İslam hukuk usulü II iKİNCİ BÖLÜM ŞER’Î delillerden çikarilan hüKÜmler


) Amelden o amelin aslındaki noksanlık


Download 232.89 Kb.
Pdf ko'rish
bet22/24
Sana30.04.2023
Hajmi232.89 Kb.
#1404367
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24
Bog'liq
Hukuk Usulü II (bitti)

 
2) Amelden o amelin aslındaki noksanlık sebebiyle nehiy. Bu amel bâtıl olur. 
Örnek: Mevcut olmayan şeyi satmak 
 
3) Amelden o amelin vasfındaki noksanlık sebebiyle nehiy. 
a) Hanefilere göre, muamelatta butlân ve fesât farklıdır. Onlara göre, asıldaki 
noksanlık butlânvasıftaki noksanlık fesâttır. Bu yüzden amel bâtıl olmaz, fâsit olur. 
b) Cumhura göre, muamelatta butlân ve fesât aynıdır. Onlara göre, hem asıldaki hem 
de vasıftaki noksanlık butlân/fesattır. Bu yüzden amel bâtıl/fâsit olur. 
Örnek: Ribâ yahut fâsit şart ihtiva eden satım sözleşmesi 
 
 
 
 
 
2.ÂM 
Âmmın Tanımı 
Âm, tek vaz’ ile tek bir manayı göstermek üzere konmuş bulunan ve muayyen bir miktarla sınırlı 
olmaksızın bu mananın kendisinde gerçekleştiği bütün fertleri kapsayan lafızdır. 
ىَنمعَ
م
لْا َكِل 
َذ اَهيِف ُقَّقَحَتَي ي ِتَّلا ِداَرمفَ ملِا َعيِمَج ُلُم مشَي َو ،ٍد ِحاَو ىًنمعَِلْ اًد ِحاَو ا ًعمضَو ُعوُضموَملْا ُظمفَّللا َوُه :  ماَعْلا
ٍة َّنَّيَع ُم ٍةَّيِّم
َك يِف ٍرمصَح ِرميَغ من ِم
 
Umum İfade Eden Lafızlar 
1) “ ك
ل ” ve “ عيمج” lafızları. 
2) ( ْلا) ile muarref olan çoğul. 
3) ( ْلا) veya izafetle muarref olan tekil. 
4) İsm-i mevsuller. 
5) Şart isimleri. 
6) İstifham isimleri. 
7) Nefiy veya nehiyden sonra gelen nekre. 
ق
ل
لك
كاش ىلع لمعي
هتل
 
حلفأ دق
 نونمؤملا
نإ
ناسنلإا
يفل
رسخ
نإ
نيذلا
ىماتيلا لاومأ نولكأي
... املظ
 
نمف
همصيلف رهشلا مكنم دهش
 
نم
ق الله ضرقي يذلا اذ
ر
انسح اض
لا
ةيصو
ثراول
 
 
 
 
 
ÂMMIN TAHSİSİ 
A) Vaz’ itibariyle âm lafız, bütün fertleri ifade etmek üzere konmuştur. 
B) İstimal itibariyle âm lafız 
a) Bazan bütün fertleri ifade etmek üzere kullanılır. 
b) Bazan bir kısım fertleri ifade etmek üzere kullanılır. 


CUMHURA GÖRE TAHSİS 
Cumhura göre tahsis
bir delile binaen âmmı umum anlamından çıkarıp, kapsamında bulunan bir kısım fertlere 
hasretmektir. Bunu sağlayan delile “muhassıs” adı verilir. 
CUMHURA GÖRE MUHASSISIN KISIMLARI 
Müstakil Muhassıs 
Âmmı ihtiva eden nassın bir cüzü olmayan 
tahsis delil demektir. Bu üç nevidir: 
Gayri Müstakil Muhassıs 
Âmmı ihtiva eden nassın bir cüzü olan tahsis 
delil demektir. Bu üç nevidir: 
1) Akıl 
Örnek: Oruç ve hac ayetleri umum ifade eder. 
Akıl, âkil ve bâliğ olmayanları bunun dışında 
tutar. 
1. İstisna 
Örnek:
 رفك نم
للهاب
نم
هناميإ دعب
 نم لاإ
هركأ
...
2) Örf ve adet 
Örnek: Vasiyetteki “hayvanlar”dan kasıt 
örfen “at” ise, atlar vasiyet kapsamında, diğer 
hayvanlar vasiyet kapsamında değildir. 
2. Şart 
Örnek:
مكلو
مكجاوزأ كرت ام فصن
نإ
دلو نهل نكي مل
3) Nas 
Mevsul müstakil nassa örnek: 
الله لحأو
عيبلا
م رحو
رلا
اوب
Munfasıl müstakil nassa örnek: 
مكيلع تم رح
ةتيملا

هؤام روهطلا وه
لحلا ،
تيم
هت
” 
3. Sıfat 
Örnek:
يف
 
 ةمئاسلا منغلا
ةاكز
HANEFİLERE GÖRE TAHSİS 
Hanefilere göre tahsis
(âm lafzı ihtiva eden nastan) müstakil ve (âmma zaman bakımından) mukârin bir delile binaen 
âmmı umum anlamından çıkarıp, kapsamında bulunan bir kısım fertlere hasretmektir.
a) Delil müstakil ve mukârin ise, bu yolla âmmın umumdan çıkarılması “tahsîs”tir. 
b) Delil müstakil olupmukârin olmazsa, bu yolla âmmın umumdan çıkarılması “nesh”tir. 
c) Delil gayri müstakil ise, bu yolla âmmın umumdan çıkarılması “kasr”dır. 
HANEFİLERE GÖRE MUHASSISIN KISIMLARI 
Hanefilere göre âmmın muhassısları şunlardan ibarettir: 
1) Akıl 
2) Örf ve adet 
3) Âmma mukârin müstakil nas 
ÂMMIN DELALETİ 
1) Tahsise uğramış âm, tahsisten sonra kapsamı dahilinde kalan fertlerine delalet eder.
Bu delalet zannîdir 
(İTTİFAKLA)
2) Tahsise uğramayan âm, kapsamı dahilinde olan bütün fertlerine delalet eder.
Bu delalet: 
a) Cumhura göre, zannîdir
b) Hanefilere göre, kat’îdir


3.MÜŞTEREK 
Müşterekin Tanımı 
Müşterek, her biri ayrı vaz’ ile olmak üzere birden fazla manaya sahip olan lafızdır. 
ٍصا
َخ 
ٍع
مضَوِب اَهمنِم ٍّلُكِل َع ِضُو مدَقَو ،ىًنمعَم منِم ُرَثمكَأ ُهَل ي ِذَّلا ُظمفَّللا َوُه :  ُكَرَت ْشُْلْا
 
Müşterekin Ortaya Çıkış Nedeni 
Müşterekin Hükmü 
1) Arap kabileleri arasındaki farklılıklar. 
2) Bir lafzın iki mana arasında ortak bir 
mana için konulmuş olması (
ةثلاث
ء ْرُق
) 
3) Önce bir mana için kullanılan lafzın sonra 
bir çeşit “alaka”ya binaen mecaz yoluyla 
başka bir manada kullanılması. 
• Lafızda aslolan müşterek olmamaktır
• Lafzın hem müşterek olma hem de 
müşterek 
olmama 
ihtimali 
varsa, 
müşterek olmama ihtimali tercih edilir
• Müşterek olursa, lafzın delalet ettiği 
manalardan hiçbiri, bunun tercihini 
gerektiren karine bulunmadıkça tercih 
edilmez
 
KULLANILDIĞI MANA BAKIMINDAN LAFIZ 
 
HAKİKAT, MECAZ, SARİH VE KİNAYE 
Hakikat 
Mecâz 
Hakikat, konulduğu manada kullanılan 
lafızdır. 
 
Örnek: 
Lügavi hakikat: 
مشلا
س
 “Güneş” 
Şer’î hakikat: 
ةلاصلا “Namaz” 
Örfi hakikat: 
ةبادلا “Dört ayaklı hayvan” 
 
Hükmü: Hakiki manaya göre anlama 
mümkün olduğu sürece mecazi manaya göre 
yorum yapılamaz. 
لاكلا يف لصلأا
ةقيقحلا م
(
هلجم
12
م
)
Mecâz, bir alaka veya karineden ötürü 
konulduğu manadan başka bir manada 
kullanılan lafızdır. 
Örnek: “aslan Mehmet” 
 
ةبقر ريرحتف “boyun (köle) azadı” 
 
Hükmü: Hakiki manaya göre anlamayı 
engelleyen bir alaka veya karine varsa, o 
zaman bu yönde yorum yapmak ve lafza 
mecazi mananın hükmünü bağlamak gerekir. 

Download 232.89 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling