Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- 2.Sultan Süleyman’ın İran’a ikinci Seferi ve Sonrası A. Sultan Süleyman’ın İran’a II. Seferi
G. Sultan Süleyman’ın Menglıi Giray Han’a Gönderdiği Mektubunun içeriği: Bu serseri Kızılbaş taifesi Ahmedi (Hz. Peygamber) dininin geleneklerini değiştirmiş, zulüm ve fesatla meşgul olmuşlardır. Firavun izleyenleri olup müşriklerdirler. Bu nedenle dinin gayreti gereğine onlarla savaşmayı gerekli buluyorum ve onları sapkın yollarından çıkarmak istiyorum. Önce vezir İbrahim Paşa Şark tarafına ordu topladı ve Kürdistan bölgesi Bedbaht Şerefnam ve Diyarbakır hâkimi aracılığı ile fetih edildi. Bitlis ve kaleleri fethedildi. Daha sonra benim ordum Azerbaycan‟a vardı ve oranın önemli kaleleri olan Van, Vastan, Gevaş, Adilcevaz, Erciş ve birçok kaleyi ele geçirdik. 1572 Sultan Süleyman devam ederek: Kızılbaş serseri taifesinin reisi itikadı fasık olan Tahmasb benim ordumun gelmesinin haberini aldığı zaman Horasan‟a kaçtı 1573 ve Tebriz şehrinin muhafazasını birçok Kızılbaş serseri taifesi ile sapık Musa Sultan‟a devretti; ama İslam ordusunun saldırısından o kaçtı ve benim ordum Miladi 1534, (Hicri 941) yılı Muharrem ayının yirmi beşinci günü Tebriz‟e girdi. 1574 Sultan Süleyman fetihnamesinde diyor ki: “Esadullah-Galip yani Hazreti Emir el-müminin Ebu Talip
1572 Sultan Süleyman Van Gölünün çevresinde olan Ģehirleri Azerbaycan‟a ait biliyor.( Muallif) 1573
Sultan Süleyman yanlıĢ yazıyor. Çünkü ġah Tahmasb Hicri 939, Sultan Süleyman‟ın Ġran‟a saldırmadan önce Ubeyd Han‟ı basmak için Horasan‟a gitmiĢti. (Muallif). 1574
ġah Tahmasb Horasan‟a gitmeden önce Musa Bek Musulu‟yu Azerbaycan valisi etmiĢti, Parsadost, Şah Tahmasb Evval, s.168. 526
göklere şehitliğinin damgası vurulan (bütün dünya şehitlerin simgesi) Hazreti İmam Hüseyin Aleyhisselam ve diğer masum imamlar özellikle İmam‟ı Azam Ebu Hanife Numan bin Sabit‟i ziyaret ettim ve onun mezarlığı şer taifenin zulmünden yıkılmıştı ve tekrar onun mezarlığını tamir ettim. Sultan Süleyman Bağdat fethinin birkaç tarih maddesini Fetehnel-Irak ve Fütühatı ilahı ki her ikisi de Ebcet harflerle Hicri 941 (Miladı 1534) olur ilan etti” 1575 .
1575 Her iki madde tarih ebcet harflara göre Hicri 941 yılı olur, Parsadost, Şah Tahmasb-ı Evval, s.169. 527
2.Sultan Süleyman’ın İran’a ikinci Seferi ve Sonrası A. Sultan Süleyman’ın İran’a II. Seferi Sultan SüleymanUlame‟nın Tebriz‟den kaçtığını ve Tahmasb‟ın Tebriz‟e geldiğini, Tebriz‟den sonra Van kalesini kuĢattığını öğrendiği zaman, tekrar Ġran‟a saldırmaya karar verdi. Bağdat‟ın iĢlerini yoluna soktuktan sonra Miladi 1535 yılı Nisan ayının 3. günü (Hicri 941 yılı Ramazan ayının 28. Günü) Ġran‟a doğru hareket etti. Gazi Han Tekellü Van‟a yetiĢtikten sonra Bağdat‟a geldi ve Sultan Süleyman Gazi Han‟ın gelmesini önemsedi. Ġbrahim PaĢa‟nın Sultan Süleyman‟ın üzerinde etkisi vardı. Bundan haberi olan Gazi Han Tekellü, Ġbrahim PaĢa‟dan Sultan Süleyman‟ı tekrar Ġran‟a saldırmaya kıĢkırtmıĢtı. 1576
Ġbrahim PaĢa Sultan Süleyman‟ı Ģöyle kıĢkırttı Tahmasb‟ın kardeĢi Sam Mirza isyan çıkarmıĢ Sam Mirza‟yı kendi evladınız gibi tanıdınız ve siz onun babasının yerinde gibisiniz diye söyleyerek Ġbrahim PaĢa Sultan Süleyman‟a Ġran‟a saldırdığında Sam Mirza‟yı yanına getireceğine söz verdi. 1577
Ahmet Gumi kendi kitabında diyor 2. Saldırmayı Sultan Süleyman Gazi Han Tekelü‟nün aldatmasıyla yaptı demiĢtir. 1578 Vale Ġsfahan‟ı de aynen zikretmektedir. 1579
Sultan Süleyman Tebriz tarafına geldiği zaman ġah Tahmasb Van Kalesi‟nin kuĢatmasından vazgeçip Tebriz‟e döndü. Tahmasb askerleri az olduğu için Sultan Süleyman‟la sulh etmek için çalıĢtı. Tahmasb Beygum Hanım‟ı
1576 Tahmasb Safevi, a.g.e, s. 35. 1577 Tahmasb Safevi, a.g.e,
s. 35.
1578 Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 242. 1579 Vale Ġsfıhani, Huld-ı Berin, s. 396. 528
yani kendi annesi 1580 tarafından olan Seyid Abdullah ve Mir ġahsuvar Kürt‟ü MenteĢ‟e Sultan Ustaclu tarafından Ġbrahim PaĢa‟nın yanına gönderdi. Tahmasb Tezkeresinde diyor: ,o kötü adam (Ġbrahim PaĢa) sulha razı olmadı ve tehdit edici bir mektup yazıp Tebriz‟in Ucan‟ında olan ġah Tahmasb‟a gönderdi, demiĢtir. UzunçarĢılı Ġbrahim PaĢa‟nın fevkalade güçlü olduğunu vurgulayarak diyor: Ġbrahim PaĢa Avusturya padiĢahı Ferdinand ve Macaristan elçilerine dedi ki bu büyük ülkeyi yöneten benim, ne iĢ yapmak istersem aynı Ģekilde devam edilir zira bütün güç bendedir demiĢtir. Bütün görevler ve memurları ben tayin ediyorum. Sultan Süleyman bir bahĢiĢ veya hediye bağıĢlamak isterse eğer ben istemezsem yapmaz. Çünkü her Ģey savaĢ, barıĢ, servet ve güç benim elimdedir. 1581
Tahmasb Tezkeresin de “Ġbrahim PaĢa esrar kullanıyordu” esrar kullandığı zaman onun etkisinde derdi ki Sultan Süleyman‟ın ne yapacağı bana bağlıdır ve nasıl istersem öyle yapar derdi. Ama esrar kullanmadığı zaman ben kimim, ben aciz ve fakir bir kulum, benim elimden bir iĢ gelmez. Sultan Süleyman Hazretleri ne ferman verse o olacaktır derdi, diye belirtmiĢtir. 1582 Ġbrahim PaĢa‟nın engel olmasına rağmen ġah Tahmasb sulh için çalıĢmasını bırakmadı ve tekrar Keçelper Oğluyla bir mektup ve hediyeler gönderdi.
1580 ġah Tahmasb tezkiresinde sadece Beygem kelimesi yazıyor. Genel olarak sarayın I. Hanım‟ına Beygum derler. (padıĢahın eĢi) Ama büyük bir ihtımalle burada Taclu Beygum ġah Tahmasb‟ın annesini kastediyor. Bu bayan çok etkili ve sarayda etkisi vardı. Tahmasb bir yerede de diyor ki o zaman kardeĢim Sam Mirza Herat‟tan gelmiĢti onu Ġsfahan‟ın Kanduman‟ında Harem‟e Beygem ki onun annesi gibidir görsün götüruyordum, Tezkereye Şah Tahmasb, s. 14. 1581
UzunçarĢılı, s. 408; Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 242. 1582
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 36. 529
Ama öncede Sultan Süleyman‟a sığınan Bağdat‟ta olan Tekelü KızılbaĢ reisleri 1583
Sultan Süleyman‟ın ġah Tahmasbla sulh etmesine engel oldular. Sultan Süleyman‟ın Ġran‟a ikinci kez girmesi Ġran‟ın neresine kadar girdiği hakkında Ġran, Osmanlı ve diğer tarihçiler arasında kesin bir mutabakat yoktur. Ferid Bey Ģöyle diyor Miladi 1535 yılı Haziran ayının 5. günü (Hicri 942 yılı Muharrem ayının 4. günü) Sultan Süleyman Kürdistan ve Meraga yoluyla Tebriz‟e girdi ve on beĢ gün Tebriz de kaldıktan sonra Miladi 1536 yılı Haziran ayının 8. günü (Hicri 942 yılı Zilhicce ayın 18. Günü) Ġstanbul‟a vardı. 1584 Tarihçiler arasında Sultan Süleyman‟ın ikinci kez Tebriz‟e girdiği hakkında ortak düĢünce vardır. Fakat Roemer (PP.242-243) ve PetroĢevsky(Ġran Tarihi) Sultan Süleyman‟ın Tebriz‟e girmesi hakkında sustular. Roger Savory (S. 60) Sultan Süleyman‟ın ikinci saldırmasında Kürdistanla Ermenistan arasında bazı çatıĢmalara rağmen Tebriz‟e girmesini hakkında konuĢmamıĢtır. Hammer Purgstall ise Sultan Süleyman iki hafta Tebriz de ikamet ettiğini ve altı ay sonra Ġstanbul‟a girdiğini, yolculuk süresi 1,5 yıl devam ettiğini kabul ediyor. 1585
UzunçarĢılı Sultan Süleyman Miladi 1535 yılı Haziran ayı (Hicri 942 Muharrem ayı) Tebriz‟e geldiğini ve aynı yılın Recep ayının 4. günü Ġstanbul‟a döndüğünü yazıyor. 1586
Faruk Sümer ise Sultan Süleyman Bağdat‟tan doksan bir gün sonra Tebriz‟e geldi ve kısa bir istirahatten sonra tekrar Bağdat‟a taraf hareket ettiği
1583
Budak MunĢi Kazvini, Cevahirul-Ahbar, s 312. 1584
Ferid Bey, Yüce Osmanlı Devletinin Tarihi, a.g.e, s. 87; Purgeshtal, a.g.e, s. 1080.
1585 Purgstall, a.g.e, s. 1080-1081. 1586 UzunçarĢılı, a.g.e, s. 404. 530
esnada Dargezin‟e vardı demiĢtir. 1587 Charles Giray Venedikler ‟in Seyahatnamesine yazdığı önsözünde ise Sultan Süleyman Bağdat‟tan Tebriz‟e girdiğini söylemiĢtir. 1588 Minorsky ise Sultan Süleyman‟ın 14 gün Tebriz‟de ikamet ettiğini söylemiĢtir. 1589
Feridun Bey kendi kitabı MünĢeatı-Selâtin de Sultan Süleyman‟ın hareket yolunu belirtiyor ve sonra Ģöyle diyor Miladi 1535, Temmuz 8. gün (Hicri 942 yılın Muharrem ayın 7. günü) Muharrem ayının II. günü Cumartesi Tebriz‟e girdi. 1590 Aynı
yılın Muharrem ayının sekizinci günü, Temmuz ayı 9. günü Osmanlı‟nın Kadı askeri birlikte Sultan Süleyman Tebriz‟in Uzun Hasan Camisi‟nde Cuma namazına katıldılar. Sonraki hafta Büstanabad ile Miyane arasında yer alan Ucan‟a gitti ve Muharrem ayının 20.si PerĢembe günü Miyane ile Bostan-Abad arasında Gunbed‟in BaĢsöz mekânında durakladı ve burada Sam Mirza‟yı evlatlığına kabul etti. 1591
O bölgeleri Kızıluzun Nehri‟nin öteki bölgelerini Sam Mirza‟ya devretti. 1592 Sonra
Miyane ve Sultanabad‟dan Dargezin‟e geldi ve 3. gün kaldıktan sonra o Ģehirden
1587 Faruk Sümer, a.g.e, s. 82. 1588 Charles Grey Veneklerin Ġran da seyahatnamesi, s.193. 1589 Minorsky Tebriz Tarihi adlı eserinde s. 51; Rojer Savory Diyor ki Sultan Süleyman‟ın II. Saldırmasında Kürdistanla Ermenistan‟ın arasındaki bölgelerde çatıĢmalar oldu. Ama Tebriz‟in girmediği ve girdigi hakkında söz etmiyor, Savory; s. 60; PetroĢevsky Sultan Süleyman‟ın II. Saldırmasından söz etmiyor, PetroĢefsky, s.484; Roemer de II. Saldırmadan söz etmiyor. Roemer, a.g.e, s. 242-243 1590 Feridun Bey, a.g.e, s. 595. 1591 Feridun Bey, a.g.e.
1592 Feridun Bey, a.g.e, s. 595. 531
Tebriz‟e döndü ve Hicri 942 yılın Sefer ayının 20 sinde (Miladi 1535 Ağustos ayı 20 si) Tebriz‟e ulaĢtı. 1593
Feridun Bey‟in yazdığına göre altı gün Tebriz de durakladı ve Sefer ayının 27 sinde, (Ağustos ayın 27 si) Tebriz‟den Sufyan ve Hoy‟a gitti. Feridun Bey‟in söylediğine göre Sultan Süleyman iki kere Tebriz de kalmıĢtı. Bu konuyu diğer tarihçiler kabul etmemektedirler. Ġran tarihçilerinin iki görüĢü vardı. ġah Tahmasb kendi Tezkiresinde diyor ki Sultan Süleyman Dargezin‟e kadar ilerledi. Çünkü ordusu yiyecek ve içecekten yoksun kaldığı için Anadolu‟ya geri döndü demiĢtir. 1594
Ama birkaç satır sonra Tahmasb diyor ki Sultan Süleyman Tebriz‟e girdi ve kendisi yani Tahmasb ġeyh Safiyüddin Erdebil‟inin Mezarına nezir vermek için gitti ve Erdebil‟den Sarab‟a geldi. 1595
Sultan Süleyman Tebriz‟den Maraga‟ya geldiği zaman casuslardan iki kiĢi Tahmasb‟a haber ulaĢtırdılar ve Sultan Süleyman toplarını Ahlât‟ta bırakmıĢ ve Ġstanbul‟a gitmiĢtir. 1596
BaĢka bir tarihçi olan Emir ġerafettin ise Sultan Süleyman Miladi 1535 yılı Temmuz ayın 7. günü (Hicri 942 Muharrem ayının 1. günü) Tebriz‟e girmiĢti. 1597
BaĢka tarihçiler ise Ahmed Kumi, 1598
Hasan Rumlu, 1599
1593 Feridun Bey, a.g.e, s. 596. 1594 Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 37. 1595
A.g.e, s. 37-38. 1596
A.g.e, s. 38. 1597
Emir ġeref, C. II, s. 185. 1598
Ahmet Gumi, s. 241-244. Ahmet Gumi diyor ki Tahmasb Van kalesini terk ettikten sonra Tebriz‟e geldi ve Hoylu Melek Bek‟i munafık adam diye öldürdü. 1599 Hasan Rumlu, s. 256-257.Rumlu de aynı Ahmet Gumi gibi diyor ki Tahmasb Van kalesini terk ettikten sonra Tebriz‟e geldi ve Hoylu Melek Bey‟i ki munafık adamdı öldürdü. 532
Ġskender Bek 1600 Gibi tarihçiler Sultan Süleyman‟ın Tebriz‟e girmesini kabul etmeyerek Dargezin de iki ordunun öncü askerlerinin arasında vuku bulan savaĢta Osmanlılar yenilip ve Sultan Süleyman Anadolu‟ya kaçmıĢtı demiĢlerdi. Ahmed Gumi ve Hasan Rumlu diyorlar ki Van kalesi Miladi 1526 yılı Ocak ayının 4. günü (Hicri 932 yılı Rebiyülevvel ayının 20. günü) Tahmasb Van‟ı fetih etti, sonra ErciĢ‟i ele geçirdi. 1601
BaĢka bir tarihçi olan Ahmed Gaffari çeliĢkili bir Ģekilde olayı anlatmaktadır. Önce diyor Tahmasb Süleyman‟ın saldırısını öğrendiği zaman Van‟ı kuĢatmayı bırakıp Tebriz‟e geldi orada çiftçilikten Devlet adamlığına yükselen münafık adamlardan olan Melek Bey Hoy‟ini cezalandırdı. 1602 Sultan Süleyman ise tekrar Sultaniye‟ye dönüp Dargezin‟e kadar ilerledi oradan Rum‟a (Anadolu‟ya) doğru dönmüĢtü. 1603 Sultan Süleyman Tebriz‟e geldiğinde ġah Tahmasb Ucan‟dan kutsal mezarı ziyaret etmek için ġeyh Safi mezarına yani Erdebil‟e gitti. Ama Sultan Süleyman Tebriz‟i bıraktığı haberi Sarab‟da ġah Tahmasb‟a ulaĢmıĢtır. Sonra Tahmasb oradan Merend‟e ve Merend‟dan Hoy‟a gitmiĢ ve Hoy da Sultan
1600 Ġskender Bek, s. 68 ve 69 aynen Ahmet Gumi ve Hasan Rumlu gibi diyor. Ġskender Bek Kıtabınd Nusha hatası var Hoy‟i kelimesinin yerine Coy‟i yazılmaktadır. Muhammed Emin Riyahi Hoy Tarihi Eserinde Melek Bek Hoy‟i Yazıyor, s. 91; Huseyin Estarabadı da ġah Tahmasb‟ın Van‟dan Tebriz‟e geldi ve Melek Bek Hoy‟ini öldürdü sonra Sultaniye‟ye gitti Osmanlı‟nın öncü ordusunu yendi ve Osmanlı ordusu Darcazin‟den Osmanlı‟ya döndüğünü vurgulanıyor. S. 64. 1601
Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 243; Hasan Rumlu, a.g.e, s. 275; Hasan Rumlu YanlıĢca Hicri 942 tarihi yerine 941 olayları tarihi yazımıĢtır. 1602 Ahmet Gaffari, Tarih-i Cihanara, a.g.e, s. 298. 1603 Ahmet Gaffari, a.g.e. 533
Süleyman‟ın Ahlât‟a gittiği ona söylenmiĢtir. Gaffari Tahmasb Van ve ErciĢ‟i iĢgal ettikten sonra Tebriz‟de kıĢlamıĢtır demektedir. 1604
Diğer bir tarihçi olan Budak MunĢi Kazvini Sultan Süleyman Tebriz‟i fetih ettikten sonra Osmanlı‟ya döndü: “Yüce Ġmam Zaman Naibi (Tahmasb) Sultan Süleyman‟ın peĢinden gitti ve Anadolu halkından her gün birkaç tanesini yakalayıp getiriyordu. Böylece Erzincan‟ın sınırına kadar gitti ve oradan döndü, demektedir” 1605
. BaĢka bir tarihçi olan I. ġah Abbas zamanında Ġran‟ın Avrupa da elçiliğini yapan Oruç Bey Sultan Süleyman‟ın Bağdat‟tan tekrar Tebriz‟e II. Kez geri dönmesi ve intikam için Tebriz‟in yakmasından söz ediyor. Ama hiçbir Ġran ve Ġranlı olmayan tarihçi Tebriz‟in yakılmasından bahis etmeyip ve Ģu sözü kabul etmiyorlar. Oruç Bek diyor Sultan Süleyman Sultaniye‟ye girdiği zaman ilk gününde ġah Tahmasb emirlerinden biri olan Deli Muhammed Osmanlı ordusunun arkada kalanlarına saldırma görevi verdi demektedir. Deli Muhammed süvarilerden 40000 kiĢi ve askerlerden 70000 kiĢi öldürdü. Osmanlı ordusu büyük bir yenilgiye uğradı. Bu yenilgi Osmanlıların Safeviler‟den aldığı en büyük yenilgilerindendir. Bu yenilgi o kadar utangaç verici bir yenilgiydi ki Sultan Süleyman Ġran‟la barıĢ yapmak zorunda kaldı demiĢtir. 1606
Oruç Bek‟in söz doğru değildir çünkü ġah Tahmasb o zaman 7000 askeriyle Osmanlı ordusuna böyle büyük bir yenilgi uğratmasına gücü yoktur. Öldürülenlerin de sayısı abartılıdır. Bu savaĢın neticesinden dolayı Sultan Süleyman sulh etmedi çünkü Sultan Süleyman II. Saldırıdan sonra iki kez de Ġran‟a saldırdı sonra barıĢ etti.
1604 Ahmet Gaffari, a.g.e. 1605 Budak MunĢi Kazvini, a.g.e, s. 314.
1606
Oruç Bek Bayat, Don juvan-ı İrani, çev. Mesut Racabniya, Bongah
Tercüme ve NaĢr Kitab Yayınları, Tahran 1958, s. 158.-159.
534
Krosınsky kendi hatıra kitabında diyor ki; Ġki ordunun savaĢlarında birisinde Osmanlı ordusu yenilgiye uğradıktan sonra Ġstanbul‟a döndü ve Sultan Süleyman çok sevdiği komutanı olan Ġbrahim PaĢa‟yı öldürdü. 1607 Hâlbuki Ġbrahim PaĢa‟nın öldürme nedeni bu değildi. Devam ederek 500,000 Osmanlı askerlerinden sadece 80,000 kiĢi Ġstanbul‟a döndü 1608 . Bu ifade de doğru değildir. Osmanlı ve Ġran tarihçilerinin tüm yazdıklarından anlaĢılıyor ki Sultan Süleyman Bağdat‟tan 2. kez olarak Tebriz‟e girmiĢti ve bu konu kesindir. 1609 Ama
hiçbir Türk Tarihçileri hatta Hammer Purgstall Sultan Süleyman‟ın Tebriz‟deki iĢlerinden ve Tebriz‟i terk etmesi nedeninden söz etmiyorlar. Ġki hafta Tebriz de kaldıktan sonra Tebriz‟i terk etti ama neden terk ettiklerini söylemiyorlar. KızılbaĢlar‟ın reisleri Tahmasb‟ın ordusunu terk edip Sultan Süleyman‟ın ordusuna katılmaları hatta Tahmasb‟ın kardeĢi Sam Mirzayla irtibatları ve Sam Mirza‟nın tahtı ele geçirmek istemesi ve Bağdat gibi Tebriz‟de de kalmaması Azerbaycan‟da kendi egemenliğini ve orada kalma temellerini güçlendirmeme nedenlerinden söz etmiyorlar. Türk tarihçileri ġah Tahmasb‟ın askerlerinin Osmanlıların öncü askerlerini yenilgiye uğraĢmasından, Van ve ErciĢ‟in Safevi ordusunun eline geçmesinden söz etmemiĢlerdir. Sultan Süleyman Ġran‟a ikinci saldırısında Ġran‟ın
1607
Krosınsky, İnkılab-ı İran ve Haterat-ı krosınsky, C. I, s. 21-22. Naklen Ebulkasım Taheri Ġran‟ın siyasi ve Ġctimai Tarihi, s. 192. 1608 Krosınsky, a .g.e, aynı sf. 1609 Ahmet Kasravi de Sultan Süleyman II. Saldırmasında Tebriz‟e geldiğini vurgulanıyor.-Azeri Dili Eski Azerbaygan Dili. İran KıtapSatan Yayınları, Ġhsan YarĢatir makalesiyle, VaĢington, 1993, s.55.
535
hiçbir bölgesini iĢgal etmedi. Hatta ErciĢ ve Van‟ı geri verdi ve ġah Tahmasb Ahmed Sultan Sufi Oğlunu Van‟ın hâkimi etti. Bundan anlıyoruz ki Van ve ErciĢ bir ara Sultan Süleyman‟ın eline sonra Safeviler‟in yani ġah Tahmasb‟ın eline geçmiĢtir.
536
Savaşlara Verilen Ara: Uzun bir Mola ve İbrahim Paşa Olayı Sultan Süleyman 2. kez Tebriz‟e girmesinden sonra Bağdat Safevi Devleti elinden çıktı. Ama Azerbaycan ve Irak‟ın bazı Doğu hudutları ve Kafkasya‟nın güneyi Ġran elinde kaldı. Sultan Süleyman ilk Ġran seferi ve iki kez Tebriz‟e girmek için bir buçuk yıl zaman harcadıktan sonra Ġstanbul‟a dönmüĢtür. 1610
ġah Tahmasb‟ın savaĢ stratejisi göç ettirmek idi ve Osmanlı ordusunun saldırısına karĢı vur kaç taktiği ile Osmanlı ordusuyla direk savaĢtan kaçınmıĢtır. 1611
ġah Tahmasb‟ın zihninde tekrar Van ile ErciĢ‟i geri almak vardı. Özellikle ikinci kez Tebriz‟e girip baĢarılı olmayan Sultan Süleyman: Ġran‟ın zor iklimi ve çok soğuk havası atlarını güçsüz kalmıĢtı, yiyecek azalmıĢtı ve Ġran‟ın geniĢ topraklarında ilerlemek askerlerin iletiĢim hatlarını bozuyordu ve Osmanlı ülkesiyle iletiĢimi zorlaĢıyordu. Bu nedenle Sultan Süleyman‟ın Doğu Ģartları Batı Ģartlarına göre daha zordu. Sultan Süleyman Miladi 1534 yılı Haziran ayının 11. günü (Hicri 940 yılı Zilkade ayının 28. Günü) Ġstanbul Boğazından Ġran‟a hareket etti ve Miladi 1536 yılı Ocak ayının 8. Günü (Hicri 942 yılı Recep ayının 14. günü) Miladi takvimine göre bir buçuk yıl ve yirmi sekiz gün padiĢahlık ömrünü Ġran saldırılarıyla geçirdikten sonra Ġstanbul‟a geri döndü. 1612
Bu Ģartlara rağmen Sultan Süleyman‟ın Ġran‟la ilgili iki sorunu vardı.
1610 Feridun Bey, a.g.e, s. 89; Ahmed Gumi, Hulasenetu‟l-Tevarih, s. 242; Hammer Purgstall, a.g.e, c. II, s. 1080. 1611
Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s 249; Gazi Ahmed Kazvini, Tarih-i Cıhan-Ara, s 288; Abdul-Reza HuĢang Mehdevi, Revabet-e Hareci-ye İran, s 30, 1612 Ferid Bek, a.g.e, s.87; Purgeshtal, s.1080, UzunçarĢılı, Hicri 942 yılın Recep ayının 14. Günü yerine Hicri 942 yılı Recep ayının 4. Günü yazıyor, UzunçarĢılı, s. 404.
537
Birincisi Batı cephesinde iĢlerin karıĢması ve ikincisi ise Ġran halkının kendine uymasıydı. Bu iki Ģart Osmanlı‟nın Ġran-i ele geçirmesini zorlaĢıyordu. Bu müddet de Bağdat ve Van Gölü‟nün etraftaki bazı Ģehirlerini tasarruf etti. 1613 Ama bu iĢgalin bedeli Sultan Süleyman için çok ağırdı. Sultan Süleyman‟ın savaĢ taktiklerini dikkatle incelersek stratejik açıdan sadece Bağdat‟ta dört ay kaldığı kabul edilmektedir. 1614
Çünkü Bağdat‟ta kalması askerlerin ve malların telef olmasına engel oldu. Diğer taraftan ise yolun ağırlığı ve zorluğu ve yiyecek içeçek az olduğu için askerlerin telef olmasına neden olmuĢtur ve sürekli olarak Tahmasb‟ın Osmanlı ordusuna ansızın saldırması Osmanlı ordusunun zayiat vermesine neden olmuĢtu. 1615
Sultan Süleyman Bağdat‟ı savaĢsız ele geçirdi. 1616
Çünkü Tekelü ailesi Tahmasb‟ın ailesindendir. Fakat Tahmasb onları katlettiği için Tekellü ailesi Bağdat Ģehrinin anahtarlarını savaĢsız Sultan Süleyman‟a bırakmıĢtı. Sultan Süleyman malı iĢlerinin reisi Ġskender Çelebi‟yi Ġbrahim PaĢa tarafından idam edildiği 1617 için onu idam etti. 1618
Hatta Sultan Süleyman Tebriz‟i cesur bir komutan olan Ulame‟ya bırakmıĢtı fakat o Tahmasb‟ın saldırısında Tebriz‟i terk edip gitti. 1619 Ġran‟ın 1613
Parsadost, Şah Tahmasb-ı Evval, s. 173. 1614
Hammer Purgsthal, a.g.e, s. 1074; Şah Tahmasb Tezkeresi, s 39; Feridun Bey, a.g.e, s. 83; UzunçarĢılı, Osmanlı Tarirhi, c. II. s. 379; Navayi, s. 163; Ferid Bey, Yüce Osmanlı Devletinin Tarihi, (Ahsenu‟l-Tevarih), s. 87. 1615
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarirhi, c. II, s. 403-404; Feridun Bey, a.g.e, s. 589. 1616
Feridun Bey, a.g.e, s. 590. 1617
Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, c.4, s.174. 1618
UzunçarĢılı, a.g.e, s. 406. 1619
Navayi, a.g.e, s. 122. 538
ordusunun morali düĢük olmasına hem de KızılbaĢ komutanlarının arasında nifak olmasına rağmen Sultan Süleyman‟ın stratejik açıdan yaptığı hatalardan bir tanesi de Tebriz‟de askeri bir karargâh kurmamasıdır. Bundan Ģunu anlıyoruz ki Sultan Süleyman Tebriz de sürekli kalmak istemiyordu. 1620
Eğer amacı bu olsaydı Tebriz‟de sürekli kalacağı bir askeri ordugâh kurardı. Böylece Tahmasb Tebriz‟i ele geçiremezdi. Bu saldırıdan ve iki kez Tebriz‟e girdikten sonra Sultan Süleyman Macaristan‟daki savaĢlara önem verdi. 1621 BaĢka taraftan 13 yıl Osmanlı‟nın Sadrazamlığını yapan Ġbrahim PaĢa‟nın öldürülmesi iĢleri aksatmıĢtı. Çünkü Ġbrahim PaĢa iĢleri ve savaĢları iyi idare ediyordu. 1622 Çok bilgin birisiydi ve Osmanlı‟nın dıĢiĢlerini çok iyi biliyordu. Bu iĢleri Kanuni Süleyman‟ın himayesiyle ve ona dayanarak yapıyordu. Yabancı diller biliyordu, diplomasi iĢlerini yapıyor ve maaĢları belli bir düzene sokuyordu. Ġbrahim PaĢa Fransa‟yı Sultan Süleyman‟la dost etmiĢti, yabancı elçilerle görüĢüyor ve savaĢları kazanıyordu. Buna rağmen Sultan Süleyman Ġran‟dan döndükten sonra Ġbrahim PaĢa‟dan Ģüphelenmeye ve artık ona güvenmemeye baĢladı. Miladi 1529 yılının Ocak/ġubat ayında (Hicri 935 yılı Cemaziyül evvel ayı) Ulame Sultan Ġran savaĢı esnasında Ġbrahim PaĢa‟ya Sultan diyerek O‟na Sultan unvanını vermiĢti. Ulame Ġbrahim PaĢa‟ya: “Ġran ġah‟ı kendi hizmetinde bulunanlara Sultan diyor Doğu ve Batı elinde olan insana Sultan unvanı çok değil” dedi. 1623 Ġbrahim paĢaya yönelik kuĢkunun bir nedeni de Defterdar Ġskender Çelebi‟nin idam edilmesi
1620 Parsadost, Şah Tahmasb-ı Evval, s. 162. 1621 Abdul-Reza HuĢang Mehdevi, Tarih-i Revabet Hareci İran, Emir Kebir Yayınları, Tahran 1971, s. 33. 1622
Tahmasb-ı Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 43. 1623
Peçevi, a.g.e, çev. Murat Uraz, c.I, s. 104.UzunçarĢılı, a.g.e, s. 409. 539
olduğu söylenir. Ġbrahim PaĢa, Ferdinand‟ın elçisine: Bu büyük devleti idare eden benim; her şeyi ben yaparım; zira bütün kudret benim elimdedir: Memuriyetleri ben veririm; eyaletleri ben tevzî ederim; verdiğim verilmiş ve reddettiğim reddedilmiştir. Büyük pâdişah bir şey ihsan ettiği zaman bile eğer ben onun kararını onaylamayacak olursam gayr-i vâki olur; çünkü harb, sulh, servet ve kuvvet benim elimdedir. 1624 Ġbrahim PaĢa yaptığı bu iĢlerden dolayı bencilleĢse de Sultan Süleyman‟ın kendisine güvendiğinden emindi ve onun deseğiyle cesaret kazanmıĢtı. Ġbrahim PaĢa, sadece padiĢaha ait sikkeleri kullanıyordu ve bu sikkelerde Sultan Süleyman‟ın adının yanı sıra kendi adını da kullanıyordu ve adına Sultan kelimesini ekliyordu. Bağdat‟ta görevi esnasında Kendi yaydığı hükümde kendisini Sultan ve askerlerin serdarı “ser asker-i sultan” 1625 diye
imzalamıĢtır. 1626
Ġbrahim PaĢa ġehzade Mustafa ile yazıĢması Hürrem Sultan‟ın bütün gücüyle onun aleyhine çalıĢmasına neden oldu. 1627 Ġbrahim PaĢa Sultan unvanını kullandığı zaman düĢmanlarına bahane verdi, onu çekemeyenler, Hürrem Sultan‟ın adamları, kiĢisel menfaat peĢinde olan siyasetçiler ve Sultan Süleyman‟ın yanında olanlar, onun hakkında kötü konuĢup, yanlıĢ Ģeyler anlatarak Sultan Süleyman‟ın gözünden düĢürdüler. Böylece Sultan Süleyman‟ın Ġbrahim PaĢa‟dan Ģüphelenmesine neden oldular. Ama bunun en büyük nedeni Hürrem Sultan idi. 1628 Ġbrahim PaĢa‟nın öldürülmesinde asıl amil Muhammed, Selim, 1624
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 356-357. 1625
Mustafa Nuri PaĢa, Netayicül-Vukuat, I-IV, Hzl. Yılmaz Kurt, BirleĢik yayınları, 2008, s.113;Ġbrahim Peçevi, a.g.e, çev. Murat Uraz, c. I. s. 73.
1626 Parsadost, Şah Tahmasb-ı Evval, s. 174. 1627
Çağatay Uluçay, Harem‟den Mektuplar, Ġstanbul 1956, s. 84. 1628
Hammer Purgstall, a.g.e, s. 1118. 540
Bayezid ve Cihangir adlı dört Ģehzadenin annesi olan Hürrem Sultandır. 1629 Hürrem
Sultan‟ın en küçük oğlu olan Bayezid‟in, babasının ölümünden sonra onun yerine geçmesini istiyordu. Ama Ġbrahim PaĢa Osmanlıların geleneklerine göre en büyük oğlun tahta geçmesi gerektiğini düĢünüyor ve imparatorluğun kaderinin Mustafa gibi, bu göreve lâyık bir adama emanet edilmesini istiyordu, yani Mahide Sultan‟ın oğlu Mustafa‟nın tahta geçmesini istiyordu. 1630
Ġkinci Mehmet‟ten kalan geleneğe göre her kim padiĢah olursa Devlet‟in bekâsı ve parçalanmaması için diğer kardeĢlerini öldürmek zorunda idi. Mustafa tahta geçtikten sonra kardeĢlerini öldürüp öldürmeyeceği, kiĢiliğine bakıldığında oldukça belirsiz bir hal almaktadır . Örneğin; II. Bayezid kardeĢi Cem Sultan‟ı öldürmek istememiĢti. Ancak Hürrem Sultan‟a göre Mustafa padiĢah olsaydı Hürrem‟in oğulları öldürülecekti. Onun dıĢında Hürrem Sultan Harem‟in birinci sultanlığını elden kaçırarak padiĢah annesi olamayacak ve iktıdardan pay alamayacaktı. Aslında Ġbrahim PaĢa, bir yandan da kendi hataları sonucu Hürrem Sultan‟ın adamlarıyla birlikte Kanuni Süleyman‟ı kendine karĢı kıĢkırttı ve kendini Sultan Süleyman‟a karĢı faaliyet etme suçunda bulunmuĢ gibi bir pozisyona soktu. 1631
Sultan Süleyman da kardeĢi Hatice Sultan‟ın kocası 1632
olan Ġbrahim PaĢa‟nın öldürülmesi yönünde ferman verdi. Sultan Süleyman onu öldürmek
1629 Uzunçarçılı, a.g.e, s. 410 da Hürrem Sultan‟ın üç oğlu Muhammed, Selim ve Bayezid‟ı yazıyor, s. 46; Cıhangir‟in ismini ekliyor, Antoni Bridj diyor Hürrem Sultan‟ın Selim, Bayezid ve Cıhangir üç oğlu vardır, Antoni Bridj, s. 150. 1630 . Harold Lamp Mustafa‟nın annesinin adını Gulbahar yazıyor, Harold Lamp, Fatih Süleyman, s. 15. 1631
Nowel Barber, Fermandehaye Şahe Zarrin, s 48. 1632
Uluçay, “Kanuni Sultan Süleyman ve Ailesi Ġle Ġlgili Bazı Notlar ve Vesikalar”, Kanuni Armağanı, Ankara 1970, s. 233-237. UzunçarĢılı: Pargalı Kanuni‟nin damatı değilmiĢ, eĢinin adını Muhsine Hatun yazıyor. Belleten sayı: 114.
541
için bir yol arıyordu çünkü Manisa'da sancakbeyi olarak görev yaptığı sırada arkadaĢlık kurduğu Ġbrahim'i fikirlerine baĢvurduğu akıl hocasına seni öldürmeyeceğim diye yemin etmiĢti. Bu nedenle Ebu Suud Efendi ile görüĢtü. O da; Kur‟an ve Hadisleri inceledikten sonra Ģöyle dedi: „ Hz. Peygamber‟e sormuĢlar: “Melekler uyuyor mu?” O da cevaben: “Hayır! Çünkü uyku ölümle eĢittir.” Ayrıca Kur‟an‟da aynı anlamdaki “Cennetteki insanlar hiçbir zaman uyumazlar.” 1633
Ayeti de geçmektedir. Bu nedenle siz padiĢah hazretleri de Ġbrahim PaĢa‟yı uykuda öldürtün ve onun öldürüldüğü anda uykuda olun. Uyuyan kimseler ölü gibidir. Böylece yeminizi bozmamıĢ olursunuz. Fakat bu iĢte bir çeliĢki var; Sultan Süleyman ölümüne emir verdiği anda Ġbrahim PaĢa uyanıktı dolayısıyla Sultan Süleyman yeminini bozmak istemediği halde uyanıkken öldürmeye karar verip fetvasını da almaya çalıĢmıĢtır. Bu da yemininin sıhhatine Ģaibe katıyor. Böylece miladi 1536 yılı Mart ayının 17. günü (Hicri 942 yılı Ramazan ayının 24. Günü) uykuda Ġbrahim PaĢa‟yı boğarak öldürdüler. 1634 Güç, fitne ve fesat mekânıdır derler bu durum da buna uygundur. Bir insan atın arkasından giderse onun tekmesine karĢı dikkatlı olmalıdır. Osmanlı tarihinde sedrazamlık makamına (200 kiĢi) eriĢenlerden kimse onun kadar itibarlı, bilgin ve nüfuzlu değildi. 1635 Pargalı
1636 Ġbrahim PaĢa
(
‟nın mührü ve
1633 Zümer Süresi, 42. Ayet. 1634 Mustafa Nuri PaĢa, Netayicül-Vukuat, I-IV, Hzl. Yılmaz Kurt, BirleĢik yayınları, 2008, s. 113; UzunçarĢılı, s. 410; Purgeshtal, s. 1083-1084; Nowel Barber,
1635
Hammer Purgstall, a.g.e, s. 1084.
1636 Parga bugünkü yunanistan sınırlarında kalan Preveza Ģehrinde küçük bir ilçedir.
542
makamı, 13 yıllık sedaretten sonra Ayaz PaĢa‟ya devredildi. 1637 Diğer taraftan Ġbrahim PaĢa‟nın ölmesi, Ġran‟ı rahatlattı. Böylece ġah Tahmasb uzun bir müddet Osmanlı‟nın saldırısından kurtuldu. ġah Tahmasb kendi tezkiresinde Ġbrahim PaĢa‟nın ortadan kaldırılması hakkında Ģöyle diyor: “Fitne ve fesat tümüyle ortadan kaldırıldı ve düĢmanlık ateĢi söndü. Osmanlı ve Safevi arasında her ne kadar dostluk olmasa da, savaĢta yoktur” demiĢtir. 1638
Bu sulh dönemi on üç yıl devam etti. Download 6.7 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling