(Âb-ı Hayat)
Bir kimse; başı dönmüş sersericesine gezip dolaşan birine: "Burada ne
dolaşıyorsun? Ne arıyorsun?" diye sormuş.Adamcağız:
"Âb-ı Hayat = Hayat Suyunu arıyorum" diye cevap vermiştir. Soran kimse
bu kez:
"Bütün bu dolaşmalar, Âb-ı Hayat aramak için midir?" diye tekrar
sorunca, adamcağız:
"Değmez mi ki?" demiştir. Bunun üzerine soran kimse:
"Değmesi gerek" deyince, adamcağız:
"Peki ama senin Âb-ı Hayat aramaktaki bu tenbelliğinden, "aramaya
değmez" anlamı çıkmıyor mu?" diye cevap vermiştir.
Yüce Allah bir kulunu, kendisine kavuşturmak için yaratacak olursa; onu,
yaratmış olduğu kulları arasından seçip ayırır ve onu üstün kılar.
"Kavuşmak, buluşmak nedir?"
"Yok olmak, varlığından bir şey kalmamak, Allah'ın varlığı İle var
olmak" demektir. Sen arada kalmadın mı, Allah'ın lutfuna kavuşursun, fakat arada
kalmış isen, yok olmamışsın, demektir.
Beyit :
"Önde birazcık dar bir yol vardır,
Bu yol, nefsin kapısından gönüle gider"
139
(Namaz)
Ulu Mevlânâ (Sultânü'l-Ulemâ Muhammed Bahâeddin) buyurmuştur ki:
"Kur'an-ı Kerim'i baştan sona kadar inceleyip taradım, her âyetin ve her
kıssanın mânâsı ve özeti olarak şunu buldum: "Ey Kulum! Benden
başkasından ilgi ve alakanı kes! Başkasından bulacağın ve elde edeceğin
her şeyi -halka minnet etmeksizin- benden bulursun. Fakat benden
bulacağın ve elde edeceğin şeyleri, hiç kimseden bulamaz ve elde
edemezsin. Ey bana yapışıp sığman kimse! Bana daha fazla sarıl ve daha
fazla yapış!"
Namaz kılmak, Allah ile buluşmaktır. Zekat vermek Allah ile buluşmak, Oruç
tutmak Allah ile buluşmaktır. Bu çeşit buluşup kavuşmalar, her buluşup kavuşmadan
daha tatlıdır. Hani sevgilinin yanında oturursun, bunun bir lezzeti vardır, başını onun
kucağına koyarsın, bunun da bir lezzeti vardır, fakat Allah'a kavuşmanın lezzeti ve
muhabbeti hepsinden üstündür. Kur'an-ı Kerim'i ister başından oku, istersen
sonundan oku, mânâsı şudur: "Ey benden ayrılmış olan kimse, bana dön!"
Nitekim bir Hadîs-i Şerifte: "Diriden ayrılan ölüdür" buyrulmuştur.
140
Do'stlaringiz bilan baham: |