T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
Download 1.24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
- Bu sahifa navigatsiya:
- Topalo ğlu
545 Şems-i Tebrizî, Makalât (Konuşmalar), Çev.: Mehmet Nuri Gençosman, MEB Yay.,İstanbul 1974, s. 86 113 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM MATURÎDÎ’DE İRADE HÜRRİYETİ A- MATURÎDÎ’DE İNSAN İRADESİNİN HÜRRİYETİ 1- İNSAN İRADESİNİN TANIMI Maturîdî, bugünkü anlamda rasyonel bakış açısıyla, insan iradesini (ilâhî iradeyi yok saymak veya tek fail saymak noktasından hareket ederek izah eden) Mutezile ve Cebriyye kelamcılarına nazaran mutedil bir şekilde izah etmiştir. Bunu yaparken insanın sorumluluğunu tespit edip, imkân ve sınırlarını ilâhî iradeyle birlikte düşünmüştür. Ona göre insan tabiatı doğruyu bulma istidadına sahiptir, fakat bu kabiliyeti ona veren de Allah’tır. Yine herkes, kendi istek ve arzusu ile gerçekleşen fiilinin, güzellik-çirkinlik, lezzet-elem, sevgi-nefret açısından bazen kendi arzusunun dışında gerçekleştiğini kolayca bilir. Bu da kula ait fiilin oluşum halinde başka bir iradenin bulunduğuna delildir. 546 Dolayısıyla, insan iradesi ne salt anlamda tek başınadır, ne de tamamen ilâhî iradenin tahakkümü altındadır. İlâhî iradenin insan iradesiyle ilişkisini Maturîdî’ye göre incelemeden önce, O’nun irade kavramına yaklaşımını sunmak istiyoruz. İ rade kavramını 1- Temenni, 2- Emretme ve çağrıda bulunma, 3- Rıza gösterip kabul etme, 4- Başkasının hâkimiyet ve baskısı altında bulunmama, planladığı fiili hiçbir engelle karşılaşmadan gerçekleştirme ve yanılgıya düşmeme, olarak dört ayrı anlamda kullanan Maturîdî, ilk üç anlamı kula, dördüncü anlamı ise 546 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, Çev.: Bekir Topaloğlu, İSAM Yay., Ankara 2005, s. 373 114 Allah’a izafe etmektedir. 547 Ona göre ilâhî fiillerin hür seçimle gerçekleştiğinin delili yaratıkların farklı mahiyetlerde varlık bulması, hikmete bağlı olması ve Allah’ın birliğine kılavuzluk etmesidir. 548 Allah için dünülüdüğünde, irade, “bir ş eyin zamanında var olmasını ihtiyar etmek”tir. Tanımda geçen ihtiyar kelimesi de “muhtelif alternatiflerinden birini tercih demek”tir. 549 Bu çerçevede irade ve ihtiyar Maturîdî açısından aynı anlama gelen iki ayrı kelimedir, belirleyici vasfı da tercih etme hürriyetidir. 550 Diğer kelamcılar gibi, 551 irade ve meşîet kavramlarını aynı anlamda kullanan 552 Maturîdî’ye göre; kulda görülen her fiilde irade bulunur. Çünkü irade her gerçek failde bulunan bir vasıftır. 553 Tevilât’ında “kesb” kelimesi yerine “ihtiyar” kelimesini zikreden 554 Maturîdî’ye göre kul, fiilini hür seçimle (Allah tarafından sevkedici ve zorlayıcı bir etki olmaksızın) gerçekleştirir ve tercih hakkı sabittir. 555 Buna göre insan iradesi; “neyi yapıp yapmayacağını tercih etme kabiliyeti”dir. Allah, bir davranışı diğerine “tercih etme”yi insan tabiatının doğal özelliği kılmış 556 ve tutum ve davranışlara bağlı sonuçların istenen veya sakınılan 547 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd s. 367, 375. Bekir Topaloğlu, “Maturidî’de Kaza ve Kader”, İmam Maturidi ve Maturidîlik, Haz.: Sönmez Kutlu, Kitabiyat, Ankara 2003, s. 194 548 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd,, s. 77 549 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd,, s. 366 550 Maturîdî, Tevilât, Tahkik.: Bekir Topaloğlu,Mizan Yayınları, İstanbul 2010, c. 5, s. 53 551 Kerramiyye hariç diğer kelamcılar meşîet ve irade kavramı arasında fark görmezler, Ebu’l-Muîn, Nesefî, Tabsıratü’l-Edille, Tenkildi neşir: Hüseyin Atay, DİB Yay., Ankara 1993, c.1, s. 492 “Ehl-i sünnete göre meşîet ile irâde arasında fark yoktur. Bu görüşümüzün doğruluğunu gösteren delil ise bütün müslümanların kabule şâyân gördüğü şu hadîs-i şerîfin lâfzıdır: “Allah'ın dilediği olur, dilemediği de olmaz”. Allah, bütün kâfirlerin imanını dilediği halde bu, gerçekleşmemiş, dilemediği küfürleri ise tahakkuk etmiştir. O halde muarızın iddiası ümmetin ittifakıyla bâtıldır.” Nureddin Sabunî, Maturîdiyye Akaidi, Terc.: Bekir Topaloğlu, DİB Yay., 8. Baskı, Ankara 2005, s. 145. “Bize göre (yani kelamcıların ekseriyetnie göre) irade ile meşiyet, aynı manaya gelen bir şeyden ibarettir.” Taftazânî, Şerhü’l-Akaid, s. 193 552 Maturîdî, Tevilât, c. 1, s. 65. 553 Maturîdî, Tevilât, c. 3, s. 171-172 c. 6, s. 268. Yeprem, İrade Hürriyeti ve İmam Matürîdî, s. 276. Sönmez Kutlu, İmam Maturidi ve Maturidilik, Kitabiyat, Ekim 2003, s. 45-46 554 Maturîdî, Tevilât, c. 5, s. 53, c. 8, s. 186, c. 11, s. 276 vd. “İmam el-Matüridi’nin kulların fiillerindeki sorumluluğunu onların “kesbine” bağladığını gösteren ifadeleri de vardır. Ne var ki sorumluluğun temellendirilmesinde aynı kelimeyi, “kesb” formülünü kullanan Eş’ari’de kesb, ne olduğu tam anlaşılamamakla birlikte kesinlikle, fiilden önce bulunmayan ve sadece fiilin bir şıkkı için, fiile birlikte yaratılan kudretin makdura taalluk etmesi manasında kullanıldığı halde, Matüridi’de bu kelime “ihtiyar” “kasıd” manasındadır. Ve fiilden önce de bulunması mümkündür.” Yeprem, İrade Hürriyeti ve İmam Maturîdî, s. 308 555 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 310 556 “Allah Teâlâ insan türünü dünya lezzetlerine meyleden bir karakterde yaratmıştır. Beşerî karakter kişiyi bu lezzetlere davet eder ve onları kendi gözüne cazip gösterir, çünkü insanın yapısına 115 çeşitten olduğunu açıklığa kavuşturmak istemiştir. 557 Bu da Allah tarafından sorumluluk yüklenen ve mükellefiyetleri bulunan insan iradesinin, en temel unsuru olan “tercih etme” özelliğini ortaya koymaktadır. İ nsan, bir işe yönelip o işe azmettiğinde, Allah’ın o fiili yarattığını ifade eden 558 Maturîdî’nin düşünce sisteminde temel nokta; kula (ceza veya mükâfat vermek için) tanınan cüz’î irade serbestiyetidir 559 ve cüz’î irade, irade kuvvetinin bir işe yönelmesi demektir ki, kasd, tercih ve ihtiyar sözleriyle de ifade edilir. 560 İnsanın eylemleri, ona verilen bu gücün ve yaratılmamış olan cüz’î iradesinin sonucudur. 561 Bu özelliği (cüz’î iradesinin varlığı) ile insan mükellef bir varlık olma vasfını kazanmaktadır. 562 Download 1.24 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling