T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
Download 1,24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
4 - MATURÎDÎ’DE AKIL - İRADE İLİŞKİSİ Maturîdî’ye göre akıl; Allah’ın ayetlerinden biri 592 , insanı üstün kılan bir özellik, bir bilgi edinme vasıtası 593 ve “her türlü işin konum ve düzenlenmesinin 590 Sabûnî, Maturîdiyye Akaidi, s. 146 591 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 292. Kutlu,, a.g.e, s. 45-46. Yazıcıoğlu, Mâtüridî Kelamında İnsan Hürriyeti Meselesi , s. 156. Işık, Maturîdî’nin Kelam Sisteminde İman, Allah ve Peygamberlik Anlayışı, s. 91 592 Maturîdî, Tevilât, c. 13, s. 121 593 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 283. 121 kendisine dayandırılması gereken bir temeldir.” 594 Aklı, herhangi bir değişikliğe uğramayan ve herhangi bir bilinemezlik sebebiyle gerçesiz hale gelmeyen duyu bilgisi ile eş tutan ve aklın konumunu fıtrî-tabiî bilginin temeli ve kriteri olarak gören 595 Maturîdî düşünce ekolünde akıl, vahiy ve sünnetle birlikte değerlendirilir ve akıl, insan hayatının idaresinden ve kontrolünden sorumludur. 596 Maturîdî’nin ahlâkî/hukukî konularda aklı vahiyden öncelemesi nedeniyle 597 “Maturîdî akılcılığı” 598 tabiri kelam literatüründe yerini almıştır. Akıl yürütme ve bu doğrultuda karar verip eylemde bulunma Maturîdî’ye göre fıtrî bir özelliktir ve onun kullanılmamasını istemek, insanın zatî ve biricik tabiatını terk etmesini istemektir. 599 Allah insanları mükellef olarak yaratmıştır. Maturîdî, bu mükellef olma durumunu öncelilkle aklî idrakin temyiz ehli olmasıyla izah eder. Ona göre, iyiyi kötüden ayırt edebilme, kötü davranışın çirkin, iyi davranışın güzel kabul edilmesi, güzeli çirkine tercih etme istidadı Allah’ın insan aklına yüklediği vasıflardır. 600 Yine ona göre, Allah, bilgi için iki yol belirlemiştir: Bunlardan birincisi (en seçkin bilgi vasıtası olan ve kendisine cehalet karışma imkânı bulunmayan) müşahede, ikincisi (duyuların kontrolü yoluyla gerçek veya gerçek dışı olduğu anlaşılan) nakildir. Duyular yoluyla şimdi ve şu anda olan şeylerin algılanabileceğini, akıl yoluyla ise, hem duyulur âlemde hem de duyular ötesinde bulunanın idrak edilebileceğine dikkat çeken Maturîdî, aklı hem bir bilgi edinme vasıtası, hem de iyiyi kötüden ayırt etmekte bir kriter olarak görmektedir. Akıl insana bir şeyin mahiyetini gösterme özelliğine sahiptir, bu yüzden Allah, fıtrî temayülleri değil, akılları hüccet olarak kabul etmiştir. 601 594 “Akıl her türlü işin konum ve düzenlenmesinin kendisine dayandırılması gereken bir temeldir. Bu durumda akıl değişikliğe uğramayan ve herhangi bir bilinmezlik sebebiyle geçersiz hale getirilemeyen duyu bilgisi gibidir; duyu bilgisi bütün gizli ve kapalı hususların merciî durumundadır. Bunun gibi aklın konumu ve onun kanıtladığı husus da her fıtrî-tabiî bilginin temelini ve kriterini teşkil eder.” Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 284. Nesefî, Tabsıratü’l-Edille, s. 28-30 595 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 284 596 Hanefi Özcan, “Maturîdî Düşünce Sisteminin Önemi”, “Hikmet Yurdu” Dergisi, İmam Matürîdî ve Matürîdîlik Özel Sayısı, Yıl: 2, Sayı: 4, s. 14 597 Özcan, “Maturîdî Düşünce Sisteminin Önemi”, s. 14 598 Sönmez Kutlu, “Maturîdî Akılcılığı ve Günümüz sorunlarını Çözmeye Katkısı”, Makalât Mezhep Araştırmaları Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 1, Bahar: 2009, s. 10 599 J. Meric Pessagno, “Maturîdî’de Akıl ve Dini Tasdik”, Çev.: Dr. İlhami Güler, AÜİFD, Cilt 35, Sayı:1, s. 429 600 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd,, s. 282. 601 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 284-85 122 İ nsan, dünya lezzetlerine meyilli, acı ve eleme karşı da temkinli bir tabiata sahiptir. Kendisine zor gelen, zahmet çekmesi gereken şeyleri yapmak istemez. Kuşlar ve diğer hayvanlarla tabiatı bu noktada örtüşür. Ancak aklı sayesinde aldığı eğitim, tabiatı gereği meyletmesi gereken (ama kendisi için kötü sonuçlar doğuracak) zevklerden kaçınmasını, nefsine ağır gelen (fakat kendisi için iyi sonuçlar doğuracak) hareketleri tabiî bir durum olarak kavramasını sağlar. 602 İnsan tabiatıyla akıl arasındaki bu tezatlık, Maturîdî’nin konuya rasyonel bir bakış açısı getirdiği şeklinde de değerlendirilmiştir. 603 Ona göre kâinatta yaratılmış her şeyin sebebi, amacı ve hikmeti bulunmaktadır. Bu yüzden, mahlûkat, ilahî yasaların ve aklın ilkeleri dışında değildir. 604 Akıl bu ilkeler ışığnda, iradeye “iyiyi seçme ihtiyarı” özelliği ile yardımcı olmaktadır. 605 Allah dileseydi, kendisine itaati, bize akıl bahşederek değil, başka bir vecihle de sağlayabilirdi. Ancak akıl yoluyla düşünmemizi, eşyanın hakikatlerini, mucizelerini, ömrün güzelliğini, çirkinliğini, işitme ve düşünme yardımıyla bize bildirdi. Bütün emirleri bildirmesi Allah’ın bizi zorladığı anlamına gelmez, ancak seçme hakkı tanıdığını gösterir. 606 Semud kavminin, körlüğü hidayete tercih ettiğini bildiren ayet-i kerimeyi 607 tevil ederken Maturîdî, aklın konumuna “bildikten sonra tercih etme” anlamında vurgu yapar. Dişi deve mucizesi ile imtihan edilen Semud kavmi, Allah’ın kendine bildirdiği hakikatleri gördükten sonra kendi iradeleriyle dalâleti tercih etmişler ve azaba uğratılmışlardı. 608 Burada dikkat edilecek husus; Semud kavminin ilahî hakikatlere muhatap kalmaları, apaçık gördükleri (şahit oldukları) halde kendi tercihleriyle inkâra yönelmeleridir. Nitekim Allah, “azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara 602 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd,, s. 282. 603 Yeprem, İrade Hürriyeti ve İmam Maturîdî, s. 291 604 “Mâturîdî’ye göre, evrende hiç bir şey boşuna yaratılmamıştır. Her şeyin bir yaratılış sebebi, amacı ve hikmeti vardır. Bu sebeple, Allah'ın yarattıkları, kendi koyduğu varlığın yasaları ve aklın ilkeleri dışında çıkmaz. Bütün her şeyi en güzel şekilde ve sapasağlam yapar. Ona göre, hikmetin iki ş ekli vardır: Birincisi adalet, ikincisi lütüfkarlıktır. Adaleti her şeyi yerli yerine koymaktır. Allah'ın lütfunun gelince, onun sonu yoktur. Sonuç olarak ilahî filin hikmet dışı olması mümkün değildir. Hikmet dışına çıkmak ise, sefihliktir ve Allah'ın rububiyetine aykırıdır.” Kutlu, İmam Maturîdî ve Download 1,24 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2025
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling