(Zenginlik)
"Allah zengindir, siz ise fakirsiniz" (âyet 38) Çünkü ihtiyaç, kulluğun
sıfatıdır, kullara lâyıktır. Her kimi ihtiyaç elbisesini giymiş olarak görürsen, bilesin ki o
kimse, kul olduğu için giyinmiştir, sakın
onu Efendi sanma, çünkü güneş bile
göklere, doğuya ve batıya muhtaçtır. Güneş tutulduğu zaman ise, eski parlaklığına
muhtaçtır ki, siyahlığı gidip aydınlığı artsın. Güneşin her nefeste ve her demde
yüzbinlerce şeye daha ihtiyacı vardır ki, buradan (bu dünyadan) o ihtiyaçlar
görünmez. Nitekim ahmak kimseler pâdişâhı görürler de, hiç bir şeye ihtiyacı yok,
başkaları gibi muhtaç değil, sanırlar. Akıllı kimseler ise, pâdişâhın herkesten daha
çok muhtaç olduğunu bilirler. Bu, şuna benzer.
Bir kimsenin eli, ayağı
ve beli
kırılmıştır, tedavi maksadıyla birçok renkte, çeşitli tahtalarla kırılan organları
sarmışlar ve bağlamışlardır. Küçük çocuk o renkli tahtaları görünce:
"Ah ne olurdu
benim de elime ve ayağıma bu renkli tahtaları sarıp bağlasalardı" der.
200
Bazı Mutasavvıflar ise, zenginliği tarif ederken: "Zengin, kendi varlığı ile var
olan zengindir. Var olabilmek için ne yeryüzüne muhtaçtır ne de denizlere. Ne nefse
muhtaçtır ne gıdaya, ne de bir var edene muhtaç değildir".
Yüce Alah:
"Eğer Allah'a itaatten yüz çevirirseniz, yerinize sizden
Do'stlaringiz bilan baham: