T. C. Fatih sultan mehmet vakif üNİversitesi LİsansüSTÜ EĞİTİm enstiTÜSÜ tarih anabiLİM DALI tarih programi yüksek lisans tezi


Download 1.3 Mb.
Pdf ko'rish
bet29/61
Sana16.06.2023
Hajmi1.3 Mb.
#1493146
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   61
Bog'liq
KUR UN

nâm-u-nişân-ı dehşetşân-ı hıdîvanım kevn-ü-mekâna ra’şe-vü-velvele 
114
Esra Yördem, Kadızâde’nin Gazavât-ı Sultan Selim Han Adlı Eseri (Metin-İnceleme), İstanbul 
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2018, s. 20. Asıl adı 
Kebîr b. Üveys Kadızâde olan müellifin eseri tam olarak hangi tarihte yazdığı bilinmemektedir. Mısır 
seferinin ayrıntılı olarak anlatıldığı eser, Yavuz Sultan Selim’in komutanlarından Emir Sadreddin 
Muhammed’in teşviki ile yazılmıştır. Bkz: a.g.t., s. 17. Ayrıca Kadızâde eserinde, Yavuz Sultan Selim 
tarafından bizzat Safed, Gazze, Remle ve mukaddes Kudüs işlerinde askerin azığı ve hayvanların 
yiyeceğini hazırlama ve maliyetin önemli işlerini düzenleme işleriyle görevlendirildiğini de 
yazmaktadır. Bkz: a.g.t., s.11. Tezimiz için alıntılanan bölümün tercümesi Esra Yördem’e aittir.


49 
virmiştir. Hakk celle şâhid-i hâldir. Maksûd-u-murâdım isti’lâ’i evâmir-i ilâhî 
hulâsa-i meârib-u-âmâlim işâ’at-ı şer’-i pâk-i Hazret-i risâlet-penâhîdır 
Sallâllâhü ‘aleyhi ve sellem. Kimsenün vilâyetine hasret ve nigerânım gayrûn 
memalik-u-memleketine ihtiyâc-u-sâmânım yok Pes ne revâdır ki ekâlîm-i 
Arab güzîde-i mahlûkât-ı hazret-i Rabb iken ‘Azze ve celle edânî-i ibâd-ı 
dalâlet-nihâddan birkaç bî-dîn çerkesler, nâksesler hân-u-haslar enine düşüb, 
hâssaten ahâli-yı Haremeyn-i şerifeyn ve mahalleyn-i latifeyn-ü-münîfeyr 
sâye-i rezâlet-mâyelerinde müstezill olâlar. Yârın ‘arsa-i mahşerde Hâlik-ı 
ekbere ve sâhib-i şerî’ate pâk olan Peygamber-i Sa’âdet-rehbere ne veçhile 
cevâb virülür cümle mahlûkât içinde bu kazıyye güneşden rüşen ve bâhir ve 
benim mesmû’umdur ki ol tâyife enva’-ı zulm-u-dalâl ile meşhurlar, 
memalik-i islâmiyyede esnâf-ı fitne ve fesâd ile müttehemler mezkûrlardur. 
Zâhiren suret-i islâmda müslümânlar ve lî hakîkatde ehl-i fesâdlar sahib-i 
tuğyânlardır. Ol dûdmân-ı şer’-i âşiyân ahâlîsinin refâhiyyet halleri içün ol 
canibe ‘asker-i islâm ile râyât-ı din-i mübîn açmak zimmetime emr-i vâcib’il-
edâdır. Hemân ‘asker-i islâm-ı sa’âdet-fercâma isti’câl ile tenbîh-u-te’kîd ile 
evvel-bahârda âsitân-ı ‘izzet-medârumda hâzır bulunsunlar.
”115
Osmanlı müelliflerinden Hoca Sadeddin Efendi’nin, Tacü’t-Tevârih adlı 
eserinin bir bölümünün Selimnâme niteliğinde olmasından hareketle, eserindeki 
Kudüs anlatımının burada kullanılması uygun görülmüştür. Mısır seferinin ilahi bir 
çağrı olduğu Hoca Sadeddin Efendi’nin Tacü’t-Tevârih adlı eserine eklediği 
Selimnâmesinde bir rüya üzerinden anlatılır. Hoca Sadeddin Efendi, Yavuz Sultan 
Selim’in yakın hizmetinde bulunan babası Hasan Can’dan dinlediği bir rüya üzerinde 
durur. Kapı Ağası olan Hasan Ağa’nın gördüğü bu rüyada kutsal yerlerin korunması 
ve kollanması hususuna işaret edilir. Esere göre rüya yoluyla kutsal beldelerin 
115
Celalzade Mustafa, Selimnâme, haz. Ahmet Uğur, Mustafa Çuhadar, Kültür Bakanlığı Yayınları, 
Ankara, 1990, s. 174-175. Koca Nişancı olarak tanınan Celalzade Mustafa Çelebi’nin Measir-i Selim 
Han ismini verdiği eser Yavuz Sultan Selim dönemi için önemli ana kaynaklardandır. Zira divanda 
reisü’l-küttâb ve nişancı olarak çalışmıştır. Eser Yavuz Sultan Selim’in şehzadelik, valilik ve 
padişahlığı dönemindeki seferlerinden bahsetmektedir. Eserin on üç bölümü C. Kerslake tarafından 
“A. Critical Edion and Translation of the Introductory Mustafa” ismiyle doktora tezı olarak 1975’te 
Oxford Üniversitesi’nde hazırlanmıştır. Selimname, Revan Ktp. Nr. 1274 ve Hazine Ktp. 1415’e 
kayıtlıdır. Bkz: Celia J. Kerslake, “Celalzade Mustafa Çelebi”, DİA, 1993, C. VII, s. 260-262. 
Çalışmamızda alıntılanan metinlerin transkripsiyonu Ahmet Uğur ve Mustafa Çuhadar’a aittir. 


50 
hizmeti Yavuz Sultan Selim’e sunulmuştur. 
“Gördüm ki” kapu bir cüz’îce açılmış, ol denlü ki taşrası görinür, emmâ âdem 
sığmaz. Nigâh itdüm, gördüm ki taş harem talisânlı ‘arab sîmâsında nûrânı 
eşhâs ile memlû, elleri bayraklı ve müsellah ve mükemmel olub, tururlar. Ve 
kapu dibinde dört nûrânî kimesne turur. Ellerinde birer sancak var. Dakk-ı 
bâb idenün elinde Pâdişâhun ak sancağı. Bana eydür ki, “Bilür misin neye 
gelmişüz?” Ben dahi, “Buyurun, “direm. Didi ki” “Bu gördüğün eşhas ashab-
ı Resulü’llahdur. Bizi Resûlü’llâh gönderüb, Selîm Hâna selâm itdi. Ve 
buyurdu ki, “kalkub gelsün ki Haremeyn hidmeti ana buyurıldı”. Ve bu dört 
kimesne ki görürsin: bu sıddîk-i a’zam, ve bu ‘Ömer-i Fâruk ve bu ‘Osmân-ı 
zi’n-nûreyndür. Ben, ki senün ile tekellüm eylerem, ‘Alîyübnü Ebî Tâlibem. 
Var, Selîm Hâna söyle,” didi.”
116
Selimnâmeye göre padişah, “Biz sana dimez miyüz ki, biz bir canibe me’mûr 
olmadın hareket itmemişüz
”117
diyerek bu rüyadan sonra Mısır seferine karar 
vermiştir. 
Şükri-i Bitlisî’nin Selimnâmesine göre de İstanbul’dan sefer için yola çıkan 
Yavuz Sultan Selim askerleriyle buluşmuş, bu esnada Halep’te Mısır ordusunun 
mevzilendiği haberi üzerine sefer yönünü Mısır üzerine belirlemiştir: 
“Çıkmadın Rûmi memalikten sipâh 
Geçti deryâyı Selîm-i dîn-penâh 
Ilgadı Sür’atle ol bebr-i beyân 
116
Ahmet Uğur, “Hoca Sadeddin Efendi’nin Selim-namesi”, İslam İlimleri Enstitüsü Dergisi
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam İlimleri Yayınları, sy. 4, s. 231; Hoca Sadeddin Efendi, 
Tacü’t-Tevarih, sad. İsmet Parmaksızoğlu, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1979, s. 129-130. 
Yavuz Sultan Selim’in en yakın adamlarından biri olan Hasan Can’ın oğlu olan Hoca Sadeddin 
Efendi, babasından işittiği hikâyelerden oluşan on bir hikâyelik bir Selimname yazmıştır. Eser yine 
Hoca Sadeddin Efendi tarafından yazılan ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Yavuz Sultan Selim 
dönemi sonuna kadar gelen Tacü’t-Tevarih adlı eserinin içerisine eklenmiştir. Bkz: Şehabeddin 
Tekindağ, a.g.m., s. 224-226; Şerafettin Turan, “Hoca Sadeddin Efendi”, DİA, C. XVIII, s. 196-198. 
Alıntıladığımız metnin transkripsiyonu Ahmet Uğur’a aittir. 
117
Feridun M. Emecen, a.g.e., s. 201; Selahattin Tansel, a.g.e., s. 149. 


51 
Geldi Elbistâna çıkdı yek-‘inân 
Uş bu menzilde hüner-ver pehlevan 
Girdi leşker içre düşmenden nihân 
İstimâ’ itti ki sultân âşikâr 
Hod Haleb şehrinde dutmışdur karâr 
Mısrdan gelmiş Haleb şehrine ol 
Leşkeriden yok Haleb ehline yol 
Bi-‘aded leşker yığup itmiş hurûc 
Saltanat etvârına virmiş ‘urûc 
Harb u darb esbabına dirmiş tamâm 
Ceng içün görmiş yarak ol fikr-i hâm 
Çün bunı dârâ-yı Rûmi anladı 
Gavrinün tedbîr ü fikrin tanladı 
Bildi tahkik itti kim Şâmî-sipâh 
Uş Haleb şehrindedür bî-iştibâh 
Lik sultân bi-haber kim şâh-ı Rûm 
Kendüzi bi’z-zât gösterdi hücum”
118
Sa’di bin Abdü’l-Müte’âl’in Selimnâmesinde de sefer yönünün Bıyıklı 
Mehmed Paşa’dan gelen haberler doğrultusunda Kızılbaş tehlikesine yönelik 
belirlendiği yazar: 
“İttifak bunun gibi evkat-ı zaruret ve hangâm-ı feragetde der adâlet bahş-ı 
hüdeavendigârs Diyarbekir beylerbeyisinden mütaadid ulaklar gelüp bu 
haber-i hareket engizi ilkâeylediler ki kızılbaş-ı mezhebhıraş tekrar kuvveti 
pazuya getürüp baki kalan serdaran-ı pür kibri kiniden kara hân nâm bir 
mel’un-ı bi dine olanca asker hezimet ayinin koşub tekrar tâlin sınâmak 
118
Şükrî-i Bitlisî, Selim-name, haz. Mustafa Argunşah, Erciyes Üniversitesi Yayınları, Kayseri, 1997, 
s. 245. Hakkında ayrıntılı bilgi bulunmayan müellif şairdir. Yavuz Sultan Selim’in tahta oturduğu 
yıllarda İstanbul’a gelmiş ve kendisine sunduğu mersiye sonrasında özel meclisine girmiştir. Eser 
Selimname’nin yanında Fütuhatü’s-Selimiyye ve Fütuhat-ı Selim Han olarak da anılmaktadır. Yavuz 
Sultan Selim’in 1490-1520 yıllarındaki hayatından ayrıntısıyla bahseden eser Kanuni Sultan 
Süleyman’a sunulmuştur. Eser, Hazine Ktp. Nr. 1597 ve 1598’e kayıtlıdır. Bkz: Mustafa Argunşah, 

Download 1.3 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   61




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling