T. C. Erciyes üNİversitesi sosyal b
- MATURÎDÎ’DE KADER VE KAZA ANLAYI
Download 1.24 Mb. Pdf ko'rish
|
2ш3 сипат сабуни
7- MATURÎDÎ’DE KADER VE KAZA ANLAYIŞI
Maturîdî’ye göre, kaza ve kader konusu, irade meselesi içinde kulların fiillerinin yaratılmışlığıyla direk alakalı bir muhtevaya sahiptir ve eğer kulun fiilinin yaratılmışlığı kanıtlanabilirse kaza ve kader de kanıtlanmış olur. 698 Zaten irade hürriyeti, diğer konularla birlikte kaza ve kader inancının ışığı altında değerlendirilen bir problemdir. 699 Bu yüzden öncelikle Maturîdî’nin kulun fiilinin yaratılmasıyla ilgili görüşlerine yer vermeliyiz. Maturîdî, bütün mahlûkata ait fiillerin yaratılmasını “Bir şey yaratmak istediği zaman O’nun vereceği emir ‘ol’ demekten ibarettir, o şey oluverir.” 700 ayeti çerçevesinde ele almak gerektiğini düşünmektedir. 701 “Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz” 702 ayeti mucibince insanlar, Allah dilemedikçe kendileri de dileyemez konumundadırlar. O halde Allah’ın dilemesi halinde insanların 697 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 410 “Mutezile’nin mücbirenin ta kendisi olduğunu kanıtlayan bir başka husus da onların “İstese de istemese de kulun fiili vardır” demeleridir. Fiil işlemekte istekten (meşîet) yoksun kalan kimse ya unutmuş, ya cahil veya aciz bulan biridir, bunun başka bir alternatifi de yoktur. Şunun da belirtmek gerekir ki, Mutezilîler, kula, Allah’ın hükümranlığı dahilinde O’nun dilemediğini dileme hakkını ve yine O’nun mülkünde istemediği şeyi isteme yetkisini tanımışlardır; oysa ki Allah bunun hilafını dilemekte ve başka şeyleri murad etmektedir. Bu ise zor ve cebir alametidir. İ’tizal mensupları, Allah’a hükümranlık ve azamet tanımaları meyanında kulu cebir statüsünde bırakan Cebriyye’yi ayıplamış fakat kendileri hikmetsizlik ve bilgizilikleri yüzünden rabbü’l-âlemin’in cebir altında olduğunu söylemişlerdir.” Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd,s. 411 698 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 390, Işık, Maturîdî’nin Kelam Sisteminde İman, Allah ve Peygamberlik Anlayışı, s. 96. Yeprem, İrade Hürriyeti ve İmam Maturîdî, s. 312 699 Yeprem, İrade Hürriyeti ve İmam Maturîdî, s. 329 700 Yasin 36/82 701 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 377 702 İnsan 76/30 141 dilememesi veya Allah dilemese de insanların dilemesi gibi bir şey söz konusu değildir. 703 Bu çerçevede ilahî meşîet hem hayra hem de şerre şamildir. Bu konuda en çok tartışılan konulardan birisi; kötü fiillerin Allah’a nisbet edilip edilemeyeceğidir. Örneğin, “Allah kendisine dil uzatılmasını ister mi?” gibi bir sorunun cevabı nasıl olmalıdır? Ya da Allah kendisine asi ve düşman olacağını bildiği kimsenin fiillerini de yaratır mı veya yaratmayı diler mi? “Allah Teâlâ kendisine âsi ve düşman olmayı tercih edeceğini bildiği bir kimsenin bu fiilinin vukuunu dilediği ve düşman olmasını irade ettiği takirde, bunun hikmeti, zât-ı ilâhiyyeden zaaf manasının zâil olması ve hem düşmanından hem de fiilinden müstağni bulunuşunun ortaya çıkmasından ibaret olur. Nitekim O, “Allah bütün âlemlerden müstağnidir.” 704 buyurmuştur.” 705 Maturîdî bu konuda muhabbet ve rıza ile irade ve meşîet kavramları arasında fark bulunduğunu iddia ederek “O, kullarının küfrü ve inkârına rıza göstermez” 706 , “Allah bozgunculuğu sevmez” 707 , “Allah tevbe edenleri sever” 708 “Allah aşırıları sevmez” 709 ayetlerini delil olarak gösteren Mutezile’ye itiraz eder ve şöyle bir izah getirir: Allah Teâlâ fiillerinde irade ve meşîetle vasıflanmasına mukabil rıza ve muhabbetle vasıflanmaz. Ayrıca iradenin fiille beraber bulunduğundan fiilden sonra bulunmasının bir anlamı olmadığını kaydeden Maturîdî, rıza, gazap, muhabbet gibi kavramların fiilden sonra olduğunun altını çizmektedir. 710 Küfür gibi kötü fiillerin Allah’a nispet edilebileceğini, ancak bu gibi konulardaki iradenin, izin vermek, mübah kılmak manasında ele alınması gerektiğini kaydeden Maturîdî, kâfirin küfrünü yaratmayı “faili için masiyet olan bir fiili istemek masiyeti istemek değildir” 711 şeklinde izah etmektedir. Yani, Maturîdî’ye göre, ma’siyet ve şer, Allah’ın yaratmasıyla oluşmaktadır ancak, bunların meydana gelmesinde kulun kasıt ve ihtiyarı mevcuttur. 712 703 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 372 704 Ankebut 29/6 705 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd, s. 378 706 Zümer 39/7 707 Bakara 2/205 708 Bakara 2/222 709 Bakara 2/190 710 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd s. 379 -80 711 Maturîdî, Kitabü’t- Tevhîd s. 381. “Kâfirin küfrünün Allah mı dilemektedir?” sorusuyla ilgili ayrıntılı cevap için bkz.: Sabûnî, Maturîdiyye Akaidi, s. 145-46 712 Yeprem, İrade Hürriyeti ve İmam Maturîd, s. 286 142 İ lahî iradenin her şeye şamil olduğunu 713 kabul eden Maturîdî, hayır ve şer her türlü fiilin Allah tarafından yaratıldığını, Allah dilemedikçe kulun hiçbir dilekte bulunamayacağını, kötü fiiller dahil insana dair her türlü fiilin Allah’ın iradesi ile gerçekleştiğini kabul eder. Kulların fiillerinin yaratılmışlığını bu şekilde açıklayan Maturîdî, her şeyden önce Allah’ın kendisinden vücut bulacak fiilerde ihtiyar ve irade sahibi olduğunu teslim eder. 714 Bunun dışında kulun fiilini yaratma yönünden Allah’a, yapma yönünden kula isnad ederek cüz’î iradenin önemini vurgulayan ve insanın sorumluluğunu bu çerçevede değerlendiren Maturîdî’nin kader ve kaza meselesine yaklaşımı da (kulun fiilindeki) bu iki yönlü ilişki doğrultusundadır. Lugatte “sağlam ve mâhirâne bir şekilde yapmak, işlemek demek” 715 olan kazanın, Maturîdî’ye göre sözlük anlamı; “bir şeye hükmedip karar vermek, layık olduğu sonucu belirlemek ve hakkında nihaî olarak söylenebilecek son sözü söylemektir.” 716 Kur’ân-ı Kerîm’de muhtelif ayetlerden yola çıkarak, kullanıldıkları yere göre “Kaza” kelimesine şu anlamları vermektedir: 1- Nesne ve olayları (hikmetle) yaratma, hükmetme. “Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi.” 717 , “Artık sen vereceğin hükmü ver.” 718 ve “O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir” 719 ayetlerinde olduğu gibi. Buradan yola çıkarak Maturîdî, kullara ait fiilleri de “kendilerine kazasını yürütmüştür” şeklinde nitelemektedir. Yani Allah, fiilleri yaratmış ve onlara hükmünü geçirmiştir. 2- Haber verme, bildirme. “Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) İsrailoğullarına, “Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz” diye bildirdik (kaza ettik).” 720 ayetinde olduğu gibi. Allah’ın bildiğini haber vermesine dayanan bu anlam Maturîdî’ye göre Allah’a izafe edilebilir. 713 “Meydana getirilen her şey Allah taâlânın irâdesi, kaza ve kaderiyle olur; ayn olsun, araz olsun, hayr olsun, şer olsun”. Sabûnî, a.g.e., s. 141. Taftazânî, a.g.e., s. 193. Ebu’l Muîn Nesefî, Kitab-ü’t- Download 1.24 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling