ÇAĞDAŞ TÜrk edebiyatlari-ii yazarlar


Download 4.7 Kb.
Pdf ko'rish
bet22/31
Sana06.12.2017
Hajmi4.7 Kb.
#21657
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   31

Turfan/Turpan: Uygur 
Türkçesinin fonetik özelliği gereği 
(alıntı sözcüklerde f > p gelişmesi) 
Turpan olarak söylenen Turfan, 
Doğu Türkistan’da yer alan tarihî 
bir şehirdir.
Semey: Kazakistan’ın 
kuzeydoğusunda Sibirya sınırında 
yer alan bir Kazak şehridir. 
Rusçada Semipalatinsk olarak 
bilinir.

6. Ünite - Çağdaş Uygur Edebiyatı
159
Örnek şiir
Oyġan
Ey peḳir Uyġur, oyġan uyḳuŋ yėter,
Sende mal yoḳ, emdi ketse can kėter.
Bu ölümdin özüŋni ḳutḳuzmisaŋ,
Ah, sėniŋ haliŋ ḫeter, haliŋ ḫeter.
Ḳop! dėdim, bėşiŋ kötür! Uyḳuŋni aç!
Reḳibiŋ başini kes, ḳanini çaç!
Köz ėçip etrapḳa obdan baḳmisaŋ,
Ölisen armanda bir kün na’ilac.
Hėlimu cansizġa oḫşaydu tėniŋ,
Şuŋa yoḳmu ançe ölümdin ġėmiŋ?
Ḳiçkarsam ḳimirlimayla yatisen,
Oyġanmay ölmekçimu sen şu pėtiŋ?!
Közüŋni yoġan ėçip etrapḳa baḳ,
Öz iḳbaliŋ heḳḳide oyla, uzaḳ.
Ketse ḳoldin bu ġenimet pursiti,
Kėleçek işiŋ çataḳ, işiŋ çataḳ.
Ėçinar köŋlüm saŋa ey Uyġurum,
Sepdişim, ḳerindişim, bir tuġḳunum.
Köyünüp haliŋġa, oyġatsam sėni,
Aŋlimaysen zadi, nėme bolġunuŋ.
Kėlidu bir kün puşayman ḳilisen,
Tektige gepniŋ şu çaġda yėtisen.
“Hep!” dėseŋ u çaġda ülgürmey ḳalar,
Şunda Uyġur sözige ten bėrisen.
Uyan
Ey fakir Uygur, uyan, uykun yeter,
Sende mal yok, şimdi gitse can gider.
Bu ölümden kendini kurtarmasan,
Senin halin heter,
1
 halin heter.
Kalk, dedim. Başını kaldır, uykunu aç!
Rakibin başını kes, kanını saç!
Göz açıp etrafa iyi bakmasan, 
Ölürsün hasretle bir gün na-ilaç.
2
Hâlâ da cansıza benziyor tenin,
Bu yüzden mi yok ölümden gamın.
ÇağırsaHHHm kımıldamadan yatıyorsun,
Uyanmadan ölmek mi istiyorsun şu halde.
Gözünü iyice açıp etrafa bak,
Kendi ikbalin hakkında düşün, uzun 
uzun.
Gitse elden bu ganimet fırsatı,
Gelecek işin zor, işin zor. 
İçim acır sana ey Uygurum,
Arkadaşım, kardeşim, akrabam.
Acıyıp haline uyandırsam seni,
Asla duymuyorsun ne olduğunu.
Bir gün gelecek, pişman olacaksın,
Sözün özünü o zaman anlarsın
Eyvah desen o zaman, yetişmek olmaz,
O zaman Uygurun sözüne gelirsin. 
Lutpulla Mutellip (1922-1945)
L. Mutellip, 1922 yılında Doğu Türkistan’ın Gulca şehrine bağlı Nilka
 
nahiyesinde dünya-
ya gelir. Mutallip’in babası Arap ve Fars edebiyatını ve özellikle Lutfî, Nevaî, Meşrep gibi 
klasik şairleri iyi bildiği için Mutellip’in edebiyata ilgisi küçük yaşlarda başlar. 1933 yılın-
da Gulca’daki Tatar okuluna gider. Ekim devriminden sonra bu bölgeye göç eden Kazan 
Tatarlarının Gulca’da kurdukları bu okulda Kazak, Kırgız, Uygur, Özbek, Döngen (Çinli 
müslümanlar) çocukları da eğitim görmektedir. Daha sonra Rus Lisesinde okuyan Mu-
tellip bu okulda Puşkin, Lermontov, Nekrasov, Maksim Gorki, Mayakovski gibi Rus şair 
ve yazarlarının ayrıca, Abdullah Tukay ve Hadi Taktaş gibi Tatar şairlerinin eserlerini 
okuyarak fikir ve sanat bakımından kendisini geliştirir.
Şiir  yazmaya  1936  yılında  başlar  ve  ilk  şiirleri  İli  gazetesinde  Lutun  mahlasıyla 
çıkar. İlk edebî faaliyetleri, 1937’deki Çin-Japon savaşına rastlar. Bu yıllarda Ḫelḳimge 
“Halkıma”, Bu Mėniŋ Yaş Gunçe Gülüm Ėçilatti “Bu Benim Genç Gonca Gülüm Açı-
lırdı”,  Biz  Şincan  Oġul  Ḳizliri  “Biz  Şincan  Oğul  Kızları”,  Küreş  “Mücadele”,  Küreş 
Heter: Tehlike
Na-ilaç: İlaçsız
Gulca: Eski adı İli olan şehir, 
1860’ta Rusların eline geçince 
Gulca adını almıştır. Nilka, 
“yeşillik, çimenlik yer” anlamına 
gelir.

Çağdaş Türk Edebiyatları-II
160
Dolḳunliri  “Mücadele  Dalgaları”  vb.  şiirleri  Şincan  gazetesinde  çıkar.  1939  yılında 
Ürümçi’ye  gider  ve  orada  Öğretmen  okulunda  okur.  1941’de  bu  okulu  bitiren  şair, 
Sovyet  gezi  ekiplerine  tercümanlık  eder.  1942’de  Şincan  Gazetesi’nde  yazarlık  yap-
maya başlar ve şiirleri, Edebiyat Gülzari başlıklı sayfada çıkar. Ayrıca, 1942 yılından 
itibaren bu sayfada şairin Edebiyat Neziriyisi “Edebiyat Teorisi” başlıklı meşhur eseri 
de yayımlanır. 1940’lı yıllar, Uygur edebiyatının fikir bakımından şekillendiği bir dö-
nemdir ve Mutallip bu yıllarda yazdığı Çimengül, Küreş Ḳizi, Çiŋ Moden (A. Ötkür 
ile birlikte) gibi tiyatro eserleriyle Uygur tiyatro tarihine de büyük ölçüde katkı sağla-
mıştır. 1943 yılında Şincan’ın siyasî ve sosyal hayatında keskin değişiklikler meydana 
gelir. Bu değişiklikleri şiirlerinde dile getiren şair, aynı yıl Aksu’ya gönderilir ve Aksu 
gazetesinde  çalışmaya  başlar.  Nimşehit  ve  Bilal  Ezizi  gibi  meşhur  Uygur  şairleriyle 
birlikte edebiyat ve sanat faaliyetlerine devam eder. Yillarġa Cavap “Yıllara Cevap”, 
Ḫoş “Elveda”, Şair Toġrisida Muveşşeh “Şair Hakkında Muvaşşah”, Bahar Heḳḳide Mu-
veşşeh  “Bahar  Hakkında  Muvaşşah”,  Ḫiyalçan  Tilek  “Hülyalı  Dilek”,  Muhebbet  hem 
Nepret “Muhabbet ve Nefret”, Peryat “Feryat”, Oġlum Heḳḳide Mersiye “Oğlum Hak-
kında Mersiye”, Veten Ėla, Ḫeliḳ Ėla “Vatan Âlâ Halk Âlâ” başlığı altında yazdığı şiirler 
ve Samsaḳ Aḳaŋ Ḳaynaydu “Sarımsak Ağabeyin Öfkeleniyor”, Küreş Ḳizi “Mücadele 
Kızı”, Borandin Keyinki Aptap “Fırtınadan Sonraki Güneş”, Çiŋ Moden, Çimengül adlı 
tiyatro eserleriyle halkının cehaletten ve esaretten kurtulması için mücadele eder. Bu 
mücadeleyi 1945 yılında İli, Altay, Tarbagatay bölgelerinde yaşayan Uygur çiftçilerinin 
Çin hükümetine karşı başlatmış olduğu Üç Vilayet İnkilabı’na aktif olarak katılarak ve 
halkın mücadelesini desteklemek üzere Uçkunlar İttifakı (Kıvılcımlar Birliği)’nı kura-
rak devam ettirmiştir. Bu siyasî olaylar sonucunda milliyetçi Çin hükümeti tarafından 
hapse atılan şair, 1945’te 23 yaşındayken Aksu’da idam edilir. Hapishanede kendisine 
yapılan ihaneti şu dizelerle dile getirmiştir:
Bu keŋ cihan men üçün boldi duzaḫ,
Yaş köŋlümni hazan ḳildi ḳanhor ebleh.
Bu geniş dünya bana oldu cehennem,
Genç gönlümü hazana çevirdi kan içen alçak.
Şair,  Mao  döneminde  yasaklanmış;  1950-1975  yılları  arasında  bazı  şiirleri 
Kazakistan’da yayımlanmıştır. 1976 yılında ise bazı eserleri Rusça ve Özbekçeye çevri-
lerek basılmıştır. 
Aksu: Doğu Türkistan/Şincan 
Uygur Özerk Bölgesi’nde bir 
şehirdir. 

6. Ünite - Çağdaş Uygur Edebiyatı
161
Örnek şiir
Yillarġa Cavap
(Kısaltılmıştır)
Vaḳit aldiranġu saḳlap turmaydu, 
Yillar şu vaḳitniŋ en çon yorġisi 
Aḳḳan sular, atḳan taŋlar ḳaytilanmaydu, 
Yorġa yillar ömürniŋ yaman aġrisi.
Oġurlap ḳaçidu, arḳiġa baḳmay, 
Bir-birini ḳoġlişip, yorġuluşup. 
Yaşliḳ bėġida bulbullar ḳanat ḳaḳmay, 
Yapurmaḳlar ḳuyulidu, pooluşup.
Yaşliḳ ademniŋ zilva bir çėġi, 
Toli mu ḳısḳa uniŋ ömri biraḳ. 
Yirtilsa ḳalindarniŋ bir variġi 
Yaşliḳ gülidin tökülidu bir yopurmaḳ.
Yillarniŋ ḳoyni keŋ, pursiti nurġun 
Taġdek işlar yillar bilen öre turidu. 
Ḳarap baḳ aḫşamki bovaḳ kiçikkine tursun 
Tünügün ömilep... he.. bugün minip yüridu.
 
Küreşçan balilar ḳoġlişip yillar 
Küreş nevrilirini çoḳum tapidu. 
Aḫşam beḫt üçün ḳurban bolġanlar. 
Ḳevrini yatlap güller yapidu.
Esilarmen miltiḳ atip tavlaġan ḳolġa 
Yapişarmen bayraḳ bilen alġa atliġan yolġa 
Küreş bayabinida harmasmen esla. 
Yėniş bilen kelip çiḳimiz keŋ, ġalip yolġa.
Yillar meydenni tutup ḳaḳahlap külme, 
Aldinda ḳiziriştin artuk körimen ölümni. 
Ḳaritimen dep artuḳ köŋül bölme, 
Aḫirki cenge atap ḳoyarmen oġlumni. 
(Aksu, 1945)
Yıllara Cevap
Vakit hızlı, durup beklemez, 
Yıllar şu zamanın en büyük hızlı atı, 
Akan sular, ağaran tanlar geri gelmez, 
Koşan yıllar ömrün yaman hırsızı.
Çalıp kaçar arkasına bakmadan 
Birbirini kovalar koşuşarak
Gençlik bağında bülbüller kanat çırpmadan 
Yapraklar dökülür sarararak
Gençlik insanın nazik bir çağı, 
Çok da kısa onun ömrü, fakat 
Yırtılınca takvimin bir yaprağı 
Gençlik gülünden dökülür bir yaprak.
Yılların koynu geniş, fırsatı çok 
Dağ gibi işler yıllar ile ilerler. 
Bir baksan dünkü küçücük bebek, 
Dün emekleyip bugün yürür dolaşarak.
 
Mücadeleci çocukları kovalayıp yıllar, 
Mücadeleci torunları mutlaka bulacak. 
Dün hürriyet için kurban olanların, 
Kabrini hatırlayıp güller koyacak.
Sarılırım tüfek atıp tavlanan ele,
Yapışırım bayrak ile ilerleyen yola 
Mücadele çöllerinde yorulmam asla 
Zafer ile çıkarız geniş, galip yola.
Yıllar, göğsünü tutup kahkahayla gülme, 
Önünde utanmaktan yeğ görürüm ölümü. 
Yaşlandırırım diye fazla düşünme 
Son savaşa kurban ederim yavrumu.
Lutpulla Mutallip Yıllara Cevap adlı şiirinde yılların hızla ilerlemesinden niçin yakın-
maktadır? Bu şiir ile dönemin fikir ve siyaset hayatı arasında bir ilgi kurabilir misiniz? 
Anlatınız.
1

Çağdaş Türk Edebiyatları-II
162
Abdurehim Ötkür (1923-1995)
Abdurehim Tileşup Ötkür, 1923 yılında Kumul’da ticaretle uğraşan orta halli bir ai-
lede dünyaya gelmiştir. Anne ve babasını küçük yaşlarda kaybeden Ötkür’ü, dedesi Tileş 
Begim ticaretle uğraşan dostu Osman Hacı’ya evlatlık verir. Osman Hacı, yabancı ülke-
lere gidip gelen, güngörmüş ve okumuş bir kişi olarak Ötkür’ün eğitimine özen gösterir. 
Ötkür, önce dinî okula gider. Okula gittiği yıllarda diğer Türkistan şairleri gibi Ötkür’ün 
yetişmesinde de Sufiî Allahyar’ın şiirlerinin önemli etkisi olmuştur. Osman Hacı’nın ka-
yınvalidesi Marihan’dan da ders alan şair, bir yandan da çobanlık yapar.
Ötkür’ün dinî okula gittiği yıllarda Hoca Niyaz Hacı liderliğinde 1931’de gerçekleşen 
Kumul ayaklanması sırasında Kumul’daki bütün okullar kapatılır ve halk, bu şehri ter-
ketmeye başlar. Osman Hacı da ailesiyle birlikte Kansu’ya gider ve bir süre orada kalır. 
Okula gidemeyen Ötkür, eğitimine evde Marihan ile devam eder. Kumul ayaklanmasının 
bitmesiyle Ötkür, Osman Hacı ile birlikte bu kez Uçturpan’a gider. Uçturpan o dönem-
de hem ticaret hem de kültür ve eğitim merkezidir. Burada fen bilimleri eğitimi gören 
şair, 1936’da lise tahsili için Ürümçi’ye gider. Liseyi bitirdikten sonra 1939 yılında Şincan 
Üniversitesine girer. Sovyetler Birliği’nden gelen Türk aydınları da bu Üniversitede okur. 
Ötkür, Rus edebiyatı ve diğer Türk edebiyatlarıyla üniversitede tanışır ve Puşkin, Lermon-
tov, Tolstoy, Tukay, Ömür Muhammediy gibi Rus ve Türk şair, yazarların eserlerinden 
ilham alarak ilk şiirlerini yazmaya başlar. Lutpulla Mutallip ile çağdaş olan Ötkür’ün asıl 
edebî faaliyeti 1939-1940 yıllarında başlar. Yeŋi Cungo Gülistaniġa “Yeni Çin Gülistanı-
na”, Çin-Japon savaşının devam ettiği bu dönemde vatanperverlik duygusuyla yazılmış ilk 
şiiridir. Daha sonraki yıllarda Çinli bilim adamlarından aldığı felsefe, siyaset ekonomisi 
ve edebiyat dersleri onun sanat hayatında etkili olur. 1942’de Eğitim Fakültesini bitirir ve 
eğitim/kültür işleriyle ilgilenmeye başlar. Öğretmenlik mesleğini daha sonra gazetecilik 
izler. Şincan Gazetesi ve Altay dergisinde yazarlık yapar, Rusça ve Arapça kitaplar okur, 
Uygurcanın eski gramerleriyle ilgilenir. Kazakistan’da çıkan Şerk Heḳiḳiti “Şark Gerçeği”, 
Kazak Eli “Kazak Halkı” gibi dergilerden klasik edebiyatla ilgili bilgilere ulaşır ve aruz 
vezniyle yazılmış şiirlere ilgi duyar. 1942-1943 yıllarında Keŋ Ḳanat Laçin “Geniş Kanatlı 
Şahin” ve İyul  Boranliri “Temmuz Fırtınaları” adlı şiirleri yazar. Tamçe Ḳandin  Milyon 
Hiyalçan Tilek
Tėŋirḳimaymen dostlar tileymen ali tileklerni,
Çüşürmeymen küreşke dep türgen bu bileklerni.
Mert baġven hazan ḳilmaydu vaḳitsiz beġni,
Terbiyisiz soldurup gül çiçeklerini.
Ḫiyalim ḫuddi telpünüp turġan bir sebi bala,
Emiş üçün ḳadirdan anadiki ḳoş emçeklerni.
Lezzetlik ḫiyal arisida baḳip asmanlarġa,
Tepekkür közi bilen körimen roşen büceklerni.
Canan naz uyḳida yetip niçük tolġanmas? 
Aşiġi kütüp tursa ėçip yoruḳ ruceklerini. 
Nimişḳa yazmay tilek arilaş muŋluḳ liriklarni,
Söygü işḳi örtep köydürse yüreklerni.
Ezeldinla ḫiyalçan, muŋluḳ bir yigit idim,
Tinşiġaçḳa moman aġzidin semaviy çöçeklerni.
Söygü deŋizi çoŋḳurliġida men ḳaynap tursam,
Ussuzluġum ḳandaḳ ḳansun içip kiçik kölçeklerni.
Hülyalı Dilek
Şaşırmıyorum dostlar diliyorum yüce dilekler,
İndirmiyorum savaş için sıvanan bu bilekleri.
Mert bahçıvan vakitsiz hazana çevirmez bağı,
Yetişmeden soldurmaz gül çiçekleri.
Hayalim âdeta çırpınıp duran küçük bir çocuğun
Emmek için şefkatli annesindeki çift göğüsleri.
Tatlı hayaller arasında bakarak göklere,
Tefekkür gözüyle aydınlık görüyorum köşe bucağı
Sevgili naz uykusunda uyuyarak niçin kımıldamaz
Âşığını bekliyorsa açıp aydınlık pencereleri. 
Niçin yazmıyorum dilekle karışık hüzünlü lirikleri,
Sevgi ve aşkı alevlenerek yandırsa yürekleri.
Ezelden beri hülyalı, kederli bir yiğittim,
Dinlediğim için ninemin ağzından semavî masalları.
Sevgi denizinin derinliklerinde kaynayıp dursam,
Susuzluğum nasıl dinsin içerek küçük gölleri. 
Uçturpan: Aksu iline bağlı bir 
kasabadır.

6. Ünite - Çağdaş Uygur Edebiyatı
163
Çeçekler “Bir Damla Kandan Milyon Çiçek” adlı bir perdelik oyun ve L. Mutallip’le bir-
likte yazdığı Çiŋ Moden dramı yine bu yılların ürünüdür. Feodal güçlerin halk üzerin-
deki baskıcı politikasına yer veren Çiŋ Moden, halkın takdirini kazanır. Doğu Türkistan 
halkının 1943-1944 yıllarında Şeng Şisey hükûmetinin politikalarına baş kaldırması, Üç 
Vilayet Ayaklanması’nı beraberinde getirir. Bu ayaklanmaya öncülük edenler ve şiirleriyle 
milliyetçiliği destekleyenler tutuklanır. Ötkür de 1944 yılında hapse girer ve bir yıl son-
ra serbest bırakılır. 1945’ten sonra yazdığı şiirler de millî ruhla kaleme alınmıştır. Bun-
lar arasında Taŋ Şamalliri “Tan Rüzgarları”, Böşük Elliyi “Beşik Ninnisi”, Dėŋizdin Sada 
“Denizden Seda” sayılabilir. Şiir kitaplarından Yürek Muŋliri “Yürek Sıkıntıları” 1946’da; 
Tarim Boylari 1948’de yayımlanır. 1947-1948 yıllarında edebiyat ve sanat araştırmalarıyla 
daha fazla ilgilenir ve Nevaî ile ilgili bilimsel makaleler yazar. 1949’da başlayan Komünist 
Çin döneminde diğer Uygur şair ve yazarları gibi yazma hürriyeti kısıtlanan Ötkür, aynı 
zamanda uzun yıllar hapis hayatı yaşar ve 1968’e kadar fazla yazamaz. Mao Zedong dö-
neminde gerçekleşen on yıllık Kültür Devrimi (1966-1976) boyunca zor günler geçiren 
şair, Mao ile birlikte Dörtlü Çete’nin yaşattığı sıkıntıları şiirleriyle dile getirir. Küz Kėçisi 
“Güz Gecesi”, Yaŋġusi Taŋ Meş’ili “Yanacak Tan Meşalesi” bu şiirlerdendir. 1980’lı yıllarda 
Çin Komünist Partisi tarafından alınan bir kararla yazar ve şairlerin yazma hürriyeti geri 
verilir ve 1980’li yıllar Ötkür için oldukça verimli bir dönem olur. Ötkür’ün Ömür Men-
zilliri “Ömür Menzilleri” (1988) adlı şiir kitabı ile İz (1985) ve Oyġanġan Zemin “Uyanan 
Toprak” (1989) adlı tarihî romanları bu yıllarda yayımlanır. İz romanında Uygur halkının 
1907’deki Kumul Çiftçiler Ayaklanması ve 1912’deki Timur Helpe (Timur Halife) İsyanı ile 
yaşadığı sıkıntılar anlatılır ve bu yaşananların gelecek nesillerde “iz” bırakması amaçlanır. 
Şairin İz şiiri, İz adlı tarihî romanın girişinde yer alır ve âdeta romanı özetler niteliktedir.
Ötkür’ün eserleri ders kitaplarında da yer almış ve bazı eserleri Japonca ile birlikte Öz-
bekçe, Kırgızca ve Kazakçaya da çevrilmiştir. Şair, Kutadgu Bilig, Divânu Lûgati’t-Türk ve 
Kısâsü’l-enbiyâ gibi tarihî eserleri komisyonla birlikte Yeni Uygur Türkçesine aktarmıştır.
Ötkür, 5 Ekim 1995’te Ürümçi’de vefat eder. Eserleri; şiir kitapları, romanlar, tiyatro 
eserleri, makaleler ve çevirilerden oluşmaktadır. 1. Şiir kitapları: Tarim Boylari. 1948’de 
Tiyanşan neşriyatı tarafından basılan kitap, 1945-1949 yılları arasında yazılan 28 şiirden 
oluşur. Kitap, Arap harflidir; Çağatay yazı dilinin imlâsı kullanılmıştır. Ömür Menzilliri. 
1988’de Şincan Yaşlar neşriyatı tarafından basılan eser, Arap alfabesi esaslı Uygur-Arap 
alfabesiyle yazılmıştır. Bu eser, 1945-1984 yıllarına ait 143 şiir içerir. Keşker Kėçisi. 1980 ve 
1983’te iki kez yayımlanmış bir destandır. Yine Uygur-Arap alfabesiyle yazılmıştır. Yürek 
Muŋliri. 1946’da yayımlanmıştır; ancak, esere ulaşılamamıştır. 2. Romanları: İz. Tarihî 
roman, Şincan Halk neşriyatı tarafından 1985’te iki kez basılmıştır. Romanda 1907’deki 
Kumul Çiftçiler Ayaklanması ve 1912’deki Timur Helpe (Timur Halife) İsyanı anlatılır. 
Uygur-Arap alfabesiyle yazılmış olan eser 28 bölümden oluşur. Oyġanġan Zėmin. Üç cilt-
ten oluşan tarihî romanın birinci cildi Şincan Halk neşriyatı tarafından 1988-1989’da iki 
kez basılmıştır. 1931’de Hoca Niyaz Hacı liderliğinde gerçekleşen Kumul ayaklanması ile 
Doğu Türkistan’ın o dönemdeki siyasal, sosyo-ekonomik durumu anlatılır. Eser, Uygur-
Arap alfabesiyle yazılmıştır. 3. Tiyatro eserleri: Tamçe K
andin Milyon Çeçekler. Bir perdelik 
eser, 1942’de yazılmıştır. Aynı yıl tiyatro eseri dalında ödül almıştır. Çiŋ Moden: L. Mutal-
lip ile birlikte 1943’te yazılmıştır. 

Çağdaş Türk Edebiyatları-II
164
Örnek Şiir: Abdurehim Ötkür
Abdurehim Ötkür’ün İz adlı şiirinde gelecek nesillere verilmek istenen mesaj nedir? 
Anlatınız.
Örnek mensur şiir
Tėŋri Taġi
Bek uzaḳlardin baḳdim; kün çiḳişdin, kün batişdin, küngeydin ve teskeydin… Sen zor 
idiŋ; haman zor bolup köründüŋ, ey taġlarniŋ taġi Teŋri taġi! 
Şunçelik zor ve igizsin; hiç nerse sėni tosap ala almas idi. Haman sen bar idiŋ…
Büyüklük ve yükseklik saŋa yaraşḳanliḳdinmu, hetta ‘erşgiçe sen bar idiŋ ya‘ni sen 
barsin.
Her küni salḳın taŋ şamali cilvelinip eskende, Teŋriniŋ yėryüzini yorutadurġan yoruḳ 
ḳuyaşi “altun ḳalḳan” kėbi körünüp, seniŋ yaḳaŋdin baş çiḳarar. Bu ḫuddi babamiz Oġuz 
ḫan  ḳalḳaniniŋ  yėryüzini  çaḳnatip  insanliḳ,  közini  ḳamaşturġan  çaġlarini  esleter.  Ey 
muḳeddes Türk oçaġi Teŋri taġi!
Ey taġlarniŋ taġi Teŋri taġi! Dünümdin bek köp çaġlardin burunla şundaġ zor, şundaġ 
büyük ve şundaġ yükseksin. Yėryüziniŋ her bir buçmaġi ḳuyaş nurini sėniŋdin alur. Ana 
ḳuçaġideki bovaḳ, ana sütini emmekke niçük telpünse, insanliḳ hem sėniŋ nuriŋni em-
mekke şu ḳadar umtular; uniŋ üçün de taŋ nuri saçilarken sen insanliḳ üçün çeksiz bir 
merhemet nuri yaġdurarsen. Aniŋ üçün de saŋa derin sėvgü bilen baḳmaydurġan köz 
yoḳdur…
Faḳat “ḳarġu” közler ġana sėni körmes, bayḳamas ve yaki mėnimsemes…
Barliḳiŋni unutmaḳ ister. Şuniŋ üçünmu sėniŋ keŋ ve issiḳ ḳoynuŋda yaşaġan ve hette 
dünümniŋ ḫettini pütken daŋdar evladlariŋni körmesler, tonumaslar, mėnimsemesler; eŋ 
toġrasi körüşni, tonuşni zadi istemesler…
İZ
Yaş iduḳ uzun seperge atlinip çiḳḳanda biz,
Emdi atḳa mingüdek bop ḳaldi ayna nevrimiz.
Az iduḳ müşkül seperge atlinip çiḳḳanda biz,
Emdi çoŋ kavran atalduḳ ḳaldurup çöllerde iz.
Ḳaldi iz çöller ara, gahi davanlarda yene,
Ḳaldi ni-ni arslanlar deşti çölde ḳevrisiz.
Ḳevrisiz ḳaldi dimeŋ, yulġun ḳizarġan dalida,
Gül çiçekke pürkinur taŋna baharda ḳevrimiz.
Ḳaldi iz, ḳaldi menzil, ḳaldi uzaḳta hemmisi,
Çiḳsa boran köçse ḳumlar hem kömülmes izimiz.
Toḫtimas karvan yolidin gerçe atlar bek oruḳ,
Tapḳusi hiç bolmisa, bu izni bir kün nevrimiz ya evrimiz.
1972-yil 10-İyun Ürümçi
İZ
Genç idik uzun sefere atlanıp çıkanda biz,
Şimdi ata binecek kadar oldu işte torunumuz.
Az idik müşkül sefere atlanıp çıkanda biz,
Şimdi büyük kervan olduk bırakıp çöllerde iz.
Kaldı iz çöller arasında, kâh geçitlerde yine,
Kaldı nice nice arslanlar çölde kabirsiz.
Kabirsiz kaldı demeyin, ılgın ağacının kızarmış dalında,
Gül çiçeğe bürünür tan vakti baharda kabrimiz.
Kaldı iz, kaldı menzil, kaldı uzakta hepsi,
Çıksa fırtına savrulsa kumlar gömülmez izimiz.
Dönmez kervan yolundan gerçi atlar pek zayıf,
Bulacak hiç olmasa bu izi bir gün torunumuz veya torunumuzun çocuğu.
10 Haziran 1972, Ürümçi
2

6. Ünite - Çağdaş Uygur Edebiyatı
165
Faḳaṭ  “saġru”  ḳulaḳlar  ġana  sėniŋ  “gür  ses”  leriŋni  işitmesler,  tiŋşap  da  körmesler. 
En  toġrasi  aŋlamaḳni  istemesler…  Çünki  ḳorḳarlar…  Aniŋ  üçün  de  “gür  ses”leriŋniŋ 
dalġalanişini hergizmu kütmesler, sėniŋdin hemişe bir cimcitliḳ, yögeşliḳ ve boy sunarliḳ 
küterler, şuni isterler…
Ey Türklük oçaġi! Sėni körmes közlerni ḳalin bir cahilliḳ ve yavuzliḳlarniŋ ḳaraŋġu 
perdeleri ḳaplaġandur. Daha toġrasi ular heḳdin, insanliḳdin, aḫlaḳdin ayrilġan namussiz, 
nursiz közlerdur.
Sėniŋ bar, zor ve yüksek bolup turuşuŋ onlar üçün meŋgülük ḳayġu, meŋgülük hes-
retdur…
Sėni  ve  sėniŋ  sesiŋni  aŋlamas,  aŋlamaḳni  istemes  “saġru”  ḳulaḳlar,  ḳorḳaḳ  ve 
namerdlerniŋ ḳulaḳidur. Sesleriŋniŋ gürülleşi, dalġalanişi onlar üçün daha aġir ḳorḳu, 
teşviş ve beḫtsizliḳdur. Olar şundaḳ oylaydilar. Sėnimu özleri kėbi ḳara yürek ve merhe-
metsiz çaġlaydilar…
Şuniŋ  üçün  de  evet  sėni  unutmaḳḳa,  untuldurmaḳḳa  çalişar.  Hiç  çaresizliḳdi  sėni 
bir yola yutup ketmekke tirişer. Lakin bu, u ḳorḳaḳ, namerdlerniŋ ḳolidin kėledurġan iş 
imesdur. Ular “yaŋliş ḳapḳa uradur”. Çünki sen “Ural” imessen; “Kafkaz” imessen; yaki… 
imessen… Sen yėgane bir Teŋri taġi, Türklük oçaġisen; Türk dastanisen…!
Ne  çaresi  bar?  Çaresizliḳdin  sėni  her  ṭarafdin  ġalcir  itlerçe  ġacap,  tişlep,  parçalap 
yutmaḳḳa çalişar…
Ene, bir köp izleri bar, bir köp daġlari bar. Bilmedim, yazmiş defterniŋ ḳaysi bitige 
şundaġ yazilġan iken?
Haman saŋa baḳsam, özlikimni yoḳutamen. Allaḳandaġ nazik hisler, derin tuyġular, 
ḳaynaḳ  tesiratlar  bilen  kömülemen.  İç-içimdin  urġup  çiḳḳan  derd  yalḳinlaridin  oyçan 
közlerim yaş incileri bilen liḳ toladur. Hetta mervarid kėbi tökülmekke başlaydur. Ah ne 
ḳeder feci hal? Kim sėni bu kėder ḫorladi?
Depselgen otlaḳlariŋ, ḫarabe ḳişlaḳlariŋ, sarġayġan yaylaḳlariŋ, virane otlaḳlariŋ, tö-
külgen yapraḳlariŋ, muzlaġan irmaḳlariŋġa kim mes’ul?
Büyüklikiŋ,  meġrurliḳiŋ,  zorliḳiŋ  alla ḳayaḳlarda ḳalip,  “boyni  bükük,  çirayi  sėriḳ” 
öksiz balalarçe me’yusane baḳasen! “Tarim-Tarim” közyaşlariŋ ile nimelerge oḫşaysen!
Bu mehkumluḳ, bu ḫorluḳ, bu zilletlerge kim mes‘ul?!
Hėç perva ḳilma… Teşviş ve ḳorḳular saŋa zadila yaraşmaydur. 
Köz yaşi ḳilip öksizlerçe baḳiş sėniŋ ḳiliġiŋ imesdur…
Kördüŋmu bügün bek derinlikdin esken taŋ şamallari dünümniŋ yapraḳlarini bir bir 
varaġlap batmaḳda. Bir yėŋi yapraḳ açilmaḳda…
Ah bir yėni yapraḳ açilmaḳda…
Şu  yapraḳniŋ  bek  uzaḳlardin  telmürüp  kütken  mevzu‘i  sen  idiŋ.  İmdi  sen  bergen 
sütiŋniŋ, tökken teriŋniŋ kün nuridek yoruḳ ve izgi aḳibitini köreçeksen!
Ürümçi, 1948
Download 4.7 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   31




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling