Hazirlayanlar
Download 3.23 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Usta-Çırak İlişkisi
- Sazlı Sözlü Ortamlarda Bulunma
- Bir Hastalığa Yakalanma
- Musıkî Eşliğinde Şiir Söyleme
- Doğmaca Söyleme ve Atışma
- Hikâye Anlatma
- Usta Malı Söyleme
- Tarih Bildirme
Soyaçekim: Âşuğ Harbî ve Büyük Mahcubî kardeştirler 54 . Âşuğ Cemalî, Âşuğ Ziynetî’nin babasıdır 55 . Âşuğ İzanî, Âşuğ Mihnetî’nin babasıdır 56 . Lisânî’nin oğlunun da âşık tarzı şiirler söylediği/yazdığı belirtilmektedir 57 . Gedâyî’nin asıl adı Kevork Tüfenkciyan 58 , İlmî’nin Hacı Tüfekciyan’dır 59 . İkisinin de Kayserili ve soyadlarının aynı olması sebebiyle akraba olduk- larını düşünmekteyiz. Eğer ikisi aynı kişi ise ve Kevork hacca gittiği için kaynaklara Hacı Tüfekçiyan olarak geçmişse, mahlas değiştirerek İlmî mahlasını kullanmış olması da mümkündür.
Âşuğ Nasibî, Kayseri’de bulunan âşuğların ve âşıkların saygısını ka- zanır. Üstad olarak kabul edilir. Gedâyî, Mihmetî, Ceyhunî, Noksanî, Ha- fızî, Meydânî, Nadirî, Cedidî gibi âşuğları çevresine toplar 60 . Bu âşuğların şiire yönelmesinde veya daha da ustalaşmalarında Nasibî’nin etkisi göz ardı edilemez. Sazlı Sözlü Ortamlarda Bulunma: Cedidî, Lisânî, Mahcubî gibi âşuğlar sazlı-sözlü ortamlarda yetişmiş- lerdir. Âşuğ Cedidî, akşamları Kayseri’de âşık meclislerine katılıp, onla- rın muammalarını ve deyişmelerini izleyerek şiire yönelir 61 . İstanbul’daki Tavukpazarı semtinde bulunan kahvehaneye uğrayarak sazıyla, sözüyle, sesiyle hünerini gösteren; noksanını burada ikmal eden; yeni âşıklar ve şâirler yetiştirerek bu mesleği yaşatmaya çalışan âşıklar arasında Kayserili âşuğlardan Lisânî ve Mahcubî’nin de bulunduğu görülmektedir 62 .
Bayrak, a.g.e., s.175; Amiryan, a.g.e.; Pamukciyan, Cönkler ve Kompilasyonlar. 55 Bayrak, a.g.e., s.213. 56 Bayrak, a.g.e., s.354. 57 Bayrak, a.g.e., s.408. 58 Bayrak, a.g.e., s.126-127; Amiryan, a.g.e., s.1-195. 59 Bayrak, a.g.e., s.348. 60 Bayrak, a.g.e., s.489. 61 Bayrak, a.g.e., s.203. 62 Dağlı, a.g.e., s.12; Bayrak, a.g.e., s.133.
445 Öğt. Gör. Dr. Bayram DURBİLMEZ Bir Hastalığa Yakalanma: Âşuğ Meydanî, gözlerini kaybettikten sonra şiir söylemeye yönelir 63 .
Mahlas alma, usta-çırak ilişkisi, bade içme (rüya motifi ) mûsıkî eşli- ğinde şiir söyleme, doğmaca söyleme ve atışma, söyleştirme, hikâye an- latma, usta malı söyleme ve tarih bildirme gibi gelenekler birleşerek âşık tarzı kültür geleneklerini meydana getirmektedir. Mahlas Alma Muhtelif mahlaslar kullanan 13 âşuğun adı ve soyadı bilinmektedir. 8 âşuğun adı bilindiği halde soyadı bilinmemektedir. 7 âşuğun adı ve soyadı hakkında bilgi bulunamazken, bir âşuğun soyadı bilinmekte, adı hatırlan- mamaktadır. İki âşuğun ise adı soyadı bilinmekte, mahlas kullanmadıkları -incelenen şiir metinlerinden hareketle- görülmektedir. 6 âşuğun birden çok mahlas kullandığı da tespit edilmektedir. Âşuğların -biri dışında- mahlaslarını alış sebepleri, mahlaslarını ger- çek hayatta mı bade içme sonucu mu aldıkları bilinmemektedir. Cemalî, Lisanî, Elfazî, Fakirî, Lûtfî, Mahcubî, Meydanî, Sefayî, Ziy- netî mahlasını kullanan âşıklar ve âşuğların bulunması, aynı mahlası kul- lanan âşıkların/âşuğların şiirlerinin karışmasına sebep olmaktadır. Üstelik Lûtfî, Mahcubî ve Ziynetî mahlasları ikişer âşuğ tarafından kullanılmıştır ve bunlar Kayserili’dir. Daha da ilginç bir husus ise Meydânî ve Sefâyî mahlaslarında karşımıza çıkmaktadır. Çünkü Kayserili iki âşuğun kullan- dıkları bu mahlaslar, yine Kayseri’de yaşayan Türk ve Müslüman iki âşık tarafından günümüzde de kullanılmaktadır.
Hacı Karabet Takesyan : Cedidî 64
Hagop Halacoğlu : Fakirî
65
Kevork Tüfenkciyan : Gedâyî 66
63 Bayrak, a.g.e., s.461. 64 Bayrak, a.g.e., s.203. 65 Bayrak, a.g.e., s.126. 66 Bayrak, a.g.e., s.126-127; Amiryan, a.g.e., s.1-195. 446 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER Hacı Tüfekciyan : İlmî
67
Mıgırdıç Kasbaryan : İzanî 68
Garabet Kalfayan : Lisanî
69
Hovhannes Balıkçıyan : Lûtfî 70 Hacı Boğos Bohçalıyan : (Büyük) Mahcubî 71
Derviş Ohannes : Maklubî 72
Hacı İstepan Merdinyan : Meydanî 73
Nazaret Bohçalıyan : Nâdirî
74
Agop Dabanyan : Sefayî 75
Harutyun Kazancıyan : Ülfetî
76
Germirli Âşuğ Ğanî’nin asıl adı Artin’dir 77
Bedros :
Kul Elfazî
78
Hovhannes : (Küçük)
Mahcubî 79
Bedros :
Mevzunî 80
Garabet :
Talibî 81
Hacı Karabet
: Türabî 82
Krikor : (Krikor) Ziynetî 83
67 Bayrak, a.g.e., s.348. 68 Alboyacıyan, a.g.e., s.1561; Amiryan, a.g.e.; İhsan Hınçer, “Türkçe Yazan Ermeni Şairle- ri”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, Sayı 125, İstanbul 1959; Bayrak, a.g.e., s.354. 69 Bayrak, a.g.e., s.408. 70 Bayrak, a.g.e., s.410. 71 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.100; Bayrak, a.g.e., s.415. 72 Bayrak, a.g.e., s.418. 73 Bayrak, a.g.e., s.461-462. 74 Bayrak, a.g.e., s.481. 75 Bayrak, a.g.e., s.126-127; Amiryan, a.g.e., s.1-195. 76 Bayrak, a.g.e., s.126-127; Amiryan, a.g.e., s.1-195. 77 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.81-82; Bayrak, a.g.e., s.309. 78 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.62, 94-98; Bayrak, a.g.e., s.263. 79 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.100; Bayrak, a.g.e., s.415. 80 Amiryan, a.g.e., s.62-63; Alboyacıyan, a.g.e., s.1571; Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.306; Bayrak, a.g.e., s.450. 81 Bayrak, a.g.e., s.647-648. 82 Bayrak, a.g.e., s.655. 83 Bayrak, a.g.e., s.696.
447 Öğt. Gör. Dr. Bayram DURBİLMEZ Hacı Parse/Parsık: Ziynetî 84
Asıl Adı Bilinmeyenler: Âşuğ Cemalî, Âşuğ Devrânî, Âşuğ Harbî, Lûtfî, Mihnetî, Nasibî, Na- zar, Noksanî. Mihnetî’nin adı bilinmemekle birlikte, soyadı Kasbaryan’dır 85 . Kayse-
ri Lûtfî mahlaslı iki âşuğdan birinin adı binmekte (Hovhannes Balıkçıyan), Aslen Karslı olup 1850-60 yılları arasında Kayseri’de bulunan Lûtfî’nin asıl adı ise bilinmemektedir 86 . Birden Çok Mahlas Kullanma: Germirli Âşuğ Artin, Ğanî mahlası dışında bu mahlasın başına Bîçâre sıfatı ekleyerek Bîçâre Ğanî veya sonuna -oğlu ekleyerek Ğanioğlu mah- laslarını da kullanır 87 .
yerek Garip Elfazî ve Kul Elfazî mahlaslarını da tapşırır 88 . Hagop Halacoğlu, bazı şiirlerinde Fakir, bazılarında da bu kelimeye nispet i’si ekleyerek Fakirî mahlasını kullanır 89 .
Talibî mahlasını kullanır 90 . Gedâyî’nin asıl adı Kevork Tüfenkciyan 91 , İlmî’nin ise Hacı Tüfekciyan’dır 92 . Eğer ikisi aynı kişi ise ve Kevork hacca gittiği için kay- naklara Hacı Tüfekçiyan olarak geçmişse, mahlas değiştirerek İlmî mahla- sını kullanmış olabilir. Everekli Âşuğ Nazar hakkında yeterince bilgi bulunmamaktadır 93 . Na- dirî mahlasını kullanan Nazaret Bohçalıyan ile Nazar mahlaslı âşuğun aynı 84 Bayrak, a.g.e., s.696. 85 Bayrak, a.g.e., s.354. 86 Bayrak, a.g.e., s.410. 87 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.81-82; Bayrak, a.g.e., s.309. 88 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.62, 94-98; Bayrak, a.g.e., s.263. 89 Bayrak, a.g.e., s.284. 90 Bayrak, a.g.e., s.647-648. 91 Bayrak, a.g.e., s.126-127; Amiryan, a.g.e., s.1-195. 92 Bayrak, a.g.e., s.348. 93 Bayrak, a.g.e., s.126-127; Amiryan, a.g.e., s.1-195.
448 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER kişi olup olmadığı araştırılmalıdır. İkisi aynı kişi ise birden çok mahlas kullanma söz konusudur. Mahlas Kullanmama: Kalust Dedeyan’ın âşık tarzı şiirlerinde mahlas kullanmadığı görü- lür 94
heceli üç dörtlüklü şiir ya eksiktir, ya da mahlas kullanılmamıştır 95 . Başkasının Verdiği Mahlası Kullanma: Kayserili işadamlarından Kasarciyan’ın, yeni vali Hamid Bey için verdiği yemeğe çok sayıda âşık ve âşuğla birlikte Nazaret Bohçalıyan da katılır. Doğmaca söylediği bir gazeli, Vali Hamid Bey’e söylediği övgüler ve güzel sesi ile oradakilerin hayranlığını kazanır. Nazaret Bohçalıyan’a Nâdirî mahlasını zamanın Kayseri valisi Hamid Bey verir 96 .
Abdî, Cemalî, Lisanî, Elfazî, Fakirî, Lûtfî, Mahcubî, Meydanî, Sefayî ve Ziynetî mahlasları birden çok âşuğ/âşık tarafından kullanılmıştır. Abdî mahlaslı 4 halk şâiri var. Bunlardan biri XVII. yüzyıl Bektaşî saz şâiri, biri dönemi belirsiz tekke şâiri, biri XVIII. yüzyıl tekke şâiri, diğeri Kayserili bir saz şâiridir 97 . Cemalî mahlaslı 9 halk şâiri vardır. Kayserili âşuğlardan Cemalî ile mahlasdaş olan diğer bir âşuğ da Gümrülü Mıgırdıç Baliyan’dır 98 .
mahlası kullanır 99 . Elfazî ile mahlasdaş iki meslektaşı daha vardır. Birincisi Maraşlı Âşuğ Oves Arıkyan, diğeri Suyolcu Hafız Elfazî adlı bir Türk âşıktır 100 .
95 Bayrak, a.g.e., s.532. 96 Bayrak, a.g.e., s.481. 97 Bayrak, a.g.e., s.151. 98 Bayrak, a.g.e., s.213. 99 Bayrak, a.g.e., s.408. 100 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.62, 94-98; Bayrak, a.g.e., s.263. 449 Öğt. Gör. Dr. Bayram DURBİLMEZ Fakirî ile mahlasdaş iki âşık daha vardır: Malatyalı/Karacaköylü Fa- kirî ve Posofl u/Hevetli Fakirî 101 .
yılları arasında Kayseri’de bulunan Lutfî karıştırılmamalıdır. Asıl adı Ha- gop olan Diyarbakırlı Lutfî de aynı mahlası kullanan başka bir âşuğdur 102 .
Bohçalıyan, Büyük Mahcubî, Tifl is doğumlu olup Kayseri’ye yerleşen Hovhannes ise Küçük Mahcubî olarak alınırlar 103 . Bunların dışında iki Mahcubî daha vardır: Artvinli Mahcubî ve Sivaslı Mahcubî. Âşuğ Meydanî mahlasını kullanan Hacı İstepan Merdinyan’dan başka aynı mahlası kullanan iki kişi daha vardır: Kastamonulu Âşık Meydanî 104
ve Kayserili Âşık Meydanî 105 .
106 başka gü- nümüzde aynı mahlası kullanan iki âşık daha vardır. Bunlardan biri de Kayseri’de yaşamaktadır. Ziynetî mahlasını kullanan Kayserili iki âşuğ vardır. Asıl adı Krikor olan ve çalışmamıza Krikor Ziynetî olarak aldığımız âşuğ, gençliğinde Kayseri’den ayrılmış, 1889’da ölmüştür 107
. Kayserili Âşuğ Cemalî’nin oğlu olan Ziynetî’nin asıl adı ise Hacı Parse’dir 108 .
Âşuğ Meydanî (Hacı İstepan Merdinyan), Nasibî’nin çırağıdır 109
. Na- sibî, Kayseri’de bulunan âşuğların ve âşıklar tarafından üstad olarak kabul edilir. Gedâyî, Mihmetî, Ceyhunî, Noksanî, Hafızî, Meydânî, Nadirî, Ce- didî gibi âşuğları çevresine toplar 110 .
kahvehaneye uğrayarak sazıyla, sözüyle, sesiyle hünerini gösteren, yeni 101 Bayrak, a.g.e., s.284. 102 Bayrak, a.g.e., s.410. 103 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.100; Bayrak, a.g.e., s.415. 104 İhsan Ozanoğlu, Kastamonunun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Meydanî, Kastamonu 1960. 105 Bayram Durbilmez, Âşık Meydânî, Hayatı-Sanatı- Şiirlerinden Örnekler, Kayseri 2000. 106 Bayrak, a.g.e., s.126-127; Amiryan, a.g.e., s.1-195. 107 Bayrak, a.g.e., s.696. 108 Bayrak, a.g.e., s.696. 109 Bayrak, a.g.e., s.461-462. 110 Bayrak, a.g.e., s.489.
450 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER âşıklar ve şâirler yetiştirerek bu mesleği yaşatmaya çalışanlar arasında anılması, bu âşuğların usta olduklarını göstermektedir 111 .
Ermeni âşuğları arasında sazları ellerinde köy köy dolaşarak halkın sosyal-kültürel bazı gereksinimlerini yerine getirenler olduğu bilinmekte- dir
112 . Küçük Mahcubî, Maklûbî, Türabî ve Ziynetî’nin şiirlerini saz/keman eşliğinde icra ettikleri görülmektedir. İstanbul’daki Tavukpazarı semtinde bulunan kahvehaneye uğrayarak sazıyla, sözüyle, sesiyle hünerini gösteren, noksanını burada ikmal eden, yeni âşıklar ve şâirler yetiştirerek bu mesleği yaşatmaya çalışan âşıklar arasında Kayserili âşuğlardan Lisânî ve Mahcubî’nin de bulunduğu görül- mektedir 113
. Kayserili Âşuğ Küçük Mahcubî 114 saz ve keman çalmaktadır. Kayserili Âşuğ Maklubî’nin şiirlerini keman eşliğinde söylediği bilin- mektedir. Altı telli kemanını kendisi yapmıştır 115 .
miş 116
. Kayserili Âşuğ Cemalî’nin oğlu olan Ziynetî, şiirlerini daima bağlama eşliğinde ve Türkçe söylermiş 117
. Kayserili Âşuğ Ğanî’nin, şiirlerini keman eşliğinde söylediği belirtil- mektedir. Keman dışında saz çalıp çalmadığına dair bilgi yoktur 118
. Cedidî
119 , Lûtfî/Hovhannes Balıkçıyan 120 kalem şuarası olarak bilinir- ler. 111 Dağlı, a.g.e., s.12; Bayrak, a.g.e., s.133. 112 Ermenilerin saz (bağlama) çalmaktan daha çok bu aletlerin yapımcılığını üstlendikleri de bildirilmektedir Melih Duygulu, “Anadolu Ermeni Müziğinde Bölgesel Etkileşimler”, Uluslar Arası Anadolu İnançları Kongresi Bildirileri, Evrak Yayını, Ankara 2001. 113 Dağlı, a.g.e., s.12; Bayrak, a.g.e., s.133. 114 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.100; Bayrak, a.g.e., s.415. 115 Bayrak, a.g.e., s.418. 116 Bayrak, a.g.e., s.655. 117 Bayrak, a.g.e., s.696. 118 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.81-82; Bayrak, a.g.e., s.309. 119 Bayrak, a.g.e., s.203. 120 Bayrak, a.g.e., s.410.
451 Öğt. Gör. Dr. Bayram DURBİLMEZ Kayserili Âşuğ Cemalî, İlmî, Kalust Dedeyan, Lûtfî’nin saz çalıp çal- madığı bilinmemektedir 121 .
Çobanyan, Âşuğ karşılaşmalarını şâirâne mücadele olarak adlandırır ve şöyle anlatır: Ustalarla çıraklar, eski Aşuglardan mürekkep bir hakem heyetinin önünde ve birçok halk karşısında otururlar. Hemen o anda (bi’l- bedâhe) şiirler söyliyerek üstün gelmeğe çalışırlar. Ustalardan biri mu- ayyen bir mevzû üzerinde bir manzûme okur. Şâkirdler, yine derhal, aynı mevzûa dair, aynı vezin ve kafi ye ile cevap vermek, yahut rakip olan üstâ- dın ortaya koyduğu muammayı manzum olarak halletmek mecbûriyetin- dedirler. Hangi şâkird bu mücadeleden muvaffakıyetle çıkarsa, o da üstat mertebesine erişmiş olur 122
. Âşuğ Kul Elfazî, Âşuğ Nâdirî’nin 123 doğmaca şiir söyleme ve atışma yeteneği vardır. Âşuğ İzanî’nin doğmaca şiir söyleme ve atışma yeteneği güçlüdür. Ardahan’a giderek Çıldırlı Âşık Şenlikle atışmıştır 124
. Kayserili Kul Elfazî, Doğu Anadolu bölgesinde ve Bağdat’ta çeşitli âşıklarla ve âşuğlarla atış- malar yapmıştır. Muhibbî ile atışması meşhurdur 125
. Harbî ve Mahcubî kardeşler, Van’da iki âşıkla buluşur: Erzurumlu Agop ve Küçük Âşık 126
. Cedidî
127 ve Lûtfî/ Hovhannes Balıkçıyan 128 doğmaca şiir söylemez, kalem şuarası olarak bilinirler. 121 Bayrak, a.g.e., s.213. 122 Köprülü, a.g.e., s.242. Doğmaca söylenilen şiirlerin büyük kısmı unutulur. Okur-yazarlar tarafından cönklere, mecmualara geçirilenler ile hafızalarda saklananlar kısmen de olsa ko- runurlar. Sözlü kültüre mal olan ürünlerin çoğunun söyleyicileri de unutulur. Çobanyan’a göre; Âşugların hemen hepsi, Müslümanların halk şiirlerine vâkıftırlar ve ondan bazı şîve ve edalar, bazı mecazlar, bazı nazım şekilleri almışlardır; lâkin bu ikdibas sırf şekle ait olup esas tamamıyle müstakildir. Bilakis, bu Âşuglar, Müslümanlardan aldıklarından fazla, onlara bazı şeyler vermişlerdir. Köprülü, a.g.e., s.244. 123 Bayrak, a.g.e., s.481. 124 Alboyacıyan, a.g.e., s.1561; Amiryan, a.g.e.; Hınçer, a.g.e.; Bayrak, a.g.e., s.354. 125 Pamukciyan, Ermeni Harfl i Türkçe Metinler, s.62, 94-98; Bayrak, a.g.e., s.263. 126 Bayrak, a.g.e., s.175; Amiryan, a.g.e.; Pamukciyan, “Cönkler ve Kompilasyonlar”. 127 Bayrak, a.g.e., s.203. 128 Bayrak, a.g.e., s.410.
452 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER Âşuğ Cemalî 129
, Âşuğ Fakirî’nin 130
doğmaca söyleyip söylemediği bi- linmemektedir. Söyleştirme Âşıklık gelenekleri içinde yaygın olan bir dal da söyleştirmedir. Bu geleneğe deyiştirme veya atıştırma adları da verilmektedir. Bu geleneğe göre bir âşık/âşuğ birden çok kişiyi, değişik varlıkları hayalî olarak söy- leştirmektedir. Âşıkların Kayserili Âşuğ Mevzunî’nin 35 dörtlükten oluşmuş bende- dir redifl i şiiri söyleştirme geleneğine güzel bir örnektir 131
. Mevzunî, bu şiirinde, teşhis ve intak (kişileştirme ve konuşturma) sanatı yaparak yer ile göğü söyleştirmektedir.
Ermeni harfl eriyle basılmış Türkçe halk kitapları arasında meddah hikâyeleri ile çok sayıda halk hikâyelerinin de bulunması dikkat çekicidir. Bunlar hikâye anlatma geleneğinin yazılı kültüre yansıması olarak düşü- nülmelidir. Âşık Garip, Âşık Kerem ile Aslı, Âşık Kurbanî ile Perizad, Tahir ile Zühre, Asuman ile Zeycan, Arzu ile Kamber, Köroğlu, Leylâ ile Mecnun, Melik Şah ile Güllü Hanım, Şah İsmail ile Gülizar Hanım, Ma- hifi ruz ile Razınihan, Ferhat ile Şirin, Tayyarzade, Yedi Âlimler, Hikâye-i Mansur, vb. gibi halk hikâyeleri Ermeni harfl eriyle Türkçe yayımlanmış- tır
132 . Âşık Garip, Âşık Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Leylâ ile Mecnun, Melik Şah ile Güllü Hanım, Şah İsmail ile Gülizar Hanım vb. hikâyelerin kapaklarında genellikle Türküleriyle Beraber ifadelerine de yer verilmesi ilginçtir. Ermeni harfl eriyle basılmış meddah hikâyelerinden bazılarını da an- makta yarar vardır: Meddah Hikâyesi Hacı Vesvese 133
, Meşhur Meddah Kız Ahmet Efendi’nin Rivayet Ettiği Kapucubaşı Hikâyesi- Taklitleri ile 129 Bayrak, a.g.e., s.213. 130 Bayrak, a.g.e., s.284. 131 Bayrak, a.g.e., s.455-458. 132 A. Turgut Kut, “Ermeni Harfl eriyle Basılmış Türkçe Halk Kitapları”, Halk Kültürü, 1984/1, Birinci Kitap, İstanbul 1984, s.74-77. 133 Meddah Hikâyesi Hacı Vesvese, Asitane 1871, s.35.
453 Öğt. Gör. Dr. Bayram DURBİLMEZ Beraber 134
, Meşhur Meddah Kız Ahmet Efendi’nin Rivayet Ettiği Lüleci Ahmet’in Menkıbesi 135
vb. Cemalî’nin 1998-1904 yılları arasında Köroğlu kol destanlarından bir çoğunu Ermenice’ye çevirdiği belirtilmektedir 136
. Usta Malı Söyleme Âşıklar, yanlarında yetiştikleri usta âşıkların ve/veya manevî olarak usta kabul ettikleri âşıkların şiirlerini de söylerler. Saz ve söz meclislerin- de usta âşıkları hatırlamak ve şiirlerinden örnekler icra etmek de âşık tar- zı kültür geleneğinin icaplarından biri olarak kabul edilmiştir.
Âşuğ İlmî, usta malı şiirler söylemeyi yeğlerdi. Başarılı bir âşuğ olmadığı, şiirlerinin orta değerde olduğu belirtilmektedir 137 .
Klâsik Türk edebiyatında uygulanan tarih düşürme geleneğinin âşık edebiyatındaki benzeri tarih bildirme geleneğidir 138 . Halk şâirleri, toplu- mu yakından ilgilendiren veya kendilerince önemli gördüğü olaylardan bahsederken, genellikle ilk dörtlükte tarih bildirirler. Âşıkların yaşadıkları döneme ait tarihî ve sosyal olayların aydınlanmasında bu geleneğin yeri ve önemi büyüktür. Tarih bildirilirken Hicrî, Rumî veya Milâdî takvim esas alınmış olabilir. Ölçü, vezin ve kafi ye gereği tarihlerde bazı kısaltmalar ya- pılmış olabilir. Âşuğ Cemalî’nin Dasitan-ı Elem Beyan adlı şiirinde tarih bildirme vardır: 134 Meşhur Meddah Kız Ahmet Efendi’nin Rivayet Ettiği Kapucubaşı Hikâyesi- Taklitleri ile Beraber, Asitane 1871, s.31; Ayrıca ayrıntılı bilgi için bkz. Kut, a.g.e., s.72-73. 135 Meşhur Meddah Kız Ahmet Efendi’nin Rivayet Ettiği Lüleci Ahmet’in Menkıbesi, Asitane 1872, s.45 (İstanbul, Vezir Hanı’nda No: 20); Ayrıca ayrıntılı bilgi için bkz. Kut, a.g.e., s.72-73.
136 Türkmen, “Türk Halk Edebiyatının Ermeni Kültürüne Tesiri”, Yeni Türkiye, S.38, Ankara 2001, s.989. 137 Bayrak, a.g.e., s.348. 138 Ayrıntılı bilgi için bkz. Durbilmez, “Tarihî Olay-Edebî Metin İlişkileri Bağlamında Kıbrıs Konulu Aşık Tarzı Şiirler Üzerine Bir Değerlendirme”, Proceeding of the Third İnternatio- nal Congress for Cyprus Studies, Vol. 2, Linquistic and Literature, Gazi Magosa, s.87-105; Durbilmez, “Sarıkamış (Kars) ve Yöresinde Âşık Tarzı Kültür Gelenekleri”, Folklor and Etnografy, S.9, Bakü 2006, s.42-51. 454 HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER Sen bin sekiz yüz seksen sekiz tam Mayıs yirmi dördün gecesi encam İşbu faciayı hasılı kelâm Gazeteler halka ettiler ilân 139
. Download 3.23 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling