Bin Muhteşem Güneş


Download 1.16 Mb.
Pdf ko'rish
bet7/76
Sana29.04.2023
Hajmi1.16 Mb.
#1400306
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   76
Bog'liq
Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş

Korkuyorsun, Nana, derdi ona. Hiç tadamadığın mutluluğu benim bulmamdan korkuyorsun.
Benim mutlu olmamı istemiyorsun, iyi bir hayatımın olmasını istemiyorsun. Habis, fesat kalpli
olan sensin.
***
Açıklığın ucunda, Meryem’in çok sevdiği bir seyir yeri vardı. Şimdi de gidip oraya, kuru, ılık
otların üzerine oturdu. Herat buradan rahatça görülebiliyordu; bir çocuğun oyun tahtası gibi
açılmıştı aşağıya: kentin kuzeyinde Kadınlar Bahçesi, Çarsuk Pazarı; güneyde Büyük
Iskender’den kalma, eski kalenin kalıntıları. Uzaktan uzağa, devlerin tozlu parmaklarını
andıran minareleri, insanlarla, at arabalarıyla, katırlarla kaynaştığını düşlediği sokakları
seçebiliyordu. Başını kaldırıp bakınca, tepesinde dönüp duran, arada bir pike yapan


kırlangıçları gördü. Bu kuşları öyle kıskanıyordu ki. Herat’a gitmişlerdi. Kentin camilerinin,
pazaryerlerinin üstünde uçmuşlardı. Belki de Celil’in evinin duvarlarına, sinemasının ön
basamaklarına konmuşlardı.
Yerden on tane çakıl taşı aldı, diklemesine, üç sütun halinde dizdi. Arada bir, gizlice
oynadığı bir oyundu bu -Nana’nın bakmadığı zamanlar. Ilk sütuna dört taş koydu, Hatice’nin
çocukları; Ikinciye Efsun’unkiler için üç, son, yani üçüncü sütuna da Nergis’in çocukları için üç
tane. Sonra, dördüncü sütunu ekledi: tek bir taş; on birinci.
* - * - * - *
Ertesi sabah, dizlerine kadar inen, krem rengi elbisesini, pamuklu pantolonunu giydi,
başına da yeşil bir hicap örttü. Hicap konusu fena halde canını sıkıyordu, çünkü yeşildi,
elbisesine uymuyordu, ama başka çaresi yoktu -beyaz olanı güveler yemişti.
Saate baktı. Bu kadranı nane yeşili, rakamları siyah, elle kurulan eski saat, Molla
Feyzullah’ın hediyesiydi. Dokuz. Nana neredeydi acaba? Dışarı çıkıp bakmayı düşündü, ama
onunla karşılaşmaktan, o incinmiş, ihanete uğramış bakışlarından ödü kopuyordu. Nana onu
hainlikle suçlardı. Yersiz, yanlış hevesleriyle dalga geçerdi.
Meryem oturdu. Vakit geçirmek için, Celil’den öğrendiği gibi, tek hamlede il çizmeye
koyuldu; tekrar tekrar. Oturmaktan her tarafı tutulmuştu, fakat yatağa uzanamazdı, elbisesi
buruşurdu.
Akreple yelkovan nihayet on bir buçuğu gösterince, on bir çakıl taşını cebine soktu,
dışarıya çıktı. Irmağa doğru inerken, Nana’nın gölgeye, kubbeli bir salkımsöğüdün altına
çektiği bir iskemlede oturduğunu gördü. Nana’nın onu görüp görmediğini anlayamadı.
Irmağa varınca, bir gün önce sözleştikleri noktada beklemeye başladı. Gökyüzünde birkaç
gri, karnabahar biçiminde bulut salınıyordu. Celil ona, bulutların gri olmasının nedenini
açıklamıştı: bu bulutlar öyle kesif, öyle yoğundu ki, üst tarafları güneş ışığını emiyor, alt tarafa,
tabana kendi gölgelerini düşmüyorlardı. işte, gördüğün şey bu, Meryem co, demişti, kurullarının
altındaki karanlık bölge.
Aradan uzun bir süre geçti.


5
Meryem kulübe’ye döndü. Bu kez, açıklığın batıya bakan cephesinden dolanmıştı ki, Nana
onu göremesin. Saate baktı. Bire gelmek üzereydi.
O bir işadamı, diye düşündü. Bir işi çıkmıştır.
Yeniden ırmağa indi, biraz daha bekledi. Başının üstünde birkaç karatavuk dönüp
duruyordu; otların arasına bir yere daldılar. Henüz olgunlaşmamış bir devedikeninin dibinde
milim milim ilerleyen tırtılı seyretti.
Bacakları uyuşuncaya kadar bekledi. Bu kez, kulübeye dönmedi. Pantolonunun paçalarını
dizlerine kadar sıvadı, ırmağı geçti ve hayatında ilk kez, tepeyi inip Herat’a yollandı.
***
Nana, Herat hakkında da yanılmıştı. Kimse parmağıyla onu göstermedi. Kimse ona
gülmedi. Meryem gürültülü, kalabalık, iki yanı servili bulvarlarda yürüdü; bir yaya, bisiklet ve

Download 1.16 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   76




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling