T. C. KÜLTÜr ve turizm bakanliği tüRKİye küLTÜr portali projesi
Download 17.59 Kb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ
- 9. 4. 1950 Sonrası Mimaride Yenileşme Hareketleri Anahtar Kelime
- TÜRK RESİM SANATI Prof. Dr. Kıymet GİRAY
- Kaynak
- Anahtar Kelimeler
Kaynak: Alsaç, Ü., Türkiye’de Mimarlık Düşüncesinin Cumhuriyet Dönemindeki Evrimi, Trabzon 1976 Aslanoğlu, İ., Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı, Ankara 1980 Bozdoğan, S., Modernizm ve Ulusun İnşası, Erken Cumhuriyet Türkiyesi’nde Mimari Kültür, İstanbul 2002 Eldem, S.H., “50 Yıllık Cumhuriyet Mimarlığı”, Akademi, 8, İstanbul 1974, s. 8-70 Kortan, E., Türkiye’de Mimarlık Hareketleri ve Eleştirisi 1950-1960, Ankara 1971 Özbay, A., Türk Mimarları 2000, İstanbul 1999 Sözen, M.-Tapan, M., 50 Yılın Türk Mimarisi, İstanbul 1973 Tankut, G., Bir Başkentin İmarı: Ankara 1929-1939, Ankara 1991 Haklar (Rights): (Telif ve kullanım hakları ile ilgili bilgiler.) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca hazırlanan tüm içeriğin her türlü ortamda umuma arz yetkisi sınırsız süreyle Kültür Turizm Bakanlığına devredilmiştir. Bakanlık sonraki zamanlarda hazırlanan içerikle ilgili düzeltme, ekleme, silme veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Kaynağı Hazırlayan / Emeği Geçen Konu Editörü Proje Yöneticisi Prof.Dr.Kıymet Giray / Dr.Muharrem Çeken Prof. Dr. Kıymet Giray Prof.Dr.Hale Küniçen T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ 1950 SONRASI MİMARİDE YENİLEŞME HAREKETLERİ Prof. Dr. Kıymet GİRAY KASIM - 2009 ANKARA 9. 4. 1950 Sonrası Mimaride Yenileşme Hareketleri Anahtar Kelime: Türkiye Cumhuriyeti, Modern Mimari, 1950 sonrası Türkiye’de Mimarlık, Rasyonalizm. 2. Ulusal Mimarlık üslubu 1940’lı yılların sonuna doğru etkisini yavaş yavaş kaybetmeye başlar ve uluslar arası rasyonalizmin etkileri görülür. İstanbul Adalet Sarayı için 1948 yılında açılan yarışmada Sedat Hakkı Eldem ve Emin Onat’ın rasyonel özellikler taşıyan projesi birinci seçilir. Uluslar arası özellikler barındıran bu proje yeni bir dönemin başladığının ilk habercisidir. Türkiye modern mimari ile 1930’lu yıllarda tanışır, fakat ara bir dönem sonrasında geç kalınmış ta olsa 1950 yılların başında çağdaş uluslar arası akımların görüldüğü ikinci aşamanın uygulamalarına geçer. İkinci Dünya Savaşının sonunda Avrupa’nın yeniden şekillenmesi ve Batıda gelişen modern mimarlık akımlarının bütün dünyaya yayılması Türkiye’deki değişimin önemli etkenleri arasında sayılabilir. Bunun yanı sıra Türkiye’de sosyal ve siyasal ortamdaki değişiklikler, çok partili döneme geçiş ve batıya yaklaşma politikaları da modern mimarlık akımlarının girişini hızlandırmıştır. 1950 sonrasında mimarlık eğitiminin İstanbul sınırlı kalmadığı görülür. Önce Orta Doğu Teknik Üniversitesi sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi ve peşinden diğer üniversitelerin mimarlık fakültelerinden çok sayıda mimar mezun olur. 1950’li yıllarda mimarlık faaliyetlerinde Le Corbusier, Mies Van Der Rohe gibi mimarların ilkelerinin uygulandığı rasyonel-pürist anlayış egemendir. Bunlardan özellikle Rohe’un camlı tasarımlarındaki kaplama ve alüminyum kullanımı Türkiye için yeni teknolojik ürünler olduğundan uygulamaları da farklı biçim kalıplarının seçmeciliği şeklindedir. Düzgün, klasik, geometrik biçimler ve mükemmel oranlar elde etmek gibi özellikleri sıralanabilen rasyonel mimarinin etkileri 1950’lerden sonra da günümüze kadar etkinliğini sürdürür. 1952’de Nevzat Erol’un İstabul Belediye Sarayı projesiyle başlayan süreçte çok sayıda yeni bina Türk mimarların yorumuyla ortaya konur. SOM grubu ve Sedat Hakkı Eldem’in ortak tasarımı olan İstanbul Hilton Oteli (1953), Turgut Cansever ve Abdurahman Hancı’nın Büyük Anadolu Kulübü, Enver Tokay’ın Kızılay Emek İşhanı (1959), Enver Tokay, Behruz Çinici ve Teoman Doruk’un DSİ Genel Müdürlüğü Binası (1959), İlhan Tayman ve Yılmaz Sanlı’nın İstanbul Tekel Genel Müdürlüğü Binaları (1959) gibi bazı eserler bu dönem içinde anılabilir. 1960’la gelindiğinde rasyonel mimarinin yanı sıra gelişen brütalist uygulamalar da Türkiye’de görülmeye başlar. Yalın bir şekilde gerçekleşen yapılarda malzeme doğal görünüşüyle olduğu gibi verilir. Bu türden uygulamalar arasında Altuğ Çinici ve Behruz Çinici’nin O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi (1961), Şevki Vanlı ve Ersen Gömleksioğlu’nun Ankara Milli Savunma Bakanlığı Tandoğan Öğrenci Yurdu (1966), Turgut Cansever ve Ertur Yener’in Türk Tarih Kurumu Binası (1967) sayılabilir. Kızılay Emek İş Hanı 1959, Enver Tokay, (Foto. M. Çeken) Türk Tarih Kurumu Binası 1967, Turgut Cansever-Ertur Yener (Foto. M. Çeken) Kaynak: Alsaç, Ü., Türkiye’de Mimarlık Düşüncesinin Cumhuriyet Dönemindeki Evrimi, Trabzon 1976 Eldem, S.H., “50 Yıllık Cumhuriyet Mimarlığı”, Akademi, 8, İstanbul 1974, s. 8-70 Karasözen, R.-Özer, F., “Çağdaş İstanbul Mimarlığında Post-Modernizmin Rasyonel Temeli”, İ.T.Ü. Dergisi, C:5, S:2, İstabul 2006, s.107-111 Kortan, E., Türkiye’de Mimarlık Hareketleri ve Eleştirisi 1950-1960, Ankara 1971 Kotran, E., Mimarlıkta Rasyonalizm, Mimari Akımlar I, İstanbul 1996 Özbay, A., Türk Mimarları 2000, İstanbul 1999 Özorhon, İ.F.-Ulusu Uraz, T., “1950-60 arası Türkiye Mimarlığı’nda Özgünlük Arayışları”, İTÜDergisi/a Mimarlık, Planlama, Tasarım, C:8, S:2, İstanbul 2009, s.89-100 Sözen, M.-Tapan, M., 50 Yılın Türk Mimarisi, İstanbul 1973 Haklar (Rights): (Telif ve kullanım hakları ile ilgili bilgiler.) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca hazırlanan tüm içeriğin her türlü ortamda umuma arz yetkisi sınırsız süreyle Kültür Turizm Bakanlığına devredilmiştir. Bakanlık sonraki zamanlarda hazırlanan içerikle ilgili düzeltme, ekleme, silme veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Kaynağı Hazırlayan / Emeği Geçen Konu Editörü Proje Yöneticisi Prof. Dr. Kıymet GİRAY / Dr. Muharrem Çeken Prof. Dr. Kıymet GİRAY Prof. Dr. Hale KÜNÜÇEN T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ TÜRK RESİM SANATI Prof. Dr. Kıymet GİRAY EKİM - 2009 ANKARA 10. Türk Resim Sanatı Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dönemi Resim Sanatı, Türk resim sanatı, Natüralizm, Romantizm, Oryantalizm, Manzara Resmi, Natürmort. Resim sanatının Osmanlı İmparatorluğu’nun sanat dalları arasına katılımı Saray’ın isteği ve teşvikiyle Tanzimat dönemi öncesinde gerçekleşir. Günümüzde kısaca batılılaşma olarak tanımladığımız, aslında Osmanlı İmparatorluğu'nun bilim çağına açılması olarak değerlendirilebilecek yenilikler, Saray yaşamında başlayan ve günlük hayattan öğrenime, politikadan ekonomiye, askerlikten hukuka kadar her alanda yeniden yapılanmayı gündeme getirir. Bu bağlamda 18 ve 19. yüzyılda Türk Sanatında da önemli gelişmeler yaşanır. Çağcıl adımlar, kendiliğinden oluşan dönüşümler halinde, yavaş yavaş ortaya çıkar ve toplum yapısının değişimine uyarlı bir gelişim çizgisi izler. Yenileşme hareketleri bağlamında açılan askeri okullar, Osmanlı için yeni bir sanat dalının, resim sanatının ortaya çıkışını da sağlayacaktır. Osmanlı tarihinin son yıllarında gerçekleştirilen atılımlar, sanat dallarına yansıyan yenilikleri doğurur. Resim ve Heykel sanatının Türk Sanatı tarihi içinde varlık kazanması bu önemli değişimi ve gelişimi simgeleyen göstergelerdir. Osmanlı Sultanları Güzel sanatların benimsenmesi ve yaygınlaşmasına öncülük ederler. Bu yıllarda yapılan resimler ve heykeller Osmanlı Saray çevrelerinin, doğrudan doğruya da Padişahın ve sadrazamların seçimi ve güdümlemeleri ile yaşama sokulan çağcıl değişimlerin hem belgeleri hem de sembolleridir . l8 ve l9 yüzyılda ilk ve en çarpıcı değişim, Mimari Dekorasyon programda ortaya çıkar. Resimsel bezemelerin dekorasyona girmesi ve bu uygulamanın İstanbul’la aynı süreç içinde ve bütün Osmanlı coğrafyasında çok yaygın bir olarak kullanılması çarpıcıdır. Saray yapılarında, cami mekânlarında ve hatta konak ve evlerde: aynı zaman dilimi içinde farklı coğrafi bölgelerde, bu yeni dekorasyon programı, büyük bir beğeni ile kabul görecek ve tüm Osmanlı topraklarında yaygın olarak kullanılma alanı ve olanağı bulacaktır. Bu uygulamayla halk, çevresinde yer alan resimlerle iç içe yaşamaya başlayacak ve resim sanatıyla yakın ilişkiler kuracaktır. Resim Sanatının, Osmanlı toplum yapısına katılmasını sağlayan etmenler arasında en önemlilerinden birisi de, devlet düzeyinde diplomatik ilişkilerinin başlatılmasıdır. Bu yıllarda Osmanlıların Avrupa başkentlerine gönderdikleri ve Avrupa ülkelerinin İstanbul'a gelen elçiler, kültürel etkileşime önayak olurlar. Saraya elçiler aracılığı ile birçok ressam tanıtılır. Lale devrinden başlayarak 18 ve 19. yüzyıl boyunca, Osmanlı başkentine yabancı elçiliklerin kabul edilmeleri, sanat adına yeni oluşumları da beraberinde getirir. Osmanlı sarayına gelen yabancı sanatçıların sayısal artışının başlaması III. Ahmet dönemine işaretlenebilir. Jean Baptiste Vanmour 17.yy. sonlarında İstanbul'a gelir. Bu dönemde özellikle elçilik heyetlerine dâhil olan ressamlardan en tanınmışı şüphesiz ki Jean - Baptiste Van Mour’dur. Fransız büyük elçisi olan Marguis de Ferriol'un maiyetinde İstanbul’a gelir ve hayatının sonuna kadar burada kalır. Elçilik maiyetinde bulunmanın avantajlarını kullanarak Osmanlı saray yaşantısını, törenlerini, av eğlencelerini başarıyla resimler. Özellikle de Osmanlı İmparatorluğuna ait kıyafetleri anlatan eseri ile ilk başarısına ulaşır. Van Mour 1 , Fransız büyük elçisi M.Ferriol'un sanatçıya ısmarladığı 100 estamplık bu kıyafet albümü için 1707–1708 yılları arasında yapılmış tabloları, gravür tekniğiyle Le Hay’e çoğalttırır, 1712-1713'de Paris'te yayımlanan 'Racueil de Cent Estampes Representont Differentes Nations du Levant' kısa sürede üçüncü baskıyı yapar. Kaynak: Arseven, Celal Esat, “Menşeinden Bu Güne Türk Sanatı Tarihi”, C. III, F. II, s.126 Boppe, Auguste, “XIII. Yüzyıl Boğaziçi Ressamları”, (Çev. Nevin Yücel Çelbiş), İstanbul 1998 Boyar, Pertev, “Türk Ressamları”, Ankara 1948 Cezar, Mustafa, “Sanatta Batıya Açılış ve Osman Hamdi Bey”, İstanbul 1971 Cezar, Mustafa, “Devlet Güzel Sanatlar Akademisi 90. Yıl”, istanbul 1973 Cezar, Mustafa, “Şeker Ahmet Paşa’nın Tertiplediği Resim Sergileri”, istanbul 1979 Cezar, Mustafa, “Sanatta Batıya Açılış ve Osman Hamdi”, Paris 1995 Çoker, Adnan, “Osman Hamdi ve Sanay-i Nefise Mektebi”, istanbul 1983 Çoker, Adnan, “Fotoğraftan Resim ve Darüşşafakalı Ressamlar”, Yeni Boyut, Ocak 1983. s.4-12 Edhem, Halil, (Çeviri: Gültekin Elibal), “Elvah-ı Nakşiye Koleksiyonu”, istanbul 1970 Germaner, Semra, “Jean-Léon Géróme”, Yeni Boyut Plastik Sanatlar Dergisi, Yıl:4, S. 30, Mart 1985, s. 15-17 Germaner, Semra, “Jean-Léon Géróme ve Topkapı Sarayı”, Antika Dergisi/The Turkish Journal of Collectable Art, S. 36, Nisan 1988, s. 38-48 Germaner, Semra. “Osmanlı imparatorluğu’nun Uluslararası Sergilere Katılımı ve Kültürel Sonuçları”, Tarih ve Toplum, S. 95, Kasım 1991, s. 33-40 Germaner, Semra, “Bir Karşılaştırma: Jean-Léon Géróme-Osman Hamdi”, P Sanat Kültür Antika, S. 1, Raffi Portakal Antikacılık Müzayede Organizasyon ve Danışmanlık Aş, Bahar 96, 1996, s. 24-33 Germaner, Semra, “Batı Tarzı Resmin istanbul Yaşamına Katılışı ve Yer Aldığı Ortamlar”, 19. Yüzyıl istanbulunda Sanat Ortamı, (Habitat II’ye Hazırlık Sempozyumu 14-15 Mart 1996 Bildiriler), Sanat Tarihi Derneği Yayını, istanbul 1996, s.129-137 Germaner, Semra-inankur Zeynep, “Oryantalistlerin istanbul’u”, istanbul 2002, s. 32 Gören, Ahmet Kamil, “Şişli Atölyesi, Viyana Sergisi ve Gerçekleştirilemeyen Berlin Sergisi/The şişli Studio, The Vienna Exhibition and the Proposed Berlin Exhibition”, Türkiyemiz, S. 78, Akbank Kültür Yayınları, Mayıs 1996, s. 50-59 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından: 2: Gustave Boulanger (1824-1888)”, Antik&Dekor, S. 35, istanbul, Haziran 1996, s. 102-103 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından 3: Fernand-Anne Piestre Cormon (1845-1924)”, Antik&Dekor, S. 36, 1996, s. 70-73 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından 4: Alexandre Cabanel (1823-1889)”, Antik&Dekor, S. 37, Kasım 1996, s. 56-60 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Sanatçıların Paris’teki Hocalarından 5: Jean-Paul Laurens (1838-1921)”, Antik&Dekor, S. 38, Aralık/Ocak 1996, s. 96-101 Gören, Ahmet Kamil, “Tıbbiye’den Ayrılıp Harbiye’ye Geçen ve Buradan Mezun Olan Ressam Şeker Ahmet Paşa (1841-1907) ve Sanatta Betimlemeye ilişkin Bir Değerlendirme”, Antik&Dekor, S. 39, şubat 1997, s. 84-92 Gören, Ahmet Kamil, “Türk Resminde Primitifler ve Darüşşafakalı Ressamlar Sorunu”, Türkiyemiz, S. 81, Akbank Kültür Yayınları, Mayıs 1997, s. 28-41 İnankur, Zeynep, “19. Yüzyılın ikinci Yarısında istanbul’a Gelen Batılı Sanatçılar”, Osman Hamdi Bey ve Dönemi Sempozyumu, 17-18 Aralık 1992, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1993, s. 75-82 Ortaylı,İlber, “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı”, Hil Yayınevi, İstanbul 1983 Öner, Sema, “Tanzimat Sonrası Osmanlı Saray Çevresinde Resim Sanatı”, Milli Saraylar, 1992, TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Ankara 1992, s. 58-77 Öner, Sema, “Dolmabahçe Sarayı Resim Koleksiyonu’ndaki Yapıtlarıyla Halife Abdülmecid Efendi”, Osman Hamdi Bey ve Dönemi Sempozyumu, 17-18 Aralık 1992, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1993, s. 84-88 Tansuğ, Sezer, “19. Yüzyıl Asker Ressamları, şeker Ahmet Paşa ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi”, Sanat Çevresi, S. 11, istanbul Eylül 1979, s. 12-14 Tansuğ, Sezer, “Resim Sanatımızda Ortaya Çıkan Yeni Bir Gerçek: 19. Yüzyıl Sonu Foto- Yorumcuları”, Sanat Çevresi, S. 23, istanbul, Eylül 1980, s. 4-7 Tansuğ, Sezer, “Çağdaş Türk Sanatı”, (1. basım.), Remzi Kitabevi, İstanbul 1986. Haklar (Rights): (Telif ve kullanım hakları ile ilgili bilgiler.) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca hazırlanan tüm içeriğin her türlü ortamda umuma arz yetkisi sınırsız süreyle Kültür Turizm Bakanlığına devredilmiştir. Bakanlık sonraki zamanlarda hazırlanan içerikle ilgili düzeltme, ekleme, silme veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Kaynağı Hazırlayan Konu Editörü Proje Yöneticisi Prof. Dr. Kıymet GİRAY Prof. Dr. Kıymet GİRAY Prof. Dr. Hale KÜNÜÇEN T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ TÜRK RESİM SANATI ROMANTİZM VE ORYANTALİZMİN YANSIMALARI Prof. Dr. Kıymet GİRAY EKİM - 2009 ANKARA 10.1. Romantizm ve Oryantalizmin Yansımaları Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dönemi Resim Sanatı, Natüralizm, Romantizm, Oryantalizm, Manzara Resmi, Natürmort. Türk resim sanatının ortaya çıkması ve gelişmesi doğrudan Saray’ın isteği ve teşvikiyle gerçekleşir. Osmanlı Sarayına elçilikler aracılığıyla gelen yabancı sanatçıların sayısal artışının başlaması III. Ahmet dönemine işaretlenebilir (Cezar. 1971, s.72). Bu yıllarda, Avrupa’dan gelen birçok sanatçının, istanbul görünümlerini içeren, çok sayıda gravür ürettiği bilinmektedir (bk, Aslan, 1992). III. Selim döneminde, 1793’te, Hasköy’de Humbarahane’nin yerine Mühendishane-i Berri Hümayun açılır. Bu okulda, arazi tanımak amacıyla yapılan topografik resim eğitimi, yeteneği olan öğrencileri ortaya çıkarır. Mekteb-i Harbiye-i Şahane’nin 1834 yılında açılışından bir yıl sonra, 1835’te öğretim programları arasına resim dersleri de konulur. 1851’de, Mekteb-i Fünun-u idadiye adıyla Kuleli Askeri Lisesi gibi okullarda ve I. Abdülmecit döneminde açılan Hendese-i Mülkiye’nin (1859), Abdülaziz döneminde açılan istanbul Galatasaray Sultanisi’nin (1868), 1861 yılında açılan 1872 yılında yeniden yapılanan Darüşşafaka Lisesi’nin öğretim programında resim dersleri yer alır. Askeri okulların açılmalarıyla yetişmeye başlayan genç ressamlar, manzara resimlerine öncelik ve önem verirler. Mühendishane ve Harbiye çıkışlı asker ressamların üslupları ortak bir duyarlığın izlerini taşır. Aynı zaman dilimi içinde yaşayan ve aynı öğretim evrelerinden geçen bu ressam grubu içinden bazılarının daha gelişmiş bir resimsel anlatıma ulaşmaları, aralarından bazılarının seçilerek Avrupa’ya öğrenime gönderilmeleri nedeniyle oluşur. Asker ressamlar genellikle saray bahçelerinin görünümleri va istanbul manzaralarını resimlerler. Böylece Türk resim sanatının manzara resimleri ile başlamış olur. Asker ve Darüşşafakalı ressamların resimleriyle Romantizm manzara resmi duyarlığı, farklı boyutları ve Osmanlı yorumuyla 19. yüzyıl Türk resmine başat olur. Doğum tarihi sırasına örneklersek; Nuri Paşa’nın (h.1255-1323/m.1839-1906) manzara resminin romantik dyarlığının örneklerini verir. ikinci sırayı alan, ancak Paris’e, öğrenime gönderilmesi nedeniyle farklı görünen Şeker Ahmet Paşa (1841-1907) 1855 yılında, Mekteb- i Tıbbiyeye kayıt olur (Boyar 1948, s.38). Bir yıl sonra, 1856’da, Mekteb-i Harbiyeye girer ve bu okulda resim öğretmeni yardımcılığı yapar (Arseven Tarihsiz, s.138). Saray’a sunulan resmi, Abdülaziz’in ilgisini çeker 1864 yılında Paris’e gönderilir. Burada, G. Boulanger ve J.L. Gérome atölyelerinde çalışır. 1867’de, Uluslararası Paris Fuar Sergisinde resimleri sergilenir. 1870’de Akademiden mezun olur ve Prix de Roma ödülü kazanarak üç yıl italya’da, Roma’da kalır . 27 Nisan 1873’te Osmanlı’nın ilk resim sergisini açar. 1 Temmuz 1875’te istanbul Darülfununda ikinci büyük karma sergiyi düzenler. (Tansuğ 1986, s.365). Şeker Ahmet Paşa’nın resimleri de, doğa görünümlerine doğulu bir felsefeyle yaklaşan Osmanlı ressamlarının ortak duyarlığının açık bir göstergesidir. Süleyman Seyyid (1842-1913) de Harbiyeden mezun olur ve Sultan Abdülaziz tarafından 1862’de Paris’e Mekteb-i Osmanîye resim eğitimine gider (Cezar, 1995; 152). Alexandre Cabanel’in atölyesinde 1870 yılına kadar çalışır ve bu tarihte italya’ya gider. 1871 yılında istanbul’a döner (Boyar 1948, s.43). Osmanlı Ressamlarının ilk dönemlerinde benimsedikleri üslup özelliklerinin ortak değerlerini ilk zorlayan, natürmort resimlerinde ve doğa görünümlerinde öznel bir anlatım dili belirleyen sanatçı Süleyman Seyyid Bey olur. Üslupsal değişimin en önemli atlımını Osman Hamdi Bey gerçekleştirecektir. Osman Hamdi Bey (1842-1910) 1860 yılında, hukuk öğrenimi için Paris’e gönderilir ve burada Jean-Léon Gérome ve Gustave Boulanger atölyelerinde çalışır(Edhem 1970, s.34). 1867 yılında Uluslararası Paris Fuarı Sergisine üç resimle katılır ve madalya ile ödüllendirilr (Cezar 1995, s.210). Osman Hamdi, Oryantalist (Orientalist) eğilimlere yönelecektir. Doğunun gizemli yaşamına açılan ilk Oryantalist atılım ve hemen ardından da Romantizm esintileri Halife Abdülmecid’in resimleriyle sanatımıza katılır. Halife Abdülmecid çok figürü kompozisyonlarda Oryantalizmle ilişki kurarken Saray’da Beethoven, Sarayda Goethe, Atlar, Portreler ve manzaralarında Romantik duyarlık önem kazanır. Batılı teknikler, Romantik manzara duyarlığı ve hatta Oryantalist eğilimler Türk resmine Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyyit ve Osman Hamdi ile Halife Abdülmecid tarafından kazandırılırken, Hoca Ali Rıza gibi çağcılları olan ressamların hala imgesel doğa manzaralarının duyarlığını taşıyan resimler üretmeleri öğretim ve eğitim farklılıklarının önemini ortaya koyar. Şeker Ahmet Paşa Ayvalı Manzara (Tuval, Yağlıboya, 129x89) Türkiye İş Bankası Koleksiyonu. Şeker Ahmet Paşa Orman ( Tual, Yağlıboya, 140x181) M.S.Ü. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi. Şeker Ahmet Paia Otoportre (Tuval, yağlıboya, 118x85) M.S.Ü. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Süleyman Seyyid Efendi. Kayıklar, Tuval Üzerine Yağlıboya 27x46, M.S.G.S.Ü.İ.R.H.M.K. Süleyman Settid Efendi. Natürmort, 25x33 Tuval Üzerine Yağlıboya, Halkbank Resim Kol. Osman Hamdi Bey, Kaplumbağa Terbiyecisi 1. versiyon1906 Tuval üzerine yağlıboya , 222 × 122 cm Pera Müzesi, İstanbul Osman Hamdi Bey Silah Tacirleri 1908 tarihli (Tuval Üzerine Yağlıboya 175x 130 cm) Ankara Resin ve Heykel Müzesi Şehzade (Halife) Abdülmecid Efendi Şehzade (Halife) Abdülmecid Efendi Tuval Üzerine Yağlıboya 110x152 Download 17.59 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling