş olsa da onun
uyanmasına vesile olan asıl şey gördüğü rüyaydı. Sürekli  bunu  düşünse  de  ne  gördüğünü  hatırlayamamıştı
yine.
İşte bundan nefret ediyordu.
Aklını  zorladı.  Derin  bir  karanlıktaydı  en  son.  Ne  yana  döneceğini  bilmeyen,  ne  yöne  adım  atacağını
kestiremeyen  çaresiz,  yorgun  bir  adamdan  ibaretti.  Derinlerden  işitmişti  o  an  Reyyan’ın  sesini.  Ve  bir  el
tutmuştu elinden. Ağır adımlarla eşlik etmişti kimin olduğunu bilmediği elin götürdüğü yere. Sonra bir kapı
usul usul aralanmış, göz kamaştırıcı bir aydınlık kaplamıştı karanlığın yerini. Elini tutan el bırakıp gidiyordu
ki  Miran  o  eli  yeniden  tutmak  istemişti.  Ve  o  an,  uzattığı  el  Reyyan’ın  karnına  dokunmuştu.  Kirpiklerinin
arasından bir damla yaş izinsizce firar edip sakallarına karışmıştı.
O an tokat yemiş gibi irkildi Miran. Olası güzel bir ihtimal yavaş yavaş, ama bütünüyle ele geçirdi zihnini.
Okyanus hareleri şaşkınlıkla büyüdü bunu düşünürken. Olabilir miydi böyle bir şey?
Uyandığı  günden  bu  yana  parçaları  bir  türlü  birleşmeyen  bir  yapboz  zihninde  adeta  bir  bütün  oluverdi.
Reyyan’ın bir türlü hatırlayamadığı sözleri kulaklarında uğuldarken beyni o sözlere istediği şekilde bir mana
yükledi.  Gördüğü  rüya,  ona  uzanan  el,  onu  karanlıktan  aydınlığa  götüren  adımlar  ve  akabinde  gözlerine
dolan aydınlık... Sonrasında o eli tekrar tutmak istediğinde Reyyan’ın karnında yer eden eli!
Heyecan  verici  bir  ihtimal  acımasızca  indirdi  kamçılarını  göğüskafesine.  O  ihtimal  kanını  dondurmaya
yetmiş,  suretini  bariz  bir  şaşkınlık  ele  geçirmişti.  Tüm  bunların  başka  bir  açıklaması  olabilir  miydi?  Yoksa
deliriyor muydu Miran? Kafasını salladı hızlıca. Tek bir yolu vardı gerçeği öğrenmenin. Reyyan’la konuşmak.
Aradan  kaç  dakika  geçti  bilmiyordu  fakat  odasına  giren  hemşireden  Reyyan’ı  çağırmasını  istedi.  Çok
geçmeden de Reyyan geldi yanına. Yavaşça açılan kapıdan, içeriye yayılan gül rayihasından anlıyordu Miran,
Reyyan’ın geldiğini.
Başka kim böyle huzur dolu kokabilirdi ki?
Ürkek  bakışlarını  gözlerine  dike  dike  büründüğü  endişeli  tavırla  birlikte  Miran’a  aheste  adımlar  atarken
Miran dayanamayıp kaldırdı parmağını. Ne de olsa sabırsız bir adamdı. “Yanıma gel,” dedi aceleyle. Havada
asılı duran parmakları usulca kondu yatağın kenarına. “Buraya otur.”


Miran’ın  uyanmasının  üzerinden  üç  gün  geçmişti  ve  bu  süreçte  olağandışı  hiçbir  şey  olmamıştı.  Reyyan
hâlâ  söylememişti  Miran’a  baba  olacağı  gerçeğini.  Polislerden  de  ses  seda  yoktu,  Miran’ı  kimin  vurduğunu
bulamamışlardı. Mardin’dekiler desen, onlar da sessizlerdi. Herkes ait olduğu yere dönmüştü.
Ortada fazla korkunç bir sessizlik kol geziyordu ve Reyyan bu durumdan dolayı fazla gergindi.
Kendini yatağın kenarına,  Miran’ın  gösterdiği  yere  bıraktığında  kötü  şeyler  olacağı  düşüncesi  kalbine  bir
korku salmıştı. Neden Miran bir anda kendisini çağırmıştı mesela? Kötü bir şey mi söyleyecekti? Acaba onu
kimin vurduğunu görmüştü de şimdi mi hatırlamıştı? Fakat o bunları düşünürken Miran bambaşka bir soru
fısıldadı kulaklarına.
“Ben  gözlerimi  açmadan  önce…  Belki  saniyeler,  belki  dakikalar  önce,  senin  sesini  duydum.”  Kaşlarının
ortasında endişe yüklü bir çukur oluştu Miran’ın. “Ne söylüyordun bana?”
Reyyan  derin  bir  nefes  aldı  önce.  En  azından  korktuğu  başına  gelmemişti  ancak  bu  konu  da  onun  canını
sıkmıyor  değildi.  Madem  yeri  gelmişti,  her  şeyi  söyleyecek  ve  bitirecekti  bu  işkenceyi.  Tek  başına  hamile
kalmamıştı  ki,  Miran’dan  bu  gerçeği  daha  fazla  saklayamazdı.  Günden  güne  bir  can  filizleniyordu  içinde.

Download 1.49 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   68




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling