T. C. MİMar sinan güzel sanatlar üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih anabiLİm dali ortaçAĞ tariHİ programi
Download 3.07 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- III.2. Moskova’nın Güçlenmesinde Altın Orda’nın Etkisi
- III.2.3. Knez Yuriy Daniloviç (1303-1325)
- III.2.4. İvan Daniloviç (Kalita) (1325-1340) ve Moskova’nın Merkez Haline Gelmesi
- III.2.5. İvan Kalita Döneminin Değerlendirilmesi
- III.2.6. Knez Semön İvanoviç (1340-1353) ve Knez İvan İvanoviç (1353-1359)
III.1.4. Türk-Moğol Etkisi Moğol Tatarları ile Türk Tatarları, farklı iki halk olmasına rağmen, tarihçi ve araştırmacıların bir kısmı farkında olarak yada olmadan farklılığı ayırdetmeden kullanmakta ve böylece yanlış sonuçlara varılmasına yol açmaktadırlar. Yanlış sonuçların en önemlisi, bugün özellikle İdil-Ural bölgesinde yaşayan Tatar Türklerinin, Moğol olup olmadığı tartışmasıdır. Konuyla ilgili ikinci önemli sorun ise Çengiz Han ve oğullarının ele geçirdikleri ve daha sonra Türk İslam Devleti olan Altın Orda’nın Rus knezlikleri üzerindeki etkilerin Türk etkisi mi, yoksa Moğol etkisi mi olduğu tartışmasıdır. Yukarıda Altın Orda’nın Türk İslam devleti olduğunu ve ahalisinin Türk boylarından oluştuğunu belirtmiştik. Dolayısıyla Altın Orda etkisi denildiği zaman bunu Türk etkisi olarak algılamak gerekmektedir. Bizim çalışmamızın konusu, Altın Orda etkisi olmasına rağmen, aslında Ruslar Altın Orda öncesinde de Türk boylarıyla yan yana yaşadıklarından dolayı Altın Orda öncesinde de Türk etkisi altında kalmıştır. Hiç şüphesiz Altın Orda sonrasında da bu etki devam etmiştir. Bununla birlikte Rus knezlikleri üzerinde direkt Çengiz Han yasası ve Moğol geleneklerinin de etkisi vardır. Dolayısıyla Moğol etkisinden de söz etmek mümkündür. Böylece çalışmamızın bu bölümündeki bazı yerlerde Türk veya Tatar etkisinden bahsederken, bazen de Moğol etkisinden söz edilecektir.
Moskova Nehri’nden adını alan Moskova Knezliği, Büyük Knez Yaroslav Vsevolodoviç’in (1191-1246) oğulları ve torunları zamanında başlatılan udel (yurt)
786 Türkçe-Tatarca Sözlük, s. 467. 192
nizamının 787
bir neticesiydi. Moskova knezlerinin sülalesi Moskova’nın ilk knezi Aleksandr Nevskiy’nin küçük oğlu Daniil Aleksandroviç (1270’liler-1303) ile kurulmuş ve bundan sonraki Moskova knezleri ile Rus çarları da bu sülaleden gelmiştir. Hatta bazı tarihçiler Moskova’nın bu knez zamanında güçlenmeye başladığını ve Çarlık Rusyası’nın temellerinin onun döneminde atıldığını ileri sürmektedirler. 788
Doğu Rus knezliklerinin Moskova etrafında bileşmeleri uzun bir süreç olup, ancak III. Vasiliy döneminde (1389-1425) sona ermiştir. Hanlar her ne kadar iktidarın tek bir Rus knezine verilmesini tehlikeli bulsalar da Moskova’nın güçlenmesini gözden kaçırmış yada engel olamamışlardır. Bununla birlikte sadece Moskova Knezi değil, Tver ve Litvanya knezleri de, Rus knezlikleri tek çatı altında toplama çabası içinde olmuşlardır.
Rus knezlikleri aralarında mücadele ederken, XIV. yüzyılda “Büyük Knez” unvanı Altın Orda hanları tarafından birkaç farklı kneze verilmiş ve böylece başta Tver, Moskova, Ryazan ve Suzdal olmak üzere birkaç “Büyük Knezlik” ortaya çıkmıştır. Ancak uzun süren mücadeleden Moskova galip çıkmış ve Rus knezliklerini tek çatı altında toplamayı başarmıştır. İlk bakıldığında knezlikler arasındaki mücadeleden Moskova’nın galip çıkması, şaşırtıcı görünmektedir. Zira, gerek tarihî gerekse kültürel geçmişe sahip Kiyev, Vladimir, Tver ve Novgorod’un Moskova’ya göre daha avantajlı olduğunu söylemek mümkündür. Moskova’nın Smolensk ve Ryazan knezlikleri gibi askerî tecrübesi de yoktu. Ancak uzun süren mücadeleden
787
Vladimir Knezi Yaroslav’dan sonra Kuzey Rusya’nın her knezin kendine ait sahada temelli ve devamlı hâkimiyeti başlar; bundan böyle knezler kendi “yurt”larını bırakıp başka yere gidemezdi. Bu uygulamayla birlikte “udel” nizamı ve devri başlamış oldu. Buna göre, her knez idare ettiği bölgeyi kendi oğulları arasında paylaşır, “Büyük Knezlik” makamına çıksa bile Vladimir şehrine gitmezdi. Aleksandr Nevskiy döneminde bu nizam kökleşti ve bunun neticesinde küçük knezlikler meydana geldi. Bkz. A. N. Kurat, Başlangıçtan 1917’ye Kadar Rusya Tarihi, s. 83. 788 A. A. Gorskiy, Moskva i Orda, s. 40-41. 193
Moskova galip çıkmış ve Rus knezliklerini tek çatı altında toplamayı başarmıştır. Bunun nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür: 1.
knezliklerinin ortasında olduğundan dolayı, bütün güçlü dış düşmanlardan uzak kalmış ve Batı Rusya’daki knezliklerden farklı olarak başta Alman ve İsveçliler olmak üzere birçok saldırıya maruz kalmamıştır. 2.
Moskova Knezliği’nin başındaki knezlerin diplomatik başarısı ve kurnazlıkları. Moskova knezleri başlangıçtan beri Altın Orda hanlarına karşı itaatkar politika izlemiş ve her seferinde de bunun karşılığını almışlardır. Moskova knezleri kendileri hanlara karşı isyan etmedikleri gibi, diğer Rus knezliklerinde çıkan isyanları da bastırmaya çekinmemişlerdir. Böylece Moskova, Altın Orda’ya gerek maddî, gerekse askerî yardımda bulunarak, Altın Orda hanlarının desteğini elde etmiştir. 3.
Moskova Knezliği’nde diğer knezliklerden farklı olarak taht sorunlarının fazla olmaması. Bu husus Moskova’nın birlik ve beraberliğini sağlamıştır. 4.
dolayı Rus knezlikleri arasında en güvenilir bölge haline gelmiştir. Bundan dolayı, kendilerini güvende hissetmek isteyen diğer knezliklerdeki boyarlar, Moskova Knezliği’ne göç etmiştir. Böylece Moskova Knezliği, zengin boyarlar sayesinde gerek nüfus açısından, gerekse zenginlik açısından güçlenmiştir. 5.
Moskova’nın rakipleri olan diğer Rus knezliklerinde taht sorunlarının bir türlü çözülememesi ve bu knezliklerin Altın Orda’ya karşı ayaklanmaları. Yapılan her isyan, Altın Orda hanlarının bu knezliklere sefer düzenlemesi ve bu knezlikleri maddî zarara uğratmasıyla sona ermiştir. Bunlara iç sorunlar da eklenince güç kaybeden bu knezlikler, Moskova’ya karşı koyamamıştır. 6.
Diğer Rus knezliklerinin Moskova ile mücadelelerinde Litvanya Knezliği gibi dış düşmanla ittifak kurmaları, Rus Ortodoks Kilisesi’nin Moskova’yı desteklemesini sağlamıştır.
Moskova’nın güçlenmesini sağlayan bütün bu nedenler arasında en önemlisinin, hanların Moskova’ya verdikleri destek olduğu görülmektedir. Altın 194
Orda ile Rus knezlikleri arasındaki ilişkileri anlattığımız birinci bölümde yer alan siyasî sürece bakıldığında, bu konu daha net olarak belirginleşmektedir. Burada Moskova Knezliği’nin yükselme sürecine bakmakta fayda vardır.
III.2.2. İlk Moskova Knezi Daniil Aleksandroviç (1270’liler –1303)
Daniil Aleksandroviç başkanlığındaki Moskova Knezliği tarih sahnesine çıktığında, Altın Orda tahtında Mengü-Timur vardı. Moskova Knezliği de aynen diğer Rus knezlikleri gibi Altın Orda’ya bağlı olup, Moskova knezleri de Han’dan yarlık almak zorundaydı. Daniil’in ilk hâkimiyet döneminde Moskova Knezliği büyük bir sorunla karşılaşmadı. Mengü-Timur’dan sonra Altın Orda’da çıkan taht mücadelesi de Daniil’in işini kolaylaştırmıştı. Ayrıca Daniil’in Nogay Mirza ve kardeşi Büyük Knez Dmitriy Aleksandroviç’in desteklerini arkasına alması da Daniil’in güçlenmesini sağlamıştır.
Altın Orda’daki taht mücadelesi sırasında Rus knezlikleri de belli bir tarafı tutmak zorunda kaldılar. Bundan dolayı hanlar, kendilerini desteklemeyen Rus knezliklerine karşı seferler düzenlediler. Örneğin, Kiyev Knezi, yarlığı Nogay’dan aldığı için 1299 yılında Tokta Han, Kiyev üzerine bir sefer düzenledi. Bu seferden sonra tahrip olan Kiyev’in ileri gelen boyarları, kendilerini güvende hissetmek için Nogay’ın hâkimiyeti altındaki Moskova’ya sığındılar. Gelen boyarlar, yanlarında kendi malları ve askerî birliklerini de getirdiler. 789 Bu dönemde Güney Rusya bölgesindeki diğer Rus knezliklerinden de Moskova’ya doğru göçlerin arttığını tahmin etmek mümkündür. Moskova’nın gerek nüfus açısından, gerekse askerî bakımdan güçlenmesi, hiç şüphesiz Moskova’nın toprak bakımından da genişlemesini gerektiriyordu. Nitekim Daniil zamanında Moskova, özellikle Çernigov toprakları sayesinde sınırlarını genişletme niyetindeydi. Nitekim 1303
789 PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 140; A. A. Gorskiy, Moskva i Orda, s. 37-38. 195
yılında Daniil, Pereyaslavl şehrini, daha sonra ise Mojayesk şehrini aldı. 790
Böylece her geçen gün güçlenen Moskova, sınırlarını da genişletmiş oldu.
Moskova’nın genişleme politikası Daniil’in en büyük oğlu Yuriy döneminde de devam etti. Babasından da ileri giden Yuriy, Büyük Knezliğe talip olarak 1304 yılında Tver Knezi Mihail ile aynı zamanda Saray’a gitti. Tokta Han, yarlığı Mihail’e verdiği için, Yuriy’in Mihail’in hâkimiyetini kabul etmekten başka bir çaresi kalmadı.
791 Ayrıca Mihail, Yuriy’in üzerine yürüdü ve ondan daha önce ele geçirdiği Pereyaslavl’ı de almış oldu. Knez Yuriy Pereyaslavl’ı kaybetse de, 1311 yılında uzun süreden beri ele geçirmek istediği Nijniy Novgorod’a hâkim oldu. 792
Knez Yuriy sınırlarını genişletme arzusu içindeyken, Altın Orda’daki gelişmeleri de kendi lehine değerlendirmeyi başardı. Tokta Hanın ölümünden sonra Yuriy, Özbek Han’ın huzuruna gitti ve Özbek Han’ın kızı Konçaka ile evlenerek Büyük Knezlik için yarlığı almayı başardı. 793
Böylece ilk kez Moskova Knezi, aynı zamanda bütün Rus knezlerinin knezi oluyordu. Tver Knezi de Moskova’nın hâkimiyetini kabul etmek zorunda kaldı.
Ancak daha 1322 yılında Büyük Vladimir Knezliği tekrar Tverlilerin eline geçti. Vernadskiy’e göre, Knez Yüriy’in topladığı vergilerin bir kısmını teslim etmemesinden dolayı 794
Özbek Han, Büyük Knezlik için yarlığı, öldürülen Tver Knezi Mihail’in oğlu Dmitriy’e verdi. 795 1325 yılında Tver Knezi Dmitriy, hanın sarayında babasının katili Yuriy’i görünce kendinî tutamayarak onu öldürdü. Özbek
790 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 245; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 131; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 141. 791
PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 141. 792
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 133. 793
PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 142-149; PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 412-414. 794
G. Vernadskiy, Mongolı i Rusy, s. 206. 795
PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 150. 196
Han da bunun üzerine damadının katilini idam ettirdi. 796
Böylece Moskova’da Yuriy dönemi de sona ermiş oldu. Yuriy döneminde Moskova Knezi, ilk kez Büyük Knez unvanını alarak Moskova Knezliği’nin artık gerçekten de güçlü konumda olduğunu gösterdi. Yuriy’in Altın Orda boyunduruluğundan kurtulmak gibi bir niyeti olmamasına rağmen, topladığı vergileri Han’a göndermemesi, hem Moskova’nın Büyük Knezlik yarlığını kaybetmesine, hem de kendi hayatına mal oldu. Bununla birlikte Yuriy’in cesur tutumu, kendinden sonra tahta çıkacak knezlerin de politikalarını belirlemiş oldu. Zira, bundan sonraki Moskova knezleri sanki Büyük Knezliği hep ellerinde bulundurmuşlar gibi, bu hakkı tekrar elde etmek için amansız mücadeleye giriştiler.
Gelmesi III.2.4.a. Moskova’nın Siyasî Merkez Haline Gelmesi
İvan Kalita’nın Moskova’daki hâkimiyetinin başlangıcında, Büyük Knezlik unvanı Tver Knezi Aleksandr Mihayloviç’in elinde bulunsa da, çok geçmeden daha 1327 yılında Tver’de Altın Orda elçisine karşı girişilen ayaklanma neticesinde Tver, yerle bir edilerek, Büyük Knezlik yarlığı da Moskova Knezi İvan Kalita’ya verildi. 797
Daniil döneminde Mojaysk ve Kolomna’nın, Yuriy döneminde Nijegorod ve Vladimir’in, İvan döneminde de Dmitrov, Galiç, Rostov’un yarısının ve Tver’in Moskova’ya ilhak edilmesi, Moskova’nın sınırlarını iyice genişletmiştir. Rus tarihçisi Klyüçevskiy’nin de belirttiği gibi, Moskova knezleri diplomasi oyunları oynarken, rakipleri silaha sarılmış ve bu silahı da hana karşı kullanmak istemişlerdir. 798
Nitekim İvan Kalita’nın 15 yıllık hükümdarlığı boyunca 1326, 799
796 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 264-265. 797 PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 417-418. 798 E. Hara Davan, Rusy Mongolyskaya, s. 227-228. 197
1331, 800
1332-1333, 801
1336-1337, 802
1338-1339 803
yılları olmak üzere beş kez Saray’a seyahat ettiği bilinmektedir.
sarsmaması ve küçük isyanları dahi acımasızca bastırması, Altın Orda hanlarının Moskova’yı her anlamda desteklemelerini sağlamıştır. İvan Kalita döneminde Altın Orda hanları Moskova üzerine sefere hiç çıkmamış ve sahip olduğu statü dolayısıyla yalnızca İvan’a Altın Orda idarecileriyle görüşme hakkı tanımışlardır. 804 Bütün bu sebeplerden dolayı Moskova, XIV. yüzyılın ortalarından itibaren hâlâ işgal altında olan ama knezlerin yavaş yavaş kendilerine has bir iktidar oluşturdukları ülkede siyasî merkez haline gelmiştir.
Altın Orda hanlarının itaatsiz Rus knezliklerini cezalandırma politikası devam ederken, Moskova knezleri bu tür akımlara uğramamışlardır. Ülkenin geri kalan kısmı sürekli bir tehdit içinde yaşarken, Moskova’nın sağlamış olduğu korunmuşluk statüsü, giderek artan bir emniyet sağlamıştır. Böylece emniyet içinde yaşamak ve iş görmek isteyenler için Moskova Knezi’ne bağlanmak, cazip bir seçenek haline gelmiştir. Aslında boyarlardan halk kitlelerine kadar herkes Altın Orda hâkimiyetinden ancak tek bir güç haline gelerek kurtulmanın mümkün olacağını biliyordu. Dolayısıyla diğer knezliklerdeki boyarlar da Moskova Knezi’nin idaresine geçmeye başlamışlardır. 805 Moskova ile Tver arasındaki mücadelede diğer şehirlerin Moskova’yı desteklemelerinin nedenlerinden biri de, Tver’in kendileri için “yabancı”
799 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 266; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 139; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 151. 800
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 269; PSRL, VI, Tverskaya Letopisy, s. 418; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 140; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 152. 801
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 141.
802 PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 270; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 142. 803
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 271; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 142; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 153. 804
“Dokonçaniye Velikoğo Knyazya Vasiliya Vasilyeviça s Knyazem Serpuhovsko-Borovskim Vasiliyem Yaroslaviçem”, DDG, s. 70; “Dokonçaniye Velikoğo knyazya Vasiliya Vasilyeviça s Knyazem Galitskim Yuriyem Dmitriyeviçem”, DDG, s. 76; “Dokonçaniye Velikoğo Knyazya Vasiliya Vasilyeviça s Knyazem galitskim Dmitriyem Yuryeviçem”, DDG, s. 89-100; “Dokonçaniye Velikoğo Knyazya Vasiliya Vasilyeviça s Knyazem Galitskim Vasiliyem Yuryeviçem”, DDG, s. 101-105 vs. 805 S. B. Veselovskiy, İssledovaniya po İstoriyi Klassa Slujilıh Zemlevladelytsev, Moskova 1969, s. 467, 480-484. 198
sayılabilecek Katolik Litvanya ile yakınlaşmasıdır. 806
Moskova Knezi’nin şansı, kendi hükümranlığının temellerini oluşturmak üzere Altın Orda’nın sağladığı birlikten yararlanabilmek olmuştur.
İvan Kalita’nın Rusya açısından bir başka önemi ise, Altın Orda’ya ödenen vergilerin halktan tahsili hak ve görevini elde etmesidir. Kalita, tahsil ettiği vergileri zamanında teslim etmiş, böylece Moskova’daki “baskak” devrini sona erdirmiştir. 807
Diğer taraftan Moskova knezine bu görevin verilmesi, diğer Rus knezlikler karşısında Moskova knezini güçlendirmiştir. Daha önceleri vergileri toplamakla ve Han’a ulaştırmakla görevli olan Han’ın güdümündeki Moskova knezi, artık yetkili bir yönetici ve bütün Rus knezliklerinin yargıcı haline gelmiştir.
III.2.4.b. Moskova’nın Rus Knezliklerinin Dinî Merkezi Olması
İvan Kalita’nın Rus kilisesi ile kurduğu yakın ilişkiler, Moskova’yı güçlendiren bir diğer unsurdur. Dönemin mitropoliti Petro’nun Tver Knezliği ile ilişkileri bozuk idi. Zira Tver knezi mitropolit tahtında başka birini görmek istiyordu. Bunun üzerine Petro, Tver Knezi’nin hiçbir faaliyetini ve seferini onaylamayarak Moskova’nın tarafında yer aldı. 808
1325’de Mitropolit Petro, Vladimir’den Moskova’ya taşınarak şehrin ilk taştan yapılan kilisesinin temelini attı. 809 Moskova’nın siyasî ve dinî merkez olarak konumunu güçlendirmesi Petro’dan sonra mitropolit tahtına oturan Feognost zamanında da devam etti. Feognost, mitropolit tahtını Moskova’ya taşıdı ve böylece Moskova, Rus knezlikleri arasında dinî merkez oldu. Feognost, Kalita ile birlikte şehir halkının isyan etmelerini engellemiş ve böylece Altın Orda birliklerinin Rus topraklarını tahribattan kurtarmış ve ayrıca hanın desteğini kazanmışlardır. 1339 yılında Feognost’un önderliğinde Petro kutsallaştırılmış ve böylece Moskova ilk
806
S. Perevezentsev, Smısl Russkoy İstoriyi, Veçe Yayınları, Moskova 2004, s. 184-185. 807
E. Hara-Davan, Rusy Mongolyskaya, s. 228. 808
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 133. 809
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 139; PSRL, IX, Tipografskaya Letopisy, s. 151. 199
azizine de kavuşmuştur. 810
Halkın şuurunda bu husus Moskova’yı birkez daha yüceltmiştir.
Tarihçilerin çoğu, İvan Kalita’yı Altın Orda’nın sadık vassallı olarak nitelendirirken, 811 bunların ancak bir kısmı 812 bu hususu olumlu karşılamaktadırlar. İvan Kalita, kendisinden önceki knezlerden farklı olarak hiçbir şekilde Altın Orda hanına karşı çıkmamıştır. Gerçi Daniil Aleksandroviç ile Yuriy Daniloviç’in hanlarla sorun yaşamaları da daha çok Altın Orda’daki fetret devri ile ilgilidir. Bununla birlikte Moskova Knezliği’ni Çarlık Rusyası’na dönüştüren tohumların İvan Kalita döneminde atıldığını söylemek, abartılı olur. Zira, İvan Kalita dönemindeki gelişmeler, kendisinden önce başlamıştı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Moskova Knezliği’nin tarihi Daniil Aleksandroviç ile başlamıştır. Yuriy Daniiloviç zamanında ise bu knezlik, Tver Knezliği ile birlikte Doğu Rusya’nın en güçlü knezliklerinden biri olmuştur. İvan Kalita’nın 15 yıllık hâkimiyeti döneminde hiç şüphesiz Moskova Knezliği, daha fazla güçlenmiş ve lider konumuna gelmiştir. Ancak, İvan Kalita’nın ele geçirdiği topraklar ve hakkları elde tutmak için Kalita’nın çocukları daha uzun süreler mücadele edeceklerdir. III.2.6. Knez Semön İvanoviç (1340-1353) ve Knez İvan İvanoviç (1353-1359)
Kronikler, İvan Kalita’nın oğullarının babasının ölümünden sonra 1341 yılında Özbek Han’ın yanına geldiklerini ve Özbek Han’ın onlara Büyük Knezlik unvanını verdiğini yazmaktadırlar. 813
Kalita’nın oğullarından Semön’un aynen babası gibi Altın Orda hanına karşı itaatkar politika izlemesi karşılığında kendisine Ryazan, Rostov ve Tver de dahil olmak üzere birçok Rus knezliği verilmiştir. Semön elde ettiği bu ayrıcalığı, diğer knezlere karşı izlediği politikada belli etmiştir
810
S. Perevezentsev, Smısl Russkoy İstoriyi, s. 184-185. 811
A. A. Gorskiy, Moskva i Orda, s. 66. 812
A. N. Nasonov, Mongolı i Rusy, s. 111; L. V. Çerepnin, Obrazovaniye Russkoğo Çentralizovannoğo Gosudarstva s XIV-XV Vekah, Moskova 1960, s. 512-513. 813
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, s. 273; PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, s. 143. 200
ki, çok geçmeden kendisine “gordıy” (gururlu) lakabı verilmiştir. 814
Semön’dan sonra tahta çıkan İvan İvanoviç döneminde ise Moskova Knezliği daha fazla gelişme gösteremese de, en azından kendi topraklarını korumayı başarmıştır.
Download 3.07 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling