MaâRİF (Mevlâna'nın Hocası) seyyid burhâneddin tiRMİZÎ Tercüme Ali Rıza karabulut
(ona) Kur'anı (ve Kur'an ilimlerini)öğretmiştir"
Download 1.12 Mb. Pdf ko'rish
|
Maarif-Seyyid-Burhaneddin-Tirmizi
- Bu sahifa navigatsiya:
- Nefs-i Emmâre
- "Hür oldum, başka dertlerden
(ona) Kur'anı (ve Kur'an ilimlerini)öğretmiştir"(Rahman 1-2)
196 Nitekim : "Akıllı kimse çöl adamı bile olsa, Onun canı, Allah'ın sır 190 Bu son üç paragrafın kaynağı yine Sülemî'nin Hakâyık isimli Tefsiridir. 191 Ebü'l-Hüseyn veya Ebûl-Hasan Ali b. Ahmed Verrâk, Meşhur vaizlerden olup 361 Hicrî yılında vefat etmiştir (Tarih-i Bağdat 11/324) 192 Bu sözler, Sülemî'nin Hakâyık isimli Tefsirinden iktibas edilmiştir. 193 Bu söz yine Sülemî'nin Hakâyık'ından iktibas edilmiştir. 194 Bu mısra, Fahreddin Gürkânî'nin "Veys-ü Ramin" isimli eserinden iktibas edilmiştir. Bak. 1314 baskı.sayfa 358. 195 Sehl b.Abdullah Tüsteri için 150 nolu dipnota bak. 196 Bu sözler,Sehl b.Abdlulah Tüsterî'nin Tefsiri (sayfa 136) ile Sülemf'nin "Hakâyık" isimli eserinden iktibas edilmiştir. levhasıdır" denilmiştir. (Fakir ve Fakirlik) Bazı Mutasavvıflar şöyle demişlerdir: "Fakir kimse, ihtiyacı olan kimsedir. Eğer fakir kimsenin muhtaç olduğu zengin, gerçekten bir zengin ise, o fakir, gerçek zengine karşı, gerçek fakir sayılır. Eğer geçici zenginliğe sahip olan, yalancı bir zengine muhtaç ise, o fakir de yalancı fakirdir. Ibni Sem'ûn 197 şöyle demiştir: "Her şeyin bir yokluğu ve yoksulluğu vardır. Her şey kendisine gerekli olan bir şeye muhtaçtır, onu arzu etmektedir. Dünyadaki ihtiyaçların ve yoksullukların en fazla zarar vereni ise Nefs-i Emmâre'nin ihtiyaçlarıdır. Bütün yoksullukların ve bütün ihtiyaçların en yücesi ve en üstünü ise, akla olan ihtiyaçtır. Çünkü akla muhtaç olan ve en üstünü ise, akla olan ihtiyaçtır. Çünkü akla muhtaç olan kişi ancak yüce Allah'a muhtaçtır. Zira nefsim muhtaç olup ihtiyaca düştüğü zaman, hemen Allah'ın sevmediği şeyleri temenni etmeye başlar, Allah ona bu özelliği vermiştir, Allah'tan uzaklaşmayı arzu eder. Nitekim Yarasa kuşları, gözlerinin zayıflığı yüzünden gündüzün dışarı çıkamazlar, ancak geceyi tercih ederler.Halbu ki onların varlıkları da güneştendir, bütün canlılar, güneş sebebiyle varlık âleminde dururlar, Yüce Allah onlara bu özelliği vermiştir. Gönlüm ihtiyaca düşünce bir makam, bir mevki ve bir saltanat ister, halbu ki o makam ve o mevki, ebedî saltanat ve mevkiye engel teşkil eder. Fakat aklım yoksul olup ihtiyaca düşerse, ancak kendi gıdasını ister, onun gıdası ise ilimdir, hikmettir. Çünkü yüce Allah aklı; akıl ve hikmet nurundan yaratmıştır. Nitekim: "Her şey aslına ve cinsine döner" denilmiştir. 198 (Himmet) Benim himmetim, akıl ağacının dallarından bir daldır. Muhtaç olduğu zaman onu bulmayı, yani bir dert elde etmeyi ister. Çünkü dert, dermanın öncüsüdür. Önce neyin derdine düşersen, sonunda onu bulursun. Can, beden derdine düşmüştü, şimdi hatırına bile gelmez ama, dilediği şeyleri yapabilmek için saf, temiz ve sağlıklı bir beden isteyecektir. Sanatların hepsinin başı, o sanatı istemek ve arzu etmektir. Arzu edilen can yoldaşını bulmak için,önce canyoldaşını arzu etme derdi başldı da, sonra o canyoldaşı bulundu. Bunu anlatmak uzun sürer. İnsan kendini bir işe, birşeye kaptırdı, yani onun derdine düştü mü, "Hür oldum, başka dertlerden Download 1.12 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling