T. C. MİMar sinan güzel sanatlar üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih anabiLİm dali ortaçAĞ tariHİ programi
I. 3. Kalka’dan (1223) 1480 Yılına Kadar Altın Orda-Rus İlişkileri
Download 3.07 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- I.3.2. Berke Han Dönemi
- I.3.3. Mengü-Timur Han Dönemi
I. 3. Kalka’dan (1223) 1480 Yılına Kadar Altın Orda-Rus İlişkileri I. 3. 1. Kalka Muharebesi ve Rus Topraklarında Altın Orda Hâkimiyetinin Başlangıcı
Kiyev Knezliği’nin dağılması ve Rus knezlerinin Büyük Knezlik için mücadeleye girişmeleri, Rus knezliklerinin sınırına yaklaşan düşmana karşı koyma işini zorlaştırıyordu. Artık Rus knezlikleri ile Moğol birlikleri arasında sadece
304 Bu konuyla ilgili daha geniş bilgi için bkz. A. von Gabain, “Renklerin Sembolik Anlamları”, Çev. S. Tezcan, TD, III/1, Ankara 1968, s. 108-109. 305
B. Ögel, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, II, MEB Yayınları, İstanbul 1971, s. 138-139. 306
G. Vernadskiy, Mongolı i Rusy, s. 146; İ. Kamalov,“Altın Orda Devleti’nin Adı Üzerine”, s. 119. 307
R. Sulti, Edigey Destanı, Türksoy Yayınları, İstanbul (t), s. 35. 58 Kıpçaklar vardı. Nitekim daha 1222 tarihinde ünlü komutan Subedey ile Cebe üç tumenin başında düşmana karşı keşif hareketini başlatmışlardı. Moğollara saldıran Gürcü Kralı Georgiy Laşa’nın ordusu mağlup edildi. 308 Yollarını şaşıran Moğollar esir aldıkları askerler sayesinde dağ boğazlarından geçerek Kıpçakların cephe gerisine çıkabildiler. 309 Kıpçaklar düşmanın yaklaştığını anlayınca, Rus sınırlarına doğru çekildiler ve Rus knezlerinden yardım talebinde bulundular. 310
Sıranın kendisine de geleceğini anlayan Ruslar, Kıpçakların bu ittifak teklifine olumlu cevap verdiler. Dönemin en güçlü üç Rus knezi olan Galiç Knezi Mstislav Udaloy, Kiyev Knezi Mstislav ve Çernigov Knezi Mstislav ordularını hazır hale getirdiler. 311 Aynı
zamanda Rus knezleri, düşmanı kendi topraklarında değil de, bozkırlarda karşılamaya karar verdiler.
yazmaktadır. 312
Ancak Çengiz Han ve varislerinin izlediği yayılmacı politikasına bakılırsa, Moğolların er yada geç Rus topraklarına da saldıracaklarını tahmin etmek mümkündür. Rusların Kıpçaklara yardım etmesi bu karşılaşmayı ancak daha erken bir tarihe almıştır. Moğollar, Kıpçaklar ile karşılaşmadan önce gerçekten de Rus knezlerine elçiler göndererek, Rus-Kıpçak ittifakına son verilmesini istediler. Ancak Ruslar, bu teklife yanaşmadıkları gibi, barış teklifiyle gelen Moğol elçilerini de
308
Ermeni tarihçileri, Laşa’nın mağlup olduğu fikrini kabul etmemektedirler. Onlara göre, taraflardan hiç biri diğerine üstünlük sağlayamamıştı. Vardan Vardapet, bunun üzerine Laşa’nın daha büyük bir ordu toplayarak yeni bir karşılaşmaya hazırlandığını, ancak Moğolların yeni bir çarpışmadan kaçındıklarını yazmaktadır. Zirâ, Vardan Vardapet’e göre, “Moğol istihbaratı Gürcü ve Ermeniler”in karşı koyabileceklerini anlamışlardı. (Bkz. Müverrih Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi (889-1269)”, Türkçe’ye çev. Hrant D. Andreasyan, Tarih Semineri Dergisi, II, İstanbul 1937, s. 222-223.) Sebastatsi de bu görüşe katılmakta ve Moğolların, Tiflis’e girdiklerini, ancak Laşa’nın geri püskürtmesinden dolayı hemen geri çekilmek zorunda kaldıklarını yazmaktadır. Bkz. Sebastatsi, “İz Letopisi Sebastatsi”, A. G. Galstyan, a.g.e., s. 23. Türkçe terc için bkz. Ermeni Kaynaklarına Göre
309
İbnü’l-Esîr konu ile ilgili teferruatlı bilgi vermektedir: “Moğollar Tiflis’den çıkıp Derbend tarafına yol tuttular, ama buranın halkı onları şehre almadı. O zaman Moğollar hileye başvurarak, Derbend valisinden görüşmeler yapmak için elçi göndermesini istediler. Moğollar, Derbend valisinin gönderdiği 10 validen birini öldürdüler. Geriye kalan dokuzuna ise kendilerine yol gösterdikleri takdirde salıverileceklerini, aksi takdirde öldürüleceklerini bildirmişlerdir. Elçiler Moğol ordusunu Şirvân vâdisinden Kuzey Kafkaslar’a kadar uğurlayarak, hayatlarını kurtarmışlardır. Bkz. İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, W. Tiesenhausen, Altın Ordu Devleti Tarihine Ait Metinler I, s. 52. 310
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 177. 311
PSRL, XI, İpatyevskaya Letopisy, s. 495; PSRL, XII, Lavrentyevskaya Letopisy, s. 424. 312
L. Gumilöv, Ot Rusi Do Rossiyi, s. 114; 59 öldürdüler. 313 Türk ve Moğol devletlerinde statü bakımından önemli bir yere sahip olan elçilerin öldürülmesi, tek başına savaş ilânına neden olabiliyordu. 314
Nitekim Moğollarla Rus knezlikleri arasındaki ilk karşılaşma çok gecikmedi.
31
Mayıs 1223 tarihinde vuku bulan Kalka muharebesinde 20 bin askerden oluşan Moğol ordusuna, 80 bin askerden oluşan birleşik Rus-Kıpçak birlikleri karşı koydu. Ancak Ruslar herhangi bir örgütlenmeden mahrum olduklarından dolayı mağlup edildiler. Knez Mstislav Udaloy ile Knez Daniil, Dniyeper kıyılarına kadar gelerek burada buldukları kayıklarla nehrin karşı tarafına geçtiler. Moğolların kendilerini takip edeceğinden korkarak diğer kayıkları da kırdılar ve böylece kendi askerlerinin de Moğol kılıçlarına kurban gitmelerine sebebiyet verdiler. Neticede Mstislav Çernigovskiy ile Mstislav Kiyevskiy birlikleri de mağlup oldu. 315
Kalka’daki galibiyetten sonra Moğollar, atlarını doğuya çevirdiler. Ancak İdil Nehri’nin kıyılarına yaklaştıkları zaman İdil Bulgar birliklerinin ani saldırısına uğradılar. Pagan Moğollardan nefret eden Müslüman İdil Bulgarları, Moğolların şaşkınlığından da istifade ederek Kalka muzafferlerini mağlup ettiler. İdil’in diğer kıyısına geçmeyi başaran Moğol askerleri ise bozkırlardan doğuya giderek orada Çengiz Han’ın asıl güçleriyle birleştiler. 316
Rusların Moğollar ile ilk karşılaşması böylece sona erdi. Ancak mücadele daha yeni başlıyordu. Nitekim Tipografskaya Kroniğinde, 1229 tarihinde Moğolların Yayık Nehri yakınlarında göründükleri, 1236 yılının sonbaharında ise Tatarların Büyük Bulgar şehrini ele geçirdikleri, halkını yok ettikleri, topraklarına el koydukları yazılmıştır. 317
İşte bu sefer sırasında Başkurt, Bulgar, Burtas, Mordva, Mari halklarını idareleri altına alan Moğollar, 1237 yılının sonbaharında düzenledikleri kurultayda Ruslar üzerine sefere çıkmaya karar vermiş
313 PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 99; PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 178; M. Baron C. D’Ohsson, Moğol Tarihi, IQ Yayınları, İstanbul 2006, s. 144-145. Rus-Kıpçak ittifakı hakkında daha geniş bilgi için bkz. A. G. Yürçenko, “Russkiye i Polovtsı Pered Litsom Mongolyskoğo Vızova (1223), Türkologiçeskiy Sbornik 2002, İzdatelyskaya Firma Vostoçnaya Literatuta RAN, Moskova 2003, s. 385-400. 314 M. İpşirli, “Elçi”, İA, III, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1995, s. 11. 315 PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 114-115; PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 180; PSRL, XI, İpatyevskaya Letopisy, s. 495-496; PSRL, XII, Lavrentyevskaya Letopisy, s. 479-482. 316
İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, s. 61. 317
PSRL, IX, Tipografskaya Kroniği, s. 124-125. 60 ve bu seferi gerçekleştirmişlerdir. 1237 yılında Batu’nun ordusu Voronej nehri kıyısında Ryazan Knezi’ni mağlup etti, daha sonra Büyük Vladimir Knezi Yuriy’yi bozguna uğrattı, Moskova, Vladimir ve diğer şehirleri tahrip etti, Suzdal, Rostov, Tver knezliklerini ele geçirdi. 318
Böylece Novgorod hariç küçük şehir knezliklerine parçalanmış olan Kuzey-Batı Rus toprakları Moğolların idaresine geçmiş oldu. Birbirleriyle mücadele eden Rus knezleri ortak düşmana karşı bu sefer de bir birlik oluşturamadılar. Batu Han’ın Novgorod’u ele geçirememesinin nedeni, Novgorod topraklarını güney-batıdan koruyan bataklıkların bulunması ve yaklaşan ilkbahar mevsimidir. Atlarının bu bölgeyi ilkbaharda geçemeyeceğini anlayan Batu Han, Novgorod’a 100-150 kilometre kala ordusunu güneye, Dniyeper akını boyuna çevirdi, yol üzerindeki Smolensk knezliği ile Çernigov Knezliği’ndeki Kozelysk şehrini de ele geçirdi. Kozelysk şehrinin halkı direndiği için, şehir ele geçirildikten sonra şehir ateşe verildi, halk kılıçtan geçirildi. 319
Bu faaliyetlerden sonra Don bozkırlarında dinlenen Batu, 1239 yılında tekrar Rus topraklarına döndü ve Çernigov ile Pereyaslavl şehirlerini idaresi altına aldı. 320
Aralık 1240 yılında ise Kiyev ele geçirildi. 321 Böylece Batu Han’ın ele geçirdiği bütün bu Rus toprakları yukarıda kuruluşuna yer verdiğimiz Altın Orda’ya bağlanmış oldu. Ruslarla Moğollar arasındaki bu mücadeleyi, savaştan ziyade tek taraflı fetih faaliyeti olarak nitelendirmek mümkündür. Yine dikkat çeken hususlardan biri de, bu askerî faaliyetlerin herhangi bir anlaşma imzalanmadan sona ermesidir. Rus knezlikleri Altın Orda’nın vassalı olmuş, knezler de siyasî ve ekonomik olarak Altın Orda hanlarına bağlanmışlardır. Bu durum yaklaşık üç asır boyunca devam edecektir. Batu Han, Rus knezliklerini ele geçirdikten sonra, Rus knezlerinin her birine kendi knezliklerinde hüküm sürme hakkı tanımış ve bu hakkı da yarlıklarla resmî hale getirmiştir. 322
Vladimir Knezliği’nin Rus knezlikleri arasındaki merkezî ve en “Büyük Knezlik” statüsü Altın Orda hanlarınca devam ettirilmiş ve bu knezlik için
318
PSRL, VII, Lavrentyevskaya, s. 437-439; PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 189. 319
PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 388-389; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 107. 320
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 196; J. Fennell, The Crisis of Medieval Russia 1200-1304, Longman Press, London-New York 1983, s. 82. 321 PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 108-109; PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 196-197. 322 Bu konu hakkında bkz. II.1. 61 de yarlıklar verilmiştir. 323 Rus topraklarına asker tedariki 324 ve vergi toplamak 325 için
baskakların gönderilmesiyle 326
de vassallık başlamış oldu. Büyük ihtimalle neye uğradıklarını anlayamadıklarından dolayı 1243-1252 yılları arasında Ruslar hiçbir sorun çıkartmadan Altın Orda’ya karşı yükümlülüklerini yerine getirdiler. Ancak Batu Han’ın yerine geçen Berke Han döneminde Rus knezliklerinde Altın Orda karşıtı ayaklanamalar oldu ve Berke Han, Rus knezlikleri ile olan ilişkileri tekrar gündemine aldı.
Berke Han tahta çıktıktan sonra bir taraftan Batı’ya seferler düzenlemeye devam ederken, 327
diğer taraftan da Rus knezliklerindeki ayaklanmalarla ilgilenmek zorunda kaldı. Zira daha Berke Han tahta çıkmadan önce 1255 yılında Galiç Hâkimi Daniil ve oğlu Lev, Moğol vergi tahsildarlarına (baskak) saldırmış ve Batı Ukrayna’daki Moğol valisi Kurems’i Kremeneç’te geri çekilmeye mecbur etmişlerdir. Berke Han’ın saltanatının ilk yıllarında bu isyan bastırılarak, yeni inşa edilen kaleler yıkılmıştır. 328 Galiç Hâkimi Daniil’in bu cesurca davranışını, Litvanya knezlerinden aldığı destekle açıklamak mümkündür. Nitekim, Berke Han da Litavnya ile Batı Rusya knezlerinin ittifak kurabilecekleri tehlikesini görmüş ve Litvanya üzerine sefer düzenlemiştir. 1259 yılında Berke Han, Kurems’in yerine baskak olarak Burunday’ı görevlendirmiştir. Burunday da Berke Han’ın politikasına uygun olarak Litvanya üzerine sefere çıkmış, ayrıca bu sefere Rus knezlerinin de
323 Her ne kadar Rus knezlikleri birbirilerinden bağımsız birer şehir devleti olmalarına rağmen, başlangıçtan beri bir knezlik ön plana çıkmış ve Rus topraklarının bir nevi başkenti rolünü oynamıştır. Başlangıçta bu görevi Kiyev üstlenirken, daha sonra Novgorod ön plana çıktı. Moğol istilâsından sonra ise Vladimir Knezliği, Büyük Knezlik sıfatı kazandı. Gerek Moğol istilâsı öncesinde gerekse de sonrasında diğer knezliklerin knezleri de Büyük Knez olabiliyordu. Büyük Knezliğin, bir nevi “bütün knezlerin knezi” olması nedeniyle Rus knezleri bu unvanı elde etmek için hep mücadele etmişlerdir. Nitekim Altın Orda hanları da zaman zaman Büyük Knezlik için yarlığı diğer knezliklerin knezlerine de vermişlerdir. Diğer knezliklerin knezleri Büyük Knezlik için yarlığı aldıkları zaman, Vladimir’e gitmek zorunda değillerdi. Zamanla Vladimir’in yerini Moskova Knezliği almıştır. 324 Bkz. II.7. 325 Bkz. II.5. 326 Bkz. II.6. 327 R. Grousset, Bozkır İmparatorluğu, s. 377-378. 328 PSRL, XI, İpatyevskaya Letopisy, s. 555. 62 katılmasını istemiştir. 329 Cezlandırılacağını düşünen Daniil, Burunday’ın yanına kendisi yerine kardeşi Vasilko Volınskiy’i gönderdi. Burunday’ın ordusu Litvanya knezini mağlup etmesine rağmen, Burunday bu zaferle yetinmedi ve daha önce Kurems’e karşı isyan eden Rus knezlerinin inşa ettirdiği şehir ve kaleleri de yerle bir etti.
330 Böylece Batı Rusya knezlikleri de aynen Doğu Rusya knezlikleri gibi Altın Orda’nın idaresi altına girmiş oldu. Bu bölgeye de baskaklar gönderildi ve buraların knezleri de yarlık almak için artık Han’ın yanına gitmek zorunda kaldılar.
Altın Orda’nın hâkimiyetini kabul etmek zorunda kaldı. Berke Han ise hem bu tür olayların önüne geçmek için, hem de Altın Orda’ya bağlı Rus knezliklerinde toplanacak vergileri düzene oturtmak ve acemi askerlerden yardım sağlamak için 1257 yılında Rus topraklarında bir nüfus sayımı yaptırdı. 331 1259’da o tarihe kadar nüfus sayımı yapılmayan Novgorod Knezliği’nde de nüfus sayımı yapılmış ve Novgorod da Altın Orda’nın idaresine girmiştir. 332
Berke Han’ın nüfus sayımı yaptırması ve vergi toplamaya başlaması, Doğu Rusya knezliklerinde yeni isyanlara yol açtı. 1238 yılında Vladimir şehri Batu Han’ın birlikleri tarafından tahrip edildikten sonra Rostov, bölgenin en önemli şehirlerden biri oldu. Nitekim Rostov halkının başkanlığında Rostov, Yaroslavl, Suzdal ve Vladimir halkı Altın Orda görevlilerinin kendilerinden fazla vergi topladıklarını, fazla çalıştırdıklarını, hatta kendilerini köle olarak sattıklarını ileri sürerek 1262 yılında isyan başlattılar. 333 Bu isyanın Rus knezlerinin bilgisinin dışında geliştiğini söylemek mümkündür. Aleksandr Nevskiy’nin Berke Han’ın yanına gidip, isyan eden halkı cezalandırmaması konusunda ricada bulunması da, görüşümüzü doğrulamaktadır. Daha Batu Han zamanında Altın Orda’ya itaatini bildiren ve böylece belki de birçok Rus şehrini ve binlerce insanı ölümden kurtaran Aleksandr Nevskiy, Berke Han’ı bir kez daha ikna etmeyi başarmış ve Rostov ve
329 PSRL, XI, İpatyevskaya Letopisy, s. 557-558; G. Vernadskiy, Mongolı i Rusy, s. 164. 330 PSRL, XI, İpatyevskaya Letopisy, s. 557-558. 331 Bkz. II.4 ve II.5. 332 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 217-219. 333 PSRL, XII, Lavrentyevskaya Letopisy, s. 452-453. 63 Suzdal olmak üzere Doğu Rus knezliklerini yeni bir Altın Orda seferinden kurtarmıştır. Berke Han, bu şehirlere yeni birlikler göndermemeyi, ancak halkın vergileri ödemeleri ve verdikleri zararı karşılamaları şartıyla kabul etmiştir. 334
idi. Zira Saray’da bulunduğu dönemde rahatsızlanan Aleksandr Nevskiy, memeleketine dönüşte Gorodets şehrinde 14 Kasım 1262 tarihinde öldü ve memleketi Vladimir’e gönderildi. 335
Aleksandr Nevskiy, bütün bu hizmetleri ile gerçekten de Rus tarihine damgasını vurmuş ve 1547 yılında kilise tarafından kutsalların listesine dahil edilmiştir.
Berke Han Suzdal’daki bu isyandan dolayı Rus halkını cezalandırmasa da, bu isyan Berke Han’ı çok kızdırmıştır. Zira, isyanın çıktığı tarihlerde Berke, İlhanlılar ile savaş hazırlıkları içerisindeydi. Suzdaly’daki isyan ise, Berke’nin bütün dikkatini İlhanlılara karşı çevirmesini engellemiştir. Bununla birlikte Berke Han hayatının son yıllarını İlhanlılar ile mücadeleye ayırmış ve Ruslarla siyasî ilişkileri yukarıda izah ettiklerimizle sınırlı kalmıştır. Berke Han, her ne kadar İslamiyet’i kabul eden ilk Altın Orda Hanı olsa da, Ortodoks Ruslara karşı daha sert bir politika izlememiş, Saray şehrindeki Rus piskoposluğunun da açılmasına müsaade etmiştir. 336
Berke Han’ın dönemindeki önemli gelişmelerden biri de, artık halktan vergiyi Rus knezlerinin toplaması ve knezlerin topladıkları vergileri Saray’a kendilerinin göndermeleri olmuştur. 1263 yılından itibaren başlayan bu uygulama ilk bakışta Altın Orda hanlarının geri adımı gibi görünse de, Altın Orda hanları bu uygulamadan karlı çıktılar. Çünkü en başta hanlar, vergi toplama gibi bir uğraştan kurtulmuşlardı. Diğer taraftan Rus halkı, kendi knezlerine karşı daha itaatkar olduğundan isyanların sayısında azalma görüldü. Neticede hanlar, vergi toplama işini knezlere bırakarak, sorumluluğu da onlara yüklemiş oldular.
334
G. Vernadskiy, Mongolı i Rusy, s. 167-168. 335
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 119. 336
Bkz. III.4.3. 64
1266
yılında vefat eden Berke Han’ın oğulları olmadığı için yerine Batu Han’ın torunu Mengü-Timur geçti. Onun döneminde Rus knezliklerine karşı izlenen politika daha da yumuşadı. Tipografskaya Kroniği’nde “Berke Han öldü ve Tatarların baskısı azaldı” şeklinde satırlar yer almaktadır. 337 Rus kroniklerinin böyle yorum yapmasındaki en önemli neden, artık vergilerin her yerde Müslüman tüccarların değil de, resmî görevlilerin toplaması ve Mengü-Timur’un kilise ile din görevlilerini vergiden muaf tutan yarlıklar çıkarmasıdır. 338
Bu suretle Altın Orda hanları bir taraftan Çengiz Han’ın bütün dinlere karşı izlediği müsamahalı politikayı devam ettirmiş, diğer taraftan da halk arasında etkin olan kiliseyi kendi tarafına çekerek halk isyanlarını engellemeye çalışmışlardır. Aleksandr Nevskiy başta olmak üzere Rus knezlerinin hanlara karşı itaatkar bir politika izlemeleri de Mengü- Timur’un Rus knezlikleriyle ilgili fazla sorun yaşamıyacağına işaret etmekteydi.
Buna
rağmen Rus knezliklerine fazla güvenmeyen Mengü-Timur onlara karşı bazı önlemler almıştır. İlk olarak Mengü-Timur, Rus knezlikleri arasında bir knezliğe daha fazla yetki ve imtiyaz vererek, o knezliği bütün Rus topraklarında kendi etkisini artırmak için kullanmak istemiştir. Han bu politikası için Rostov Knezliği’ni seçti ve Büyük Knezlik için yarlığı Rostov knezine verdi. 339
Mengü-Timur’un Rostov’dan yana tercihini kullanmasının nedeni, Rostov’da 1262 yılında vuku bulan isyanın tekrarlanma ihtimalini göz önünde bulundurmasıdır. Yine Han ile Rostov Knezi’nin yakınlaşmasında Rostov’da yaşayan ve 1259 yılında vaftiz olup Petro adını alan bir Moğol emîrinin de etkisi büyüktür. Rostov’da çok büyük bir kilise yaptıran Orda’lı Petro XVI. yüzyılın ortalarında Rus Kilisesi tarafından kutsallar sınıfına dahil edilmiştir. 340
Mengü-Timur’un Rusya politikasında önem verdiği bir başka knezlik ise Novgorod Knezliği idi. Mengü-Timur, Baltık ticaretinin merkezi olan Novgorod’u
337
PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 132. 338
Bu konu için bkz. II.1.3. ve III.4. 339
G. Vernadskiy, Mongolı i Rusy, s. 175-177. 340
E. Golubinskiy, İstoriya Kanonizatsiyi Svyatıh v Russkoy Tserkvi, Moskova 1903, s. 110-111. 65 destekleyerek Doğu Rusya’nın ve dolayısıyla Altın Orda’nın gelişmesini amaçlamıştır. 341
Bundan dolayıdır ki Mengü-Timur adeta Novgorod’un koruyucusu haline gelmiştir. Nitekim Rus tarihçisi G. Vernadskiy’e göre Han, Tver ve diğer Rus knezlerine, Novgorod ile Baltık bölgesi arasındaki ticarete karışmalarını dahi yasaklamıştır. 342 Böylece Mengü-Timur döneminde Rostov ile Novgorod knezliklerinin diğerlerine göre daha imtiyazlı hale geldiklerini ve ön plana çıktıklarını söylemek mümkündür. Mengü-Timur devri önemli olaylarından biri de 1275 yılında Rus topraklarında yapılan nüfus sayımıdır. Yeni bir nüfus sayımının yapılması, asker ihtiyacı ile açıklanabilir. Zira bir taraftan Büyük Kağan’ın Güney Çin seferi için askere ihtiyacı varken, Mengü-Timur’un da İlhanlılar ile yürüttüğü mücadelede yeni askerî güce ihtiyacı vardı. 343
Genel olarak Mengü-Timur devrinde Altın Orda, Rus knezlikleriyle bir sorun yaşamadı. Bunun birçok nedeni mevcuttur. Artık Rus topraklarının neredeyse tamamı, Altın Orda’nın idaresi altında olduğundan dolayı, Altın Orda Rus topraklarına yeni seferler düzenlememiştir. Diğer taraftan Büyük Moğol İmparatorluğu’ndan bağımsız hale gelen Altın Orda, Mengü-Timur zamanında bir taraftan İlhanlılarla mücadeleye devam ederken, diğer taraftan da Balkanlar’da Altın Orda’nın etkisini artırmaya gayret etmiştir. Bundan dolayı da Mengü-Timur dikkatlerini Rus knezliklerine çevirme fırsatı bulamamıştır. Gözden kaçırılmaması gereken noktalardan biri de artık Rus knezliklerinin de Altın Orda’ya bağlı olduklarını ve en azından yakın gelecekte bunu değiştiremeyeceklerini idrak etmiş olmalarıdır. İsyanların ardından yapılan tahribat ve kıyımlar da Rusların yeni ayaklanma çıkarmalarını engelliyordu.
Download 3.07 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling