Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
D. Şah Tahmasb ve Kanuni Döneminde Mezhep
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- ْنِم
- VII. Bölüm 1.Osmanlı-Safevi Ticari İlişkileri: A. Osmanlı ve Safevi ilişkilerinde Ticaret ve İktisata Genel Bir Bakış
- İran-Osmanlı İktisadı İlişkilerinin Geçmişi
D. Şah Tahmasb ve Kanuni Döneminde Mezhep
ġah Tahmasb mezhebi açıdan KızılbaĢları ġiiliğe dönüĢtürmek için çalıĢtı. Bu nedenle her yerde ve tüm idarelerde çalıĢanları gözlemlemek için Ģeriatçıları
2584 Anonim, Sefernamehaye Veneziyan Dar İran, s 438; Navayi, İran ve Cihan, s. 168. 2585
Parsadost, Şah Tahmasb-ı Evval, s. 757. 835
görevlendirdi. ġah Tahmasb, Teberailer‟i, pazar ve mahallelere zorla, halkı Sünni mezhepte olanların kutsallarına lanet etmek için gönderiyordu. ġah Tahmasb, Emr bi marufa, hayatın sonuna kadar devam etti ve bu iĢi daha çok gösteriĢ için yapıyordu. 2586
Kendini Seyyid göstermesine rağmen mezhep birliği için çok çalıĢtı ama baĢarılı olamadı. ġah Tahmasb Amasya anlaĢmasından önce Sünni mezhepte olanlara iyi davranmıyordu. “Yahya Masum” olarak tanınan ġah Ġsmail ve Tahmasb‟ın Tarihçisi Abdullatif Kazvini Sünni cemaatin baĢkanlığına geçtiği zaman ġah Tahmasb tarafından hapsedildi ve bir yıl sonra hapishanede öldü. 2587 Tahmasb
Amasya anlaĢmasından sonra Osmanlıyla dostluk iliĢkisini kesmemek için davranıĢlarına dikkat ediyordu. Bu nedenle söz verdiği anlaĢmaya göre ve iki ülkenin düĢmanlığına neden olan lanet etmeyi kaldırdı. Rüstem PaĢa‟nın KızılbaĢlar‟ın dört büyük komutanına yazdığı cevapta aramızda olan düĢmanlığın nedenini, bazı Ģerlerin büyük sahabelere düĢmanca davranmalarıdır, diye yazıyordu. Ama Ģimdi bu iĢin yapılmasının yasak olduğunu söylüyordu. 2588 Hürrem Sultan da Tahmasb‟ın kız kardeĢine yazdığı
mektupta, sahabeleri lanetlemelerinin yasaklanmasını istemektedir. 2589 Hatta ġah Tahmasb zamanında bazı KızılbaĢ Emirleri bu iĢin yapılmasını istemiyorlardı. Sistan Hâkim‟i Ahmed Sultan ġamlu‟nun kardeĢi Hüseyin Kulu Hindistan PadiĢah‟ı Hümayun ġah‟a konuĢmasında lanet etmeye karĢı
2586
Ġskender Bey Türkmen, a.g.e, s. 134. 2587
Abdullatif Kazvini, Safevi Tarih-i, çev. Hamidreza Muhammednejad, BirleĢik Kıtabevi, Ankara 212, s. 12-15. 2588 Nevayi, a.g.e, s. 257. 2589 Nevayi, a.g.e, s. 349. 836
düĢüncesini belirtiyor. 2590 Hüseyin Kulu da Sultan Hüseyin Mirza Baykara gibi mezhep açısından açık görüĢlüydü. 2591
Bu dönemde diğer dönemler gibi mezhep siyaset etkisinde olduğu görülmektedir. Ġslam ve Hz. Peygamber görüĢünde ulemaların bağımsız fikriyle gerçeğe ulaĢmak için çalıĢacaklar. Ama Ġslam tarihinde böyle olmadı ve ulemalar kılıç adamın etkisinde kaldılar. Bu dönem iktıdarla mezhep yandaĢ olmuĢlardı ve ulemalar iktıdar dıĢında ve bağımsızca düĢünmüyorlardı. Bu âlimlerden çok meĢhur din hocası KızılbaĢları yaptığı ilk üç halifeye lanet etmelerine karĢı onları din dıĢı sayıp kâfirlerden daha kütü olduklarına dair fetva vermiĢ mal ve canlarını helal kılmıĢtır. 2592
Tahasb‟ın kardeĢi Elkas Mirza Osmanlı‟ya sığındıktan sonra uzun bir ara vermekle Miladi 1548 Hicri 955 yılında Ġran-Osmanlı savaĢları baĢladı. Bu savaĢa hazır olan Kanuni Süleyman, soru cevap Ģeklinde Ebusuud Efendi KızılbaĢlar hakkında fetva verior. Mesele:
KızılbaĢ taifesinin Ģer‟an kıtali helal olup, katl eden gazi ve kızılbaĢ taifesinin ellerinde maktul olanlar Ģehid olurlar mı? Elcevap:
2590 Ebulfazl Mubarek, Ekbername, c. I, Gulamreza Tabatabai Macd, Mutaleat ve Tahkikat Ferhengi, Tahran 1993, s. 304. 2591
Nevayi, a.g.e, I. Dipnot, s. 109. 2592
Mehmet Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislâm Ebussuud Efendi fetvaları ışığında 16. Asır Türk hayatı, Enderun Kitabevi, Ġstanbul 1972, s. 109-117. 837
2593 Su‟al-ı Ahar: Kıtalleri helal olduğu takdirde, mahza Sultan-ı ehl-i Ġslam hazretlerine bağy ve adavet üzere olup, asker-i islama kılıç çektiği için mi olur, yahut gayri sebebi var mıdır?
Mesele:
Re‟isleri hazret-i Resülüllah (sallallahu te‟ala aleyhi ve sellem) alindendir derler, öyle olucak nev‟a Ģuphe olur mu? Elcevap: “Hâşâ yoktur. Efal-i şeni‟aları, ol neseb-i tahire alakaları olmamağa şehadet ettiğinden gayri, sikkattan menkuldür ki, babası İsmail ibtida-i hurucunda, imam Ali er-Rıza ibni Musa el-Kazım meşhedinde ve sair emakinde olan sadat-i izamı, kendinin nesebini Bahr-i Ensaba dere eylemeğe ikrah edip, iftiraya cür‟et edemeyenleri katl-i am edincek, ba‟zı sadat katilden halas için imtisal süretin gösterip dediğin eylemiştir. Amma bu miktar tedarik eylemişler ki, bunun nesebini, ulema-i ensab-i şerife maeynlerinde akim olup, asla nesli kalmamağıyla ma‟rüf bir seyyide mğntehi kılmışlardır ki nazar edenler hakikat-i hale vakıf olalar. Faraza
2593 Fatih Kütüphanesi, Ali Emini Kitapları, ġer‟iye bölümü, 479. Fetva, Mustensihinin Cezair Mustafa bin Ali el-Hatib, Ġstanbul Hc. 1041 (Miladi 1634), Ebusuud Efendinin yakın öğrencisi, Naklen Ertuğrul Düzdağ, Ebusuud Efendinin Fetvaları, Enderun Kitabevi, Ġstanbul 1972, s. 109. 2594
Fatih Kütüphanesi, a.g.e. 838
i Nuh‟un (aleyhisselam), Ken‟an sulbü oğlu iken dini üzerine olmadığı için ehlindendir, deyu, necatı için Rabba-i izzete du‟a ettikte 2595 كهْا ٍي ًین َّا deyu buyurulup, sair kefere ile bile ta‟zip ve iğrak buyurulmuştur. Enbiya-i izam (aleyhim- üs-salati ve-s-selam) neslinden olmak, dünyevi ve uhrevi azabdan necata sebeb olsaydı, hazret-i Âdem nebi (aleyhi-s-selam) neslinden olmak, dünyevi ve uhrevi azabdan necata sebeb olsaydı, hazret-i Adem nebi (aleyhi-s-selam) neslinden olmak ile, esnaf-i keferden bir kafir asla dğnyada ve ahirette mu‟azzeb olmazdı. Vallahu te‟ala a‟lem ve ahkem”. (A.256a) 2596 Mesele:
Taife-i mezbur Ģi‟adan olmak da‟va ederler, ,lailahe illallah, derler iken, bu mertebeye icab eden halleri nedir, mufassal ve meĢru beyan buyurula? Elcevap: “Şi‟adan değil, ,yetmiş üç fırka ki, içinde ehl-i sünnet fırkasından gayrı nardadır, deyu hazreti Resül (sallallahu aleyhi ve sellem) tasrih buyurmuşlardır, bu taife ol yetmiş üç fırkanın halis birinden değildir. Her birinden bir miktar şer ve fesad alıp, kendiler hevalarınca ihtiyar ettikleri küfr ü bid‟atlere ilhak edip, bir mezheb-i küfr ü dalalet ihtira eylemişlerdir. Dahi durup gün günden artırmak
2595 Hüd Süresi, 46. Ayet ًَْیَن ََُِّّ ُغَُٕ اَی َلاَه ْنِم َكِهَْْ Ya Nuh sizin aile değildi dedi. 2596
Fatih Kütüphanesi, Ali Emini Kitapları, ġer‟iye bölümü, 490. Fetva, Mustensihinin Cezair Mustafa bin Ali el-Hatib, Ġstanbul Hc. 1041 (Miladi 1634), Ebusuud Efendinin yakın öğrencisi, Naklen Ertuğrul Düzdağ, Ebusuud Efendinin
839
müceb-i şeriat-i şerife üzerine mufassalan hükmü budur ki: Ol zalimler Kur‟an-ı azimi ve şeriat-i şerifeyi ve din-i islamı istihfaf eylemekle ve kütüb-i şer‟iyyeyi tahkir edip oda yakmak ile, ve ulema-i dini ilimleri için ihanet edip kırmak ile, ve reisleri olan facir mel‟unu ma‟bud yerine koyup ana secde eylemekle, ve dahi hurmeti nusus- i kat‟iye ile sabit olan enva‟i hurumat-i diniyeyi istihlal eylemekle kafir olduklarından sonra hazret-i Aişe-i sıddıkanın (radiyallahu anha) beraati hakkında bunca ayat-i azime nazile olmuş iken, anlara itale-i lisan eylemekle Kur‟an-i kerimi tekzip edip kafir olduklarından ma‟ada, hazret-i Risalet-Penahın (sallallahu aleyhi ve sellem) cenab-ı azizlerine şeyn getirdikleri ile sebb-i nebi eylemiş olup, cumhür-i ulema-i a‟sar ve emsar icmaı ile, kıatilleri mubah olup küfürlerinde şek edenler kafir olurlar. İmam-i Azam ve iman Süfyan-i Sevri ve imam Evzagi (erhimehullah) katlarında tamam sıhhat üzere tevbe edip islama gelicek, eğerçi bu küfürler dahi sair kefere küfürleri gibi afv olunup katilden necat bulurlar, amma imam Malik ve imam Şafi‟i ve imam Ahmed bin Hanbel ve imam Leys bin Sa‟d ve imam Ishak bin Rahuye ve sair uzema-i ulema-i dinden cem‟-i kesir katlarında asla tevbeleri makbul ve islamları mu‟teber değildir. Elbette hadden katl olunurlar. Hazret-i imam-i din- penah (eyyedehullahu te‟ala ve kavvahu) zikr olunan eimme-i dinden, hangi canibin kavli ile amel ederler ise meşrudur. Ol kabayih ile ittisafları cemi ehl-i islam içinde tevatür ile mu‟ayyenen ma‟lum olmuştur. Hallerinde tereddüd ve iştibah yoktur. Askerlerinden olup kıtale mübaşeret edenler ve binip inip etba‟ından olanların şamında asla tevakkuf olunur değildir. Amma şehirlerde ve köylerde kendi halinde selah üzerine olup, bunların sıfatlarından ve ef‟allerinden tenezzühü olup , zahir halleri dahi sıdklarına delalet eyleyen kimselerin kizbleri zahir almayınca, üzerlerine 840
ehemdir. Anınçün Medine‟i münevvere etrafında kefere çok iken ve bilad-i Şam feth olunmamış iken anlara gaza eylemekten, hazreti Ebi Bekr-i sıddik (radiyallahu anh) hilafetinde zuhür eden Museyleme-i Kezzab tabi olan taife-i mürtedde üzerine gaza eylemeğe, eshab-i kiram (radiyallahu aleyhim ecma‟in) icmaları ile tercih ve takdim buyurmuşlardır. Hzret-i Ali Kerremallahu vecheh) hilafetinde havaric kıtalı dahi böyle olmuştur. Bu taifenin fesadları dahi azimdir. Yeryüzünde fesadların ref eylemek için mücahede eylemek dahi ehemdir”. 2597
ٌلاكرنا ّیهػٔ ٌاؼرًٍنا اللهٔ ٍیهكاكنا وٕونا ىهػ اَهَٕأ اُياكها دثشٔ اَهي يك اُكاهٌأ اُتَٕل اُن هلؿا اُتن 2598
( حٌُ يك هُٕنأ ولاٌلاا ناق يك يرلًنا قٕؼٍنا ٕتا هٕؼنا جٔكه اَلأأ اَلإي آثرك 955
)
KızılbaĢ ve esir olan çocukları hakkında fetvalar; Mesele: Nahcivan seferinde tutulan kızılbaĢ evladı kul olur mu? Elcevap:
2597 Fatih Kütüphanesi, Ali Emini Kitapları, ġer‟iye bölümü, 481. Fetva, Mustensihinin Cezair Mustafa bin Ali el-Hatib, Ġstanbul Hc.1041 (Miladi 1634), Ebusuud Efendinin yakın "öğrencisi, Naklen Ertuğrul Düzdağ, Ebusuud Efendinin Fetvaları, Enderun Kitabevi, Ġstanbul 1972, s. 110-111. 2598
“Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve bilmeyerek içine düştüğümüz aşırılıklarımızı affeyle, doğru yolda ayaklarımızı sabit kıl ve küfr ü küfran içindekilere karşı bize yardımcı ol” (Âl-i Ġmrân Sûresi, 3/147). 2599
Fatih Kütüphanesi, Ali Emini Kitapları, ġer‟iye bölümü, 482. Fetva, Mustensihinin Cezair Mustafa bin Ali el-Hatib, Ġstanbul Hc. 1041 (Miladi 1634), 841
Mesele: PadiĢah emriyle kızılbaĢ taifesi vurulup, sağır ve kebir esir olanlardan ba‟zı ermeni olduklarından, ol takdirce halas olurlar mı? Elcevap: “Olurlar, ermeniler kızılbaş askeri ile asker-i islam üzerine gelip müharebe etmiş olmayacak, şer‟en esir olmak yoktur”. (B.102a) 2600 VII. Bölüm 1.Osmanlı-Safevi Ticari İlişkileri: A. Osmanlı ve Safevi ilişkilerinde Ticaret ve İktisata Genel Bir Bakış Osmanlı-Safevi münasebetlerinde siyasi, kültür, mezhep vs çeĢitli konular hakkında araĢtırmalara önem verilmiĢ ve bir sürü kitaplar yazılmıĢtır. Ama ortak din ve kültürleri ve yüzlerce yıl komĢu olan bu ülkelerin ticaret konusu unutulmuĢ ve munasebetlerinde bu eksik görülmektedir. Bunu söylemek tam doğru olmaz. Çünkü ticaret ve iktisatla ilgili kaynak mevcut olmayıp ve dönemin tarihçileri bu konuda ayrı bir kitap yazmamıĢlardı. Bir tarih öğrencisi bu konu da araĢtırma yapmak isterse ancak yazılan siyasi ve mezhebi kitaplar arasından arayabilir. Bu nedenle bu iĢin tam yapılması mümkün olmayıp ve bu yazıda amaç elimizden geldiği kadar bu iki ülkenin iliĢkisinde ticaretin etkisini bulmaktır. Bütün tarihçilerce belirtilmiĢ ki bütün hükümetlerin baĢlangıçta ortaya çıkıĢları manevi ve ruhsal bir istek olsa bile yavaĢ yavaĢ bu hükümetler iktisat ve servete tabi oluyorlar.
Ebusuud Efendinin yakın öğrencisi, Naklen Ertuğrul Düzdağ, Ebusuud Efendinin Fetvaları, Enderun Kitabevi, Ġstanbul 1972, s. 111. 2600
Fatih Kütüphanesi, a.g.e, 483. Fetva. 842
B.İran-Osmanlı İktisadı İlişkilerinin Geçmişi: Ġktisad‟ın asıil konusu ve kimliği diğeriyle iletiĢim kurmaktan geçmektedir. Bu nedenle eskilerden beri insanlar birbiriyle iktisadi munasebetleri vardır. Ticaret Devletlerarasında siyasi ve sosyal iliĢkilere neden olan bir konudur. Bu arada bazi memleketler coğrafi özellikleri iktisadi açıdan fevkalade önem taĢıyorlardı. Bu memleketlerden olan Anadolu 2601
ve Ġran Felatı‟dır. 2602
Dünya ülkeleri ve hükümetleri dıkkatlarını Osmanlı-Ġran‟a çeviriyorlardı. Ġran ve Anadolu‟ya yönelme bazen ticaret ve bazen de yağmalama için uygulanıyordu. Ġran ve Osmanlı hükümetleri eskiden bu özel mevkilerinden faydalanmak istiyorlardı. Diğer taraftan Osmanlı-Safevi ticari iliĢkileri de bu özellikten dolayı birbirine bağlıydı. Ortaçağın sonlarında Ġslam ve Dünya iktısadında ticari geliĢmelerin önemi Osmanlı-Safevi ticari iliĢkilerinin önemini bize göstermektedir. Osmanlı-Safevi dünyadaki ticari iliĢkilerinin mevkisi ve ihtiyaçları dıĢında birbirine bağlılıklarının asil nedeni Ġpek Yolu idi. 2603
.Ġpek yolu ve ticaretin verimli ve verimliliği her iki Devlet‟in geliĢme ve çökmelerinde çok önemlidir. Doğu ve Batı dünyasını birbirine bağlayan Ġpek Yolu Ġran ve Osmanlı ülkelerindengeçiyordu. Osmanlı-Safevi iktisadi iliĢkileri ve rekabetleri dıĢında Avrupayla da rekabetleri ticareti etkiliyordu. ĠpekYolu ticareti dünyanın önemli bir ticari yolu idi. Bu yolun kapanması bütün dünya iktisatını etkiliyordu. Osmalı-Safevi ticariil iĢkilerinin geliĢmesiResam ve Rönesans döneminde denk gelmiĢtir. Bu çağda iç ve dıĢ ticareti iki Devlet‟in önemli
2601 john Holdon, Byzantium a History, page. 32, 2002. 2602 Ali Ekber Deh-Hoda, Luğatnameye Deh-Hoda, c.I/2, Tahran 1963, s. 551. 2603 Parviz Behravayi, “NakĢe Tuccar Dar Tahavvulate Fikriye Safeviye” ġahre Ray Azad Üniversitesi. 843
meselelerindendir. 2604 Timurlular‟ın çökmesinden sonra üç; Hindistan, Ġran ve Osmanlı Devletler‟i arasındaki ticari iliĢkileri bölgeselleĢti. 2605
Bursa, Tokat, Haleb, Trabozun, Ġstanbul, Tebriz, Erdebil, BağdatOsmanlı ve Safevi Ģehirleri iyi, verimli bir ticaret merkezi sayılmaktaydılar. Bu iki devlet çatıĢmaları olsa da iktisatı ihtiyaçlarından dolayı hiçbir zaman iliĢkileri tam kesilmemiĢtir. Osmanlı-Safevi devletlerinin her ikisinde de iktisat serbestliği görünmemektedir. Ticaret güçlü ailelere ve PaĢalar‟ın tekelindeydi.
Bir ülkede emniyet ve iktisat iki önemli temel ihtıyaç halkın isteğidir. Eğer Ġran-Osmanlı siyasi iliĢkileri gerginliğe dönüĢseydi emniyet kalksaydı Ġpek Yolu kapanacak ve bütün Doğu ve Batı ülkeleri sıkıntıyla karĢılaĢacaktı. Ġran‟ın en önemli ticaret ürünü ipeğin küresel Ģöhreti vardı. 2606
Uzun Hasan zamanına kadar Osmanlılar Ġran Ġpeği‟nin asıl alanıdırlar. Uzun Hasan zamanında Osmanlı-Ġran çatıĢma içinde olduğu için Avrupalılar özellikle Venedikler Osmanlı yerine geçip ve Ġran Ġpeğinin asıl alanı oldular. Venedikler kendi tacirlerini destekleme ve tacirlerini eğitmek için Ġran‟ın çeĢitli Ģehirlerinde konsolosluklar kurdular. 2607
Ama Ġstanbul‟un fethi Venedikler‟in ticaretini Ġran‟dan kaldırdı. Avrupalılar tekrar Doğu ticaretini ele geçirmek için Güney Afrıka yolunu Portekizler, Ġngilizler de Ruslar karayolundan Kuzey yolunu keĢif ettiler. Ġngilizler tarafından Kuzey yolundan Anthony Jenkinson
2604
Parviz Behravayi, a.g.e. 2605
Roger Savory, Dar Bab-ı Safeviyan, çev. Ramazanali Ruhullahi, NaĢr Merkez Yayınları, Tahran 2001, s. 17-20. 2606 Nasrullah Felsefi, Zendeghaniye Şah Abbas, Ġlmi yayınları, Tahran 1973, s. 225- 229. 2607
Parviz Behravayi, “NakĢe Tuccar Dar Tahavvulate Fikriye Safeviye” Mk.
844
ticari iliĢki kurmak için ġah Tahmasb‟ın Sarayına geldi. 2608 Avrupa‟dan Ġslami ülkelere gelen tacirler sadece ticaret için gelmiyorlardı. Belki Ġslami memleketlerinin siyasi iliĢkilerini bozmak gibi bir amaçları da vardı. Çoğu Osmanlı-Safevi tacirlerinin nekadar güçlü iktisatlarının olması siyasi iĢlerde de etkisi vardı ve çoğu isyanlarda izleri görülmektedir. Safeviler döneminde tekrar Avrupalılar Ġran‟la ticari ve siyasi iliĢkileri artırdı ve Ġran Ġpeği‟nin önemli muĢterisi oldular. 2609 Ġran ve Osmanlı ile çeĢitli ülkeler Ġpek Yolun‟dan faydalanmak için bu yolun en kötü durumda bile açık olmasını sağlanııyorlardı. Deniz yollarının keĢif edilmesinden önce karayollarının en önemlisi Ġpek Yolu idi. Hatta deniz yolları keĢif olduktan sonra bile bu yol önemini kaybetmemiĢti. Bu yol Ġran‟dan geçtikten sonr birkaç yola bölünerek Anadolu‟ya variyordu ve buranın sahillerinden Avrupaya bağlanıyordu. Timur‟un iktıdara ulaĢması bu yolu tehlikeye soktu. Osmanlı ve Avrupalılar‟ın çatıĢmaları da Doğu‟nun ürünlerine ihtiyaç duyan Avrupalılar‟ı herekete geçirdi. Bunun da onların Uzunburun yolunu Hint ve Ümman Deniz‟ine ulaĢmalarını sağladı…. Bir zamandan sonra Amerika Kıtası ve yeni yerleri keĢfettikten sonra Doğuyla iletiĢim kurmak için yeni yolları buldular. Buna rağmen Ġran‟dan Anadolu‟ya giden Ġpek Yolu hala değerini koruyordu. Ġran ve Anadolu‟da merkezi hükümet güçlü olursa bu yolun emniyeti sağlanıyordu ve tehlikeli olan deniz yolları gibi olmazdı. Bazen Osmanlı ve Safeviler arasında vukubulan çatıĢmalardan dolayı Ġpek Yolu‟n da kervanların gidiĢ geliĢi kapanıyordu. Bazen de Osmanlı Avrupa çatıĢmasından dolayı Avrupalılar‟ın
2608
Anthoney Jenkinson, Evvelcilik Sefernameler, c. I, London 1886. 2609
Darush Navidi, Tagyirate İctemai-İktisadı Dar İran Asre Safevi, çev. HaĢim Agajeri, NaĢr-ı Nay Yayınları, Tahran 2007, s. 167-171. 845
Osmanlı tarafından ceza olarak ağır vergi istediği için bu yoldan ürünlerin taĢımasını engelliyordu. Ġran-Osmanlı gerginliğinden dolayı Ġran iktısadi merkezlerinin bazıları batıdan güneye merkez değiĢtirdi. Ġran‟ın Osmanlı‟ya karĢı Avrupa ile iliĢkiye girme çalıĢmaları ekonomi iliĢkilerini tehlikeye sokuyordu. Osmanlılar‟ın iktısadi ürünlerin bu yoldan geçit ve transit vergisine ihtıyaç duymaları için her durumda aracılık rolunu kaybetmek istemiyorlardı. Diğer taraftan bazi ürünleri güney limanlarından Avrupaya göndermesine rağmen Ġran‟ın asil ürünü Ġpek kuzey bölgede özellikle Gilan da üretiliyordu. Bütün Avrupa ülkeleri Ġranla önemli ticari anlaĢmalar ve alıĢ veriĢlerini ipeği esas tutarak bağlıyorlardı. 2610 Bu nedenle en gergin durumda da ipek Osmanlı‟ya ihraç veya Osmanlı‟dan Avrupa‟ya gönderiliyordu. Çoğu Gilan‟ın ipeği iki önemli Ģehir Erdebil ve Tebriz üzerinden Osmanlı‟ya aktarılıyordu. 2611
çalıĢmalarının önemini artıyordu. Bu rekabet ürününün geçmesine sıkıntı ve problem oluĢturuyordu. 2612 Hatta bir ara Osmanlılar Volga ve Don Nehir arasında bir kanal inĢa etmek ve Kafkas üstünden Ġran‟ı atlayıp geçerek Harezm ve Türkistan bölgeleriyle ticari iliĢkiye girmeye çalıĢtılar. Ama bu iĢten bir sonuç çıkmadı. Diğer yandan da Bağdat ve Basra yolundan Fars Körfez‟i ve Deniz yollarına eriĢemek için çalıĢtılar ama tam bir sonuç alamadılar. Bütün bu çalıĢmalara rağmen sonunda Ġran üzerinden malın bir bölümünü Osmanlı‟ya devretmekle anlaĢtılar ve ticari yolların emniyeti sağlandı. Bu iĢin salılıkca yapılması Miladi 1555 (Hc. 962) Amasya anlaĢmasıyla oldu. Bundan sonra bazı zamanlarda çıkan savaĢlardan dolayı ticari
2610 Muhammed Ġbrahim Bastani Parizi, Siyaser ve İktisatı Asre Safevi, s. 120. 2611 Muhammed Ġbrahim Bastani Parizi, a.g.e, s. 124. 2612 Muhammed Ġbrahim Bastani Parizi, a.g.e, s. 132. 846
yolların emniyeti sağlanamıyordu. Buna rağmen hiçbir zaman ticari yol kapanmıyordu. Bu dönemde Ġran Osmanlı da birçok ürün ve eĢyalar üretilip iki ülkeye ıhraç ve ıthal ediliyordu.
|
ma'muriyatiga murojaat qiling