Hazirlayanlar


Kıbrıs’ta Osmanlı Döneminde İdarî ve Sosyal Yapı


Download 3.23 Mb.
Pdf ko'rish
bet40/42
Sana17.10.2017
Hajmi3.23 Mb.
#18083
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   42

Kıbrıs’ta Osmanlı Döneminde İdarî ve Sosyal Yapı

Osmanlı döneminde Kıbrıs’ta yapısal durum değerlendirilecek olur-

sa; 1570-1670 beylerbeylik statüsünde ve iki tuğlu beylerbeyi tarafından 

yönetilen ada, bu tarihten itibaren Kaptan-ı Derya’nın idaresine bırakıla-

rak Cezayir-i Bahr-i Sefi d eyaletine bağlandı. Böylece ada Kaptan-ı Derya 

adına onun tayin ettiği bir mütesellim (teslim edileni alan-vergi tahsildarı) 

tarafından yönetilmeye başlandı. Bu durumun otorite boşluğuna neden ol-

duğu düşünülerek 1703’ten itibaren adayı Veziriazam adına bir muhassıl 

yönetmeye başladı. Asayişsizlik sebebiyle 1745’te yeniden yönetim deği-

şikliğine gidilerek ada üç tuğlu paşanın yöneteceği bağımsız bir eyalet ola-

rak şekillendirilmiştir. Kısa süren bu dönemde özellikle Ebubekir Paşa za-

manında adadaki imar faaliyetleri artmış, Larnaka’ya yaklaşık 20 km.’den 

su getirmesi Paşa’yı haklı bir üne kavuşturmuştur. Bu durum da fazla uzun 

32 Gazioğlu, a.g.e., s.392-393.

33 Çiçek, “Kıbrıs”, s.378. 

34 Çiçek, “Kıbrıs”, s.378.

35  Nancy Crawshaw, The Cyprus Revolt, An Account of the Struggle for Union with Greece, 

George Allen 

&Unwin Pres, London 1978, s.20.


547

Doç Dr. Cihat GÖKTEPE

sürmemiş, ada yeniden Veziriazam hassı şeklinde yönetilmiş 1785’te ise 

ada doğrudan merkeze bağlanarak muhassıl vasıtasıyla yönetilmeye başla-

nılmış. Bu durum 1839’a kadar sürmüştür. Sultan Abdülmecid’in mahallî 

idarelerdeki değişiklik kararı gereğince Kıbrıs, Cezayir-i Bahr-i Sefi d eya-

letine bağlı bir sancak olarak yapılandırıldı ve adada altı kaza oluşturuldu. 

21 Rebiyülevvel 1255 (4 Haziran 1839) tarihli bir fermanla muhtarlık teş-

kilâtı Kıbrıs’ta ilk defa kurulmuştur. Ferman hükümlerine göre Müslüman 

halk muhtarlarını, gayrimüslimler ise kâhyalarını seçmişlerdir. Bunlar em-

niyet, asayiş ve temizlik gibi görevlerine ek olarak mahallelerine yüklenen 

vergilerin halk arasında bölüştürülmesi ve toplanması gibi önemli işleri de 

üstlenmişlerdir

36

.



Ada 1861’de üçüncü defa doğrudan İstanbul’a bağlı bir mutasarrıf-

lık yapılmıştır. 1868’de yeni vilâyet düzenlemesi ile birlikte Çanakkale 

vilâyetine bağlı mutasarrıfl ık haline getirilmişse de merkeze olan uzaklı-

ğın mahsurları dikkate alınarak 1870’te yeniden bağımsız mutasarrıfl ığa 

dönüştürülmüş bu yapı 1878’de adanın İngilizlere devrine kadar sürmüş-

tür

37

.



Halkın yapısal durumu değerlendirilecek olursa özellikle ilk beyler-

beylik dönemi olan 1570-1670 yılları arasında karşımıza çıkan tablo; 



 

Müslümanlar  

Gayrimüslimler

 

1-İdarî sınıf (Ehl-i örf ve ilmiye) 



1- Kilise temsilcileri (Papaz, Kıbrıs divan tercümanları)

 

2-Eşraf  



 

 

2- Zımmî esnaf ve tüccarlar



 

3-Esnaf ve köylüler  

 

3-Köylüler



 4-Köleler

38

şeklindedir.



Kıtlık, kuraklık, deprem, çekirge istilası, veba ve sıtma gibi salgın 

hastalıklardan dolayı ortaya çıkan sıkıntılı durum karşısında adadan başka 

yerlere önemli miktarda göçler olmuş ve ada nüfusunun hem sayısında 

hem de genel yapısında değişiklikler yaşanmıştır. Bu bağlamda Osmanlı 

merkezî yönetimi halkın acil ihtiyacını karşılamak üzere halka unluk ve 

tohumluk zahire dağıtmıştır

39

.

36 Çiçek, “Kıbrıs”, s.376.



37 Çiçek, “Kıbrıs”, s.378. 

38  Dündar, a.g.t., s.382

39 Orhan Kılıç, “Osmanlı Devleti’nde Meydana Gelen Kıtlıklar”, Türkler, C.X, Yeni Türkiye 

Yayını, Ankara 2002, s.727



548

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Adada Nüfus Durumu

Evliya Çelebi, 1670-1675 tarihleri için adada 30 000 Müslüman ve 

150 000 gayrimüslim yaşadığını yazmaktadır. Buna karşın 1691-1695 yıl-

larında Coronelli nüfusu çocuk ve kadınlar hariç 28 000 Hıristiyan ve 8 

000 Müslüman olarak kaydetmektedir

40

.



XVIII. yüzyılın ikinci yarısına ait kayıtlarda nüfusun çoğunluğunu 

Türklerin oluşturduğu belirtilmektedir. Muhtemelen 1777 tarihli bir sayı-

ma dayanan Kyprianos’a göre Kıbrıs’ta toplam 10 478 hane 84 000 kişi 

olup bunların 37 000’i Hıristiyan, 47 000’i Müslümandı. İlk Osmanlı genel 

nüfus sayımında ise 14 983’ü Müslüman olmak üzere 44 206 erkek nüfus 

tespit edilmişti. Buna kadınlar da eklendiğinde nüfusun 90 000 civarında 

olduğu anlaşılmaktadır

41

.



1831 senesinde hacegandan Abdürrauf Efendi’nin tahriri nüfusuna 

göre 39 206 erkek Rum ve 28 738 erkek Türk olmak üzere 57 944’tür. An-

cak 1841’de yapılan bir nüfus sayımı ile elde edilen bilgiler daha önce göç 

eden birçok Rumun geri döndüğünü göstermektedir ki bu sırada yaklaşık 

olarak 30 000 Türk, 70 000 Rum ve kalanı da Ermeni, Marunî ve Katolik 

olmak üzere toplam 110 000 kişi yaşamaktaydı

42

.

Sonraki yıllarda yapılan nüfus sayımları ise şöyledir:



Yıl

Türk

Rum

Diğer

Toplam

1881


45 458

137 631


3 084

186 173


1891

47 926


158 585

2 775


209 286

1901


51 307

182 739


2 974

237 020


1911

46 428


214 480

3 056


263 964

1921


51 339

224 887


4 489

300 715


1931

64 245


276 572

7 142


347 959

1938


66 459

310 070 


-

376 529


1946

80 548


361 199

8 367


450 114 

1960


105 494

448 861


-

554 355 


40 Çiçek, “Kıbrıs”, s.377.

41 Çiçek, “Kıbrıs”, s.377.

42 Çiçek, “Kıbrıs”, s.377.


549

Doç Dr. Cihat GÖKTEPE

Kıbrıs nüfusu incelenirken aslî unsur olarak adada Türk ve Hıristiyan-

ların bulunduğu diğer milletlere mensup nüfusun ise çok az olduğu görü-

lür. Diğer bir gerçek ise Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin asıl itibariyle Ana-

dolu Türklerinden olduğu ve Türkiye ile Kıbrıs arasında devamlı ve sıkı 

bir temasın mevcudiyeti ile iki yer arasında devamlı olarak nüfus akışının 

meydana geldiğinin görülmesidir

43

.

Justin McCarty savaştan sonra Anadolu’dan sürgün ve göç yoluyla 



ayrılan Ermenilerin yerleştikleri ülkelere göre dağılımını  şöyle hesapla-

maktadır. 

Sovyetler Birliği.................. 400 

000


Yunanistan............................ 45 

000


Fransa................................... 30 

000


Bulgaristan............................ 20 

000


Kıbrıs................................... 2 

500


44

Osmanlı fethi sonrası adanın nüfus yapısına bakıldığında Türk nüfu-

su, ada nüfusunun 1/3’ünü teşkil etmiştir. Lozan’la birlikte (16, 20 ve 21. 

maddeler)

45

 resmen Kıbrıs’ın İngiliz adası olduğunun yeni Türkiye Cum-



huriyeti tarafından da kabulü, zaten adadaki Türk nüfusu açısından devam 

etmekte olan Türkiye’ye göç olayını hızlandırmış ve adadaki Türk nüfus 

oranı ¼ seviyesine kadar gerilemiştir

46



Bu bağlamda Türk nüfustaki azalma trendi 1923-1925 yılları arasında 

da görülmektedir. 1923 Lozan Antlaşması’nı müteakip iki yıl içerisinde 

62 000 Türkün yaşadığı Kıbrıs’tan Türkiye’ye 9 310 kişi göç etmiştir. Bu 

da % 15 gibi bir orandır. Türk hükümeti bu göç hareketini teşvik ederken 

İngiliz yönetimi çeşitli bürokratik zorluklar çıkararak göçmek isteyenleri 

engellemeye çalışmıştır. İngilizlerin bunu yapmaktan beklentisi gelecek-

43  Alaysa, a.g.e., s.128-129.

44  Hikmet Özdemir, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık, Yusuf Halaçoğlu, Ermeniler 

Sürgün ve Göç, TTK Yayınları, Ankara 2004, s.142-143.

45  Mehmet Hasgüler, Kim’in Adası? Kıbrıs’ın Akis’i 1954-1968, Nobel Yayını, Ankara 2005, 

s.16.

46 Göktepe, “İngiliz ve Amerikan Belgelerine Göre Kıbrıs”, s.35.



550

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

te Enosis yanlısı Rum toplumuna karşı koyabilecek bir Türk toplumunun 

mevcudiyeti İngiliz menfaatleriyle bağdaşıyor

47

 olmasıydı. 



1959 yılına ait bir İngiliz belgesinde Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Rum ve Kıb-

rıslı Türk olmayan 13 000 yerleşimci olduğu belirtilmektedir. Bunlardan 

üçünün dikkate değer olduğu ve kendi dinî inanç ve yaşam tarzlarını takip 

ettikleri belirtilmektedir. Bu bağlamda sayısal olarak:

Ermeniler............................. 5 

000


Maruniler................................. 

4 000-5 000

İngilizler (Daimî).........................  1 000

Diğer....................................... 2 

000

48

Bir başka kaynakta 1960 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına 



göre Kıbrıs’ın toplam nüfusu;

Rum 


 

   441 


568

49

Türk 



 

   103 


822 

Ermeni 


 

   3 


627

Marunî 


 

   2 


706

Diğer (çoğunluk yabancı)   

24 408

Toplam 

 

   573 

566

50

1959’da Kıbrıs dışındaki Kıbrıslılar ise:



İngiltere....................   60 

000


Mısır..........................   5 

000


Avustralya.................   8 

000


Belçika-Kango.........   1 

000


51

47 Süha Bölükbaşı, The Superpowers and the Third World Turkish-American Relations and 

Cyprus, University of Virginia, 1988, s.22.

48  FO-371/144730-RGG 1821/7 (1959)

49  Ermeni ve Marunîler dâhil, zira 1960 Anayasası’na göre bu Rum toplumu içerisinde olmayı 

benimsemişlerdir.

50 http://cou http://contryside.us/Cyprus/14.04.2006

51 FO-371/144710 (1959)



551

Doç Dr. Cihat GÖKTEPE

Latin, Maronit (Marunî)

52

 ve Ermeni gruplar arasında, 13 Kasım 1960 



yılında yapılan referandumda, bu üç grup Kıbrıslı Rum Cemiyeti içerisin-

de olmayı tercih ettiler

53

.

Günümüzde de bilhassa Lefkoşa, Larnaka ve Limasol’da olmak üzere 



adada yaklaşık 3 000 Ermeninin yaşadığı bilinmektedir. 

Adada İngiliz Yönetimi ve Ermeniler

Adanın 4 Haziran 1878 Kıbrıs Konvansiyonu’na göre fi ilen  İngiliz 

yönetimine geçmesini müteakip dönemde adadaki Ermenilerde, Türklere 

karşı anlayış ve tutum değişiklikleri görülmüştür. Bu bağlamda Amerikan 

misyoner faaliyetlerinin genel Osmanlı coğrafyasında başlamasına paralel 

olarak Kıbrıs’a da misyonerlerin geldiği bilinmektedir ve Osmanlı ülke-

sinin genelinde olduğu üzere adada hedef kitle esas itibariyle Gregorian 

Ermeniler olup, amaçları bunların Protestanlaştırmaktır. 

Bu amacı açıklaması cihetiyle Board misyoneri olan Eli Smith 1830 

Mayısı’ndan ertesi yıl Mayıs ayına kadar olan bir araştırma gezisi düzenle-

miştir. Eli Smith, araştırmasının sonuçlarını sıcağı sıcağına yayımladığı iki 

ciltlik kitabında, Müslümanların Protestanlaştırılmasının olanaksızlığına 



değindikten sonra şu görüşe yer veriyor:.... ancak Hıristiyanlar arasında 

çalışmak suretiyle, düşman topraklarının ta kalbine kolayca girme olana-

ğına kavuşmuş bulunuyoruz

54

 şeklindeki açıklaması dikkat çekmektedir. 



Bir arşiv belgesine göre başlangıcından 1895 yılına kadar Osmanlı 

İmparatorluğu’nun sınırları içinde kalan alanlarda faaliyet gösteren Board 

misyonerlerinin sayısı 540’tır Bu misyonerlerin gönderildikleri yöreler iti-

bariyle dökümü şöyledir:

Yunanistan’a yönelik:..................  6

Kıbrıs’a yönelik:....................... 

3

Musevîlere yönelik....................  4



Batı Türkiye’ye yönelik..............  227

Merkezî Türkiye’ye yönelik......  98

52  Lübnan ve Suriye’de oturan Katolik, Süryanî topluluğu; Bu topluluktan olan kimselere 

verilen ad.

53 FO-371/152834 RC-1015/42

54 Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika, 19. Yüzyıl Osmanlı  İmparatorluğu’ndaki 

Amerikan Misyoner Okulları, Arba Yayını, İstanbul 1991, s.38.


552

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Doğu Türkiye’ye yönelik...........  102

Suriye’ye yönelik.......................  59

Avrupa Türkiyesi’ne yönelik......  41

55

Kıbrıs’ın Ermenilerce bir üs olarak kullanıldığının anlaşılması burada 



Ermeni komitesinin şubesinin bulunduğunun öğrenilmesi ve adadaki Er-

menilerin sayısı ile ilgili olarak çelişkili rakamların telaffuz edilmesi adaya 

tahkikat için hafi yelerin gönderilmesini gündeme getirmiştir

56

.



Zaman ilerledikçe Osmanlı sahillerinin sadece karadan kontrol edi-

lerek ülkeye istenmeyen giriş ve çıkışların engellenmesinin mümkün ol-

madığı anlaşılmıştır. Kesin başarı için iskeleler, kıyılar ve denizler kontrol 

altında tutulmalıydı. Ermeniler için Kıbrıs’ın adeta bir üs olarak kullanıldı-

ğının anlaşılması üzerine, ülkenin tüm Akdeniz kıyılarının (Antalya-Mer-

sin-Suriye-Beyrut) tehdit altında olduğunun farkına varıldı

57

.

Osmanlı istihbarat raporlarına göre, Limasol’da 200 kadar Ermeni 



bulunmaktadır. Bunların 60’ı yerli, 140’ı ise Türkiye’den gitmektedir. 

Larnaka’da ise Anadolu’dan gelme 160 Ermeni varolup, bu Ermenilerin 

çoğu Urfalı’dır. Lefkoşa’da bulunan Ermeni sayısı ise 700 olup 300’ü yer-

li, 400’ü ise Anadolu’dan (çoğunlukla Urfa, Diyarbakır, Antep ve İsken-

derun) gitmedir. Lefkoşa yakınlarında bulunan Ermeni Manastırı’nda 120 

kişinin olduğu ve burada silâh talimi yaptıkları anlaşılmıştı. Magosa ka-

zasında birkaç yerli Ermeni dışında 160 kadar Türkiye’den gitme Ermeni 

bulunmaktaydı. Magosa’daki, Kıbrıs’taki bütün Ermenilerin lideri Sivaslı 

olup Can veya Diran adını taşımakta olup, Londra’da eğitim görmüştür. Ti-

mes gazetesinde iki ay önce yayımlanan Kıbrıs’ta 20 000 Ermeni olduğunu 

savunan ve Mişhel imzasını taşıyan yazıyı yazan da bu şahıstır. Bu şahıs 

tanınmış Ermeni komite üyelerinden Baro Agasi tarafından da tanınmakta 

ve onunla mektuplaşmaktaydı

58

.

Diğer bazı köylerde bulunan Ermenilerin de belirtildiği raporda, 



Kıbrıs’ta bulunan toplam Ermeni sayısı 1 500’dür ve ona göre bunlar, 

55 Kocabaşoğlu, a.g.e., s.63.

56  Mehmet Demiryürek, “Ermeni Olayları ve Kıbrıs (1888-1912)”, Avrasya Dosyası, ASAM 

Yayını, Ankara 2004, s.293. 

57  Demiryürek, a.g.m., s.290.

58  Demiryürek, a.g.m., s.292.



553

Doç Dr. Cihat GÖKTEPE

cümlesi de ipsiz sapsız hayta adamlar olup içlerinde belli başlı Ermeni 

yoktur


59

.

Ermeni ihtilâl cemiyetlerinin bir kolu 1888 yılından önce Kıbrıs’ta 



kurulmuş bulunuyordu. 14 Şubat 1888 tarihli bir belgeye göre Avrupa’nın 

bazı mahalleriyle, Mısır ve Kıbrıs’ta kurulan Ermeni komite şubeleri tara-

fından yapılan neşriyat-ı muzırre hem Avrupa’da hem de Ermeniler ara-

sında kötü tesirler yapmaktaydı. Bu şube 1886 yılında Cenevre’de kurulan 

Hınçak Partisi’nin şubesi olmalıdır. 1907 ve 1908 yıllarına ait bazı belge-

lerde ise bu şubenin Hınçak Partisi’ne ait olduğu açıkça belirtilmektedir. 



Kıbrıs’ta Fransızların Ermeni Lejyonu Kampı ve Türk-Ermeni 

İlişkilerine Etkileri

Fransa’nın Kıbrıs’ta kamp kurma faaliyetine girişmiş olmasının te-

melinde yatan gerçekler; Dünya istihbarat örgütlerini olgunluk dönemi 

olarak kabul edilen Birinci Dünya Harbi ve harp sonrası yıllarda cephe 

yerlerinde yaptığı hizmetler büyük rol oynadı. Savaş süresince İngilizlerin 

‘İntelligence Service’inin çalışmalarıyla Ortadoğu’da geniş bir casusluk 

örgütü kuruldu. Fransızların Ortadoğu’da haber alma örgütleri istenildiği 

düzeyde değildi. Bu boşluğu kapatabilmek için Monarga kampı kurulduğu 

zaman casus yetiştirilmesine özel bir önem verilmişti. Bunun için ‘Konuk 

Evi’ altında Monarga’dan ayrı bir kamp oluşturulmuştu. Kampa, Ermeni 

din adamları ile daha önce Anadolu’da Ermeni toplumuna liderlik yapmış 

etkili kişilerin alınmasına öncelik verildi. Kampta eğitilen Ermenilerin bir 

bölümü eğitim sonrası Anadolu’ya gönderildi

60

.



Kıbrıs’ta Birinci Dünya Savaşı yıllarında İngiliz ve Fransızların des-

teğiyle 3 Ermeni kampının kurulduğunu, bunların bir komutanlığa bağlı 

olarak Fransızlar tarafından askerî eğitime tâbi tutulmuşlardı. Buradaki 

Ermenileri batılı devletler kullanmak istemişlerdir. Nitekim bu kamplara 

katılan Ermenilerin pek çoğu Fransızlarla birlikte Çukurova’da bulunmuş, 

doğu ve güney Anadolu’da propaganda çalışmalarına katılmış ve casusluk 

faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Savaş sona erdiğinde bu kamplar vali ta-

rafından kapatılmış, Ermeniler de dağılmışlardı. Kampların fi nansmanını 

sağlayan kuruluşlara bakıldığında Amerika ve Avrupa’daki Ermeni cemi-

yetleri ile Mısır Müdafa-i Millî Komisyonu, Kıbrıs Rum İttihat-Birlik Ku-

59  Demiryürek, a.g.m., s.293. 

60  Sedat Laçiner, Türkler ve Ermeniler, Genişletilmiş 2. Baskı, USAK Yayınları, Ankara 2005, 

s.102.


554

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

lübü, Kıbrıs Yüksek Komiser Yardım Fonu (% 20), Girne Piskoposluğu ile 

Lefkoşa X. Theccochaides Firması bilinenlerdir. Bu kamplarda yaklaşık 

10 150 kişi eğitim görmüştür. Dolayısıyla bu dönemde Rum-Ermeni bir-

likteliği açıkça görülmektedir.

Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler Filistin bölgesine kadar ilerlediler. 

İngiliz ordularının başarı sağladığını gören Fransız askerî yetkilileri, 1916 

yılından beri Monarga Ermeni lejyonu kampında sıkı bir disiplin ile askerî 

eğitim yapan Ermeni militanlarının bir bölümünü Filistin Cephesi’ne gön-

derdiler. Bu militanlar Anadolu’ya kadar uzanacak olan savaş serüveninin 

her aşamasında Müslüman Türk ve Müslüman Arap halkına karşı yan yana 

savaştılar. Savaş  sırasında geçtikleri her yerde savaş kurallarından çok 

adeta bir vahşet kuralı uyguladılar. Yaptıkları vahşeti gizlemek amacıyla 

Ermeni papazlar, Türkler kendi vatandaşı olan Ermenileri öldürüyorlar 

yaygarasına devam ettirmekten geri kalmadılar

61

.

Kamp yeri olarak Gazimagusa ilçesinin kuzeyinde bulunan Monarga 



bölgesi seçilmişti. Bunun en önemli nedenleri;

1- Magusa karakaol bölgesinden Monarga’ya kadar olan alan 



1941’ten beri askerî eğitim alanı olarak kullanıldığından ve Ermeni isyan-

larında kullanılmak üzere silâhlar Anadolu’ya Magusa Dörtyol deniz hattı 

üzerinden dağıtıldığından alt yapısı kısmen mevcuttu.

2- Kıbrıs’ın deniz ulaşım yolları kuzeyde Magusa Limanı yoluyla ya-

pılıyordu. Bu liman eskiden beri adanın dünyaya açılan penceresi konu-

mundaydı. Diğer ülkelerden toplanacak gönüllü Ermeniler ve araç gereç-

ler bu deniz yoluyla Monarga’ya kolaylıkla taşınabilirdi

62



Bu kampa alınan askerlerin seçiminde titiz davranılıyordu. Kam-

pın yöneticisi Osmanlı vatandaşı olan Helemyan Damadyan ile İranlı 

Sabahgülyan’a verildi. Bunların oluşturacağı propaganda gruplarının, 

Ermenilerin yoğun oldukları bölgelerde çalışmaları kararlaştırıldı. Ancak 

Fransız yöneticilerin bu liderlerden istekleri vardı. Yalnız sağlıklı, güçlü 

ve milliyetçilik hisleri kuvvetli Ermenileri toplamak yeterli değildir. Özel-

likle Kilikya ve Suriye doğumlu bölge lisanını iyi bilen memleketi tanıyan 

Ermenilerin toplanması şarttı. Mühim olan sayı değildir, kalitedir. Ayrıca 

ABD’den toplanacak gönüllü Ermenilerin sayıca çok fazla olması da tav-

61 Halil Aytekin, Kıbrıs’ta Monarga (Boğaztepe) Ermeni Lejyonu Kampı, TTK Yayınları, An-

kara 2000, s.95.

62  Laçiner, a.g.e., s.60. 



555

Doç Dr. Cihat GÖKTEPE

siye olunur

63

. Ermeni lejyonu kampının kuruluşunda ve eleman ihtiyacının 



temininde gerek nitelik bakımından, gerekse nicelik bakımından hassas 

davranılmıştır. ABD’den toplanan gönüllü Ermeniler 1917 yılının Mart-

Nisan aylarında lejyon kampına gelerek eğitime başladılar

64



Fransız birliklerinin içinde Monarga kampında eğitilmiş ve Türklere 

karşı kin duygularıyla dolmuş çok sayıda Ermeni askeri vardı. Bunların 2 

500’ü Antep, 2 000’i Maraş, 100’ü Urfa ve 4 550’si Çukurova bölgesinde 

bulunan Fransız askerî gücünde yer almıştı. Bunlar işgal sırasında baskı, 

öldürme ve yok etme hareketlerine yoğun bir şekilde başlamışlardı

65

.



Anadolu’dan gelen ve kampta askerî eğitimden geçen lejyonlardan 

bazıları yüksek komiserlikte, telgrafhanelerde ve esir kampında tercüman 

olarak görevlendirildiler. Bazıları ise cephelerde komutanların tercüman 

bürolarında kullanıldılar. Ayrıca Anadolu’nun işgalinde her kademedeki 

askerî görevlilere tercümanlık ve rehberlik yapmışlar, zaman zaman tercü-

melerinde yanlı davranarak çıkar elde etmeye çalışmışlardı

66

.

20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması sonrasında Fransa, Ermeni lejyo-



nundan kademeli olarak desteğini çekmeye başlamıştır. Denetimsiz kalan 

lejyonerlerin bir kısmı adaya yerleşmek istedi. Ancak Kıbrıs’ın  İngiliz 

yöneticileri Ermeni lejyonerlerin adada kalmalarını kabul etmeyince İn-

giliz askerî yetkililerinin sağladığı destekten yararlanarak Yunan ordusuna 

katıldılar. Bunlar daha sonra Yunan ordusu tarafından İzmir’in işgalinde 

bulunmuşlardır

67

.

Ermeni-Rum işbirliğinin geçiş noktası ise Kıbrıs ve Kıbrıs sorunu ol-



muştur. 1915 ve sonrasında Kıbrıs’a gelen Ermeniler Türk kamuoyunda 

fazla bilinmese de Kıbrıs’ta önemli azınlık gruplardan birisi olmuştur. Bu-

radaki Ermeniler, özellikle Suriye ve Lübnan’dan gelen Ermenilerin Yuna-

nistan üzerinden Avrupa’ya geçişlerinde bir üs görevi görmüşlerdir. Aynı 

şekilde Türkiye karşısında konumunu güçlendirmeye çalışan ada Rumları 

da Ermenileri ve Ermeni sorununu sıklıkla kullanmıştır

68

.

63  Laçiner, a.g.e., s.86.



64  Laçiner, a.g.e., s.87. 

65  Laçiner, a.g.e., s.96-97.

66  Aytekin, a.g.e., s.104. 

67  Aytekin, a.g.e., s.104. 

68  Laçiner, a.g.e., s.55.


556

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



Download 3.23 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   42




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling