I. uluslararasi
Download 3.66 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Key Words
- I. Klasik Dönemde Belediyecilik Faaliyetleri
- II. Yenileşme (Batılılaşma) Döneminde Belediyecilik Faaliyetleri
- III. Osmanlı Devleti’nde Belediye Bütçeleri
- IV. Ankara Vilayeti, Ankara Livası, Yabanabat (Kızılcahamam) Kazası Büt- çesi Gelirleri ve Giderleri (Varidat ve Masarifatları)
- Tablo 1. Yabanabad (Kızılcahamam) Kazası 1331 ve 1332 Seneleri Varidatları (Ge- lirleri) Gelir Kalemleri 1331 (R.)
- Yekün 21596 07 37703 25 5 9299 3
- Tablo 2. Yabanabad (Kızılcahamam) Kazası 1331 ve 1332 Seneleri Masari- fatları (Giderleri) Gider Ka- lemleri
Anahtar Kelimeler: Ankara, Yabanabad (Kızılcaha- mam), Avanos, Belediye, Bütçe. COMPARATIVE ANALYSIS OF THE MUNICIPAL BUDGET OF YABANABAD (KIZILCAHAMAM) AND AVANOS DISTRICTS OF ANKARA IN 1331 AND 1332 (R) ABSTRACT Despite the presence of the western style municipals were found after Tanzimat (Reform) in the Ottoman Empire, there were organizations fulfilling the roles of municipalities before Tan- zimat known as the pre-classical period. For centuries the institu-
59
tions as kadılık (muslim judge) guilds and foundations were ob- served as the leading institutions fulfilling the municipal services without any charge to the public. After Tanzimat, the municipal experience began with the Westernization efforts in Istanbul was moved to the countryside in a short time. Two of the district municipalities established in the countryside after legal arrangements are the province of An- kara, Ankara Brigade, Yabanabad (Kızılcahamam) and Kırşehir Brigade, and Avanos districts. The comparative analysis of the budgets of two provincial districts in 1331 and 1332 (R.) has been the subject of the study. With the examination of Yabanabad and Avanos, what income and expense items of the municipalities op- erating in the countryside in the Ottoman Empire, the place of this income and expense items within the sum are the aims of this study.
Key Words: Ankara, Yabanabad (Kızılcahamam), Ava- nos, Municipality, Budget. Giriş Günümüz anlamı ile belediye hizmetleri aslında Osmanlı Devleti’nin kuruluş dö- nemlerinden itibaren yerine getirilen hizmetlerdi. Bu hizmetlerin ihtiyaç duyulanları ba- zen merkezi yönetim temsilcileri olan kadılarla bazen de vakıf ve lonca teşkilatları gibi sosyal yapılar marifetiyle yerine getirilirdi. Erken belediyecilik hizmetlerinin yerine ge- tirilmesinde kadılar geniş yetki ve sorumluluğa sahipti. Kadılar belediye hizmetlerinin bir kısmını ahilik teşkilatı olarak adlandırılan esnaf teşkilatlarıyla işbirliği içinde yürütmek- teydi.
Toplumsal ihtiyaçları karşılayan diğer önemli bir yapı ise vakıf müesseseleriydi. Öyle ki vakıflar kuruluş amaçları çerçevesinde temizlik işlerinden, altyapı hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet vermekteydiler. Vakıfların bu hizmetleri yaparlarken kendi kaynakları olduğu için halktan, verdikleri hizmetler için herhangi bir bedel almaz- lardı. Bu durum vakıf sisteminin yerine getirmiş olduğu hizmetler bakımından günümüz belediyeciliğinden çok daha gelişmiş bir yapıda olduğunun göstergesidir. Osmanlı Devleti belediyeleşme faaliyetleri ile birlikte İstanbul denemeleri sonra- sında taşra teşkilatlarına yayılmıştır. Tanzimat sonrasında faaliyet gösteren iki belediye, Ankara Vilayeti, Ankara Livasına bağlı Yabanabad (Kızılcahamam) Kazası ve aynı vila-
60
yete bağlı Kırşehir Livası, Avanos Kazası’dır. Bu belediyelerin gelirlerinin ve giderleri- nin 1331 ve 1332 (R) yıllarında hangi kalemlerden oluştuğunu ortaya koymak amacıyla çalışmada Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinin 139 dosya ve 61 gömlek nolu, DH.UMVM fon kodlu belgelerinden faydalanılmıştır.
Tanzimat’tan önce Osmanlı Taşrasındaki belediye hizmetleri, vakıflar, loncalar ve kadılık müessesi tarafından yerine getirilmekteydi. Adı geçen kurumlar çağdaş an- lamda bir yerel idari birim olmasalar bile özünde birer yerel hizmet birimleri gibi çalış- maktaydılar (Kaya, 2007: 102). Taşra örgütünün eyaletler ve sancakların sonrasındaki yerel birimleri kazalardır. Her sancak bir ya da birkaç kazaya ayrılmıştır. Kaza, belli özellikler taşıyan bir kasabanın, adalet ve yönetim işlerinde çevresindeki nahiye ve kariye (köy)lerin merkezi olmasıyla ortaya çıkan bir yönetim birimidir. Kazaların yönetiminden sorumlu olan kadılardır (Sen- cer, 1984b: 29). Kadılar, dava görmenin yanısıra bulundukları yerin idari, mali ve bele- diye işleriyle de görevliydiler (Ekinci, 2005: 418). Osmanlı şehir yönetiminde, adli, mülki ve beledi fonksiyonlar birbirinden ayrıl- mamıştı. Bu fonksiyonları yürüten kadının, naib ve imam dışında subaşı ve muhtesip gibi yardımcıları bulunmaktaydı. Muhtesip, kadının belediye hizmetlerinden sorumlu yardım- cısıydı. Muhtesibin görevi, bazı temel tüketim maddelerine narh koymak, bunu denetle- mek, çarşı ve pazar işlerine nezaret etmek, tartı ve ölçü aletlerini kontrol etmek, gıda maddelerinin üretildiği ve satıldığı dükkân ve işletmeleri denetlemek gibi bugünkü bele- diye zabıtasının yerine getirdiği işlerdi (Ünal, 2011: 242; Eryılmaz, 2002: 172-173). Osmanlı Devleti’nde yerel yönetim hizmetlerinin merkezi yönetim kanalıyla ye- rine getirilmesi bugünkü kadar geniş değildi. Bu yüzden şehir yönetiminden sorumlu olan kadı, çoğu yerel hizmeti halka ve esnafa yaptırırdı. Örneğin çarşı esnafı, çarşının güvenlik ve temizliğinden sorumluydu. Bu hizmetler için gerekli giderleri esnaf kendisi karşılardı. Esnafın, kendi içinde güçlü bir dayanışma sistemi vardı. “Lonca” adı verilen bu sistem, esnafla ilgili tüm sorunlarla uğraşır ve çözüm bulmaya çalışırdı (Eryılmaz, 2002: 173- 174).
61
Loncalar, hiyerarşik bir yapıda örgütlenmiş esnaf birlikleri olup bir bakıma günü- müz yerel sivil toplum örgütleriydiler. Loncalar, üyelerin mesleki etkinliklerini denetle- mek ve üyeleri arasındaki anlaşmazlıkları çözümlemek yanında merkezi yönetimle halk arasında aracılık rolü oynamışlar, hükümet emirlerini halka aktarmışlar, bunlara uyulup uyulmadığını izlemişler ve merkezi yönetimin başta kadılar olmak üzere taşra temsilcile- rine yardımcı olmuşlardır (Ünal, 2011: 243; Dursun, 1998: 97). Tanzimat öncesinde belediyecilik faaliyetlerini ifa eden bir başka kurum vakıf- lardı. Osmanlı idaresinde devlet hizmetleri ile vakıf hizmetleri birbirine çok sıkı bir şe- kilde bağlı idi. Birçok hallerde bu iki hizmet birbirinin içine girmiş durumda idi. Öyle ki vakıf gelir ve giderlerini kontrol eden denetleyenler kadılardı. Şehir ve kasabaların su işleri, köprü işleri, mezarlıklar, birçok yollar, sağlık hizmetleri, öğrenim ve eğitim işleri, sosyal yardımla ilgili hizmetler, yani bugün belediyelerin vazifeleri arasına giren birçok işler uzun yıllar vakıflar tarafından yürütülmüştür (Kurt, 1997: 510). Klasik dönemde Osmanlı şehir yönetimi, geleneksel toplum düzeni içinde başta kadılık olmak üzere, esnaf kuruluşları ve vakıflar tarafından birlikte yürütülmekteydi. Ayrı bir bütçesi, görevlileri ve organları olan şehir yönetimi ya da belediye yönetimi, batılılaşma döneminin başlangıcı olarak kabul edilen Tanzimat’tan sonra yönetim siste- mine girmiştir (Ökmen ve Yılmaz: 2009, 103).
Türk belediyeciliğinin gelişimi, Osmanlı Devleti’nden, günümüze değişik evre- lerden geçerek kendisine özgü bir seyir izlemiştir. Bu gelişim, genel bir söylemle; yerel yönetimlerin gelişimi, Türkiye’nin batılılaşma ve modernleşme tarihi ile yakından ilgili- dir. Osmanlı’da batılılaşma hareketleri Tanzimat ile başlar. Tanzimat’tan sonra yerel ku- ruluş olarak ilk örgütlenme belediyecilik alanında olmuştur (Elma, 2007, 169-170). Be- lediyecilik ötgütlenmelerinin başlangıcı her ne kadar Tanzimat olarak kabul edilse de, aslında ilk yerel hizmetlerin başlangıcı Tanzimat ilanından 13 yıl öncesine rastlamaktadır. Batı kurumlarının model alındığı yenileşme hareketlerinin başlamasından sonra 1826 tarihinde bir İhtisap (Belediye İşleri) Nezareti oluşturularak İstanbul’daki kimi be- lediye görevleri bu kuruluşa bırakılmıştır. Ancak daha sonra güvenlik ve yönetim görev- lerini üstlenen Zaptiye Müşirliği’nin kurulmasıyla adı geçen örgütün görevi, esnafın de- netlenmesi ve benzeri belediye işleri ile sınırlandırılmıştır (Sencer, 1984a: 69).
62
Osmanlı Devleti’nde ilk önce belediye teşkilatı liman şehirlerinde kurulmaya baş- landı. İstanbul’da ilk düzenli belediye idaresi şehrin liman ve iş bölgesi olan Galata-Be- yoğlu’nda kurulmuştur (Ortaylı, 1979: 295). Yabancıların yoğun olarak yaşadığı bölge- den gelen talep ile 1855 yılında İstanbul’da “Şehremaneti” adıyla bir belediye örgütü ku- rulmuştur. Belediye kurulunca, önceden onun görevini yürüten İhtisap Nezareti de orta- dan kaldırılmıştır. Şehremaneti, günümüzdeki İstanbul Belediyesi’nin adıydı. Kuruluş Sonrasında bu belediyenin çeşitli dairelere (şubelere) ayrılması kararlaştırıldı. (Eryılmaz, 2002: 176). Şehremaneti’nin kuruluşunu sağlayan en yakın neden, Kırım Savaşı olmuştur. Rusya ile girişilen bu savaşta Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefikleri olan Avrupalı İn- giliz, Fransız ve İtalyan (Piyemonte) ordularının İstanbul’a gelmesi kentin nüfusunu ola- ğanüstü artırmış, temizlik, sağlık ve ulaşım sorunları çığ gibi büyüyerek içinden çıkılmaz bir hal almıştır. İhtisap Nezareti’nin de bu sorunları çözmekte yetersiz kalması, yönetici- leri belediye hizmetlerini görecek yeni bir kurum kurmaya yöneltmiştir (Seyitdanlıoğlu, 2010: 4-5). Osmanlı Devleti’nde belediyecilik kanunları bakımından, gerek ıslahat fermanı- nın getirdiği yenilik, gerekse İstanbul’daki kısa süreli de olsa belediyecilik deneyimleri, 1876 tarihli Kanun-i Esasi’nin 112. maddesiyle belediye kuruluşunun bir yönetim kuru- luşu olarak güvence altına alınmasına yol açmış ve peşinden 1877 yılında Dersaadet ve Vilayet Belediye Kanunu çıkarılmıştır. Bundan önce ise, 1864 ve 1870 Vilayet Nizamna- meleri de merkeziyetçi niteliği ve doğrudan yerel yönetimlerin kurulmasını sağlamama- sına rağmen, yine de yerel yönetimlerin kurulmasında önemli rol oynamıştır. Ancak, 1876 Kanun-i Esasi ve ardından yayınlanan “Vilayet Belediye Kanunu” sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nda belediye örgütleri kurulmaya başlanmıştır. 1877’de yayınlanan Vila- yet Belediye Kanunu’na göre her kent ve kasabada bir belediye meclisi kurulacaktır. Bu kanuna göre, meclis tüzel kişilik sahibi olmuş, kentin imar, su, itfaiye gibi önemli işleri görünür de olsa bu tüzel kişiliğe bırakılmıştır. Ayrıca bu kanun ilk defa tek dereceli seçimi de beraberinde getirmesi açısından önemlidir (Ökmen ve Yılmaz: 2009, 108).
63
Osmanlı Devleti’nin Tanzimat sonrasında içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar Türk Belediyeciliği’nin gelişimini de olumsuz etkilemiştir. Türk belediyelerinin gelişme- sini engelleyen başlıca neden gelir kaynaklarıdır. Belediyelerin gelir kaynaklarının kıtlığı ve merkezi devletin bu konuda yeterince olanak tanımayışı, bugüne kadar devam eden bir sorundur. Genellikle belediyeler, gelir kaynaklarını tespit konusunda gereken ön işlemleri yapamamaktadırlar. Bu konuda istisnalar azdır. Bu istisnalardan biri belediye idarelerinin öncelikle kurulduğu Tuna Vilayetinin 1865 yılı Ocak ayında gelir kaynaklarını tespit et- tiği bilinmektedir. Ancak bu işlem diğer birçok şehirlerde ya hiç yapılamadı veya düzenli aralıklarla tekrarlanmadı. Ayrılan vergi ve gelirlerin toplanamaması, toplananların ye- rinde kullanılmaması, herşeyden önce, vergi vermekten kaçınan halkın belediye idarele- rine karşı başlangıçtan beri karşıt bir tavır almasına sebep olmuştur. Tanzimat devri baş- larından beri şehirlerin düzenlenmesine ilişkin girişimler, bazı vergiler, ahalide belediye- nin alacağı rüsum ve vergilere karşı da antipati yaratmış olmalıdır (Ortaylı, 1974: 182- 183) Taşra belediyelerinde bütçe hazırlamak amacıyla yılda iki kere belediye meclisleri o yerin vilayet, liva veya kaza idare meclisleri ile birlikte toplanır, bütçeyi hazırlar ve tasdik ederdi. Cemiyet-i Belediyye adı verilen bu katışık toplantı, merkezi hükümetin aşırı vesayeti altında yapılmaktaydı (Ortaylı, 1979: 359-360).
çesi Gelirleri ve Giderleri (Varidat ve Masarifatları) 1864 yılında ilk olarak Tuna vilayetinde uygulamaya konulan vilayet nizamna- mesi ile eyalet, sancak ve diğer idari birimler kaldırılmış ve yerine yenileri kurulmuştur. Bu nizamname ile başında valinin bulunduğu yerleşim birimlerine vilayet adı verilmiştir. 1864’den itibaren Osmanlı Avrupa’sında 10 vilayet (44 sancak) Osmanlı Asya’sında 16 vilayet (74 sancak) Osmanlı Afrika’sında ise 1 vilayet (5 sancak) da uygulanan sistem, 22 Ocak 1871’de yeniden formüle edilmiş ve “İdare-i Umumiye-i Vilayet Nizamnamesi” adıyla hazırlanıp ilan edilmiştir (Ortaylı, 1979: 288-294). Osmanlı Asya’sında yer alan Yabanabat Kazası, Vilayet düzenlemelerine kadar Ankara Eyaleti’ne bağlı iken, vilayet düzenlemeleri sonrasında vilayet haline gelmiş ve Ankara Vilayeti merkez sancağı olan Ankara Sancağı altında idare birim olmuştur. Kaza
64
merkezi 1880’e kadar Demirciören, 1880-1915 arası Pazar, 1915’ten sonra ise Kızılcaha- mam adını almıştır (Sezen, 2006: 309-515). Rumi takvime göre hazırlanan Yabanabad kazasına ait ilk belediye bütçesinin ta- rihi 15 Teşrinievvel 1331 (15 Ekim 1915) olarak kayıtlanmıştır. Belgenin açılış kaydında padişahın emretmesi ile hazırlanması ve döneminde altmış hane ve iki yüz kırk nüfus olan Yabanabad merkez belediyesinin muvazene cetveli (denge cetveli) olduğu bilgisi yer al- maktadır. Bu muvazene cetveli günümüz bütçe anlayışı ile hazırlanmıştır. Belgede önce gelirler 1 gösterilmiştir. Tablo 1. Yabanabad (Kızılcahamam) Kazası 1331 ve 1332 Seneleri Varidatları (Ge- lirleri) Gelir Kalemleri 1331 (R.) (1915/1916) Senesi Tahakkuk Eden Gelirleri 1332 (R.) (1916/1917) Se- nesi Gelir Tah- minleri Toplamlar (İcmal) Açıkla- malar (Mülaha- zat) Kuruş Para Ku- ruş Para Ku- ruş Par a
Zebhiye rüsumu 2
5823 10 1010
8 254 1 0 Kantar rüsumu 105
Kile rüsumu 51
İcar-ı zemin rüsumu 3
505 Hayvan rüsumu 760
4
7144 03 12120
1 9264 3
1 Çalışmada yer alan bilgilerin daha sistematik şekilde incelenebilmesi için veriler tablolaştırılmıştır. 2 Zebhiyye Rüsumu: Kesilen hayvan başına kasaplardan alınan vergi çeşidi. 3 İcar-ı Zemin: Üzerinde ağaç ve bina gibi yerüstü varlıkları nedeniyle alınan yer ücreti, işgaliye bedeli. 4 İcarat: Kira bedeli. 65
Pazar yerinde satılan mal ve eşya için yapılan tellaliye ücretleri 462
1 062 Nakit cezalar, damga, ruhsat vb. hizmetler 1113
1000
2 113 Geçmiş sene rüsumları 378 30
5077
5 455 3 0 Memurin-i sıhhiye har- cırah tertibinden nahiye belediye hissesi 400
4 00
Emanat-ı bi'l-ahire sa- hipleri zuhurunda veril- mek üzere belediyece satılan hayvan esmanı 2046
30
2 046
3 İstikraz
5
3028 39
3 028
3 9 Belediyenin malı olup bi'z-zarur satılacak olan dört hane bedeli
1 6000 332 senesi ibtidasına müdevver mevcud san- dık
1199 10
375 25
1 574
3 5
21596 07 37703 25 5 9299 3 2 Tablo 1’de, rumi takvime göre 1331 (1915/1916) ve 1332 (1916/1917) tarihlerini içine alan Yabanabad kazasının hem tahakkuk eden hem de tahmini gelirleri gösterilmiş- tir. 1331 yılı gelirlerinde icarat olarak kayıt altına alınan kira bedelleri 7.144 kuruş 3 para ile en fazla gelir kalemini oluşturmuştur. İkinci olarak tek başına en fazla gelir getiren
5 İstikraz: Borçlanma 66
istikraz kalemi 3.028 kuruş 39 paradır. Aynı yılda toplu olarak gösterilen zebhiye, kantar, kile, icar-ı zemin ve hayvan rüsumlarının toplamı, 5.823 kuruş 10 para olarak gerçekleş- miştir. 1331 (R.) yılında en düşük gelir kalemini, 378 kuruş 30 para olarak geçmiş sene- lerden gelen vergi gelirleri oluşturmuştur. 1331 senesine ait diğer gelirleri ile birlikte 21.596 kuruş 7 para olarak Yabanabad (Kızılcahamam)’ın toplam gelirleri belgenin ye- kün hanesinde gösterilmiştir. 1332 yılındaki Yabanabad Kazası’nın tahmini gelirlerinde en fazla gelir getirecek gelir kalemi, belediye malı dört hanenin satışı sonucunda elde edilecek olan 16.000 kuruş olacaktır. İkinci en yüksek gelir 12.120 kuruş ile icarat gelirleridir. Üçüncü en yüksek gelir beklentisi geçmiş yıllar rüsumlarından elde edilecek olan 5.077 kuruştur. Diğer yan- dan en az gelir beklentisi 51 kuruş ile kile rüsumudur. Kazanın bütün gelir toplamları, yine yekün hanesinde 37.703 kuruş 25 para olarak kayıt altına alınmıştır. Yabanabad kazasının 1331 ve 1332 (R.) yıllarının gelirlerinin gösteriminin sonra- sında aynı yıllara ait giderler tablo 2’de gösterilmiştir.
Ku-
ruş Para
Ku- ruş
Para Ku-
ruş Para
Beyanı Belediye rei- sinin maaşı 900
1800
2700
Ku- ruş Para
Katib ve san- dık emininin maaşı 1400
1800
3200
67
6 Münadi: Kamuya duyurulması gerekenleri yüksek sesle haber vermeyi yerine getiren kişi. 7 Rüsum: Vergiler. Aşı memuru- nun maaşı 4093 30
00 00
4093 30
Belediye ça- vuşunun ma- aşı
900
00 00 900
Çavuş ve münadi 6
maaşı 880
1200
2080 Reis maaşından 600
çisi’nin maaşı 300
300
Aşı memuru harcı- rahından 500
Malûliyet maaşları 445
445
Aşı Memuru Maa- şından 400
Harcırah kar- şılığı 895
25 2000
2895 25 Münadi maaşın- dan 80
Kırtasiye gi- deri 165
240
405
Yakıttan 60 25
Yakacak gi- deri
89 15
100
189 15 Kırtasiyeden 15
giderler 2194
32 100
2294 32 Zebhiyye resmi ? idare-i
hususiye hissesi
1317 10 Resmi günler için ayrılan karşılık 548 30
500
1048 30 Maaş ve harcırah tevkifatından ma- liyeye borç? 549
20 Kefen vb iş- ler için ayrı- lan
30
150 180
Orman rüsumu 7
68
1331 yılının gelirlerine göre daha az olan gider kalemleri, gelir kalemlerinden daha çeşitlidir. Gider kalemlerinin ilk üç sırasında; tamiratlar 6.879 kuruş 10 para, aşı
8 Züefamekkari: Vergiye dahil olan. İlaç ve tıp için ayrılan 83 20
100
183 20 Usta ve amelelere olan borç 2400
Fukara ve zü- efamekkari 8
rılan 293
300
593
Tahta ve levazım-ı saireden tesviye
olunacaklara borç 1505
Köy bekçileri nişanı ve de- ğirmen ka- pağı ücretleri 44 10
100
144 10 Birikmiş vergi borcu
1000 00 Borçlar
00 00
9727 15 9727 15 Yekün 9727 10 Emânâta red- diyat
1068 10
5371 35 6440 05
Tamiratlar 6879
10 1000
0
1687 9 10
Aydınlatma 20
100
120
Mahallelerin temizlenmesi 00
00 500
500
İstikraz öde- meleri 00
00 3028 39 3028 39
Beklenenin dışındaki gi- derler
00 00
585 16
585 16
Download 3.66 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling