T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
Download 1.24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
3- KELAM EKOLLERİNİN İRADE HÜRRİYETİYLE İLGİLİ
GÖRÜŞLERİ İ nsan iradesini kabul eden Mutezile-Kaderiyye, Selefiyye, Eş’âriyye ve Maturdiyye (Ehl-i Sünnet) birbirine paralel yaklaşımlar ortaya koyarken, Cebriye insan iradesini kabul etmeyerek farklı bir yorum ileri sürmüştür. Bu nedenle 103 Bağdadî, Mezhepler Arasındaki Farklar, s. 17-18. 104 Kulun fiillerine müdahale olup olmamasıyla ilgili bu iki kavramdan cebir, kulun fiillerinde baskı altında olduğunu, failin tamamen Allah olduğu anlamına gelmektedir. Cebr-i mutlak düşüncesiyle Cebriyye bu kavramın temsilcisidir. Tefvîz ise, bir işi yapma veya bir karara varma konusunda tamamen serbest bırakılma, fiilin failin tercihine göre şekillenmesi, Allah’ın kulun fiiline hiçbir ş ekilde müdahalede bulunmaması anlamına gelmektedir. İslam akaidinde Mutezile tefvîz-i mutlak anlayışıyla, Allah’ın kulun fiiline hiçbir şekilde müdahale hakkı olmadığını savunmasıyla tanınmıştır. Maturîdî ise, Muezile ve Cebriyye’nin arasında, iki yönlü bir açıklama getirmiştir. (Bu konuya değineceğiz) 105 Kılavuz, Anahatlarıyla İslam Akaidi ve Kelam’a Giriş, s. 167-171 26 öncelikle Cebriyye’den başlayarak kelam ekollerinin konuyla ilgili görüşlerini inceleyelim. a- Cebriyye Cehm b. Safvan’ın (ö . 128/745) kurduğu bu mezhebe göre insanda hiçbir ş ekilde irade ve seçme özgürlüğü yoktur, kulun fiilini Allah yaratır ve kulun bunda hiçbir dahli (iradesi) yoktur. “İnsan bir şey yapmaya kudretli değildir, istitaatla nitelendirilemez, fiillerinde mecburdur… bütün fiiller cebrî, yani zorunlu olduğu gibi, sevap ve cezada da zorunluluk vardır. Böylece cebir kabul edilince sorumluluğun da zorla olduğu ortaya çıkmış olur.” 106 İnsanın rüzgârın önünde kuru bir yaprak gibi gören Cebriyye’ye göre Allah’ın ilmi ve iradesi her şeyi kuşatmıştır, her şey çizilmiş bir kadere göre meydana gelmektedir. Bu görüşlerini “Allah her ş eyin yaratıcısıdır, O her şeye vekildir” 107 , “Allah her dişinin neye gebe olduğunu, rahimlerin artırdığı şeyi ve eksilttiği şeyi bilir. Her şey O’nun katında bir ölçü iledir.” 108 , “Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık” 109 gibi ayet-i kerimeleri delil getirerek bu fikirlerini savunan cebrî anlayışın, ilk olarak sahabe döneminde Yahudiler tarafından ortaya atıldığı, onu bazı Müslümanlara öğrettikleri ve bu Müslümanlar’ın da yaydığı Emevîler döneminde mezhebe dönüşecek bu fikirleri yaydığı rivayet edilmektedir. Ancak aynı fikrin daha önceleri Farisîler’de de mevcut olduğu, Zerdüştler, Maniler ve diğerleri tarafından da ileri sürüldüğünden hareketle, cebrî düşüncenin Yahudiler’e mal edilmesi doğru bulunmamış, çıkış kaynağı olarak Cehm b. Safvan’ın kabul edilmesi üzerinde ittifak edilmiştir. 110 106 Şehsristanî, Milel ve Nihal, s. 87. Bağdadî, Mezhepler Arasındaki Farklar, s. 156 107 Zümer 39/62 108 Ra’d 13/8 109 Kamer 54/49 110 Ebu Zehra, İslâm’da İtikadî, Siyasî ve Fıkhî Mezhepler Tarihi, s. 111 |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling