T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
Download 1.24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
- Bu sahifa navigatsiya:
- d- E ş’âriyye
c- Selefiyye
Sahabe sonrası tabiîn dönemindeki ilk fakih ve muhaddisler kastedilerek Selefiyye olarak isimlendirilen alimlere ait ilk eser olan Fıkh-ı Ekber 116 müellifi Ebu Hanife’ye göre, kulun işleri kendi iradesi ile meydana gelir ancak yaratıcı olan Allah’tır. Yani Allah yaratıcı, kul ise kazanıcıdır. 117 Hayır ve şer, kulun her türlü fiilinin Allah tarafından yaratıldığına inanan Selef alimleri bunun fertlerin yaratılışına uygun olarak cereyan ettiğini söylemektedir. İnsana yönelik ne tam bir hürriyet, ne de tam bir baskı kabul etmeyen ve “lâ cebra ve lâ tevfîza= ne cebir ne tefvîz” diyerek irade hürriyetini formüle eden Selefiyye’nin görüşü şu şekilde özetlenebilir: Allah Teâlâ, ilmi ezelîsi ile kulların fiilini önceden bilir, ancak bu kula yönelik bir baskı unsuru değil, ilm-i ilâhînin her şeyi kuşatıcı olmasıdır. Allah, kullarının kaderini yaratır, ancak bu yaratmayı kullarının tercihine göre şekillendirir. d- Eş’âriyye Mutezile’nin içindeyken hocası Ebu Ali el-Cübbâî (v. 309/915) ile yaptığı “üç kardeş” 118 tartışmasıyla bu gruptan ayrılarak, bundan sonraki hayatına mutezile ile fikrî mücadeleye girişen Ebu’l-Hasen el-Eş’ârî’ye atfen isimlendirilen Eş’âriyye’nin irade hürriyeti konusundaki yaklaşımı Allah’ın zatî sıfatlarından kabul 114 Eş’ârî, el-Lümâ, s. 24, el-İbâne, s. 44-47, Bağdadî, Mezhepler Arasındaki Farklar, s. 83. Ş ehristanî, Milel ve Nihal, s. 59 115 Taftazanî, Şerhu’l-Akaid, s. 12 116 İzmirli, Yeni İlm-i Kelam, s. 61. İzmirli’ye göre, Selefiyye’nin hepsi Ehl-i Sünnet-i Hassa’dır. Dört mezhebin (Hanefiyye, Şafiiyye, Malikiyye, Hanbeliyye) büyükleri Selefiyye’dendir, a.g.e., s. 66 117 Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber, s. 117-118 118 Taftazanî, Şerhu’l-Akaid, s. 99 29 ettikleri ilim ve irade sıfatlarına getirdikleri yorumla birlikte gelişmiştir. Eş’ârî’ye göre irade, Allah’ın zatî sıfatlarından biridir ve ilim sıfatı ile beraber mütalâa edilir. Kulun iradesi de ilâhî iradenin sınırları dahilindedir. İ lahî iradeyi mutlak olarak gören Eş’âriyye’ye göre, kulda hadîs bir kudret ve irade mevcuttur. 119 Fakat bu kudretin, insanın fiillerinde etkisi yoktur. Sadece Allah’ın yarattığı fiile kesb etmesi (yönelmesi, yakınlaşması) söz konusudur. Kulun sorumlu olması da bu kesb etmesinden dolayıdır. Yani kul kâsib, Allah hâlıktır. Mutezile ile aynı fikirleri savunmamak için cebre yaklaştığı, yalnız kesb ile cebirden ayrıldığı söylenen Eş’ârî, hayır ve şer, faydalı ve zararlı her şey Allah’ın isteği ile gerçekleştiğini ileri sürmüştür. Her şeyi irade eden Allah, kullarından bildiğini irade etmiştir. Kulun fiille alakası, o fiilin gerçekleştiği yer olmasından dolayıdır. Cüz’î irade ilâhî iradeye tabidir ve onun yarattıklarına kesb eder. Eş’ârî’nin bu yaklaşımı cebr-i mutavassıt (mutedil cebir) olarak nitelendirilmiştir. 120 Download 1.24 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling