T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
Download 1.24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
- Bu sahifa navigatsiya:
- Yazıcıo ğlu
2-
İNSANIN İRADEYE SAHİP OLMASI Bir fiilin iradeyle ortaya çıkması (iradî statüde yer alabilmesi) için o fiili işleyecek kişide önce iradeye sahip olma özelliği aranır. 563 Bu açıdan, insan fiilinin irade ile gerçekleştiğini söyleyebilmek için de, insanın (cebir ve zorlamadan uzak) yaratılıştan meyli bulunduğu şeylere karşı kuvvetli arzular yerleştirilmiştir. İnsan tabiatı kişinin acı ve meşakkat hissedeceği şeylerden de kaçar. Bu suretle tabiatı, bir şeyi güzel veya çirkin görme noktasında aklının düşmanlarından biri haline gelir. Şu da var ki aklın güzel veya çirkin gördüğü ş eyde herhangi bir değişiklik yahut da halden hale geçiş söz konusu değilken tabiatın güzel yahut çirkin bulduğu şey değişim ve halden hale intikal statüsünde bulunur; bu sonuncu durum, eğitim, alışılageldiği şeyden alıkoymaya özen gösterme ve yapmak istemediği şeye fıtratın benimseyebileceği güzel bir yöntemle sürekli olarak yönlendirme suretiyle gerçekleşebilir; tıpkı kuşlarda ve hayvanlarda olduğu gibi. Bu canlılar kendilerinden beklenen beşerî hizmet türlerinden fıtratları gereği kaçar. Fakat tecrübeli kimselerin münasip eğitim faaliyetleri sonunda onlardan her biri yaratılıştan mütemayil bulunduğu davranışlardan ürker hale gelirken tab’an kaçması gereken hareketleri de fıtratının icabı imiş gibi benimser bir durum alır. İnsan türünün fıtraten adam öldürmek ve hayvan kesmekten kaçışı, sonra da bunların kendisine normal görünmesi de bu temele dayanır.” Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 284-285 557 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 282. 558 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 287, 292-293-294 559 M. Sait Yazıcıoğlu, Mâtüridî Kelamında İnsan Hürriyeti Meselesi, AÜİFD, c. 30, 1990, s. 165. Kemal Işık, Maturîdî’nin Kelam Sisteminde İman, Allah ve Peygamberlik Anlayışı, Doçentlik Tezi, Fütüvvet Yayınları, Ankara 1980, s. 94 560 Taftazânî, Şerhu’l-Akaid, s. 201 561 Kutlu, İmam Maturîdî ve Maturîdîlik, s. 45 562 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 282-283. Aynı konuda bkz. M. Sait Yazıcıoğlu, Matürîdî ve Nesefî’ye Göre İrade Hürriyeti, Akid Yay., Ankara 1988, s. 30 563 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 374. 116 bir iradeye sahip ve malik bulunduğunu kabul etmek gerekir. Fiil, ya irade ile ya baskı altında veya sehven gerçekleşir. 564 Maturîdî, insanın irade (ve bundan dolayı sorumluluk) sahibi olduğunu ifade etmek için “O yaptığından sorumlu tutulmaz ama insanlar sorguya çekilirler.” 565 ayetini delil göstermektedir. Çünkü “insanların isabetli ve isabetsiz iş yapmaları imkân dâhilindedir. Bununla amaçlanan hedef, onların sorguya maruz kalacakları ve yanlış davranışlarına mukabil cezalandırılacakları düşüncesiyle kötülükten sakınmaya ve hikmete sarılmaya özen göstermelerinden ibarettir.” 566 İnsanın fiillerini ontolojik açıdan kesin bir hakikat olarak kabul eden Maturîdî, bu eylemlerini yapması için, kendisine güç ve kudret verildiğini, bu güç ve kudretin ise, yaratılmamış olan cüz’î iradenin sonucu olduğunu ifade eder. 567 İnsanın hakikî manada bir fiili vardır ve bu fiilini hür iradesiyle gerçekleştirir. Zaten bu durum, insan için tercihe şayandır ve yaptıklarının Allah tarafından yaratılıyor olması kulun iradesini etkilemez. 568 İnsanda bulunan iradenin özgür olduğuna dikkat çeken ve (meleklerden ve hayvanlardan farklı olarak iman veya inkâr etmek için kıyas yapma ve tercih etme hakkı bulunduğuna işaret etmek için) “hidayet ihtiyar halinde olur” 569 diyerek insanın iradeye sahip ve malik olduğunu açıkça ortaya koyan Mâturîdî’ye göre insan, fiillerinde gerçek bir iradeye sahiptir ve kendi eylemlerinde her an bunu müşahede etmektedir. 570 İnsanın ilâhî teklifler karşısında sahip olduğu iradeyle hareket ettiğine bir başka delil için “…Onlar körlüğü hidayete tercih etmişlerdi ve yaptıklarına karşılık, alçaltıcı azap yıldırımı onları çarpmıştı.” 571 ayetine getirdiği şu yorum, Maturîdî’nin insan iradesinin özgürlüğüne ve belirleyicilik rolüne inandığını ortaya koyması açıdan dikkat çekicidir: “Nasıl hidayet üzere küfrü tercih ettilerse, kendilerine izah edildiği halde körlüğü tercih ettiler. Sonra, onlara, hidayet yerine körlüğü tercih etmeleri sebebiyle üzerlerine indirilen azaptan haber verildi.” 572 Yine “Ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki bir takım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi 564 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 382. 565 Enbiya 21/23 566 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 282 567 Kutlu, İmam Maturîdî ve Maturîdîlik, , s. 45 568 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd,, s. 310 569 Maturîdî, Tevilât, c. 5, s. 53 570 Işık, Maturîdî’nin Kelam Sisteminde İman, Allah ve Peygamberlik Anlayışı, s. 90. 571 Fussilet 41/17 572 Maturîdî, Tevilât, c. 13, s. 121 117 dilerse şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar.” 573 ayetini tevil ederken Maturîdî, insandaki iradenin varlığına vurgu yapmaktadır: “Allah Teâlâ, insanlara kudret verdi. Hepsini irade sahibi kıldı. Sapan kimse için dalâleti istedi, hidayete erene de hidayeti istedi. Bunun aslı şudur: Allah Teâlâ, kâfirin küfrü tercih ettiğini bildiğinde, onun sapmasını istedi ve onda küfür fiilini yarattı. Aynı şekilde, mü’minin imanı ve hidayeti seçtiğini bildiğinde, onun hidayete ulaşmasını istedi ve onda hidayet fiilini yarattı.” 574 Küfür ve hidayetin Allah tarafından kulun tercihine bırakıldığına vurgu yapan Maturîdî’ye göre, Allah’ın kula ait fiillerde baskı ve gafletle nitelendirilmesi mümkün olmadığına göre, kulun fiilinin irade ile gerçekleştiği sabittir. 575 Download 1.24 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling