Adalet Menzili
Download 1.1 Mb. Pdf ko'rish
|
Adil Yakubov - Adalet Menzili
Adil Yakubov
45 — Hayırdır, hayırdır oğlum. Var yolundan kalma! — Hayırdır diyorsunuz, ama insanı da korkutuyorsunuz! -Laçin mahzun bir şekilde başını sağa sola sallayarak avludan çıktı. Dizlerinin bağı çözülen Mercanay, kocasının ayakları dibine oturuverdi. Burgut’un iri ve etli ellerini avuçlarının içine aldı. Çalışmaktan, soğuktan kararmış bu elleri yüzüne, gözlerine sürmek istiyordu, fakat Suyun Burgut hemen eğilip Mercanay’ın küçücük ellerini tutarak kalbine bastırdı ve uzun bir süre hiç konuşmadı. Adalet Menzili Adil Yakubov 46 G -4- ece yarısı dış kapının zili ardı ardına acı acı çaldı. Mercanay, kocasının uyuyup kaldığını zannediyordu. Hayır, o da uyanık olmuş olmalıydı ki, yerinden fırlayıp kendini divana atarken: — Aha geldiler, - dedi bitkin ve halsiz bir sesle. — Kim geldi? - diye sordu Mercanay tir tir titreyerek. — Oğlunuz mu? — Oğlumda anahtar var, zil çalmaz. Onlar! Bugün sorgulama yapan Moskovalı müfettişler! Git, aç! Sonradan dış kapının zaten açık olduğunu hatırlayan Mercanay, salondaki lambayı el yordamıyla bulup yaktı da, güppeden kocasının yanına çöktü. Çok geçmeden avluda güp güp ayak sesleri işitildi. Kapılar şarak-şurak açıldı ve içeriye ilk önce birbiri peşinden üç kişi girdi. Burgut sertçe başını kaldırıp baktı. Karşısında, gündüz kendini sorguya çeken, Şaranavski duruyordu. Kalın cüssesi, şairane taranmış kıvırcık, san saçları, küçük çocukların gözleri gibi masum masmavi gözleriyle dikilip duran bir delikanlıydı. İkincisi.. Mir Celalov ismindeki o da gündüz ki sorgulamada vardı- çatık kaşlı, asık suratlı bir kişi, üçüncüsü ise, yâ tövbe! Fıçı Mansur bu! Harar gibi geniş benares don giyip, çift kemerle göbeğini yukarı tartan Fıçı Mansur, tıpkı uykudan yeni uyanmış bir ayı gibi sallana sallana kapıdan içeri girip, yan taraftaki sandalyeye gürs diye ses çıkararak oturdu. Sandalye şöyle bir çatırdadı. Adalet Menzili Adil Yakubov 47 Şaranavski, baş köşedeki masaya doğru ilerlerken, Mercanay’a dikkatlice bakıp bıyık altından gülümsedi. — Ocağın batmaya senin, Suyun Burgut! Böyle, böyle güzel bir hanımın varmış da bize göstermezsin ha! Seni zalim seni!. Mercanay, sanki bu kıvırcık saçlı, şirin dilli adam kendisine saldıracakmış gibi apıl-tapıl sürünerek kocasının koynuna sığındı. Onların oturdukları divan masadan epey uzakta olmasına rağmen Şaranavski’nin ağzından saçılan arak kokusu Burgut’un beynine vurdu. Sanki şu anda misafirlikten geliyorlarmış gibi her üçü de biraz içmişti. — Ah Özbek güzeli! - Yine güldü Şaranavski. - Niye böyle korkup, bizden uzak duruyorsunuz? O daha sözünü bitirmeden Suyun Burgut hışımla yerinden kalktı. Tir tır titriyordu: — Sen, - dedi simsiyah iri yumruklarını sıkarak.-Sen, elinden geliyorsa çeker beni vurursun! Amma kanma laf atma! Eğer laf atacak olursan.. Şaranavski dişlerini gıcırdatıp, oturduğu sandalyeyi geriye doğru sürerken, alel acel tabancasını kınından çıkarıp masanın üzerine koydu. — Sen delikanlı.. Öyle bağırarak konuşma benimle! Mercanay ağlamaklı bir halde kocasının ellerini tuttu. — Can Suyun ağa! Oturun, kendinize hakim olun!. Suyun Burgut, burnundan soluyarak yerine oturdu. Şaranavski’nin masum mavi gözleri beklenmedik bir şekilde ateş püskürmeye başladı. Hâlâ kapıda dikilip duran Mir Celalov’a döndü: — Otur, Mir Celalov! Çantanı aç ve sorgulama protokolüne başla! Şaranavski sözlerini bitirdikten sonra ellerini arkasına atarak geniş salonu birkaç kez adımladı. Nihayet kocasının koynuna sokulan Mercanay ve erinin karşısına gelerek durdu. Burgut’a hitaben: — Hâlâ kafa tutmaya niyetli misin, Suvankulav?— dedi. - Hâlâ işlediğin suçları kabul etmeyecek misin? Suyun Burgut hayli titrek bir sesle: — Hayır! - dedi.- Söylediğiniz şeylerin hepsi iftira yoldaş.. Graj- danin Adalet Menzili Download 1.1 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling