Hazirlayanlar
Kıbrıs’ta Osmanlı Döneminde İdarî ve Sosyal Yapı
Download 3.23 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Adada Nüfus Durumu
- Toplam 573 566
- Adada İngiliz Yönetimi ve Ermeniler
- Kıbrıs’ta Fransızların Ermeni Lejyonu Kampı ve Türk-Ermeni İlişkilerine Etkileri
Kıbrıs’ta Osmanlı Döneminde İdarî ve Sosyal Yapı Osmanlı döneminde Kıbrıs’ta yapısal durum değerlendirilecek olur- sa; 1570-1670 beylerbeylik statüsünde ve iki tuğlu beylerbeyi tarafından yönetilen ada, bu tarihten itibaren Kaptan-ı Derya’nın idaresine bırakıla- rak Cezayir-i Bahr-i Sefi d eyaletine bağlandı. Böylece ada Kaptan-ı Derya adına onun tayin ettiği bir mütesellim (teslim edileni alan-vergi tahsildarı) tarafından yönetilmeye başlandı. Bu durumun otorite boşluğuna neden ol- duğu düşünülerek 1703’ten itibaren adayı Veziriazam adına bir muhassıl yönetmeye başladı. Asayişsizlik sebebiyle 1745’te yeniden yönetim deği- şikliğine gidilerek ada üç tuğlu paşanın yöneteceği bağımsız bir eyalet ola- rak şekillendirilmiştir. Kısa süren bu dönemde özellikle Ebubekir Paşa za- manında adadaki imar faaliyetleri artmış, Larnaka’ya yaklaşık 20 km.’den su getirmesi Paşa’yı haklı bir üne kavuşturmuştur. Bu durum da fazla uzun 32 Gazioğlu, a.g.e., s.392-393. 33 Çiçek, “Kıbrıs”, s.378. 34 Çiçek, “Kıbrıs”, s.378. 35 Nancy Crawshaw, The Cyprus Revolt, An Account of the Struggle for Union with Greece, George Allen &Unwin Pres, London 1978, s.20.
547 Doç Dr. Cihat GÖKTEPE sürmemiş, ada yeniden Veziriazam hassı şeklinde yönetilmiş 1785’te ise ada doğrudan merkeze bağlanarak muhassıl vasıtasıyla yönetilmeye başla- nılmış. Bu durum 1839’a kadar sürmüştür. Sultan Abdülmecid’in mahallî idarelerdeki değişiklik kararı gereğince Kıbrıs, Cezayir-i Bahr-i Sefi d eya- letine bağlı bir sancak olarak yapılandırıldı ve adada altı kaza oluşturuldu. 21 Rebiyülevvel 1255 (4 Haziran 1839) tarihli bir fermanla muhtarlık teş- kilâtı Kıbrıs’ta ilk defa kurulmuştur. Ferman hükümlerine göre Müslüman halk muhtarlarını, gayrimüslimler ise kâhyalarını seçmişlerdir. Bunlar em- niyet, asayiş ve temizlik gibi görevlerine ek olarak mahallelerine yüklenen vergilerin halk arasında bölüştürülmesi ve toplanması gibi önemli işleri de üstlenmişlerdir 36 . Ada 1861’de üçüncü defa doğrudan İstanbul’a bağlı bir mutasarrıf- lık yapılmıştır. 1868’de yeni vilâyet düzenlemesi ile birlikte Çanakkale vilâyetine bağlı mutasarrıfl ık haline getirilmişse de merkeze olan uzaklı- ğın mahsurları dikkate alınarak 1870’te yeniden bağımsız mutasarrıfl ığa dönüştürülmüş bu yapı 1878’de adanın İngilizlere devrine kadar sürmüş- tür 37
Halkın yapısal durumu değerlendirilecek olursa özellikle ilk beyler- beylik dönemi olan 1570-1670 yılları arasında karşımıza çıkan tablo; Müslümanlar Gayrimüslimler
1-İdarî sınıf (Ehl-i örf ve ilmiye) 1- Kilise temsilcileri (Papaz, Kıbrıs divan tercümanları)
2-Eşraf
2- Zımmî esnaf ve tüccarlar 3-Esnaf ve köylüler
3-Köylüler 4-Köleler 38 şeklindedir. Kıtlık, kuraklık, deprem, çekirge istilası, veba ve sıtma gibi salgın hastalıklardan dolayı ortaya çıkan sıkıntılı durum karşısında adadan başka yerlere önemli miktarda göçler olmuş ve ada nüfusunun hem sayısında hem de genel yapısında değişiklikler yaşanmıştır. Bu bağlamda Osmanlı merkezî yönetimi halkın acil ihtiyacını karşılamak üzere halka unluk ve tohumluk zahire dağıtmıştır 39 .
37 Çiçek, “Kıbrıs”, s.378. 38 Dündar, a.g.t., s.382 39 Orhan Kılıç, “Osmanlı Devleti’nde Meydana Gelen Kıtlıklar”, Türkler, C.X, Yeni Türkiye Yayını, Ankara 2002, s.727 548 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER Adada Nüfus Durumu Evliya Çelebi, 1670-1675 tarihleri için adada 30 000 Müslüman ve 150 000 gayrimüslim yaşadığını yazmaktadır. Buna karşın 1691-1695 yıl- larında Coronelli nüfusu çocuk ve kadınlar hariç 28 000 Hıristiyan ve 8 000 Müslüman olarak kaydetmektedir 40 . XVIII. yüzyılın ikinci yarısına ait kayıtlarda nüfusun çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu belirtilmektedir. Muhtemelen 1777 tarihli bir sayı- ma dayanan Kyprianos’a göre Kıbrıs’ta toplam 10 478 hane 84 000 kişi olup bunların 37 000’i Hıristiyan, 47 000’i Müslümandı. İlk Osmanlı genel nüfus sayımında ise 14 983’ü Müslüman olmak üzere 44 206 erkek nüfus tespit edilmişti. Buna kadınlar da eklendiğinde nüfusun 90 000 civarında olduğu anlaşılmaktadır 41 . 1831 senesinde hacegandan Abdürrauf Efendi’nin tahriri nüfusuna göre 39 206 erkek Rum ve 28 738 erkek Türk olmak üzere 57 944’tür. An- cak 1841’de yapılan bir nüfus sayımı ile elde edilen bilgiler daha önce göç eden birçok Rumun geri döndüğünü göstermektedir ki bu sırada yaklaşık olarak 30 000 Türk, 70 000 Rum ve kalanı da Ermeni, Marunî ve Katolik olmak üzere toplam 110 000 kişi yaşamaktaydı 42 .
Yıl Türk Rum Diğer Toplam 1881
45 458 137 631
3 084 186 173
1891 47 926
158 585 2 775
209 286 1901
51 307 182 739
2 974 237 020
1911 46 428
214 480 3 056
263 964 1921
51 339 224 887
4 489 300 715
1931 64 245
276 572 7 142
347 959 1938
66 459 310 070
- 376 529
1946 80 548
361 199 8 367
450 114 1960
105 494 448 861
- 554 355
40 Çiçek, “Kıbrıs”, s.377. 41 Çiçek, “Kıbrıs”, s.377. 42 Çiçek, “Kıbrıs”, s.377.
549 Doç Dr. Cihat GÖKTEPE Kıbrıs nüfusu incelenirken aslî unsur olarak adada Türk ve Hıristiyan- ların bulunduğu diğer milletlere mensup nüfusun ise çok az olduğu görü- lür. Diğer bir gerçek ise Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin asıl itibariyle Ana- dolu Türklerinden olduğu ve Türkiye ile Kıbrıs arasında devamlı ve sıkı bir temasın mevcudiyeti ile iki yer arasında devamlı olarak nüfus akışının meydana geldiğinin görülmesidir 43 .
ayrılan Ermenilerin yerleştikleri ülkelere göre dağılımını şöyle hesapla- maktadır. Sovyetler Birliği.................. 400 000
Yunanistan............................ 45 000
Fransa................................... 30 000
Bulgaristan............................ 20 000
Kıbrıs................................... 2 500
44 Osmanlı fethi sonrası adanın nüfus yapısına bakıldığında Türk nüfu- su, ada nüfusunun 1/3’ünü teşkil etmiştir. Lozan’la birlikte (16, 20 ve 21. maddeler) 45 resmen Kıbrıs’ın İngiliz adası olduğunun yeni Türkiye Cum- huriyeti tarafından da kabulü, zaten adadaki Türk nüfusu açısından devam etmekte olan Türkiye’ye göç olayını hızlandırmış ve adadaki Türk nüfus oranı ¼ seviyesine kadar gerilemiştir 46 . Bu bağlamda Türk nüfustaki azalma trendi 1923-1925 yılları arasında da görülmektedir. 1923 Lozan Antlaşması’nı müteakip iki yıl içerisinde 62 000 Türkün yaşadığı Kıbrıs’tan Türkiye’ye 9 310 kişi göç etmiştir. Bu da % 15 gibi bir orandır. Türk hükümeti bu göç hareketini teşvik ederken İngiliz yönetimi çeşitli bürokratik zorluklar çıkararak göçmek isteyenleri engellemeye çalışmıştır. İngilizlerin bunu yapmaktan beklentisi gelecek- 43 Alaysa, a.g.e., s.128-129. 44 Hikmet Özdemir, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık, Yusuf Halaçoğlu, Ermeniler Sürgün ve Göç, TTK Yayınları, Ankara 2004, s.142-143. 45 Mehmet Hasgüler, Kim’in Adası? Kıbrıs’ın Akis’i 1954-1968, Nobel Yayını, Ankara 2005, s.16. 46 Göktepe, “İngiliz ve Amerikan Belgelerine Göre Kıbrıs”, s.35. 550 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER te Enosis yanlısı Rum toplumuna karşı koyabilecek bir Türk toplumunun mevcudiyeti İngiliz menfaatleriyle bağdaşıyor 47 olmasıydı. 1959 yılına ait bir İngiliz belgesinde Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Rum ve Kıb- rıslı Türk olmayan 13 000 yerleşimci olduğu belirtilmektedir. Bunlardan üçünün dikkate değer olduğu ve kendi dinî inanç ve yaşam tarzlarını takip ettikleri belirtilmektedir. Bu bağlamda sayısal olarak: Ermeniler............................. 5 000
Maruniler................................. 4 000-5 000 İngilizler (Daimî)......................... 1 000 Diğer....................................... 2 000 48
göre Kıbrıs’ın toplam nüfusu; Rum
441
568 49 Türk 103
822 Ermeni
3
627 Marunî
2
706 Diğer (çoğunluk yabancı) 24 408
50 1959’da Kıbrıs dışındaki Kıbrıslılar ise: İngiltere.................... 60 000
Mısır.......................... 5 000
Avustralya................. 8 000
Belçika-Kango......... 1 000
51 47 Süha Bölükbaşı, The Superpowers and the Third World Turkish-American Relations and Cyprus, University of Virginia, 1988, s.22. 48 FO-371/144730-RGG 1821/7 (1959) 49 Ermeni ve Marunîler dâhil, zira 1960 Anayasası’na göre bu Rum toplumu içerisinde olmayı benimsemişlerdir. 50 http://cou http://contryside.us/Cyprus/14.04.2006 51 FO-371/144710 (1959) 551 Doç Dr. Cihat GÖKTEPE Latin, Maronit (Marunî) 52 ve Ermeni gruplar arasında, 13 Kasım 1960 yılında yapılan referandumda, bu üç grup Kıbrıslı Rum Cemiyeti içerisin- de olmayı tercih ettiler 53 .
adada yaklaşık 3 000 Ermeninin yaşadığı bilinmektedir. Adada İngiliz Yönetimi ve Ermeniler Adanın 4 Haziran 1878 Kıbrıs Konvansiyonu’na göre fi ilen İngiliz yönetimine geçmesini müteakip dönemde adadaki Ermenilerde, Türklere karşı anlayış ve tutum değişiklikleri görülmüştür. Bu bağlamda Amerikan misyoner faaliyetlerinin genel Osmanlı coğrafyasında başlamasına paralel olarak Kıbrıs’a da misyonerlerin geldiği bilinmektedir ve Osmanlı ülke- sinin genelinde olduğu üzere adada hedef kitle esas itibariyle Gregorian Ermeniler olup, amaçları bunların Protestanlaştırmaktır. Bu amacı açıklaması cihetiyle Board misyoneri olan Eli Smith 1830 Mayısı’ndan ertesi yıl Mayıs ayına kadar olan bir araştırma gezisi düzenle- miştir. Eli Smith, araştırmasının sonuçlarını sıcağı sıcağına yayımladığı iki ciltlik kitabında, Müslümanların Protestanlaştırılmasının olanaksızlığına değindikten sonra şu görüşe yer veriyor:.... ancak Hıristiyanlar arasında çalışmak suretiyle, düşman topraklarının ta kalbine kolayca girme olana- ğına kavuşmuş bulunuyoruz 54 şeklindeki açıklaması dikkat çekmektedir. Bir arşiv belgesine göre başlangıcından 1895 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içinde kalan alanlarda faaliyet gösteren Board misyonerlerinin sayısı 540’tır Bu misyonerlerin gönderildikleri yöreler iti- bariyle dökümü şöyledir: Yunanistan’a yönelik:.................. 6 Kıbrıs’a yönelik:....................... 3 Musevîlere yönelik.................... 4 Batı Türkiye’ye yönelik.............. 227 Merkezî Türkiye’ye yönelik...... 98 52 Lübnan ve Suriye’de oturan Katolik, Süryanî topluluğu; Bu topluluktan olan kimselere verilen ad. 53 FO-371/152834 RC-1015/42 54 Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika, 19. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları, Arba Yayını, İstanbul 1991, s.38.
552 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER Doğu Türkiye’ye yönelik........... 102 Suriye’ye yönelik....................... 59 Avrupa Türkiyesi’ne yönelik...... 41 55 Kıbrıs’ın Ermenilerce bir üs olarak kullanıldığının anlaşılması burada Ermeni komitesinin şubesinin bulunduğunun öğrenilmesi ve adadaki Er- menilerin sayısı ile ilgili olarak çelişkili rakamların telaffuz edilmesi adaya tahkikat için hafi yelerin gönderilmesini gündeme getirmiştir 56 . Zaman ilerledikçe Osmanlı sahillerinin sadece karadan kontrol edi- lerek ülkeye istenmeyen giriş ve çıkışların engellenmesinin mümkün ol- madığı anlaşılmıştır. Kesin başarı için iskeleler, kıyılar ve denizler kontrol altında tutulmalıydı. Ermeniler için Kıbrıs’ın adeta bir üs olarak kullanıldı- ğının anlaşılması üzerine, ülkenin tüm Akdeniz kıyılarının (Antalya-Mer- sin-Suriye-Beyrut) tehdit altında olduğunun farkına varıldı 57 .
bulunmaktadır. Bunların 60’ı yerli, 140’ı ise Türkiye’den gitmektedir. Larnaka’da ise Anadolu’dan gelme 160 Ermeni varolup, bu Ermenilerin çoğu Urfalı’dır. Lefkoşa’da bulunan Ermeni sayısı ise 700 olup 300’ü yer- li, 400’ü ise Anadolu’dan (çoğunlukla Urfa, Diyarbakır, Antep ve İsken- derun) gitmedir. Lefkoşa yakınlarında bulunan Ermeni Manastırı’nda 120 kişinin olduğu ve burada silâh talimi yaptıkları anlaşılmıştı. Magosa ka- zasında birkaç yerli Ermeni dışında 160 kadar Türkiye’den gitme Ermeni bulunmaktaydı. Magosa’daki, Kıbrıs’taki bütün Ermenilerin lideri Sivaslı olup Can veya Diran adını taşımakta olup, Londra’da eğitim görmüştür. Ti-
savunan ve Mişhel imzasını taşıyan yazıyı yazan da bu şahıstır. Bu şahıs tanınmış Ermeni komite üyelerinden Baro Agasi tarafından da tanınmakta ve onunla mektuplaşmaktaydı 58 .
Kıbrıs’ta bulunan toplam Ermeni sayısı 1 500’dür ve ona göre bunlar, 55 Kocabaşoğlu, a.g.e., s.63. 56 Mehmet Demiryürek, “Ermeni Olayları ve Kıbrıs (1888-1912)”, Avrasya Dosyası, ASAM Yayını, Ankara 2004, s.293. 57 Demiryürek, a.g.m., s.290. 58 Demiryürek, a.g.m., s.292. 553 Doç Dr. Cihat GÖKTEPE cümlesi de ipsiz sapsız hayta adamlar olup içlerinde belli başlı Ermeni yoktur
59 . Ermeni ihtilâl cemiyetlerinin bir kolu 1888 yılından önce Kıbrıs’ta kurulmuş bulunuyordu. 14 Şubat 1888 tarihli bir belgeye göre Avrupa’nın bazı mahalleriyle, Mısır ve Kıbrıs’ta kurulan Ermeni komite şubeleri tara- fından yapılan neşriyat-ı muzırre hem Avrupa’da hem de Ermeniler ara- sında kötü tesirler yapmaktaydı. Bu şube 1886 yılında Cenevre’de kurulan Hınçak Partisi’nin şubesi olmalıdır. 1907 ve 1908 yıllarına ait bazı belge- lerde ise bu şubenin Hınçak Partisi’ne ait olduğu açıkça belirtilmektedir. Kıbrıs’ta Fransızların Ermeni Lejyonu Kampı ve Türk-Ermeni İlişkilerine Etkileri Fransa’nın Kıbrıs’ta kamp kurma faaliyetine girişmiş olmasının te- melinde yatan gerçekler; Dünya istihbarat örgütlerini olgunluk dönemi
60 . Kıbrıs’ta Birinci Dünya Savaşı yıllarında İngiliz ve Fransızların des- teğiyle 3 Ermeni kampının kurulduğunu, bunların bir komutanlığa bağlı olarak Fransızlar tarafından askerî eğitime tâbi tutulmuşlardı. Buradaki Ermenileri batılı devletler kullanmak istemişlerdir. Nitekim bu kamplara katılan Ermenilerin pek çoğu Fransızlarla birlikte Çukurova’da bulunmuş, doğu ve güney Anadolu’da propaganda çalışmalarına katılmış ve casusluk faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Savaş sona erdiğinde bu kamplar vali ta- rafından kapatılmış, Ermeniler de dağılmışlardı. Kampların fi nansmanını sağlayan kuruluşlara bakıldığında Amerika ve Avrupa’daki Ermeni cemi- yetleri ile Mısır Müdafa-i Millî Komisyonu, Kıbrıs Rum İttihat-Birlik Ku- 59 Demiryürek, a.g.m., s.293. 60 Sedat Laçiner, Türkler ve Ermeniler, Genişletilmiş 2. Baskı, USAK Yayınları, Ankara 2005, s.102.
554 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER lübü, Kıbrıs Yüksek Komiser Yardım Fonu (% 20), Girne Piskoposluğu ile Lefkoşa X. Theccochaides Firması bilinenlerdir. Bu kamplarda yaklaşık 10 150 kişi eğitim görmüştür. Dolayısıyla bu dönemde Rum-Ermeni bir- likteliği açıkça görülmektedir. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler Filistin bölgesine kadar ilerlediler. İngiliz ordularının başarı sağladığını gören Fransız askerî yetkilileri, 1916 yılından beri Monarga Ermeni lejyonu kampında sıkı bir disiplin ile askerî eğitim yapan Ermeni militanlarının bir bölümünü Filistin Cephesi’ne gön- derdiler. Bu militanlar Anadolu’ya kadar uzanacak olan savaş serüveninin her aşamasında Müslüman Türk ve Müslüman Arap halkına karşı yan yana savaştılar. Savaş sırasında geçtikleri her yerde savaş kurallarından çok adeta bir vahşet kuralı uyguladılar. Yaptıkları vahşeti gizlemek amacıyla Ermeni papazlar, Türkler kendi vatandaşı olan Ermenileri öldürüyorlar yaygarasına devam ettirmekten geri kalmadılar 61 .
bölgesi seçilmişti. Bunun en önemli nedenleri; 1- Magusa karakaol bölgesinden Monarga’ya kadar olan alan 1941’ten beri askerî eğitim alanı olarak kullanıldığından ve Ermeni isyan- larında kullanılmak üzere silâhlar Anadolu’ya Magusa Dörtyol deniz hattı üzerinden dağıtıldığından alt yapısı kısmen mevcuttu. 2- Kıbrıs’ın deniz ulaşım yolları kuzeyde Magusa Limanı yoluyla ya- pılıyordu. Bu liman eskiden beri adanın dünyaya açılan penceresi konu- mundaydı. Diğer ülkelerden toplanacak gönüllü Ermeniler ve araç gereç- ler bu deniz yoluyla Monarga’ya kolaylıkla taşınabilirdi 62 . Bu kampa alınan askerlerin seçiminde titiz davranılıyordu. Kam- pın yöneticisi Osmanlı vatandaşı olan Helemyan Damadyan ile İranlı Sabahgülyan’a verildi. Bunların oluşturacağı propaganda gruplarının, Ermenilerin yoğun oldukları bölgelerde çalışmaları kararlaştırıldı. Ancak Fransız yöneticilerin bu liderlerden istekleri vardı. Yalnız sağlıklı, güçlü ve milliyetçilik hisleri kuvvetli Ermenileri toplamak yeterli değildir. Özel- likle Kilikya ve Suriye doğumlu bölge lisanını iyi bilen memleketi tanıyan Ermenilerin toplanması şarttı. Mühim olan sayı değildir, kalitedir. Ayrıca ABD’den toplanacak gönüllü Ermenilerin sayıca çok fazla olması da tav- 61 Halil Aytekin, Kıbrıs’ta Monarga (Boğaztepe) Ermeni Lejyonu Kampı, TTK Yayınları, An- kara 2000, s.95. 62 Laçiner, a.g.e., s.60. 555 Doç Dr. Cihat GÖKTEPE siye olunur 63 . Ermeni lejyonu kampının kuruluşunda ve eleman ihtiyacının temininde gerek nitelik bakımından, gerekse nicelik bakımından hassas davranılmıştır. ABD’den toplanan gönüllü Ermeniler 1917 yılının Mart- Nisan aylarında lejyon kampına gelerek eğitime başladılar 64 . Fransız birliklerinin içinde Monarga kampında eğitilmiş ve Türklere karşı kin duygularıyla dolmuş çok sayıda Ermeni askeri vardı. Bunların 2 500’ü Antep, 2 000’i Maraş, 100’ü Urfa ve 4 550’si Çukurova bölgesinde bulunan Fransız askerî gücünde yer almıştı. Bunlar işgal sırasında baskı, öldürme ve yok etme hareketlerine yoğun bir şekilde başlamışlardı 65 . Anadolu’dan gelen ve kampta askerî eğitimden geçen lejyonlardan bazıları yüksek komiserlikte, telgrafhanelerde ve esir kampında tercüman olarak görevlendirildiler. Bazıları ise cephelerde komutanların tercüman bürolarında kullanıldılar. Ayrıca Anadolu’nun işgalinde her kademedeki askerî görevlilere tercümanlık ve rehberlik yapmışlar, zaman zaman tercü- melerinde yanlı davranarak çıkar elde etmeye çalışmışlardı 66 .
nundan kademeli olarak desteğini çekmeye başlamıştır. Denetimsiz kalan lejyonerlerin bir kısmı adaya yerleşmek istedi. Ancak Kıbrıs’ın İngiliz yöneticileri Ermeni lejyonerlerin adada kalmalarını kabul etmeyince İn- giliz askerî yetkililerinin sağladığı destekten yararlanarak Yunan ordusuna katıldılar. Bunlar daha sonra Yunan ordusu tarafından İzmir’in işgalinde bulunmuşlardır 67 .
muştur. 1915 ve sonrasında Kıbrıs’a gelen Ermeniler Türk kamuoyunda fazla bilinmese de Kıbrıs’ta önemli azınlık gruplardan birisi olmuştur. Bu- radaki Ermeniler, özellikle Suriye ve Lübnan’dan gelen Ermenilerin Yuna- nistan üzerinden Avrupa’ya geçişlerinde bir üs görevi görmüşlerdir. Aynı şekilde Türkiye karşısında konumunu güçlendirmeye çalışan ada Rumları da Ermenileri ve Ermeni sorununu sıklıkla kullanmıştır 68 .
64 Laçiner, a.g.e., s.87. 65 Laçiner, a.g.e., s.96-97. 66 Aytekin, a.g.e., s.104. 67 Aytekin, a.g.e., s.104. 68 Laçiner, a.g.e., s.55.
|
ma'muriyatiga murojaat qiling