Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Zeliha ÇAKAN
7/A Sınıfı Vali Sabahattin Çakmakoğlu İ.Ö.O - Toroslar / MERSİN Sevgili Arkadaşım Televizyon, Bir süredir ayrıyız bildiğin gibi. Bu zorunlu ayrılık bana senin bizim hayatımızda ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterdi, bir kez daha. Seni çok özledim… Bu mektubu da duygularımı dile getirmek için yazıyorum. Sevgili Televizyon, seni özlemesine özledim ama artık sevgili olduğun konusunda bazı şüphelerim var. Gittiğin günden beri aile olduğumuzu daha iyi anladım çünkü… Merak etme, seni orada bırakacak değiliz. Sana haksızlık etmek istemem. Tamir edildiğinde yine birbirimize kavuşacağız, evimizdeki yerini alacaksın. Annem, elleriyle ördüğü dantel örtüyle süsleyecek seni. Yine başköşeye kurulacaksın, fakat daha az görüşeceğiz seninle. Gidişin bazı şeyleri anlamamıza yardımcı oldu. Meğer evde kimsenin kimseden haberi yokmuş. Yemek esnasında yapılan kısa sohbetlerden başka kime birbiriyle konuşmuyormuş. Şimdi hatırlıyorum da; akşamları kumandayı eline alan babamın haberleri açmasıyla salon sessizliğe bürünürdü. Çaylarımızı karıştırma sesinden başka ses çıkmazdı evde. En ufak bir seste “Hişşşt, sessiz olun!”lar başlardı. İzlediğimiz haberlere büyük annemin gözyaşları eşlik ederdi çoğu zaman. Bize de onu teselli etmek düşerdi. Bu konuda da sen yardımcı oldun bize. Annem hemen kumandayı kapar, kanalı değiştirirdi. Sende kanal çok çünkü… Seçilen bir komedi programıyla birlikte büyük annemin ağlayışı yerini önce tebessümlere, sonra kahkahalara bırakırdı. Çay-çekirdek ikilisiyle birlikte güzel filmler izlerdik. Eğlenirdik… Evet, bir aradaydık ve birlikte bir şeyler yapıyorduk. Ama aile içi iletişimimiz sıfırdı. Kendimizi avutuyorduk sadece. Sen tamire gittikten sonraki akşam kimse konuşmuyordu. Salonda sessizlik hakimdi. Sessizliği bozan ben oldum. Büyük annemden dedemle nasıl tanıştıklarını anlatmasını istedim. O kadar güzel anlatıyordu ki salondaki herkes çıt çıkarmadan onu dinliyordu. Annem de babamla tanışma hikâyesini anlatmaya başladı. Nostaljik hikâyeler peş peşe anlatılıyordu, eğleniyorduk. Bu sefer gerçekten eğleniyorduk. Babam biraz daha sessiz olmamızı istedi. Komşularımız evi çınlatan kahkahalarımızdan rahatsız olabilirdi. Babam, saate bakarak yatma vaktimin geldiğini söylediğinde ben odama gitmek istemedim. Oturduğum yerde kıvrılıp, gittiğinde boşalan sehpana bakarak düşünmeye başladım. Neyi mi? Söyleyeyim. Senin bizi kendine nasıl esir ettiğini, bizi birbirimizden nasıl kopardığını, böyle güzel akşamlar geçirebilecekken nasıl sana kilitlendiğimizi, sana neden o kadar çok zaman harcadığımızı… Aslında sana da haksızlık etmemek lazım. Sen de böyle olmasını istemezsin biliyorum. Bu senin suçun değil, biz insanların bilinçsizliği. Sana bu kadar bağımlı olmamalıyız. Seni daha kontrollü kullanmalıyız. Yoksa paylaştıklarımızı, yakın arkadaşlığını kim inkâr edebilir! Bilgi yarışmaların, bizi dünyanın bir ucundan bir ucuna götürüşlerin, verdiğin haberler, güzel güzel filmler… Dediğim gibi seninle iyi geçinmek bizim elimizde. Yokluğunun beşinci gününde seni özlüyoruz. Ama geldiğinde her şey çok farklı olacak bunu bil… Bundan sonra daha iyi anlaşacağımıza inanıyorum. Güzel ve faydalı programlarda görüşmek üzere… Hoşça kal… Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling