Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- B. İran’a İthal Edilen Önemli Ürünler: “
- C. Osmanlı’nın ürettiği ve İhraç Ettiği Önemli Ürünleri
- D.Osmanlı’nın İthal Edilen Önemli Ürünleri
- 3.İran-Osmanlı Ticaret Yolları, Vergi, Gümrük ve Kervansaraylar A.İran-Osmanlı Önemli Ticaret Yolları
- B.Vergi, Gümrük ve Kervansaraylar Kanunları
- Osmanlı-Safevi İktisadı Dengeleri A. Şah İsmail ve Sultan Selim zamanında İran-Osmanlı İktisadi Dengelerine Bakış
2. Osmanlı ülkesi Ticaret yollarından İran’ın Avrupa’ya Gönderdiği Ürünler; İhraç ve İthalat A.İran’dan İhraç Edilen Ürünler: Ġran‟ın birçok ürünleri Osmanlı üzerinden Avrupa‟ya göderiliyordu. Bu ürünlerin baĢında Avrupa‟nın çok ihtıyaç duyduğu ipek idi. Osmanlılar bu ürüne Gümrük Vergisi koymuĢtu. Ġran‟ın diğer ihraç ettiği ürünler Ģunlardı: ,Altın Dikimli KumaĢ, Kiymetli TaĢlar, Deve Unu, Tünbuki ve Tutun, KuruyemiĢ, Kazvin ve Malayer Fıstığı, Rünas Yaprağı, SepilenmiĢ at ve eĢek derisi, TabaklanmıĢ keçi derisi, Badem, YemiĢ, Meyve TurĢusu, Erik ve Reçet, Parfum ve Çiçek Suyu, Deve, Koyun, Halı ve Teryek., 2613
“ġeker, KumaĢ, Testil, Kristal, Cam, Mısk, Derilik, Gürcü Atlar, Değerli TaĢlar, Kılıç, Hint Oku, Fitileli Tufeh ve Avrupalı Saatlar” 2614
Ama o zamanda Osmanlı‟ya giden en emniyetli yol Ġpek Yolu idi. Bu nedenle mümkün olan Hint ve diğer Doğu ve Güney bölgelerinden ithal ve ihraç olan ürünlere rağmen bu ürünlerin önemli kısmı Osmanlı‟dan geçiyordu. Bununda uygulaması Ġranla Osmanlı‟nın iliĢkileriyle mümkün olabilirdi. Ġran bir taraftan Özbeklerle dostluk iliĢki kursada Osmanlılarla da iyi iliĢki kurması gerekmekte idi. Çünkü çoğu zaman Özbekler ve Osmanlılar Ġran için birleĢiyorlardı. Bir toplumun çöküĢü servet ve genel iktisatın adaletsiz paylaĢımından meydana gelmektedir.
2613 Bastani Pariz‟i, Siyaset ve İktısat Asre Safevi, Safi AliĢah Yayınları, Dördüncü basım, , Tahran 1988, s. 116,117, 126-128 2614
Bastani Pariz‟i, a.g.e, s. 131-132. 848
“Bronz, Halı, ÇeĢitli Tekstiller, Ġpekten KumaĢ, Kadife, Pamuk, Maden Ürünleri, Demir, Sorob, (kurĢun metali) GümüĢ, Çini, Koyun Yünü, Mazı, Mum ve Bal”. 2615
D.Osmanlı’nın İthal Edilen Önemli Ürünleri: “Çuha, Civa, Bakır Kablosu, Sorob (kurĢun metali), Civa, Kâğıt, ġiĢe, ġiĢe TaĢı, Renk, Ġğne, Boncuk, Makas, Ayna, Deri, Balık DiĢi, Ġpek ve çeĢitli San‟at ürünleri”. 2616
2615
UzunçarĢılı, Tarih-i Osmanı, Çev. Ġraj Nevbaht, Keyhan Yayınları, c. II, Tahran 1990, s. 721-724. 2616 UzunçarĢılı, a.g.e, s. 726. 849
A.İran-Osmanlı Önemli Ticaret Yolları Pazarlık ve ticaretin geliĢme ve yayılmasında Yollar ve Kervansaraylar önemli role sahiptiler. Bu dönemde Ġran ve Osmanlının siyasi, ekonomi ve hatta mezhebi iliĢkilerini birbirine bağlamıĢtı. Ġran-Osmanlı‟nın siyasi ve mezhebi davranıĢlarını belirleyen yollar ve iktisatı munasebetler idi. Bu iki Devlet‟in mezhebi aĢırılıkları ikinci plan ve aĢamada idi. Bu dönemin önemli yolları Osmanlı Devleti‟nin kontrolünün altında ve tasaruffunda idi. Osmanlılar Tebriz ve Bağdat‟ı ele geçirdikten sonra Ġran‟a giden Anadolu‟nun kuzey, güney ticari yollarını kontrol edip Fars Körfezisine (Basra Körfez‟i) de nufüz ettiler. Osmanlılar vergi ve transit yoluyla çok menfaat ve gelire sahip oldular. Bazen Ġran ticaret yollarını değiĢtirmek istiyordu. Ama genelikle eski yolların güzergâhını tercih ediyordu. Osmanlılar‟ın önemli geliri Ġran‟dan Anadolu‟nun Ģehir ve Limanlar‟ına giden ürünlerden vergi almak idi. 2617
Bu nedenle arasıra da Osmanlılar‟ın bu yolu kapatma çalıĢmaları sonuç vermiyordu. Sonunda her iki Devlet kendi menfaatı için kervanların bu yollardan geçmesini sağlamlaĢtırma ve emniyet içinde tutmasını uygun gördüler. Ġran‟ın kalıtalı ipeki Gilan da Ġran‟ın kuzeyinde üretilirdi ve bu vilayetin en önemli geliri ona bağlı idi. 2618
Gilan Ġpeğine en uygun ve yakın yol Osmanlı toprakından idi. Osmanlı‟nın gümrüğü ipek ürünündençok kazandığı için Ġran‟ın kalıteli ipeğinin buradan geçmesine çalıĢıyordu. Hatta böyle olması için bazen bac da ödüyordu. Bu yolların önemlisi Ģunlar idi:
2617
UzunçarĢılı, a.g.e, s. 722-726. 2618
P. M. Howlth, Cabridj Tarih-i İslam, çev. Ahmed Aram, Emikabir Yayınları, 1998, .s 340. 850
1.Osmanlı‟nın Ġran‟a kuzey yolları Ġstanbul-Tokat-Kars sonra Ġran‟ın ilk Ģehiri Erivan-Nahcivan-Culfa-Merend-Sufyan-Tebriz; Tebriz‟den bu yol iki yola ayrılıyordu, biri Karaçimen ve Zencan-Ebher-Sultaniye-Save-Gum ve KaĢan‟dan Ġsfahan‟a ulaĢıyordu. Ġkinci yol Tebriz‟den Erdebil-Tarım-Halhal ve Kazvin‟den Ġsfahan‟a ulaĢıyordu. Güneydeki yollar da Ģunlar idi:
Bir yol Ġskenderiye‟den Haleb‟e ulaĢıyordu ve ondan sonra bir kaç yola bölünüyordu. Bir yol Bağdat‟tan Basra ve buradan Fars Körfezi‟ne ulaĢıyordu. Ġkinci yol Diyarbakır‟den Tebriz‟e ve üçüncü yol Musul yoluyla Hamedan‟a ve dördüncü yol Bağdat‟tan Kangavar‟a ulaĢıyordu.
Güney‟den diğer ticaret yolu Ġzmir‟den baĢlayarak Filadelfi‟ye sonra Afyon‟dan KaraĢehir‟e ve buradan da Tokat‟a ulaĢıyordu. Tokat‟tan bir yol Erzurum-Kars-Erivan‟a ulaĢıyordu. Ġkinci yol da Halep‟ten DimeĢk‟e ulaĢıyordu.
851
Osmanlılar hem kendi özel coğrafi durumları hem de siyasi-askerlik güçlülüklerinden dolayı ürün transit konusunda has yasalar kurarak özelleĢtirdiler: Eğer bir Devlet Osmanlı‟dan özel bir ürün isteseydi. Bu ürünün Osmanlı toprağınının dıĢına göndermesi yasak değilse bir elçi yoluyla bu ürünlerin fiyatını ödedikten sonra isteğini yapabiliyordu. Osmanlı Devleti tarafından bu ürünlerle ilgili bunların ulaĢılan maksatlarına gerekli ferman veriliyordu. Bu ferman da yabancılara istediği ürünün verilmesi ve ürünün fiyatını orada onlardan aldığını yerine getirmesini istiyordu. Osmanlı Sultan‟ı da aynı yoldan kendi hazinesi için ürün istiyordu. Bu Devletlerarasında yapılan muamileler normal ve yaygın ticari muamileler gibi vergi bağlanmıyordu. Eğer bir gemi herkesin cinsi olanı Osmanlı dıĢına ihraç etmek isteseydi Devlet‟ten izin alması gerekli idi. Bütün cinsler Devlet tarafından belirtilen fiyatla alıĢ veriĢ yapılıyordu. Müslüman ve gayrı Müslüman serbestçe kendi ürünlerini alabiliyorlardı. Osmanlı Devleti baĢka bir Devletle savaĢtığı zaman Osmanlı da olan o ülkenin tuccarlarını kontrol altına alıyordu. Eğer gemileri olsaydı onları tutuklayıp barıĢtan sonra antlaĢma da yazılsaydı sahiplerine geri verirdi. 2619
Tüm azıklar, at, silah, barut, Sorob, Bakır, kükürt (kırmızı fosfor),tabakalanmıĢ deri veSepilenmiĢ at ve eĢek derisidi. Bu ürünlerin çoğu baĢtakılar barıĢ zamanında da ihraçları yasak idi. 2620
Osmanlı Devleti bu önemli ve stratejik ürünlerin Ġran‟a ihraç edilmemesi için çok dıkkat ediyorlardı. Buna rağmen
2619
UzunçarĢılı, Tarih-i Osmanı, c. II, s. 724-725-729. 2620
UzunçarĢılı, a.g.e, s. 228. 852
kaçak Ģekilde veya rüĢvet ödenerek Ġran‟a ihraç ediliyordu. Ġranlılar‟ın ticaret iliĢkileri Osmanlılar‟ın önemli gümrük Ģehiri Erzurum ile idi. Bu Ģehirle ilgili önemli yollar ve gümrükler hakkında kendi seyahatnamesinde rapor veren Seyahatçi Taverniye‟dir. Taverniye onaltıncı yüzyılın az bir zamanından sonra bu bölgeye yolculuk yapmıĢtı. Ama onun verdiği raporlar onaltıncı yüzyılı da kapsayıp güvenilmektedir. Taverniye rapor veriyor ki Erzurum da gümrük iĢi çok zordu. Bu Ģehirden Para, altın, gümüĢle birlikte ve buradan geçen diğer cinslerden Gümrük vergisi alınır. Ġpekten özel vergi ve diğer ürünlerden yüzde altı gümrük vergisi alınmaktadır. Ġpekten her bir deveye yüklemesine kadar vergi alınır. Bu nedenle az vergi vermek için bazen tuccar deve sahibiyle anlaĢıp üç yükü iki deveye yüklüyorlardı. 2621
rağmen az vergi alınıyordu. Eğer çok vergi alınsaydı Erzurum değil, Gilan Ġpeği Tebriz ve diğer yollardan ihraç ediliyordu. Erzurum hâkimi böyle olmasın diye az vergi almakla gelirinin bir kısmını elden veriyordu. Ġran Ġpeği; Gilan, ġamahi, Gence ve Tiflis‟ten üretilip diğer bölgelere ıhraç ediliyordu. Bir zaman yollarını değiĢtirmesinler diye Erzurum Hâkimi emir vermiĢti ipek tacirlerine çok iyi davranmak ve bir sıkıntı yaratmamalarına emir vermiĢti. Erzurum Gümrükçüsü de bu konuda çok dıkkatlı idi. Bazen Erzurum Gümrükçüsü ipek tacirlerin gövenini kazanmak ve zamanet etmek için Erivan Hâkimine çok para ödüyordu. Tacirlerden fazla vergi almaması ve mallarınınkorunması ve mallarına zarar geldiği zaman karĢılayacağına dair söz veriyordu. Hatta tacirleri buraya çekmek için Erzurum
2621
Taverniye, Seyahatname, çev. Ebuyurab Nuri, tashih eden Hamid ġirani, Teyit Yayınları, Ġsfahan 1957, s. 35. 853
Hâkimi, Erivan tacirlerinin emniyetlerini sağlamlaĢtırılması hakkında Erivan Hâkimi‟nede söz veriyordu. 2622
Taverniye‟nin raporuna göre Erzurum Ģehirinin dıĢında Gömrükçü, tekrar kervanları duraklıyordu ve yükleri kontrol ediliyordu. Gümrükçü bir zaman tacirlerin nakit para saklamamaları için böyle yapıyordu. Osmanlılar kendi ülkelerinden ıhraç olan nakıt para için yüzde iki gümrük vergisi alıyorlardı. Gümrükçüler bunu uygulamasında ciddiydiler. Ama çoğu zamanlar tacirler üzülmesin veya yolunu değiĢtirmesin diye birçok eĢyalardan vergi almamak için gözlerini yumup bir Ģey kazanmıyorlardı. Hatta Gümrükçüler tacirlerin rızasını almak için itibarlı tacirleri davet ederek aynı çölde zengin bir öğle yemeği hazırlıyordu. 2623
Ġran‟ın Kervanları hem yolcuların rahatlığı hem de büyüklüğü Osmanlı kervanlarından daha iyiydi. Tüm Ġran bölgelerinde belirtili fasileyle kervan inĢa olunmuĢtur. Genelikle o dönemde üç Ģekilde yolculuk yapılıyordu. Kervan yolculuğu on veya oniki seçkin kiĢi ve bir rehberle yapılıyordu. Kervan yolculuğu en güvenilen yolculuk idi. Ama çok vakit alıyordu ve kervanlar diğer yolculara göre geç gediyordu. Çöl, koru yer ve halktan boĢ olan yerlerden geçtiği zaman bazen eĢkiyalar çok kervana saldırıyorlardı. 2624 Her halde yolculuk tehlikesiz değildi ve kervanların sılahlı, atlı ve seçkin koruyucuları vardı. Osmanlı da Ġstanbul, Bursa ve Ġzmir gibi Ģehirler, Ġran da Tebriz ve Ġsfahan ve… Önemli ticaret Ģehirleriydiler. Özellikle o zaman Tebriz Ģehri büyük tacirlerin mekânı ve dünyanın en önemli ticaret
2622 Taverniye, a.g.e, s. 35-36. 2623 Taverniye, a.g.e, s. 37. 2624 Taverniye, a.g.e, s. 123-124. 854
merkezlerinden idi. Tebriz de Çermbafi, Ġpek Dikimi, Demircilik yaygın idi, halkı nimet ve rahatlıkla yaĢıyorlardı.
855
4.Osmanlı-Safevi İktisadı Dengeleri A. Şah İsmail ve Sultan Selim zamanında İran-Osmanlı İktisadi Dengelerine Bakış:
Ġran-Osmanlı sınırlarının arasında problem olmasına rağmen ticari münasebetleri engel olmamıĢtı. Ġran‟ın batı sınırında Osmanlıyla yaĢadığı siyasi- askerlik gerginlik onun Osmanlı toprağından ihraç ettiği ürünler hiçbir zaman kesmemiĢti. Anadolu bir köprü gibi Batı ve Doğu‟nun iktisat ve kültürel münasebetlerini birleĢtiren kritik bir bölgedir. Kara Deniz, Umman Deniz, Fars Körfez‟i, Hint Okyanus‟u ve Asya Kıtası‟nın en Doğu tarafı olan Çin‟in Doğusu ve Büyük Okyanus sahillerinde Kanton Liman‟ı Ģubeleri aracılığıyla Anadolu‟ya bağlanıyordu. Ġran‟ın ipeğinin ihracı için en uygun ve önemli yol Anadolu idi. Bu zaman da Türkistan da ticaret o kadar geliĢmemiĢti. On yedinci yüzyılda Ruslar topraklarını bu bölgelere kadar geniĢlediği zamana kadar Türkistan bölgesinde bu kriz devam etmekte idi. Ġngiltere‟nin Ġran‟ın ticaret yolunu Batı‟dan (Osmanlı‟dan) Kuzey‟e değiĢtirme çabaları yenilgiye uğraması bu mesele idi. 2625
Akkoyunlu Uzun Hasan zamanından itibaren bir süre çatıĢmalar olmasına rağmen ticaret iliĢkileri tam kesilmedi. ġah Ġsmail zamanında Ġran-Osmanlı iliĢkileri gerginliğe dönüĢtü. Ġran-Osmanlı çatıĢması önceki ticarete zarar verdi. Bütün on altıncı yüzyılında küçük tacirlerin ticareti geniĢ bir ölçüde devam ettirildi. Ama savaĢ ve yüksek gümrük vergisinden dolayı ipek ticaretine engel oldu ve Bursa Ģehri eski
2625
6. P.739. 856
itibardan uzaklaĢtı. 2626 Ġran ve Osmanlı‟dan kalan senet ve mektuplar da bu yolun kullanılmasından rahatsız olunduğu görülür. ġah Ġsmail‟in Sultan Selim‟e yazdığı mektuplardan birisinde halkın durumunu uyum sağlaması için iki tarafın arasında barıĢ ve huzur içinde ve, kervanların, gidiĢ geliĢ yolu açık olmasını istemiĢtir. 2627
Bu mektup Çaldıran SavaĢından önce yazılmıĢtı.
Miladi 1511 (Hicri 917) yılında ġahkulu Baba isyanında Anadolu Sufileri II. Bayezid ordusunu yendiler ve Ġran‟a doğru geldiler. Erzurum yakınında Yol esnasında Tebriz‟den Osmanlı toprağına gelen kervana saldırdılar ve kervanı yağmalayarak katliam yaptılar. Ġsyancılar ġehriyar da ġah Ġsmail‟in yanına geldiler. ġah Ġsmail bunların yaptığı bu iĢten dolayı liderlerinin öldürülmesine emir verdi kalanlarını da emirlerine ve Ġran‟daki kabilelere dağıttı. ġah Ġsmail liderlerden ikisini kaynar su içine atarak öldürdü. ġah Ġsmail‟in böyle Ģiddetli davranması Safeviler için iktisadi konular ve yol emniyetinin sağlanmasının önemini göstermektedir. Aynı zamanda Anadolu da kervanların gidiĢ geliĢ yolu açık olmasına rağmen ġah Ġsmail‟in izleyenleri sıkıntı çıkarıyordu. 2628
Anadolu‟dan Ġran‟a gelen ġah Ġsmail‟in izleyenleri arasında tacirler adıyla da gidip gelmeler vardı. Osmanlı Devleti hatta Sultan Selim de Doğu sınırının tam
2626 jown Furan, Mugavemet Şikenende, Tarihi tahavvulate Ġran Az Safeviye ta salhaye pas az inkılâp Ġslami, çev. Ahmed Tadayyün, Muassiseye Hadamati Ferhengiye Rasa, Tahran 1988, s. 66. 2627 Abdul-Huseyin Navayi, Şah İsmail Safevi, Asnad ve MukatebatTarihi, Bunyad Ferheng Ġran Yayınları, s. 233-238. 2628
Abdul-Huseyin Navayi, Şah Tahmasb Safevi, Esnad ve MukatebatTarihi, Bunyad Ferheng Ġran Yayınları, Tahran 1968, s. 135. 857
kapanmasının mümkün olmadığını biliyordu. Ayrıca iktisat açıdan Osmanlılar için uygun olan bu yolun açık kalmasıdır. Osmanlılardan fazla Ġran bu yolun açık olmasını istiyordu. Çaldıran savaĢından sonra Osmanlılar Tebriz‟e girdiler. Tebriz‟in ele geçirilmesi Safeviler‟e büyük bir iktisadi darbe vurdu. Çünkü Tebriz önemli ticaret merkezi ve çok zengin bir Ģehir idi. Sultan Selim bin aile Ehl-i Hiref‟ten Ġstanbul‟a götürdü. Ayrıca Ġran‟a karĢı bir iktisadi tedbir olarak Ġran‟ın yurt dıĢına Batı‟ya asıl ihracatı ve altınla gömüĢ geliri ona bağlı olan ipek ticaretini yasakladı. Sultan Selim Bursa da Ġran‟ın ipek tacirlerini Balkanlar‟a sürgün etti. 2629
Cambridge Tarihine göre Sultan Selim Horasan‟dan Tebriz‟e gelen tacirler ve Sanat ehlini kendisiyle Ġstanbul‟a götürdü. 2630 Ama bu rapor doğru olamaz çünkü bütün Tebriz‟in Ehl-i Hirefi Horasan veya Herat‟tan Tebriz‟e gelmemiĢti. Ayrıca Sultan Selim onları bölmüĢ ve sadece Horasan‟dan gelenleri kendisiyle Ġstanbul‟a götürmüĢ de diyemeyiz. Sultan Selim ġah Ġsmail‟in meĢhur hazinesini ele geçirmiĢtir. 2631 Ama kendisiyle Tebriz‟den Ġstanbul‟a gelen Ġran‟ın bilim ve Sanatçıları daha değerli idi. 2632
Çünkü para veya baĢka her Ģeyin bedeli olabilir ama bilim adamın bedeli yoktur. Bir memleketin geliĢmesinin temeli bilim adamlarına bağıdır. Her halde Tebriz ve çevresinin fethi Osmanlılar için iyi neticeler oluĢturdu. Bu fetihler Sultan Selim için iktisadi stratejik yolları ele geçirmesine neden oldu.
2629
Lord Keen Rous, Gurüne Osmanı, çev. Parvane Sattari, KahkeĢan Yayınları, Tahran 1994, s. 178. 2630
6. P.178. 2631 Hammer Purgsthall, a.g.e, C. II, s. 847. 2632 Hammer Purgsthall, a.g.e, s. 846-847. 858
Sultan Selim Anadolu‟dan baĢlayarak Kafkas, Suriye ve Ġran‟ın içine kadar gelen asil yolları denetimine aldı. Osmanlı‟nın uluslararası ticari yollar kontrolüne alması Tebriz‟den Halep ve Bursa‟ya ulaĢan Ġran‟ın ipek ve diğer Doğu ürünleri Osmanlı için önemli yeni kaynak ve gelir oluĢturuyordu. Böylece Sultan Selim çok faydalı olan Ġran‟ın Batıyla ipek ticaretini gerektiği zaman engel olabilirdi. Bu Avrupa ülkelerinin önemli ihtiyaçlarını kendi kontrol altına almak anlamındaydı. Hem Batı hem de Ġran‟ın bu konuda yeni bir çare bulma fikrine neden oldu. Ayrıca Osmanlıların asıl ticari yolları ele geçirmeleri Memluklerin bu ana yollardaki ellerinin kesilmesi anlamında idi. Bundan dolayı bu kritik dönemde Osmanlılar istediği zaman Mumlukları zor durumda bırakabilirdi. 2633
Osmanlı‟nın ekonomi açıdan ele geçirdiği mekânlar o kadar önemlidir ki sadece Miladi 1524 (Hicri 934) yılında Diyarbakır‟ın yıllık geliri yirmi beĢ milyon akçe yani Balkanlar‟ın sekizden birine denk gelir idi. 2634
alabilirdi. Ama gerçek olan Ģudur ki Portekizler Safeviler‟e iyi bir dost olamazdı. Çünkü Portekizler Safeviler‟in sıkıntılı durumunda onlara yardımında bulunmadıkları gibi dıĢında Ġran‟ın bazı Güney bölgelerini de ele geçirmiĢler; hatta Fars Körfezi‟nin ticaretini de kontrol etmeye baĢlamıĢlardı. 2635
2633
Stanford j Shaw, Tarih-i İmparatori‟ye Osmanı ve Türkiye Cadid, çev. Mahmud Ramazanzade, Astan Kudus Yayınları, c. I, Tahran 1991, s. 154, 2634
6. P.420. 2635 HuĢang Mehdevi, Revabete Hareciye İran Dar Ahde Safevi, s. 295. 859
Şah Tahmasb ve Sultan Süleyman Döneminde Ticaret İlişkilerine Genel Bir Bakış: Bu dönemde ise siyasi gerginlik ve askeri çatıĢmadan dolayı ticari yollar emniyet de değildi. ġah Tahmasb‟ın Sultan Süleyman‟a yazdığı mektubunda Türbeler ve yolcuların emniyetsizliğinden söz etmiĢtir. ġah Tahmasb mektubunda dört yüz bin kiĢinin ziyaret etmek istediğini yazmıĢtı. Tahmasb‟dan onların bu kutsal mekânları ziyaret etmeleri için hazırlıkları yerine getirmesini istemiĢlerdi. Tahmasb Ġranlılar Irak-ı Arap ve Ziyaretgâhlarına kolayca yolculuk yapamamaları ve Ġmamların hizmetinde bulunmamaları nedeniyle Kanuni‟ye üzüntüsünü söylemiĢti. Tahmasb Kanuni‟den babası ġah Ġsmail‟in “Necef‟te” Hz. Ali türbesi için açtığı kanalın devrini de istedi. 2636 Bu dönemde ticari yolların emniyette olmadığını Sultan Süleyman ġah Tahmasb‟a yazdığı mektupta belirtmektedir. Sultan Süleyman Hac, ziyaret ve ticaret için Irak-i Arab‟a giden ve yağmalanan kervan ile suçluları cezalandırılacağına dair bir mektup yazdı. Özeti Ģudur:
2636 Abdul-Huseyin Nevayi, Şah Tahmasb Safevi, s. 295. 2637 Abdul-Huseyin Nevayi, a.g.e, s. 328 860
Ġran‟dan Irak‟a gidenler sadece Hac ve ziyaret değil belki ticaret de yapıyorlardı. Bu nedenle ġah Tahmasb‟ın Sultan Süleyman‟a yazdığı Hac ve ziyaret için Irak‟a gidenler meselesi ticareti de içermektedir. Irak dini açıdan kutsal sayılan Hz. Ali ve Ġmam Hüseyin‟le birlikte birkaç ġii Ġmam ve Peygamberin mezarını barınmaktadır. Osmanlı ve Safeviler‟ den hangisi bu memleketi ele geçirirse Osmanlı buradan geçen ticari kervanlardan çok geliri oluyordu. Dicle Nehir‟in etrafında Kale ve Gümrükhaneler mevcut olup ve nehirden geçen kayık ve küçük gemilerden vergi alıyorlardı. Bazı tacirler çeĢitli ve değerli kumaĢları vergi ödememek için kayığın altında saklıyorlardı. Ama Gümrük memurları uzun ve ince bir demirle kaçak cinsi keĢif ediyorlardı. 2638
Avrupalılar Basra‟ya Adviye, Hintliler de kumaĢ ve baĢka ürünler Basra‟ya getirip ve satıyorlardı. 2639 Ġstanbul, Ġzmir, Halep, DemiĢk ve Kahire ve Osmanlı‟nın diğer bölgelerinden gelen tacirler Hint ticaret mallarını alıp Basra‟dan alınan develere yükleyip kendi vilayetlerine götürüyorlardı. Bedevi Araplar da Basra‟ya develerini getirip ticaret yapıyorlardı. Basra‟nın iktisat ve strateji ve mezhebi bir mekân olduğu için Ġran-Osmanlı Devletleri arasında gerginliğe neden olan bir bölge idi. Osmanlıların bu bölgeyi ele geçirmeleri hem iktisat ve ticaret imtiyazı hem de Fars Körfezinin suyollarına hâkim olmalarına neden oluyordu. 2640
Osmanlılar Basra‟yı elde etmeleriyle Avrupalıları sıkıĢtırmak ve bu körfezin ticaretini ele geçirip diğer bölgelerle de iktisadi iliĢkiyi ilerletmek istiyorlardı. Bu nedenle Sultan Süleyman zamanında Osmanlılar Bağdat‟ı ele
2638 Bastani Pariz‟i, Siyaset ve İktısat Asre Safevi, Safi AliĢah Yayınları, Dördüncü basım, Tahran 1988, s 135. 2639
Bastani Pariz‟i, a.g.e. 2640
Bastani Pariz‟i, a.g.e. 861
geçirdikten sonra Yemen ülkesinin bölgelerine de el attılar. 2641 Ama Portekizler Fars Körfez‟ine kesin hâkim olmuĢ ve Ġran‟la Osmanlı onların karĢısında bir Ģey yapamıyorlardı. Bunun da asil nedeni bu iki Müslüman ülkenin birbiriyle ortaya çıkan gerginlikten dolayı idi, 2642
Buna rağmen Portekizlere karĢı Fars Körfez, Kızıl Deniz ve Hint Okyanus‟unda Osmanlıların çalıĢmaları vardı. Birçok defa da Osmanlılar Portekizlerin Adviye ticaretini krize sokabilmeye baĢardılar. Bunun devamında Miladi 1557 (Hicri 965) yılında Kızıl Deniz‟in sahillerini ele geçirdi ve kendi mevkisini sağlamlaĢtırdı. Osmanlıların bu sahilleri ele geçirmesi Mısır‟dan geçen birçok eski uluslararası ticaret yollarının kullanmalarına neden oldu. 2643
Osmanlı imparatorluğu Fatih Mehmet zamanında Ġstanbul ve Trabzon‟u fetih etti ve Uzun Hasanla birleĢen Hristiyan Dünyasını yenmesinden sonra Doğu-Batı Ticaret yollarına hâkim kaybettikleri bu ticari yollarını ele geçirmesi Osmanlı imparatorluğunun çok geliĢmesine neden oldu. 2644 Ġran da Safevi Devletin oluĢmasından sonra Osmanlı II. Mehmet zamanından beri Osmanlı kontrolunda olan bu ticari yolları tekrar ele geçirmek için Sultan Selim Ġran‟a yöneldi. Sultan Süleyman Tebriz‟in fethinden sonra çoğu servetleri ipek ticaretinden olan Gilan ve ġirvan Hâkimleri bu ürünü Tebriz yolundan Bursa‟ya ve buradan Halep‟e
2641
The Cambrigde History of Iran, London, Cambrigde history Press, 1986, volum 6. P.441-442; Lord Keen Rous, Gurüne Osmanı, 244. 2642 Hammer Porgsthal, c. II, s. 1067-1075. 2643 Stanford j Shaw, Tarih-i İmparatori‟ye Osmanı ve Türkiye Cadid, s 194; The Cambrigde History of Iran, s.442. 2644
Muhammed Taki Ġmami, Sultan Suleyman Dar Azerbaycan, Hoynigar Dergisi, Tahran 2013, s 34, 40-41. 862
gönderiyorlardı. Bu yüzden iktisat açıdan Osmanlı‟ya bağlı olmaları için Sultan Süleyman‟ın yanına gelip egemenliğini kabul ettiler. 2645
Emire Dabbac (Muzaffer Sultan) ġah Tahmasb‟a ihanet edip ve sekiz bin, Biye Pas, (Gilan) halkıyla Sultan Süleyman‟ı karĢılamak için Hoy ve Salmas‟ta Osmanlı ordusuna katıldı. 2646
Diğer taraftan Safevi Devleti ġah Ġsmail zamanında Tebriz baĢkent olmak üzere kendi varlığını ilan etmiĢti. Sonra uluslararası ticari iliĢkiler de önemli bir mevkie sahip olmak isteseler de diğer devletlerle iliĢkileri iç iktisatlarının geliĢmesine neden oldu. Bu Ġki devletin ticari yollar aracılığıyla bağları onların birbirlerinin tahammül etmelerine neden oluyordu.
Osmanlılar Basra, Bağdat ve Halep ticaret yoluna ele geçirdiği için Hindistan ve Ortadoğu‟nun ticaret yoluna hâkim oldular. 2647 Osmanlılar Irak‟ta yeni idari sistem meydana getirdiler. Ayrıca Basra, Bağdat ve Halep ticaret yolunda bedevi eĢkıyaların saldırısına karĢı kaleler inĢa ettiler. Fırat Nehri‟nin ticari gidiĢ geliĢ ve ürün geçiĢini organize ettiler ve bu yolun emniyet ve huzurunu sağladılar. 2648
Osmanlılar bunu uygulamak için Irak‟ın merkezi Sarayı‟nın yanında iki bin Yeniçeri ‟den oluĢan askeri bir karargâh kurdular. Böylece ticari yollar bu tertiple yeni
2645 Hammer Porgsthal, a.g.e, C. II, s. 1073. 2646 Mulla Abdul-FattahFümeni Gilani, Tarih-i Gilan, Tashih Manüçehr Sutüde, Bonyad Farhang Ġran Yayınrı, Tahran 1971, s. 16 -17; Cambridj, Tarih-i İslam, s. 430.
2647 P.M Howlth, Tarih-i İslam, çev. Ahmet Aram, Cambridj Yüniversitesi, Emirkebir Yayınları, Tahran 199, s. 440, 2648
P.M Howlth, a.g.e. 863
hayatını buldu. 2649 Sonralarda Basra da vuku bulan isyanlardan dolayı burayı iyi kontrol etmek için Osmanlılar bu bölgenin komutanlığını bir PaĢa‟ya devrettiler. 2650
Osmanlı‟nın iktisadi siyasetlerinden biri de Don ve Volga Nehirlerini bir kanalla birbirine bağlamaktı. Osmanlıların siyaseti bu kanalın inĢasıyla Türkistan memleketleri ile doğrudan iliĢki kurmak istiyordu. Böylece onlarla iliĢki kurmakla onlara yardımcı asker gönderip ve iktisadi iliĢkiye girip ihtiyaç duyduklarını yerine getireceklerdi. Semerkant, Buhara ve Harezm Hanları Bu konuyla ilgili birkaç kere Osmanlılardan yardım istemiĢlerdi. 2651
Osmanlılar bu kanalın inĢasıyla siyasi-iktisadi açıdan hem Ġran‟ı kuĢatabilecek hem de Rusları zor durumda bırakarak bu bölgenin iktisadi menfaatini ele geçirebilirlerdi. Bu kanalın inĢasının amaçları Ģudur: 1.Türkistan Müslümanlarının Hac ve ticari yolunu açık tutmak. 2. Volga olaylarından Rusların elini kesmek. 3. Osmanlı‟nın Hacı Terhan (Astahan) Ģehrine ulaĢması. 4. Ġran‟la savaĢ halindeyken Hazar Deniz‟in üzerinden Osmanlıların askerine azık ve silah yetiĢtirmek. 5.
6.
Avrupa‟ya yaklaĢan Ġran‟ı zor durumda bırakmak. 7.
Türkistan in Kefe ve Azof‟in (Azak) Ġskelelerinden Gümrük vergisi kazancı elde etmek. 2652
2649 P.M Howlth, a.g.e, s. 440-441. 2650 The Cambrigde History of Iran, s. 440-441. 2651
The Cambrigde History of Iran, s. 443. 2652
UzunçarĢılı, a.g.e, s. 43-44. 864
Osmanlılar bu kanalı inĢa etseydiler uzak bölgelere siyasi-iktisat hâkimliğini ulaĢtırmalarıyla bölge de kaç kat güçleri artacaktı. Rusların engellemeleriyle bu kanal inĢa olmadı. Ruslarla ve Ġran yakınlaĢıp gerekirse bu konuda Osmanlı‟ya karĢı ortak bir siyaseti seçmek istediler. ġah Tahmasb‟dan sonra Büyük Abbas‟ın tahta oturduğu zamanına kadar önemli bir değiĢik meydana gelmedi. Bu dönem de çoğu ticari yollar ve Ġran‟ın iktisadi-siyasi çıkar bölgeleri Osmanlıların kontrolündeydi. ġah Abbas baĢa geçtikten sonra Osmanlılara karĢı aktif ve baĢarılı bir iktisadi-siyasi hareketi meydana getirdi.
|
ma'muriyatiga murojaat qiling