I. uluslararasi
Download 3.66 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Keywords
Anahtar kelimeler: Manaki Kardeşler, sinema, Osmanlı İmparatorluğu, Ma- kedonya, Manastır, Manastır,
Macedonian Manaki Brothers Abstract Attracting the films of Manaki Brothers the first docu- ment in the Ottoman Empire, the Macedonian, Balkan and Otto- man subjects belonging to the document because they are suffe- ring is the founder of cinema films, films are seen as the first Ot- toman. Janaki and Milton Manaki Manaki were born in Greece 276
near the village of Avdela. Bitolo in 1904 in Macedonia's cultural center (Manastır) Manaki Brothers house then open a studio un- der the name of the photographer. In the meantime, they are also interested in movies as a hobby. And the women who weave the rugs in the village of av de la 107-year-old grandmother Despina output. In Macedonia, the first open-air movie show to perform. Conversations on the liberty of the Turks in Ottoman Empire in 1908 with the first ever documentary film as members of the citizens have pulled the Ot- toman lands. In 1911 Sultan Mehmet Reşat V and visits Manastır from Selanik, too attract.Attracting various films from Macedonia Manaki Brothers, the first Ottoman are considered one of the filmmakers. Founded in 1979 with the participation of the direc- tor and the name of the International Space Manaki Brothers “Film Festival Manaki Brothers” is held every year in the Mon- astery. Film award, the camera 300 is referred to as.
Macedonia, Monastery
Sinemanın icadı denince akla ilk gelen Lumiere kardeşlerin gösterisi olmakla bir- likte, daha önce yapılan çalışmalar ve deneyler de bulunmaktadır. 1890’ larda başlayan çalışmalar neticesi 1895’li yıllarda aynı anda birbirinden habersiz bir çok mucit sinema makinası icat etmişti. Max Skandanowski, Arthur Melbourne-Cooper, Jean Acmé Leroy ve Augustin Le Prince gibi mucitler daha önce bazı gösteriler yapmışlardı. Fakat 28 Ara- lık 1895’te Paris’te halka açık ilk gösteriyi yapan Lumire Kardeşler literatürlerde sine- manın mucidi diye anılmıştır. ABD’de Thomas Edison’un 1890 larda kinetoscope aracılığıyla çektiği Kraliçe Mary’nin İdamı ve Fransa’da Auguste ve Louis Lumière Kardeşler’in cinématograph’ı, ile Mart 1895’te çekilen İşçilerin Lumière Fabrikasından Çıkışı adlı belge filmiyle dünya sinema tarihinde bir dönüm noktasını simgelemektedir. O dönemde Amerika ile olan iliş- kiler bu derece gelişmiş olmadığı için sinema Türkiye’ye Avrupa yoluyla girmiştir. (Ona- ran, 1999:11) Halka açık ilk sinematografik gösteriyi düzenleyen Fransız Auguste-Louis Lumiére kardeşlerin operatörleri, çekim çalışmaları yapmak için çeşitli ülkelere gitmiş- lerdi. (Özgüç, 1990:7) Bu ülkelerden birisi de Osmanlı İmparatorluğuydu ve Paris’teki halka açık ilk gösteriden kısa bir süre sonra bu icatla tanışmıştır.
277
Osmanlıda İlk Sinema Gösterimleri Osmanlı’nın sinematograf adı verilen yeni icattan haberdar olması, Mösyö Jamin adlı bir Fransız vatandaşının sefareti aracılığıyla gönderdiği biz yazı vesilesiyle oldu. Fransız Sefareti'nden Osmanlı Hariciye Nezareti'ne gönderilen 17 Haziran 1896 tarihli yazıda, Mösyö Jamin'in sinematografı için gerekli olan lambanın gümrükten geçirilme- sine izin verilmesi isteniyordu. II. Abdülhamit'in elektrikli ve manivelalı aletlere karşı hassasiyetini bilen Sadrazam Halil Rıfat Paşa, Hariciye Nezareti'nin kendisine ilettiği bu yazı üzerine adı geçen aletin ne olduğunun araştırılması için gerekli çalışmaları başlattı. Sonuç 20 Eylül 1896 tarihli bir raporla sadrazama bildirildi. Raporda "sinematog- raf” adı verilen aletin ilmi yönden insanlık için faydalı" olduğu belirtiliyordu. Söz konusu rapor, ülkemizdeki sinema faaliyetlerinin erken dönemde başlamasında etkili oldu. II. Abdülhamit, her ne kadar bir Fransız vatandaşı olan Victor Constinsouza'yu kendisine sunduğu sinematograftan dolayı Güzel Sanatlar Madalyası ve iki yüz liralık bir hediye ile ödüllendirilmiş ve sinemanın saraya girmesine izin vermiştir.(Özuyar, 2008:11-12) Türkiye’de ilk sinema gösterisi de Yıldız Sarayı’nda, Bertrand adında bir Fransız tarafından, Padişah İkinci Abdülhamit’e yapıldı. (Korkmaz, 1997:7) Abdülhamit’in kızı Ayşe Osmanoğlu ilk gösterileri şöyle anlatmaktadır: “Bertrand taklit ve hokkabazlık yapar, her sene babamdan izin isteyerek Fran- sa'ya gider, birtakım yeni şeyler öğrenip gelirdi. Saraya sinemayı bu getirmiştir. O za- manki sinemalar şimdiki gibi değildi. Perde büyük fırçalarla iyice ıslatılır, küçük parçalar gösterilirdi. Bu parçalar pek karanlık görülür, filmler bir dakikada biterdi. Bununla bera- ber çok yeni bir şey olduğundan hoşumuza giderdi.” (Osmanoğlu, 2003:76) Beyoğlu’nda, o zamanki adıyla Péra’da, Tünel ile Galatasaray arasındaki Sponeck birahanesinde, halka açık ilk film gösterisi yapıldı. Galatasaray karşısına düsen Hammal- başı sokaktaki Avrupa Pasajı’nın 7 numaralı yeriydi burası. (Özgüç, 1990:8) Halkın 'Spo- nek'in Yeri' dediği birahaneydi orası ve gösterinin ilanında da aynı deyim kullanıldı. (Gökmen,2000:59-60) Türk Sinema tarihine ilişkin tüm yazılı kaynaklarda, bu ilk göste- rinin, 19. yüzyıl sonlarına doğru İstanbul’a yerleşmiş Rumen asıllı bir Musevi olan Sig- mund Weinberg tarafından yapıldığı yazılıdır.
278
Artık, Osmanlı İmparatorluğunda da halka açık olarak sinema gösterileri başla- mıştı. Sonraki yıllarda Osmanlı tebaasına mensup Makedonyalı Manaki Kardeşler ülke- nin çeşitli yerlerinden filmler çekeceklerdi. Manaki Kardeşler Janaki Manaki (1878-1954) ve Milton Manaki (1882-1964), bugünkü Yunanistan yakınlarındaki Vlah kökenli Makedonların yaşadığı Avdela köyünde doğmuşlardır. Bazı Yunan kaynaklarında Manaki Kardeşler’in Yunan olduğu iddia edilmekteyse de, Make- donlar bu varsayıma karşı çıkmakta ve Manaki Kardeşler’in Vlah kökenli Makedon ol- duklarını savunmaktadırlar. (Çeliktemel-Thomen, 2010) İkisi kız, üçü erkek olan beş kişilik bir göçebe ailesinin çocuklarıdır. Yazları Pint Dağı’nın Avdela köyünde, kışları ise Grevend kasabasında yaşamlarını sürdürürler. Her iki kardeşin de ilgi alanı güzel sanatlar ve yeni olan her şeydir. İlk olarak bir fotoğraf atölyesi açarlar. Yanaki Manaki 1898’de Yanına kentinde yazı ve resim hocalığı yapar ve sonrasında da bu kentte bir fotoğraf atölyesi açar. Milton ise fotoğrafçılığı bu atölyede öğrenir ve kısa sürede bu dalda ünlenir. Yanaki’nin fotoğrafı sanatsal olarak yorumlama- sına karşılık, Milton gezginci fotoğrafçılığı tercih ederek yaşamı olduğu gibi belgesel bir şekilde yansıtmayı yeğler. 1904’de işlerini genişletmek için o dönem Makedonya’nın kül- tür merkezi ve en işlek kenti Bitolo’da (Manastır) Siroki Sokağı’nda Manaki Kardeşler adı altında bir stüdyo açar. Kardeşler 1906’da Sinaya kentindeki dünya fotoğraf sergisine katıldılar ve Romanya Kralı I.Carol’in ilgisini çekerek altın madalya ile ödüllendirilip saray fotoğrafçısı unvanını alırlar. 1910’da Milton, Makedonyalı komitacıların fotoğraflarını çekmek için dağlara çıkar ve bir süre komitacılarla birlikte yaşar. Bu belgesel tavrını daha sonra II. Dünya Savaşı sırasında dağlara çıkan komitacılarla röportajlar yaparak sürdürür. Yanaki Ma- naki, fotoğraf konusundaki bilgilerini genişletmek için Viyana, sonra da Paris ve Londra’ya gider. Bu yolculukları sırasında fotoğrafçılığın yanı sıra sinemaya da ilgi duy- maya başlar. Londra gezisi sırasında Charles Urban marka bir kamera alır ve dönüşünde Avdela köyünde kilim dokuyan kadınları, 107 yaşındaki büyükannesi Despina'yı görün- tülerler. Ama esas uğraşılarının fotoğrafçılık olması nedeniyle sinemayla bir süre hobi 279
olarak ilgilenirler. Daha sonra amatör film çekimlerinin yanı sıra sinema işletmeciliğine el atarlar ve Makedonya’da ilk açık hava film gösterisini gerçekleştirirler. (Evren, 2013) Sinema ve fotoğraf sanatçıları Janaki ve Milton Manaki kardeşlerin 1911’de V. Sultan Mehmet Reşat’ın Manastır ve Selanik ziyaretlerini çektikleri film halen Make- donya arşivlerinde bulunmaktadır. Ancak Manaki kardeşlerin Makedon asıllı olmaların- dan dolayı bu filmin ilk Türk filmi olarak kabul edilmesi ikilem yaratmıştır. (Esen,2002;11-12).Yine bu dönemde Manastır ve Kosova eyaletlerinde sinema etkinlik- lerini sürdüren Anton Smeh, Davorin Rousek, Karl Grossman gibi sinemacılar olmuştur. (Özön, 1995:19) 1908 tarihi sinemamız açısından bir başka açıdan da önemlidir. Bu tarihte Janaki ve Milton Manaki, iki dakika uzunluğundaki Türklerin Hürriyet Üzerine Konuşma- ları adlı filmleriyle Osmanlı topraklarında, Osmanlı tebaasına mensup kişiler olarak ilk belgesel filmi çekmişlerdir. 35 mm formatında çekilen bu siyah beyaz, sessiz filme bu adın sonradan verilme ihtimali yüksektir. 1908’de Genç Türkler’in Meşrutiyet’in ilanıyla Manastır’da (Makedonca ismiyle Bitola) yaptıkları konuşmalardan birini betimleyen bu belge filmi, üç farklı çekimle bir araya getirilmiştir. Birinci çekim bir kürsüde seyircilere hitap eden bir konuşmacıyı, ikinci çekim Manastır’da bulunan diplomatları, üçüncüsü ise askerlerin geçiş alayını içermektedir. Yine aynı yıl, Genç Türk Devrimi’nin Balkanlar’daki etkisini yansıtan farklı film- ler çekilmiştir. Bunların dışında Manaki Kardeşler’in, kesin tarihi bilinmeyen ve aktüalite niteliğinde, güncel olayları yansıtan farklı filmlerinden söz edilebilir; örneğin Manas- tır’da Cenaze, Pazar Yeri ve Kasaplar, Türk Askerlerinin Geçiş Alayı, Köy Düğünü, Vlah Halk Dansı, Tarım Okulunda Türk Profesör ve diğerleri (Çeliktemel-Thomen 2010). Yine bu filmlere bir Pintus köyünde bir Hristiyan okulu, kızlı erkekli gruplar, başlarında fesli ve elleri sopalı Hristiyan hocalar bulunmakta, başka bir filmde bayram gösterileri, diğer bir filmde ise isyan eden komitacıların Manastırda asılmaları görülmektedir.
Balkanların tarihini ve göreneklerini, günlük hayatını anlatan dini ve etnik kaygı- lardan uzak olarak çekilmiş bu filmler, konulu belgesel olarak nitelenebilecek ilk filmler- den denilebilir. (Çomak, 2005:32) 280
Manaki Kardeşler’in, Padişah Mehmet Reşat’ın 1911 yılında iki kez ziyaret ettiği Manastır ve Selanik’te çekilmiş farklı görüntüleri de bulunmaktadır. Bunlardan ilki Padi- şah’ın Manastır gezisinin 16 dakikalık görüntüsüdür. Filmde, Padişah Mehmet Reşat’ın, Manastır tren istasyonunda başlayan gezisi, Şehrin belediye binası önündeki görüntüle- riyle devam etmektedir. Burada Padişah, çeşitli etnik ve dinden olan; genç, yaşlı her yaş- tan Osmanlı halkıyla buluşmakta; ayrıca askeri, sosyal ve siyasal cemiyetlerin liderleri bu önemli güne tanıklık etmektedir. Film, Padişah’ın Tumbe Café’ye gidişinin ardından, tren istasyonunda son bulmaktadır. Bir başka Manaki Kardeşler filmi ise, yine Padişah Mehmet Reşat’ın Mayıs 1911’deki, Selanik ve Manastır gezisinin görüntülerini içermektedir. Bu görüntüler 12 ayrı filme kaydedilmiştir ve toplam 11 dakika sürmektedir, bunlar sırasıyla: Numara 4: Sultan ve önünden geçen öğrenciler, askerler ve halk. Numara 6: Hürriyet: Selanik’te kasabalılar, ordu ve seyirciler. Numara 7: Tren, Selanik, -Naousa- Amyntaio Köprüsü, Sultan Manastır’a doğru giderken. Numara 8: Sultan camide, camiden çıkarken, Tumbe Café’de. Numara 10: Selanik’te Sultan için geçit töreni, Sultan faytonla Bechtsina Café’ye giderken. Numara 18: Sultan Manastır’da tren istasyonunda, Sultan Manastır’dan ayrılırken. Numara 27: Sultan’ın halk tarafından karşılanması, vezirlerin geçiş töreni. Nu- mara 47: Selanik’te Sultan’ın gemisi. Numara 61: Sultan Reşat ile kutlamalar. Numara 64: Selanik’te Sultan Bechtsina Café’ye giderken. Numara 66: Sultan Manastır’da Tumbe Café’de, Selanik-Manastır treni. Numara 67: Genç kızlar ve askerler Selanik’teki geçiş alayı. (Manaki Kardeşler’in filmleri halen Makedon Sinema Arşivleri’nde bulunmakta- dır.) 1
O yıllarda Manastır kentinin canlılığı, sanatla, politikayla ve yeni fikirlerle ilgili olayları hemen gündemine aldığı da bilinmektedir. Bu ilk belge filmleri, dünyanın diğer ülkelerindeki genel kalıba uymaktadır. Film- ler aktüalite niteliğinde olup, güncel olayları ve iktidarı simgeleyen hükümdar, ordu ve
1 Makedon Akademisi bu filmleri tamir etmiş ve çözünürlüğünü yükseltmiştir. 19 Temmuz 2014 Haber Türk TV de Tarihin Arka Odası Programda bu ilk filmler özel bir konu olarak gösterilmiştir. Murat Bar- dakçı’nın hazırlayıp Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve Mustafa Bereketli’nin olduğu programda Osmanlı Devleti’nde çekilen ilk filmlerden olan ve 1908 ile 1912 yılları arasında Kosova, Bosna-Hersek, Selânik ve Manastır’da çekilen görüntüler yayınlanmıştır.
281
bürokrasinin çeşitli tabakalarını yansıtan görüntülerden ibarettir. Manaki Kardeşler’in filmleri yapım aşamasında ne Müdafaa-i Milliye Cemiyeti ne de Malulin-i Guzzata Mu- avenet Heyeti’nce desteklenmiştir; yalnız Padişah Mehmet Reşat’ın onayıyla yapıldıkları bilinmektedir. Türkler ’in Hürriyet Üzerine Konuşmaları adlı film, muhtemelen Sela- nik’te tohumları atılan Genç Türkler’in başarısını vurgulamak amacıyla çekilmiştir. İtti- hat ve Terakki Cemiyeti’nin savunduğu “hürriyet, adalet, kardeşlik, birlik ve eşitlik” kav- ramlarının film boyunca gösterilmesi, açıkça olmasa bile, adeta duygulara hitap eden bir siyasal propagandanın izlerini taşımaktadır. (Çeliktemel-Thomen 2010) Manaki kardeşlerin; Sultan V. Mehmet Reşat’a dair çektiği görüntülerinde ilginç bir anekdot vardır: Sultan V. Mehmet Reşat’ın trenden indikten sonra, kendisini bekleyen bir arabaya yöneldiği anda, Milton Manaki görüntü almak için kalabalığı yarıp padişahin karsısına çıktığı anda, Sultan’ın maiyeti tarafından engellenir. Bunu fark eden Sultan maiyetine seslenir: “Bırakın çocuk oynasın…” . (Korkmaz, 1997:19) Dolayısıyla çocuğun oyna- maya devam etmesi ile Türk Sinema Tarihinin de ilk belgesi çekilmiş olur. Buradaki me- sele fotoğraf makinasının o zamanlarda hareketli görüntü alamamasıdır. Minton o an hı- rıltılı sesler arasında çalışmış ve gülümseyen Sultan Reşat’ın resmi ilerde belgeselleşmek üzere filme geçmişti. (Evren, 2006:86) 1916 yılında I.Dünya Savaş esnasında bir ara Manaki Kardeşlerin stüdyoları da bombalardan nasibini almıştı. Fakat stüdyo yeniden tamir edilerek faaliyetlerini sürdür- müştür.
Yeni bir düş kaynağı olarak sinema alanındaki faaliyetlerini geliştirmek ve büyüt- mek amacıyla bir film projektörü satın aldılar ve Shirok Sokakta bir açık hava sinema salonu kurdular. Biraz gayret ve bazı zorluklarla Bitola da Manaki adı verilen ilk film tiyatrosunu açtılar. Sonraki filmleri arasında Yugoslav I.Aleksandr’ın Bitolaya Selamları, Kayıp Fransız ve Sırp Askerlerine Şükranların Sunulması, 1922’de Bitola’da Patlama, Petar Gerass’ın Düğünü ve ilk Makedon sanatçı Zerda’nın Prilep’teki Düğünü vardır.
1928 yılında Manaki kardeşler Sırp Kraliyet Mahkemesinin Mareşaline, Roman Kralının ve Osmanlı Sultanının fotografçısı olarak hürmette bulunmuş olmaları güvencesi ile resmi kraliyet fotografçısı olarak kendilerine unvan verilmesini talep eden bir başvuru 282
mektubu gönderdiler. Teklifleri kabul edildi ve Kraliyet Mahkemesinin ilgili bürosu da- vetiye çıkardı. Minton 1935 yılında Rumen vatandaşı Vasiliki Dauka ile evlendi ve o yıl oğulları Leonid doğdu. 1937 yılında fotoğrafçılar olarak yalnız çalışmak üzere Yanaki ayrılarak Minton’u terk etti. 1940 yılında Minton kendi çok ünlü belgesellerinden birisi olan The Bombing of Bitola (Bitola’nın Bombalaması)’nı yaptı. II.Dünya savaşı sırasında o bölge Bulgar Krallığınca ilhak edildi. Minton’un fotografçı olarak çalışması yetkililerce de araştırıldı ve belgesini aldıktan sonra işinin başında kalarak 1200’ den fazla fotoğraf çekti. 4 Kasım 1944’te Almanların çekilmesinden sonra Yugoslav partizanları Bitola’yı kendi yönetimlerine aldılar. Partizanların Bitola’ya girişi Minton’un kamarasından önemli bir tarihi fotoğraflar koleksiyonu olarak kaydedildi. Minton, bu dönemde politika, düğünler, spor, silahlı kuvvetler gibi birçok farklı konuya değinen 5000 civarında fotoğraf çekti. O zamanda çektiği ne ünlü fotoğrafların Tito’nun Bitola’ya girdiği düşünülmüştür. Yanaki Manaki, 1935’te fotoğrafçılıktan ayrılır ve kalan ömrünün geçtiği Yuna- nistan’ın Selanik’e gider. Minton Manaki yaptığı çok sayıda görüşmeler ile kendi 1500 filminin tamamını 1.000.000 dinar karşılığı Makedonya Hükümetine satmayı başardı. Belgrat’taki Yugoslav Sinematekİ ile çalıştı. Çoğalttıktan sonra Manaki Kardeşlerin bü- tün filmleri 1954’te tekrar Minton’a döndü. Minton, ölümüne kadar ilgili enstitüler ile çalışmaya devam ederek, istedikleri fotoğraf veya filmleri onlara verdi. 1957 yılında böl- gedeki ilk film yapımcısı olan Yugoslav Film Yapımcıları Derneği, onur üyesi yaptı. 1958’de Zagrep Film, Minton’un işi ve kariyeri ile ilgili bir belgesel hazırladı. Make- donya Ulusal Tekniği onur diploması takdim etti. 1964’te ölünceye kadar Bitola’da kaldı. 2
“Halkıma, Bitolalılara ve hiç yalan söylemeyen kamerama bağlı kaldım.” diye özetleyen Milton ise, 5 Mart 1964’te Manastır’da yaşama veda eder. (Evren, 2006:85) Manaki Kardeşlerin Filmleri:
2 http://en.wikipedia.org/wiki/Yanaki_and_Milton_Manaki 283
Makedonya Cumhuriyeti Milli Arşiv, tarihi ve kültürel değeri olan 120 yerde ve 17.000 'den fazla Manaki fotoğrafları ve 2000 m üzerinde kaydedilen filmini arşivlemiş- tir.
3 1995-1996 yıllarında Manaki Kardeşlerin filmlerinin asetat tabanlı-güvenilirlikli filmlere aktarılması yöntemiyle korunmaları sağlandı. 2012’de, Manaki Kardeşler’in film mirası dijitalleştirildi ve restore edildi. Bu projeler Makedonya Sinemateki tarafından Bu- dapeşte’deki Macaristan Film Laboratuvarı’nda, Makedonya Kültür Bakanlığı ve UNESCO’nun katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı olan ve 20. Yüzyılın başında Balkanlar’da ya- şanan büyük tarihsel dönüşüme tanıklık eden Manaki Kardeşler’in çektikleri filmler ara- sında II. Meşrutiyet kutlamaları, Türk süvari, piyade ve topçularının geçit töreni ve Sultan V. Mehmet Reşat'ın Selanik ve Manastır ziyaretleri de yer alıyor. Osmanlının son döne- mine ilişkin görsel belgeler anlamına da gelen bu filmler, bazı sinema tarihçileri tarafın- dan Türkiye’de sinemanın başlangıcı olarak kabul ediliyorlar. Manaki Kardeşler'in kur- guladığı tek film olan Grevena Piskoposu Emiliyanos'un Gazetesi dışındaki filmlerin isimleri Milton Manaki'nin hatıralarından yola çıkılarak verilmiştir. Dijital Restorasyon Projesi Sorumluluğunu Mimi Gyorgoska Ilievska (Make- donya Sinemateki Direktörü) ve Dijital Restorasyon Aşaması Sorumluluğunu Igor Star- delov (Makedonya Sinematek Film Arşivi Başkanı) yaptığı filmler şunlardır: Büyükanne Despına Ev işleri – ip eğiren kadınlar Açık havada ders Çamaşır yıkayan kadınlar Panayır Pazar yeri ve kasaplar Karaferye panayırı Ulah göçebeleri Yazlık mera summer Ulah halayı (oro) Aziz George günü kutlaması
3 http://monoskop.org/Yanaki_and_Milton_Manaki 284
Karaferye’de epifani kutlaması Köy düğünü Veteriner kliniği Ziraat okulundaki Türk hocası Aziz Kiril ve Aziz Methodıus günü kutlaması Bütün azizler günü Manastır kutsal pazar kilisesi’nde panayır Makedon nüfusunun baskılanması Manastır’da cenaze Jön türklerin II. Meşrutiyet tezahüratları II. Meşrutiyet tezahüratları II. Meşrutiyet töreni Türklerin meşrutiyet söylevleri Türk piyade ve süvarileri geçidi Türk topçuları geçidi Kafileler Askeri bando geçidi, şef ve süvarileri Romanya heyeti Gopeş’i ziyaret ediyor (1911) Romanya heyeti Resne’yi ziyaret ediyor (1911) Grevena manzarası Grevena kilisesi Grevena piskoposu Emılıyanos’un cenazesi (1911) Grevena şehir manzarası Grevena piskoposu şehit Emılıyanos'un sureti Milli şehit Emılıyanos'un naaşı ve yardımcısı Şehit Emılıyanos'un naaşının konulduğu Grevena'daki Aziz Akhil Kilisesi Halk milli şehit Emılıyanos'a saygılarını sunuyor Grevena Piskoposu Emılıyanos'un cenaze töreni hep hatırlanacak Rahmetli mezarına konuluyor Sultan V. Mehmet Reşat’ın Selanik ziyareti (1911) Sultan V. Mehmet Reşat’ın Manastır ziyareti (1911) Aleksandr Karayordevic’in manastır ziyareti
285
Yunan kralı ve veliahtı Pavle’nin General Boyovic tarafından Manastır’da karşı- lanması Sırp askerlerinin Manastır’daki geçidi Manastır’da epifani kutlaması Manastır’da Cıty Café’nin açılışı Manastır’da düğün Meçhul çekimler 4
Sonuç Manaki Kardeşler, sinemanın çok az bilindiği zamanlarda çektikleri ilk filmler ile hem Osmanlı Devletinin, hem de Balkanların ilk sinemacıları olarak görülmektedir. Çek- tikleri film ve fotoğraflar ile o devirlerin hayatı ile gelecek nesillere ışık tutmaktadır. Sinema tarihçisi Burçak Evren, 5-26 Haziran 1911 tarihinde Makedonyalı sinema ve fotoğraf sanatçıları Yanaki ve Milton Manaki Kardeşler tarafından çekilen V. Sultan Mehmet’in Manastır ve Selanik Ziyareti belgeselini ilk Türk filmi olarak kabul etmekte- dir. Evren’in iddiasına göre çeken kişilerin Osmanlı uyruklu, çekilen kişinin ise Osmanlı padişahı olması bu filmi bir Türk filmi yapmaktadır. Yeni belgeler ve filmler bulunana kadar, bu film Türk sinema tarihinin ilk filmi değilse bile ilk filmlerinden biri olarak kabul görmelidir demektedir. (Evren, 2006:86) Bu filmler ilk Osmanlı filmi olduğuna katıl- makla birlikte, bu filmleri ilk Türk filmi kabul etmemiz için bir Türk tarafından çekilmesi gerekmektedir. Bunun içinde 3yıl daha beklenilmiştir. 5
4 http://film.iksv.org/tr/film/2860 5 İlk Türk Filmi olan Ayastefonastaki Rus Abidesinin yıkılışı ise, I.Dünya Savaşına girdiğimiz günlerde 14 Kasım 1914 yılında Fuat Uzkınay tarafından çekilmiştir. 2014 yılıl ise sinemamızın 100.yılı olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmıştır.
286
Makedonya Devleti, Balkan sinemasınında kurucusu olan Manaki Kardeşlere vefa olarak, Manastır’da her yıl Manaki Kardeşler Film Festivali düzenlenmektedir. 1979 yı- lında kurulan ve adını Manaki Kardeşlerden alan Uluslararası Yönetmenlerin katılımıyla yapılan Film ödülüne de Kamera 300 denmektedir. 6
Türkiye Cumhuriyeti’de ilk Osmanlı sinemacılarını unutmamıştır. 13 Nisan 2014 tarihinde Türk Sinemasının 100. Yılına ithafen İstanbul’da Manaki filmleri+ Manaki Kar- deşlerin Kültür mirası isimli bir etkinlikte Manaki Kardeşlerin filmleri gösterilerek, ko- nuyla ilgili söyleşiler de yapılmıştır. Download 3.66 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling