Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”


Faruk Tezcan, Hamza Özer, Mehmet Akün


Download 3.81 Mb.
Pdf ko'rish
bet16/53
Sana22.10.2017
Hajmi3.81 Mb.
#18402
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   53

Faruk Tezcan, Hamza Özer, Mehmet Akün yönetim kurulu üyeliklerine 

seçilmişlerdir. Şubemiz KARLI DORUKLAR adlı bir gazete yayınlayacaktır.” 

(TÖS Eylül 1970). Satılmış Ertaş ile ilgili fotoğraflı bir yazı için bakınız www.

yüksekovahaber.com sitesinde “Devlet Babanın Baba Adamları”. (İ.Aydın) 

194  TÖB-DER  Biga  Şubesi  üyesi  Beden  Eğitimi  öğretmeni  Osman  Bulut’a 

müfettişler  tarafından  sorulan  sorular;  1-Yılmaz  Güney’i  övmüşsünüz, 



2- Bankaları soyan anarşistler paraları fakir halka dağıtıyor demişsiniz, 

3- Üniversite öğrencilerinin yürüyüşü fakir halk içindir. Bu yürüyüşlerin 

sonucu da sizlere bedava kitap ve defter verdirmektir demişsiniz, 4- Yeni 

Ortam gazetesi okumuşsunuz ve bu gazeteyi arkadaşlarınıza tavsiye et-

mişsiniz, 5- Kirazlı YBİ Müdürü nahit Serdar’a bazı kitaplar tavsiye et-

mişsiniz.

195  Aydın İncirliova Arzulu Köyü öğretmeni Yunus Yapa, komünizm propagan-

dası yaptığı gerekçesiyle yargılandığı Aydın Ağır Ceza Mahkemesince 4 yıl 

2 ay hapis cezasına mahkum edilmiştir. 

196  Alaşehir Lisesi öğretmeni iken evi aranan ve bazı kitaplarına el konulduk-

tan sonra gözaltına alınarak serbest bırakılan (ve daha sonra beraat eden) 

ve Soma Linyit Lisesi’ne sürülen Kamil Karagöz’ün bu süreçte yaşadıklarını 

anlatan mektubu.

197  Öğrenci Hıdır Tan’ın Büyükbabası Şakir Tan, MEB ve Diyarbakır-Siirt İlleri 

Sıkıyönetim Komutanlığı’na 14.3.1973 tarihinde verdiği dilekçesinde to-

rununa ve öğretmenlere kurulan komployu detaylarıyla anlatmıştır. 

198  Derin vuruyoruz kazmayı/Kof sesler geliyor dipten/Çürümüş yıllardır/De-

ğiştireceğiz bu yapıyı kökten… Biraz daha ha gayret/sallanıyor her yeri/

Kovuklarda  böcekler,  çıyanlar/Bir  telaş,  bir  kıyamet…  Başka  çaresi  yok/

Yıkıp yeniden yapacağız/Temelden çatıya uygarca/Sonra girip uygarca ya-

şayacağız… 

199  Haydar Orhan, eski Genel Sekreter Avni Aytan ve eski Uşak şube başkanı 

Galip Akın; Uşak’ta bir toplantıda yaptıkları konuşmalarda “Tüzüğümüzde 



ne yazarsa yazsın TÖB, TÖS’ün devamıdır. Fakir Baykurt ebedi başkanı-

mızdır.” dedikleri için yargılanmışlardır.

200  Yukarı  Volta  öğretmenleri,  eğitim  alanında  sömürgeciliğin  kalıntılarının 

temizlenmesi, eğitimin ulusallaştırılması, öğretmenlik mesleğinin itibarı-

nın yükseltilmesi, yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi istek-

lerde bulunmuşlardır. Volta Orta ve Yüksek Okul Öğretmenleri Sendikası 

(SUVESS) bu isteklerinin gerçekleşmesi için genel grev çağrısı yapmış, bu 

grev çağrısına Yukarı Volta Afrikalı Öğretmenler Ulusal Birliği (SNEAHV) 

de katılmıştır.



148

201  Haymana Yukarı Sebil Köyü öğretmeni Hanifi Salık’ın evi yapılan bir ihbar 

sonucu aranmış, aramada Dostovyevski’nin Karamazof Kardeşler romanı 

bulunmuş,  komünistlikle  suçlanan  öğretmen,  ahali  tarafından  linç  edil-

mek istenmiştir.

202  Malatya Çatalyol Ortaokulu öğretmeni Hasan Bek’in evi yapılan bir ihbar 

sonucu aranır. Aramada Jack London’ın Demir Ökçe romanı ele geçirilir, 

öğretmen gözaltına alınır ve tutuklanarak Malatya Cezaevi’ne konulur.

203  Kazım Köroğlu’nu Ankara’da Abece Dergisinin çıkarıldığı Ataç Sokak’taki 

büroda tanıdım. Çok özverili çalışıyordu. Abece dergilerini birkaç arkada-

şım ve Kazım Köroğlu ile birlikte paketliyor ve Mithatpaşa Postahanesi’ne 

taşıyorduk. Bu fedakar öğretmen dostumuzun TÖB-DER’in son genel ku-

rulunda delege olduğunu TÖB-DER dergisinde görmüştüm. Onunla aynı 

gruptan  değildim.  Çalışkanlığına,  demokratik  öğretmen  mücadelesine 

verdiği desteğe, fedakarlığına hep tanık oldum. Ali Bozkurt’un anılarını 

anlattığı “12’den 12’ye” adlı kitapta dergi paketlenmesi ve taşınmasında 

(s,264-265) ondan isim olarak söz etmemesinden üzüntü duyduğumu be-

lirtmeliyim. (İ.A) 

204  Eskişehir Yunus Emre İlköğretmen Okulu Müzik Öğretmeni İrfan Dülger 

hakkında bakanlıkça soruşturma başlatılır. Müfettişlerin yönelttiği soru-

lar şöyle; 1- Öğrencilerle birlikte düzenlediğiniz Bursa gezisinde “Ey Dev-

Genç” marşını söylediğiniz ve öğrencilere söylettiğiniz, 2- İstiklal Marşı-

nı daha önceki bir tarihte, öğretmenlerin banyo yaptığı bir anda “Çıkar 



yücelerden haber sorarım” isimli bir türkünün makamında söylediğiniz, 

3-Bursa gezisinde öğretmen İmren Eken ve Vijdan  Yetişener ile birlikte 



“Yenge  kızı  birtane”  türküsünün  makamında  söylediğiniz,  4-  Hamidiye 

Koruluğu’na fidan dikerken öğrencilerinize “bizimle birlikte sol faaliyet-



lerde bulunursanız size 8 numara veririm” dediğiniz… sonuçta; İrfan Dül-

ger Yozgat lisesi Müzik öğretmenliğine sürgün edilir.   

205  UNESCO, Görüş adlı bir eğitim ve kültür dergisi çıkarmaktadır. Dergi, 14 

dilde yayınlanıyorken Mayıs ayından itibaren Türkçe olarak da yayınlan-

maya başlamıştır. Makale sahibi ise Felsefe Profesörüdür.

206  Bu yazıda verilen bilgiye göre Sivas Öğretmenler Derneği 20 Mayıs 1973 

tarihinde genel kurulunu yapmış ve dernek kendini feshederek TÖB-DER’e 

katılmıştır. 

207  Yeni açılan bu 11 şube şunlardır: Susurluk, Arapkir, Van, Tosya, Karamür-

sel, Enez, Boğazlıyan, Selçuk, Ağrı, Göksun ve Olur.

208  Zülfü  Livaneli’nin  “Sevdalım  Hayat”  ve  TÖB-DER’in  son  Genel  Başkanı 



Gültekin Gazioğlu’nun “Roman Gibi/Anılar” adlı kitaplarında anlattıkları 

Hamsi Hücresi (kitaplarda Titrek Hamsi Hücresi olarak geçiyor İ.A) olarak 

da anılan ve çoğunluğunu öğretmen ve öğrencilerin oluşturduğu bu “gizli 

örgüt” üyesi kişiler, 1967 yılından beri çeşitli toplantılar yaparak “hücre” 

oluşturdukları  iddiasıyla  1972  yılında  gözaltına  alınmış,  bir  süre  sonra 


149

serbest  bırakılmışlardır.  16  Mayıs  1973  tarihinde  ise  haklarında  kovuş-

turmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Sanıkları arasında Zülfü Livaneli 

(oğlu), Hüseyin Öztürk, Cihan Alptekin, Erdoğan Gönüller, Ali Demiralp, 



Ali Faik Cihan gibi isimler bulunuyordu. 

209  Hüseyin Yemişçioğlu, 1967 yılında usulsüz bir kongre sonucunda “Ankara 



Öğretmenler Yardımlaşma Derneği” başkanlığına getirilmiş, 1/8 hissesi 

TÖDMF’dan TÖS’e devreden Tuna Caddesindeki binayı bir müteahite no-

ter yoluyla satmış, ancak üyelerden birinin şikayeti üzerine hakkında dava 

açılmıştır.

210  TÖDMF’nun 1963 yılında düzenlediği “Büyük Eğitim Mitingi” sonrasında 

köylerde çalışan ilkokul öğretmenlerine ayda 150, şehirlerde çalışanlara 

ise ayda 100 lira “eğitim ödeneği” verilmeye başlanmıştı.

211  Merkezi İstanbul’da bulunan “Köy Öğretmenleriyle Haberleşme ve Yar-



dımlaşma Derneği” (KÖYHD), Cumhuriyetin 50. Yılı nedeniyle köy ilkokul 

öğretmenlerinin katılabileceği “Cumhuriyetin Türk Köyüne Getirdikleri” 

konulu bir yarışma düzenlemiştir.

212  Rize Çayeli Lisesi öğretmenlerinden Muharrem Uğurlu, Nurcuların ve Ülkü 

Ocakları mensuplarının ihbarı üzerine görevden uzaklaştırılmış, açığa alın-

mıştır. Okulun binden fazla öğrencisi, yirmi öğretmeni, Okul Aile Birliği ve 

Okul Koruma Derneği yöneticileri bakanlığa başvurarak Uğurlu’nun göre-

ve döndürülmesini istemiş, bunun üzerine Uğurlu görevine başlatılmıştır.

213  Bolu’da çeşitli okullarda görevli 5 öğretmen ve çeşitli okullarda kayıtlı 10 

öğrenci “sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü te-

sis etmek ve memleket içinde müesses iktisadi veya sosyal temel nizam-

lardan  herhangi  birini  devirmeye  matuf  cemiyet  kurdukları”  iddiasıyla 

TCK’nun 141/1-5 maddeleri uyarınca 15 yıla kadar hapis istemiyle yargı-

lanmışlardır.    

214  1972 yılında “İdamlara hayır” başlıklı bildiriyi imzalayan Osman Çalım-

lı’nın eşi de İstanbul’da ilkokul öğretmenidir. Osman Çalımlı soruşturma 

sonrasında Bakanlık tarafından Afyonkarahisar Ortaokulu’na Resim-İş öğ-

retmeni olarak sürülür.

215  TÖB-DER Dinar şubesi Temsil Kolu, Cevat Fehmi Başkut’un “Buzlar Çözül-

meden” adlı oyununu sahnelemiş, elde ettiği 1358 liranın 1000 lirasını 

Genel Merkeze bağış olarak göndermiştir.

216  Önceki sayılarda düğün davetiyelerine Hasan Hüseyin’in bir şiirini koy-

dukları  ve  bu  yolla  komünizm  propagandası  yaptıkları  iddiasıyla  soruş-

turma geçirdikleri ve yargılandıkları haberini okuduğumuz Alaşehir Lise-

si İngilizce öğretmeni Derya Gölgelioğlu ve eşi Nevin Şeker Gölgelioğlu 

hakkında  meni  muhakeme  kararı  verilmiş,  Bakanlık  her  iki  öğretmenin 

görevlerine son vermiştir.

217  Olay  Dursunbey  ilçesinde  geçer.  Öğretmen  Halil  Öncül  ve  Hüseyin  To-

ker, TÖB-DER Dursunbey şubesini kurmuş, bir imamın saldırdığı TÖB-DER 


150

üyesi  kadın  bir  öğretmeni  korumuşlardır.  Gelen  İlköğretim  Müfettişinin 

yönelttiği sorulardan bazılarını “ibretlik” olduğu için buraya aktarmayı uy-

gun gördük: 1- Sol temayüllü olup, sola meyyal diğer öğretmen ve şahıs-

larla işbirliği yaptığınız, 2- Mevcut bir öğretmenler derneği varken T.Ö.B. 

Derneğinin şubesini kurarak, öğretmenleri bölüp ilçede huzursuzluklara 

sebebiyet  verdiğiniz,  3-  ilçede  vukubulan  ve  bazı  olaylarla  ilgili  öğret-

menlere ilköğretim müdüründen ve kaymakamdan önce sahip çıktığınız, 

4-  mevcut  idare  ve  yönetim  sistemini  eleştirdiğiniz,  5-  T.Ö.B  Dergisi  ve 

Yeni Ortam Gazetesini etrafınıza ve genç köy öğretmenlerine dağıttığınız, 

6- Öğretmenler odasında ulu orta ve gereği olmayan zamanlarda  Allah, 

Muhammet, Vatan, Millet, Sakarya, Çanakkale şeklinde sık sık konuşma-

lar yaparak inanç ve değerlerle alay ettiğiniz, 7- Bir kişi dahi kalsak T.Ö.B 

kuracağız ve genç öğretmenleri koruyacağız derken öğretmenleri kimler-

den ve nasıl koruyacaksınız… (Sorular 13 taneydi ben bazılarını aldım İ.A)  

218  Ünye şube başkanı M. Zeki Gündüz, TCK’nun 142/5. maddesini ihlalden 

Ünye Ağır Ceza Mahkemesinde, Ankara şubesi üyelerinden İlksen Tun-

cer, Nadide Karaşahin, Güner Çetin ve Mahiye Morgül Pekmezci ise “ko-

münizm  propagandası  yapmak”tan  Nevşehir  Ağır  Ceza  Mahkemesinde 

yargılanacaktır. İlk kez bu kadar sayıda kadın öğretmen yargı karşısına 

çıkmıştır (İ.Aydın).

219  İbrahim Aydın, TÖB-DER Pazar şubesini kurmuş, Çaycılar Kooperatifi Baş-

kanlığına  26’ya  karşı  420  oyla  seçilmiş,  Önceki  yöneticilerin  yolsuzluk-

larını ortaya çıkarmış ve Aktepe’de Köy Birliği kurmuştur. İbrahim Aydın 

çalışmalarından rahatsız olan ülkücü ve dincilerin şikayet ve ihbarlarına 

maruz kalmıştır. Soruşturmayı yürüten Rize ilköğretim Müfettişlerinden 

İsmet Gülten, TÖB-DER Pazar şubesine gelerek “Yaptığım soruşturmada 

İbrahim Aydın’ın suçsuz olduğunu anladım, bu şikayetlerin komplo oldu-

ğuna inandım. Fakat ben ne yapayım? Vali, kaymakam ve Milli Eğitim 

Müdürü, İbrahim Aydın’ın il dışına sürülmesini istiyor. Ben Milli Eğitim 

Müdürü’ne Aydın’ın suçsuz olduğunu anlattım. Bana dedi ki; git söyle, 

Pazar’dan TÖB-DER levhası inecek, İbrahim Aydın TÖB-DER başkanlığın-

dan çekilecek, o zaman tahkikat dosyası kapatılacak son çare budur.”  

Aydın, Diyarbakır/Çüngüş-Karakaya Köyü öğretmenliğine sürüldü. Aydın’a 

imzasıyla destek veren bir kadın öğretmenin akrabası olan bir milletvekili, 

kadın öğretmene şu telgrafı çeker: “İbrahim Aydın için attığın imzayı geri 



almazsan, benim yeğenim değilsin. Benim soyumla, kanımla ilgin yok-

tur. Bunu böylece bilin. Ailemizin temiz mazisini ve şerefini lekelemeye 

hakkın olmadığını da unutma.”

220  TÖB-DER Çardak şubesi üyesi ve Söğüt Köyü öğretmeni Sait Dönmez hak-

kında ihbar ve şikayetler vardır. Hakkındaki suçlamalardan bazıları şöyle; 

1-  Dünya  bankasından  alınan  kredilerin  usulsüz  kullanıldığını  söylemiş-



151

siniz,  2-  Ordu  araçlarının  usulsüz  kullanıldığını  söylemişsiniz,  3-  Öğret-

menler odasına komünizmle ilgili broşürler getiriyormuşsunuz, 4- Devlet 

güvenliğini sarsıcı sözler sarf etmişsiniz, 5-  Köylüleri vergi ve salma öde-

memeye çağırmışsınız, 6- Öğretmen arkadaşlarınıza yasak yayınlar öne-

riyormuşsunuz,  7-  Deniz  Gezmiş  ve  arkadaşlarının  asıldığı  gün  siyahlar 

giymişsiniz. Köylüler tezgahı kuran okul müdürünü protesto eder. Müdür 

eşyalarını toplayarak köyü terk eder. İlçe idare kurulu öğretmeni suçsuz 

bulur, ancak Denizli Valiliği “soruşturmanın selameti açısından” öğretmen 

Sait Dönmez’i açığa alır.

221  Tekzip, Bültenin 48. sayfasında anlatılan ve Elazığ’da geçen olayla ilgilidir. 

222  Bu 14 şubenin adları şöyle; Beşikdüzü, Kalecik, Kemalpaşa, Koçarlı, Pı-



narbaşı, Hilvan, Sivaslı, Osmaniye, Alaca, Soma, Üsküdar, Göktepe/Er-

menek, Seyitgazi,Ergani

223  Güzelyurt Ortaokulu eski Müdürü ve halen TÖB-DER Mut şubesi üyesi İsa 

Deniz yapılan bir ihbar üzerine gözaltına alınır. İhbarcılar, Deniz’in “her 

şey millileşsin”, “Rusya’daki ihtilalde 30-40 bin kişi öldü, ama bu gün Rus-

ya bir cennettir” dediğini, Ihlara Turistik Tesislerindeki Kilise defterine “Ey 

Hz. İsa, adaşın seni geçti. Bizim dinimizin ilkesi sevgi, amacı ilerleme 

olan evrensel bir dindir” diye yazdığı, evinde yasak kitap bulundurarak 

komünizm propagandası yaptığı iddia edilmiştir.

224  TÖB-DER Pazarcık şubesi üyelerinden Mustafa Kurdaşoğlu hakkında Pe-

yami Safa’nın “Sosyalizm, Marksizm ve Komünizm” adlı kitabını bulun-

durduğu için TCK’nun 142/1, 331 ve 526. Maddelerine muhalefet ettiği 

iddiasıyla dava açılmıştır.

225  TÖB-DER üyesi ve Keçiören Lisesi öğretmeni Ahmet Gültekin Ülkücülerin 

ihbarıyla  gözaltına  alınır  ve  hakkında  komünizm  propagandası  yapmak 

suçlamasıyla dava açılır. Savcının sorduğu bazı sorular “sol elinizle toka 



yapmışsınız, sol elinize aldığınız kadehle Ecevit’in şerefine kadeh kaldır-

mışsınız, bu memleketi ancak Ecevit kurtarır demişsiniz, Allaha kitaba 

küfretmişsiniz” 21 gün sonra serbest bırakılan Gültekin, açığa alınmıştır.

226  Alaçam Lisesi’nde öğrencilerin yakalarına “Bozkurt” rozeti takmaları yay-

gınlaşınca, toplanan öğretmenler kurulu bu rozetlerin okul içinde takıl-

masını yasaklar ve bu kararı öğrencilere duyurur. Ancak bazı öğrenciler 

rozetle dolaşmayı sürdürürler. Matematik öğretmeni Malkoçoğlu, nöbet-

çiyken koridorda dersi boş bir öğrenciyle karşılaşır. Öğrencinin yakasında 

“Bozkurt”  rozeti  vardır.  Malkoçoğlu  kurul  kararı  ve  disiplin  yönetmeliği 

hükümlerini hatırlatarak öğrenciden yakasındaki rozeti çıkarmasını ister. 

Öğrenci “Hocam ne var bunda. Bakın rozette Tanrı Türk’ü Korusun yazı-

yor.” diyince öğretmen Hayrettin Malkoçoğlu da “Tanrı hepimizi korusun” 

der. Aradan bir gün geçer, Malkoçoğlu karakola çağrılır. Öğrenci öğretme-

nini  “komünizm  propagandası  yapıyor”  diye  ihbar  etmiştir.  Malkoçoğlu 

hakkında TCK’nun 142/3 maddesine göre dava açılır.



152

227  El konulan kitaplar arasında Aziz Nesin, Bertrand Russel, Engin Tonguç, 



Orhan  Hançerlioğlu,  Kurthan  Fişek  ve  Doğan  Avcıoğlu’nun  eserleri  de 

bulunmaktadır.

228  TÖB-DER Akşehir şubesi üyesi ve merkez Ortaokulu Resim-İş öğretmeni 

Nurcan Bilgiç’e açılan soruşturmada 7.6.1973 günü sorulan sorular: “Sınıf 



kitaplığınızda Fakir Baykurt, Cengiz Aytmatov, Yaşar Kemal, Aziz nesin, 

Orhan Kemal gibi yazarların kitaplarını bulunduruyormuşsunuz, bunları 

nasıl ve niçin aldınız? Bazı kitaplara işaret koyarak okunmalarına engel 

oluyormuşsunuz, sınıfınızda Fakir Baykurt’un kitaplarını tavsiye ediyor 

ve onun kitaplarından hikayeler okuyormuşsunuz, köylere gidip halkla 

ilişkiler kuruyormuşsunuz, kimi öğrencilere kitap armağan etmişsiniz, 

Dağ Oteli’nde gizli toplantılar tertip ediyormuşsunuz,”

229  1970 yılı sonlarında kendilerine “Sosyolog” süsü veren ve halka bazı an-

ketler uygulayan Barış Gönüllüleri’nin bu girişimine karşı çıkan bir grup 

öğretmen bir bildiri  yayınlayarak halkın  bunlara ilgi  göstermemesini  ve 

sorularına cevap vermemesini isterler. Savcılık bu bildirinin toplatılmasına 

karar verir. Aradan yaklaşık üç yıl geçer. Savcılık olayın peşini bırakmaz ve 

bildiri yayınlayan öğretmenleri mahkemeye verir. Ancak yargılama sonra-

sında öğretmenler beraat ederler. 

230  Olay 25 Mayıs 1973’te Gazipaşa Ortaokulu’nda geçer. Orta 3. sınıflarda 

arama yapılır. Aramalarda Gazeteci Yılmaz Çetiner’in daha önce Milliyet 

Gazetesi’nde dizi yazı olarak yayınlanan ve daha sonra kitap olarak bastı-

rılan “El Fetih” adlı kitabıyla Nazım Hikmet’in “Davet” adlı şiiri bulunur. 

Üç öğrenci okul idaresine çağrılır. Okul müdürü durumu ilçe jandarma-

sına, Kaymakamlığa ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirir. Soruşturmada 

okulda görevli bazı TÖB-DER’li öğretmenlerin adlarının geçmesi özellikle 

sağlanır. Emniyete götürülen öğrenciler karakolda sorgulanır. “El Fetih” ki-

tabının satın alındığı kitapçıya gidilir. Buradaki bazı kitaplara el konulur. Bu 

kitaplar arasında Fakir Baykurt, Aziz Nesin, Orhan Kemal, Simone de Bo-



livar’ın eserleri bulunmaktadır. Karakol soruşturmasında bizzat bulunan 

okul müdürü C.E’nin yanında bir görevli, öğrencilerden birine “Komünist 



Nedir?”  diye  sorar.  Öğrenci  “bilmem”  diye  cevap  verince  görevli:  “Sen 

ananı si…..tirirmisin?” diye sorunca öğrenci “Hayır” cevabını verir. “İşte” 

der görevli “komünist bunu yapana denir”. Öğrenciler kelepçeyle savcının 

huzuruna çıkarılır. Kelepçeden rahatsız olan savcı kelepçeleri çıkarttırır. Üç 

öğrenci ile kitapçı ertesi gün mahkemeye sevk edilir. Mahkeme öğrencile-

rin ve kitapların suçsuz olduğuna karar verir. Öğrenciler ve kitapçı serbest 

bırakılır. 

231  Kendilerine  “Bozkurtçu”  diyen  bir  grup,  Manisa’da  bazı  orta  dereceli 

okul öğrencilerinin “gizli örgütkurduklarını ve bir birlerine yasak kitap-

lar verdiklerini” ihbar ederler. 6 Manisalı öğrenci TCK’nun 142 ve 122. 


153

maddeleri uyarınca Manisa Ağır Ceza’da yargılanmış, bazı öğrenciler de 

okullarından uzaklaştırılmışlardır. 26 Aralık 1995’te Manisa’da 16 lise öğ-

rencisi yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alınıp işkence 

görmüşler, yargılama sonucu öğrenciler beraat etmiş, işkenceci polisler 

ise 85 yıl ceza almışlardı. Bu olay “Manisa Davası” olarak kayda geçmişti. 

Kanımca 1995’tekine “II. Manisa Davası” denilmesi daha doğru olacak-

tır(İ.A).

232  Homongolos, Reşat Nuri Güntekin’in “Bir Kadın Düşmanı” romanında-

ki “kayabalığı” lakaplı kahramanıdır. Romanda cahil, kadın düşmanı bir 

tipi ifade etmek için kullanılmış. Tıpta “cüce” anlamındadır. Mecazi ola-

rak  “geri  kafalı”  anlamına  da  gelir.  Bir  üniversitede  öğrenciler  bir  dergi 

çıkarmak isterler. Adını “Homongolos” koyarlar. Tersinden okununca “sol” 

(homo, insan) “sol insan” anlamına geldiğini düşünürler.  

233  Delege sayıları, şube sayısını göstermemektedir. Örneğin; kurultaya me-

saj gönderdikleri halde Şile ve Hakkari şubelerinin delegeleri bu genel ku-

rula katılmamışlardır.

234  Oysa TÖB-DER’in ilk Genel Başkanı Haydar Orhan ve diğer yöneticiler “Tü-

züğümüzde ne yazarsa yazsın TÖB, TÖS’ün devamıdır” dedikleri için yargı-

lanmışlardır.

235  8  Temmuz  1973’te  toplanan  III.  Olağanüstü  Genel  Kurul’da  tüzüğün 

4,20,35,42,43,51. maddelerinde İç İşleri Bakanlığının itiraz ettiği hüküm-

ler değiştirilerek tüzük tekrar Bakanlığa gönderilmiştir. 

236  Genel Kurul delegelerinden sadece 1 tanesi kadındır.

237  İstanbul  Sıkıyönetim  3  Numaralı  Askeri  Mahkemesi,  “Orhaneli  Adırnas 

Köy Birliği”ni kurmaya kalkıştıkları ve TCK’nun 141. maddesine muhalefet 

ettikleri gerekçesiyle dört öğretmen ve bir köylü çeşitli hapis cezalarına 

çarptırılıken 7 öğretmen beraat etmiştir. Hannan Hoplar (8 yıl), Sabri Bi-

ber (8 yıl), Ramazan Köksal (8 yıl), Fevzi Torun (köylü, 5 yıl), Nihat Özgür 

(6 ay).  Bu gelişmeyle ilgili olarak Turan Yılmaz’ın sorularıma verdiği ce-

vaptan bazı bölümleri buraya koymayı yararlı buldum. “1971 darbesinde 

ben Bursa ili Orhaneli İlçesi Nalınlar köyü öğretmeniydim. Ayrıca Orhaneli 

ilçesi  TÖS  şubesi  başkanıydım.  Çok  sayıda  öğretmen  arkadaş  ve  köylü-

ler göz altına alındı. Bunlardan TÖS yöneticilerinden başkan, sekreter ve 

sayman tutuklandı. Yalnız bizler, Devrimci Güçbirliği ve Köy Birlikleri’ni 

kurmakla yargılandık. Ve ben 1973 de Köy birliklerinden berat ettim. Dev-

rimci Güç Birliği davası afla düştü. Sayın Aydın, tüm bu benden istedikle-

rin; benim PUS isimli kitabımda tüm arkadaşların isimleriyle uzun uzun 

anlatılmıştır.” 

238  Muzaffer Tat, Niğde Aksaray Akyamaç Köyü öğretmenidir. 159. madde-

den yargılanan Tat, 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Hakkında 4.7.1973 

tarihinde idari soruşturma açılır. Müfettişin sorduğu sorular; “1- evinizde 



154

yasaklanmış kitap bulundurmuşsunuz, bazı kişilere bu kitaplardan pa-

sajlar okumuşsunuz, rejim aleyhinde propaganda yapmışsınız. 2- Deniz 

Gezmiş, Mahir çayan ve arkadaşlarının davalarının haklı olduğu yönün-

de halka telkinde bulunuyormuşsunuz. 3- niğde Ağır Ceza Mahkemesin-

de davası görülen olayda hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif 

etmişsiniz. 4- Teftiş sırasında 28.11.1972 tarihli “Bizim Radyo”nun yayı-

nından alınmış, devlet büyüklerine ve hükümete hakaret mahiyetindeki 

notu plan defterinizin arasında bulundurmuşsunuz.” 

239  Acıpayam Kelekçi İlkokulu öğrencileri Kuzuören Köyündeki yangında zarar 

görenlere yardım amacıyla “Söğütlü Köyün Öğretmeni” adlı bir oyun sah-

nelemek isterler. Kaymakamlıktan izin için İlköğretim müdürlüğüne başvu-

rulur. İlköğretim müdürünün kaymakamlığa verdiği rapor aynen şöyledir: 

“Söğütlü Köyün Öğretmeni adlı eser tarafımdan tetkik edildi. Köylünün 

sırtından geçinen toprak ağalarına karşı çıktığı için kendisine deli raporu 

verilen bir öğretmenin hayatını dramatize eden bu eser, topraksız ve fakir 

köylünün mal ve mülk sahibi kişilere karşı kin ve düşmanlık duygusu bes-

liyecek mahiyette görüldüğünden halka gösterilmesinin sakıncalı olacağı 

kanaati ile…”

240  El  konulan  kitaplar:  “Eğitim  ve  Toplum  Düzeni,  Toplum  Sınıfları,  Nutuk 

Makinası, Sosyal Şiirler, Devrim Açısından Köy Enstitüleri, Özgürlük Dü-

şüncesi, Eğitim ve Sosyalizm, Türkiye’de Kapitalizmin Gelişmesi, Havana 

Duruşması, Sosyalizmin Alfabesi, Ekmek ve Şarap, Devrim Üstüne.

241  Eleştiride, temel eğitimin 8 veya 10 yıla çıkarılması gerekliliğine vurgu ya-

pılmıştır.

242  Böylece bu liseler birer meslek okulu değil, yükseköğretime öğrenci yolla-

yan kurumlar haline getirilmek isteniyor denilmiştir.

243  Sivas Senatörü Hüseyin Öztürk, Başbakan Demirel’e öğretmen kıyımla-

rı konusunda 35 soru yöneltmiştir. Bu 35 sorunun tamamı bültende ya-

yınlanmıştır.  Öztürk  dilekçesinde  özetle  şu  görüşlere  yer  vermektedir: 

“AP’nin Sayın Demirel iktidarı ve onun patentini taşıyan partilerüstü ve 

koalisyon hükümetleri zamanında 70 bin öğretmene disiplin cezası veril-

miş, 10 bini aşkın öğretmen meslekten ayrılarak çoğu yabancı ülkelere işçi 

olarak gitmiştir. (…) Öğretmenlerin devrimci ve halkçı özellikleri ve nitelik-

leri Adalet Partisi’nin tutucu ve çıkarcı sistemiyle bağdaşmamaktadır. (…) 

1965’den buyana 50 yıllık cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde öğret-

menlerin bu günkü kadar irdelenip, horlandığı, öğretmenlik onurunun bu 

kadar zedelendiği, can güvenliğinden yoksun bırakıldığı görülmemiştir. Bu 

işkenceden öğretmenlerin kurtarılması için neler yapmak istiyorsunuz?” 

Öztürk sorularına haksız yere sürülen ve kıyıma uğratılan öğretmenlerin 

adlarını vererek bunların açıklanmasını istemiştir. 

244  Yeni Ortam Gazetesi; 7 Temmuz 1973. İç İşleri Bakanı Mukadder Özte-

kin’in, valiliklere ve kaymakamlıklara bir genelge gönderdi. Bu genelgeye 


155

göre Bakan, “TÖB-DER’in TÖS’ün devamı bir örgüt olduğunu, bu nedenle 

TÖB-DER’lilerin izlenmesi gerektiğini” emretmiştir.  

245  1965-1975 yılları arasında Almanya’ya işçi olarak giden öğretmen sayısı-

nın 3000’in üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.

246  Daha önceki sayfalarda TÖB-DER üyesi öğretmenlere “hasmane tutum-



la soruşturma yaptığı”na tanık olduğumuz MEB Müfettişlerinden Bedri 

Download 3.81 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   53




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling