T. C. MİMar sinan güzel sanatlar üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih anabiLİm dali ortaçAĞ tariHİ programi


Download 3.07 Mb.
Pdf ko'rish
bet2/39
Sana17.02.2017
Hajmi3.07 Mb.
#666
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   39

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

XII


ÖZET 

 

 

 

 

 



Çengiz Han ve oğullarının seferleri neticesinde Deşt-i Kıpçak, Kırım,  İdil-

Bulgar ve Kuzey Kafkaslar’da kurulan Altın Orda Devleti, yaklaşık üç asır boyunca 

(1223-1502) Rus knezliklerini hâkimiyeti altında tutmuştur. Bu süre zarfında kendi 

knezliklerinde hüküm sürebilmek için hanların onayını almak zorunda olan Rus 

knezleri, birçok kez hanların yanına seyahat etmiş, uzun süre onların yanlarında 

kalmış, hatta çocuklarını rehin olarak Orda’da bırakmışlardır. Hanlar, hâkimiyeti 

altına aldıkları Rus knezliklerinde nüfus sayımları yaptıktan sonra, nüfus sayım 

sonuçlarına göre Rus topraklarından  vergi ve asker toplamışlardır. Rusların Altın 

Orda’ya olan bağlılıklarından biri de paralarında Altın Orda hanlarının adlarına yer 

vermelerdir.  

 

 Yaklaşık üç asır süren Altın Orda hâkimiyeti döneminde, Ruslar birçok 



alanda Altın Orda etkisinde kalmış, hatta bazı uygulama ve müesseseleri 

benimsemişlerdir. En başta, Moskova Rusya’sının birbirleriyle mücadele hâlinde 

olan diğer Rus knezliklerini kendi etrafında birleştirmesi ve Çarlık Rusyası’nın 

temellerini atması, Altın Orda hanları sayesinde mümkün olmuştur. Moskova 

Knezliğini gerek diğer Rus knezliklerine karşı gerekse de yabancı düşmana karşı 

koruyan Altın Orda hanları, aynı zamanda Rus topraklarını Latin ve Litvanya 

yayılmacılığına karşı desteklemiş ve böylece Rus topraklarının Katolikleşmesini 

engellemiştir. Bütün vergi ve yükümlülüklerden hanlar tarafından muaf tutulan Rus 

Ortodoks Kilisesi de, tarih boyunca en rahat dönemini Altın Orda döneminde 

yaşamıştır. Bu dönemde güçlenen Rus Ortodoks Kilisesi,  Moskova Knezliğini 

destekleyerek ve halkı örgütleyerek Çarlık Rusyası’nın kurulmasına ve Hristiyanlığın 

bütün Rus topraklarında yayılmasına katkıda bulunmuştur. 

 

 Altın Orda döneminde Rus idarî yapısı ile başta knez ve boyarlar olmak üzere 



bütün sınıfların durumlarında değişiklikler olmuştur. Rus knezlikleri Altın Orda’da 

 

XIII


olduğu gibi, on, yüz, bin, tümen gibi birimlere ayrılmıştır. Altın Orda yıkıldıktan 

sonra Rus knezleri, sadece hanlar için kullandıkları “çar” unvanını değil, hanların 

bütün yetki ve hükümdarlık alametlerini de benimsemişlerdir. Büyük knezlerin etki 

ve yetkisi artarken, boyar, hizmetli knez, şehir ve köy halkının kneze olan bağlılıkları 

artmış ve hür toplum anlayışı sona ermiştir.  Altın Orda’daki kurultayları örnek 

alarak benzer toplantılar düzenlemeye başlayan Ruslar ayrıca ordularını da Altın 

Orda ordusu örneğinde tanzim etmiş, Türk ve Moğol savaş taktiği ile silahlarını 

benimsemişlerdir.  

 

Altın Ordalılar ile Rusların iç içe yaşamaları, aralarında evlilik yoluyla 



akrabalık bağlarının kurulmasını da sağlamıştır. Üst düzey evlilikler sonucunda 

birçok Tatar kökenli devlet adamı, Rus tarihinde önemli rol oynarken, halk 

arasındaki evlilikler de kültürel anlamdaki etkileşimi beraberinde getirmiştir. Altın 

Orda döneminde ileri sürülenin aksine Rus şehirleri gelişmiş, tarım faaliyetleri 

artmış, ticaret canlanmıştır. Diplomasi, hukuk ve postacılık alandaki etkilere I. Petro 

dönemine kadar rastlanılırken, dil ve edebiyat alandaki etkileri günümüzde de 

görmek mümkündür. Rusçanın sözvarlığında bulunan bugün çok sayıdaki Türkçe ve 

Moğolca kelimeler bu etkinin göstergeleridir.  

 

ANAHTAR KELİMELER: Altın Orda, Rus knezlikleri, Çarlık Rusya’sı, Moğollar, 

Tatarlar.  

 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 


 

XIV


SUMMARY 

 

 

 

The State of Golden Horde which was founded as a result of Cengiz Khan 

and his sons campaigns in Deşt-i Kıpçak, Kırım, Idil-Bulgar and North Caucasus 

brought the Russian Princedom under its power nearly three centuries (1223-1502). 

Russian princes had to take the permission of the Khans in order to rule in their own 

princedom. Therefore Russian princes travelled to khans and stayed with them for a 

long time. Moreover they put in pawn their children in Horde. After taking a census 

of the population in the Russian princedoms which they brought under their power, 

the khans gathered taxes and soldiers from Russian lands due to the results of the 

census of population. One of the adherences of Russians to Golden Horde is to give 

way to the names of khans in their money. 

 

Under nearly three centuries of Golden Horde sovereignty, Russians were 



affected by Golden Horde in many fields, even they embraced some applications and 

establishments. First of all, Moscow-Russia's assembling of Russian princedoms 

which they struggle with each other and laying the foundation of Tsarist Russia were 

enabled with the help of Golden Horde khans. Golden Horde khans who defended 

the Moscow princedom to other Russian princedoms and the foreign enemy gave 

support to the Russian land against the expansionism of Latin and Lithuania. So it 

prevented the being catholic of Russian land. Russian Orthodox Church which is 

expanded from all the taxes and responsibilities by the khans lived the most peaceful 

period of its history. Growing stronger at this period, Russian Orthodox Church gave 

support the Moscow princedom and organized the public so it made a contribution to 

the foundation of Tsarist Russia and the expanding of Christianity at all the lands of 

Russia. 


 

At the period of Golden Horde, there were changes at Russian administrative 

structure with all the states of classes ahead princes and boyars. Russian princedoms 

were divided into units of ten, hundred, thousand and division like the Golden Horde. 



 

XV

After the fall of the Golden Horde, Russian princes embraced not only the 



appellation of 'the czar' which they used for the khans but also all the authority and 

the regency symptoms of the khans. With the ascending of the authority of the big 

princes; the adherence of the pigment retainer prince, the public of the city and the 

village to princes increased and independent community apprehension ended. 

Beginning arranging meetings following the general assemblies of Golden Horde, 

Russians arranged their armies in the sample of Golden Horde and embraced Turkish 

and Mongol the art of war and the guns. 

 

Living together of Golden Horde and the Russians provided the foundation of 



relationships with marriage with each other. With the result of top level marriages 

many Tatar origin stateman played a great role in Russian history and the marriages 

of publics brought the interaction in cultural meaning. Against the claims in Golden 

Horde period Russian cities developed, agricultural activities increased and the 

business trade awakened. The effects in the fields of diplomacy, law and mailing 

were encountered to the period of Petro I., the effects in the fields of language and 

literature can be seen today. Many Russian and Mongol words which exists in the 

vocabulary of Russian are the indicators of this effect. 

 

Key words: Golden Horde, Russian Princedom, Tsarit Russia, Mongols, Tatars. 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 


 

XVI


KISALTMALAR 

 

 

 

a.g.e. 


  : 

adı geçen eser 

AÜEFAD 

 

: Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi 



AÜSBFD 

 

: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dergisi 



bkz. 

  : 


bakınız 

c. 


 

  : 


cilt 

çev. 


  : 

çeviren 


DİA   

 

: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi 



DDG 

  : 


Duhovnıye i Dogovornıye Gramotı Velikih i Udelynıh  

   Knyazey 

XIV-XVI 

Vekov 


[XIV-XVI Yüzyıllarda  Büyük ve 

   Bölgesel 

Knezlerin 

Vasiyetnameleri 

ve 

Aralarındaki  



 

 

 



Anlaşmalar

DTCFD 



 

: Ankara Üniversitesi Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi 

ed.                               : edited 

EI 


 

 

: Encyclopaedia of Islam. 



haz. 

 

  : 



hazırlayan 

İA   


 

 

: Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi 



İTED 

  : 


İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi 

İÜEFTD   

 

: İstanbul Üniversitesi Edebiyat  Fakültesi Tarih Dergisi 



İÜEFY 

  : 


İstanbul Üniversitesi Edebiyat  Fakültesi Yayınları 

MSÜFEFD   

: Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dergisi 

neşr. 


  : 

neşreden 

NART 

  :Natsioanlnıy Arhiv Respubliki Tatarstan 



[Tataristan  

   Cumhuriyeti 

Millî 

Arşivi


RAN   


 

: Rossiyskaya Akademiya Nauk 

[Rusya İlimler Akademisi] 

s. 


  : 

sayfa 


S. 

  : 


Sayı 

PSRL   


           : Polnoye Sobraniye Russkih Letopisey 

[Rus Kronikleri  

   Külliyatı

(t.) 



  : 

tarihsiz 

TD 

  : 


Türkoloji 

Dergisi 


 

XVII


TDAD 

  : 


Türk 

Dünyası Araştırmaları Dergisi 

TDAV 

  : 


Türk 

Dünyası Araştırmaları Vakfı 

TDK   

 

: Türk Dil Kurumu 



terc. 

  : 


tercüme 

TK 


  : 

Türk 


Kültürü 

TKA   


 

: Türk Kültürü Araştırmaları 

TKİD 

  : 


Türk 

Kültürü 


İncelemeleri Dergisi 

TM 


  : 

Türkiyat 

Mecmuası 

TTK   


 

: Türk Tarih Kurumu 

Yay. 

  : 


Yayınları 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

1

GİRİŞ 



 

 

 

1826 yılında Rusya İlimler Akademisi, yerli ve yabancı tarihçilerden “Moğol 

hâkimiyetinin Rusya’ya etkileri” başlıklı bir konuda araştırma yapmalarını istemiş ve 

üç yıl içinde teslim edilen en iyi araştırmanın ödüle layık görüleceğini ilan etmiştir. 

1829 tarihine kadar dikkate değer hiçbir çalışma sunulmamasından dolayı, 1832 

yılında Rusya İlimler Akademisi daha önce ilan ettiği konuyu sınırlandırarak “Altın 

Orda Devleti Tarihi” araştırmaları ile ilgili yeni bir teklifte bulunmuştur. Ancak bu 

konuda da İlimler Akademisi bir netice alamamıştır.  İlimler Akademisi’ne teslim 

edilen Alman tarihçi Josef Hammer-Purgstall’ın  Geschichte der Golden Horde in 

Kiptschak   (Pest 1840) adlı çalışması Shmidt, Fren ve Krug gibi dönemin ünlü ve 

önemli tarihçilerinden oluşan hakemler kurulu tarafından beğenilmemiş ve kendisine 

ödül verilmemiştir. Bununla birlikte Hammer-Purgstall’ın bu çalışması, Altın Orda 

tarihi ile ilgili yapılan ilk çalışmalardan biri olması bakımında değer taşımaktadır.  

 

Bu tarihten sonra, daha uzun bir süre Altın Orda Devleti Tarihi, müstakil 



çalışmalara konu olmamıştır. Çarlık Rusyası’nın Komünistler tarafından ele 

geçirilmesi ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kurulmasıyla birlikte, Altın 

Orda Devleti Tarihi’nin araştırılması daha da zorlaşmıştır. Nitekim 1944 yılında 

Komünist Partisi, Altın Orda Devleti Tarihi’nin araştırılmasını yasaklamıştır. Bundan 

dolayı bu konu ancak yabancılar tarafından ya da yurtdışına kaçan Ruslar tarafından 

incelenmiştir. Bununla birlikte söz konusu çalışmalar daha çok siyasî tarih 

incelemeleri olup, Altın Orda Devleti’nin Rusya üzerindeki etkileri konusunda fazla 

bilgi içermemektedir. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra özellikle Rusya 

Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nde, Altın Orda tarihi ile ilgili 

çalışmaların sayısı artmış olsa da, Altın Orda’nın Rusya üzerindeki etkileri ile ilgili 

günümüze kadar müstakil bir çalışma yapılmamıştır. Tarihçiler bu konuyu gerek 

siyasî nedenlerden dolayı, gerekse kaynak yetersizliğinden dolayı araştırmaktan 

kaçınmışlardır. Bundan dolayıdır ki, Altın Orda Devleti tarihini araştıran tarihçiler, 

konuyu bir iki paragrafla geçiştirerek Altın Orda’nın Rusya üzerindeki olumlu ya da 



 

2

olumsuz etkileri hakkındaki görüşlerini bildirmekle yetinmişlerdir.  Altın Orda-Rus 



Knezlikleri Arasındaki İlişkiler ve Altın Orda’nın Rusya Üzerindeki Etkileri adlı tez 

konusu seçmemizdeki en önemli neden de bu alandaki boşluğu doldurmaktır.  

 

Altın Orda’nın Rusya üzerindeki etkilerinin tespitinde, şimdiye kadar 



araştırılmamış bir konu olmasının yanı sıra başka zorlukların da olduğunu söylemek 

gerekir. Altın Orda öncesinde ve sonrasında da Rusların aynı coğrafyadaki Türk 

halklarıyla yakın irtibat içerisinde olmaları nedeniyle; hangi etkinin hangi döneme ait 

olduğu konusundaki tespiti zorlaştırmıştır. Bu zorlukları  aşmak için tez 

çalışmamızda, en başta Altın Orda öncesi ve sonrasındaki iki farklı Rus devletini 

karşılaştırarak farklılıkları tespit etmeye çalıştık. Ardından ortaya çıkardığımız bu 

tespitleri, Altın Orda Devleti’nin siyasî, idarî ve sosyo-kültürel yapısıyla 

karşılaştırarak, etkileşim alanlarını ve etkileşim  şekillerini ortaya koymaya çalıştık. 

Diğer taraftan burada tek bir etkileşim türünden de bahsetmek mümkün değildir. 

Hanların baskı kullanarak Rus topraklarında uyguladıkları değişikliklerin yanı  sıra, 

Altın Orda’nın hâkimiyetinin dolaylı etkilerinden ve Rusların bizzat Altın Orda’nın 

çeşitli alanlardaki uygulamalarını gönüllü olarak benimsemelerinden ve örnek 

almalarında da söz etmek mümkündür. Tez çalışmamızda Rusya üzerindeki etkileri 

incelerken, bu boyutları da göz önünde tutmaya gayret ettik. 

 

Tez çalışmamız, tarihten hukuka, askeriyeden dine, ekonomiden işletmeye, 



mimariden sanata, dilden edebiyata kadar uzanan geniş bir konu yelpazesini 

kapsamaktadır. Bu tezde ele alınan konu başlıklarının her biri, başlı başına 

derinlemesine araştırma gerektiren, müstakil çalışma konularıdır.  

 

Bugün Altın Orda tarihine kaynaklık edecek orijinal tarih kaynakları 



günümüze ulaşmamıştır. Altın Orda devletinin siyasi, sosyo-kültürel ve ekonomik 

tarihini büyük ölçüde yabancı kaynaklara dayalı olarak biliyoruz. Altın Orda Tarihi 

ile ilgili birinci el kaynak olarak kabul ettiğimiz Rus kroniklerinin, Arap ve Fars 

kaynaklarının, seyahatnamelerin Altın Orda’nın idarî ve sosyo-kültürel hayatı ile 

ilgili içerdiği bilgiler son derece sınırlıdır. Bu nedenle tez çalışmamızda, ilgili 

bölümde kaynak azlığı nedeniyle bu konudaki değerlendirmelerimizde önemli 



 

3

zorluklar yaşanmış ve konunun ayrıntılarına istediğimiz ölçüde girilememiştir. Bu 



konuda karşılaştığımız boşlukları; özellikle Altın Orda’nın bir Türk-İslam devleti 

olmasını da göz önünde tutarak, gerektiğinde diğer Türk devletlerindeki 

uygulamalara başvurarak konuyla ilgili bazı tespit ve tahminlerimizle doldurmaya 

çalıştık. Kaynak yokluğu nedeniyle karşılaştığımız bu zorluklara rağmen, tezimizin 

çerçevesini sınırlandırma yoluna gitmedik ve elimizdeki mevcut bilgiler 

çerçevesinde Altın Orda’nın Rus toprakları üzerinde yaptığı bütün alanlardaki 

etkilerine yer vermeye çalıştık. Altın Orda’nın Rusya üzerindeki etkileri konusuna 

genel bir perspektiften, bir bütün olarak bakma şansı veren tezimizin, bu konularda 

atılan ilk adım olacağı ve bu alanda çalışacak araştırmacılar için önemli kaynak 

malzemeler içerdiğini söylemek mümkündür. Altın Orda araştırmaları ile ilgili bu 

önemli malzemeler içinde, Türkiye’de daha önce yayımlanmamış ve araştırmalarda 

kullanılmamış, Altın Orda hanlarının Rus mitropolitlerine verdikleri yarlıklar 

sayılabilir. Tezimizde sözkonusu yarlıkların orijinalleriyle birlikte Türkçe çevirileri 

de verilmiş ve bu şekilde bu orijinal belgeler alan araştırmacılarının istifadesine 

sunulmuştur.  

 

 



 

 

 



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

4

KAYNAK TANITIMI 



 

 

 

 

ANA KAYNAKLAR 

 

 Altın Orda Devleti çok geniş topraklara yayılmasına ve Ortaçağ’ın en büyük 

Türk devletlerinden biri olmasına rağmen, Altın Orda Devleti’nin tarihini daha çok 

başta Rus kronikleri, Arap ve Fars elyazmaları, Ermeni ve Gürcü kronikleri, Batılı 

seyyahların seyahatnameleri gibi yabancı kaynaklardan öğrenmekteyiz. Her ne kadar 

Altın Orda Devleti’nde de çok sayıda tarih ve edebî eserin kaleme alındığı bilinse de

1

 

bu eserlerden pek azı günümüze kadar ulaşmıştır. Altın Orda hanlarının Rus 



mitropolitlerine ve Venedikli tüccarlara verdikleri yarlıklar, hanların Rus knezlerine 

gönderdikleri mektuplar, Lehistan Kralı ile Osmanlı padişahlarına gönderdikleri 

bitikler,  Edigey destanı, Kutb’un Husrev ve Şirin’i ve Ötemiş-Hacı’nın 

Çengiznamesi günümüze kadar ulaşan Altın Orda kaynaklarının başlıcalarıdır. Tez 

konumuz  Altın Orda-Rus İlişkileri ve Altın Orda’nın Rusya Üzerindeki Etkileri 

olduğu için, çalışmamız açısından Altın Orda kaynakları kadar Rus kaynakları da 

büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda Rus kroniklerinin yanı sıra, Rus knezleri 

arasında imzalanan anlaşmalar ve knezlerin vasiyetnameleri ön plana çıkmaktadır.  

 

 



I. Altın Orda Kaynakları  

 

I. 1.   Ötemiş Hacı’nın Çengiz-nâme’si 

 

 

Ötemiş Hacı’nın Çengiz-nâme’si, Altın Orda döneminden günümüze kalan en 

önemli yazılı kaynaklardan biridir. Bununla birlikte birçok tarihçinin, XVI. yüzyılda 

kaleme alınan “Çengiz-Name” adlı eserden, ancak ünlü şarkiyatçı V. P. Yudin 

                                                 

1

 Bu çalışmalar için bkz. C. İzgi, “Canibek Han Devrinde (1342-1357) Altınordu Hanlığında Bilim 



Hayatı”, Divan, S. 2 (1996), s. 147-172.  

 

5

tarafından, bu eser ekler ve açıklamalarla Rusçaya çevirilerek yayınlandıktan sonra 



haberi olmuştur. Yudin, bu kaynağı Kazak hanlıkları ile ilgili kaleme aldığı 

makaleler

2

 için kullanmış ve daha sonra bu eseri Çağataycadan Rusçaya çevirmiştir.



3

  

Bununla birlikte Yudin’den önce bu eserden kısa da olsa V. V. Barthold ile Z. V. 



Togan

4

 bahsetmişlerdir. Barthold, “Otçöt o Komandirovke v Turkestan” adlı 



makalesinde Hive Hanlığı’nda kaleme alınan bu eseri Altın Orda Tarihi için bir 

kaynak olarak gördüğünü, bu eserin İlybars Han’ın hizmetinde bulunan Ötemiş 

Hacı’nın İş-Sultan için kaleme aldığını  yazmıştır.

5

  



 

 

Eserin müellifi Ötemiş Hacı ile ilgili kesin bilgiler mevcut değildir. Barthold, 



eseri inceledikten sonra Ötemiş Hacı’nın eğitimli biri olduğunu ve ele aldığı 

konularla ilgili dönemin yıllık ve diğer kayıtlara başvurduğunu yazmıştır.

6

 Ötemiş 


Hacı kendisi ise Çengiz Han’ın torunlarının hizmetinde bulunduğundan dolayı eski 

ve yeni hanların sarayında olup bitenlerden doğal olarak haberdar olduğunu 

belirtmiştir. Ötemiş Hacı, eserini kaleme alırken, yıllık ve diğer kayıtlara 

başvurduğunu, ancak bu kayıtlarda bütün olayların anlatılmadığını veya isimler 

konusunda eksikliklerin olduğunu yazmıştır. Eserden müellifin, bundan dolayı 

dönemin bilginlerinin bilgilerine başvurmak zorunda kaldığını öğreniyoruz.

7

 

 



 

İş-Sultan, hizmetinde bulunan ve Altın Orda uzmanı olarak tanınan Ötemiş 

Hacı’dan hanedanlığın tarihini kaleme almasını istemiştir. Ötemiş Hacı’nın 

eserinden,  İş-Sultan’ın Cuci Han’ın varislerinin kendi tarihine kadarki hâkimiyet 

tarihlerini öğrenmek istediğini anlıyoruz.

8

 Nitekim Çengiz-nâme, Batu Han’dan 



                                                 

2

 V. P. Yudin, “Ordı: Belaya, Sinyaya, Seraya, Zolotaya...”, Kazahstan, Srednyaya i Tsentralynaya 



Aziya  v XVI-XVIII Vekah, Alma-Ata 1983; V. P. Yudin, “Perehod Vlasti k Plemennım Biyam i 

Neizvestnoy Dinastiyi Tukatimuridov v Kazahskih Stepyah v XIV. Veke”, Ötemiş Hacı,  Çengiz-



Name, çev. V. P. Yudin, Alma-Atı, 1992, s. 57-75; V. P. Yudin, “Neizvestnaya Versiya Gibeli Urus 

Hana”, Ötemiş Hacı, Çengiz-Name, s. 76-82; . V. P. Yudin, “O Stroitelystve Mavzoleya Kıyata Cir-

Kutlu Na Sırdarye v XIV. Veke v Svyazi s İstoriyey Daşt-i Kıpçaka”, Ötemiş Hacı, Çengiz-Name, s. 

83-86.  


3

 Ötemiş Hacı, Çengiz-Name, çev. V. P. Yudin, Alma-Atı, 1992.  

4

 Z. V. Togan, “Vostoçnıye Rukopisi v Ferganskoy Oblasti”, ZVORAO, XXII/2, 1915, s. 320.  



5

 V. V. Barthold, “Otcöt o Komandirovke v Turkestan”, Soçineniya, VIII, Moskova 1973, s. 164.  

6

 V. V. Barthold, a.g.e., s. 165.  



7

 Ötemiş Hacı, Çengiz-Name, s. 90.  

8

 Ötemiş Hacı, Çengiz-Name, s. 90-91.  



 

6

başlayarak Toktamış Han dönemine kadarki olaylarla ilgili önemli bilgiler 



içermektedir.  

 

 



Çengiz-nâme’nin temelini sözlü ifade ve rivayetlere dayalı bilgiler 

oluşturmaktadır. Eserin, rivayetlere dayanmasına rağmen bilgilerin güvenilebilir 

olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim, Ötemiş Hacı kendisi de eserinde konuları 

iyi bilen insanlardan dinlediğini ve bu bilgileri karşılaştırarak uygun olanları 

hafızasına kaydettiğini, şüpheli bilgileri ise attığını yazmıştır.

9

 



 

 Ötemiş Hacı’nın eserinde anlattığı olayların gerçekleştiği yerleri bizzat gidip 

görmesi, müellifin işi ne kadar ciddiye aldığını göstermektedir. Yine Ötemiş Hacı 

bazı olayları anlatırken Harezm’de bir yıl hüküm süren İş-Sultan’ın büyük kardeşi 

Dost-Sultan’ın defterine dayanmıştır. Eserin içeriğinden de anlaşılacağı üzere, 

Ötemiş Hacı özellikle bilgilerin güvenilirliğinden dolayı bazı olaylar üzerinde 

ayrıntılı olarak durmaktadır.  Şeyban Han’ın askerî faaliyetleri, İslamiyet’in Altın 

Orda’da yayılması, Berdibek Han zamanı ve sonrasında karışıklıkların ortaya 

çıkması gibi konular bunların başlıcalarıdır. Ötemiş Hacı’nın  Çengiz-nâme’si daha 

birçok konuda Altın Orda Devleti Tarihi’ne ışık tutmaktadır. 

 

 

Çengiz Han ile başlayan eser, Toktamış Han’ın Altın Orda’da tahtı ele 



geçirmesini anlatan bölümle sona ermektedir. Toktamış Han’ın hâkimiyeti, XIV. 

yüzyılın sonlarına denk geldiğinden, müellifin ise eseri kendi dönemine kadar 

götürmesi muhtemel olduğundan dolayı Yudin tarafından yayınlanan eserin eksik 

olduğu anlaşılmaktadır.

10

 Barthold, eserin tam nüshasının bulunmasının son derece 



önemli olduğunu yazmıştır.

11

 Nitekim, Z. V. Togan 1913 yılında Orenburg şehrinde 



bu eserin tam nüshasını bulmuştur. M. Kafalı’nın, Altın Orda Hanlığının Kuruluş ve 

Yükseliş Devirleri adlı eserinde

12

 bu eserin tam nüshasını kullandığı anlaşılmaktadır. 



1970’li yıllarda V. P. Yudin, bu nüshanın  İstanbul’da Z. V. Togan’da olduğu 

                                                 

9

 Ötemiş Hacı, Çengiz-Name, s. 90.  



10

 D. J. Kasımova, “Çingiz-Name Utemiş Hacı Kak Etnokulyturologiçeskiy İstoçnik”,  Shygys 



Kazakhstan, I, 2005, s. 203.  

11

 V. V. Barthold, a.g.e., s. 166.  



12

 M. Kafalı,  Altın Orda Hanlığının Kuruluş ve Yükseliş Devirleri, Edebiyat Fakültesi Matbaası, 

İstanbul 1976.  


 

7

bilgisini almıştır. Bu nüshayı elde etme çabaları bir sonuç vermemiş ve çalışmasını 



Özbekistan nüshası üzerinde yapmıştır. Yudin, Özbekistan’daki nüshanın Rusça 

çevirisini ve transkripsiyonunu yapmıştır. Dr. M. H. Abuseyitova metnin Rusça 

çevirisini açıklama ve dipnotlarla zenginleştirmiştir. V. P. Yudina’nın eşi Y. G. 

Baranova ise önsöz yazmış ve eserin yayına hazırlanmasında yardımcı olmuştur. 

Yine başredaktör B. A. Ahmedov, “Redaktörden Notlar” ve R. B. Suleymanov da 

“sonuç” bölümleriyle eserin Rusça çevirisine katkıda bulunmuşlardır.  

 

 Çengiz-nâme genel olarak Altın Orda Devleti’nin tarihini anlattığı için bu 

kaynağa özellikle Altın Orda-Rus ilişkilerini etkileyen Altın Orda’daki gelişmelerden 

bahsettiğimiz bölümlerde başvurduk. 

 

 



Download 3.07 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   39




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling