Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
Sultan Süleyman’ın III. Kez Tebriz’e Girmesi ve Sonrası
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- B.İran-Osmanlı Arasında Kalan Elkas Mirza
Sultan Süleyman’ın III. Kez Tebriz’e Girmesi ve Sonrası A.Sultan Süleyman’ın III. Kez Tebriz’e Girmesi ġah Tahmasb sürekli emirlerine danıĢıyordu Sultan Süleyman‟ın büyük bir orduyla Tebriz‟e geldiğini duyunca yapılan istiĢare sonucundan Ģöyle bir karar ortaya
1694 ġah Tahmsb‟ın Melek Kiyümers Rüstemdar‟a mektuplarından, Esnad ve Mukatebate Şah Tahmsb-ı Safevi, s. 178. 1695
Nevai, Esnad ve Mukatebate Şah Tahmsb-ı Safevi, aynı sayfa. 1696
Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 328-329; Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 325; Ġskender Bek Türkmen, s. 71; Tahmasb Tezkeresinde Marand savaĢından konuĢmuyor. Sadece diyor ki Abdullah Han Ustaclu‟ya emir verdim Hoy etrafını viran etsin ve Osmanlı ordusuyla savaĢmadan benim kıĢlama ĠĢkenber‟e gelsin. Abdullah Han da yiyecekleri yaktıktan sonra Osmanlı ordusunun öncüsü ona yetiĢtiği zaman Tahmasb‟ın ordusuna gitti, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 53. 558
çıktı. “Tebriz‟den Eher‟e gitsin ve orada kardeşi Bahram Mirza, İbrahim Han ve diğer emirler, vilayetlerin Hâkimlerinin kuvvetlerini kendisine eklemesini beklesin” 1697 kararı verildi. Sultan Süleyman Almanya, Fransa, Ġspanya, Venedik ve Papa ile barıĢ yaptıktan sonra Ġran‟a saldırma fırsatı buldu. 1698
Miladi 1548 Temmuz ayının 27.(Hicri 955 yılı Cemziyulsani ayının 20. Günü) PerĢembe günü Tebriz‟e girdi ve Tebriz‟in bir mahallesi olan Çerendab da yerleĢkesini kurdu. 1699
ġah Tahmasb Sultan Süleyman‟ın Tebriz‟e geldiğini haberini aldığı zaman önce on bin askeri hem Ulame‟ye yakalaması hem de Van Kalesinin reisine yardım etmek için gönderdi. Hatta Sultan Süleyman‟ın Tebriz‟e girmesinden sonra Van ve Kars‟a yardım için askerler göndermesini istiyordu ama emirlerine danıĢtıktan sonra vazgeçti
1700 Tarihçi Hasan Rumlu: “Osmanlı ordusunun yiyeceği azalmıĢtı. Bu nedenle halkın evine girdiler ama Sultan Süleyman buna engel oldu” demiĢtir. 1701
Emir ġeref Bitlisi diyor ki Osmanlı ordusu Tebriz de kaldığı sürede güçleri yoktuk bir yaprak bile halktan alsınlar demiĢtir. 1702
ġah Tahmasb önceki taktikten sonuç
1697 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 54. 1698 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 596. 1699 Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 237; Ahmet Gaffari, Tarihi Cihanara, s. 297; Huseyini Fasayi, s. 106. 1700
Ahmet Gumi, a.g.e, s. 55.
1701 Hasan Rumlu, a.g.e,
s. 329; ġerefettin Bitlisi diyor ki Osmanlı ordusunun bir yaprakbile halktan alma cesaretleri yoktur diyor, ġerefname, C. II. s. 199. 1702
Ġskender Bek, Alemaraye Abbasi, s. 71; Bitlisi, a.g.e, c.II, s.199. 559
aldığı için bu kez de her yeri tahrip etmiĢti. 1703 ġah Tahmasb ordusunu bölüklere böldü ve onları Osmanlı ordusuna saldırmaya görevlendirdi. Bunların sürekli saldırma ve geri çekilmeleri Osmanlı ordusunu Tebriz‟de zorluğa attı. Osmanlı askerleri yemek bulmak için ordudan dıĢarıya çıkamıyorlardı. Halk KızılbaĢlar‟ın saldırmalarından yüreklenip Osmanlı ordusuna direniĢ de bulunuyordular. Tebriz halkı dört taraftan suyu kapatıp ve hiç bir urun askerlere satmadılar. Öyle ki bir su fiyatı bir altın sikkesine artmıĢtı, halk Ģehir kapıları kapatıp direniĢ gösteriyordu. 1704
cesaretini bilen Elkas Mirza, Sana (Sultan Süleyman‟a) dedi ki halkla çatıĢmaktan vazgeç Tebriz halkı direniĢ yapsa bir kiĢi bile Tebriz‟den dıĢarı çıkamaz ve Azerbaycan hançerli askerleri senin ordunu toprakla bir ediyorlar sen piĢman olacaksın ve gece yarısı Tebriz‟den kaçacaksın., 1705 . KızılbaĢlar‟ın Ģiddetle saldırma ve geri çekilmeleri Sultan Süleyman‟ı telaĢlandırdı. Hatta bir gece KızılbaĢlar‟ın saldırmasını bekleyen Sultan Süleyman çadırına gitmedi ve sabaha kadar uyumayıp at üzerinde bekledi. 1706
Ordunun yemeği ve hayvanların yemleri de az olduğu için Sultan Süleyman‟ın daha ileriye gidemeyeceğini düĢündü. Sultan Süleyman Elkas Mirza‟nın abartmalarına göre KızılbaĢ emirlerin onun ordusuna katılmalarının beklentisi vardı. Hatta Tebriz halkı da Osmanlı ordusuna yemek vermediler. Sultan
1703
Ebul-Hasan Kazvini, Favaidul-Safeviye, Tashih Mir Ahmedi, Merkez Mutaleat Ferhengi Ġran, s 332; Ahmed Gumi, Hulasetul-Tevarih, s 326;Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 52. 1704
Nevayi, a.g.e, s. 234- 235. 1705
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 235. 1706
Ġskender Bek, Alemaraye Abbasi, s. 72. 560
Süleyman bu kötü durumdan dolayı sadece dört gün Tebriz de kaldıktan sonra orayı terk etti ve Ġstanbul‟a dönmek için hareket etti. Hatta o dört gün içinde de yeterli kadar su ve diğer ihtiyaçlar bulunmuyordu ve beĢ binden fazla deve ve at açlıktan telef oldu ve onlardan birçoğu o kadar zayıflamıĢtılar ki Sultan Süleyman onları Tebriz‟den kendisiyle götürmedi. Önemli ve çok dikkati çeken konu Sultan Süleyman Tebriz‟den çıktıktan sonra orada asker bırakmadı ve bütün kuvvetini o Ģehirden dıĢarı çıkardı. Bu savaĢta da ġah Tahmasb‟ın taktiği yani viran ve göç ettirmek sonuç verdi ve Eherde iken ona Sultan Süleyman‟ın geri döndüğünü haber verdiler. 1707 Sultan Süleyman‟ın taktiksel açıdan geri dönmesi doğrudur. Böyle bir durumda bir azıksız harekâtı devam ettirmesi uygun değildi. ġah Tahmasb: “böyle devam edilirse Osmanlı ordusu yirmi gün dayanamayacağını söylüyordu” 1708 Sultan
Süleyman Kürdistan yoluyla Van‟a gitti ve kalesini kuĢattı. 1709
Sultan Süleyman döndüğü esnada ġah Tahmasb‟ın askerleri Osmanlı ordusuna vur kaç saldırılar uyguluyordu. Tahmasb komutanlarıyla danıĢtıktan sonra: “Osmanlı toprağının içine
1707 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 55. 1708 Ahmed Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 336. 1709 Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 330; Ahmet Gaffari, s. 297; Ahmet Gumi, s. 329; Nevayi, Şah Tahmasb‟ın melek Kiyümers Rüstemdar‟a mektubu, s. 235. Ama Hammer Purgstall diyor sultan Süleyman Tebriz‟den ġirvan‟a gitti ve beĢ gün ikamet ettikten sonra Van‟a geldi, Pourgeshtal, s. 1189. 1710
Ahmed Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 336-337. 561
Tahmasb Tezkiresinde böyle diyor: “elimden geldiği kadar her yeri viran ettim ve o bölgeleri yakıp yıktım, bir gün bir yerde duraklamıyorduk, çünkü Ahlât‟ın bayındır yerleri en fazla on günlük mesafededir, böylece ordumuzun gidip gelmesi kolaylaşır”
1711 demiĢtir. Sultan Süleyman Van kaleni kuĢatma esnasında, Erzurum Kethüdası Guller Ağasını Osman Çelebi‟ni (Osman Ağa) dört bin askerle Kars kalesinin tadilatı için gönderdi. 1712
Kendisi Avrupa cephelerine yönelme fikrinde idi. 1713
ġah Tahmasb Sultan Süleyman‟ın Van kalesini terk etmesi ve Kars Kalesinin tadilatına (Tahmasb orayı viran istiyordu) engel olmak için oğlu Ġsmail Mirza‟yı Gökçe Sultan Kaçarla birlikte yanlarına yedi bin asker vererek Kars kalesini viran etmek hem de Erzurum‟a saldırmak için gönderdi. Ġsmail Mirza saldırdıktan sonra vuku bulunan savaĢta birçok iĢçi ve mimarlar hem de Osman Çelebi Guller Ağası öldürüldü. 1714 Tahmasb‟ın Kars Kalesini viran etmekten iki amacı vardı, 1. Bu kalenin daima viran kalması. 2. Sultan Süleyman Van Kalesinin kuĢatmasını bırakması idi. Tahmasb için Van Kalesi Azerbaycan‟ın kilidi sayılırdı. 1715
Sultan Süleyman Kars‟ın kuĢatıldığını ve Erzurum saldırısını duyunca Van‟ı bırakıp Erzurum‟a gelmesinden bir beklentisi vardı. 1716
1711 Tahmasb Safevi,
1712
Remzi Kılıç, Kanuni Sultan Suleyman Devri Osmanlı-İran Munasebetleri(1520- 1566),ErciĢ Üniversitesi, s 225, Kayseri 1994. 1713
Abdul-Reza Mehdevi, a.g.e, s. 31-32. 1714
Peçevi, Tarih-i Peçevi, c. I, s. 275; Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s. 189. 1715
Sümer, a.g.e, s. 66. 1716
Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 330. Faruk Sümer diyor ġah Tahmasb Ġsmail Miza‟yı Kars kalesinin tamirine ve Osmanlı askerlerini dağıtmak için görevlendirdi. 562
Ama Sultan Süleyman Ġsmail Mirza Erzurum‟a yetiĢmeden önce Van kalesini 9 gün savaĢtıktan sonra fetih etti. 1717
Çerkez Ġskender PaĢa‟ya Van kalesinin hâkimliğini verdi. Bu olaydan sonra Ġsmail Mirza Kars kalesini fethetti ve sonra oranın etraftaki köylerini yakarak babası Tahmasb‟ın yanına döndü. Van kalesi bütün Azerbaycan‟ın sığınağı idi ve Azerbaycan‟ın köprü ve anahtarı sayılıyordu. 1718 ġah Tahmasb Van kalesinin hâkimine ġahkulu Sultan Çiğini‟ye bırakmıĢtı. ġah Tahmasb ġahkulu Sultan Çiğini‟nin direniĢ yapmamasından o kadar öfkelendi ki onu inek derisinin içine koyarak öldürdü. 1719
Tahmasb Van kalesinin elden gitmesinden çok rahatsızlık duydu. Van kalesinin kaybetme nedenini Çiğini ailesinin cömertsizliği veUlame‟nın düzenbazlığına bağladı. 1720
Yine baĢka bir yerde Van kalesinin direniĢ yapmayan
Sümer, s. 83. Hâlbuki Osmanlılar Kars kalesini tamir etmek istiyordular, ama Ġsmail Mirza onu yıktı. 1717 Purgstall, s. 1190; UzunĢarĢılı, s. 412. Sultan Süleyman II. Henry‟ye yazdığı mektupta Van kalesinin fethini Miladi 1548 Ağustos ayı Hicri 955 yılı Recep ayının baĢlarında yazıyor. Nevayi, s. 190. Roger Savoray yazıyor, o zaman Osmanlılarla Fransa iletiĢimleri iyi olduğu için Fransa elçisi olan Dalamo Van Kalesinin kuĢatmasında Sultan Süleymanla birlikte idi. Onun rehberliğiyle tolar iyi mekanda yerleĢtirdiği, hem de Osmanlı askerlerini topları kullanmak için eğitim verdiği Van kalesinin kuĢatmasında çok etkili olup Van garargahını teslim etmek zorunda kaldı, Savoray, s. 104. 1718 ġah Tahmasb Tezkeresi, s. 56. Tahmasb Tezkeresin de Van Gölün etrafındaki Ģehirleri, Van, ErciĢ, Ahlât ve Adilcivaz‟ı Azerbaycan Ģehirlerini sayıyor. Aynı Sf. 1719
Budag MunĢi Kazvini, Cevahirul-Ahbar, s. 323. 1720
Nevayi, a.g.e, s. 215; Orada Çiğini yanlıĢca Çibini yazılmıĢtır. 563
muhafizlerini: ,O namert haram yiyenler, olarak nitelenmiĢtir. 1721 ġah Tahmasb askerlerini grup haline bölerek Osmanlı toprağına saldırmak ve viran etmeye devam etti. Tahmasb kendisi de Osmanlı‟ya zarar vererek ve zayıflaması için çalıĢıyordu. 1722
ġah Tahmasb babası Ġsmail‟den daha fazla Osmanlı‟ya zarar vermiĢti. 1723 MuĢ‟a yani Van gölünün batı tarafına saldırdı ve orayı ele geçirdi. Onun emriyle bütün MuĢ askerleri katledildi, çocukları ve kadınları esir etmekten vazgeçti ve onları serbest bıraktı. 1724 Oranın bütün evlerini yaktı ve ondan sonra Pasinler‟e yöneldi. ġah Tahmasb tarafından Melik Kiyümers Rüstemdar‟a yazılan mektupta: ,KızılbaĢlar‟ın ġah Tahmasb‟ın emiriyle bütün oranın konuĢan ve konuĢmayanlarını yok etme çabası vurgulanmaktadır. 1725
Van gölünün etrafını da yağmaladılar. Ġsmail Mirza ġah Tahmasb‟ın emriyle Miladi 1547 yılı Eylül/Ekim (Hicri 955 ġaban ayı) Erzincan‟a saldırdı. Erzincan Ģehrini yağmalayıp yaktı ve sonra babası Tahmasb‟ın ordusuna geri döndü. 1726 ġahkulu Sultan AfĢar Ahlât‟ın etrafındaki köyleri yaktıktan sonra beĢ bin at, yüz bin koyun, elli bin ineği Tahmasb ordusuna getirdi. 1727
Ulame, Sivas PaĢa‟sıyla birlikte Erzurum‟a yönelip Tercan da oturduğunu öğrenen Tahmasb sürekli olarakUlame‟ya yakalamak istiyordu. Tercan‟a gittiUlame ġah Tahmasb‟ın
1721 Nevayi, a.g.e, s. 233. 1722 Anonim, Venediklerin İran da Seyahatnamesi, s. 461-462. 1723 Venediklerin İran da Seyahatnamesi, s.462. 1724 Ġslami hükümlerine göre Müslümanı esir etmek caiz değil. 1725 Nevayi, a.g.e, s.181. 1726 Karaçelebizade, Suleymanname, s. 150-151; Kırzıoğlu, a.g.e, s. 189-190. 1727 Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 330; Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 332; Ġskender Bek, Alemaraye Abbasi, s. 73. 564
arka arkaya baĢarılarından endiĢeliydi. Osmanlı PaĢalarını Tercan‟da kalmak iyi değil diye ikna etti.Ulame Anadolu‟nun güneybatı tarafında olan Karaman‟a gitti ve Sivas PaĢa‟sı Sivas‟a döndü. Erzurum PaĢa‟sı Bayburt‟a döndü. TahmasbUlame‟ya yakalayamadı. Tahmasb Ġsmail Mirza‟yı Bayburt‟ta gönderdi oda oranın valisi olan Muhammet PaĢa Tekoğlu‟nu yendi. Bayburt valisi Muhammet PaĢa Tekoğlu Bayburt Kalesine sığındı ve Ġsmail Mirza yaklaĢık yedi bin ailenin oturduğu Bayburt‟u yağmaladı ve oranın halkını öldürdü. 1728 Tahmasb kendi kardeĢi Bahram Mirza‟yı bir grup KızılbaĢla Erzurum‟u yağmalamak için oraya gönderdi ve kendisi de Erzincan‟a gitti. Behram Mirza Erzurum Ģehrini yağmalayıp yaktı. 1729 Böylece bu sürekli saldırılarda bütün Pasinler ve Saruh ve Sühnüs Ahlât, Erzurum, Tercan, Bayburt, Erzincan, Harput ve Trabzon yakınlarına kadar her tarafı yağmaladı. 1730 Emir ġeref yazıyor: “Miladi 1547 yılında (Hicri 955) yılı Şah Tahmasb kışın ortasında Ahlât kalesini kuşattı ve orayı Sultan Süleyman‟ın adamlarının elinden kurtardı ve kaleyi yıktı ve bir saat de yerle bir etti” demiĢtir. 1731
Tahmasb‟ın Ġran sınırlarına yakın Osmanlı Ģehirlerini viran etme ve yakmasının nedeni kendi söylediğine göre
1728
Kızıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s 190; Nevayi, a.g.e, s. 181. 1729
Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 333. 1730
Ahmet Gaffari, Tarih-i Cihanara, s. 298. ġah Tahmasb Melek Kiyümers Rüstemdar‟a yazdığı mektupta Ģöyle diyor: Adilcivaz, ErciĢ, Ahlât, Bitlis, Malazgırt, Yalanık, Pasinler, Handırsk, Hamiri, Tarcan, Kelekit, Denzik, Bayburt, Erzurum, Erzincan ve Kemah ve AkĢehir‟in bazi mevkileri yağmalanıp viran oldu, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 184. 1731
Bitlisi, Şerefname, C. I, s. 461.
565
Osmanlı‟dan Ġran‟a on gün boyunca yol esnasında hiç bayındır bir bölge bırakmamak ve hiçbir yiyecek bulunmaması içindir. Bu taktik Ġran‟a göre Osmanlı ordusunun çok güçlü kâmil ve büyük bir ordu olmasındandır. Hatta Osmanlı ordusunun kendi topraklarında bile yiyecek bulma gibi bir umudu olmasını istemiyorlardı. Tahmasb, Eğer bir zaman tekrar Ġran‟a saldırmak isterse de hem Ġran hem de Osmanlı topraklarında bile yemek bulmamasını istiyordu. Faruk Sümer Ģöyle diyor: ,ġah Tahmasb önce ErciĢ ve Ahlât bölgelerini Erzurum, Erzincan, Bayburt ve onların etraflarını çok korkunç bir Ģekilde yağmalayıp yıkmıĢtı. Bu yağmalama ve viran etme Trabzon‟a uzanıyordu. Büyük bir ihtimalle bu esnada birçok okullar, tarlalar, Hangahlar, kervansaraylar, camiler ve Kars, Erzurum, Bayburt, Erzincan, Ahlât, Adilcevaz, ErciĢ gibi Ģehirlerin sanat eserleri ortadan kaldırılmıĢtır. Tahmasb‟ın bu yağmalama ve viran etmesinin amacının Anadolu‟nun doğusunda her çeĢit yaĢam imkânını ortadan kaldırmak ve Osmanlı ordusunun Ġran toprağına saldırmasına engel olmaktır. Zira Osmanlı ordusu Anadolu‟nun doğusunda karargâh kursaydı Safevi Devletinin sürekli tehlikede olmasına neden olacaktı. Bu konuda Tahmasb‟ın doğa ve halka zarar verdiği mantığa sığmayan yanlıĢ iĢlerini söylesek de aslında Tahmasb bunu bir taktik olarak Osmanlı‟ya engel olmak yapıyordu. Tahmasb‟ın yaptığı ahlaki açıdan doğru değildi. Âmâ sonradan bu haksız ve halkı kendinden soğutan eylemlerini Osmanlı ordusunun moralini bozmak ve barıĢa çekmede baĢarılı olduğu görülmektedir. 1732
Tahmasb‟ın sürekli saldırma ve insafsızca her yeri yıkıp yakması 1733 ve Sultan Süleyman‟ın ona engel olmaması Avrupa hâkimlerinin dikkatlerin Ġran‟a
1732 Faruk Sümer, s. 84. 1733 Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s 189-190; Asrar, s 117. 566
yönelmesine neden oldu. 1734 Ġran ordusunun Toros bölgesini yani Anadolu‟nun kuzeyini kuĢatmıĢ olduğu yalanını Avrupa‟da yaydılar. 1735
Böylece Avrupa halkı Ġran‟ı kendi kurtarıcıları sandılar. Avusturya imparatoru kralı Ferdinand‟ın Sultan Süleyman‟ın sarayında olan elçisi Busbeug: ,Bizimle yokluk helak olma noktasında dayanağımız sadece Ġran idi. Eğer Ġran Osmanlılara engel olmasaydı kesinlikle Osmanlılar çok kolay bizi ele geçirirdi, Fakat bunların arasında vuku bulunan savaĢ bizim için bir fırsattır kesin bir kurtarma değil, demiĢtir. 1736 Ġran uzun bir mesafede Osmanlı topraklarına girmiĢti, çok saygılı ve muhterem bir padiĢah olan Sultan Süleyman tüm Avrupa‟yı vahĢet içinde tutmuĢtu âmâ KızılbaĢlar‟ın saldırmasına bir müdahale etmiyordu. Bunun da en büyük nedeni Batı cephelerinde meĢgul olmasıdır.
1734
Venediklerin Ġran da Seyahatnamesi, s 461-462-479. 1735
Kinross (Lord). The Ottoman Centuries: The Rise and of the Turkish Empire William Morrow, New York, 1977 P. 235. 1736 Krosinsky Hatıratı, Nakaln Hanbaba Beyani, Tarih Ġnceleme Dergisi, 6. Numara VI. sayfa yoktur. Hattı bir nusha bu dergiye eklenmiĢ. Krosinsky Fırat Nehirinin kenarında Osmanlı-Tahmasb savaĢları hakkında söyledikleri doğru değil. Hiçbir Türk veya Ġranlı tarihçi Ġran ordusunda Portekizlerin huzurundan bahis etmemiĢtir. Portekizlerin Hürrmüz veya Guva Limanında o kadar askeri yoktur 10000 kiĢisini Tahmasb‟a yardım için gönderebilsin.
567
Kanuni Sultan Süleyman Diyarbakır yolunda KızılbaĢlar‟ın yaptıklarını haber alınca Bendimahi, ErciĢ, Adilcevaz yoluyla MuĢ‟a geldi. Ama tahrip edilen mekânlardan baĢka bir ġah Tahmasb askerleriyle karĢılamadı. 1737
Miladi 1548 Eylül 28. Günü, (Hicri 955 ġaban ayının 24. Günü) MuĢ‟tan Diyarbakır‟a geldi. Sultan Süleyman Vezir-i Sani Kara Ahmet PaĢa‟yı Yeniçeri ve diğer askerlerle ġah Tahmasb‟ın yaptıklarına engel olmak için gönderdi. 1738 Kendisi de zikredilen yılın (20 Ramazan) 23 Ekim ayında Erzincan‟a doğru Harput Kalesine sonra Pertek‟e yerleĢti. 1739 Vezir-i Sani Kara Ahmet PaĢa kuvvetlerine öncü tayin edilen Çerkez soyundan Osman PaĢa adlı bir komutan Kemah Kalesinin yakınına geldi. Bir bölük Ġran askerlerini çadırlarında konakladıklarını görünce geceye kadar bakır kapları toparlayıp hayvanların kuyruğuna bağlayıp, atları kamçılayarak bir gürültü ve kargaĢaya yol açarak Ġran askerlerine saldırdı. Bu saldırıda yaralanan Osman PaĢa‟yı, Sultan Süleyman Haleb Beylerbeyliğine tayin etti. 1740
Vezir-i Sani Kara Ahmet PaĢa Harput civarında Sultan Süleyman ordusuna iltihak edip durumu arz etti. Sultan Süleyman, ġah Tahmasb‟ın Osmanlı topraklarında tahrip hareketlerine engel olmak için tekrar Diyarbakır‟a dönmüĢ ve ikinci kez olarak Elkas Mirza‟yı Ġran‟a saldırması için görevlendirmiĢtir. Ama Osmanlı ordusundan ona bir tane bile asker vermedi. Kürtler‟ den ve diğer kavimlerden özellikle diğer milletlerden serseri adamları ve
1737
Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s. 190. 1738
Solakzade, a.g.e, s 510; MunecimbaĢı, Sahaifu‟l-Ahbar, Terc. N. Ahmed, IC. II, s. 499.
1739 Celalzade, Tabakatu‟l-Memalik, v. 319a-320b ve Peçevi, c. I, s. 274-275. 1740 Peçevi, a.g.e, c.I, s. 275-276; Solakzade, a.g.e, s. 510. 568
aĢiretlerin paralı askerlerinden olan insanları ona bıraktı. 1741 Tahmasb‟ın casuslarından olan ÇemiĢkezek Kürtlerinden iki casus Sultan Süleyman tarafından Elkas Mirza‟nın Hemedan‟a saldırmak için görevlendirdiğini Tahmasb‟a bildirdiler. 1742
Sultan Süleyman‟ın uyguladığı bu taktik Tahmasb‟ın Osmanlı topraklarında ilerlemesini durdurdu. Tahmasb Miladi 1548 yılı Ekim/Kasım ayı (Hicri 955 yılı Ramazan ayı) Erzincan‟ı terk etti ve Bayburt‟tan Erzurum‟a geldi. 1743
Burada da KızılbaĢlardan Ermeni çocuklarını sepet içerisine koymalarını ve Erzurum Kalesinin duvarının dibine bırakmasını emretti. 1744
Sonra Tahmasb, Miladi 1547 yılı Kasım/Aralık ayı (Hicri 955 yılı ġevval ayı) Erivan‟a geldi. Erivan da yıkıp yakma politikasından dolayı hiçbir yerde yemek bulunmuyordu. 1745
Bu nedenle Tahmasb Celalettin Sunduk Bek KorucubaĢısını bir grup emir ve KızılbaĢlarla ġeki‟ye gönderip yiyecek toplamalarını söyledi. Onlar da ġeki‟yi yağmalayıp iki yüz bin koyun elli bin inek beĢ bin at ve otuz bin çuval pirinç, buğday ve diğer cinslerden yiyecek ve içecek Tahmasb‟ın ordusuna getirdiler. 1746
Tahmasb oğlu Ġsmail Mirza‟yı Gökçe Sultan Kaçarla birlikte ġirvan‟ı fethetmek için ġirvan‟a gönderdi. Onlar da
1741
Purgstall, a.g.e, s. 1190; Roemer, a.g.e, s. 284. 1742
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 58. 1743
Hasan Rumlu, s. 334; Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 14. Bu tarihçi Ramazan ayının 14. Gününü sölüyor. 1744 ġah Tahmasb Tezkeresi, s. 59-60. Osmanlı makamları da Vezir-i Sani Ġskender PaĢa‟nın KızılbaĢ Emirlerine yazdığı mektubunda ġah Tahmasb‟ın Ermeni çocukların sağlam döndermelerini Vurgulanmaktadır, Parsadost, a.g.e, s.193. 1745 Venediklerin Ġran da Seyahatnamesi, s. 449. 1746 ġah Tahmasb‟ın Melik Kiyümers‟e yazdığı mektubundan, Nevayi, s. 184. 569
ġirvan‟ı fethettiler. Bu kez Tahmasb oğlu yani Ġsmail Mirza‟yı oranın hâkimliğine görevlendirmedi, Abdullah Han Ustaclu‟yu oranın hâkimi yaptı. Tahmasb Erivan‟dan Karabağ bölgesinde yer alan Burde‟ye kıĢlak kurmak için gitti. 1747 Bu
esnada Elkas Mirza Miladi 1548 yılı Kasım ayının 5. Günü (Hicri 955 yılı ġevval ayının 3.günü) Kürdistan yoluyla Hamedan‟a saldırdı. 1748 Elkas Mirza kardeĢi (Üvey kardeĢi) Behram Mirza‟nın eĢlerini ve çocuklarını esir etti ve bütün mal ve paralarını yağmaladı. Tahmasb kendi Tezkiresinde: “Elkas Mirza Sultan Süleyman‟danayrılana kadar fitne ve fesat bertaraf olmayacaktır” diyordu. 1749
Bu nedenle onun yakalanmasına çok önem veriyordu. Tahmasb kendi kardeĢi Behram Mirza‟ya bir grup KızılbaĢlarla yolları yağmalayarak Hemedan Ģehrine gitmelerini emir verdi. Miladi 1548 yılında Kasım ayının 20. Günü (Hicri 955 ġevval ayının 18. Günü) Elkas Mirza Hemedan‟ı kuĢattıktan sonra Kum‟a gitti ve Gum‟da iki gün savaĢtıktan sonra orayı fetih etti. 1750 Elkas Mirza kendi emirlerinden olan AfĢar Muhammed Bey‟i Rey Ģehrine saldırmak için gönderdi. AfĢar Muhammed Bey Rey‟i
1747 ġah Tahmasb‟ın Melik Kiyümers‟e yazdığı mektubundan, Nevayi, s. 184; Ahmet Gumi, a.g.e, s. 332; Ġskender Bek, a.g.e, s. 73; Ahmet Gaffari, a.g.e, Çukur Sa‟d zikrediyor. S. 299. Karabağ da inĢa olan ilk Ģehir Kur nehirden Tırtır nehirinin baĢında ve üç ferseh fasile ile Barda Ģehiridir, Mirza Cemal CevanĢir Karabağlı,
1748
Budak Kazvini, Cevahirul-Ahbar, Muhammed Rıza Nesiri çalıĢması, Moassiseye Motaleate Ferheng ve Zabanhaye Asyayı, Tokyo 1999, s. 117; Roger Savory, İran Dar Asr-ı Safevi, s. 54-55. 1749
Ahmet Gaffari, a.g.e, s. 299. 1750
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 56. 570
yağmaladıktan sonra Kum‟a geri döndü. 1751 Elkas Mirza iki kardeĢi olan Behram ve Tahmasb Mirza‟yı kendinden uzak gördüğü için Ġran‟ın merkezine Ġsfahan‟a saldırdı. Tahmasb önceden Sultan Süleyman‟ın Ġran‟a saldıracak haberini aldıktan sonra kendi eĢ ve çocuklarını EĢik Ağasıyla Ġsfahan‟a göndermiĢti. Elkas Mirza‟nın amacı Tahmasb‟ın eĢ ve çocuklarını esir ettikten sonra Behram Mirza‟nın ailesi de kendisinin elinde olduğu için Tahmasb onun isteklerini kabul etmek zorunda kalacağını düĢünüyordu. Ama Ġsfahan‟da bir iĢ yapamadı, çünkü EĢik Ağası ve diğer KızılbaĢlar‟ın ona karĢı direnmeleri nedeni sonucunda çatıĢmadan bir netice alamadı ve Ġsfahan‟ı ele geçiremedi. 1752 Bazı Rus tarihçileri doğru olmayan bir Ģekilde Elkas Mirza‟nın Ġsfahan‟ı geçici olarak ele geçirdiğini söylemektedirler. 1753
Bu esnada Elkas Mirza‟ya kardeĢi Behram Mirza KaĢan‟a ulaĢtığının haberi ulaĢtı. Elkas Mirza elde ettiği az askerle direniĢ yapamadığı için Fars‟a gitti. 1754
Fars‟ta Ġzadhast Kalesini
1755 kuĢattı ve bütün oranın insanlarını katletti. Sonra ġiraz‟a gitti ama ġiraz‟ın kalesini fethedemedi. Daha sonra Behbahan‟a gitti. Behbahan‟ı yıkıp yaktıktan sonra ġüĢter‟e gitti. ġüĢter Hâkimine ġüĢter Kalesi'ni teslim etmek için
1751
Parsadost, Şah Tahmasb Evval, s. 194. 1752
PetroĢevsky, Tarih-i İran, s. 485. 1753
PetroĢevski, Tarih-i İran, s. 485. 1754
Hasan Rumlu diyorki Elkas Mirza Ġran‟a saldırdığı Hemedan‟ı yağmalama zamanında 5000 asker vardı, s. 334; Ahmet Gumi, s. 333. 1755 Ġzed Allah demektir hast anlamı isteyendir, o zaman Ġzedhast Allah‟ın istediği kale anlamındadır, bkz. Muin Sözlüğüne, c. VI, s. 439. 571
haber gönderdi. 1756 Ama ġüĢer Hâkimi kabul etmeyip direndi. Bu esnada AfĢar Mahmud Han Kohkilüye‟den ġüĢter Hâkimine yardım için geldi ve Elkas Mirza‟yı yendi. Elkas Mirza ġüĢter‟den Dezfül‟e gitti. Dezfül de baĢarılı olamadığı için Bağdat‟a gitti. 1757
ġah Tahmasb kendi Tezkiresinde: “Elkas Mirza Şüşter‟den bana bir mektup yazıp barışmamızı istediğini söylüyor” 1758 . Tahmasb devam ediyor: ,Elkas Mirza mektubunda benden ġirvan Hükümetini ona bırakmamı istemiĢti. 1759
tekrar Elkas Mirza güneyden ve Sultan Süleyman da batıdan saldırsalar çok zor Ģartlarda kalacağız. Bu yüzden bu teklifi kabul etmelisin, 1760 ġah Tahmasb Ģiddetle ağlayarak Elkas Mirza‟nın isteğini kabul etti. 1761
Tahmasb kardeĢi Elkas Mirza‟ya mektubunda: “Şirvan topraklarını sana bırakıyorum” diye cevap yazdı. 1762 Ama eğer Elkas Mirza tekrara ġirvan‟ı ele geçirseydi Elkas Mirza‟nın Sultan Süleyman‟la iliĢkisi iyi olduğu için bunun sonucu Tahmasb‟a pekiyi olmayacaktı ve Tahmasb‟ı birçok ciddi sorunlarla baĢ baĢa kalabilirdi. Sultan Süleyman Halep‟te iken, Elkas
1756 Hasan Rumlu ġüĢter Hâkiminin adını Abdulvehab yazıyor, s. 336. ġah Tahmasb Melek Kiyümers Rüstemdar‟a yazdığı mektupta TüĢmal oğlu Huseyin Bek Yazıyor. Nevayi, s. 186. 1757 Peçevi, a.g.e, s. 277. 1758 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s.61. 1759
.g.e. 1760
Tahmasb Safevi, a.g.e. 1761
Tahmasb Safevi, a.g.e. 1762
Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 337. ġah Tahmasb da Tezkeresin de ġirvan hükümetini Elkas‟a vaad verilmesini vurgulanıyor, s. 61. 572
Mirza veziri Azizullahi ġirvani ile Ġran Ģehirlerinden birçok eĢya ve çok değerli Kuranlar, nefis Ģehnameler 1763
elmas ve nefis cevahirlerle kaplanmıĢ kılıç ve silahları ve değerli kumaĢları keseler dolusu altın BedehĢan yakutu ve Hindistan‟ın değerli kumaĢları Ġran halıları ele geçirerek Sultan Süleyman‟a gönderdi. 1764
Sultan Süleyman çok memnun kalarak Seyyid Azizullah ġirvani‟ye “hilat-i fahire” giydirmiĢtir. Elkas Mirza‟ya Murassa Kılıç, çok değerli bir otağ ve padiĢahlık kıyafetleri gönderilmiĢtir. Bu hediyeler Elkas Mirza‟ya ulaĢınca Moralı yerine geldi, Kum ve KaĢan üzerinden Fars Serhaddine varıncaya kadar, Ġran memleketlerini alt üstü etti. 1765
KızılbaĢ ve diğer halk arasında benim taraftarım çok ve bana katılacaklar, sözü ve yanlıĢ bilgilerinden dolayı artık daha ona güvenmiyordu. 1766 Sultan Süleyman Behram Mirza‟nın ailesiyle birlikte yanına gelmelerine Elkas Mirza‟ya emir verdi.
1767 Ama Elkas Mirza destekçilerine Ģöyle dedi eğer ben Behram Mirza‟nın ailesini Sultan Süleyman‟ın yanına götürsem bana onların öldürmesine emir verecekti. Eğer ben Behram Mirza‟nın çocuklarını öldürsem oda buna karĢı benim
1763
Hammer, Osmanlı Tarihi, s. 1191, ġah Tahmasb Melek Kiyümers Rüstemdar‟a yazdığı mektupte diyorki Elkas Mirza Ġsfahan ve Fars savaĢlarında özellikle ġüĢter de yağmalayan eĢyaları elden verdi, Nevayi, s. 186. 1764
Hammer, a .g.e, aynı s. 1765 Peçevi, a.g.e, c.I, s. 278; Kırzıoğlu, a.g.e, s. 196; MuneccimbaĢı, a.g.e, s. 560. 1766 Emir Mahmud Hondmir, Tarih-i Şah İsmail ve Şah Tahmasp, s. 225; Ahmet Gaffari, Tarih-i Cihanara, s. 229; Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 338. 1767
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 225. 573
çocuklarımı öldürecekti. Bu nedenle Sultan Süleyman‟ın çağırısını yerine getirmedi ve yanına gitmedi. Elkas Mirza‟nın Sultan Süleyman‟ın yanına gitmediği baĢka nedeni ise Elkas Mirza Ġran‟da baĢarılı olmadığı için kendi canından da korkmasıydı. Sultan Süleyman Elkas Mirza onun fermanına uymadığı için ikinci vezir Ahmet PaĢa komutanlığında bir grup askeri onu yakalamak için gönderdi. 1768 DireniĢ kuvveti olmayan Elkas Mirza Merivan Kalesinin Hâkimi olan Sarhab Bey Erdalan‟a
1768 Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s 338; Hondmir Emi Mahmud, s. 225; Ahmet Gaffari diorki Elkas Mirza Zür Ģehrindeyken Sultan Süleyman onu Yakalamak için bir grubu gönderdi. Gaffari, s. 299. BudakMunĢi kazvini diyorki Elkas Mirza hudut beylerine onu yakalamak içinSultan Süleyman‟ın emir verdiğini anladıktan sonra kaçtı, s. 324; Rumlu diyor: Miladi 1549 Hicri 956 yılında Sultan Süleyman Elkas Bağdattayken çağırdı, o gitmedi. Sultan Süleyman vezir-i sani Muhammed PaĢa‟yı onu yakalamak için gönderdi. O kaçıp Merivan Kalesi‟nin hâkimi Serhab Bey‟e sığındı. ġah Tahmasb kardeĢi Behram Mirza‟yı Elkas‟ı yakalamak için gönderdi Elkas Mirza yenilerek Merivan Kalesine sığındı, s. 340-341; ġah Tahmasb da Tezkeresin de diyorki Bağdat Hâkimi Muhammed Mirza bir grubu Elkas Mirza‟yı yakalamak için gönderdi o kaçıp Serhab Sultan‟a sığındı, s. 62; Ġskender Bek Türkmen diyorki Elkas Mirza Erdelan ülkesine kaçtı ve BehramMirza‟ya yenildikten sonra Merivan Kalesinin Hâkimi Serhab Erdalan‟a sığındı, s. 74; Ġtimadussaltana diyorki Miladi 1549 (Hicri 956 yılı) Sultan Süleyman Elkas‟ı Bağdat‟tan istedi. O gitmedi. Sultan Süleyman vezir-i sani Ahmet PaĢa‟yı 30000 askerle onu basmak için gönderdi. Elkas kaçıp Merivan hâkimi Kürt Serhab Bek‟e sığındı, Ġtimadussaltana,
574
sığındı. 1769 MüneccimbaĢı, Kara Çelebizade, Gökbilgin gibi Tarihçiler Sultan Süleyman‟ın Elkas Mirza‟ya güvenmemesini nedenini Elkas‟ın Kerbela‟yı ziyaret etmesi ve ġii olması olarak yazmaktadır. 1770 MüneccimbaĢı baĢka yerde konu hakkında: “Elkas ziyaret-i Meşhedeyn esnasında şiar-ı rafz ve ilhadı izhar itmekle yanında olan ehli-i sünnet kendünden rugerdan ve navvabu‟l-humayün taraftarlığını terk itmeleri ile mumaileyh naçar Kürdistan dağlarına tahassun eyledi. Akıbet Tahmasb onu esir edip Kahkaha/Alamut Kalesi'ne hapis ve a‟nda mesmüan helak oldu” 1771 demiĢtir. Ama bu doğru değildi çünkü Sultan Süleyman için Elkas‟ın ġiiliği önce de biliniyordu. Sultan Süleyman (Bağdat fethinde) kendisi de Hz. Ali ve Kerbela'da Ġmam Hüseyin gibi ġii Ġmamların Mezarını ziyaret etmiĢti ve ġii Ġmamlara saygı gösteriyordu. 1772
Bu nedenle ġiilikten dolayı Elkas‟a güvenmediği doğru değildir. Sultan Süleyman ordusunda da ġii mezhebinden asker vardı. Elkas kendisinin ġah Tahmasb‟ın tahtına oturacağına inandığı için ġiiliğe yönelmiĢtir. Bu da doğru değildir. Çünkü böyle zor bir durumda bu istek mantığa uymuyor. Ayrıca Elkas kendisini kardeĢi Tahmasb‟a teslim etme Ģartını sadece önceden hâkim olduğu ġirvan‟ı ona geri bırakmasını yeterli biliyordu. Ama sultan Süleyman‟ın Elkas‟a güvenmemesinin asıl nedeni onun iddia ettiği sözlerinin doğru olmaması idi. Elkas
1769
Motaleate Ferheng ve Zabanhaye Asyayı, Tokyo 1999, s.118.
1770 MuneccimbaĢı, Sahaifu‟l-Ahbar, C. II, s. 499; Karaçelebizade, a.g.e, s. 242; Gökbilgin, Kanuni Sultan Suleyman, s. 134. 1771
MuneccimbaĢı, Sahaifu‟l-Ahbar, C. II, s. 500. 1772
Matrakçı Nasuh, a.g.e, s. 44. 575
Sultan Süleyman‟a Ġran‟a gitsem halk ve KızılbaĢlar bana katılacaklar iddiasında bulunmuĢtur. 1773
Erdalan Sarhab Bey de Elkas Mirza‟nın isteği ile Behram Mirza‟nın oğlu esirliğinde olan Bediüzzaman Mirza‟yı bir elçi ile birlikte Tahmasb‟ın yanına göndermesini istedi. Elkas Tahmasb‟dan canını korumak için ġah Nimetullah Veli Fırkasının büyüklerinden olan ġah Nimetullah Yezdi‟nin kendi yanına gelmesini istemiĢtir. 1774 Ayrıca Elkas Mirza Tahmasb‟dan ġirvan hükümetini de istemiĢtir. Elkas bu iki Ģartın yerine getirmesiyle kendini teslim edeceğini söylemiĢtir. 1775
Tahmasb, ġah Nimetullah‟ı bazı KızılbaĢ emirleriyle birlikte Sarhab Bey‟in yanına gönderdi. ġah Nimetullah Elkas Mirza‟ya istediklerinin yerine getireceğine dair yemin etti. Böylece Miladi 1548 yılı Ekim ayının 12. Günü (Hicri 955 yılı Ramazan ayının 9. Günü) Elkas‟ı Tahmasb‟ın yanına getirdiler. 1776
Emir ġeref‟e göre ki
1773 Navayi, a.g.e, s 170-172; Pasadost, Şah Tahmasb Evval, s. 180. 1774 Tahmasb‟ın kardeĢi HaniĢ Beygum ġah Nimetullah Yezd‟inin eĢiydi. 1775 Emir ġeref diyorki Erdelan Hanedanının en büyük ataları soyunu Sasani Firüz oğlu Kuvad‟a kadar uzatan Baba Erdelandı, ġerefettin Bitlisi, C. I, s. 118. 1776
Abdi Bek, Tekmeletül-Ahbar, s. 643; Ahmet Gaffari, s. 299. Ahmet Gaffari diyorki Elkas Mirza 21 kiĢi maiyetinde teslim edildi. Aynı sayfa; Ahmet Gumi de Elkas Mirzayla olan birleĢenleri 21 kiĢi zikrediyor. Ama teslim olma tarihini Ramazan ayının 19. Günü söyluyor, s. 338. Ġskender Bek, s. 74; Emir ġeref s. 121;Huseyini Fesayi s. 107. ġah Tahmasb Tezkeresi s. 63. Huseyini Esterabadi, a.g.e, s. 75; Bunların hepsi ġah Nimetullah Veli‟yi Elkas‟ı getirene zikrediyorlar. Ama Hasan Rumlu s. 340, Emir Mahmud Hondmir, a.g.e, s. 226 ve Edward Brown Op cilt s 89 diyorlarki Bahram Mirza Elkas‟ı Tahmasb‟ın Huzuruna getirdiler. 576
Sarhab Bey Erdalan‟ın Tahmasb‟a bu hizmetinden karĢılık Tahmasb her yıl hazineden bin tümen ona ödemeyi kararlaĢtırdı. 1777
Budak MünĢi Kazvini: ġah Tahmasb Elkas‟ı kendi ordusuna getirmesini istiyordu ama kız kardeĢi Sultan Beygum‟in Ģefaatiyle bunu yapmadı demiĢtir. Ama onun iki elini çarmığa gererek çiviledi ve hasta küçük bir ata bindirdiler. 1778 Tahmasb Tezkiresinde: “Elkas‟a dedim gördün büyüğüm Hz. Ali aleyhi selam senin yardım edeninden (Sultan Süleyman) daha güçlü idi seni Şahin Kuşu gibi benim yanıma gönderdi” 1779 demiĢtir. Tahmasb sonra devam ederek daha Elkas Mirza‟ya bir söz demedi. 1780
Sonra Tahmasb Tezkeresinde devam ederek bir kaç gün sonra Elkas‟ı gördüğünde ona dedi ki “Benimle arkadaş olduğun zaman içki içmiyordun şimdi isyancı olduğun zaman günah işliyorsun, Allah‟a da isyan ediyorsun” 1781 . ġah
1777 ġerefettin Bitlisi, Şerefname, c. I, s. 121; Sır John Melkom, Tarih-i İran, Mirza Ġsmail Hayret, Kıtap Dünya Yayınları, Tahran 1362, s. 241. 1778
ġah Tahmasb Tezkiresi, s. 63; Budag Kazvini diyor: ġah Tahmasb Mutlaka Elkas Mirza ile konuĢmadı, Elkas utanıp baĢını aĢağı atmıĢtı, s. 324, Hasan Rumlu diyorki ġah Tahmasb sana ne kötülük yaptım sen benden yüz dönderdin Sultan Süleyman‟a sığındın sustu konuĢmadı, s. 340. Ahmet Gumi, s. 338; Hondmir, s. 226. Ġskender Bek, s. 74-75, Huseyini Esterabadi s. 75; Hasan Huseyini s. 107, Rızakulu Han Hidayet RüzetüsSefa eserinde s. 90 bu tarihçiler farklı ibaretlerle aynı Ģeyi söylüyor. 1779
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb tezkiresi, s. 63; Ġskender Bek sadece Ahmet Mirza‟nın ismini söylüyor; Alemaray-ı Safevi, s. 75. 1780 Tahmasb Safevi, a.g.e, aynı s. 1781 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 54. 577
Tahmasb Elkas Mirza‟nın 1782 Oğulları Ahmed Mirza, Muhammed Hüseyin Mirza‟yı 1783
Fars Hâkimi Zülkadir Ġbrahim Han ve Hasan Bey YüzbaĢı‟nın kontrolünde onları ,Gahkaha, Kalesine gönderdi. 1784 Tahmasb Tezkiresinde: “Altı gün o kalede kaldıktan sonra Elkas 3 kişinin babasını öldürmüştü onlar da babalarının intikamını almak için Elkas‟ı kaleden aşağıya atarak öldürmüşlerdir” 1785 demiĢtir. Tarihçilerin Elkas‟ın hapiste ne kadar kaldığı konusunda değiĢik görüĢleri vardır; ama onun öldürülmesini kısas ve intikam üzere zikretmiĢlerdir. Tarihçi Ahmed Gumi: “Beş altı ay kalede kaldıktan sonra kardeş ve babalarını öldüren iki kişi
1782 Budak MunĢi Kazvini, Cevahirul-Ahbar kitabında bir gün sonra syf 324, Abdi Bek, Tekmeletül-Ahbar eserinde syf 643, Hasan Rumlu Ahsenut-Tevarih eserinde s. 340; Ahmet Gaffari, Tarihi Cıhanara eserinde s. 229, Gazi Ahmed Gumi, Hulasetul- Tevarih kitabında, s. 339, iki gün sonra diyorlar. 1783
Hasan Rumlu, a.g.e, s. 340; Abdi Bek, Tekmeletul-Ahbar, s. 644; Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 339; Ahmet Gaffari, Tarih-i Cihanara, s. 299; Hondmir, a.g.e, s. 226; Huseyini Esterabadi, a.g.e, s. 75; Bitlisi, Şerfname, s. 121; diyorlarki Elkas Mirza Kahkaha Kalesinde hapis olduğunu yazıyor. Ama ġah Tahmasb Tezkiresin de s. 63, Alemut Kalesinde haps olduğunu yazıyor. Budag Bek ve Ġskender Bek kale adını söylemiyorlar. Kahkahe Kalesi Azerbaycan‟ın Eher ġehr‟inin Hürand dağının zirvesinde yer almıĢtır, Riyahi Muhammed Emin, Türklerin kalemrovunda Fars Dili ve Edebiyatı, s.185; Roemer, Op. Cilt. P. 243. Erdebil‟in batı tarafında yer almıĢ yazıyor. 1784 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 63-64. 1785 Tahmasb Safevi, a .g.e, 64-65. 578
1786 Demektedir. Abdi Bek onun öldürülmesine de aynı Ģekilde yaklaĢıyor ama ölüm zamanını Miladi 1549 yılında Nisan ayını 23. günü (Hicri 956 Rebiyülevvel ayının yirmi beĢinci günü) olarak zikrediyor. 1787
Bazı Safevi Tarihçileri Elkas Mirza‟nın öldürülmesinden asla söz etmiyorlar. 1788 Budak MünĢi Kazvini‟ye göre o bir müddet kaledeydi sonra da vefat etti. 1789
Sadece Emir ġeref Bitlisi Şerfnameyi Bitlisi kitabında: “Elkas Mirza bir yıl kalede kaldıktan sonra Tahmasb‟ın emriyle onu öldürdüler” 1790 demiĢtir. Bu söyleyiĢ doğru görünüyor. Seyahatçi Katrino Zeno da Elkas kardeĢi Tahmasb‟ın emriyle
1786 Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 339-340; Hasan Huseyini Fesayi, a.g.e, s. 107. 1787
Abdi Bek, Tekmeletul-Ahbar, s. 644; Ahmet Gaffari, Tarih-i Cihanara, s. 300 Elkas Mirza‟nın ölümünün nedenini zikretmiyor. Ama onun öldürülme tarihini Miladi 1550 Hicri 957 yılı Rabiyülavval ayı zikrediyor; Budag Kazvini sadece öldürülme tarihini Miladi 1550 Hicri 957 yılı yazıyor, Hondmir de aynı yazıyor, s. 226; Abbas Ikbal hapsedilmekten bir yıl sonra yazıyor. S. 670. 1788
Hasan Rumlu Elkas Mirza‟nın Kahkahe Kalesine gönderilmesini Hicri 956 yılı olayları yazıyor. Ama onun öldürülmesine iĢaret etmiyor, S. 340. 1789 Budak Kazvini, a.g.e, s. 324; Ġskender Bek diyorki Elkas Mirza‟nın ömrü Kahkahe de geçirildi. S. 75; Hondmir diyorki Miladi 1550 Hicri 957 yılında Elkas Mirza‟nın haps olan ruhu beden kalesinden ayrılarak serbest oldu. S. 226-227; Huseyini Esterabadi de genel Ģeklinde yazıyor, o Kahkahe Kalesin de Allah‟ın rahmetine kavuĢtu, s. 75. 1790 Bitlisi, a .g.e, s. 121. 579
öldürdüğünü söyluyor. 1791 Diğer Safevi tarihçileri gibi ġah Tahmasb‟ın korkusu taĢımadığından Bitlisi daha doğru ifade etmiĢ olmalıdır. 1792
Bir padiĢahın onayı olmadan kardeĢinin öldürülmesi imkânsızdır. ġah Tahmasb on yıllık padiĢahlığının baĢlangıcında ve ondan sonra ortaya çıkan engellerin hepsini kaldırmıĢtı ve iktidarına karĢı bir engel olmasını istemiyord. Ġki bekçinin Elkas‟ı kan davası için öldürmesi aklen kabul edilmemektedir. ġah Tahmasb Tezkiresinde tüm kardeĢlerinden daha çok onu sevdiğini söylemektedir. 1793
1794 ; ama o isyan ettikten ve Osmanlı‟ya sığındıktan sonra Ģahlık KızılbaĢ tacını ki On iki Ġmam ġii‟lerinin sembolüydü yere attı ve Osmanlı‟yı tercih etti ve Tahmasb bu olaydan dolayı çok üzülmüĢtür. 1795
Özellikle Sultan Süleyman o zaman Tebriz‟i fethetmiĢti ve Tahmasb çok zor durumda kalmıĢtı. Tahmasb kendi tezkiresinde: ,Elkas Mirza‟ya
1791
Katrino Zeno, Sefernamehaye Veneziyan Dar İran, çev. Menüçehr Emiri, Harezmî yayınları, Tahran 2003, Bölüm III, s. 207. 1792 Emir ġeref Bitlisi Kürt Rüzaki Kabilesindendir. Ġran da doğdu ve ġah Tahmasb ona Bitlis hükümetini verdi. ġah Tahmasb ve oğlu II. Ġsmail‟den sonra III. Sultan Muratla ġah Muhammed Hodabende arasında vukubulunan savaĢlar da Bitlisi III. Murad‟a sığındı ve hayatın sonuna kadar Osmanlı‟ya tabii kaldı. ġerefname eserini 11 yıl Tahmasb‟ın ölümünden sonra Osmanlı da yazdı. Kitabı Safevi döneminin önemli kaynaklarından sayılır. 1793
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 43 ve 81. 1794
Anonim, Sefernamehaye Veneziyan Dar İran, s. 262-263. 1795
Abdi Bek, a.g.e, s. 638. 580
o kadar çok üzülüyordum ki ona beddua ettim ve çok ağladım, 1796 demiĢtir. Bu zaman da yirmi kiĢi Tahmasb‟ın tarafına geldiler ve Elkas Mirza‟nın yağmalamalarından konuĢtular ve ona dediler ki, Eğer biz orda klasaydık açlıktan ölürdük, Tahmasb: o halde ben at üzerinde ona beddua ettim, 1797
demiĢtir. Bu Tahmasb‟ın iç dertlerindendir. Elkas‟ın yaptığına çok kızıyordu ve bunlardan dolayı kardeĢine çok öfkelenmiĢti onu yakaladığı zaman onu cezalandırıp öldürmüĢtür. Tahmasb yine kendi tezkiresinde Ģöyle diyor, Onun Sultan Süleyman‟la Ġran‟a tekrar saldırmasına üzüldüm, buna rağmen Elkas ġirvan hükümetini benden istemiĢti. Bu kadar beladan dolayı yine hiçbir Ģet olmamıĢ gibi davranmak istiyordu. Tahmasb kendi Tezkiresinde: “Ben o kadar ağladım ki bu haldeyken yüreğim ağrıdı ve çok üzüldüm”. 1798
On altıncı yüzyılın siyasi geleneklerine göre hiçbir padiĢah bu kadar zorluğa dayanamazdı özellikle taht kavgasından dolayı kardeĢ katli çok kolay bir Ģeydi. Sonralar ġah Tahmasb Sultan Süleyman‟a yazdığı mektupta ona Elkas Mirza‟nın kötü akıbetinden rızalığını gösteriyor ve olayı Muhammed süresinin yirmi ikinci ayetine: ,demek siz iĢ baĢına gelecek olursanız yeryüzünde bozgunculuk (fesat) çıkaracaksınız ve akrabalık bağlarınızı koparacaksınız öyle mi, bağlıyor. 1799
(Nimetullahı fırkasının büyük ariflerdendi)Elkas‟ı öldürmeyeceğine yemin etmiĢti.
1796 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 54. 1797 Tahmasb Safevi, a.g.e, s. 54. 1798 Tahmasb Safevi, a.g.e, s. 63. 1799 Navayi, a.g.e, s. 294. 581
Tahmasb hem ġia Ġmamların soyundan olduğunu iddia ediyordu 1800 hem de çok dindar birisi idi. 1801
Tahmasb yeminini halka belli etmedi ve bu nedenle kardeĢini gizlice öldürdü. Böylece Tahmasb KızılbaĢlar‟ın dini konularına uyum sağlamasını ve onlar kutsallıklarını yerine getirdikleri yolunu onlara göstermiĢti. KızılbaĢların büyüklerinin yanında büyük din adamı olan ġah Nimetullah‟a yemin etmiĢti eğer kardeĢini direk öldürseydi KızılbaĢlar‟ın ona güven ve inancı azalacaktı. Diğer taraftan da Elkas Mirza kendini Tahmasb‟a bıraktıktan sonra durumu anlayarak kendi canından korkuyordu. Tahmasb kendi Tezkiresinde diyor, Bir kaç gün sonra gördüm kardeĢim Elkas bana güvenmiyor ve daima düĢünüyor, 1802 demiĢtir. Tahmasb kendi verdiği yazılı sözde de ġirvan Hükümetini Elkas‟a verecekti onu da yapmadı. Hatta Elkas‟ın iki oğlunu da onunla birlikte Kahkaha kalesine zindana göndermiĢti. 1803
ġah Tahmasb Osmanlı‟ya sığınmadan önce ġirvan Hâkimi zamanında zikrettiğimiz olaylardan dolayı ki Elkas‟ın isyanına karĢı onu af etmiĢti ama Elkas Mirza verdiği söze rağmen tekrar isyan çıkarmıĢtı. 1804
Güvenini kırdığı için artık ona güvenmiyordu. Tahmasb MenteĢe Sultan ve diğer Ustaclu emirler Elkas Mirzayla birlikteydiler ve Tahmasbla savaĢmalarına rağmen onları kendi sarayına getirdi ama onları Elkas gibi cezalandırmadı. Onlarda hayatlarının sonlarına
1800
Sefernamehaye Veneziyan Dar İran, s. 263 ve 461. 1801
Budak Kazvini,
a.g.e, s. 307; Abdi Bek, a.g.e,
s 616; Navayi Abdul-Huseyin, İran ve Cıhan Moğoldan Kaçarlara Kadar, s. 157-161. 1802
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 63. 1803
Savory Roger, İran Asr-ı Safevi, çev. Kambiz Azizi, Seher Yayınları, Tahran 1990, s. 55. 1804 Emi Mahmud Hondmir, Şah Tahmasb ve Şah İsmail Safevi, s. 223. 582
kadar Tehmasb‟ın yanında birçok savaĢa katıldılar. Elkas çok feci bir Ģekilde yani kaleden atılarak öldürüldü. 1805
Tahmasb kendi Tezkiresinde: ,Onu öldürdükten sonra âlem emniyette oldu, 1806 demiĢtir. Tahmasb kendi padiĢahlığının ve mülkünün emniyetini Elkas‟ın ölümünden 1807
sonra garantilemiĢti. Eğer o iki bekçi Tahmasb‟dan izinsiz onun kardeĢini öldürmüĢlerse neden Tahmasb onları cezalandırmadı? Çünkü eğer Tahmasb‟dan izinsiz Elkas‟ı öldürseydiler Tahmasb kesin onları cezalandırırdı. Bütün Safevi kaynaklarında hatta Tahmasb‟ın tezkiresinde de onların cezalandırılmasından söz edilmemiĢtir. Elkas Mirza‟nın öldürülmesi کیَ غ٘ٔ yani iyi durum ebcet sayısıyla (Miladi 1549 Hicri 956 ) yazılmıĢtır. 1808
Bazı Safevi tarihçileri onun öldürülmesini (Miladi 1550 Hicri 957)yazmıĢlar ama büyük bir ihtimalle o Miladi 1549 (Hicri 956) yılında aynı Tahmasb‟ın Tezkiresinde yazdığı gibi altı gün hapiste kaldıktan sonra öldürülmüĢtür. Elkas‟ın öldürülmesi uzadıkça Tahmasb kendini rahat hissetmiyordu. Tahmasb Elkas‟ı öldürdükten sonra onun hakkında üzüntülü bir Ģiir söyledi: ٍیگَ ٔ دفذ یپوا عاىَ سِاق یي ٍیًک هیِ ِّ ونقاهت ةٌاون ا ٍیيو یٔن ٍئ دكهگ ٍیيوهیو ٔا نهـ كیاٌا هت اذ ُفت ٔق ىیقهک “Aslanın pusun da padiĢah kardeĢim Elkas Taht ve padiĢahlık yüzünden (benle) mücadele ediyordu Halkın sakinleĢmesi için padiĢahlığımı iki kıĢıma böldüm(bir kısmı Elkas‟a verdim)
1805
Emi Mahmud Hondmir, a.g.e, aynı s. 1806
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 64. 1807
Sefernamehaye Veneziyan Dar İran, s. 463. 1808
Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 340; Ahmet Gaffari, Tarih-i Cihanara, s. 399. 583
Ama onun payı yer altı (öldü) benim payım yer üstü oldu” 1809
Elkas Mirza da Ģiir söylerdi: لاي ًٍِق وىت ّت ىَاظ ًٍِق وون ّت ل اًْ ٔ هیظَ ٌ آظ نق اهي دٍیَ ّک ىُي “Cihanda benim gibi yoktur SavaĢta düĢmanın canına, eğlence de malıma düĢmanım” 1810
ًّْ ىینای ًلَ یإْ ّت ىیاق ًّْ ىیناکِ نق ِكَنق هیِ ٕچ ًّْ ىیناک ّچ نق ّک قِٕ وٕهؼي كَناقهت اْناک یٔن و ِقهپ هگ ,Sürekli yırtıcı aslan gibi herkes av etmekte Sürekli nefisimizin peĢindeyiz
Eğer iĢlerden perde çekilirse Kimin ne olduğu ve ne yaptığı belli olacaktır. 1811
1809 Hondmir, a.g.e, s. 227, Elkas‟ın yaĢamasını Tahmasb halkın (kendi sakınlaĢması için) zararlı biliyordu diyor. 1810
Rızakulu Han Hidayet, Mecmeul-Sufaha, s. 8. 1811
Rızakulu Han Hidayet, a.g.e, aynı sayfa, Ebulhasan Kazvini, Fevayedul-Safeviye kitabında I. Mısrayı ىیـهت اْناک یٔنو ِقهپ ٕچyazıyor, s. 28.
|
ma'muriyatiga murojaat qiling