Hazirlayanlar


Download 3.42 Mb.
Pdf ko'rish
bet18/41
Sana17.10.2017
Hajmi3.42 Mb.
#18082
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   41

Mülâhazat

Esami

Nişan-

ları

Rütbe-

leri

Miktar-ı 

Maaşları

Memuriyet-i hazırala-

rına zaman-ı tayinleri

Hizmet-i devlete 

tarih-i duhulleri

Kalozmon tahaf-

füzhanesi memur-ı 

sabıkı olup 18 Nisan 

1309 tarihinde tayin 

olunarak kendisi Rum 

milletindendir

Diyarbakır muha-

berat-ı ecnebiye ser 

memuru Aristidi 

Efendi

-

-



400

Meçhul


Musul muhaberat-ı 

ecnebiye memuru 

olup 20 Teşrinievvel 

304 tarihinde tayin 

olmuştur. 

Diyarbakır muha-

berat-ı ecnebiye 

ser memuru Aram 

Efendi

-

-



400

Meçhul


Diyarbakır muha-

berat-ı ecnebiye 

ser memuru Zoryan 

Efendi


-

-

380



23 Nisan 1306

Meçhul


Diyarbakır muha-

beran-ı ecnebiye 

memuru makinecisi 

Agop Efendi

-

-

400



Zilkade 1281

Meçhul


Ergani telgraf 

çavuşu Oakim Ağa

-

-

285



Eylül 1301

Meçhul


Diyarbakır telgraf 

musul muhâreratı 

Ohannes Ağa

-

-



142

16 Şubat 1302

Meçhul

Diyarbakır telgraf 



Musul muhâreratı 

Artin Ağa

-

-

142



7 Kanunusani 1306

Meçhul


Maden sancağı

Mülâhazat

Esami

Nişanları



Rütbeleri

Miktar-ı 

Maaşları

Memuriyet-i hazıraları-

na zaman-ı tayinleri

Hizmet-i devlete tarih-i 

duhulleri

Muhasebeci vekâle-

tinde bulunmaktadır. 

Maden sancağı 

muhasebe baş kâtibi 

Artin Efendi



400



6 Teşrinisani sene 307

1 Ağustos sene 97

Maden sancağı 

ketebesinden 

Aleksan Efendi



225

24 Şubat sene 307

15 Eylül sene 87


268

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Mülâhazat

Esami

Nişan-

ları

Rütbe-

leri

Miktar-ı 

Maaşları

Memuriyet-i hazırala-

rına zaman-ı tayinleri

Hizmet-i devlete 

tarih-i duhulleri

Maden sancağı 

hazine dava vekili 

İstepan Efendi



Aidatla



1 Haziran sene 306

 1 Eylül sene 97

Maden sancağı 

mahkeme-i bidayet 

azasından Bedros 

Efendi


360



3 Nisan sene 309

sene 89


Maden sancağı 

hukuk aza mülâzımı 

Agop Efendi



270

6 Nisan sene 303

6 Şaban sene 303

Maden sancağı mec-

lis idare azasından 

Mardiros Efendi



Fahrî



sene 308

1 Mart sene 97

Banka azalığında da 

bulunmaktadır

Maden sancağı 

meclis-i beledî aza-

sından Murat Ağa



Fahrî

14 Mart sene 301

14 Mart sene 301

Maden mühendisi 

Aram Efendi



1500

Şubat sene 304

Mart sene 304

Maden polis memu-

ru Karabet Efendi



300

sene 305


Mart 906

Palu kazası meclisi 

idare azasından 

Mıgırdiç Ağa

Hamise 


Fahrî

5 Şaban sene 303

17 Şaban sene 90

Palu kazası sanduk 

emini vekili Agop 

Efendi


360



9 Mayıs sene 309

9 Mayıs sene 304

Palu kazası meclis-i 

beledî azasından 

Sahak Ağa



Fahrî

1 Mart sene 306

1 Mart sene 306

Palu mahkeme-i 

icra mübaşiri Gabriel 

Efendi


160



1 Kanunuevvel sene 95

1 Kanunuevvel sene 95



269

Arş. Gör. Serkan YAZICI



Mülâhazat

Esami

Nişan-

ları

Rütbe-

leri

Miktar-ı 

Maaşları

Memuriyet-i hazırala-

rına zaman-ı tayinleri

Hizmet-i devlete 

tarih-i duhulleri

Müstantık memu-

riyetinde de bulun-

maktadır. 

Palu mahkeme-i 

bidayet azasından 

Bogos Efendi



225

1 Mart sene 308

1 Mayıs sene 85

Palu meclis-i beledi 

azasından Donabet 

Ağa


Fahrî



1 Mart 306

1 Mart sene 306

Palu meclis-i idare 

azasından Bakdasar 

Ağa





Fahrî

15 Nisan sene 307

15 Nisan sene 307

Çermik kazası mec-

lis-i idare azasından 

Minas Ağa



Fahrî



1 Şubat sene 307

13 Nisan sene 98

Çermik kazası 

mahkeme-i bidayet 

azasından İguş 

Efendi


225



sene 308

sene 298


Çermik kazası mec-

lis-i beledî azasın-

dan Mahsa Ağa



Fahrî

29 Ağustos sene 306

29 Ağustos sene 306

Çüngüş nahiye aza-

sından Murat Ağa



Fahrî

22 Mayıs sene 307

22 Mayıs sene 307

Çüngüş nahiye aza-

sından Bogos Ağa



Fahrî

22 Mayıs sene 307

22 Mayıs sene 307

Maden sancağının bakiyesi

Mülâhazat

Esami

Nişanları



Rütbeleri

Miktar-ı 

maaşları

Memuriyet-i hazıraları-

na zaman-ı tayinleri

Hizmet-i devlete tarih-i 

duhulleri

Çüngüş nahiyesi 

meclis-i beledî 

azasından Ohannes 

Ağa





Fahrî

11 Teşrinievvel sene 301

11 Teşrinievvel sene 301


270

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Mülâhazat

Esami

Nişan-

ları

Rütbe-

leri

Miktar-ı 

Maaşları

Memuriyet-i hazırala-

rına zaman-ı tayinleri

Hizmet-i devlete 

tarih-i duhulleri

Çüngüş nahiyesi 

meclis-i beledî 

azasından Karagöz 

Ağa

. .  Fahrî



11 Teşrin-i Evvel sene 

301


11 Teşrinievvel sene 301

Çüngüş nahiyesi 

meclis-i beledî aza-

sından Serkis Ağa



Fahrî



11 Teşrinievvel sene 301

11 Teşrinievvel sene 301



Mardin sancağı

Mülâhazat

Esami

Nişanları



Rütbeleri

Miktar-ı 

maaşları

Memuriyet-i hazıraları-

na zaman-ı tayinleri

Hizmet-i devlete tarih-i 

duhulleri

On seneden beri 

telgraf memuriyetin-

de müstahdem olup 

Mardin’e 8 Temmuz 

sene 308 tarihinde 

tayin olunmuştur. 

Mardin telgraf ikinci 

muhabere memuru 

Mıgırdiç Rasim 

Efendi





380

8 Temmuz sene 308

Esasen Ermeni-i 



Kadim milletinden 

olup Süryanî-i Kadim 

Patrikhanesi’ne 

müntesip ve müte-

reddittir. 

Nusaybin kazası 

bidayet mahkemesi 

azasından Herbo



225



Mart sene 309

Bunların dışında Diyarbakır duyun-i Umumiyyesi’nde bir, maden reji 



idaresinde bir, Cizre duyun-i Umumiyyesi’nde yirmi üç olmak üzere yirmi 

beş Ermeni daha devlet hizmetindedir

34

. Bu kişilerin görevlerini, maaşla-



rını, rütbe ve derecelerini bilmek şüphesiz ilgi çekici, ancak bundan daha 

da ilginç olan bu kişilerin sahip oldukları görevlerin stratejik konumudur. 

Bahsettiğimiz cetvelde Ermeniler, kimi zaman polis memuru, kimi zaman 

telgraf müdürü, telgraf memuru, belediye meclis üyesi, il idare meclisi üye-

si, dış haberleşme sorumlusu gibi çeşitli görevlerle karşımıza çıkmaktalar. 

Bu durumun, Ermenilere duyulan güveni yansıtmasının yanı sıra, devlet 

eliyle bu topluluğa karşı gerçekleştirilecek bir katliam veya herhangi bir 

şekliyle art niyetli bir cürmün işlenmesini imkânsız kılmaktadır. Görüldü-

ğü üzere iletişim, icra ve yargı makamlarının çeşitli kademeleri Ermeni 

34  BOA, Y.PRK.UM., Belge No: 35/125.



271

Arş. Gör. Serkan YAZICI

milletinden kamu çalışanlarıyla doludur. Mesrop Krikorian da, içlerinden 

bazıları bu cetvelde bulunanlar olmak kaydıyla önemli mevkilere gelmiş 

25 kadar Ermeni hakkında benzer bilgiler vermektedir. Kendisinin verdiği 

bilgiler büyük ölçüde bu cetvelde yer alan bilgilerin sağlaması niteliğin-

dedir

35



Diyarbakır’da Ermenilerin, çeşitli kamu hizmetlerinde görülmesinin 

yanı  sıra, milletvekilliği seçimlerinde de yine Ermenileri görmekteyiz. 

1912-1914’te yapılan seçimlerde Diyarbakır’dan bir Ermeni milletvekili 

seçilmiştir. Bu milletvekili, İstepan Çırakçıyan’dır

36



Görüldüğü üzere devlet kurumlarında çeşitli görevler alan Ermenile-



ri, Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen süreçte birçok istenmeyen olay 

gerçekleştirmelerine rağmen, Osmanlı Devleti, kurumlarına almaya ve 

istihdam etmeye devam etmiştir. Ancak bunların içinden bazıları, devlet 

aleyhinde bazı fi illerde bulunmuş ve bu yüzden de haklarında takibat baş-

latılmıştır. Örneğin, 1916 yılında Çüngüş nahiyesi telgraf müdürü olan bir 

Ermeni, askere alınması gereken birçok Ermeniye, devlet yazışmalarını 

sızdırıp fi rar etmelerini sağlayarak, 300 nefer alınması beklenen bölgeden 

yalnız 8-9 kişi bulunabilmesi üzerine, hakkında adlî işlemlere başlanmış-

tır

37



Bu noktaya kadar Diyarbakır’ın sosyal yaşamı içerisinde Ermenile-

rin, gerek ticarî, gerekse kamu hizmetindeki faaliyetleri, günlük yaşamları, 

dinî kurumları, adlî ve resmî kurumlarla ilişkileri hakkında çeşitli örnek-

lerle durumlarını açıklamaya çalıştık. Bahsettiklerimiz, daha çok Ermeni 



Meselesi olarak adlandırdığımız sürecin öncesinde, sırasında ve sonrasın-

da Ermenilere karşı iyi niyet taşıdığını göstermektedir. Buna bir örnekte 

1895’te Diyarbakır’da yaşanan olayların ardından, 9 Aralık’ta tüm gayri-

müslim ruhanîlerinin, bu olaylarla bir ilişkileri olmadığını beyan ettikleri 

bir belgede, Osmanlının bu toplumlara neler kattığını kendileri; dinimiz 

ve mezhebimiz, lisanımız, mal ve can ve ırzımız hükümet-i seniyenin keyf-i 

himayesinde… sözleriyle ifade ediyorlar ve Müslüman halktan, aziz kom-

şularımız ahali-i İslâmiye şeklinde bahsediyorlardı

38

. Osmanlı Devleti’nin, 



1-3 Kasım 1895’teki olaylardan on gün sonra yardımda bulunmak üzere 

35  Krikorian, a.g.e., s.24.

36  Recep Karacakaya, Kaynakçalı Ermeni Meselesi Kronolojisi (1878-1923), İstanbul 2001, 

s.127-142.

37  BOA, DH.EUM.EMN., Belge No: 90/64.

38  BOA, Y.PRK.AZN., Belge No: 15/1.



272

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Müslüman ve Ermeni fakirlerin listesini istemesi, devletin her şeye rağ-

men iyi niyetini muhafaza ettiğinin bir başka göstergesidir

39



Ermeni Meselesi konusunda, emperyalist devletlerin politikaları göz 



ardı edildiğinde, üzerinde yaşadığımız toprakların neredeyse her yerinde 

yaşanan acı ve sancı asırlarca aynı ülkenin zenginlik ya da yoksulluğu ve 

tüm koşulları içinde beraberce yaşamış iki toplumun birbirinden ayrılma-

sının, etle tırnağın ayrılmasının sancıları olarak değerlendirilebilir. Ancak 

bu iyi niyetli yaklaşım, diyalog temellidir. Bugün bu sempozyumda da ya-

pılmak istenen gibi, fakat diyalog kelime kökünden de anlaşılacağı üzere 

karşılıklı gerçekleştirilen bir fi ildir. Tarafl ardan biri soykırımı, millî tarihi 

olarak algıladığı müddetçe de diyaloğun gerçekleşmesi olanaksızdır.

39  BOA, A.MKT.MHM., Belge No: 636/20.


TÜRK-ERMENİ İLŞKİLERİ –İNTERNETTE-

Yrd. Doç. Dr. Sevinç ÜÇGÜL

Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü

E-mail: sevinc@erciyes.edu.tr; Tel: 0 352 437 49 01- 334 56



Özet

Günümüzde bilgiye ulaşmak, onu kullanmak ve paylaşmak 

için Internet siteleri hızı, zaman tasarrufu ve rahatlığıyla ön 

planda gelir. Konu yelpazelerinin genişliği, istenilen bilgi-

ye ulaşmanın mümkünlüğü ve kolaylığı da taktir edilen 

diğer bir özellik sayılır. Buradan yola çıkarak düzenlenecek 

sempozyumun konusunu Internet’teki arama motorların-

da Türk, İngiliz ve Rus dillerinde ortak kullanılan google, 

altavista, yahoo, alltheweb sayfalarında taradım. Ayrıca 

sadece Rus dilli arama motorlarından en çok kullanılan ve 

yaygın olan yandex.ru ve rambler.ru’da da arama yaptım. 

Amaç günümüzün güncel konusu haline gelmiş ve dün-

ya kamuoyunu ilgilendiren Türk-Ermeni ilişkileri hakkında 

tarafl arın; yani Türklerin ve Ermenilerin, bunun dışında ise 

diğer üçüncü taraf diye tanımlayacağımız kişilerin yazdık-

larını gözden geçirerek bir istatistik bilgiyi ortaya koymak. 

Kimlerin ne yazdıklarını, konuya hangi açıdan yaklaştıkları 

ve tutumlarının ne şekilde belirttikleri, tabii ki belirli amaç 

ve hedefl er belirlendikten sonra kapsamlı bir çalışmadır. 

Sunumun amacı bu değildir. Buradaki amaç ismi geçen 

bu sitelerdeki yazıların sayısı, yazarları, başlıkları ve ağırlıklı 

olan türleri; yani gazete, kitap, konferans, makale veya özel 

yaklaşımlar: fi kir beyanları, anketlerin cevaplandırılması, 

forumlar, mektuplar, duyurular, yazılan ve yayınlananların, 

öylece de konu ile ilgili televizyon programlarının, sinema 

ve diğer belgesellerin tartışılması vs. Bu tarama ve derle-

melerden sonra her iki toplumun ve üçüncü tarafl arın (ta-

bii onlara etki eden şeyler de göz ardı edilemez) konuyla 

ilgili yaklaşımındaki benzerlik ve farklılıkları da ortaya ko-

nulabilir. 

Tarihi, tarihçiler değil halk yaratır. Tarihçisi, edebiyatçısı, dil-

cisi, sosyologu, iktisatçısı, hukukçusunun anlatacaklarıyla 

birlikte sıradan insanların birlikte paylaştıkları yaşamdan 

bahsetmekle de tarihimize yapılan önyargı yok edilmeli

kendi içimizde değil herkesle konuşmak, paylaşmak için 

günümüzün fırsatından yararlanılmalıdır. Çok sayıdaki 

materyalleri tararken dünya kamuoyunu, farklı ulusları 

etkilemede her Ermeninin sadece bunu yaptığına kanaat 

getirilir. 


277

Yrd. Doç. Dr. Sevinç ÜÇGÜL



Giriş

Günümüzde bilgiye ulaşmak, onu kullanmak ve paylaşmak için İnter-

net siteleri; hızı, zaman tasarrufu ve rahatlığıyla ön planda gelir. Konu yel-

pazelerinin genişliği, istenilen bilgiye ulaşma olanağı ve kolaylığı da takdir 

edilen diğer bir özelliktir. Buradan yola çıkarak sempozyumun konusunu 

İnternet’teki google, altavista, yahoo, alltheweb gibi internet arama motor-

larında Türkçe, İngilizce ve Rusça dillerinde konuyla ilgili taramalar yap-

tım. Ayrıca sadece Rusça arama motorlarından en çok kullanılan ve yaygın 

olan yandex.ru ve rambler.ru’da da tarama yaptım. Amaç günümüzün gün-

cel konusu haline gelmiş ve dünya kamuoyunu ilgilendiren Türk-Ermeni 

ilişkileri hakkında tarafl arın; yani Türklerin ve Ermenilerin, ayrıca üçüncü 

taraf diye tanımlayacağımız diğer kişilerin yazdıklarını gözden geçirerek, 

elde edilen bilgiler ışığında istatistik verileri ortaya koymaktır. Tabii ki be-

lirli amaç ve hedefl er belirlendikten sonra kimlerin ne yazdıkları, konuya 

hangi açıdan yaklaştıkları ve tutumlarını ne şekilde belirttikleri oldukça 

kapsamlı bir çalışmadır. Bunu göz önünde tutarak daha ağırlıklı genel de-

ğerlendirmeler yapmaya çalışılacaktır. Bu tarama ve derlemelerden sonra 

her iki toplumun ve üçüncü tarafl arın -tabii onlara etki eden şeyler de göz 

ardı edilemez- konuya ilişkin yaklaşımları arasındaki benzerlikler ve fark-

lılıklar da ortaya konulacaktır. 



278

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Ağırlıklı olarak Rusça kaynaklar üzerine yaptığım araştırmada istatis-

tik verilerini şöyle sıralayabiliriz

1



Yahoo: Türk-Ermeni ilişkileri (турецко-армянские  отношения) 



isimli aramanın sonuçları 711 dosya, Türklerin Ermenilere yaklaşımı 

(отношения турков армян) 1 320 dosya, Ermenilerin Türklere yaklaşı-

mı (отношения армян туркам) 1 450 dosya, sadece soykırım (геноцид) 

404 000 dosya, Ermeni soykırımı (геноцид армян) 121 000 dosya olarak 

tespit edilmiştir. 

Google: Türk-Ermeni ilişkileri (турецко-армянские  отношения) 

isimli aramanın sonuçları yaklaşık 198 dosya, Ermeni-Türk ilişkileri 

(армяно турецкие отношения) 860 dosya, Türklerin Ermenilere yakla-

şımı  (отношения  турков  армян) 183 000 dosya, Ermenilerin Türklere 

yaklaşımı  (отношения  армян  туркам) 216 000 dosya, sadece soykırım 

(геноцид) 2 200 000 dosya, Ermeni soykırımı (геноцид армян) 638 000 

dosyadır.

alltheweb: Türk-Ermeni ilişkileri (турецко-армянские отношения) 

isimli aramanın sonuçları yaklaşık 13 300 dosya, Ermeni-Türk ilişkileri 

(армяно турецкие отношения) 1 130 dosya, Türklerin Ermenilere yak-

laşımı  (отношения  турков  армян) 306 000 dosya, Ermenilerin Türkle-

re yaklaşımı  (отношения  армян  туркам) 929 dosya, sadece soykırım 

(геноцид) 109 000 dosya, Ermeni soykırımı (геноцид армян) 556 dosya 

şeklinde tespit edilmiştir.

altavista: Türk-Ermeni ilişkileri (турецко-армянские  отношения) 

isimli aramanın sonuçları yaklaşık 718 dosya, Ermeni-Türk ilişkileri 

(армяно турецкие отношения) 14 400 dosya, Türklerin Ermenilere yakla-

şımı (отношения турков армян) 1 320 dosya, Ermenilerin Türklere yakla-

şımı (отношения армян туркам) 1 460 dosya, sadece soykırım (геноцид) 

404,000dosya, Ermeni soykırımı (геноцид армян) 121 000 dosyadır.



Яндекс.ru: Türk-Ermeni ilişkileri (турецко-армянские отношения) 

isimli aramanın sonuçları yaklaşık 3 585 dosya, Ermeni-Türk ilişkileri 

1 Bilgiler, 

10-25 


Şubat 2006 tarihleri arasında yapılan aramalardaki tespitlerdir.

279

Yrd. Doç. Dr. Sevinç ÜÇGÜL

(армяно турецкие отношения) 22 738 dosya, Türklerin Ermenilere yak-

laşımı  (отношения  турков  армян) 49 101 dosya, Ermenilerin Türklere 

yaklaşımı  (отношения  армян  туркам) 73 526 dosya, sadece soykırım 

(геноцид) 887 471 dosya, Ermeni soykırımı  (геноцид  армян) 161 406 

dosya olarak belirlenmiştir.

rambler.ru: Türk-Ermeni ilişkileri (турецко-армянские отношения) 

isimli aramanın sonuçları yaklaşık 598 dosya, Ermeni-Türk ilişkile-

ri (армяно-турецкие  отношения) 1 213 dosya, Türklerin Ermenilere 

yaklaşımı  (отношения  турков  армян) 834 dosya, Ermenilerin Türkle-

re yaklaşımı (отношения армян туркам) 4 560 dosya, sadece soykırım 

(геноцид)  33188 dosya, Ermeni soykırımı (геноцид армян)  5 313 dosya 

olarak tespit edilmiştir.

Rakamlara dikkat edildiğinde sempozyumun konusu başlıklı arama-

nın günümüzde bu etkinliği düzenleme gereği doğuran iddialar karşısında-

ki zaruretini bir kez gösteriyor. 

Çalışma, İnternet’te aynı konunun farklı boyutları ve anlatımıyla der-

lenen bir içerik arz ettiğinden konudan konuya atlamaların zarureti doğu-

yor. Bu açıdan konular arasındaki sıçramalar da bu bildiriye özgü bir husus 

sayılabilir. 

Öncelikle Türkçe kaynaklardan kıyaslama şeklinde çok kısa bahset-

mek uygun olacaktır. 

Türk-Ermeni ilişkilerine dair Türkçe taranan sayfalarda, tarihsel sü-

reç içerisinde konunun tarihî, hukukî, siyasî, sosyal, askerî, toplumsal, 

ekonomik, sağlık, dinî ve diğer yönleri ele alınarak değerlendirilmektedir. 

Türkçe kaynakların konuya gösterdikleri hassasiyet, kullanılan ifadelerde 

bile fark edilmektedir. Şöyle ki, birçok metinde Ermenilerden Ermeni asıl-

lı Türk vatandaşları diye bahsedilmektedir. Ayrıca sık sık konuyla ilgili 

arşiv belgelerine değinilmesi ve Türk-Ermeni ilişkileri ile ilgili bir ihtisas 

kitaplığı ve arşiv oluşturulması düşüncesinin gündeme getirilmesi de yine 

bu hassasiyetin bir göstergesidir. Bu pencereden bakıldığında Yüzyıla Gi-



rerken Tarihe Dostça Bir BakışTürk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu gibi 

bilimsel etkinliklerin düzenlenmesi de takdir edilecek konulardır. 

Fakat son yıllarda Türk Tarih Kurumu, Türk-Ermeni İlişkileri Araştır-

ma Merkezi, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulu gibi kurumlarca 



280

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

konunun irdelenmesi ve incelenmesi Ermenileri açıkça rahatsız ettiğini 

belirten yazılara da rastlanmaktadır. Bu türlü etkinlikleri alaya almalar, 



Türklerin geç kalmış tepkisi, tarihi yeniden yazma çabaları gibi ironik yak-

laşımlar sergilenmektedir. Türk tarihçileri ve bilim adamlarınca konunun 

aslının dünya kamuoyuna duyurulma yönündeki çalışmalarını durdurmak, 

duraklatmak ve engellemek için çeşitli yöntemlere başvurulmaktadır. 

Ermeni Diasporası, Türklerin konuya yeni bir bakış açısı getirmelerini, 

soykırımı kabul etmiş parlamentolara saygısızlık olarak değerlendirip bu 

ülkeleri de zan altında bırakma çabası içerisindeler. Bütün bunlar değer-

lendirildiğinde, karşı tarafın konuya tek yönlü bakış sergilemesi, gerçekle-

ri ortak değerlendirmeden kaçınması, durumu en çok zorlaştıran hususlar 

arasındadır. 

Ermeniler Türk tarafının yaklaşımını her ne kadar kendi söylemleriyle 



geç kalmış bir yaklaşım diye tanımlayıp Türk tarihçilerinin ve bilim adam-

larının bu veya diğer araştırmalarına karşı sert tepki gösterseler de bu tep-

kilerde tedirginlik, endişe ve bir korku sezilmektedir. Yıllardır tek tarafl ı 

çalıp çağırdıkları konserinde şimdi karşılarına bir karşı taraf çıkmış ve bu 

da onlara büyük bir endişe vermektedir. Konuyu saptırmaya çalışmaları, 

Ermeni tarihçileri veya bilim adamlarının bu endişesinin bir göstergesidir. 

Meselâ soykırımın reddi ile ilgili Türk tarihçilerinin, siyaset bilimcilerinin, 

akademisyenlerinin yazılarına tepkilerini, bu güne dek soykırımı tanımış 

ülkelere saygısızlık yapılıyormuş gibi farklı yönlere çekerek, yalancı iddi-

alarla kandırdıkları ülkelerin de, zaman içerisinde zor durumda bırakıla-

bilineceğinin uyarısını veriyorlar. Nedim Kaya’nın üç dilde Internet’te yer 

alan Ermeni Soykırımı Hakkında Mit

2

 yazısı Ermenilerce çok büyük tepki 



almaktadır. Bizans, Selçuk ve Osmanlı İmparatorlukları’nda Ermenilerin 

yeri, rolü, siyasî ve dinî tutumlarını verilere dayanarak kısa ve öz bir bi-

çimde anlatan bu makalede, aslında onların uluslararası arenada bir maşa 

konumlarını da gündeme getirmektedir. 

15-17 Mart 2006 tarihinde 24 ülkeden bilim adamlarının katılımıyla 

İstanbul Üniversitesi tarafından düzenlenen Türk-Ermeni İlişkilerine Yeni 



Bir Yaklaşım adlı sempozyum da geniş yankı bulmuştur. Konunu askerî, 

sosyal ve psikolojik boyutunun ele alındığı bu sempozyuma Ermeni ta-

rafından her hangi bir davetli katılmamıştır. Bunun sebebini tarihçi Prof. 

Ruben Safrastyan, Noev Kovçeg gazetesinde

3

Türkler Ermeni Soykırımı 



Konusunu Tarihî Bir Tartışma Boyutuna Çekmek İstiyorlar başlıklı yazı-

2 http://www.karabakh-doc.azerall.info/ru/articls/artc025

3 http://noevk-1.hosting.parking.ru/article.asp?n=43&a=5


281

Yrd. Doç. Dr. Sevinç ÜÇGÜL

sında; Türk tarihçileri ile konunun her hangi bir düzeyde olursa olsun ilmî 

tartışması her şeyden önce Ermeni soykırımını kabul etmiş ülkelere saygı-

sızlık olur diye açıklamaktadır. Safrastyan, kendisinin yanı sıra Ermenis-

tan Bilimler Akademisi’nin başkanı Aşot Melkonyan ve Soykırım Müzesi 

müdürü Lavrenti Barsegyan’ın da davet edildiği bu sempozyuma katılıp 

katılmama konusunu, Ermeni tarihçi bilim adamlarınca tartışmaya açıl-

ması gerektiğini belirtmiş ve Ermeni tarihinin trajik sayfası diye adlan-

dırdığı bu konunun tartışılacak bir yönünün olmadığını bildirmiştir. Sem-

pozyumda soykırım iddialarını çürütmeye çalıştıkları için mahkemelerce 

yargılanma emri altında olan Yusuf Halaçoğlu, ABD’den Justin McCarty 

ve İngiliz araştırmacı İrving gibi isimlerin de iştirak etmesinden rahatsız 

olduğunu ima eden Safrastyan, bu üçlünün dünya bilim çevrelerince çok 

ciddiye alınmadığını da fi kirleri arasına eklemiştir. 

Rusça kaynaklarda tıklanan her sayfada, 1894-1923 yılları arasında 

Türkiye’de soykırıma hasredilmektedir yazısıyla başlayan bir metinle kar-

şı karşıya kalıyorsun. Konu yelpazesi ise, başta soykırım iddiaları olmak 

üzere, her şeyi kapsamaktadır. Taranılan kaynaklarda altının özellikle çi-

zilmesi gereken şey, Ermeni şovenizmiyle zehirlenmiş bir tutkunun hâkim 

olmasıdır. Ermenilerce veya Ermenilerin etkisi altında olan kişilerce yazı-

lan hiçbir kaynakta nefretsiz, kinsiz bir yorum yoktur. Yıllarca yaşanılan 

bir coğrafyada geçen çocukluk, yetişkinlik, yaşlılık, sevinçler, acılar, gün-

lük yaşam uğraşları hiç olmamış izlenimi vardır. 

23 Eylül 1991 tarihinde özgürlüğünü ilân eden Ermenistan, devlet 

siyaseti olarak soykırımı ana madde haline getirdi. Azap çeken bir halk 

imajıyla dünya arenasına atılma taktiğinin hazırlanması ve uygulanması, 

diğer konuların üzerine çizik çekmekle mümkündü. Ancak, çok sayıdaki 

kaynağın taranması sonucunda, uzun bir geçmişe sahip birlikte yaşanılan 

gerçekleri anlatan bir çok kaynak bulunmasına rağmen, kendi iddiaları-

nı destekleyen yazılı kaynaklar yok denilecek kadar azdır. Bu kaynaklara 

kişisel günce veya anılar da dahildir. Bu noktadan bakıldığında, iddiala-

rın yelpazesinin genişliğinin bir prensip olmadığı, aşamalı kat edilen bir 

siyasetin uygulanışı olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır: Maddî tazminat, 

Büyük Ermenistan vs. 

23 Ağustos 1990 tarihindeki Ermeni parlamentosunun deklarasyo-

nunda geçen Osmanlı  İmparatorluğu’nda ve Batı Ermenistan’da 1915 

yılındaki soykırımın yapıldığının uluslararası düzeyde itirafı için Erme-


282

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



nistan Cumhuriyeti her türlü faaliyeti ve gayreti destekleyecektir

4

 ifadeleri 



ve BMT’nin 53. genel toplantısında Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert 

Koçaryan’ın Soykırımı hiçbir zaman unutmayacağız, tüm dünya bu traje-



diyi hatırlamalıdır, bu olay cezasız kalmıştır, uluslararası arenada yeterli 

yankısı bulunmamaktadır ifadelerini kapsayan konuşması, kendinden ön-

ceki Ter-Petrosyan dönemindeki ılık ilişkileri kritikleştirmiştir. 

Kandilli’deki Ermeni Kilisesi’nin baş papazı Dikran Gevorkyan bu 

konuşmanın hemen ardından Kanal 6’da Koçaryan’ın bu ifadelerinde bazı 

düzeltmeler yapmış ve Soykırımı ve tehcir farklı kavramlardır. O döne-

min önde gelen isimleri emperyalist güçlerinin elinde araç olmuşlardı. 

Patriarkın bile siyasete karışması kanımca büyük bir hata demiştir. Ko-

nuşma, siyasî içerikli dönemin olaylarının anlatımı ve Gevorkyan’ın dün-

yaya bakıldığında sadece Türkiye’de Ermenilerin kendi millî değerlerini 

ve kimliklerini daha çok koruyabildiklerine dikkat çektiği ifadelerle de-

vam etmektedir. Bu dünyada yaşanan bir gerçektir. Çünkü yurtdışındaki 

Diaspora’ya Ermeniler, isim değişikliği yaptıktan sonra girebilirler. Bunun 

altında yatan neden ise oradaki büyük kültürlerin küçük kültürleri yutma 

gayretinde olmasıdır. Diaspora Ermenileri de çok iyi bilmektedirler ki 

Amerika’da Ermeniler Pazar ayinlerini bile İngilizce yapmaktalar ve orta-

da unutulan ve kaybolan bir dil vardır.

22 Mayıs 1999 tarihinde Cumhuriyetin 75. yıldönümü dolayısıyla 

İstanbul’daki Ermeni Patriği II Mesrop’un yaptığı konuşmadaki şu konuş-

maları dikkat çekicidir: Osmanlı döneminde Sulatan Fatih Mehmet tara-

fından 1461 yılında Ermeni Patrikliği’nin açılmasına dikkatleri yönelterek 

farklı dinlere ve kültürlere somut örnek göstermektedir. Tarihte ne Fatih’e 

dek ne de ondan sonra bir dinin taşıyıcısı diğer dine ait bu denli üst bir 

kurumun yapımı, faaliyeti için imkân sağlamamıştır. Mehmet Fatih İm-

paratorluk sınırları içerisinde Ermenilerin gelenek ve göreneklerini, dinî 

inanışlarını ifa etmeleri için imkân sağlamıştır.  İlk patriğimiz Hovagim 

Bursinski’den başlayarak 83 Ermeni Patriği bu görevi yerine getirmiştir. 

Dünyaya baktığımızda günümüzde bile 538 yıl öncesinde yapılmış bu hoş-

görü ve saygı çok az görülmektedir.

Yine internette, 16 Mayıs 2006 tarihinde düzenlenecek Umum Dünya 



Ermeni Kongresi ile ilgili çok sayıda dosya bulunmaktadır. Burada Türk-

Ermeni ilişkilerinden değil, bıkmadan usanmadan konuşulan soykırımı id-

diaları ve Diaspora’nın faaliyetleri ve planlarından bahsedilmektedir. İlk 

4 http://noevk-1.hosting.parking.ru/article.asp?n=43&a=5



283

Yrd. Doç. Dr. Sevinç ÜÇGÜL

ve orta öğretim okullarında ideolojik propagandaya ağırlık verilmesi, Er-

meni olmanın benlik şuuruna yerleştirilmesi ve dilin korunması yönünde 

mesajlarla dolu programıyla  Büyük Ermenistan ideasının hayata geçiril-

mesini ana madde olarak kabul eden Dünya Ermeni Kongresi’nin temel 

amacı, Türk-Ermeni ilişkilerinde soykırımın kabulünün yolları ve araçla-

rını ortaya koymaktır. 

MCB SNG bölgesinde Ermenilerin bağımsız gazetesi Noev Kovçeg’in 

13.04.2006 tarihli sayısında Ara Abramyan, Umum Ermeni Sorunu: Soy-

kırımın Yaralarını Sarmak başlıklı yazısında Ermeni Uluslararası Hukuk 

ve Siyaset Bilimi Enstitüsü’nün Moskova’da yayınladığı Hukuk bilimle-

ri doktoru Yuriy Barsegov tarafından hazırlanmış olan Ermeni Soykırımı, 

Türkiye’nin Sorumlulukları ve Dünya Kamoyununun Görevleri, Belgeler 

ve Şerhler adlı üç ciltlik kitabın tanıtımını yapmaktadır. Tanıtımda, Türk 

üniversitelerinde Ermeni soykırımı konusunun ders müfredatında yer 

alacağıyla ilgili konu ele alınmakta ve oldukça farklı boyutta değerlendi-

rilmektedir. Uygulamanın, Amerikan baskısıyla emri vaki uygulanmaya 

başlandığı ve 3 Ocak sayılı Agos gazetesinin haberlerine göre hava kuvvet-

leri emekli generali Erdoğan Öznel başkanlığında bir komisyonca değer-

lendirilip uygulamaya konulacağından, Öznel’in konuyla ilgili üniversite 

rektörlüklerine yazılı mektup gönderdiğinden bahsedilmektedir. Aslında 

burada hükümetin üniversitelerle işbirliği çerçevesinde konuyu güncel tut-

masından doğan bir endişe sezilmektedir

5

.

Taranan kaynaklar arasında sosyolojik bakımdan üzerinde durulması 



gereken bir dosya

6

 da, 2001 yılında Sosyolog Gevork Pogosyan ve Ferhand 



Kent başkanlığında TESEY merkezince yapılan bir sosyoloji araştırması-

dır. Türkiye’nin 68 vilâyetinden 34’ünde, Ermenistan’ın 11 vilâyetinden 

21’inde yapılan ve 1219 Türk ile 1000 Ermeninin katılımıyla gerçekleşen, 

iki ulusun bir birini ne kadar tanıdığı, ilişkileri ve ileriye yönelik durumları-

nı ortaya koymak için yapılan bu çalışmanın sonuçlarının değerlendirildiği 

ve Gevork Petrosyan’ın yaptığı yorumları içeren bu yazıda bazı gerçekler 

saklanamamıştır. Ermenilerin sayıca çok olması ve üç denizle çevrili coğ-

rafyasının olması gibi sonuçları Ermeni sosyolog garip bulsa da, Büyük Er-



menistan hayalinin yazılı kaynaklarda ne kadar geniş yer aldığını göz ardı 

etmiştir. Tanınmış Ermenilerden Şarl Aznavur ve Matilda Manıukyan’ın 

isminin anılması da sosyologu şaşırtan bir başka konudur.

5  http://www.armenia.ru/azg/20030215/2003021507.shtml />

 

6 http://www.iravunk.com/rus/2004/print/c4802.html



284

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Ermenilere, Türkler sorulduğunda oldukça detaylı bilgilerin ortaya 

çıktığından bahsedilmektedir. Abdülhamit, Enver Paşa, Talat Paşa’dan 

başlayarak Demirel, Tansu Çiller’e kadar 60-70 arasında isim yer almış 

ve bunlardan futbolcu Hasan Şaş, sanatçı Tarkan en popüler isim gibi ifa-

de edilmiştir. Burada da bir gerçek ortaya çıkmaktadır. Ermeniler Türkleri 

çok da ilgilendirmiyor. Birlikte yaşama veya evlilik gibi konularda, Er-

menilerden % 98’i çocuklarının Türk ile evlenmesine karşı çıkarken, tam 

tersine yapılan ankette tüm Türkler bu konuya olumlu bakmıştır. Sosyo-

log Pogosyan’ın konuya bakışı Ermenilerin Türkiye’de yaşamış ve yaşı-

yor olması ve Türklere hiçbir zaman zarar vermemesine bağlarken, böyle 



denmemesi için bir sebebin yokluğundan öte Türklerde şovenizm ve insan 

sevgisinin ağırlığını göz ardı etmiştir. 

Anket değerlendirmesinin sonucu daha ilginçtir. Soykırımın Türkiye 

resmî makamlarınca kabul edilmesi veya edilmemesi, onun Avrupa aile-

sine entegrasyonunu belirleyecek bir konu olarak görülmektedir. İki konu 

arasında kurulan bu ilgiyi anlamak mümkün değildir. 

Ermeniler ve Türkler arasında yapılan bu anket sonucu bile, her iki 

ulusun bir birini tanımadığını ortaya koymaktadır. Tarihten akıp gelen 

kin ve propagandalar bugünkü kuşakları birbirine yabancı hale getirmiş-

tir. Sitelerde Ermeni konusu ile ilgili bütün ülkelerden uzmanı olan bilim 

adamlarının katılımıyla objektif ve bilimsel bir yaklaşıma çağrı hakimdir. 

Konuya Ermeni ve yabancıların gözüyle bakıldığında gerçeklerin göz ardı 

edilmemesi istenmektedir. 

Edebiyatta konunun yansımalarına gelince, taradığımız onlarca sayfa-

da Türk edebiyatçıları Ermeni şair ve âşıklarının sanatında bu bahsettiği-

miz motifl eri inceliyorlar. Meselâ: Dr. Ahmet Ertuğrul’un Ermeni Mesele-



sine Edebiyat Penceresinden Bir Bakış adlı makalesinde Türkiyeli Erme-

nilerin dünyanın hiçbir yerinde, bütün iyi şartlara rağmen unutamadıkları 

komşuları, köyleri, evleri ve Türk dostları, meydana getirdikleri edebiyat 

eserlerinde sürekli ana temayı oluşturmuştur. Bu eserlerde derin daüssıla 

duygusu hâkimdir. Bu da aslında her iki milletin tarihî beraberlikte uyum 

içerisinde, barış ve huzurlu bir ortamda yaşamış olduklarını göstermek-

tedir. Öyle ya, insanlar zulüm gördükleri, aşağılandıkları, can güvenliği 

bulamadıkları bir yeri niçin özlesinler ki?!.. diye yazmaktadır

7



Güzellik peşinde olan bir sanat olan edebiyat bile Ermenilerin bu ide-

olojisine, propagandasına öncüllük etmektedir. Türkçe sitelerde Türk ve 

7 http://www.zaman.com.tr/?hn=171006&bl=yorumlar&trh=20050507


285

Yrd. Doç. Dr. Sevinç ÜÇGÜL

Ermeni edebiyatında, halk sanatında, âşık edebiyatında dostluk motifl e-

ri aranırken Ermeni edebiyatında olumlu Türk karaktere tesadüf edilme-

mektedir. Bunun dışında diğer edebiyatlara da etki yaparak kendi acılarını 

beşeri acı seviyesine kaldırmışlardı.  Umarım kitabım bir katalizator ol-

mayacaktır diye yazısıyla karşımıza çıkan aslında üçüncü taraf gibi görü-

nen İspanyol yazar Gonsalo Guarço Ermeni Soyağacı



8

 kitabı hakkında çok 

sayıda yazı vardı. Ermenistan Yazarlar Birliği’nin başkanı Levon Ananyan 

İspanyol yazarın konuya yaklaşımını; Haktan yana, hakikat peşinde olan 



yazarların asrın başlarındaki Ermeni trajedisine duyarsız kalamamasına 

bağlasa da yazarın kendisi Ermeni Soyağacı romanı nasıl doğdu sorusunu 

şöyle yanıtlar:  Terez Jindro Agapyan isimli İsviçreli bir Ermeni kadınla 

tanışan yazar kadının Ermeni trajedisiyle ilgili anlattıklarına bigane kala-

mamış ve ‘bu cinayet saklı kalmamalı ve bunu dünya bilmelidir diyerekten 

kolları sıvamıştı. Birinci Dünya Savaşı’na katılmayan İspanya’nın duyarlı 

yazarı Ermeni kadının anlattıklarından aşırı etkilenerek materyal toplar 

ve bu konuyu bir romanda kurgular. Romanın kahramanı babası Türk, an-

nesi Ermeni bir kadındır. Kadın damarlarından akan Ermeni kanının bas-

kısıyla, Ermeni soyağacını arar. Yazar David Muradyan Adalete yolları 

sadece vicdanın parlamentosu olan edebiyat yol açar. Çeşitli edebiyatlara 

bizim acımıza ortak oldukları için minnettarız. Bu gün bu İspanyol edebi-

yatıdır..

İtalyan yazar ve Doğu Hıristiyan kiliseleri üzerine araştırmaları ile 

tanınan bilim adamı Covanni Guayata’nın da Ararat’tan gelen Çığlık: Ar-

min Vegner ve Ermeni Soykırımı (Moskova, 2005) kitabı hakkında geniş 

yazılar yer almaktadır. Ermeni edebiyatında  Türk kelimesi diye aranan 

kaynaklar son derece üzücüdür. Burada kastedilen üzülme, Türk imajına 

yaktıkları olumsuz çizgiler değildir. Bir ulusun sanatı bu demli ideolojik 

silaha çevirip, çevresine, milletine, gençliğine ve geleceğine kin dolu, 

nefret dolu bir edebi miras bırakmasıdır. Хачатура Абовяна (1809-1848) 

eserlerinde onun yaşıdı Türk ve Azeri yazarlar halkalar dostluğundan bah-

sederken Araks ırmağının öte tarafındaki barbar Türkler diye Azerilerden 

bahseder ve halkının onların her an hucum edip onları yok etmesi korku-

suyla yaşadığını yazar. Tarihe bakıldığında Abovyan’ın yaşadığı yıllarda 

hiç bir problem yoktu. Fakat edebiyat tarihçileri ve eleştirmenler konunun 

tarihine bakmaksızın burada da uydurma bir yol takip etmişlerdir. Erme-

ni şairi Mkrtiç Peşiktaşlıyan’ın (1828-1868) şiirlerinde karanlık gecelerde 

8 Kitap 


İspanyolca’dan Ermenice’ye Meri Sukiasyan tarafından çevrilmiş ve Californiya 

Üniversitesi’nden Prof. Richard Ovannisyan sonsöz yazmıştır.



286

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

bahsettiği tehlikelerin de Türkleri ima ettiği belirtilir. Durum aynı. Garegin 

Servandztyan’ın (1840-1892): Toros Axbar adlı kitabında Zile’deki Erme-



nilerin hepsinin Türkçe konuştuklarını Ermeni edebiyatçıları bir baskının 

sonucu olarak açıklar, bu insanlarda millî Ermeni ruhunun öldüğünü ya-

zarlar. Sovyet dönemi Ermeni edebiyatında da bu motif devam etti. Yazar-

lar roman kahramanlarının çocukluklarından, anılarından bahsederek bu 

konuyu unutturmadılar ve güncel tutmaya gayret ettiler. Vahan Totovents 

(1894-1938) öykülerinde terk etmek zorunda kaldığı yerlere özlemini dile 

getirerek hasretinin sebeplerine değinir.

Tarihi, tarihçiler değil halk yaratır. Tarihçisi, edebiyatçısı, dilcisi, sos-

yologu, iktisatçısı, hukukçusunun anlatacaklarıyla birlikte sıradan insan-

ların birlikte paylaştıkları yaşamdan bahsetmekle de tarihimize yapılan 

önyargı yok edilmeli, kendi içimizde değil herkesle konuşmak, paylaşmak 

için günümüzün fırsatından yararlanılmalıdır. Çok sayıdaki materyalleri 

tararken, dünya kamuoyunu etkilemede her Ermeninin sadece bunu yaptı-

ğına kanaat getirilir. 



287

Yrd. Doç. Dr. Sevinç ÜÇGÜL



Download 3.42 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   41




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling