I. uluslararasi
Download 3.66 Mb. Pdf ko'rish
|
365 * * 313 * * * 1321 *
* 369 * * 317 * * * 1324 *
* 432 * * 254 * * * *Sayısal veri tespit edilememiştir. ** Bu sayının içine Bulgar ve Latinlerde dâhil- dir.
(1896/1897) yılı göze çarpmaktadır. Bu yıl içinde Bursa Merkez’de, Katolik ve Protes- tanların her ikisinin de nüfusu iki katına çıkmış, bir sonraki yıl yine aynı seviyeye gerile- miştir. 1314 (1896/1897) yılı içinde, Katolik ve Protestanlardan oluşan bir grubun, ço- ğunlukla ticari amaçlı olarak şehre giriş yaptıkları anlaşılmaktadır. Salnȃmede gelen ki- şiler yabancı (ecnebi) olarak değerlendirilmediğine göre, Osmanlı sınırları dȃhilinde bu- lunan herhangi bir vilȃyetten geldikleri düşünülebilir. 372
7.Bulgarlar Tablo No: 16 Bulgar Nüfusun Bursa Sancağı ve Köylerindeki Görünümü
ERKEK KADIN TOP. ERKEK KADIN TOP. ERKEK KADIN TOP. 1303 204 177
381 * * * 22
* 22 1311 37 18
22
* 22 * * * 1312 39 22
22
* 22 * * * 1313 46 27
29
5 34 22
* 22 1314 39 22
* * * 22
* 22 1315 17 22
* * * * * * 1317 *
* 71 * * 25 * * * 1319 *
* 42 * * * * * * 1321 *
* 12 * * * * * * *Sayısal veri tespit edilememiştir. Bulgarların sayıları, üzerinde yorum yapılamayacak kadar azdır. Şehir merke- zinde 22 kişilik bir Bulgar grubu göze çarpmaktadır. Hepsi erkek olan bu grup, Bulgaris- tan’dan iş bulmak amacıyla Bursa’ya gelen ve bir daha geri dönmeyen Bulgarlardan oluş- maktadır. 8.Latinler Tablo No: 17 Latin Nüfusun Bursa Sancağı ve Köylerindeki Görünümü YIL BURSA SANCAK BURSA (MERKEZ+KÖY) BURSA (MERKEZ)
ERKEK KADIN TOP. ERKEK KADIN TOP. ERKEK KADIN TOP. 1303 6 4
* *
6 4
1313 * *
7 5
* *
* 1314 *
* * 7 5 12 * * * 1315 *
* * 7 5 12 * * * 1317 *
* 12 * * 12 * * * 1318 *
* 12 * * 12 *
* * 1319 *
* 12 * * 12 * * * 1321 *
* 12 * * 12 * * * *Sayısal veri tespit edilememiştir.
373
Yukarıdaki Tablo No: 17’den de anlaşıldığına göre, 12 kişilik bir Latin grubu 1313-1321 (1895-1904) yılları arasında Bursa Merkez’de kalmışlardır. Bu gruptaki kişi- lerin işleri ve Bursa’da bulunuş amaçları tam olarak tespit edilememiş olmasına karşın, Bursa’da açılan Amerikan okulunun çalışanları olma ihtimali yüksektir. Misyoner olarak Bursa’da bulunuyor olmaları da bir diğer ihtimaldir. c) Ecnebiler (Yabancılar) Tablo No: 18 Ecnebiler (Yabancılar) Nüfusun Bursa Sancağı ve Köylerindeki Görünümü YIL BURSA SANCAK BURSA (MERKEZ+KÖY) BURSA (MERKEZ)
ER- KEK KA-
DIN TOP. ER-
KEK KA-
DIN TOP. ER-
KEK KA-
DIN TOP. 1303 *
* * * * * * * * 1310 *
* * * * * 718
533 1251 1311 946 368
725
338 1063 * * * 1312 885 643
729
542 1271 * * * 1313 885 643
729
542 1271 729
542 1271 1314 886 644
729
542 1271 729
542 1271 1315 163 95
* * * * * * *Sayısal veri tespit edilememiştir.
1303 (1885-1886) yılında tüm Hudâvendigâr Vilâyeti dâhilinde 5108 Erkek ve 1510 Bayan olmak üzere toplam 6618 ecnebi (yabancı) bulunmaktaydı. Bu ecnebi (ya- bancı) nüfusun etnik dağılımı şöyledir: 43
43 Hudâvendigâr Vilâyet-i Salnâme-i Resmîsi, Bursa, 1303, s.69. 374
Tablo No: 19 1303 (1885/1886) Yılında Vilâyet Dâhilindeki Yabancı Nüfusun Dağılımı
*Sayısal veri tespit edilememiştir. Tablo No:18 ve 19’a göre ecnebi (yabancı) nüfus içinde erkeklerin ağırlıkta ol- ması, yabancıların çoğunlukla iş amaçlı olarak Bursa’ya geldiklerini göstermektedir. Tablo No:36’da, şehir merkezinde verilen yabancı (ecnebi) nüfusun, sancak genelinde toplam olarak verilen yabancı (ecnebi) nüfusa çok yakın olması, bu teoriyi desteklemek- tedir. Tablo No:19’a göre; yabancı nüfus içinde ağırlığı, Osmanlı tebaasına mensup ol- madıkları için yabancı (ecnebi) olarak nitelendirilen Müslümanlar oluşturmaktadır. SONUÇ Hudâvendigâr Vilâyeti Sâlnâmelerinde, Bursa şehir nüfusuyla ilgili verilen sayı- sal verilerin şehrin nüfusunu tam olarak yansıttığı söylenemez. Sâlnâmelerde, istatistiki anlamda birtakım hesaplama hatalarının bulunmasının yanında, bu dönemde şehre yaşa- nan göç akışının ne kadarının kayıt altına alınıp nüfus bilgilerine eklendiği konusu belir- sizdir. Buna karşın, vilayet salnamelerinin geçmiş dönemlerde tutulan tahrir defterlerine oranla daha güvenilir bir bilgi sundukları da yadsınamaz bir gerçektir.
İslam
3728 1119
Rum 735
137 Ermeni
475 153
Katolik 12
1 Bulgar
57 * Yahudi 89 60
Protestan 12
40 Latin
* *
5108 1510 375
KAYNAKÇA Sâlnâmeler Hudâvendigâr Vilâyeti Sâlnâmesi, Matbaa-i Vilâyet, (Def’a 13) 1303, (Def’a 16 ve 17) 1306, (Def’a 19) 1310, (Def’a 20) 1311, (Def’a 21) 1312, (Def’a 22) 1313, (Def’a 23) 1314, (Def’a 24) 1315, (Def’a 25) 1316, (Def’a 26) 1317, (Def’a 27) 1318, (Def’a 28) 1319, (Def’a 30) 1321, (Def’a 33) 1324, (Def’a 34) 1325.
AKBAL, Fazıla, “1831 Tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nda İdari Taksimat ve Nüfus”, Belleten, Türk Tarih Kurumu Basımevi, c.XV, s.60, 1995, ss.617-628. AKKUŞ, Turgay, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Bursa Kent Tarihinde Gayrimüslim- ler, Libra Kitapçılık ve Yayıncılık, İstanbul, 2010. AYDIN, Bilgin, ”Salnȃme”, TDV İslâm Ansiklopedisi, c.36, Türkiye Diyanet Vakfı İs- lam Araştırmaları Merkezi, 2009, ss.51-54. DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi, An- kara, 2013. ELİBOL, Numan, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Nüfus Meselesi ve Demografi Araştır- maları”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
ERGENÇ, Özer, XVI. Yüzyıl Sonlarında Bursa, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 2014 EVLİYA ÇELEBİ, Seyahatname’ye Göre Ruhaniyetli Şehir Bursa, Haz. Hasan Basri Öcalan, Bursa İl Özel İdaresi, Ankara, 2009. GÜRSAKAL, Gürsu, “Modernleşme Dönemi Bursa’sında Nüfus Hareketleri”, Osmanlı Modernleşmesi ve Bursa Sempozyum Kitabı (10-11 Nisan 2009-Bursa), Ed.Doç. Dr. Cafer Çiftçi, Bursa Osmangazi Belediyesi Yay., Bursa, 2009, ss.271- 290.
Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1988. 376
Hüdȃvendigȃr Vilȃyeti Salnȃme-i Resmîsî H.1325-M.1907, Haz. Hüseyin Delil,Ömer Faruk Dinçel, Bursa İl Özel İdaresi Yay., Bursa, 2013. İNALCIK, Halil, “Bursa”, TDV İslam Ansiklopedisi, c.6, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi, 1992, ss.445-449. İNALCIK, Halil, Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-I
İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2009. İNALCIK, Halil, Halil İnalcık’ın Bursa Araştırmaları, Haz. Yusuf Oğuzoğlu, Bursa Kültür A.Ş., Bursa, 2012. KAPLANOĞLU, Raif, Bursa Yer Adları Ansiklopedisi, Bursa Ticaret Borsası Kültür Yay., Bursa, 1996. KAPLANOĞLU, Raif, 1830-1843 Yılları Nüfus Defterlerine Göre Bursanın Ekono-
KARAL, Enver Ziya, Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı 1831, T.C. Baş- bakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara, 1997. KARPAT, Kemal H., Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul, 2003. KEPECİOĞLU, Kâmil, Bursa Kütüğü, Haz. Hüseyin Algül, Osman Çetin, Mefail Hızlı, Mustafa Kara, Asım Yediyıldız,
IV Cilt, Bursa Kültür A.Ş., Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa, 2009. KEPECİOĞLU, Kâmil, “Bursanın eski devirlere ait kayıt defterleri”, Türkün, Sayı:7, Bursa, 1936, ss.42. MCCARTHY, Justin, Müslümanlar ve Azınlıklar, Çev. Bilge Umar, İnkılȃp Kitabevi, İstanbul, 1998. MÜLAZIM ABDÜLKADİR, Bursa Tarihi Kılavuzu, Haz. Mehmet Fatih Birgül, Le- vent Çanaklı, Bursa İl Özel İdaresi, Ankara, 2009.
Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yay., Ankara, 2011. 377
QUATAERT, Donald, Osmanlı İmparatorluğu (1700-1922), Çev. Ayşe Berktay, İleti- şim Yay., İstanbul, 2002. SEVİM, Sezai, “Güney-Marmara Bölgesindeki Ermeniler’in Nüfus, İdari ve Mali Du- rumları”, Ermeni Sorunu ve Bursa Ermenileri, Ed. Yrd. Doç.Dr. Saime Yüceer, Uludağ Üniv. Basımevi, Bursa, 2000, ss.45-59. YÜCEER, Saime, “Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı Yıllarında Bursa Ermeni- leri”, Ermeni Sorunu ve Bursa Ermenileri, Ed. Yrd. Doç.Dr. Saime Yüceer, Uludağ Üniv. Basımevi, Bursa, 2000, ss.61-83.
378
ÖZBEKİSTAN COĞRAFYASININ ÖNEMLİ ŞEHRİ SEMERKANT’IN YÜKSELİŞİNDE İKTİSADİ FAKTÖRLERİN ETKİSİ VE ŞEHRİN İPEK YOLU ÜZERİNDE ARZETTİĞİ ÖNEM
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı oaydinli@hotmail.com ÖZET Batı Türkistan veya diğer bir ifade ile Müslüman coğraf- yacıların “Mâverâünnehir” diye isimlendirdiği Ceyhun ile Sey- hun nehirleri arasındaki bölgede yer alan ve Soğd’un merkez şehri olan Semerkant, çok eski tarihlerden itibaren bulunduğu coğrafyanın genelde başşehri veya yönetim merkezi olmuştur. Nitekim Göktürkler döneminde Batı Türkistan bölgesi, yönetim merkezi Semerkant olan bir Yabguluk (Soğd Yabguluğu) ve ona bağlı beş tudunluğa ayrılmış, bölge Göktürkler’e bağlı şehir dev- letçikleri halinde Semerkant’tan yönetilmekteydi. İslam’ın böl- geye gelmesi ile (m.711) şehir bu üstün konumunu Sâmânî hü- kümdarı İsmail b. Ahmet dönemine (892-913) kadar da devam ettirdi. Her ne kadar Sâmânî Devleti’nin yönetim merkezi daha sonra Buhara olsa da (893-999 yılları) Semerkant’ın gerek siyasî, gerek iktisadî ve gerekse kültürel üstünlüğü sürdü. Ardından bu şehir, Batı Karahanlılar’ın ve en ihtişamlı zamanlarından birini yaşadığı Timurlular döneminin yönetim şehri olarak bölgenin ka- derini belirleyici rolüne devam etti. Semerkant’ı başarının zirve- sine ulaştırmada siyasî, dinî ve sosyo-kültürel birçok sâik etkili olmakla birlikte; şehrin, Zerefşan nehrinin içinden geçtiği bölge- nin en verimli toprakları üzerinde yer alması ve dört bir yandan gelen ticaret kervanlarının geçiş güzergâhı üzerinde bulunması sebebiyle iktisadi etkenin daha belirgin olduğu göze çarpmakta- dır. Özellikle meşhur İpek Yolu’nun doğu-batı ve kuzey rotasın- dan gelen yolların birleşim noktasında konumlanmış olması ve şehrin yerli halkı Soğdlular’ın İpek Yolu ticareti üzerinde çok ak- tif rol oynayıp bu yol üzerindeki kârdan aslan payını almaları Se- merkant’ın refah ve iktidarın zirvesine ulaşmasında en önemli et- kenlerden birisi olmuştur.
Mâverâünnehir, Buhara, Çin, İpek Yolu, Kürk Yolu, Baharat Yolu, Göktürkler, Sâmânîler, Karahanlılar.
379
Giriş Orta Asya'nın önemli bölgelerinden biri olan Batı Türkistan, eski tarihlerden iti- baren Türk tarih ve kültürü, özellikle VIII. asırdan itibaren Türk-İslâm tarihi ve medeni- yeti açısından büyük önem arzeder. Çünkü Türkler’in İslâm’ı kabulünde, İslâm kültür ve medeniyetinin gelişmesinde bu bölge olağanüstü bir rol oynamıştır. Bu bölge içinde Ceyhun ve Seyhun nehirleri arasında yer alan, Soğd bölgesi 1 , ge-
rek Soğd nehrinin suladığı topraklarının verimliliği, gerekse önemli ticaret yollarının ke- sişim noktasında yer alması sebebiyle stratejik ve önemli bir mevkide bulunmaktadır. Dolayısıyla Soğd'un yönetim merkezi olan Semerkant 2 , gerek siyasî, gerekse iktisâdî ve kültürel bakımdan daima özel ve saygın bir yere sahip olmuştur. Müslümanlar tarafından fethi ile şehrin önemi daha da artmış, İslâm dünyasının her tarafından gerek tüccar, gerek ilim adamı, gerekse dindâr insanları kendisine çeken bir câzibe merkezi haline gelmiştir 3 . A-Şehrin Yeri ve Tarihçesi Günümüzde Özbekistan Cumhuriyeti’nin orta kesiminde yer alan ve aynı isimli idarî birimin (oblast) merkezi olan Semerkant şehri 4 , kuzey yarım kürede Orta Asya de- diğimiz çok geniş çöllük alanların yer aldığı bir bölgede yer almaktadır. Ancak bu alan içinde birkaç ova, Himalaya sıra dağlarının bir parçası olan Pamir dağlarındaki kar ve buzullarla beslenen nehirler boyunca yerleşmiştir. Semerkant ise bu nehirlerden biri olan
1
diana” (V.V. Barthold - C.E. Bosworth, “Sughd”, EI² (İng.), Leiden 1997, IX, 772); Göktürk yazıtlarında “Soğdak” (Osman Aydınlı, Fethinden Samanilerin Yıkılışına Kadar (93-389/711-999) Semerkant Tarihi, İstanbul 2011, s. 44); İslâm kaynaklarında ise Soğd veya Suğd, (Bkz. İstahrî, Mesâlikü’l-memâlik, (nşr. M. J. De Goeje), Leiden 1967, s. 316; İbn Havkal, Sûretü’l-arz, (nşr. Kramers-Johannes Heind), Leiden 1938, s. 474-75) şeklinde geçen bu ismi Müslümanlar, hem bölgede meskun İran menşeli kavim için hem de bölgenin adı olarak kullanmışlardır (Osman Aydınlı, "İslam Hakimiyetine (II./VIII. Asır) Kadarki Dö- nemde Soğd Havzasının İktisadi ve Sosyokültürel Dinamikleri", İslam Araştırmaları Dergisi -İSAM, sy.32 İstanbul 2014, s.101-102). 2 Şehrin adı ilk olarak Büyük İskender dönemi erken Yunan kaynaklarında "Maracanda", değişik dönemler Çin salnamelerinde "Sa-mo-kian", "K’ang", "Hsi-wan-chin" ve" Hsün-sih-kan" olarak geçmekte olup, şehrin kurucusu veya tahrip edeni veyahut kuruluşu ile ilgili rivayetlere atfen şehrin en meşhur ve kalıcı ismi, Semerkant olmuştur (Bu konuda geniş bilgi için bkz. Aydınlı, Semerkant Tarihi, s. 88-92; "Semer- kant", DİA, XXXVI, İstanbul 2009, s. 481). 3 Aydınlı, Semerkant Tarihi, s. 15. 4 Aydınlı, "Semerkant", DİA, XXXVI, s. 481. 380
Soğd nehri üzerindeki ovada kurulmuş bölgenin en eski ve en verimli topraklarına sahip bir yerleşim birimidir 5 . Burası, Batı Türkistan'ın dört bir yanından gelen çok önemli ticaret yollarının ke- sişim noktası olan mükemmel bir coğrafyada yer alıyordu 6 . Semerkant’ın doğu tarafında Usrûşana bölgesi 7 , batı tarafında Buhârâ 8 , kuzey ve kuzey doğusunda Şâş (Taşkent) ile İsbîcab (Sayram), güneyinde ise Kiş (Kis, Keş) ve Nesef (Nahşeb) şehirleri yer alırdı 9 . Semerkant tarih içinde 3 ana kuruluş mevkisine sahiptir. Şehir, ilk olarak Zerefşân (Soğd) nehrinin güney kıyısında vadiye hâkim yüksek bir mevkide kurulmuş olup 10 gü-
nümüze ulaşan harabelerine Efrâsiyâb adı verilmektedir. Moğol istilasına kadar büyüye- rek ve genişleyerek bu mevkide varlığını devam ettiren şehir, Cengiz Han’ın 1220'de Se- merkant’ı tahrip etmesinden sonra Timur (1370-1405) tarafından ilk mevkiinden daha güneyde yeni bir şehir olarak tekrar kurulmuştur. Yaklaşık 5 asır sonra 1868'de Semer- kant'ı zapteden Ruslar 1871’den itibaren Timur’un inşa ettiği şehrin batısında bugünkü yeni ve modern Semerkant şehrini yükseltmişlerdir 11 .
Semerkant'ın ilk kuruluşu hakkında kaynaklarda çok farklı rivayetler yer almak- tadır. XX. yüzyılda bölgede yapılan arkeolojik kazılardaki bulgularla bu rivayetlerin bir- likte değerlendirilmesinden şehrin M.Ö. 535 yılında Pers Hükümdarı Büyük Cyrus tara- fından ileri bir karakol olarak kurulduğu ortaya çıkmaktadır. Semerkant’ın kalıntılarına adı verilen efsanevî Türk hükümdarı Efrâsiyâb’ın (Alp Er Tonga) bu tarihten yaklaşık iki yüzyıl önce Semerkant hâkimiyetiyle ilgili rivayetler, şehri değil şehrin kurulduğu böl- geyi egemenlik altına alması olarak anlaşılmalıdır 12 .
5 Bkz. David A. Law, From Samaria to Samarkand: The Ten Lost Tribes of İsrael, Amerika 1992, s. I (Preface).
6
s. II (Preface). 7 İstahrî, Mesâlikü’l-memâlik, s. 325. 8 İbn Havkal, Sûretü’l-arz, s. 491. Ayrıca bkz. Strange, Guy Le: The Lands Of The Eastern Caliphate, Londra 1905. s. 463. 9 Aydınlı, Semerkant Tarihi, s. 55. 10 İstahri, Mesâlikü’l-memâlik, s. 316; İbn Havkal, Sûretü’l-arz, s. 492. 11 Bkz. Aydınlı, "Semerkant", DİA, XXXVI, s. 481, 484. 12 Aydınlı, "Semerkant", DİA, XXXVI, s. 481. Konu hakkında daha geniş bilgi için bkz. Aydınlı, Semerkant Tarihi, s. 96-97. 381
Arkeolojik bulgular Semerkant’ın Persler döneminde 218,5 hektarlık bir alanı kapladığını göstermektedir 13 . Buradan Semerkant’ın o dönemde Orta Asya’nın, hatta dünyanın en büyük şehirlerinden biri olduğu anlaşılır. Milâttan önce 329 yılında şehri ele geçiren Büyük İskender kendisine karşı ayaklanmayı bahane ederek Semerkant'ı yakıp yıkmış 14
sonra etrafını büyük bir surla çevirmiştir 15 . Soğd-Baktria satraplığına bağlanan şehir yak- laşık M.Ö. 312 tarihinde Büyük İskender'in komutanlarından Seleucos’un (Selevkos) eline geçmiştir. Semerkant M.Ö. 189 yılında Grek-Baktria Krallığı’nın hükmü altına gir- diyse de Grekler şehirde küçük bir idareci sınıf olarak kalmıştır. Bu dönemde hâkim dilin Soğdca olduğu şehirde nüfusun çoğunluğunu İran menşeli Soğdlar ve Saka Türkleri oluş- turuyordu 16 . Ardından Semerkant önce Yüeh-chih Türkleri’nin, milâttan önce I. asırda K’ang- chü Türkleri’nin eline geçti. K’ang-chüler savaşlarda tahrip olan şehri yeniden imar ettiler ve eski ihtişamlı günlerine dönmesini sağladılar 17 . Semerkant’ı başşehir edinen K’ang- chüler milâttan sonra I. yüzyılın ilk yarısında önce Hsiungnular’ın, ardından Kuşanlar’ın hâkimiyeti altına girdiler. M.S. III. yüzyılın ikinci yarısında tekrar bağımsızlıklarını ka- zandılar 18 . M.S. 375 yılı civarında şehri ele geçiren Akhunlar, K’ang-chü kralını öldürüp yak- laşık altmış-yetmiş yıl şehirde hüküm sürdüler. V. asrın ortalarına doğru Semerkant’ı hâkimiyetleri altına alan Eftalitler, vergi almakla yetinip Mâverâünnehir’in idaresini K’ang-chü hânedanına bıraktılar 19 . 562’de Semerkant’ı ele geçiren Göktürkler, iyi birer tüccar olan ve çevre ülkeleri tanıyan Semerkantlılar’ı elçilik heyetlerinde görevlendirdi- ler. 659’da Batı Göktürk Devleti’nin yıkılmasının ardından şehir Çinliler’in hâkimiyeti altına girdi. Bu dönemde idarî merkezi Semerkant olan ve çevresindeki beş tudunluğun
M. I. Muminov, İstoriya Samarkanda, c. I, Taşkent 1969. s. 67; David A. Law, From Samaria to Sa- markand, s. 66-67. 15 Yâkūtu'l-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, I-V, Dâru’s-Sâdır, Beyrût ty. III, 247. 16 William M. Mc Govern, The Early Empires of Central Asia, North Carolina 1939, s. 69-70. 17 Law, From Samaria to Samarkand , s. 68. 18 Aydınlı, "Semerkant", DİA, XXXVI, 481. 19 Geniş bilgi için bkz. Şemsettin Günaltay, Müslümanlığın Çıktığı ve Yayıldığı Zamanlarda Orta Asya’nın Umumi Vaziyeti, Ankara ty., s. 13; Dursun Akbulut, Arap Fütühatına Kadar Mâverâünnehir ve Hora- san’da Türkler, Erzurum 1984, s. 86. 382
da kendisine bağlı olduğu Soğd Yabguluğu, sözde Çin’e bağlı olmakla birlikte neredeyse tam bağımsız durumdaydı; ayrıca Türk nüfuzunun kuvvetli etkileri de görülüyordu 20 . Semerkant, Emevîler döneminde 676 yılından itibaren süregelen akınlar sonu- cunda Emevîler’in Horasan valisi Kuteybe b. Müslim'in şiddetli saldırı ve kuşatmasıyla 711 yılında kesin biçimde müslümanlar tarafından fethedildi. Emeviler ve Abbasiler'in ilk döneminde Horasan'a bağlı bir eyalet olarak yönetilen Semerkant'ın da içinde bulun- duğu Batı Türkistanı (Mâverâünnehir = Nehrin öte tarafı), Halife Mu‘temid-Alellah’ın bir menşurla Sâmânî hükümdarı Nasr b. Ahmed’e verdiğini bildirmesinin ardından bölge Sâmânîler'in yönettiği müstakil bir devlet haline geldi (261/874-75). Sâmânîler'in ilk döneminde devletin başşehri olan Semerkant, daha sonra devlet merkezinin Buhârâ'ya taşınmış olmasına rağmen önceki önemini yine korudu 21 . Sâmânîler döneminde gerek iktisâdî gerekse sosyokültürel açıdan altın devrini ya- şayan ve İslâm dünyasının en önemli şehirlerinden biri haline gelen Semerkant, Sâmânîler'in yıkılışı ile 999'da Karahanlılar'ın eline geçti 22 . Karahanlılar'ın 1046'da ikiye ayrılması ile Batı Karahanlılar'da kalan şehir yine bölgenin en önemli şehri olarak 1211'de tarih sahnesinden çekilmelerine kadar Batı Karahanlılar'ın başşehri olarak hizmet verdi. Semerkant 1220 yılında Moğol İmparatoru Cengiz Han tarafından büyük bir yıkım ve tahribata maruz kaldı. Halkının büyük bir kısmı öldürülürken geri kalanların neredeyse tamamı şehirden sürüldü. Semerkant bir asırdan fazla bir süre bu tahribatın izlerini sile- medi. Şehrin tekrar ayağa kalkması bölgeyi ele geçiren Timur'un 1369'da Semerkant’ı kendisine başşehir yapması ve çeşitli bölgelerden âlim ve sanatkârları burada toplaması ile başladı. Böylece Semerkant’ın yeniden imarı ve İslâm döneminde ikinci parlak dö- nemi başlamış oldu. Nitekim günümüze ulaşan tarihî yapılar daha çok bu dönemin (Timur
20 Aydınlı, "Semerkant", DİA, XXXVI, 482. 21 Bkz. Barthold, Four Studies on the History of Central Asia, (Rusça’dan İngilizce’ye trc. V. and T. Mi- norsky), Leiden 1962, I, 14; Schaeder-Bosworth, “Samarkand”, EI2, VIII, 1033; Aydınlı, Semerkant Ta- rihi, s.334. 22 Şehrin Sâmânîler dönemi durumu ve gelişmesi ile ilgili geniş bilgi için bkz. Aydınlı, Semerkant Tarihi, s. 321-348. 383
ve torunlarının) eserleri olarak tüm ihtişamıyla Semerkant'ı bugün abidevî bir şehir konu- munda yüceltmektedir 23 . 1500’de Özbek asıllı Şeybânîler tarafından ele geçirilen Semerkant, 1868 yılına kadar Özbek hanlarının idaresi altında kaldı. Ülkeyi Buhârâ'dan yöneten Özbekler daha çok başşehirlerinin imarına önem verip Semerkant'ı ihmal edince, şehir önemini korusa bile sanki Buhârâ'nın gölgesinde kaldı. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Batı Türkistan top- raklarında ilerleyen Ruslar 1868’de Semerkant’ı zaptederek Türkistan genel yönetim böl- gesine dahil ettiler. 1871’den itibaren Timur’un inşa ettiği şehrin batısında yeni bir şehir kurdular. 1924-1930 yılları arasında Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin baş- şehri olan Semerkant, 1 Eylül 1991’de bağımsızlığını ilân eden Özbekistan Cumhuri- yeti’nin on iki oblastından (idari biriminden) birinin merkezi konumundadır 24 . Download 3.66 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling