Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
F. Şah İsmail’in Sultan Selim’e İkinci Mektubunda Barış Teklifi
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- G.Sultan Selim’in Şırvan Hâkim’i Şeyşah’a Gönderdiği Fetihnamesi ve Şeyşah’ın Osmanlı ve Safeviler Arasındaki Arabuluculuk Çalışmaları
- I. Sultan Selim’ın Şah İsmaille İlgili Mazenderan Hâkimine Mektubu
F. Şah İsmail’in Sultan Selim’e İkinci Mektubunda Barış Teklifi: ġah Ġsmail birinci mektubundan cevap gelmemesine rağmen dostluk iletiĢimi için II. mektubunu Sultan Selim‟e yazdı. “Çaldıran” savaĢının etkisi ġah Ġsmail‟in kindarlığını” öfkeli ve bencil kiĢiliğini dostluk ve iyi davranıĢa dönüĢtürmüĢtür. Böylece Ġsmail dıĢiĢleri stratejisi bakımından gerçeklere uyan bir davranıĢ gösteriyordu. Sultan Selim‟in Çaldıran savaĢından sonraki acı davranıĢı, Çaldıran savaĢından önce ufak tefek konular üzerine kıskanıp adam öldüren ġah Ġsmail‟i kendine getirmiĢ ve mulayım bir insana dünüĢtürmüĢtü. Siyasal ve dıĢiĢleri bakımından her zaman aynı davranıĢta bulunmakla veya ısrarcı olmakla iyi bir sonuca eriĢilemez. Ama bu dönemde Ġslam dünyasının en güçlü devletinin baĢında olan Sultan Selim, ġah Ġsmail‟in Osmanlı hakkında baĢlattığı yanlıĢ politikasına karĢı çok sert yanıt vermesine ve onun yanlıĢından asla vazgeçmeyen bir politikayla iki kardeĢin arasında ortaya çıkan gerginliğin devam etmesine neden oluyordu. Sultan Selim, ġah Ġsmail‟in birinci mektubuna cevap vermeyerek Ġsmail‟i tahkir etmiĢ; hatta onun elçisini hapse atmıĢtı. Buna rağmen Ġsmail tekrar barıĢa öncülük yaptı ve ikinci mektubunu Tebriz‟den Sultan Selim‟e gönderdi. 1308
Mektupta Sultan Selim‟i; “Cemşid makamında olan, Feridün Görkemini taşıyan, Büyük Sultanların fahrı, İslam ve Müslümanların hamisi olan Sultan Selim Şah, kelimeleriyle övmüştür. ġah Ġsmail mektubun devamında II. Bayezid ile olan iyi iletiĢiminden bahsediyor ve diyor ki; “Aramızda oluşan sağlam muhabbet, dostluk ve işbirliğimiz tam manasıyla
1308 Feridün Bey, a.g.e, c. I, Ġstanbul 1284hc. s. 364-366. 428
arkadaĢlığı sağlamlaĢtırmak ve onu kuvvetlendirmek istediğini söyleyerek arada oluĢan muhalefetin nedenini fesat, fitne ve inatçı adamlardan dolayı meydana geldiğini belirtiyordu. Devam ederek, yalancı adamların sözüyle bugüne geldik, babanız tarafından bize huzur ve dostluk ıĢınları geliyordu. Ama ġah Ġsmail Sultan Selim‟e hatırlatıyor ki Osmanlı Sultanı‟nın sağlam kiĢiliğinden dolayı yalan sözlerin etkisiyle savaĢa giriĢeceğini tahmin etmiĢtim. Buna kanıt olarak hiçbir hazırlık yapmadan ve Diyarbekir bölgesinde olan askerler haricinde hiçbir yerden asker çağırmadan Çaldıran savaĢına geldim. ġah Ġsmail barıĢa olan eğilimini gösterdikten sonra Ģöyle diyor; “Dindar Sultanların Muhalefeti dinin temellerinin zayıflamasına ve böylece kâfir insanları cesaretlendirip isyan etmelerine neden olur. Bu nedenle; “herkes müslüman kardeşlerinin arasında barış yapmaya öncülük yaparsa cennete girecektir” 1309 ayeti mucibince barıĢa öncülük yapmadğını gösteriyordu. ġah Ġsmail devam ediyor “Sulh hayırdır” ayet-i şerife dayanarak Emir Nuru‟s-Siyadet Ved-Din
ġah Ġsmail, siyaseten Abdul-Vehhab‟ın serbest bırakılmamasının nedenini Sultan Selim‟e Ģöyle arz ediyor; “belli bir zaman geçti, ama Abdul-Vehhab‟ın serbest bırakılmasıyla ilgili bir haber gelmedi” diyerek devam ediyor; “kendi kendime düşünüyorum belki bu esnada iki tarafın bilgisi olmadan bazı emirlerimiz hudutlara tecavüz ederek bazı yanlışlıklardan dolayı serbest bırakılmasını geciktirilmiştir”. Bu nedenle Bizim hanedanımızın has adamları olan komutanlardan olan Kemalettin
1309 Nisa Süresi, 92 ve 114. ayet. 429
açıklamak için size gönderdim. ġah Ġsmail mektubun sonunda da Müslüman halka uygun davranış isteyerek Sultan Selim‟den bütün İslam halkının barışını sağlamak ve aramızda mektuplaşma ve gidip gelme yolumuz açık olması ümidini bekliyorum. Ancak benim önerdiğim barış öncülüğünden yanlış anlamayın diyor. Mektupta adını belirtmeden sadece Hz. Peygamber‟in, Hz. Ali‟nin ve Ehl-i Beytinin salâvatıyla bitiriyor. 1310
olmak isterse gözünü gerçeklere yummayacaktır. Eğer gerçeklere uysa baĢarılı olacak ve kendine saygı duyacaktır. ġah Ġsmail bu mektupta yenilgeye uğrayan bir padıĢah diliyle konuĢmamıĢtır. Bu arkadaĢlık ve eski dostluğu hatırladığını gösteriyor. Her ne kadar mektubunda saygılı unvanlarla Sultan Selim‟i övmüĢse de mektubunun önemli bir kısmında Çaldıran ismini belirtmeden diyor; gaflet içinde ve yetersiz askerle savaĢa geldiğini belirtiyor. Yani kapalı konuĢarak Sultan Selim tekrar Ġran‟a saldırırsa farklı Ģeylerle karĢılaĢacağını anlatıyor. Eğer ġah Ġsmail Çaldıran savaĢından önce iç ve dıĢ politikasında böyle bir siyasetle davransaydı bu iki kardeĢ ve Ġslam dünyasının en önemli ülkeleri bölgede çok mumtaz bir yerleri olacaktı. Ġslam ülkeleri Avrupa ülkelerinin mütecaviz düĢünce ve eylemlerine maruz kalmazlardı. Sultan Selim, ġah Ġsmail‟in II. mektubu ona ulaĢtıktan sonra Miladi 1516 yılı (Hicri 922 yılı) ġevval ayının üçüncü gününde seçkin paĢalara bununla ilgili bir toplantı yapmalarını emretti. Bu toplantı da sadece ġamlu Huseyin Bey‟e katılma izini verdi ve Bayram Ağa toplantının dıĢında kaldı. Huseyin Bey PaĢalarla konuĢtu ama Sultan Selim ġah
1310 Feridün Bey, a.g.e, c.I, Ġstanbul 1284hc. s. 364-366. 430
Ġsmail‟in elçilerinin mulakatına gelme iznini vermedi. Ġki gün sonra ġah Ġsmail‟in elçileri ve onunla birlikte olanların hapse atılmalarını emretti. Hüseyin Bey‟i Dimetoka‟ya Kale de ve onunla gelenleri Gelibolu‟nun aĢağısında Kilitül-Bahr Kalesinde hapsetti. Böylece barıĢ için fırsatlar elden gitti ve Sultan Selim bilmeyerek bu tarihsel sorumluluğa sahip çıkmadı. Zira barıĢ Osmanlı-Safevi arasında uzun zaman devam eden çatıĢmanın yerini almalıydı. Birçok Osmanlı tarihçisi Sultan Selim‟in barıĢ teklifini kabul etmemesi ve elçileri hapise atmasını hem 16. Yüzyıl diplomasisine uymayan hem de Ģeriata karĢı bir davranıĢ olduğunu söylemiĢlerdi. Bu tarihçilerden Faruk Sümer Ģöyle diyor; ,Sultan Selim‟in ġah Ġsmail‟in elçilerini öldürtmesi (hapse atması) onun oğlu Sultan Süleyman ve sadrazam Ġbrahim PaĢa tarafından eleĢtirildi., 1311 ġunu demeliyiz ki, Çaldıran savaĢından sonra ġah Ġsmail‟in Anadolu Alevileriyle iletiĢimi kesmemesine rağmen Osmalı‟ya gönderdiği elçilerin süresinde Sultan Selim‟e karĢı onun güvenini kazanmak için bir hareket yapmadı. UzunçarĢılı, “Ġsmail Anadolu da gizli hareketleri vardı ama buna bir delil göstermiyor” 1312 demektedir. Osmanlı tarihçisi Hammer Purgsthall Ģöyle diyor; ,Selim‟in tum Osmanlı Sultanlarından önceki ve sonrakilerin korkunç iĢlerinden birisi Osmanlı-Safevi milletlerinin arasındaki kin ve düĢmanlığı artırmasıydı. 1313
1311 Faruk Sümer, a.g.e, s. 51. 1312 UzunçarĢılı, a.g.e, s. 375. 1313 Hammer Purgeshtal, a.g.e, c. II, s. 811.
431
Şeyşah’ın Osmanlı ve Safeviler Arasındaki Arabuluculuk Çalışmaları: Sultan Selim Mısır‟ın fethinden sonra Mekke ve Medine‟ye sahip olduğu için kendini Emirel-Müminin ve tüm Müslümanların Halifesi (88. Halife) olarak adlandırdı. Sultan Selim Mısır, ġam ve Hicaz‟ın iĢlerini düzene koymak için 8 ay Mısır‟da kaldı. Miladi 1517 yılı Haziran ayı 6. günü (Hicri 923 yılı Cemadiyülevval ayının 16. Günü) Mekke ve Medine hâkimi Emir Berekat, oğlu Ebu Nemi bu iki Ģehrin anahtarını Sultan Selim‟e devretti. Sultan Selim Abbasiler‟in son Halifesi III. Mutevekkil‟i Hilafetten azlettikten sonra Hilafet makamını kendine iade etti. Kenara atılan III. Mutevekkil Halife Ģu an Topkapı Sarayında bulunan Hz. Peygamber‟in bayrak, hırka, kılıç ve Hz. Peygamberin taĢını Sultan Selim‟e teslim etti. 1314 Böylece II. Halife Ömer zamanında kullanılan Emirel-Müminin ve Halife unvanını olarak kendini Müsülmanların Emirel-Mümini ve Halifesi olarak adlandırdı. 1315 Sultan
Selim hem kendini iki Ģerefli haremin (Mekke ve Medine) hizmetkârı okudu, önceki Osmanlı Sultanlarında olmayan hem dini hem dünyevi gücünü kendinde toparlayarak kendi makamını tartıĢmasız haline getirdi. Bu makamı taĢıyan adam resmi olarak kendini Ġslam ve Müsülmanlar‟ın koruyucusu olarak görüyordu. Sultan Selim Mısır‟ın fethi esnasında casuslarının aracılığıyla ġah Ġsmail‟in nerede ve ne yaptığını biliyordu. Diğer taraftan ġah Ġsmail Osmanlı‟ya karĢı hem diğer ülkelerle iĢbirliğiyapmaya çalıĢıyordu hem de Osmanlı‟yla barıĢ yapmak istiyordu. ġah Ġsmail Osmanlı‟ya gönderdiği iki elçisinin hapiste olmasına rağmen yine Sultan Selim‟le aralarındaki düĢmanlığı kaldırmak ve barıĢı sağlamak için çalıĢıyordu. Sultan Selim
1314 Ferid Bey, Yüce Osmanlı Devletinin Tarihi, s. 65. 1315 Ferid Bey,
a.g.e, s. 436. 432
DımaĢk‟ta durakladığı esnada ġah Ġsmail‟in üçüncü elçisi heyeti onun huzuruna geldi. ġah Ġsmail, Sultan Selim Mısır‟a saldırdığı esnada Osmanlı‟ya saldırmadı ve önceden verdiği bölgeleri geri almak için bir Ģey yapmadı. ġüphesiz ġah Ġsmail fedakâr askerleriyle elde ettiği bölgelere saldırsaydı bir sonuç alacaktı. Ama böyle yapmadı, böyle yapmadığı için özde Diyarbekir, Erzincan ve Bayburt‟u yani Osmanlı tarafından tasarruf edilen Ġran topraklarını resmiyette tanıdı. ġah Ġsmail‟i söylediği bölgelere saldırmamasının nedeni Sultan Selim‟le muhalefetini ortadan kaldırmak ve barıĢa istekli olduğunu göstermekti. Sultan Selim Mısır‟ın fetihinden sonra Farsça bir fetihnameyi babası ġah Ġsmail‟in tarafından öldürülen ġırvan hâkimi ġeyhĢah‟a gönderdi. Sultan Selim mektubunda ġeyhĢah‟ı saygıdeğer unvanlarla hitap ettikten sonra ġah Ġsmail ve KızılbaĢlara dinsiz diyerek onlarla savaĢmayı kâfirlerle savaĢmaktan önemlidir dedi. Böylece Sultan Selim‟in ġah Ġsmail‟i ortadan kaldırma düĢüncesini kendi için dini bir görev bilerek ġah Ġsmail‟le aralarındaki Ģiddetli gerginliğin devam ettiği görülüyor. Bu mektupta Sultan Selim Çaldıran savaĢına iĢaret ederek, “asil amacın o fasit ve kinci bu taife (Kızılbaşlar) ortadan kaldırmaktır ve amacı onları yer yüzüden silmektir ve bunun için baharda İran‟a yöneldiğini zikrediyor” 1316 . Sultan Selim ġah Ġsmail‟le ġeyhĢah‟ın aralarındaki çatıĢmalardan bilgisi vardı. Bu nedenle kendini ġeyhĢah‟a yakınlaĢtırarak iĢbirliği düĢünüyordu. ġah Ġsmail‟e karĢı hareket etmesini istemiĢti. Mektubun sonunda ġeyĢah‟tan bana göz kulak ol ve ġah Ġsmail‟in ne yapıp yapmadığını bana bildir demiĢti. ġeyĢah Sultan Selim‟e yazdığı cevapta onu değerli ünvanlarla adlandırarak onun Mısır zaferini tebrik ederek; “sadece Büyük Ġskender böyle yapabilir sair
1316
Feridün Bey, a.g.e, s. 385-393.
433
Sultanlar yapamaz, diyordu. ġeyĢah Sultan Selim‟e yazdığı mektubunda çok zekice hem ona saygı göstermeye hem de Ġran‟a saldırmasına engel olmaya çalıĢıyordu. Mektubunda; “ilk Osmanlı Sultanlarından bu saadetli makama (Mekke ve Medine‟yi elde ettiği) ve sona ermeyen nimetli ilahi bahĢiĢe eriĢmiĢsiniz ve bütün Ġslami Sultanların PadıĢahısınız herkesin sizden baĢkasına itaat edeceği çare kalmamıĢtır”. Sonra asil amacını söylüyor ve diyor, umutluyuz ihsanınız ve rahmetinizle etrafınızdaki itaatkârlara bakarsanız iltica edenleri umutsuz etmezsiniz”. Sonra çok zarifce devam ediyor; “Afedersiniz benim cesaretime çünkü ġah Ġsmail sizin bana ulaĢtığı mektubunuzdan haberi vardır benden aranızda barıĢ için aracılık yapmayı istemiĢtir. Ben kabul etmedim?! Ama iĢaret üzere anladım ġah Ġsmail size elçi göndermek ve durüslükle kulluk yapmak istiyor. Eğer ġah Ġsmail‟in elçisinin eĢik öpmesi ve özür dilemesi kabul edilmediyse o zaman beni aracılığa seçmesi muhakaktır, eğer yoldan çıkarsa ve sözünü tutmazsa herkesin yanında onuru gider, eğer onu afetmezseniz kabul edilmemekten utanacaktır” Bu mektuptan anlıyoruz ki çok güç kazanan Sultan Selim‟e baĢka bir Ģekilde hıtap etmeyi ve sonuçta da risk almayı istemiyordu. Bu mektubun içeriğinden anlıyoruz ġah Ġsmail kendinde Osmanlı Sultanı‟yla savaĢmak kuvveti görmüyordu. Bu nedenle tedbirli bir yol arıyordu Sultan Selim tekrar Ġran‟a savaĢ açmasın. ġeyĢah kendi elçisi Bakülü Hoca Mahmud‟a Ģöyle demiĢti:, benim sipariĢ ettiğim sözlerimi de Sultan Selim‟e ulaĢtır,. Mektubun sonunda Sultan Selim‟den “beni kendinizin fedaisi ve komutanlarınızdan sayınız” diye bitirmiĢtir. 1317
1317 Feridün Bey, a.g.e, s. 385-393.
434
Sultan Selim ġeyĢah‟a Türkçe bir mektupta ġeyhĢah‟ın elçisiBakülü Hoca Mahmud‟a mulakat izni verdikten sonra ġeyhĢah‟ın dindarlik ve sedakatinden yazıyor ve Ģöyle cevap veriyor; ,bu serseri KızılbaĢ (Ġsmail) güçsüz ve zayıflığından dolayı yalvararak sürekli elçiler gönderiyor. Ama ben bu kötü davranan taifeyi varlık sayfasından mahvetmek ve dünyadan onların Ģer ve fesadını silmek kendi ġahlık himmeti biliyorum. Bu nedenle çok acil o taifeye hucüm edeceğim. Sultan Selim ġeyhĢah‟tan Ģunu istemiĢti Ġran‟a saldırdığım zaman ordusunu beslemek için yardım etsin. Mektubun sonun da ġeyhĢah‟tan o da hem fitne ve fesadı basmak için iĢbirliği yapsın hem de ġah Ġsmail‟in gizli iĢleri ve ne fikri vardır onları anlatmasını istiyordu. ġeyhĢah kendinin önceki politikasını değiĢtirmiĢti ve dıĢiĢleri siyasetinde her hangi bir çatıĢmadan uzaklaĢıyordu. Bu nedenle Sultan Selim Ġran‟a saldıracağını kesin düĢünen ġeyhĢah aracılıktan el çekmedi. ġeyhĢah, onun babasını öldüren ġah Ġsmail ile dostluk siyasetini seçmiĢti. ġah Ġsmail‟in kızı nikâhında olan ġeyhĢah kendisini onun tarafından saldırmamasını sağlamıĢtı. Ayrıca Osmanlı‟nın güçlü ordusunun saldırmasını engellemeyezdi. Bu nedenle çok merak ediyordu eğer Sultan Selim Azerbaycan‟a saldırırsa kendisi de iktidarını kaybedebilirdi. ġeyhĢah mektupla birlikte üç tane altından kalkanı Sultan Selim‟e hediye göndermiĢti. Mektubunda Sultan Selim‟e cevap yazdı, sizin elçim Makülü Hoca Mahmud‟a söylediğiniz olan vahiy gibi bana malum oldu,(can kulağımla duydum). Mektupta Sultan Süleyman‟ın ordusunua besleme konusunda yardım edecek ve elinden ne gelirse eksiksiz yapacağını söylemiĢti. Bu konuda yardım etme sözünü vermesine rağmen kendisinin Osmanlı büyük ordusunu beslemeye bir yere kadar gücü olduğunu Ģiirle anlatmıĢtı. ġeyhĢah mektubunda ġah Ġsmail hakkında bilgi konusunda onun adını getirmeden; “Söylenen adam fazla korkudan kendi vilayetin de gidip gelmeye meĢguldur”.
435
Azerbaycan‟a saldırmasını kendisine uygun görmeyen ġeyhĢah mektupta Sultan Selim‟e Ģöyle yazıyor; ,ġah Ġsmail‟in yeni barıĢ önerisini yapmasına karĢı bir Ģey yapmam, iki hâkimin barıĢını sağlamak için Ģöyle diyor; ,her zaman onun (ġah Ġsmail‟in) elçisini umutsuzlukla geri gönderiyorum, sizin kulunuzun durumumun ne olacağını bilmiyorum, Yani bir zaman ġah Ġsmail bana da saldırabilir diye Sultan Selim‟e ġah Ġsmail‟le iletiĢimi olmadığını göstermektedir. Onun dıĢında mektubunda Sultan Selim‟e Ġran‟a saldırmaması için Ģöyle diyor; “Gilan‟ın RaĢt ve Lahican hâkimleri” Horasan‟ın güneyindeki bölgeler (Bircend ve Gayen) ve Mazanderan, Sistan, Kürt emirleri ve Gürcistan hepsi size itaatkârdırlar. Yani söylenen topraklar sizindir ve Ġran‟a saldırmak gerekmemektedir. Sonra Sultan Selim‟in Ġran‟a saldırıp saldırmayacağını merak ettiğini söyleyerek mektubunu bitirıyor. 1318
önem veriyordu hem de ġırvan bölgesinin steratejik önemini biliyordu. Sultan Selim mektupta ġeyhĢah‟ın merak ettikleri konulara cevap vermedi ve ġah Ġsmail‟in adını belirtmeden “fitne fesatı ortadan kaldırmak benim esas yönelimimdi” diyor. Mektubun sonunda ġeyhĢah‟tan sürekli kendini o dinsiz ve fasit adamın iĢlerinden haberdar etmesini istedi. 1319
1318
Feridün Bey, a.g.e, s. 385-393. 1319
Feridün Bey, a.g.e, s. 385-393. 436
Mısır Fethin’den Sonra Sultan Selim’in Gilan Hâkimin’e Mektubu: Sultan Selim dıĢiĢlerin de haber toplamaya çok önem veriyordu. Ayrıca kendi rakipleriyle çekiĢmeleri olanlarla yakınlık politikasını seçmiĢti. Gilan bölgesi iki vilayetten oluĢmuĢtur. Birincisi Gilan‟ın doğusunda yer alan Biye Pes ve baĢkenti Lahican olan vilayet ki hâkimi Karkiya ġah Ġsmail‟le iyi iliĢkisi vardı. Ġkinci Biye PiĢ ve baĢkenti RaĢt olan bölgedeki hâkimi Emire Dabbac‟ın Safeviler ile arası iyi değildir. Sultan Selim Mısır fethinden sonra Gilan‟ın RaĢt hâkimine Emire Dabbac‟a mektup yazdı ve ona Mısır fethinin olaylarını anlatarak Ģunu istemiĢti: “Ġsmail‟e saldırmak için ona yardım etsin” 1320
. Sultan Selim Mısır olaylarını detaylı bir Ģekilde anlatarak Ģöyle söylemiĢti; “Adalet bahçesinde bir diken kalmadı meğer bu sapık adam ve varlığın çoğu ki az emekle o da yok olacaktır” diyerek devam ediyor. Mektubunda Osmanlı ordusunun darbesinden yarı canlı kalan Ġsmail hakkında RaĢt hâkimine demiĢti; “Ġsmail‟in etrafında olanlarla birlikte ve bereber olduğumuz Ġran‟ı feth etmek için hazırlamanız gereklidir”. Sultan Selim mektubunun sonunda Emire Dabbac‟dan o fitne ve fesat baĢı olan Ġsmail‟le ilgili ne yaptıklarını kendisine anlatmasını istemiĢti. 1321
1320 Feridün Bey, a.g.e, s. 383-385. 1321 Abdul-Huseyin Navayi, a.g.e, s. 310.
437
Arzettiğimiz gibi Sultan Selim‟in KızılbaĢ (Türkmen) olmayan Ġran (Fars) hâkimleriyle onları kendine çekmek için harekete geçiyordu. Miladi 1517 yılı Aralık ayının 29. günü (Hicri 923 yılı Zilhacca ayının 15. günü) adsız Mazenderan hâkimine unvanıyla yazdı. ġah Ġsmail‟in onunla çekiĢmeleri vardı ve Merv savaĢında ġeybek Han‟ına yenilen ġah Ġsmail onun kesik kolunu Muhammed Rüzafzün‟un babası Ağa Rüstem Rüzafzün‟u tehdit etmek için göndermiĢti. Mazenderan‟ın da Gilan gibi birkaç hâkimi vardı. Mazandaran‟ın bir bölgesinde Sadat-ı Mar‟aĢi (Mar‟aĢi Seyyidler) hâkimlerin ġah Ġsmail‟le iletiĢimleri iyi idi. Sultan Selim mektubunu ġah Ġsmaille iletiĢimi iyi olmayan Muhammed Rüzafzün‟e göndermiĢti. Sultan Selim Muhammed Rüzafzün‟ü; “CemĢit PadıĢah‟ın soyu, Feridün gibi görkemli, Din ve Dünya Gazisi, olduğunu söylemiĢti” Mektubunda Ģöyle diyor: “Varlıktan Sapık Erdebil oğlunun (ġah Ġsmail) yer üzerinden silmesine kararlıyım ama Arap diyarını fetih etmesi nedeniyle gecikme oldu. ġimdilik bütün Arap ülkeleri Umman sahilinden Bağdat‟a kadar (Mısır ve ġam) Mekke ve Medine ile birlikte tasarruf edildi. Mısır‟dan Darüs-Selam‟a (ġam) geldim ve burada beklemeden Zındık ve dinsiz Sapıkların PadıĢah‟ını basmak için ġark diyarına (Ġran) yöneldim”. Mazendaran bölgesinin urun açıdan zengin olduğunu bilen Sultan Selim Mazandaran hâkiminden Ģunu istedi: “Osmanlı ordusununihtiyacı olan, un, bal, saman, yağ ve koyun gibi askerlerinin önemli yiyeceklerini hazırlatsın. Ayrıca Mazenderan hâkiminden ġah Ġsmail‟in yaptığını ona haberini ulaĢtırmasını istedi. 1322
1322 Feridün Bey, a.g.e, s. 382-383. 438
Sultan Selim Halep yakını Merc-i Dabık‟ta Mısır hâkimi Kansu Gavri‟yi yendiği zaman 1323
ġah Ġsmail bir tepki göstermedi. Jeopolotik açıdan Kansu Gavri ve elindeki bölgeler önemlidir. Çünkü onların elden gitmesi Ġran‟ın hudutları kendi çevresindenkuĢatılacaktı. Hatta Sultan Selim Tuman Bay‟ı da yendiği zaman yine ġah Ġsmail onunla ilgili bir Ģey yapmadı. ġah Ġsmail çoğu zamanını eğlenceyle ve avla geçiriyordu. Bazı Safevi tarihçileri Ġskender Bey ve CihanguĢa-yı Hakan yazarı Ģöyle diyorlar: ġah Ġsmail tekrar Sultan Selimle savaĢ yapmak istiyordu. 1324 Ama
gerçekler böyle göstermiyor. ġah Ġsmail biliyordu ki Sultan Selim Ġran‟a saldıracaktır Bu nedenle saldırma değil kendini savunmaya hazırlamıĢtır. Sultan Selim Mısır seferi için yolunda Malatya‟dan Haleb‟e yöneldiği zaman ġah Ġsmail anladı ki Ġran‟a saldırmayacaktır av ve eğlenceye devam etti. Hatta askerlerini hazırlamadı veya Mısır Memlüklere yardım etmedi. Osmanlı tarihçilerinden biri iddaa da bulunmuĢtur ki Kansu Gavri uĢaklarından birisini Acemi Cınakçı‟yı askeriiĢ birliği için ġah Ġsmail'in yanına göndermiĢti. Çaldıran savaĢından önce çok yiğit olan ġah Ġsmail morali değiĢmiĢti ve eskisi gibi değildi. ġah Ġsmail Osmanlı ordusuna saldırmayı uygun görmüyordu. Hatta Mısır hâkimine yardım etmeyide uyğun görmüyordu. Herhalde Sultan Selim Mısır‟dan sonra da saldırıp saldırmasaydı da kesin ġah Ġsmail‟e saldıracaktı. Bunu bilen ġah Ġsmail, Sultan Selim'in eskisinden daha güçlü ve elde ettiği toprakların daha geniĢ ve ordusunun dahada kuvvetlendiğini biliyordu. ġah Ġsmail Çaldıran savaĢından sonra Avrupa'lı ülkelerle askeri iĢbirliği yaptı hatta Portekiz'li komutan Albokerk'le Osmanlı‟ya karĢı anlaĢma yaptı. Ama belli değil
1323
Nıcolae Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınları, Ġstanbul 2005, c.II, s. 213. 1324 Anonim, Cıhanguşay-ı Hakan, s. 541. 439
neden Mısır Sultan‟ı Kansu Gavri‟yle dostluk anlaĢması yapmadı veya Osmanlı‟ya karĢı ona yakınlaĢmadı ve vaktini Hristiyan ülkelerle geçirdi. Sultan Selim ġah Ġsmail‟e hakerat etmiĢtir. ġah Ġsmail‟in yenilmesi hakkında her yere mektup göndermiĢti ve gereksiz sözler söylemiĢtir. Ayrıca onun çok sevdiği komutanlarını öldürmüĢtür ve Ġran‟ın topraklarını ele geçirmiĢtir. ġah Ġsmail bir mektubunda Çaldıran savaĢıyla ilgili Sultan Selim‟e etrafındaki askerleri çağırmadığını söylemiĢti. ġah Ġsmail'in çok efsanevi bir cesareti vardı, Ondört yaĢındayken ayı ve aslan avlamıĢtır. Ama belli değil neden Çaldıran savaĢından sonra kendini savaĢa hazırlamıyordu. Bu tarihte çözülmeyen bir düğümdü ve tarihin karanlık noktalarından sayılır. Bazı Ġran tarihçileri ġah Ġsmail‟in böyle davranmasını bir zaman Sultan Selim‟in ona Ģüphelenmemesini sağlamak ve Çaldıran savaĢına misilleme yapmayacağını göstermekolarak yorumlarlar. Mısır Sultanına yaklaĢmamasının nedenini bunun olduğunu söylüyorlar. Ama bu doğru olamaz çünkü gerçekler bizeĢunu gösteriyor; Osmanlı-Safevi çatıĢmalarının önemli nedenlerinden nedeni mezhebi çatıĢmalarıdır ve mezhebi çatıĢmalardolasıyla topraklarını geniĢletmektir. Osmanlılar'ın iletiĢimleri Türkistanla (Orta Asiya) kesilmiĢtir ve Ġranona bir engel sayılırdı. ġah Ġsmail ġii mezhebinden ve Sultan Selim Sünni mezhebindeydiler. Sultan Selim din âlimlerinden ġah Ġsmail‟i öldürmek için fetva almıĢtı. ĠĢ böyle bir duruma gelmiĢtir ki birbiriyle anlaĢmaları zordu. ġah Ġsmail‟in yanlıĢ politikalarından bir sonuç alamayan Avrupa ülkelere yakınlaĢmaktı. Diğer taraftan ġah Ġsmail hem gücünü sağlamlaĢtırmak hem de bölgede gücü dengelemesi için Mısır Hâkimine yakınlaĢacaktı. Ama o yanlıĢ hareket etti ve ne yaptığını iyice düĢünmedi. ġah Ġsmail‟in Çaldıran savaĢından sonra hataları arka arkaya yapmıĢtı. ġah Ġsmail, Alaüd-devle ve Kansu Gavriyle birlikte siyasi ve askeri 440
anlaĢma yapabilirdi. Böylece Osmanlı tehlikesinden kendini kurtaracaktı ve Sultan Selim Mısır Memluklar ve kendisiyle de iligili Sultan Selim‟in siyasetini değiĢtirmesine neden olacaktır. Ama böyle yapmadığı için hem kendini ve hem de Alaüddevle ve Mısır Sultanını tehlikeye attı. Sultan Selim Mısır Sultan‟ı ve Alaüddevle‟yi ortadan kaldırdıktan sonra ölmeseydi kesin Ġran‟a da saldıracaktı. Hâlbuki ġah Ġsmail doğru bir siyaseti seçseydi söylenen olaylar meydana gelmezdi. ġah Ġsmail Çaldıran savaĢından sonra sadece kendini ve Ġran‟ı kurtarmayı düĢünüyordu. Hâlbuki en iyi savunma öngürü yapmaktır. ġah Ġsmail tarihten iyi ders alamamıĢtı ve bir kere yenilmekle gerçeklere uyamıyordu. Çünkü her yenilmek iyi bir derstir ve insanı kendine getirir. Ġnsan her zaman kazanamaz ve bir kere yenilmekten de yenilen sayılmaz. ġah Ġsmail bir kere yenildikten sonra bir daha hiçbir zaman kendisi bir savaĢa komutanlık etmedi. Her Ģeyden çok baĢka ülkelerden haber toparlayan ve bu iĢte çok dikkatlı olan Sultan Selim, ġah Ġsmail‟in ne durumda olduğundan haberi vardı. Sultan Selim Mısır‟a saldırdığında ġah Ġsmail‟in onun yokluğunda Anadolu‟ya saldırmayacağını biliyordu. Eğer ġah Ġsmail‟in saldırmasını muhtemel bilseydi Mısır ve Alauddevle‟ye saldırmak konusunda tekrar düĢünecekti. Sultan Selim ġah Ġsmail‟in hereketsizliğinden haberi vardı.
|
ma'muriyatiga murojaat qiling